İbni Teymiyye'nin Ehli Sünnete aykırı görüşleri

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
İmam İbn Teymiye'nin "İslam"a aykırı görüşleri var mıdır..?

Bir alim, aynen ya İmam Azam'ın, ya Şafii'nin, ya Maliki'nin ya da Hanbeli'nin dediğini söyleyecekse, bazen onların görüşlerine katılmama gibi bir hal'in içerisinde olmayacaksa, neden alim olunsun ki..

Bir alim, bu alimlerenden bazılarının şu ya da bu görüşüne katılmamış olsun,

İmam Azam hayatta olsa sizler kadar tepki verir miydi, elbet vermezdi...

Biliyorum buradaki çoğunun derdi, ne müctehidler, ne İslam, ne Kur'an ne de Şeriat vs...

Buradakilerin çoğunun derdi, "ağabeyleri...", "şeyhleri..." vs...

Başka da bir şey yoktur...


İtikadi bozukluk ile ameli bozukluk aynımıdır.....

Cehennemin ebedi oluşuna inanmak farzdır....ebedi değildir demek, İnsanı kafir yapar..... bunu söyleyenin kim olduğu da önemli değildir...asli itikadi meselelerde hata olmaz...
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
İbni Teymiyeyi savunan arkadaşlar, evet bu görüşler hatalıdır dese, aslında tartışmanın devamı gelmeyecek... İbni Arabi Hz. lerinin eserlerini, defaetlen söyledik, ehli sünnet alimleri, okunmaması gerektiği konusunda uyarmışlardır... Tasavvufu kabul etmediğiniz için, keşf nedir ne değildir, tartışmasını girmek gerekiyor... oda uzun mesele...
Muhyiddîn İbnü’l-Arabî -kuddise sırruh- eserlerini siz kim oluyorsunuzda okunmaz diyorsunuz?

Gerçek ehli sünnet böyle söyler.
"Biz onun bir çok eserlerini okuduk derin ilim sahibi. Anlamayanlar zındıklıkla suçluyorlar."

Sizde ilim olmadığı gibi ahlakda kalmamış.

Tasavvuf bunların dillerinde kalmış yaşamıyorlar ki ne anlatsınlar.Ne anlasınlar?
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Muhyiddîn İbnü’l-Arabî -kuddise sırruh- eserlerini siz kim oluyorsunuzda okunmaz diyorsunuz?

Gerçek ehli sünnet böyle söyler.
"Biz onun bir çok eserlerini okuduk derin ilim sahibi. Anlamayanlar zındıklıkla suçluyorlar."

Sizde ilim olmadığı gibi ahlakda kalmamış.

Tasavvuf bunların dillerinde kalmış yaşamıyorlar ki ne anlatsınlar.Ne anlasınlar?

ahlakta kalmamış derken ahlaksız demek istedin sanırım.... üstümüzde, şu yöneticilik yükü olmasaydı, sana okkalı bir cevap yazardım amma, buna cevab vermiyorum...

ahlakın bağlı bulunduğun cemaatin aynası olduu için ve çoğunuz birbirinize benzediğiniz için çok görmüyorum...

biz ne demişiz, ehli sünnet alimleri okunmaması gerektiğini söylemişlerdir.... ne demek istemişler, o eserleri ancak, erbabı anlar, zahir ve batın ilim sahibleri anlar, demek istemişlerdir..ben böyle anlıyorum..ne var bunda yanlış olan....

burası şehir kurtluğunu ormanda yap....
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Muhyiddîn İbnü’l-Arabî -kuddise sırruh- eserlerini siz kim oluyorsunuzda okunmaz diyorsunuz?

Gerçek ehli sünnet böyle söyler.
"Biz onun bir çok eserlerini okuduk derin ilim sahibi. Anlamayanlar zındıklıkla suçluyorlar."

Sizde ilim olmadığı gibi ahlakda kalmamış.

Tasavvuf bunların dillerinde kalmış yaşamıyorlar ki ne anlatsınlar.Ne anlasınlar?

İbni Arabiye iftira edenler
http://kalpteniman2.weebly.com/304bni-arabiye-iftira-edenler.html
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
ahlakta kalmamış derken ahlaksız demek istedin sanırım.... üstümüzde, şu yöneticilik yükü olmasaydı, sana okkalı bir cevap yazardım amma, buna cevab vermiyorum...

ahlakın bağlı bulunduğun cemaatin aynası olduu için ve çoğunuz birbirinize benzediğiniz için çok görmüyorum...

biz ne demişiz, ehli sünnet alimleri okunmaması gerektiğini söylemişlerdir.... ne demek istemişler, o eserleri ancak, erbabı anlar, zahir ve batın ilim sahibleri anlar, demek istemişlerdir..ben böyle anlıyorum..ne var bunda yanlış olan....

burası şehir kurtluğunu ormanda yap....
şeyhulislam ebu suud hazretleri avam tabakasının mühiddin arabi hazretlerinin esrlerini okumaması gerektiğini yazmıştır
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
İslâmî edep ve ilmî tutum, kimden gelirse gelsin hakkı kabul etmeyi ve yine kimden sadır olursa olsun yanlışa prim vermemeyi gerektirir. Ancak bunu yaparken toptancı davranmanın ve beşer olması hasebiyle birkaç noktada yanlışa düşmekten kurtulamamış kimse ve kesimleri bütünüyle İslam dairesi dışına sürüvermenin İslâmî adap ve ilmî ölçülerle bağdaşmayacağının da altını çizmeliyiz.

İ’lâu’s-Sünen müellifi merhum Zafer Ahmed el-Osmânî et-Tehânevî (Tânevî), adı geçen eserine mukaddime olarak kaleme aldığı Kavâid fi Ulûmil-Hadîs’te (1) , İbn Teymiyye’nin, “reddüş-şems” ile ilgili rivayeti reddederken, onu nakleden İmam Ebû Ca’fer et-Tahâvi hakkında ileri geri konuştuğunu(2) söyler ve şu ifadeyi kullanır;

“Allah’a yemin ederim ki, et-Tahâvî’nin Hadis ilmindeki derecesi,İbn Teymiyye’ninkinden binlerce defa yüksektir. İbn Teymiyye nerede, onun ayağının tozu olmak nerede?!”

Bu eseri son derece kıymetli taliklerle (notlarla) neşreden merhum Abdülfettâh Ebü Gudde, hocası et-Tehânevî (Tânevî)’ye bir mektup yazar ve bu ifade ile ne anlatmak istediğini sorar. et-Tehânevî (Tânevî) merhumun cevabı konumuz açısından son derece ilgi çekicidir:

“Ben, arkadaşlarımdan birisine o ifademin üstünü çizmesini ve eserimden çıkarmasını söylemiştim. Ancak o bunu unutmuş; bana da onu hatırlamamı şeytan unutturdu. O ifademin üzerini siz çizin ve kenarına şöyle yazın:

“Müellif bu ifadeden rücu etmiştir. Bu ifade bir kalem sürçmesi neticesi yazılmış. Müellif, İslâm İmamları hakkında edepsizlik ettiği için Allah’a tevbe istiğfar etmektedir ki, o imamlardan birisi de imam Şeyhülislâm İbn Teymiyye el-Harrâni dir. Allah Teala ona rahmet eylesin; onu ve bizi selamet yurdu olan cennete koysun.”(3)

(Burada hatırlatalım ki, Hint diyarının alimlerinden olan et-Tehânevî(Tânevî) merhum, Hadis ve Fıkıh ilimlerinde yed-i tûlâ sahibi büyük bir allame olmasının yanı sıra, Ehl-i Tasavvuftandır.)

İşte eksikliğini hissettiğimiz İslâmî edep ve ilmî tutum budur. Ancak bu durum, -yine yukarıda belirttiğim gibi- hakkın edep ölçüleri içinde ortaya konmasını da engellememelidir.

Selefilik.com
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa


Bazı yerlerde ''Kendisi ayrıca ibn-i arabi'nin tüm eserlerini yasaklamıştır'' deniliyor.Bu iddiaya ne dersiniz?
ŞEYH-İ EKBER’İ ANLAMAK

05 Ocak 2015 Pazartesi

Dünyaca meşhur iki İslam âliminin ismi verilse, biri İmam Gazâlî ise, diğeri şüphesiz Muhyiddin Arabî’dir. Avrupalılar, Muhyiddin Arabî enstitüleri kurmuş, panteizmi, onun vahdet-i vücud anlayışından yardım alarak izaha kalkışmışlardır. Ancak insanların çoğu her ikisini de yanlış anlamışlardır.
Çok ekzantrik kişiliği ile tanınan Muhyiddin Arabî, Endülüs’te doğmuş olmakla beraber, Arab asıllıdır. İslâm dünyasını gezmiş, Anadolu’ya kadar gelerek Selçuklu Sultan’ından hürmet görmüş, Sadreddin Konevî’nin annesini nikâhlamıştır. Konevî, Mevlânâ’nın hocasıdır. Nihayet Şam’da yaşayıp 1240’da vefat etmiştir. Kelâmdan tasavvufa, tarihten manevî keşiflere kadar geniş bir yelpazede eserleri vardır. Bazı sözleri, çok münakaşa mevzuu olmuş; ham sofular, kendisini tekfire kadar iş vardırmıştır.
muhyiddin.JPG

Hased neler yaptırıyor
İbni Hacer’in, “Şeyh-i Ekber ve emsâlinin dine uymayan sözleri te’vile, izaha muhtaçtır. Bunlar evliya defterindedir. Eğer bunların zamanında olsaydık, gider, böyle kitaplar yazmayın diye ricâ ederdik” dediği rivayet edilir. İmam Rabbânî de der ki: “Bize Nusûs [âyet ve hadîs] lâzımdır; [Şeyh-i Ekber’in] Füsûs [kitabında yazdıkları] değil; Fütûhât-i Medeniyye [Medine’de gelmiş fıkıh hükümleri] varken, [bunlara uymayan marifetlerin yazıldığı] Fütûhât-i Mekkiyye’ye bakmayız. Şeriata uymaz gözüken sözlerini te’vil ederiz, şeriata uydurmaya çalışırız. Bunlar, keşifte [evliyanın kalbine gelen ilhamda] hatadır. Vahdet-i vücud sahipleri, meselâ Muhyiddin Arabî ve yolunda gidenler, her şey O’dur diyor. Bu sözleri, âlem Allahü teâlâ ile birleşmiş demek değildir. Âlem yoktur; ancak Allah vardır demektir.”
Osmanlı’nın son devrinde yüksek ihtisas medresesinde Füsûs okutan Abdülhakîm Arvasî’nin beyanları dikkat çekicidir: “Muhyiddin Arabî’nin bazı sözleri sekr [tasavvuf sarhoşluğu] hâlinde söylenmiştir. Manaları bizim anladığımız gibi değildir. Bizim alışık olduğumuz kelimeleri kullanmışlar; ama başka manaları kasdetmişlerdir. Sekr hâlinden kurtulunca, kendileri de bu sözler ile muradlarının anlatılamamış olduğunu görerek pişman olmuşlardır. Cüneyd Bağdadî’nin, Bâyezid Bistâmî’nin de böyle şath kabilinden sözleri vardır; ama kimse bunları dalâlet ehlinden saymamıştır. Şeyh-i Ekber’e hüsnü zannım tamdır. Zira bütün yazılarında Hazret-i Resule uymaya en büyük kıymeti bahşeder. Avam için Füsûs, Fütûhât gibi yüksek kitaplar okumak câiz değildir. Müslümanlar sofiyeye değil, fakihlere tâbi’ olmaya memurdur. O büyüklere hilâf-ı şeriat söz isnâd eden dinden çıkar. Ne garip, helâ âdâbını bilmeyenler; Muhyiddin’in sözünden bahseder.”
muhyiddin%20arabi%20turbesi_sam.jpg

Şam'da Kasyun Dağı eteklerindeki Salihiye'de Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin türbesi
Abdülkadir Geylanî, Muhyiddin Arabî gibi bazı zâtlara kâmil âlim oldukları için hased edilirdi. O zaman baskı usulü de olmayıp, kitaplar elle çoğaltıldığından, bazı hasedcilerin bu zâtları şereften düşürmek için kitaplarını tahrif ettiği, ilaveler yaptığı söylenir. Nitekim İmam Şa’rânî, “Bazı ulema ile Konya’ya kadar giderek, Şeyh-i Ekberin kendi eliyle yazdığı Fütühat’ı gördük, orada bu gibi ifadeler yoktu” diyor. Bu sebeple Mevlânâ, Mesnevî’yi başkaları üzerinde oynayamasın diye manzum olarak kaleme almıştır.
Şeyhülislâm Ebussûud Efendi'ye Muhyiddin Arabî'nin Füsûs isimli eserindeki şeriata uymaz gözüken bazı şeyler sorulduğunda, bu sözlerin başkaları tarafından onun kitaplarına sokularak iftira edildiğini; sultanın, bu eserlerin okunmasını yasaklayan emir çıkardığını söylemiştir. Şeyhülislâm İbni Kemal, onu medhederek der ki: “Füsûs ile Fütuhât gibi eserlerindeki meselelerin bazıları, kitap ve sünnete uygundur. Bazılarını ise, ancak keşif ve bâtın [tasavvuf] ehli anlar. Bunlarla murad edilen manayı anlayamayan kimsenin, sükût etmesi vâcibdir”. Nitekim Şeyh-i Ekber’in “Bizden [bizim gibi] olmayanların, kitaplarımızı okumaları haramdır” dediği nakledilir. Fîrûzâbâdî, Süyûtî, İmam Şa’rânî gibi çok âlimler kendisini övmüş; büyüklüğünü bildiren kitaplar yazmışlardır. Bir tek İbni Teymiyye, kötülemiş, hatta tekfir etmiştir. Buna şaşılmaz. Çünki İbni Teymiyye, mecazı da kabul etmez. Bunun takipçileri de Şeyh-i Ekber için demedik laf bırakmamışlardır.
ibni%20arabinin%20elyazisi%20yusufaga%20kutuphanesi%20konya.jpg

Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin el yazısı (Konya Yusuf Ağa Kütübhanesi)
Rivayet olunur ki, Şeyh-i Ekber’i rüyada yüksek derecede görmüşler. “Aleyhimde konuşanlar sayesinde, Allah bana o kadar sevap verdi ki, hak ettiğimin üzerinde yüksek bir mertebeye kavuştum” demiş. Nihayet kabrinde şu beyt yazılıdır:
Kad kâne sâhibü hazel kabri cevheretün nefîsetün sâğeha’l-bârî mine’n-nütef
Azzet fe-lem ta’rifü’l-en’âmi kıymetehâ fereddehâ gayreten minhü ile’s-sadef
(Bir nefis cevherdir, bu kabrin sahibi, Allah’ın meydana getirdiği nutfelerden
Gayrete dokunup sedefe döndürdü onu, insanlar kıymetini bilmediğinden.)
ibni%20arabi%20hakkinda%20kitaplar%20yazilmis,%20eserleri%20muhtelif%20lisanlara%20tercume%20olunmustur.jpg
ibni%20arabi%20hakkinda%20kitaplar%20yazilmis,%20eserleri%20muhtelif%20lisanlara%20tercume%20olunmustur1.jpg
ibni%20arabi%20hakkinda%20kitaplar%20yazilmis,%20eserleri%20muhtelif%20lisanlara%20tercume%20olunmustur2.jpg

İbnü'l-Arabî hakkında eserler yazılmış, kitapları muhtelif lisanlara tercüme olunmuştur
Osmanlı Devleti’ne dair keşifler
Şeyh Edebâlî’nin gençliğinde sohbetinde bulunduğu Şeyh-i Ekber’in Osmanlılarla enteresan bir irtibatı vardır. Kuruluşundan 70 sene evvel Osmanlı Devleti’ni manevî âlemde haber verip övmüştür:
İnne aslaha'd-düveli ba'de's-sahâbeti ed-Devletü'l-Osmâniyye
Fe-lâ inkirâza li-devletihi ilâ zuhûri'l-hatmi ve'l-kıyâme
(Osmanlı’dır en sâlih devlet, sonra sahabeden,
Yoktur yıkılış ona, dünyanın sonu gelmeden)
Bu beyitin aslı, vaktiyle Yıldız Câmii’nin giriş kapısı üstünde asılıydı. Osmanlı padişahları, her zaman Şeyh-i Ekber’in hatırasına hürmet etmiştir. Şeceretü’n-Nu’mâniyye fî Devleti’l-Osmâniyye adlı eserinde, Osmanlı Devleti’ne dair çok esrarlı keşifleri vardır. “Sin (Selim), Şın’a girince, Muhyiddin’in kabri ortaya çıkar” buyurmuş; nitekim Sultan Selim, Şam’a girdiğinde, kabrini buldurup, üzerine türbe ve yanına da câmi yaptırmıştır. Bunu, Sultan II. Abdülhamid tamir ettirmiştir. Ayrıca sin’in (Yavuz Sultan Selim) tılsımına (halifelik), onun Acem ve Arab mülküne hâkimiyetine; ayn’ın (Abdülaziz), yarılıp ayrılmasına (bileklerinin kesilip öldürülüşüne), sonra ayn’ın (Sultan Abdülhamid) tahta çıkıp muhalefetle karşılaşacağına, nihayet “Senin yüzünden başımıza belâ geldi” diye suçlanacak mim (Sultan Mehmed Vahîdeddin) ile devletin sonunun geleceğine; ardından fitnelerin zuhuruna işaretler vardır.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
arvasi

İddia edildiğine göre Ebu Suud efendi , İbn Arabinin bir eseri için şunları söylemiş

“Evet, o eserde şeriata uymayan bazı sözler vardır. Bazıları bu sözleri şeriata uydurmak için tevîl etmişlerdir. Fakat biz, bu şeriata uymayan sözlerin bazı Yahudiler tarafından Şeyh Muhyiddin İbnü’l-Arabî Hazretlerine iftira edilmiş olduğunu yakinen biliyoruz. Artık bu şeriata uymayan sözleri ihtiyaten okumamak vâcibdir. Sultan, bunların okunmasını yasaklayan bir de emir çıkarmıştır. Buna göre şeriata uymayanı eserleri okumaktan, ezberlemekten ve dinlemekten sakınmak vâcibdir.” diye cevap vermiştir.

İmam Suyûtî “Tenbihü’l-gabî bi-tebriet-i İbn-i Arabî” ismindeki risâlesinde:

“Muhyiddin İbnü’l-Arabî hakkında âlimler iki fırkaya ayrılıp birisi onun velî olduğuna, diğeri ise velî olmadığına inanmıştır. Bence iki fırkanın da razı olmayacağı bir yol vardır:
Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin velî olduğuna inanılması, fakat kitablarının okunmasının haram olmasıdır.” demiştir.
Muhyiddin İbnü’l-Arabî’den “Biz öyle bir zümreyiz ki, bizden olmayanların kitablarımızı okumaları haramdır.” diye nakledilmiştir.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
@arvasi eee, yani napalım.
Bitmek usanmak bilmeyen bu hazret takıntınız ne kadeşim sizin.
Allah'ı bu kadar övmüyor hamdetmiyorsunuz.
Allah muhabbetindeki eksiklik dunundan icad edilenlere gösteriliyor, başka bir açıklaması var mı.
Kendinizi Kur'an ışığında tahkik etmeyi düşündünüz mü hiç.
Varsa yoksa o hazret bu veli.
İtibar son nefese diyorsunuz, burada saydığın adalarım iman üzere öldüklerine bir delilin var mı?
Allah'ı şahit tutarak yemin edebilir misin, şu adam iman üzere Allah'ın istediği gibi öldü diye, hayır.
Adam hakkında tek bildiğin iki üç kitabı, Allah'ın arşına bile oturtuyorsunuz bu Arabi, Bayezid gibi plato felsefecilerini
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
arvasi

İddia edildiğine göre Ebu Suud efendi , İbn Arabinin bir eseri için şunları söylemiş

“Evet, o eserde şeriata uymayan bazı sözler vardır. Bazıları bu sözleri şeriata uydurmak için tevîl etmişlerdir. Fakat biz, bu şeriata uymayan sözlerin bazı Yahudiler tarafından Şeyh Muhyiddin İbnü’l-Arabî Hazretlerine iftira edilmiş olduğunu yakinen biliyoruz. Artık bu şeriata uymayan sözleri ihtiyaten okumamak vâcibdir. Sultan, bunların okunmasını yasaklayan bir de emir çıkarmıştır. Buna göre şeriata uymayanı eserleri okumaktan, ezberlemekten ve dinlemekten sakınmak vâcibdir.” diye cevap vermiştir.



İmam Suyûtî “Tenbihü’l-gabî bi-tebriet-i İbn-i Arabî” ismindeki risâlesinde:

“Muhyiddin İbnü’l-Arabî hakkında âlimler iki fırkaya ayrılıp birisi onun velî olduğuna, diğeri ise velî olmadığına inanmıştır. Bence iki fırkanın da razı olmayacağı bir yol vardır:
Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin velî olduğuna inanılması, fakat kitablarının okunmasının haram olmasıdır.” demiştir.


Muhyiddin İbnü’l-Arabî’den “Biz öyle bir zümreyiz ki, bizden olmayanların kitablarımızı okumaları haramdır.” diye nakledilmiştir.


eserlerimizi okumak haramdır Allahın haram kılmadığının haram kılmak haaa
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
ahlakta kalmamış derken ahlaksız demek istedin sanırım.... üstümüzde, şu yöneticilik yükü olmasaydı, sana okkalı bir cevap yazardım amma, buna cevab vermiyorum...

ahlakın bağlı bulunduğun cemaatin aynası olduu için ve çoğunuz birbirinize benzediğiniz için çok görmüyorum...

biz ne demişiz, ehli sünnet alimleri okunmaması gerektiğini söylemişlerdir.... ne demek istemişler, o eserleri ancak, erbabı anlar, zahir ve batın ilim sahibleri anlar, demek istemişlerdir..ben böyle anlıyorum..ne var bunda yanlış olan....

burası şehir kurtluğunu ormanda yap....
ilim sahibi olmayanlrın (bizler gibi,(avamın)muhyiddin arabi Hazretlerinin tasavvufi eserlerini ve mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerin mesnevi gibi eserlerini (tercümelerini)okumak fayda yerine zarar verir.)Ançak ilmine çok güvenilir zatlar tarafından izah edilmiş olanların (şerh) okunması elbet fayda verir.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Şerh derken aslında kılıfına uydurulmuş, bir çok yeri kırılmış demek istiyorlar tabi anlıyoruz.
Tasavvufi eser diye eline alıp bune ya, erotik hikaye mi çeviriyoruz diye yarı yolda vazgeçen tercümeciler bile mevcut.
Şerh yazılanların çoğu da aslından şaşılarak, kırpılarak yazılan izahlar.

Bir tarikat şeyhine hem ibni arabi diyosun hem şu zat diyince ikisini de te'vil ederim ya ne olacak dedi.Te'vil yani kendine uyduracak.
Yani iş te'vile kalınca Firavun cenneti Ala'nın en çok zevk alanı, Şeytan en yürekli delikanlı, Allah'ın emrine rağmen Adem'e secde etmeyen cesur bir muvahhid ibni arabiye göre.

Tabi okumayın dersiniz Şeytana en büyük muvahhid diyen adamı aklı başında hiçbir müminin kale almayacağını bildiğiniz için kılıf hazır, avam okumasın.
Kaç saat fususul hikem çevirisi yapan ekrem demirli'yi dinledim, hüsran alakasız, saçmasapan avami şeyler, kadınlara verilen önem, yaratılmışlık sırrı vs sadece basit bir felsefik yaklaşım, daha fazlasını ben yapıyorum ben de yazıyım o zaman hikmetin kaşları yerine, hikmetin bıyıkları diye bir eser olsun bitsin.

İyi uydurmadan zevk alanlar zevkle okusun, İmam rabbani gibi keşfe takık biri bile zırva diyebilmiş arabiye, demek o bile avamdan. Bu anlayan havaslar kim ola ki, bi öngüt anlamış heralde, arabiyi.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
İyi uydurmadan zevk alanlar zevkle okusun, İmam rabbani gibi keşfe takık biri bile zırva diyebilmiş arabiye, demek o bile avamdan. Bu anlayan havaslar kim ola ki, bi öngüt anlamış heralde, arabiyi.

zırva demişte sonra şeriate uymayan görüşlerşini uydururuz demiş
adam firavunu temize çıkarmış onlar arabıyı temıze çıkarmaya çalışmışlar çokmu

benim hayret ettiğim olay alanen açık ve net kuran firavnun nasıl bir kafir olduğunu ilan etmişken onu mumin olarak gören birini şeyhi ekber ilan etmeleri ona toz kondurmamaları en buyuk şeyh görmeleri

yahu adam velılık makamını nebilik makamındna üstün görüyor kendini altın kerpıc peygamberi gumuş kerpıc goruyor ve hala şeyhı ekber oluyor.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
benim hayret ettiğim olay alanen açık ve net kuran firavnun nasıl bir kafir olduğunu ilan etmişken onu mumin olarak gören birini şeyhi ekber ilan etmeleri ona toz kondurmamaları en buyuk şeyh görmeleri

.

Aynı şey İbn Teymiye için de geçerlidir.İbn Teymiyye'yi tamamen temize çıkarmaya çalışanlarda , onun eserlerini okumadığı için hatalarına vakıf değillerdir.

Kendi eserinde arapça ifadeleri ile okudum.

Diyor ki : Allah arşın üstünde , Muhammed sav'de onun karşısında arşın üstünde karşılıklı bir tahtta beraber otururlar.

--

Şimdi soralım . Allahı biriyle beraber oturtmak ? Allaha oturma sıfatı vermekten daha aşırı olan onunla beraber birinin karşısında oturduğunu iddia etmesi ?

Bunu diyen birini hatasız gibi kabul etmek ve yanlışlarına muttali olamamak?

Fakat yinede Ehli Sünnet tekfir etmiyor.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
zırva demişte sonra şeriate uymayan görüşlerşini uydururuz demiş
adam firavunu temize çıkarmış onlar arabıyı temıze çıkarmaya çalışmışlar çokmu

benim hayret ettiğim olay alanen açık ve net kuran firavnun nasıl bir kafir olduğunu ilan etmişken onu mumin olarak gören birini şeyhi ekber ilan etmeleri ona toz kondurmamaları en buyuk şeyh görmeleri

yahu adam velılık makamını nebilik makamındna üstün görüyor kendini altın kerpıc peygamberi gumuş kerpıc goruyor ve hala şeyhı ekber oluyor.

Hadis münkirleriyle kanki mi oldun şimdi de?
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Hadis münkirleriyle kanki mi oldun şimdi de?

Ne alaka ben hak neyse onunla kankıyım Allah ve resulunun hatırı tum hatırların uzerındedır
Resule yapılan hakaret direk Allah yapılmıştır dolayısıyla Allaha ve nebısıne yapılan hakaretler cezasız kalmadı

birileride çıkıp diyorki efendım Allaha ve nebisine yapılan hakaretler aşağılamalar ve bu hakaretleri yapanlar cezalandırılmasın ne gereği var

bu eylemi yapanlar zaten selefi kakaaaa .. eeee adam oalydında sen yapaydın Allah senın Allahın Peygamber senin peygamberin değilmi

baak cahrlı cuppeli dedik başlık açtık birilerinin zoruna gitti başlığı değiştirdi başlığı değiştiren abdullahbile ne gereği var diyorsa olay bitmişitr
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Aynı şey İbn Teymiye için de geçerlidir.İbn Teymiyye'yi tamamen temize çıkarmaya çalışanlarda , onun eserlerini okumadığı için hatalarına vakıf değillerdir.

Kendi eserinde arapça ifadeleri ile okudum.

Diyor ki : Allah arşın üstünde , Muhammed sav'de onun karşısında arşın üstünde karşılıklı bir tahtta beraber otururlar.

--

Şimdi soralım . Allahı biriyle beraber oturtmak ? Allaha oturma sıfatı vermekten daha aşırı olan onunla beraber birinin karşısında oturduğunu iddia etmesi ?

Bunu diyen birini hatasız gibi kabul etmek ve yanlışlarına muttali olamamak?

Fakat yinede Ehli Sünnet tekfir etmiyor.


senden rıcam oturma ile ilgili referansı buraya yazarmısın.oyle bişey varsa kabul etmeyız elbetteki biz toptancı değiliz

Allah arsın üzerindedir meselesine gelınce Allah kuranda kendını orda vasfetmişse bıze hiç bişey düşmeş ben ordayım demişse hayır orda değilsinmi diyecek
arşakimse çıkmadığına gore biz kuran ayetlere ve sahıh hadıslere bakarız


ayrıca nedne hep teymiyeyi örnek veriyorsn bana ne teymıyeden benım peygamberım bellı kıtabım belli

siz evvela fıravunu acıkayın
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
senden rıcam oturma ile ilgili referansı buraya yazarmısın.oyle bişey varsa kabul etmeyız elbetteki biz toptancı değiliz

Allah arsın üzerindedir meselesine gelınce Allah kuranda kendını orda vasfetmişse bıze hiç bişey düşmeş ben ordayım demişse hayır orda değilsinmi diyecek
arşakimse çıkmadığına gore biz kuran ayetlere ve sahıh hadıslere bakarız


ayrıca nedne hep teymiyeyi örnek veriyorsn bana ne teymıyeden benım peygamberım bellı kıtabım belli

siz evvela fıravunu acıkayın

Allah razı olsun.İşte bende bunu söylüyorum.İbn Teymiye veya İbn Arabi - tamamen iki zıt kişiler.

Bizim ölçümüz Kuran ve Sünnet olmalı.Fakat bu kişileri de tekfir etmemiz doğru değildir.

İstediğin nakil şudur :

أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُجْلِسُهُ رَبُّهُ عَلَى الْعَرْشِ مَعَهُ .

İbn Teymiyye : Allah c.c , Resulu Muhammed sav 'i Arşın üstünde kendisiyle beraber oturtur.(Mecmaul Fetava,say
fa:374)

''Yuclisuhu'' (Onu Oturtur.)

Meahu (Kendisiyle beraber)


Şimdi bu inanca ne diyelim ? Sahih inanç bu mudur? Selefin akidesi bu muydu?

 
Üst