Hristiyanlık ve Teslis İnancı

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


Seninle bu din konusunu konusmak cok zor lafons. Cunku surekli ayni hatayi yapiyorsun.

Ehl-i sunnet dediyse dogrudur yaklasimini burada da sergiliyor ve İmam Gazali demisse dogrudur diyorsun. İnnalillahi, yahu al bu sozu hakla batili ayiran Furkan olan Kuran'a vur, bakalim Allah ne diyor, bakalim dogruluyor mu. Kimseyi veya ekolleri mutlaklastirma.

Velhasi hep yanlis yerden yola cikiyorsun, cikis noktan yanlis. Merkeze Kuran ve sunneti alacaksin ve meselelere oyle yaklasacaksin, baskalarini degil. İste o zaman dini Allah'a has kilmis olursun, baskalarina degil.

Burada imam gazali'yi atalim demiyoruz, dogrularini alalim ve sozlerini Kuran mihengine vuralim diyoruz. Ama bunu yapabilmek icin de asgari bir Kuran bilgisi gerekiyor. Oyle ayetleri baglamindan kopartip koyala yapistir ile olmuyor. Bunu icin biraz caba sarf etmek gerekiyor, Kuran'la hemhal olmak gerekiyor.

Bizler itikadimizi olusturuken once Kuran'la baslamadigimizdan kaynaklaniyor butun bu sorunlar. Once bir yerlerden duyduk, okuduk ve bunu dogru diye belledik sonra da bu dogru diye bildiklerimizi Kuran'da aradik daha dogrusu Kuran'i inancimiza zoraki sahit tutmaya calistik.

Dolayisiyla Kuran'a ehli-i sunnet diye girdik ve oyle de ciktik. Nasil ki şia, şia olarak girip ciktigi gibi. Halbuki hicbir gorusun etkisinde kalmadan yaklasmaliydik ve oyle anlamaliydik. Seyhim, cemaatim, abilerim, ustadlarim ne demis degil Allah ne demis olmaliydi kaygimiz.

Sen diyorsun ki:

Arkadaşlar, bu ilacı kullanmayın.


Biz de soruyoruz:

Hangi ilacı kullanalım.

Sen yine diyorsun ki:

Bu ilacı kullanmayın.

Böylece uzayıp gidiyor.



O büyükler çalışmış, didinmiş bize bir ilaç hazırlamış.

Sen reddediyorsun.

Yerine bir ilaç koymuyorsun.


Bunun yerine sana yakışan bir başlık açarsın madde madde sahih bir itikad nasıl olur ortaya koyarsın. İşte bu da benim ilacım dersin.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
..
O büyükler çalışmış, didinmiş bize bir ilaç hazırlamış.

Sen reddediyorsun.

Yerine bir ilaç koymuyorsun.


Bunun yerine sana yakışan bir başlık açarsın madde madde sahih bir itikad nasıl olur ortaya koyarsın. İşte bu da benim ilacım dersin.

ne güzel iste, o büyükler didinmis, ilac hazirlamis..

Ama... ilaci bi onlar hazirlamamis. Baskalari da var ilac hazirlayan.
Sonra birde kendi ilacini methetmek icin ötekileri kötüleyende var.


Buna dair pek ragbet görmeyen bir konu basligi var, forumda.
"Esarilik: Muhtesem cöküsün baslangici "
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?144912-Eşarilik-Muhteşem-cöküşün-başlangici&highlight=
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Sen diyorsun ki:

Arkadaşlar, bu ilacı kullanmayın.


Biz de soruyoruz:

Hangi ilacı kullanalım.

Sen yine diyorsun ki:

Bu ilacı kullanmayın.

Böylece uzayıp gidiyor.


O büyükler çalışmış, didinmiş bize bir ilaç hazırlamış.

Sen reddediyorsun.

Yerine bir ilaç koymuyorsun.

Bunun yerine sana yakışan bir başlık açarsın madde madde sahih bir itikad nasıl olur ortaya koyarsın. İşte bu da benim ilacım dersin.

Aaa rica ederim bunu kac kere konustuk seninle, demek ki sen beni hic dinlememissin ve beni yanlis tanimissin. RedveKabul deyince aklinda kalan sadece su olmuş; hadis inkarcisi, heva ve hevesini kutsamis, alimleri takmayan, kendini begenmiş vs. Doayisiyla bundan sonra ne dese bos dinlemem demissin.

Sanirim aynen boyle olmus.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
ne güzel iste, o büyükler didinmis, ilac hazirlamis..

Ama... ilaci bi onlar hazirlamamis. Baskalari da var ilac hazirlayan.
Sonra birde kendi ilacini methetmek icin ötekileri kötüleyende var.

Buna dair pek ragbet görmeyen bir konu basligi var, forumda.
"Esarilik: Muhtesem cöküsün baslangici "

İmam Gazali kısaca şunu diyor:

Ey müslümanlar, ben 700 eser yazdım. Şu kadaaaar ilim öğrendim. Boşmuş.

Asıl lazım olan kalbe yönelip, içerdeki hastalıkları tedavi etmekmiş. Kurtuluş bundaymış.







Sen bu cümlelerinde bir yanlış görüyor musun?
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
abi tasavvufun ne oldugunu bos ver simdi.
Gazali ilm-i yakin ile bilemez. Ilm-i yakin ile ölünce bilir insan.



Seninle bu din konusunu konusmak cok zor lafons. Cunku surekli ayni hatayi yapiyorsun.

Ehl-i sunnet dediyse dogrudur yaklasimini burada da sergiliyor ve İmam Gazali demisse dogrudur diyorsun. İnnalillahi, yahu al bu sozu hakla batili ayiran Furkan olan Kuran'a vur, bakalim Allah ne diyor, bakalim dogruluyor mu. Kimseyi veya ekolleri mutlaklastirma.

Tasavvuf; İslâm'ın özünü, dinin inceliğini ve asliyetini yaşama hâlidir. Mânevî ilimlerin tahsil edildiği bir okuldur. Öyle bir okul ki asırlar boyu Allah-u Teâlâ'ya gönül vermiş binlerce Evliyâullah Hazerâtı bu okulda yetişmiştir. Bu mânevî önderler talebelerine hakikat ilmini talim ettirdikleri gibi halka da hak ve hakikat yolunu göstermişlerdir.
İçtihad sahibi gerçek zâhirî âlimlerin hiçbirisi bu mânevî yolu ve bu yolun önderlerini inkâr etmemiş, bilâkis onların ilimlerinden, mâneviyatından istifade etmeye gayret etmişlerdir.

Ancak bu mânevî ilim hakkında hiçbir bilgisi olmayan ve kendilerinin âlim olduğunu zanneden bazı kimseler tasavvufu ve ancak tasavvuf ile tahsili mümkün olan mânevî ilmi inkâra cüret etmişlerdir. Onlar işte bu faydalı ilimden mahrum kaldıkları için itiraz ediyorlar, bilmedikleri için inkâra kalkıyorlar. Bu gibiler hakkında İmâm-ı Gazâlî -rahmetullahi aleyh- Hazretleri "Er-Risâletü'l-Ledüniyye" adlı risalesinde şöyle buyurmaktadır:

"Cahilin bilmediği şeyi inkâr etmesi âdettendir. Bu iddia sahibi de hakikat şerbetinin zevkini tatmamış ve Ledün ilmine vâkıf olamamıştır."


Günümüzde Vehhabiler gibi tasavvufu, Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in mânevî büyüklüğünü, şefaatini inkâr eden, manevîyattan ve şahsî terbiyeden mahrum bir zümre türemiştir. İslâm'ı beşerî bir ideoloji seviyesine indirgemeye çalışan bu cahil zümre, bugün İslâm dünyasında yaşanan birçok sıkıntının müsebbibi haline gelmiştir. Bu gibi gruplar cihad adı altında terör bezirgânlarının oyuncağı olurken, İslâm adı altında ortaya çıkan bazı gruplar da cihadı, küfürle mücadeleyi ortadan kaldırma propagandasının aleti haline getirmişlerdir. Nihayetinde her ikisi de bilerek veya bilmeyerek küffâra hizmet etmektedirler.
Binaenaleyh, tasavvuf İslâm'ın özü, hem şahsî huzurun hem de toplumsal huzurun yegâne yolu, müslüman milletimizin temel harcı, küffâr fitnelerinin karşısında duran sarsılmaz bir kaledir.


Tasavvufun Menşei:
Tasavvuf'un başlangıcı Resulullah Aleyhisselâm'ın ve Ashâb-ı kiram -radiyallahu anhüm- Hazerâtı'nın yaşayışlarında görülmektedir. Bazılarının zannettiği gibi Resulullah Aleyhisselâm'dan sonra başlamış olmayıp, doğrudan doğruya onun zuhuru ile zâhir olmuştur.
Kaynağı Kur'an-ı kerim ve Hadis-i şerif'lerdir.
Böyle olunca tasavvufu inkâr, dini inkârdır. Dindar olduğunu zanneden nice kişiler, tasavvufu inkâr etmekle, kendilerini helâk ettikleri gibi bu fitneyi yaymakla da saf ve temiz müslümanların gönüllerini kirleterek tasavvufa karşı su-i zân beslemelerine sebep olmaktadırlar.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


Aaa rica ederim bunu kac kere konustuk seninle, demek ki sen beni hic dinlememissin ve beni yanlis tanimissin. RedveKabul deyince aklinda kalan sadece su olmuş; hadis inkarcisi, heva ve hevesini kutsamis, alimleri takmayan, kendini begenmiş vs. Doayisiyla bundan sonra ne dese bos dinlemem demissin.

Sanirim aynen boyle olmus.

Geçen bir konu açtın, sonunu getirmedin. Yarım bıraktın. Niye dinliyeyim ki seni?

Başladığı işi bitiremeyen biri bana ilaç olur mu? Hadi şimdi o işini tamamla. Biz de okuyalım öğrenelim.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
İmam Gazali kısaca şunu diyor:

Ey müslümanlar, ben 700 eser yazdım. Şu kadaaaar ilim öğrendim. Boşmuş.

Asıl lazım olan kalbe yönelip, içerdeki hastalıkları tedavi etmekmiş. Kurtuluş bundaymış.




Sen bu cümlelerinde bir yanlış görüyor musun?

buna kim bir sey diyebilir ki.
Ama ilmel yakin deyince olay baska bir boyuta geciyor. Bunun arka plani var. Halk bunu önplanini görüyor, ne güzel iste bak nefis terbiyesi falan..
Güzel olmasina güzelde.. orda bir kapi aralaniyorki, onu halk fark etmez.

Ondan sonra birileri o kapidan, cikip, her persembe Rasulullah´la görüsürüyorum, twittleri ikiye katlayin dediye kadar variyor isin sonu.

Cok defa belirtmeye calistim, tasavvufta KESIF diye bir sey varki, bu bilgiye ulasmanin bir 4. yolu olarak kabul edilir. Ancak bunu tasavvuf disindakiler kabul etmezler. Cünkü bu ZANNA dayalidir, kesinlik ifade etmez.

Isterseniz baska konu acin, orda konusak, burdaki konuyla alakasi yok.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Geçen bir konu açtın, sonunu getirmedin. Yarım bıraktın. Niye dinliyeyim ki seni?

Başladığı işi bitiremeyen biri bana ilaç olur mu? Hadi şimdi o işini tamamla. Biz de okuyalım öğrenelim.

Aaa bak benimle oyle emir sigasiyla konusacaksan hic baslamayalim.

Basladigim isi bitirememe sebep senin arkadaslarindir. İyi niyetle konuyu isleyeyim istedim ama malum sizinkiler yine rahat duramadilar. Baktim ki maksat hasil olmayacak devam etmedim.
Yoksa ne diye konuyu acayim.

Neyse, herkes kendi yoluna.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Tamam. Burda konuşmamızı noktalayalım. Şimdi kalbimizdeki hastalıklar ile ilgilenelim. Başkasının hatalarına bakmaktan kendimizi unuttuk. Allah yardımcımız olsun. Amin.


yeni konu actim ordan devam edebilirsiniz. " Tasavvufa itirazlar"
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Peygamberleri ile Allah karşılaştırılamaz gerçekten... İsa Mesih ise Allah'ın kulu değildir.

Matta 12 "17-18Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:
“İşte Kulum, O’nu ben seçtim.
Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O’dur.


Anlamadığım nokta şu , sizin kitabınızda bile Allah kulum diyor.Siz ise Allahın kulu değildir diyorsunuz.Kendi kitabınızı reddetmiş olmuyor musunuz?
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
İncil' de Hz. Musa as. dan bahsediliyor mu? Evet ise rica etsem ayetleri yazar mısın?
Çeşitli yerlerde yüzlerce ayet var. Ben bir kısmını paylaşacağım. Aslında Adem ve bu sorduğunuz ayetler Eski Ahitte geçer. Yeni Ahit, Eski Ahit'in devamı olduğu için tekrar yazılmamıştır.
Mısır'dan Çıkış 2Levili bir adam kendi oymağından bir kızla evlendi. 2Kadın gebe kaldı ve bir erkek çocuk doğurdu. Güzel bir çocuk olduğunu görünce, onu üç ay gizledi. 3Daha fazla gizleyemeyeceğini anlayınca, hasır bir sepet alıp katran ve ziftle sıvadı. İçine çocuğu yerleştirip Nil kıyısındaki sazlığa bıraktı. 4Çocuğun ablası kardeşine ne olacağını görmek için uzaktan gözlüyordu.
5O sırada firavunun kızı yıkanmak için ırmağa indi. Hizmetçileri ırmak kıyısında yürüyorlardı. Sazların arasındaki sepeti görünce, firavunun kızı onu getirmesi için hizmetçisini gönderdi. 6Sepeti açınca ağlayan çocuğu gördü. Ona acıyarak, “Bu bir İbrani çocuğu” dedi.
7Çocuğun ablası firavunun kızına, “Gidip bir İbrani sütnine çağırayım mı?” diye sordu, “Senin için bebeği emzirsin.”
8Firavunun kızı, “Olur” diye yanıtladı. Kız gidip bebeğin annesini çağırdı. 9Firavunun kızı kadına, “Bu bebeği al, benim için emzir, ücretin neyse veririm” dedi. Kadın bebeği alıp emzirdi. 10Çocuk büyüyünce, onu geri getirdi. Firavunun kızı çocuğu evlat edindi. “Onu sudan çıkardım” diyerek adını Musa koydu.
Musa Midyan’a Kaçıyor
11 Musa büyüdükten sonra bir gün soydaşlarının yanına gitti. Yaptıkları ağır işleri seyrederken bir Mısırlı’nın bir İbrani’yi dövdüğünü gördü. 12Çevresine göz gezdirdi; kimse olmadığını anlayınca, Mısırlı’yı öldürüp kuma gizledi. 13Ertesi gün gittiğinde, iki İbrani’nin kavga ettiğini gördü. Haksız olana, “Niçin kardeşini dövüyorsun?” diye sordu.
14Adam, “Kim seni başımıza yönetici ve yargıç atadı?” diye yanıtladı, “Mısırlı’yı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?” O zaman Musa korkarak, “Bu iş ortaya çıkmış!” diye düşündü. 15Firavun olayı duyunca Musa’yı öldürtmek istedi. Ancak Musa ondan kaçıp Midyan yöresine gitti. Bir kuyunun başında otururken 16Midyanlı bir kâhinin yedi kızı su çekmeye geldi. Babalarının sürüsünü suvarmak için yalakları dolduruyorlardı. 17Ama bazı çobanlar gelip onları kovmak istedi. Musa kızların yardımına koşup hayvanlarını suvardı.
18Sonra kızlar babaları Reuel’in yanına döndüler. Reuel, “Nasıl oldu da bugün böyle tez geldiniz?” diye sordu.
19Kızlar, “Mısırlı bir adam bizi çobanların elinden kurtardı” diye yanıtladılar, “Üstelik bizim için su çekip hayvanlara verdi.”
20Babaları, “Nerede o?” diye sordu, “Niçin adamı dışarıda bıraktınız? Gidin onu yemeğe çağırın.”
21Musa Reuel’in yanında kalmayı kabul etti. Reuel de kızı Sippora’yı onunla evlendirdi. 22Sippora bir erkek çocuk doğurdu. Musa, “Garibim bu yabancı ülkede” diyerek çocuğa Gerşom adını verdi.
23Aradan yıllar geçti, bu arada Mısır Kralı öldü. İsrailliler hâlâ kölelik altında inliyor, feryat ediyorlardı. Sonunda yakarışları Tanrı’ya erişti."
Mısır'dan Çıkış 3Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro’nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı’na, Horev’e vardı. 2RAB’bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor. 3“Çok garip” diye düşündü, “Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!”
4RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, “Musa, Musa!” diye seslendi.
Musa, “Buyur!” diye yanıtladı.

5Tanrı, “Fazla yaklaşma” dedi, “Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır. 6Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.” Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı’ya bakmaya korkuyordu.
7RAB, “Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm” dedi, “Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. 8Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim. 9İsrailliler’in feryadı bana erişti. Mısırlılar’ın onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum. 10Şimdi gel, halkım İsrail’i Mısır’dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.”
11Musa, “Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler’i Mısır’dan çıkarayım?” diye karşılık verdi.
12Tanrı, “Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım” dedi, “Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu olacak: Halkı Mısır’dan çıkardığın zaman bu dağda bana tapınacaksınız.”
13Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?”
14Tanrı, “Ben Ben’im” dedi, “İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’
15“İsrailliler’e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı Yahve gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım. 16Git, İsrail ileri gelenlerini topla, onlara şöyle de: ‘Atalarınız İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı Yahve bana görünerek şunları söyledi: Sizinle ve Mısır’da size yapılanlarla yakından ilgileniyorum. 17Söz verdim, sizi Mısır’da çektiğiniz sıkıntıdan kurtaracağım; Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına, süt ve bal akan ülkeye götüreceğim.’
18“İsrail ileri gelenleri seni dinleyecekler. Sonra birlikte Mısır Kralı’na gidip, ‘İbraniler’in Tanrısı Yahve bizimle görüştü’ diyeceksiniz, ‘Şimdi izin ver, Tanrımız Yahve’ye kurban kesmek için çölde üç gün yol alalım.’ 19Ama biliyorum, güçlü bir el zorlamadıkça Mısır Kralı gitmenize izin vermeyecek. 20Elimi uzatacak ve aralarında şaşılası işler yaparak Mısır’ı cezalandıracağım. O zaman sizi salıverecek.
21“Halkımın Mısırlılar’ın gözünde lütuf bulmasını sağlayacağım. Gittiğinizde eli boş gitmeyeceksiniz. 22Her kadın Mısırlı komşusundan ya da konuğundan altın ve gümüş takılar, giysiler isteyecek. Oğullarınızı, kızlarınızı bunlarla süsleyeceksiniz."
Mısır'dan Çıkış 4Musa, “Ya bana inanmazlarsa?” dedi, “Sözümü dinlemez, ‘RAB sana görünmedi’ derlerse, ne olacak?”
2RAB, “Elinde ne var?” diye sordu.
Musa, “Değnek” diye yanıtladı.

3RAB, “Onu yere at” dedi. Musa değneğini yere atınca, değnek yılan oldu. Musa yılandan kaçtı.
4RAB, “Elini uzat, kuyruğundan tut” dedi. Musa elini uzatıp kuyruğunu tutunca yılan yine değnek oldu. 5RAB, “Bunu yap ki, ataları İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı RAB’bin sana göründüğüne inansınlar” dedi.
6Sonra, “Elini koynuna koy” dedi. Musa elini koynuna koydu. Çıkardığı zaman eli bir deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu.
7RAB, “Elini yine koynuna koy” dedi. Musa elini yine koynuna koydu. Çıkardığı zaman eli eski haline dönmüştü.
8RAB, “Eğer sana inanmaz, ilk belirtiyi önemsemezlerse, ikinci belirtiye inanabilirler” dedi, 9“Bu iki belirtiye de inanmaz, sözünü dinlemezlerse, Nil’den biraz su alıp kuru toprağa dök. Irmaktan aldığın su toprakta kana dönecek.”
10Musa RAB’be, “Aman, ya Rab!” dedi, “Ben kulun ne geçmişte, ne de benimle konuşmaya başladığından bu yana iyi bir konuşmacı oldum. Çünkü dili ağır, tutuk biriyim.”
11RAB, “Kim ağız verdi insana?” dedi, “İnsanı sağır, dilsiz, görür ya da görmez yapan kim? Ben değil miyim? 12Şimdi git! Ben konuşmana yardımcı olacağım. Ne söylemen gerektiğini sana öğreteceğim.”
13Musa, “Aman, ya Rab!” dedi, “Ne olur, benim yerime başkasını gönder.”
14RAB Musa’ya öfkelendi ve, “Ağabeyin Levili Harun var ya!” dedi, “Bilirim, o iyi konuşur. Hem şu anda seni karşılamaya geliyor. Seni görünce sevinecek. 15Onunla konuş, ne söylemesi gerektiğini anlat. İkinizin konuşmasına da yardımcı olacak, ne yapacağınızı size öğreteceğim. 16O sana sözcülük edecek, senin yerine halkla konuşacak. Sen de onun için Tanrı gibi olacaksın. 17Bu değneği eline al, çünkü belirtileri onunla gerçekleştireceksin.”
Musa Mısır’a Dönüyor
18 Musa kayınbabası Yitro’nun yanına döndü. Ona, “İzin ver, Mısır’daki soydaşlarımın yanına döneyim” dedi, “Bakayım, hâlâ yaşıyorlar mı?”
Yitro, “Esenlikle git” diye karşılık verdi.

19RAB Midyan’da Musa’ya, “Mısır’a dön, çünkü canını almak isteyenlerin hepsi öldü” demişti. 20Böylece Musa karısını, oğullarını eşeğe bindirdi; Tanrı’nın buyurduğu değneği de eline alıp Mısır’a doğru yola çıktı.
21RAB Musa’ya, “Mısır’a döndüğünde, sana verdiğim güçle bütün şaşılası işleri firavunun önünde yapmaya bak” dedi, “Ama ben onu inatçı yapacağım. Halkı salıvermeyecek. 22Sonra firavuna de ki, ‘RAB şöyle diyor: İsrail benim ilk oğlumdur. 23Sana, bırak oğlum gitsin, bana tapsın, dedim. Ama sen onu salıvermeyi reddettin. Bu yüzden senin ilk oğlunu öldüreceğim.’ ”
24RAB yolda, bir konaklama yerinde Musa’yla karşılaştı, onu öldürmek istedi. 25O anda Sippora keskin bir taş alıp oğlunu sünnet etti, derisini Musa’nın ayaklarına dokundurdu. “Gerçekten sen bana kanlı güveysin” dedi. 26Böylece RAB Musa’yı esirgedi. Sippora Musa’ya sünnetten ötürü “Kanlı güveysin” demişti.
27RAB Harun’a, “Çöle, Musa’yı karşılamaya git” dedi. Harun gitti, onu Tanrı Dağı’nda karşılayıp öptü. 28Musa duyurması için RAB’bin kendisine söylediği bütün sözleri ve gerçekleştirmesini buyurduğu bütün belirtileri Harun’a anlattı.
29Musa’yla Harun varıp İsrail’in bütün ileri gelenlerini topladılar. 30Harun RAB’bin Musa’ya söylemiş olduğu her şeyi onlara anlattı. Musa da halkın önünde belirtileri gerçekleştirdi. 31Halk inandı; RAB’bin kendileriyle ilgilendiğini, çektikleri sıkıntıyı görmüş olduğunu duyunca, eğilip tapındılar."
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Bu konu daha yüzlerce sayfa yazılıdır Kutsal Kitapta. Hepsini buraya kopyalamak yersiz olacaktır. Bundan sonra Mısırlıların başına felaketler gelir en son İsrailliler toplu halde göçer. Kızıldeniz yarılır, karşıya geçilir firavun boğulur. Yahudiler çölde göçebe 2 milyon insandır. Bir ara sapıtırlar. Musa dağda vahiy alırken harunla birlikte altın buzağı yapıp taparlar. Tanrı ceza olarak jenerasyon tamamen ölmeden israil e yerlesmelerine müsaade etmez. Çölde 40 yıl gezerler.Musa da başka bir sebepten cezalıdır. Musa ölünce yerine geçen Yeşu peygamber önderliğinde İsraili ele geçirirler.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
İncil' de Hz. Musa as. dan bahsediliyor mu? Evet ise rica etsem ayetleri yazar mısın?
Çeşitli yerlerde yüzlerce ayet var. Ben bir kısmını paylaşacağım. Aslında Adem ve bu sorduğunuz ayetler Eski Ahitte geçer. Yeni Ahit, Eski Ahit'in devamı olduğu için tekrar yazılmamıştır.
Mısır'dan Çıkış 2Levili bir adam kendi oymağından bir kızla evlendi. 2Kadın gebe kaldı ve bir erkek çocuk doğurdu. Güzel bir çocuk olduğunu görünce, onu üç ay gizledi. 3Daha fazla gizleyemeyeceğini anlayınca, hasır bir sepet alıp katran ve ziftle sıvadı. İçine çocuğu yerleştirip Nil kıyısındaki sazlığa bıraktı. 4Çocuğun ablası kardeşine ne olacağını görmek için uzaktan gözlüyordu.
5O sırada firavunun kızı yıkanmak için ırmağa indi. Hizmetçileri ırmak kıyısında yürüyorlardı. Sazların arasındaki sepeti görünce, firavunun kızı onu getirmesi için hizmetçisini gönderdi. 6Sepeti açınca ağlayan çocuğu gördü. Ona acıyarak, “Bu bir İbrani çocuğu” dedi.
7Çocuğun ablası firavunun kızına, “Gidip bir İbrani sütnine çağırayım mı?” diye sordu, “Senin için bebeği emzirsin.”
8Firavunun kızı, “Olur” diye yanıtladı. Kız gidip bebeğin annesini çağırdı. 9Firavunun kızı kadına, “Bu bebeği al, benim için emzir, ücretin neyse veririm” dedi. Kadın bebeği alıp emzirdi. 10Çocuk büyüyünce, onu geri getirdi. Firavunun kızı çocuğu evlat edindi. “Onu sudan çıkardım” diyerek adını Musa koydu.
Musa Midyan’a Kaçıyor
11 Musa büyüdükten sonra bir gün soydaşlarının yanına gitti. Yaptıkları ağır işleri seyrederken bir Mısırlı’nın bir İbrani’yi dövdüğünü gördü. 12Çevresine göz gezdirdi; kimse olmadığını anlayınca, Mısırlı’yı öldürüp kuma gizledi. 13Ertesi gün gittiğinde, iki İbrani’nin kavga ettiğini gördü. Haksız olana, “Niçin kardeşini dövüyorsun?” diye sordu.
14Adam, “Kim seni başımıza yönetici ve yargıç atadı?” diye yanıtladı, “Mısırlı’yı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?” O zaman Musa korkarak, “Bu iş ortaya çıkmış!” diye düşündü. 15Firavun olayı duyunca Musa’yı öldürtmek istedi. Ancak Musa ondan kaçıp Midyan yöresine gitti. Bir kuyunun başında otururken 16Midyanlı bir kâhinin yedi kızı su çekmeye geldi. Babalarının sürüsünü suvarmak için yalakları dolduruyorlardı. 17Ama bazı çobanlar gelip onları kovmak istedi. Musa kızların yardımına koşup hayvanlarını suvardı.
18Sonra kızlar babaları Reuel’in yanına döndüler. Reuel, “Nasıl oldu da bugün böyle tez geldiniz?” diye sordu.
19Kızlar, “Mısırlı bir adam bizi çobanların elinden kurtardı” diye yanıtladılar, “Üstelik bizim için su çekip hayvanlara verdi.”
20Babaları, “Nerede o?” diye sordu, “Niçin adamı dışarıda bıraktınız? Gidin onu yemeğe çağırın.”
21Musa Reuel’in yanında kalmayı kabul etti. Reuel de kızı Sippora’yı onunla evlendirdi. 22Sippora bir erkek çocuk doğurdu. Musa, “Garibim bu yabancı ülkede” diyerek çocuğa Gerşom adını verdi.
23Aradan yıllar geçti, bu arada Mısır Kralı öldü. İsrailliler hâlâ kölelik altında inliyor, feryat ediyorlardı. Sonunda yakarışları Tanrı’ya erişti."
Mısır'dan Çıkış 3Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro’nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı’na, Horev’e vardı. 2RAB’bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor. 3“Çok garip” diye düşündü, “Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!”
4RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, “Musa, Musa!” diye seslendi.
Musa, “Buyur!” diye yanıtladı.

5Tanrı, “Fazla yaklaşma” dedi, “Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır. 6Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.” Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı’ya bakmaya korkuyordu.
7RAB, “Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm” dedi, “Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. 8Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim. 9İsrailliler’in feryadı bana erişti. Mısırlılar’ın onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum. 10Şimdi gel, halkım İsrail’i Mısır’dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.”
11Musa, “Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler’i Mısır’dan çıkarayım?” diye karşılık verdi.
12Tanrı, “Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım” dedi, “Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu olacak: Halkı Mısır’dan çıkardığın zaman bu dağda bana tapınacaksınız.”
13Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?”
14Tanrı, “Ben Ben’im” dedi, “İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’
15“İsrailliler’e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı Yahve gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım. 16Git, İsrail ileri gelenlerini topla, onlara şöyle de: ‘Atalarınız İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı Yahve bana görünerek şunları söyledi: Sizinle ve Mısır’da size yapılanlarla yakından ilgileniyorum. 17Söz verdim, sizi Mısır’da çektiğiniz sıkıntıdan kurtaracağım; Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına, süt ve bal akan ülkeye götüreceğim.’
18“İsrail ileri gelenleri seni dinleyecekler. Sonra birlikte Mısır Kralı’na gidip, ‘İbraniler’in Tanrısı Yahve bizimle görüştü’ diyeceksiniz, ‘Şimdi izin ver, Tanrımız Yahve’ye kurban kesmek için çölde üç gün yol alalım.’ 19Ama biliyorum, güçlü bir el zorlamadıkça Mısır Kralı gitmenize izin vermeyecek. 20Elimi uzatacak ve aralarında şaşılası işler yaparak Mısır’ı cezalandıracağım. O zaman sizi salıverecek.
21“Halkımın Mısırlılar’ın gözünde lütuf bulmasını sağlayacağım. Gittiğinizde eli boş gitmeyeceksiniz. 22Her kadın Mısırlı komşusundan ya da konuğundan altın ve gümüş takılar, giysiler isteyecek. Oğullarınızı, kızlarınızı bunlarla süsleyeceksiniz."
Mısır'dan Çıkış 4Musa, “Ya bana inanmazlarsa?” dedi, “Sözümü dinlemez, ‘RAB sana görünmedi’ derlerse, ne olacak?”
2RAB, “Elinde ne var?” diye sordu.
Musa, “Değnek” diye yanıtladı.

3RAB, “Onu yere at” dedi. Musa değneğini yere atınca, değnek yılan oldu. Musa yılandan kaçtı.
4RAB, “Elini uzat, kuyruğundan tut” dedi. Musa elini uzatıp kuyruğunu tutunca yılan yine değnek oldu. 5RAB, “Bunu yap ki, ataları İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı RAB’bin sana göründüğüne inansınlar” dedi.
6Sonra, “Elini koynuna koy” dedi. Musa elini koynuna koydu. Çıkardığı zaman eli bir deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu.
7RAB, “Elini yine koynuna koy” dedi. Musa elini yine koynuna koydu. Çıkardığı zaman eli eski haline dönmüştü.
8RAB, “Eğer sana inanmaz, ilk belirtiyi önemsemezlerse, ikinci belirtiye inanabilirler” dedi, 9“Bu iki belirtiye de inanmaz, sözünü dinlemezlerse, Nil’den biraz su alıp kuru toprağa dök. Irmaktan aldığın su toprakta kana dönecek.”
10Musa RAB’be, “Aman, ya Rab!” dedi, “Ben kulun ne geçmişte, ne de benimle konuşmaya başladığından bu yana iyi bir konuşmacı oldum. Çünkü dili ağır, tutuk biriyim.”
11RAB, “Kim ağız verdi insana?” dedi, “İnsanı sağır, dilsiz, görür ya da görmez yapan kim? Ben değil miyim? 12Şimdi git! Ben konuşmana yardımcı olacağım. Ne söylemen gerektiğini sana öğreteceğim.”
13Musa, “Aman, ya Rab!” dedi, “Ne olur, benim yerime başkasını gönder.”
14RAB Musa’ya öfkelendi ve, “Ağabeyin Levili Harun var ya!” dedi, “Bilirim, o iyi konuşur. Hem şu anda seni karşılamaya geliyor. Seni görünce sevinecek. 15Onunla konuş, ne söylemesi gerektiğini anlat. İkinizin konuşmasına da yardımcı olacak, ne yapacağınızı size öğreteceğim. 16O sana sözcülük edecek, senin yerine halkla konuşacak. Sen de onun için Tanrı gibi olacaksın. 17Bu değneği eline al, çünkü belirtileri onunla gerçekleştireceksin.”
Musa Mısır’a Dönüyor
18 Musa kayınbabası Yitro’nun yanına döndü. Ona, “İzin ver, Mısır’daki soydaşlarımın yanına döneyim” dedi, “Bakayım, hâlâ yaşıyorlar mı?”
Yitro, “Esenlikle git” diye karşılık verdi.

19RAB Midyan’da Musa’ya, “Mısır’a dön, çünkü canını almak isteyenlerin hepsi öldü” demişti. 20Böylece Musa karısını, oğullarını eşeğe bindirdi; Tanrı’nın buyurduğu değneği de eline alıp Mısır’a doğru yola çıktı.
21RAB Musa’ya, “Mısır’a döndüğünde, sana verdiğim güçle bütün şaşılası işleri firavunun önünde yapmaya bak” dedi, “Ama ben onu inatçı yapacağım. Halkı salıvermeyecek. 22Sonra firavuna de ki, ‘RAB şöyle diyor: İsrail benim ilk oğlumdur. 23Sana, bırak oğlum gitsin, bana tapsın, dedim. Ama sen onu salıvermeyi reddettin. Bu yüzden senin ilk oğlunu öldüreceğim.’ ”
24RAB yolda, bir konaklama yerinde Musa’yla karşılaştı, onu öldürmek istedi. 25O anda Sippora keskin bir taş alıp oğlunu sünnet etti, derisini Musa’nın ayaklarına dokundurdu. “Gerçekten sen bana kanlı güveysin” dedi. 26Böylece RAB Musa’yı esirgedi. Sippora Musa’ya sünnetten ötürü “Kanlı güveysin” demişti.
27RAB Harun’a, “Çöle, Musa’yı karşılamaya git” dedi. Harun gitti, onu Tanrı Dağı’nda karşılayıp öptü. 28Musa duyurması için RAB’bin kendisine söylediği bütün sözleri ve gerçekleştirmesini buyurduğu bütün belirtileri Harun’a anlattı.
29Musa’yla Harun varıp İsrail’in bütün ileri gelenlerini topladılar. 30Harun RAB’bin Musa’ya söylemiş olduğu her şeyi onlara anlattı. Musa da halkın önünde belirtileri gerçekleştirdi. 31Halk inandı; RAB’bin kendileriyle ilgilendiğini, çektikleri sıkıntıyı görmüş olduğunu duyunca, eğilip tapındılar."
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
tartisma da degil.. sürekli bir itham olmuyor böyle..

Sizin derdiniz sürekli bir sey anlatma ama, karsi tarafi dinlememenizden ileri geliyor, bilmem farkindamisiniz.
Anlattikalrinizin tutarli veya celiskili olup olmadigina bakmiyorsunuz bile.

Biraz karsidakinin ne dedgine baksanizda ona göre cevap verseniz fena olmayacak yanii




yine celiskili aciklamalr yapiyorsunuz...

Nasil Isa´mesih hep vardi? Hep olan Ogul diyordunuz .. daha sonra
Isa oldu, diyorsunuz demekki önce Isa yoktu. önceden olsa bu sefer 3 degil dört olurdu.

Bunun anlasilmayacak nesi var ? Biraz aklinizi kullanin. Tabii bu inanc akil isi degil diyeceksiniz bu seferde.

Diyorsunuz ya... ogul Isa formuna büründü, daha sonra tekrar geri gitti.
Bu durumda Isa*´ya noldu derler .

* Isa´dan kasit maddesel formdur.

Neden mi isi bitmis dedim.?
Aciklayayim , bir sekilde Ogul Isa formuna giriyor belki bir seyi gerceklestirmek icin, kaldiki bana göre buna gerek yoktur, sözkonusu gücü herseye yeten tanri. Neyse, belki bir sey gerceklestirmek icin bu formu aliyor, daha sonra o amac, görev tamamlandiginda geri gidiyor. Ogulun var olus nedeni bu baglamda bu amaci gerceklestirmek, bunu da yaptigina göre o halde ogul isini bitirmistir.

Ya daha o kadar cok seyler varki, bir inanc esasi bu kadar elle tutulmaz olmamalidir.

Diyorsunuz ki, ogul, baba, ruh hep var demi... her sey yaratiliyor, yilalr geciyor Ogul ve ruhun görevi o kadar gecmesine ragmen... taa Isa nin yeryüzüne gelmesiyle basliyor, bir digerininkisi ise onun tekrar geri gitmesiyle.

Ya kardesim, o kadar zaman ogul ve ruh var diyeceksin, ama Isa´ya kadar beklemede olacak. Tuhaf ya..., gercekten tuhaf..

Illaki paganizme uydurmak icin böyle bir tez gelistirildigi ancak bu tezin tutarsizligi göze carpiyor, dikkatlice bakildiginda.
İsa ile oğul farklı kişiler değil, oğul onun pozisyonunu tanımlayan bir benzetme. Arada dünyaya gelip gidince Tanrı ne 4 ne de 2 olur. Ayrıca tek yaptığı bu değildir. Dünyaya gelmeden de aktiftir gittikten sonra da aktiftir. Madde formuna geçince Tanrılığını yitirmez. İsa ve oğul iki farklı varlık gibi bahsetmekten vazgeçin. Anlamayan ve dinlemeyen sizsiniz anlayıp eleştirseniz anlamıyorsunuz demezdim emin olun.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Hristiyanlar inac esaslarini tarihi sürecte sürekli gelistirmisler, tenkitler karsisinda rötuslar yapmislar o baglamda yani. Baski falan kast etmedim.

İnanç aynıdır, yorumlar ayrıntılarla ilgilidir. Eğer ayetleri farklı yorumlamak inancı değiştirmekse İslamla hiçbir inanç yarışamaz o konuda...
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Bu anlattıklarında ki çelişkiyi nasıl göremiyorsun :pokey: anlamak mümkün değil....
Sen diyorsun 3'ü bir...

Madem 3'ü bir ise neden onlardan biri aynı bizler gibi kendini tanrı değil de kul olarak görüyor ve yardım diliyor, dua ediyor?
Senin dediğine göre zaten 3'ü bir... O zaman senin inandığın tanrı gücü yetersiz kalınca dua ediyor, yardım diliyor...???
:glgl


“ben şuraya gidip duâ edeceğim.” (matta: 26/38)

Tanrı yetersiz kalmaz. İhtiyaç duymaz. Oradaki duanın iki amacı vardır. Biri insanlara nasıl dua edileceği ve itaat edileceği konusunda örnek olmak diğeri ise üçlü birlik içindeki hiyerarşiden dolayı kararları Babaya bırakmaktır.
 
Üst