Hocaefendinin Papa'ya yazdığı mektuba gelen itirazlara verilen cevab

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
amin kardeşim:D
kadircik hala bekliyorum
mesajını buraya taşımayayım.

linkin yok değil mi
hala mısır dan naneler taşıyorsun...
başka kaynak yok ki

Allah sana rahmet etsin:D
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Bütün büyük hizmetler evvela ferdi olarak başlar ve sonra aynı düşüncedeki insanlar arasında yayılır..
Bu harekette de Fethullah Gülen öncü olmuştur..
Nitekim bu öncülükten sonra bakınız Dünyadaki çeşitli 138 alim tarafından mektup yazılmıştır..Alimlerin birlikte hareket etmesi lazım demiştiniz ya..buyrun..Googleda bulabilirsiniz..şimdi diyaloglara "ümmetin fikir birliği yoktur" şeklinde itiraz eden forum kahramanları acaba 138 imzayı nerelerine sıkıştıracaklar o da ayrı bir konu..Şimdi söylesinler bakalım,kim bu birliğin dışında kalıyor?

Ekim 2007 :

Dünya çapındaki 138 Müslüman din adamı ve ilahiyatçı dün tarihi bir mektuba imza atarak dünya genelindeki tüm Hristiyan liderlere “Gelin artık barışalım” çağrısı yaptı

29 sayfalık mektupta İncil ve Kuran’dan alıntılar yapılarak, “Aynı Tanrı’ya inanıyoruz. İyilik için yarışıyoruz. İnsanları seviyoruz. Biz barışmazsak dünyada barış olmaz” denildi

-------------

Alanyalinin aktardığı yazıyı yeni gördüğüm için şimdi , dşüncelerimi kısmen yazıyorum.

Güya 138 müslüman alimin ! mektubundan bahsediliyor.Bunlar nasıl alim ! ise, müslümanlarla ehli kitab kafirlerinin aynı Allah 'a inandığını sıkılmadan, utanmadan yazmışlar.Galiba bunlar, bizim Türkiyemizdeki bazı aklı evvel yazarların meşrebindeler.Ahmed Şahin de Zaman Gazetesinde ,Ehli Kitabla amentüde ittifakımız var'' gibi laflar etmiştii.Galiba bunların itikadi genleri müşterek.!Allah Teala Kur'anı Keriminde Ehli Kitabın , kendisine Şirk koştuğunu belirtiyor, lakin bunlar Alllah Tealadan haşa daha bilgili olduklarından, 'yok aslında aynı Allaha inanıyoruz'' safasatasını , yalanını ifşa etme cüretini gösteriyorlar. Be adamlar , Rasulü Ekreme iman etmeyen insan Allah tealaya şirksiz iman edemez. Bu adamlar gerçekten böyle ucube şeyler yazmışsalar, bunlar alim değil tam anlamıyla zalim insanlardır.Şerlerinden Allah Teala bizleri muhafaza etsin.Diyalogcuların sadece bu meseledeki itikadları bile nasıl bir bid'a içinde kıvrandıklarını , yuvarlandıklarını net olarak gösteriyor.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0


Alanyalinin aktardığı yazıyı yeni gördüğüm için şimdi , dşüncelerimi kısmen yazıyorum.

Güya 138 müslüman alimin ! mektubundan bahsediliyor.Bunlar nasıl alim ! ise, müslümanlarla ehli kitab kafirlerinin aynı Allah 'a inandığını sıkılmadan, utanmadan yazmışlar..

Putperest müşriklerin bile temel olarak aynı Allah'a inandığı ayetle sabittir..
----Andolsun, onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka, “Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen (Allah) yarattı” diyeceklerdir.(Zuhruf-9)---
Fakat isimlerinde ve sıfatlarında ifrat veya tefrit yaparak dalalete gitmişlerdir..Hristiyanlar ve Yahudiler putperest müşriklerden daha çok dalalette değiller..Onlar da temel olarak aynı Allah'a inanırlar fakat isim ve sıfatlarında hata ederler dalalete giderler.."Aynı Allah'a inanıyoruz"dan kasıt bu olsa gerek..
Zaten işin ayrıntı boyutuna girerseniz İslamiyet içindeki çok fırka da isim ve sıfat boyutunda dalalettedir..Bunu hepimiz biliriz fakat "Aynı Allah'a inanıyoruz" demekte bir mahzur görmeyiz herhalde..
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
''...Benzer bir hadisede Yüksel Köse ile ilgili olarak cerayan etmişti.Allah rahmet eylesin, bu arkadaş çok cömertti.1995 senesinde Fethullah efendinin adamlarına bir milyar türk lirası yardım taahüdünde bulunmuş,bunun yarısını fiilen ödemiş bulunduğu bir safhada ben meseleye muttali oldum vr kendisine mütebaki beşyüz milyonu vermemesi için baskı yaptım.Gerekçelerimide bir bir anlattım.Bu para kendisinden talep edildiğinde vermek istemediğini ve bu tavrın gerekçelere dayandığını gören muhatabları akşam Onun evine gelip, kendisine bir bant seyrettireceklerini söyleediler.Seyrettirdikleri bant şu mahiyetteydi:

Fethullah Efendi beş on tane yakını olan insanla toplanmış, kendisine soru soruyorlar o da cevab veriyor.Mesela diyorlarki,

_ '' Hoca Efendi hazretleri, siz:

''Cebrail gelse bir parti kurdum dese, git işine derim'' buyurdunuz. Bununla Cebrail aleyhisselamı mı kasdettiniz?

_ Yo, haşaaaa! izim Gazetede Cebrail adında birisi çalışıyor.Onu çok severim.O bile parti kursa iltifat etmem demek istedim.''

Yine soruyorlar :

Mustafa kemal Paşa hakkında idari ve siyasi bir dahidir dediniz( Reha Muhtarın programına atıf, Hikem.) Bunu müspet manada mı kullandınız?

Cevab: ''Hayır asla, dahilik, müsbette olur, menfide''

Bandda sualler ve cevablar bu mi,nval üzerinde devam ediyor.Sonunda hazirundn Mim kemal Öke ayağa kalkıp hocaya kendisi ile muasır olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğu yolunda iltifatlar ederek , elini öpüyor.

Merhum Yüksel Köse bu bandı kendisine seyrettirenlere:

''Bunun bana bir kopyaSINI veriniz.Size beşyüz milyon yerine bir milyar vereyim demesi üzerine:

''Yooo! Asla!...Mukabelesiyle video aletini ve bandları alıp , evden çıkmışlar.

Birde Antalya eski milletvekili Hilmi Türkmen'in anlattıkları......Bu da başka sefereHikem.


Bu iktibaslar elimdeki 2004 baskılı Gurbet İçinde Gurbet kitabını n 189-190.sahifelerindedir.korakedemik incelesin bakalım, kitab tekzib görmüşmü? Bu ve anlatılmayan başka gerçekler, cemaatın kodamaları tarafından biliniyor.Avam ise bilmiyor.

Bayram günü yazmak istemezdim, korakedimik buna mecbur etti.

link kaynak nedir sen biliyor musun kadircik.
kendi kendine yazıp çizerek kimi kandıracağını sanıyorsun.
kitap ismini vermişsin yazarı çizeri kimdir?

bunları belirt sonra konuşalım.

önce Bediüzaman a saldırdın şimdi hocaefendiye
hangi kaynaklarla saldırıyorsun.
kaynak belirtilmeyen alıntılar kurallara aykırı
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Putperest müşriklerin bile temel olarak aynı Allah'a inandığı ayetle sabittir..
----Andolsun, onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka, “Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen (Allah) yarattı” diyeceklerdir.(Zuhruf-9)---
Fakat isimlerinde ve sıfatlarında ifrat veya tefrit yaparak dalalete gitmişlerdir..Hristiyanlar ve Yahudiler putperest müşriklerden daha çok dalalette değiller..Onlar da temel olarak aynı Allah'a inanırlar fakat isim ve sıfatlarında hata ederler dalalete giderler.."Aynı Allah'a inanıyoruz"dan kasıt bu olsa gerek..
Zaten işin ayrıntı boyutuna girerseniz İslamiyet içindeki çok fırka da isim ve sıfat boyutunda dalalettedir..Bunu hepimiz biliriz fakat "Aynı Allah'a inanıyoruz" demekte bir mahzur görmeyiz herhalde..

Alanyali kardeşimiz, zikrettiği ayetin tefsirine bakmamış , anlaşılan.Yukarıdaki yazılarımı iyi mütala edersen, şunları söylediğimi görürsün. ''Hazreti Muhammed Aleyhisselama itiba' etmeyen, iman etmeyen, Allah Tealaya Şirksiz iman edemez''. Evet Ehli kitab Allah Tealaya iman ediyorlar, lakin şirk ile beraber.Bu iman ise geçerli değildir.Bu sitede Hıristiyanların küfrüne sebebleri yazmıştım ,bakabilirsin.Zikrettiğin ayetin tefsirinde allame İbni Kesir şunları söyler:

Yüce Allah buyuruyorki : '' Ey Muhammed, Allaha ortak koşup, Onunla beraber başkasına da tapan o müşriklere : '' Gökleri ve yeri kim Yarattı? diye sorsan , mutlaka; onları güçlü ve herşeyi bilen (Allah) yarattı, derler.'' Bunları yaratannın ortağı olmayan bir tek Allah olduğunu mutlaka itiraf ederler. Onlar buna rağmen Onun dışındaki putlarada taparlar.'' İbni Kesirin rahimehullah açıklaması bitti.Hangi muteber tefsiri açarsan aç, aynı ifadeleri bulursun.Ehli Kitabın allah Tealaya şirk koştuğu nas ile sabittir.

Hepimizin Rabbinin bir olması başka bir şey, Ehli Kitabın Allah tealaya şirk koşması başka bir şeydir.Üstad bediüzzaman hazretleride Mektubatında, Şimdki hırıistiyanların, Velediyet akidesinde olduğunu açıklmıştır.Bu konuda bir ihtilaf yok tur, Taki Diyalogçular, nevzuhur fikirleriyle ortaya çıkıncaya kadar.vesselam
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
link kaynak nedir sen biliyor musun kadircik.
kendi kendine yazıp çizerek kimi kandıracağını sanıyorsun.
kitap ismini vermişsin yazarı çizeri kimdir?

bunları belirt sonra konuşalım.

önce Bediüzaman a saldırdın şimdi hocaefendiye
hangi kaynaklarla saldırıyorsun.
kaynak belirtilmeyen alıntılar kurallara aykırı


Korakedemik, boşa kürek sallama.Bediüzzamana saldırdığım da nereden çıktı.Yazılarımda Üstaddan bahsederim.Üstad Hazretleri Ehli sünet bir alimdir.Asrın Müceddidi olduğuna inanırım.Üstad Diyalogçu değildi.Zamanında ,papazı Hazreti Muhammede İman etmeye davet etmiştir.Hocan ise Ehli Kitabı sırattan geçirip, cennete gönderiyor.Arada çok büyük bir fark var.Hocan nurcu meşrebinden değil.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
kadircik boşa kürek sallayan sensin.

hala link bekliyorum...
neye link beklediğimi gayet iyi biliyorsun.

üstad diyalogçuydu.
risale-i nurlala sabittir.
risale okumayan kadircik zaten bunları nerden bilsin.

konuyu değiştirme gayretin de beyhude
sık sık hatırlatcam
yok demek bilmiyorum demek bunca nefsine zor mu geliyor
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Diyalog: İrtibat, alaka, asgari müştereklerde bir araya gelme, sulh ve beraberlik anlamına genel bir ifadedir.

İslamiyet selim ve müsalemet olduğundan uyum ve diyalog dinidir.

Sitemizde diyalogla ilgili bütün bilgi ve malumat İslamiyet nokta-i nazarından olması hasebiyle esastır ve doğrudur.

Risale-i Nur, İslamiyet'in içerisinde bir meslek olması hasebiyle, dinde esas olan ve nakledilen konular Risale-i Nur'da da esastır.

Zira Risale-i Nur İslamiyet'in ve Kur'an’ın bu asra bakan veçhesini izah ve tefsir ediyor.

Bu cihetle bütün külliyatın meseleleri, diyalog dahil; İslamiyet'in prensiplerine paraleldir ve o prensiplerin bu asra bakan veçhesinin izahıdır.

Bu böyle olmakla beraber; sitemizde diyalogun İslami ve Kur'ani veçhesi teferruatlı bir şekilde anlatılmasının yanı sıra; Risale-i Nur'da bu mevzuyla ilgili bir çok bahisler ve konular da mevcuttur.

Mesela:

1. Sulh ve seyyidül ahkamdır. Yani sulh hükümlerin ve kararların en güzeli ve efendisidir.

2. Dostun dostu dosttur. Düşmanın dostu düşmandır. Düşmanın düşmanı düşman kaldıkça dosttur.

3. İslamiyet uyum ve anlayış dini olup, niza ve husumet istemez.

4. Bir göz hatırı için çok gözler sevilir.

5. Düşmanlarla sulhkarane muamele, dostlarla mürüvetkarane muaşeret.

6. Medenilere galebe çalmak ikna iledir, söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir.

7. Bizler muhabbet fedayileriyiz, husumete vaktimiz yoktur.

8. Eğer düşmanlık icab ederse kalbindeki adavete adavet et.

9. Her bir kâfirin bütün sıfatları kâfir olmak icab etmez. Dolayısıyla bir kâfirin doğru ve Müslim bir sıfatı sevilebilir ve dost olunabilir.

10. Avrupa ikidir. Fenne ve teknolojiye güç veren kısmına dost olabiliriz. Sefahet ve rezaletine muhalefet etmeliyiz.

11. “Tabiyyunların münkir olmayan kısmı” ifadesiyle, onların tamamına muhalefeti yasaklıyor.

12. Kur'an-ı Kerim'deki; “Yahudi ve Nasarayı dost edinmeyin” ayetini, Üstadımız Münazarat'ta işlerken, sadece dinlerine dost olmayı yasaklıyor.

13. Daire-i itikadı daire-i muamelata karıştırmayı uygun görmüyor.

14. Hristiyanların dindar ruhanileriyle Müslümanların ittifakını nazara veriyor.

15. Avrupa'nın ve Amerika'nın zeka tarlaları diye vasıflandırdığı Bismark ve Carlyle gibi filozofları nazara vererek takdir ediyor.

16. Osmanlı devletinin Almanlarla ittifakını takdir ediyor ve bahtiyar Almanlar tabirini kullandığını duymuşuz.

17. Peygamber Efendimizin (A.S.V.) Medineyi münevverede müşriklerle ve ehli kitapla ittifakını anlatarak diyaloğu nazara veriyor.

18. NATO’yu destekliyor.

19. Eski eserlerinde, dünyadaki mühim cereyanları değerlendirirken; komünizme karşı bütün sistemlerin ittifakını arzu ediyor ve teşvik ediyor.

20. Kastamonu lahikasında ikinci cihan harbi ile alakalı değerlendirme yaparken, Hiristiyanların mazlumlarının, masumlarının ve yardıma koşanlarının rahmeti ilahiyece taltif edileceğini söylüyor.

21. Amerikan misyonerleri ve Kur'an’ın talebelerinin dikkat etmelerini ve müşterek düşmanlarına karşı beraber olmalarını tavsiye ediyor.

22. Dini hakkı ve hakiki hıristiyanlığı arayan ve himaye eden büyük bir devletten bahsederek diyaloga itibar ediyor.

23. Avrupa'dan ziyade Amerika ile asgari müştereklerde bir arada olmayı tavsiye ediyor.

24. Ahir zamanda İsa (A.S.)’ın zuhuruyla hakiki Hristiyanlığın nüksedeceğini, İslamiyetle omuz omuza geleceğini, İslamiyet metbu Hristiyanlık tabi makamında olacağını müjde vererek diyaloga en ciddi takviyede bulunuyor.

25. Komşuluğun icabı olarak, komşu ülkelerle diyaloğun ve irtibatın önemini vurguluyor. Hatta bu hususta Ermenilerle bile husumetin bırakılıp dostluğun canlanmasını faydalı görüyor.

26. Dünyada sistemlerin değişeceğini; krallık ve saltanatın gidip yerine demokrasi ve cumhuri rejimlerin geleceğini, bunun ise temelinde diplomasi ve diyalogun olacağını, direnenlerin zamanın paletleri altında ezileceğini ifade ederek, malikiyet döneminin, vahşet, bedeviyet ve maddi mücadele dönemini kapatacağını, beşerin kuvvet ve kudretini, fesahat ve belagattan (diplomasiden) alacağını müjdeleyerek, diyalogun, barışın ve diplomasinin beynelmilel bir gerçeğe dönüşeceğini haber vermektedir.

Yukarıdaki maddeleri ve konuları, külliyatta örneklerle çoğaltabiliriz.

Mezkur hakikatlerden anlaşılacağı üzere; dünyada esas olanın huzur, barış ve güven olduğu, bunun ise birliktelik ve diyaloglarla oluşacağına İslamiyette olduğu gibi, Risale-i Nur'da da ciddi manada izahları mevcuttur.

Daha geniş ve teferruatlı bilgilenme hususunda kardeşimize; Tarihçe-i Hayat, Lemaat, İşaratü'l-İ'caz, Münazarat, Sunuhat ve Lahikaları ciddi manada okuyup tetkik etmeyi tavsiye ediyoruz.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir


Zira bu tabir , Tek Hak Din İslamdır hakikatını buharlaştıruyor.Zamanımızdaki ehli kitab kafirleri , bu tabirleri bilinçli kullanarak, İslam dünyasının biliçaltına ''bunlarda hak din'' anlayışını yerleştiriyorlar.Hatırlayın , ülkemizin bir şehrinde, yahudi, hıristiyan ve müslüman din adamları, hazırlanan ''Sırat köprüsü'' üzerinden geçirilerek, üç dininde ''İbrahimi Dinler'' olduğu safsatası, zihinlere yerleştirilmeye çalışıldı.Sadece bu bile '' Dinler arası diyalog'' bidasının, nekadar tehlikeli gelişmelere zemin hazırladığını ispatlar.

Küfre kadar gider deyişim de , bu gerçekler mevacehesinde , en sonunda ''Ehli Kitab'da cennete gidebilir'' sonucuna ulaşılmasına zemin hazırlamasından dolayıdır.

Bugüne kadar açtığınız konular yazdığınız mesajlar HEPMÜSLÜMANLARI TENKİT etmek için vede siyasi temelli.

Siz hiç İSLAM VAR OLDUKÇA İSLAM DÜŞMANLARI İLE MÜCADELE ETMEYİ DÜŞÜNMEZMİSİNİZ?
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Kazıyye-i Şartiyye-i Muttasılanın kısımlarından biride İtifakiyyedir.

İttifakiyye: Mukaddem ile tâli arasında herhangi bir alaka olmadığı halde, sadece bir tesadüf sonucu mukaddemin doğru olması durumunda tâlininde doğru olduğuna hükmedilen kaziyei muttasılalardır.

''Eğer insan düşünebilense, eşek de anırandır'' Burada mukaddem ile tali arasında hiçbir alaka olmayıp, sadece tesadüfi olarak böyle bir ittisal ifade edilmiştir.Yoksa insanın düşünebilen olmasından, eşeğin anıran olması gerekmemektedir. Bunun gibi insanın '' düşünebilen olduğunu bilmek için eşeğin '' anıran'' olduğunu bilmeye de gerek yoktur.

Bilmem Agbiye derdimi anlatabiliyormuyum?!
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Evet Ehli kitab Allah Tealaya iman ediyorlar,
Aynı şeyi söylüyoruz..:D
temel olarak Allahü telaya iman var fakat isim ve sıfatlarında ifrat veya tefrit ederek dalalete düşmüşler,şirke girmişler..Bediüzzaman da aynı şeyi söyler bi yerde..
"Aynı allah" iman ediyoruz" demekten kasıt senin de belirttiğin gibi "evet ehl-i kitap Allahü tealaya iman ediyorlar" kısmına göredir..
Yoksa isim ve sıfatlarda aynı olmadığını zaten herkes bilir..
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Alanyali kardeşimiz, benim yazımı, La teşbih vela temsil, Bektaşilerin, ''Namaza yaklaşmayınız'' ayetini anladığı gibi anlamış.Niye bukadar diretiliyor, bilmiyorum.Mesele gayet

açık!Makaslanan cümlem şöyleydi:''Evet Ehli kitab Allah Tealaya iman ediyorlar, lakin şirk ile beraber.Bu iman ise geçerli değildir. '' Hazreti Muhammede ittiba' etmeyen, ehli kitabın(veya diğerleri) ''Allaha iman iddiaları'' boş davadır.Allah Teala nazarında geçersizdir.Bu bütün Ehli Sünnet mezheblerinin, hatta ehli bid'a mezheblerinin kismi azamisi için geçerlidir.

Merhum Elmalılı Hamdi Yazır, Tefsirinde, Ali İmran Süresini tefsir ederken şu önemli hususa dikkat çekmektedir.: ''Deki Allaha Ve Peygamberine İtaat edin' ....Bir Rasülü tanımak, onun kendisini değil, gönderen mursilini, efendisini(Allah Teala ,Hikem) tanımaktır.Rasülü tanımamak da, efendiyi tanımamaktır.Mesela , bir devletin elçisini memurunu reddeylemek , o devleti ve kanunlarını reddeylemek olduğu gibi, Allah Rasülünü reddeylemek de Allaha küfür ve küfrandır.Binaenaleyh Allahın Rasülüne itaat etmekten çekinenler, Allaha taatten kaçınan KAFİRLERDİR.'' daha geniş bilgi için ilgili tefsire müracaat olunsun.

Anlaşılıyorki, Yahudi Ve Nasaranın , Allaha inanıyoruz iddiaları boş bir iddiadır ve sureti katiyede geçersizdir.Aksini iddia eden ayetleri inkar konumuna düşer.Mazallah.Maatteessüf, Diyalogçular bu meselede azim bir bid'a içine girmişlerdir.Allah Teala islah etsin.şerlerinden muhafaza etsin.Amin.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Alanyali kardeşimiz, benim yazımı, La teşbih vela temsil, Bektaşilerin, ''Namaza yaklaşmayınız'' ayetini anladığı gibi anlamış...
Öyle anlamış olsaydım "isim ve sıfatlarında hata edip şirke girmişler" demezdim..Benim bu cümlelerimi görmemen de asıl senin Bektaşimisal yaklaştığını göstermektedir..:)
İmanın geçerli olması başka iman etmesi başkadır..Birçok sapık fırkanın da imanı ehl-i sünnete göre geçersizdir, ama iman edilmesi gereken birçok şeye iman ederler..Kafirlerin imanı geçersizdir elbette, fakat yerleri ve gökleri yaratan Allah'ın varlığını kabul ettikleri ve iman ettikleri de bir gerçektir ayetle sabittir..
"Aynı Allah'a iman ediyoruz" demekte bir sakınca yoktur,Bunun sakıncalı olduğuna dair net bir delil de getiremezsiniz, Halbuki ben bir sakınca olmadığına dair delil getirdim, Zuhruf suresinde putperest müşriklerin dahi Allah'ın varlığını kabul ettikleri bildiriliyor,,sadece bu bile bizim için delildir..Fakat isim ve sıfatlarda hata edip şirke girmişlerdir,kafir olmuşlardır..
"Kâfirler Allah'ı inkâr etmiyorlar, yalnız sıfâtında hatâ ediyorlar. " Bediüzzaman Said Nursi
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Allame Şeyh İsmail Çetin Hafizahullahi Teala Hazretleri, Tahkimi Sadat Şerhi Mişkat adlı eserinde bu konuda şunları söylüyor:' ::Artık Humanist fikrine kaymış serserilerin, ''Hıristiyan ve Yahudilerin ebedi cehennemde kalmayacakları ve Muhammed sallalahu aleyhi ve sellem'e iman etmeseler dahi imanlarının sahih olduğu '' sözleri , sureti katiyede batıldır.Çünkü ehli kitab ,muharref kitablara inanmaktadır'' demektedir.



Yine Ehli Kitab kafirlerinin ve diğerlerinin cehennemde ebedi kalmalarını kendi şefkatlerine! sığdıramayanlara karşı üstad Bediüzzaman Hazretleri şunları söylüyor: 'Kafir ve münafıkların Cehennemde yanmalarını ve azap, cihad gibi hadiseleri kendi şefkatine sığıştırmamak ve te'vile sapmak, Kur'anın ve edyanı semaviyenin bir kısmı azimini İNKAR

VE TEKZİB OLDUĞU GİBİ, BİR ZÜLM-Ü AZİM VE GAYET DERECEDE BİR MERHAMETSİZLİKTİR.''
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Öyle anlamış olsaydım "isim ve sıfatlarında hata edip şirke girmişler" demezdim..Benim bu cümlelerimi görmemen de asıl senin Bektaşimisal yaklaştığını göstermektedir..:)
İmanın geçerli olması başka iman etmesi başkadır..Birçok sapık fırkanın da imanı ehl-i sünnete göre geçersizdir, ama iman edilmesi gereken birçok şeye iman ederler..Kafirlerin imanı geçersizdir elbette, fakat yerleri ve gökleri yaratan Allah'ın varlığını kabul ettikleri ve iman ettikleri de bir gerçektir ayetle sabittir..
"Aynı Allah'a iman ediyoruz" demekte bir sakınca yoktur,Bunun sakıncalı olduğuna dair net bir delil de getiremezsiniz, Halbuki ben bir sakınca olmadığına dair delil getirdim, Zuhruf suresinde putperest müşriklerin dahi Allah'ın varlığını kabul ettikleri bildiriliyor,,sadece bu bile bizim için delildir..Fakat isim ve sıfatlarda hata edip şirke girmişlerdir,kafir olmuşlardır..
"Kâfirler Allah'ı inkâr etmiyorlar, yalnız sıfâtında hatâ ediyorlar. " Bediüzzaman Said Nursi



Anlaşılan alanyali karderşimiz, kelam
kitablarına aşina değil.Bu konunun allameleri, Alanyali gibi düşünmüyorlar.Şerhul akaid gibi kitablar ki, üstad Bediüzzamanın da beslendiği önemli kitablar, günümüzdede bu kitapların çok güzel bir numunesini gösteren üstad İsmail Çetin gibi zevatın kıymetli kitablarını gözden geçiren bir müslüman şu hakikati net bir şekilde görür: Allah Tealaya , sıfatlarını bilmeden iman edilemez, sahih olmaz.Hem Ehli kitabın Alllaha imanı geçerli olmayacak, hemde onlarla aynı Allah iman ediyoruz gibi mugalataya sapmak, hiç akıl karımıdır?

Saniyen zikrettiğin ayetin tefsirine bakmadan mealiyle yetinmen, yanlıştır.Ibni Kesirden sana naklettim, amma...
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0




Anlaşılan alanyali karderşimiz, kelam
kitablarına aşina değil.Bu konunun allameleri, Alanyali gibi düşünmüyorlar.Şerhul akaid gibi kitablar ki, üstad Bediüzzamanın da beslendiği önemli kitablar, günümüzdede bu kitapların çok güzel bir numunesini gösteren üstad İsmail Çetin gibi zevatın kıymetli kitablarını gözden geçiren bir müslüman şu hakikati net bir şekilde görür: Allah Tealaya , sıfatlarını bilmeden iman edilemez, sahih olmaz.Hem Ehli kitabın Alllaha imanı geçerli olmayacak, hemde onlarla aynı Allah iman ediyoruz gibi mugalataya sapmak, hiç akıl karımıdır?

]
Senin aklın baz alınmadığı için seinin aklının karı olmayan birşey de reddedilecek değildir..
Bahsettiğin itikad kitaplarını her okuyan forum üyesinin de itikad konularında söz sahibi olmayacağı açıktır..Bahsettiğin kitaplarda benim söylediğimden farklı birşey söylemiyorlar..Hem mektuba imza atan 138 alimin içinde de o itikad kitaplarını senden benden iyi bilenler mevcut..
Nijerya Müslüman Lideri Sultan Muhammadu Sa’ad Ababakar
* Çad Baş İmamı Hüseyin Hasan Abakar
* Suudi Arabistan Kıdemli Ulema Komitesi Üyesi Abdul Vahab bin İbrahim Ebu Süleyman
* Azerbaycan Baş Müftüsü Allah Sükür bin Hemmat Bashazada
* Fransa’da Müslümanlar için Birlik Başkanı Muhammet Bechari
* İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı
* Bosna Hersek Baş Müftüsü ve Ulema Başkanı Mustafa Ceric

* Cezayir Din İşleri Bakanı Bu Abdullah bin El Hacı Muhammet El Gulam Allah
* Suriye Baş Müftüsü Ahmet Bedir El Oin Hassan
* Malezya eski Başbakan Yardımcısı Enver İbrahim
* İslam Konferansı Örgütü (OIC) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu
* Mısır Baş Lüftüsü Ali Cuma
* İstanbul İslam Bilimsel Çalışmalarına Gelir Sağlama Başkanı Ali Özek
* Ürdün Baş Müftüsü Nuh Ali Salman El-Kudah
* El Ezher Üniversitesi Rektörü, Mısır eski Baş Müftüsü Ahmet Muhammet El Tayyib
* Kosova Baş Müftüsü Naim Trnava
---

Zuhruf ayetinin çeşitli tefsirlerde yer alan açıklamalarına baktım farklı birşey benim yazıklarıma zıt olan birşey göremedim..
Ayette açık açık putperest müşriklerin dahi Allah'ın varlığını kabul ettikleri bildirilirken "tefsirlere bakınız tefsirlere bakınız" demek daha beter mugalatadır.. tefsirler de "Hayır Allah'ın varlığını kabul etmiyorlar" mı diyor?
İmanın geçerli olması ise bambaşka bir mevzu..72 fırkadan da çok fırkanın imanı ehl-i sünnete göre geçerli değil ona bakarsanız..Ama "Onlar da Allah'a ve resule iman ederler" demek caizdir elbette..Fakat çok fırka "REsule iman ettim" der fakat yasakladığı çok şeyi kabul etmez,reddederler..Bu iman da geçerli değildir..İmanlarının geçerli olmaması bizim onlar için "Onlar da REsulullah'a iman ederler" dememize engel olmasa gerek..

İsmail Çetin Hocaefendiden naklettiğiniz yerler de benim yazdıklarıma aykırı birşeyler söylemiyor..
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Şimdi Alanyali dostumuza soralım: Sen, Hıristiyanların inandığı ilahamı inanıyorsun? Eğer bu cevaba evet dersen, Allah Tealanın haşa üçlü bir mahiyet arzettiğini söyleyeceksin, ki, bu durumda tecdidi iman gerekiyor, yok hayır dersen, şimdiye kadar yazdıklarını çöp sepetine atman gerekecek.

Zira eğer aktarılanlar doğruysa bu 138 alim! ehli kitabla aynı tanrıya inandıklarını beyan etmişler ve sen, bunları savunuyorsun?!

Kuranı Kerim ehli kitabın kendisine iman etmediğini beyan ediyor(bkz.tevbe ,129;Fetih 13;Nisa 150-151...)Şimdi nasıl oluyorda Allah tealanın ,kendisine inanmadıklarını beyan ettiği ehli Kitab kafirleriyle , siz ve 138 alim! ,Kuranın bu sarih beyanına karşı ,''Hayır biz aynı Allah'a inanıyoruz'' diyebiliyorsunuz.Siz ve diğerleri böyle demekle, ehli kitabın Tanrı tasavvuruyla, Müslümanların tasavvurlarının aynı olduğunu ifade etmiş oluyorsunuz.Allahamı inanalım, yoksa bu hezayanlaramı?

Karar senin!
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Korakedemik, boşa kürek sallama.Bediüzzamana saldırdığım da nereden çıktı.Yazılarımda Üstaddan bahsederim.Üstad Hazretleri Ehli sünet bir alimdir.Asrın Müceddidi olduğuna inanırım.Üstad Diyalogçu değildi.Zamanında ,papazı Hazreti Muhammede İman etmeye davet etmiştir.Hocan ise Ehli Kitabı sırattan geçirip, cennete gönderiyor.Arada çok büyük bir fark var.Hocan nurcu meşrebinden değil.

asrın müceddidi ise o zaman sen nurcu musun?
o zaman nurculara niye diş biliyorsun
senin mürşidin Üstad mı?
hocamın hristiyanlarla ilgili Üstad dan farklı birşey mi söylemiştir.
kadircik cevap verebilecek misin.
daha önceki gibi konuyu mu değiştiriceksin.
vereceğin cevap şimdiden belli gibi:D
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Korakedemik, boşa kürek sallama.Bediüzzamana saldırdığım da nereden çıktı.Yazılarımda Üstaddan bahsederim.Üstad Hazretleri Ehli sünet bir alimdir.Asrın Müceddidi olduğuna inanırım.Üstad Diyalogçu değildi.Zamanında ,papazı Hazreti Muhammede İman etmeye davet etmiştir.Hocan ise Ehli Kitabı sırattan geçirip, cennete gönderiyor.Arada çok büyük bir fark var.Hocan nurcu meşrebinden değil.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
bak yine konuyu değiştiriyorsun.
asrın müceddidi ise
sen ona tabi misin?
önce onda anlaşalım.
senin mürşidin kim?
 
Üst