abdullah birisi
Kıdemli Üye
Şimdi ben sana, çocukların ve diş eti hassasiyetleri olan insanların farklı sertliklerde diş fırçası kullanması gerektiğinin bilimsel bir yargı olduğunu söylesem inanacak mısın ki.
Misvak (Salvadora persica) ağacının dalı, Ebu Cehil tarafından da, çok daha önceki milletlerin geçmişlerinde de var.
Şimdi sen bunu peygamberin bulduğunu filan sandığın için mi sünnet olduğunu sanıyorsun?
O yöre de kişisel olarak kullanılan alet edevat ne ise, kum fırtınalarında yüzünü kapatmak için kullanılan sarık vs o yörenin kıyafeti ve herhangi bir değişiklik olmayacaktı. Peygamber bir farisi olsa farisilerin kıyafetleri mi sünnet olacaktı, onların dişlerini temizledikleri mi sünnet olacaktı?
Ayrıca misvak içerdiği salgı açısından antiseptik olduğundan bilimsel olarak temizlikte kullanılması normal karşılanmış (bkz Normal)
En mantıklısı değil, en mantıklısının tıp tarafından diş etinin yapısında göre doğru tercih edilecek diş fırçası işlevi ile yapılmasını önermiş,
önemli olan macun değil fırçasının işlevi...
Ayrıca misvak kullanılmasının ağız içi bakterilerinin, sonuç itibarı ile her temizlikten sonra lifleri arasında bakteri ve organizma kalıntıları tutulacağından,
her kullanımdan önce tekrar temiz olarak açılması gerektiği bilimsel olarak söylenmiş.
Şimdi bir insan ağız temizliğini misvak haricinde organik bir dişmacunu ve dişfırçası ile gerçekleştirdiğinde sünnet'e uymuş oluyor mu.
Salt olarak misvak sünnet dersen, ebu cehilin'de sünnetine uyuyoruz o zaman, haliyle çünkü Mekke'nin en bakımlı, zengin adamlarından
bahsediyoruz, güzel kokular, bakımlı ağız, güzel cübbeler sarıklar adamı peygamber gibi yapıyorsa Ebu cehil bu konuda sizden bi hayli ilerde.
boş laf etmek yok....
Gelişmiş Batı'nın yaptığı diş fırçası nedense bizimkinden daha cazip geldi onu kullanır olduk.
Hatta yeni gelen nesil misvakı hiç tanıyamadı. Peki gerçekten diş fırçası mı daha yararlı yoksa misvak mı?
Diş fırçası önce hayvan kılından(at kılı,domuz kılı) üretiliyordu. Bildiğimiz gibi bu kılların içi
boştur ve bir iki kere fırçalama sonucunda kıllar ucundan delinir. Kılların ortasında ki boşluğa
yemek kırıntıları girer ve burası bakterilerin kolaylıkla üreyebileceği yerdir. Zaten tarihimize
baktığımızda bu diş fırçalarını kullanan insanların ağız, boğaz ve bademcik gibi hastalıklara
yakalanma oranı gözle görünür şekilde artmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda zararı
kanıtlanıp, piyasadan kaldırılmıştır. Daha sonra diş fırçaları sentetik naylondan üretilmiştir.
Naylon diş fırçasını kullanırken fırçanın telleri ister istemez kopar ve fark etmeden yutarız. Bu
teller son derece tehlikeli ve kanserojendir. Ayrıca naylon diş fırçası da bakteri üremesine
müsaittir. Ve ağız gibi bakterinin bulunduğu aynı zamanda sulak bir yerde kullanıldığından diş
fırçasında kolaylıkla bakteri üremesi olur. Bir diş fırçası en fazla 3 ay kullanılmalıdır. 3 aydan
sonra o diş fırçası ağzımızı temizlemekten çok hastalıklara davetiye çıkarır. Peki biz diş fırçamızı
ne sıklıkla değiştiriyoruz?
Diş macununa gelirsek tehlike katlanarak büyüyor. Diş macunlarının içinde 'sodyum florür' adı
verilen zehirli bir kimyasalın yer aldığını anlatan, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın şunları söylüyor: '' Bu çok sakıncalı.
Kanserojen özelliklere sahip olan bu kimyasal madde yutulduğunda çocuklarda zeka geriliğine
yol açar. Ayrıca, bağışıklık sistemini çökertir, enfeksiyonlara karşı direnci düşürür, üreme
sistemine zarar ve kalıcı dişerin çıkmasını geciktirir. Bu nedenle yutma şüphesinden dolayı 7
yaşına kadar olan çocuklarda kullanılması yasaklanmıştır. Diş macununun sürekli kullanılması
durumunda dişlerde bir takım beyaz lekelenmelere ve yumuşamalara neden olur. Dişlerin daha
kolay çürümesine yol açar. Diş etlerinin eritir. Yani dişleri kuvvetlendireyim derken dozu
aştığında sertleşme yerine yumuşama gibi bir sorun ortaya çıkmış olur.
Diş fırçalarının ve macunlarının yararlarının yanında bu derece zararlı olması, uzmanları başka
alternatiflere itmiştir. Fakat Batı tıbbı 14 asırdır kullanılan misvaktan uzak durmakta ısrar
etmektedir. Batının misvaka arkasını dönmesi misvakın yararlarını örtmemektedir. Misvakı,
(Salvadora Persica) Peygamber Efendimizin daha ağız sağlığı nedir bilinmeden önce kullandığını
ve insanlığa tavsiye ettiğini biliriz. Misvakın birçok kanıtlanmış yararlarının yanında zararının
olmaması, rahat kullanımın olması, her yerde kullanılabilmesi, diş macunu gerektirmemesi ve
sünnet olması bizi yeniden misvaka yönlendirmelidir. Salvadora Persica, Doğu Afrika'dan
Hindistan'a kadar uzanan bölgelerde yetişen, meyvesi yenen, küçük bir step ağacıdır. Çok lifli,
küçük bir ağaç olan misvak ağacının dallarının ucundaki kısım diş fırçası olarak kullanılır. Özsuyu
doğal flörür içerir. Doğal flörür yapayları (diş macunlarında bulunan) gibi zararlı değildir. Misvak
selülozun fiziki etkisi ile dişleri temizler. Diş çürümesini engeller. Uçucu yağlar ve selüloz dişleri
beyazlatır. Kokulu reçine ihtiva ettiği için nefesin güzel kokmasını sağlar. NaCI ve KCI'nın ödemi
dışarı çekmesi, diş eti iltihaplanmalarını iyileştirir. Uçucu yağları kabızlığı giderir. Psikolojik etkileri
ile siniri teskin eder. İştahı açar. Misvak antiseptiktir. Misvak ağacını tohumu gaz söktürücü,
idrar arttırırcı, mideyi güçlendirici, mide iltihabını giderici, böbrek sancılarını giderici olarak
kullanılır.
Diş fırçası ile Misvak kullanımlarını karşılaştıran bir çalışma Pubmed’de yapılmıştır. (U.S. National
Library for Medicine Service – A.B.D. Ulusal İlaç Kütüphanesi Servisi) Araştırma, Misvak’ın,
doğru kullanılması halinde, diş taşı ve dişeti iltihaplarını azaltma konusunda diş macunlarından
çok daha etkili olduğu sonucu ortaya çıkardı.