yok zaten ne uleması ne müçtehidi, sen Peygamberi bilr aradan çıkarıpi Allah a ulaşmışsın...
Resulullah yeni ve türetilmiş bir uydurma ile ortaya çıkmadı,
Tıpkı kendinden önce gelip geçen elçiler gibi İslam dininin elçisi ve sapkınlıkta, şirk'te ileri gitmiş kavmi uyarmak için
Aleme Rahmet olmak üzere, şirkten ve küfürden insanlar arınsın diye elçi tayin edilerek vahye tabi tutuldu.
Aldığı vahiy yeni bir şey değil, Allah'ın ilelebet geçerli kıldığı tevhid ve hak kavramınlarının insalığa yeniden duyrulması idi.
Atası İbrahim ne söyledi ise evlâdı Resulullah A.S'da aynı şeyleri söyledi,
yüzünü Hanif olan müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine dön dedi, en önemli mesaj buydu.
Levlâ-ke, Nûr-u Muhammed-i, Miracı, yok Göğünün yarılması, yok Cennetin kapısında Muhammed yazıyor da Adem o adı söyleyince affolundu da,
bunların hepsi resmen ve alenen temiz islam mesajını kirletmek için üretilen türedi , masa başı uydurmalarından başkası değil,
hepsinin neden uydurulduğunu biliyoruz, hepsi alenen belli.
Ahkâf-9
Diyanet Vakfı:
De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Kur'anı tefsir etme iddiasıyla Kur'anı ortadan kaldıran bir gelenek oluşturulmuş, beyinler uyuşmuş mesaj tahrif edilmiş,
ve sonuç işte bağnaz, ortodoks, Yahudi bir İslam toplumu olup çıkıvermiş. En ezilen, en güçsüz, en hakir görülen, en cahil
toplumu olup çıkıvermişiz. Ortadoğu'da alenen İslam ümmeti katledilirken, şeyler postlarında tesbih çekerek şefaat dileniyorlar.
Allah Sünnetullah'ın gereğini yapmayana vermez, oturduğun yerden yüz milyon salâvat çeksen bunlar çözülmez,
kalkıp icraat gerekir, oturduğun yerden Mercedes üretemezsin, mühendis yetiştirmen gerekir, Mercedes'e binmek güzeldir,
ama Mercedes'i üretebilmek onunla mukayese edilemez. Oturduğun yerden Allah'ım bana da mercedes üretmeyi nasip et desen
kıyamete kadar Mercedesin tekerleğini bile üretemezsin.
Kur'andan Resulullah'ın global sünneti olan huy ve hasletleri almanız gerekirken, Ebu Cehil'inde giydiği sarığı, cübbeyi sünnet diye almışsınız,
en kaliteli diş macununu üretmemiz gerek sünnet olan ağız temizliği demek yerine sünnet olan misvak demişsiniz, bunların tamamında
Kur'an delil değildir, Kur'an bize inmedi alimlere indi iddianız var.
Buyrun işte en kıdemli, kelli felli alimleriniz... Fahreddün-er .Razi Kadını davardan farksız görüyor, bunu çıkarmış Kur'andan.
Hakeza Beyzavi'de kadın meta ve mal cinsindendir diyor.
Taberi gibi tefsirlerde neler olduğunu burda tek tek nakletsek, bize İslâmı ifsad ediyor, peygambere hakaret ediyor diye küfürü basarsınız.
Yemin ediyorum, biri bir makale, gazetede yayımlansa peygambere hakaretten boykot edilir, protesto edilir.
Ama bir adam gibi adam da çıkıp demez ki, ya hu kardeşim biz ehl-i sünnetiz, bunlar işte bizim tefsirlerimiz, bizim nakillerimiz.
Demek ki, ehl-i sünnet, ehl-i bilmem ne, hizipçiliği bırakıp, İslâm'ı salt olarak İslam olarak yeniden anlamamız ve
adımızın önüne müslümandan başka takı ek, şu-cu, bu-cu eklemenin Allah'ın kesinlikle en büyük yasaklarından olduğunu anlamamız gerekir demez.