Levlâke rivayeti ve Nur-u Muhammedî meselesi

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
yok zaten ne uleması ne müçtehidi, sen Peygamberi bilr aradan çıkarıpi Allah a ulaşmışsın...

Resulullah yeni ve türetilmiş bir uydurma ile ortaya çıkmadı,
Tıpkı kendinden önce gelip geçen elçiler gibi İslam dininin elçisi ve sapkınlıkta, şirk'te ileri gitmiş kavmi uyarmak için
Aleme Rahmet olmak üzere, şirkten ve küfürden insanlar arınsın diye elçi tayin edilerek vahye tabi tutuldu.
Aldığı vahiy yeni bir şey değil, Allah'ın ilelebet geçerli kıldığı tevhid ve hak kavramınlarının insalığa yeniden duyrulması idi.
Atası İbrahim ne söyledi ise evlâdı Resulullah A.S'da aynı şeyleri söyledi,
yüzünü Hanif olan müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine dön dedi, en önemli mesaj buydu.
Levlâ-ke, Nûr-u Muhammed-i, Miracı, yok Göğünün yarılması, yok Cennetin kapısında Muhammed yazıyor da Adem o adı söyleyince affolundu da,
bunların hepsi resmen ve alenen temiz islam mesajını kirletmek için üretilen türedi , masa başı uydurmalarından başkası değil,
hepsinin neden uydurulduğunu biliyoruz, hepsi alenen belli.

Ahkâf-9
Diyanet Vakfı:
De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.

Kur'anı tefsir etme iddiasıyla Kur'anı ortadan kaldıran bir gelenek oluşturulmuş, beyinler uyuşmuş mesaj tahrif edilmiş,
ve sonuç işte bağnaz, ortodoks, Yahudi bir İslam toplumu olup çıkıvermiş. En ezilen, en güçsüz, en hakir görülen, en cahil
toplumu olup çıkıvermişiz. Ortadoğu'da alenen İslam ümmeti katledilirken, şeyler postlarında tesbih çekerek şefaat dileniyorlar.
Allah Sünnetullah'ın gereğini yapmayana vermez, oturduğun yerden yüz milyon salâvat çeksen bunlar çözülmez,
kalkıp icraat gerekir, oturduğun yerden Mercedes üretemezsin, mühendis yetiştirmen gerekir, Mercedes'e binmek güzeldir,
ama Mercedes'i üretebilmek onunla mukayese edilemez. Oturduğun yerden Allah'ım bana da mercedes üretmeyi nasip et desen
kıyamete kadar Mercedesin tekerleğini bile üretemezsin.

Kur'andan Resulullah'ın global sünneti olan huy ve hasletleri almanız gerekirken, Ebu Cehil'inde giydiği sarığı, cübbeyi sünnet diye almışsınız,
en kaliteli diş macununu üretmemiz gerek sünnet olan ağız temizliği demek yerine sünnet olan misvak demişsiniz, bunların tamamında
Kur'an delil değildir, Kur'an bize inmedi alimlere indi iddianız var.

Buyrun işte en kıdemli, kelli felli alimleriniz... Fahreddün-er .Razi Kadını davardan farksız görüyor, bunu çıkarmış Kur'andan.
Hakeza Beyzavi'de kadın meta ve mal cinsindendir diyor.
Taberi gibi tefsirlerde neler olduğunu burda tek tek nakletsek, bize İslâmı ifsad ediyor, peygambere hakaret ediyor diye küfürü basarsınız.
Yemin ediyorum, biri bir makale, gazetede yayımlansa peygambere hakaretten boykot edilir, protesto edilir.
Ama bir adam gibi adam da çıkıp demez ki, ya hu kardeşim biz ehl-i sünnetiz, bunlar işte bizim tefsirlerimiz, bizim nakillerimiz.
Demek ki, ehl-i sünnet, ehl-i bilmem ne, hizipçiliği bırakıp, İslâm'ı salt olarak İslam olarak yeniden anlamamız ve
adımızın önüne müslümandan başka takı ek, şu-cu, bu-cu eklemenin Allah'ın kesinlikle en büyük yasaklarından olduğunu anlamamız gerekir demez.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
ABi

Anlaşılan bu adamlar kuranı kendi kafalarından yorumlaya yorumlaya bunu adet haline getirmişler

Kim ne derse desin, hangi manada söylerse söylesin söylenenleri kendi kafalarından uydurdukları şekilde anlıyorlar

söylediklerinin, eksiği yok, fazlası var,,, Kur an ı Kerimi orjinalinden okuyup mana verme yok, Hadisi Şerifler yok, Sahabe yok, Müçtehidler yok, Alimler yok, ne var, Meal okuyup , ( oda okudukları meal sahipleri belli) kendi iç dünyası ile karışmış vehimler var...
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
en kaliteli diş macununu üretmemiz gerek sünnet olan ağız temizliği demek yerine sünnet olan misvak demişsiniz,

ben seninle din konuşamam,,,işin derunine insek, Allah inancında bile sakatlık çıkar... bu yüzden geçtim oraları...

diş macunu demişsinde, işi dünyalığa dökelim.... anlayacağın, misvaktan başka çare yok...:)



Sodyum Florür
Hem fare zehrinin hem de diş macununun ana bileşenlerindendir. Diş hekimleri çürüklerin önlenmesi için bu maddeyi yıllardır önerdiğinden diş temizliği ürünlerinde bulunmaktadır. Fakat çoğu popüler diş macununun 120 gramında küçük bir çocuğun 2-4 saat içinde ölümüne sebep olacak kadar sodyum florür bulunur.


Çocuklarda ve gençlerde bu maddenin az miktarda yutulması tükürük salgılanmasına, baş dönmesine, kusmaya, üst karın ağrısına ve ishale sebep olabilir. Kanserojen maddenin büyük dozları ise felce, kas güçsüzlüğüne, klonik sarsıntılara, sonraki aşamalarda ise solunum ve kalbin durmasına yol açabilir. Florür birçok anestezik, hipnotik ve psikiyatrik ilacın da önemli maddelerindendir.


Şaşırtıcı şekilde florür FDA (Food & Drug Administration) tarafından hiçbir zaman onaylanmamıştır. 1990 tarihli bir çalışma çürükleri de azaltmadığını göstermektedir. Bilim adamları son dönemlerde florürü diş deformasyonu, artrit, alerjik reaksiyonlar ve yılda kanser sonucunda 10.000 ölümle ilişkilendirmektedir.


FD&C Mavi Boya 1 and 2: Bu boyalar diş macunları ve birçok üründe kullanılan yapay renklendiricilerdir. Son araştırmalar bu maddelerin birçok davranışsal bozukluğa, öğrenme bozukluğuna ve sağlık problemine yol açtığını göstermiştir. Aynı zamanda FD&C boyası önemli alerjik reaksiyonlara, astım ataklarına, baş ağrılarına, baş dönmesine, yorgunluğa, gerginliğe, konsantrasyon bozukluğuna ve kansere sebep olabilir.


FD&C boya petrolden sentez edildiği için, işlenmemiş yağ kullanmaktan farklı değildir. Eskiden doğrudan kömür katranı yağından yapılan bu boyalar sağlık endişelerinden dolayı yasal düzenlemelerden sonra sentetik olarak oluşturulmaktadır. Yine de hala kanserojen etkiler bulundurmaktadır. Diş macunu hiç yutulmasa bile bu madde dudak derisinden veya ağzın içerisindeki mukoza zarından saniyeler içinde emilebilir.


Sodyum Loril Sülfat (SLS)
Büyük ihtimalle kişisel temizlik ürünlerinde bulunan en tehlikeli madde SLS’dir. Köpürücü etkisi olduğu için diş macunlarına katılır ve macuna işe yarıyor görünümü verir. Halbuki araştırmalar deri için oldukça yıpratıcı ve zararlı etkileri olduğunu göstermiştir.


Temizlik endüstrisinde SLS, garaj zemini temizleyici, motorlar için yağ giderici ve araba yıkama deterjanı ürünlerinde kullanılır. Klinik testlerde ise cildi tahriş edici madde olarak ilk tercih edilen kimyasaldır. Bu maddeyle cildi tahriş edip, iyileştirici ürünlerin etkisi denenir.


SLS dokulardan içeri girip, gözde, beyinde, kalpte ve karaciğerde birikebilir; uzun dönemde ciddi zararlara yol açabilir. Çoğu yetişkin ve bebek şampuanında da bulunmaktadır.


Triklosan
Deterjan ve diş macunlarında sıkça görülen bu kimyasal anti-bakteriyel özelliğe sahiptir. Halbuki formülü ve yapısı bazı en zehirli kimyasallarınkine çok benzerdir. Bu sebeple insan sağlığına olabilecek zararlı etkileri dikkatle gözlenmektedir. Kullanıldığı ürünlerin üreticileri sağlık tehlikesi taşımadığını iddia etse de A.B.D Çevre Koruma Kurumu (Environmental Protection Agency – EPA) tehlikeli bir böcek ilacı olarak sınıflandırmıştır. Hem insan sağlığına hem de çevreye zararlı bulunmuştur. Triklosan, insanlarda kansere sebep olduğu düşünülen klorofenol kimyasal grubuna dahildir.


Hidratlı Silika
Diş minesine zarar veren bir beyazlatıcıdır. Kuvars, kum ve çakmaktaşında bulunan kristalize bir bileşenden elde edilir. Diş minesi günlük mineral takviyesini tükürükteki kalsiyum ve fosfor içeriğinden alır. Dişleri hidratlı silika kadar aşındırıcı bir maddeyle temizlemek mineye zarar verir ve mineral almasını da engeller. Uzun dönemde yıpranma oluşabilir.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Bu ayetle ilgili birkaç mesele vardır. [39]
Bunu demekle bu ayeti öne sürerek ortaya atılan birkaç fikir vardır diyor

Bunlardan bazıları birinci olarak diyorlar ki diyor ben diyorum demiyor
Ayetteki ifadesi, kadınlarının yaratılışının, tıpkı diğer canlılar, bitkiler v.b. faydalı şeylerin yaratılması gibi aynıamaçla olduğuna dair bir delil olup, bu Cenâb-ı Hakk´ın tıpkı, "Yerde bulunan şeylerin tamamını sizin için yarattı"(Bakara, 29) ifadesi gibidir. Bu ise, o kadınların ibadet ve mükellef tutulmak için yaratılmış olmamalarını gerektirir...
Ben de onlara cevaben derim ki diyor

kadınların yaratılması bize olan nimetler zincirindendir. Binâenaleyh bu, onların bizim için yaratılmış olmaları ve mükellef tutulmalarının, bizim mükellef tutulmamız tarzında olmadığını; bize olan nimeti tamamlamak için olduğunu belirtmek içindir. Bu, nakil, hüküm ve mana bakımından böyledir. Nakle gelince bu, bu ve diğerleridir. Hükme gelince söyledi r: Kadın, erkeğin mükellef tutulduğu gibi, pekçok şeyle mükellef tutulmamıştır. Manaya gelince, kadın, zayıf yaratılışhdır, naziktir, incedir. Bu yönüyle, çocuğa benzer. Çocuk ise, mükellef tutulmaz. Binâenaleyh, uygun olan, kadının, mükellefiyete ehil olmamasıdır. Fakat, onlar mükellef tutulmadıkları müddetçe, Allah´ın biz erkeklere olan nimeti tamamlanmış olmazdı. Zira azap müeyyidesi sayesinde kadın korkar, böylece kocasına itaat eder ve haramlardan sakınır. Aksi halde, fesâd zuhur ederdi. [40]
Cevapta sıkıntı varsa yaz

Pek sanmıyorum ama inşallah anlamışsındır
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Sen şimdi bu açıklamadan "kadınlar hayvan gibi bitki gib mal gibi alınır satılır, imtihan yoktur imtihanı kocasına aittir" diye mi anladın

-) "Bu ise, o kadınların ibadet ve mükellef tutulmak için yaratılmış olmamalarını gerektirir..."
-) "Binâenaleyh, uygun olan, kadının, mükellefiyete ehil olmamasıdır"

Bu ifadelerden sen ne anladın, ayrı ayrı anlatır mısın?

Sonra ekliyor bir de muhterem, azap olmasa kocalarından korkmazlardı, o zaman nasıl nimet olacak,
Allah onları azap ile uyardı ki, kocalarından korksunlar, yani azaptaki asıl amaç Allah'tan değil
kocalarından korkmaları ve ırzlarını haramdan korumaları..

Hey Allah'ım şu ilkel yaklaşımı bile Kur'an tefsiri diye mi okuyorsunuz siz, yazık vallahi, bu kadar nasipsizlik olmaz,
ne diyeyim. Nerde Kur'anın evrenselliği nerede ilkel erkek hegemonyası güden dünya ahiret erkek için yaratıldı sanan ilkel
erkek algısıyla yazanan cühela adamlar.

Biz Kur'anı bunlardan mı öğrenecek mişiz, eksik kaldın.

Bunlar ilkellikte sana yetmedi ise, sizin Levla-ke yakıştırdığınız Resulullah A.s
hakkında nasıl iddiaları olduklarını Taberi tefsirinden filan paylaşalım,
Garanik kıssası, Resulullah'ın evladlığı Zeyd'in hanımı ile evlenme hikayesi bunların hepsi tefsirlerde mevcut.
Bakalım şeyhleriniz tefsirinizde yazılı peygamber ile nasıl örtüşüyor görelim isterseniz.?
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
ben seninle din konuşamam,,,işin derunine insek, Allah inancında bile sakatlık çıkar... bu yüzden geçtim oraları...

diş macunu demişsinde, işi dünyalığa dökelim.... anlayacağın, misvaktan başka çare yok...:)



Sodyum Florür
Hem fare zehrinin hem de diş macununun ana bileşenlerindendir. Diş hekimleri çürüklerin önlenmesi için bu maddeyi yıllardır önerdiğinden diş temizliği ürünlerinde bulunmaktadır. Fakat çoğu popüler diş macununun 120 gramında küçük bir çocuğun 2-4 saat içinde ölümüne sebep olacak kadar sodyum florür bulunur.


Çocuklarda ve gençlerde bu maddenin az miktarda yutulması tükürük salgılanmasına, baş dönmesine, kusmaya, üst karın ağrısına ve ishale sebep olabilir. Kanserojen maddenin büyük dozları ise felce, kas güçsüzlüğüne, klonik sarsıntılara, sonraki aşamalarda ise solunum ve kalbin durmasına yol açabilir. Florür birçok anestezik, hipnotik ve psikiyatrik ilacın da önemli maddelerindendir.


Şaşırtıcı şekilde florür FDA (Food & Drug Administration) tarafından hiçbir zaman onaylanmamıştır. 1990 tarihli bir çalışma çürükleri de azaltmadığını göstermektedir. Bilim adamları son dönemlerde florürü diş deformasyonu, artrit, alerjik reaksiyonlar ve yılda kanser sonucunda 10.000 ölümle ilişkilendirmektedir.


FD&C Mavi Boya 1 and 2: Bu boyalar diş macunları ve birçok üründe kullanılan yapay renklendiricilerdir. Son araştırmalar bu maddelerin birçok davranışsal bozukluğa, öğrenme bozukluğuna ve sağlık problemine yol açtığını göstermiştir. Aynı zamanda FD&C boyası önemli alerjik reaksiyonlara, astım ataklarına, baş ağrılarına, baş dönmesine, yorgunluğa, gerginliğe, konsantrasyon bozukluğuna ve kansere sebep olabilir.


FD&C boya petrolden sentez edildiği için, işlenmemiş yağ kullanmaktan farklı değildir. Eskiden doğrudan kömür katranı yağından yapılan bu boyalar sağlık endişelerinden dolayı yasal düzenlemelerden sonra sentetik olarak oluşturulmaktadır. Yine de hala kanserojen etkiler bulundurmaktadır. Diş macunu hiç yutulmasa bile bu madde dudak derisinden veya ağzın içerisindeki mukoza zarından saniyeler içinde emilebilir.


Sodyum Loril Sülfat (SLS)
Büyük ihtimalle kişisel temizlik ürünlerinde bulunan en tehlikeli madde SLS’dir. Köpürücü etkisi olduğu için diş macunlarına katılır ve macuna işe yarıyor görünümü verir. Halbuki araştırmalar deri için oldukça yıpratıcı ve zararlı etkileri olduğunu göstermiştir.


Temizlik endüstrisinde SLS, garaj zemini temizleyici, motorlar için yağ giderici ve araba yıkama deterjanı ürünlerinde kullanılır. Klinik testlerde ise cildi tahriş edici madde olarak ilk tercih edilen kimyasaldır. Bu maddeyle cildi tahriş edip, iyileştirici ürünlerin etkisi denenir.


SLS dokulardan içeri girip, gözde, beyinde, kalpte ve karaciğerde birikebilir; uzun dönemde ciddi zararlara yol açabilir. Çoğu yetişkin ve bebek şampuanında da bulunmaktadır.


Triklosan
Deterjan ve diş macunlarında sıkça görülen bu kimyasal anti-bakteriyel özelliğe sahiptir. Halbuki formülü ve yapısı bazı en zehirli kimyasallarınkine çok benzerdir. Bu sebeple insan sağlığına olabilecek zararlı etkileri dikkatle gözlenmektedir. Kullanıldığı ürünlerin üreticileri sağlık tehlikesi taşımadığını iddia etse de A.B.D Çevre Koruma Kurumu (Environmental Protection Agency – EPA) tehlikeli bir böcek ilacı olarak sınıflandırmıştır. Hem insan sağlığına hem de çevreye zararlı bulunmuştur. Triklosan, insanlarda kansere sebep olduğu düşünülen klorofenol kimyasal grubuna dahildir.


Hidratlı Silika
Diş minesine zarar veren bir beyazlatıcıdır. Kuvars, kum ve çakmaktaşında bulunan kristalize bir bileşenden elde edilir. Diş minesi günlük mineral takviyesini tükürükteki kalsiyum ve fosfor içeriğinden alır. Dişleri hidratlı silika kadar aşındırıcı bir maddeyle temizlemek mineye zarar verir ve mineral almasını da engeller. Uzun dönemde yıpranma oluşabilir.

İşte tipik ilkel bir algı, senin zararlı kimyasallar içermeyen geliştirilmiş bir diş macunu, motorlu güzel bir diş fırçası üretme imkanını Allah'mı elinden aldı?
Önce şunu kabul et, sünnet olan Ağız diş sağlığı mı, Misvak kullanmak mı?
Bunu söyle zaten olay çözülür gerisi için boşuna hikaye yazma, onlar senin kuruntuların.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Bunu demekle bu ayeti öne sürerek ortaya atılan birkaç fikir vardır diyor


Bunlardan bazıları birinci olarak diyorlar ki diyor ben diyorum demiyor

Ben de onlara cevaben derim ki diyor



Cevapta sıkıntı varsa yaz

Pek sanmıyorum ama inşallah anlamışsındır

Razi'nin birinci mesele dediği, şunun bunun böyle görüşü vardır değil, benim bu ayetten anladığım meseleler şu şekildedir, demektir.

Razi tefsiri nette var herkes okuyabilir.

Ayet tefsiri yapıyor, başkasının görüşü filan değil bunu nerden uydurdun.
Kendi içinde geliştiriği ayet böyle anlaşılıyor, bu manadır evet doğrudur, ama açarsak nedenleri şunlardır, kadınlar zayıftır, çocuk gibidir, bu yüzden erkekler gibi mükellefiyete ehil değildirler vs devam ediyor.

-) "Bu ise, o kadınların ibadet ve mükellef tutulmak için yaratılmış olmamalarını gerektirir..."

Bu ifade Razi'nin kendi ifadesi, milleti yanıltma, kendi kafandan Razi'yi bile te'vil ettin gördün mü iki dakikada.

Kadının yaratılmasındaki murad hayvanlarla aynıdır, yani erkeklere fayda sağlamak için yaratılan diğer nev'iden canlılar ile aynı muradla yaratılmıştır,
ama cins olarak Erkek ile aynıdır, ama mükellefiyeti yoktur diyor, ne diyecekti adam?
Mükellefiyeti olmasa erkeklere karşı azgın ve itaatsiz olacaklarından, azapla korkutuluyorlar ki erkeklere karşı itaatkar olsunlar diyor.

Son.Fedai anlamanda ciddi sıkıntı var,
İnandığının arkasında durmak bir erdemdir.
Ya Razi tefsirini kabul etmiyorum, beni yansıtmıyor diyeceksin, ya burada açık seçik yazan şeyleri kıvrım kıvrım yapmayacaksın.
İnandığınızı bile savunamıyorsunuz, ne garip.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Razi'nin birinci mesele dediği, şunun bunun böyle görüşü vardır değil, benim bu ayetten anladığım meseleler şu şekildedir, demektir.
Onun için mi 2 altta CEVAP diye yazmış...


Bu ifade Razi'nin kendi ifadesi, milleti yanıltma, kendi kafandan Razi'yi bile te'vil ettin gördün mü iki dakikada.
Haşa bizim onu tevil etmemize ihtiyacı yok

O Senin kuruntun
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
İşte tipik ilkel bir algı, senin zararlı kimyasallar içermeyen geliştirilmiş bir diş macunu, motorlu güzel bir diş fırçası üretme imkanını Allah'mı elinden aldı?
Önce şunu kabul et, sünnet olan Ağız diş sağlığı mı, Misvak kullanmak mı?
Bunu söyle zaten olay çözülür gerisi için boşuna hikaye yazma, onlar senin kuruntuların.

Bizim derdimiz, Sünneti seniyyeye uymamızdır...

sizin gibiler içinse, buraya yazıyorum, aksini ispat edene kadar susman gerekir, ne zaman ispat edilir, ben o vakit susarım, Bütün dünya bir araya gelse, diş sağlığı için misvaktan daha ileri bir şey bulamayacaklardır....1436 yıldır bulamadıkları gibi....
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Son.Fedai anlamanda ciddi sıkıntı var,
İnandığının arkasında durmak bir erdemdir.
Ya Razi tefsirini kabul etmiyorum, beni yansıtmıyor diyeceksin, ya burada açık seçik yazan şeyleri kıvrım kıvrım yapmayacaksın.
İnandığınızı bile savunamıyorsunuz, ne garip.
Tefsir de ortada yazılanlar da ortada

Kim anlamış, kim anlamamış kim kıvırıor o da ortada

Kafanızı kuma gömmüşsünüz kumdan başka şey görmüyorsunuz
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
ben seninle din konuşamam,,,işin derunine insek, Allah inancında bile sakatlık çıkar... bu yüzden geçtim oraları...

diş macunu demişsinde, işi dünyalığa dökelim.... anlayacağın, misvaktan başka çare yok...:)

Allah inancında bile sakatlık çıkarmış, bunun mihenginin sen olduğunu da nereden çıkardın.
E bana göre çıkar değil, sizinkinde kesinlikle var.
Allah binlerce ayette aracılığı reddederken, İnatla aracısız ulaşılmayan bir Allah icad etmişsiniz.
Hangi Allah bu, Kur'an ile iman ettiğimiz Allah değil o halde, başka bir Allah'mı?

Sen kim oluyorsun ki, kendi ilkel algın ile insanların Allah inançlarını belirleme yetkisi buluyorsun kendine.
Bunun tek otoritesi vardır Allah'ü Tealâ, Allah'ın kendi tanımladığı kesin ve hüküm verici kaynak Kur'an.
İstersen inançlarımı Kur'ana vuralım ve bakalım.

ama yok sen bunu kabul etmezsin,
önce şeyhim, sonra büyük müçtehid sonra ortanca sonra küçük müçtehid, sonra itikad imamım, sonra amel imamım,
sonra bizim şeyhin buradaki vekili.... böyle gider.
Senin inancını Allah'a doğrulatma gibi bir yöntemin ve iddian yok ki, nasıl Allah adına karar verebiliyorsan,
Allah adına karar vereceksen gel Kur'ana vuralım, ama bundan fersah fersah kaçarsın, çünkü tamamıyla Kur'ana göre batıl olduğunu biliyorsun.
Kaçarsın...
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Tefsir de ortada yazılanlar da ortada

Kim anlamış, kim anlamamış kim kıvırıor o da ortada

Kafanızı kuma gömmüşsünüz kumdan başka şey görmüyorsunuz

Hadi kardeşim, okuyanlar için orada Türkçe yazıyor...
Nasıl bir kadın anladığı ortada Razi'nin.
Siz bu konularda ittifak halinde sandığınız hocalarının birbirleri ile nasıl tenakuzlar içerinde, çatışma halinde olduklarınızı bile bilmiyorsunuz.
Tekfirler, zındık ithamları havada uçuşuyor.

Osmanlı padişahlarının huzur derslerinde, aynı beyzavi tefsirini okurken bile kavga gürültü çıkar, tekfirler havada uçuşur, padişahlar kimine ceza,
kimine kovma bir sürü cezalar verirmiş.

Taberi Tefsirini okusanız tekrar söylüyorum, Taberi en büyük peygamber düşmanı dersiniz.
Kafanızı kuma gömmeyin, itibar ettiğiniz adamları bile savunamıyorsunuz.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Hadi kardeşim, okuyanlar için orada Türkçe yazıyor...
Nasıl bir kadın anladığı ortada Razi'nin.
Siz bu konularda ittifak halinde sandığınız hocalarının birbirleri ile nasıl tenakuzlar içerinde, çatışma halinde olduklarınızı bile bilmiyorsunuz.
Tekfirler, zındık ithamları havada uçuşuyor.

Osmanlı padişahlarının huzur derslerinde, aynı beyzavi tefsirini okurken bile kavga gürültü çıkar, tekfirler havada uçuşur, padişahlar kimine ceza,
kimine kovma bir sürü cezalar verirmiş.

Taberi Tefsirini okusanız tekrar söylüyorum, Taberi en büyük peygamber düşmanı dersiniz.
Kafanızı kuma gömmeyin, itibar ettiğiniz adamları bile savunamıyorsunuz.

yahayy , çok iyi senaryo yazarı olurmuşsun, biliyorsun işte bütün filmlerde yalan var...
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Allah inancında bile sakatlık çıkarmış, bunun mihenginin sen olduğunu da nereden çıkardın.
E bana göre çıkar değil, sizinkinde kesinlikle var.
Allah binlerce ayette aracılığı reddederken, İnatla aracısız ulaşılmayan bir Allah icad etmişsiniz.
Hangi Allah bu, Kur'an ile iman ettiğimiz Allah değil o halde, başka bir Allah'mı?

Sen kim oluyorsun ki, kendi ilkel algın ile insanların Allah inançlarını belirleme yetkisi buluyorsun kendine.
Bunun tek otoritesi vardır Allah'ü Tealâ, Allah'ın kendi tanımladığı kesin ve hüküm verici kaynak Kur'an.
İstersen inançlarımı Kur'ana vuralım ve bakalım.

ama yok sen bunu kabul etmezsin,
önce şeyhim, sonra büyük müçtehid sonra ortanca sonra küçük müçtehid, sonra itikad imamım, sonra amel imamım,
sonra bizim şeyhin buradaki vekili.... böyle gider.
Senin inancını Allah'a doğrulatma gibi bir yöntemin ve iddian yok ki, nasıl Allah adına karar verebiliyorsan,
Allah adına karar vereceksen gel Kur'ana vuralım, ama bundan fersah fersah kaçarsın, çünkü tamamıyla Kur'ana göre batıl olduğunu biliyorsun.
Kaçarsın...

cümleyi iyi okumassan, bir sürü laf edersin işte böyle, bak orda, belki kaydı var,,, bunu neden söylüyorum, Peygamber inancında sakatlık var , tabiki bizim inandığımız ehli sünnet inancına göre, yoksa sen kendini kutbul azam olarak bile görebilirsin...neye göre söylüyorum, namazı 50 vakittten 5 vakite indirebilen bir Allah inancı sana ters, kendin söyledin...
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
cümleyi iyi okumassan, bir sürü laf edersin işte böyle, bak orda, belki kaydı var,,, bunu neden söylüyorum, Peygamber inancında sakatlık var , tabiki bizim inandığımız ehli sünnet inancına göre, yoksa sen kendini kutbul azam olarak bile görebilirsin...neye göre söylüyorum, namazı 50 vakittten 5 vakite indirebilen bir Allah inancı sana ters, kendin söyledin...

..... Mükerrer
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
cümleyi iyi okumassan, bir sürü laf edersin işte böyle, bak orda, belki kaydı var,,, bunu neden söylüyorum, Peygamber inancında sakatlık var , tabiki bizim inandığımız ehli sünnet inancına göre, yoksa sen kendini kutbul azam olarak bile görebilirsin...neye göre söylüyorum, namazı 50 vakittten 5 vakite indirebilen bir Allah inancı sana ters, kendin söyledin...

Ayrıca tek belkiyi sen kullanmışsın dikkatini çekerim, ben ne Allah, ne kitap, ne resul algımda zerre belki ve şaşma yoktur.
Ama sizin nasıl bir peygamber anlattığınız bile belli değil, evvel ahir ilimlerine sahip,

İndirebilen Allah inancında değil, böyle bir takdiri olmayacağını Allah'ın kendini tasvirinden zaten biliyorum,
önemli olan sizin orada atladığınız peygamber algısında.
Sizin iman ettiğiniz, fahri kainat, tüm peygamberlerin şefaat dileyeceği peygamber Namazı 5 e indirmek için Musa'ın yanına 5 defa gel-git yapan peygamber mi, cidden soruyorum, sen buna iman mı ettin?


Gayba muttali ama elleriyle yetiştirdiği göz bebeği Ashab-ı Suffa'nın değerlilerini Rec'i vakıasında Resulullah
elleriyle gönderdi ve kurulan pusu ile tamamı can verdiler.

Bedir savaşında, kervanı anlayabilmek için develerinden dışkılarını ayıklattırıp hangi yöreden geçtiklerini anlamak için hangi yörenin hurmasını yediklerini
anlamaya çalışan bir peygamberden bahsediyoruz.

Resulullah peygamber ve bir lider idi, ama herşeyden önce Allah'ın kulu ve bir beşerdir, bir insandır, bunu anlayamadınız.
Kazandıkları doğuştan değil, dalalette şaşkın iken vahiy ile yolunu bulması ile olmuştur.


Evvel ahir ilimleri ile donatılmış da, bilmem ne imiş de uydurduğunuz bu masallara ancak kendiniz inanırsınız,
Evvel ahir ilimleri ile donatılan peygamber 100 kişilik müşrik pususuna,
sadece ey Allah'hın resulu aramıza dini öğretecek birilerini gönder dedikleri için 10 kişilik en kıymetli ilim
talebelerini suffa ehlini göndermiş ve hepsi birden eza görerek öldürülmüştür.

Ne siyer okuyorsunuz, ne peygamberin konumunu, mesajın ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz, hayal dünyasında icad ettiniz
bir Allah'ın nurundan kopmuş bir parça olarak bir minyatür aracı rab formunda elçi değil, yaratıl gayesinin güya Allah dışındaki irtibatı olan varlığı arıyorsunuz.

Ne söylesek boş, belirli bir seviyeden sonra insanlar anlama yeterliliklerini kaybediyorlar yapacak bir şey yok.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Bizim derdimiz, Sünneti seniyyeye uymamızdır...

sizin gibiler içinse, buraya yazıyorum, aksini ispat edene kadar susman gerekir, ne zaman ispat edilir, ben o vakit susarım, Bütün dünya bir araya gelse, diş sağlığı için misvaktan daha ileri bir şey bulamayacaklardır....1436 yıldır bulamadıkları gibi....

Şimdi ben sana, çocukların ve diş eti hassasiyetleri olan insanların farklı sertliklerde diş fırçası kullanması gerektiğinin bilimsel bir yargı olduğunu söylesem inanacak mısın ki.

Misvak (Salvadora persica) ağacının dalı, Ebu Cehil tarafından da, çok daha önceki milletlerin geçmişlerinde de var.
Şimdi sen bunu peygamberin bulduğunu filan sandığın için mi sünnet olduğunu sanıyorsun?
O yöre de kişisel olarak kullanılan alet edevat ne ise, kum fırtınalarında yüzünü kapatmak için kullanılan sarık vs o yörenin kıyafeti ve herhangi bir değişiklik olmayacaktı. Peygamber bir farisi olsa farisilerin kıyafetleri mi sünnet olacaktı, onların dişlerini temizledikleri mi sünnet olacaktı?

Ayrıca misvak içerdiği salgı açısından antiseptik olduğundan bilimsel olarak temizlikte kullanılması normal karşılanmış (bkz Normal)
En mantıklısı değil, en mantıklısının tıp tarafından diş etinin yapısında göre doğru tercih edilecek diş fırçası işlevi ile yapılmasını önermiş,
önemli olan macun değil fırçasının işlevi...

Ayrıca misvak kullanılmasının ağız içi bakterilerinin, sonuç itibarı ile her temizlikten sonra lifleri arasında bakteri ve organizma kalıntıları tutulacağından,
her kullanımdan önce tekrar temiz olarak açılması gerektiği bilimsel olarak söylenmiş.

Şimdi bir insan ağız temizliğini misvak haricinde organik bir dişmacunu ve dişfırçası ile gerçekleştirdiğinde sünnet'e uymuş oluyor mu.
Salt olarak misvak sünnet dersen, ebu cehilin'de sünnetine uyuyoruz o zaman, haliyle çünkü Mekke'nin en bakımlı, zengin adamlarından
bahsediyoruz, güzel kokular, bakımlı ağız, güzel cübbeler sarıklar adamı peygamber gibi yapıyorsa Ebu cehil bu konuda sizden bi hayli ilerde.
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Konu dönmüş dolaşmış misvak kullanimina gelmiş ::D
 
Üst