Hocaefendinin Papa'ya yazdığı mektuba gelen itirazlara verilen cevab

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
selam bırakın bu boş işleri herkes bi hacıya, hocaya iman etmiş. Ayette getirsen hadiste getirsen kimsenin döneceği yok.
Hancıda sarhoş yolcuda sarhoş. Ohhh yahudi için ne hoş ...

sen desenda şu haktır şu batıl, o anlamaz ki bu ona göre hak batıl, batıl haktır !!!! hulasa herkesin inancı kendine ... 70 milyon müslüman 70 milyon din olmuş . vay anam bunlarıdamı görecektik. ben derim ki ....

Allah'ın dinine ve ahkâmım beyan eden Kur'ân'a toplu olarak yapışın ve dağılmayın. 3/103

başka söz boş ....

selam...
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
selam bırakın bu boş işleri herkes bi hacıya, hocaya iman etmiş. Ayette getirsen hadiste getirsen kimsenin döneceği yok.
Hancıda sarhoş yolcuda sarhoş. Ohhh yahudi için ne hoş ...

sen desenda şu haktır şu batıl, o anlamaz ki bu ona göre hak batıl, batıl haktır !!!! hulasa herkesin inancı kendine ... 70 milyon müslüman 70 milyon din olmuş . vay anam bunlarıdamı görecektik. ben derim ki ....

Allah'ın dinine ve ahkâmım beyan eden Kur'ân'a toplu olarak yapışın ve dağılmayın. 3/103

başka söz boş ....

selam...

Bu uslup biraz tanıdık geldi...
Bakalım zaman ne gösterecek...
Her an murakıbız...
:)
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
selam ... uslubumuzdan tanıdınız vay babo ...hayrola kime benzettiniz ? :)
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
selam bırakın bu boş işleri herkes bi hacıya, hocaya iman etmiş. Ayette getirsen hadiste getirsen kimsenin döneceği yok.
Hancıda sarhoş yolcuda sarhoş. Ohhh yahudi için ne hoş ...
sen desenda şu haktır şu batıl, o anlamaz ki bu ona göre hak batıl, batıl haktır !!!! hulasa herkesin inancı kendine ... 70 milyon müslüman 70 milyon din olmuş . vay anam bunlarıdamı görecektik. ben derim ki ....
Allah'ın dinine ve ahkâmım beyan eden Kur'ân'a toplu olarak yapışın ve dağılmayın. 3/103
başka söz boş ....
selam...

Sizi tebrik ediyorum kardeş.
Herkesin doğru yolda olduğu bir toplumda, sizin gibi yanlış (!) şeyleri yazmak sanırım anlayanlar için çok manidardır.

:good::clapping::good:
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
selam.



teşekkür ediyorum kardeş. ne yapalım kardeş çoğunluk doğru olunca haliyle yanlış yazmak gerekiyor. malumunuz hep azınlık yanlış oluyor !!!



Bu kadarda olmaz bak yine yanlış bir kelam yazıcam !!!!



[Allahü Tealâ ve Resulü bir emri hükmettiğinde mümin ve mümineden hiçbir kimse için kendi emirlerinde muhayyerlik ol*madı.]
[Ve eğer bir kimse Allah'a ve Resulüne isyan ederse açıktan bir dalâlet ihtiyar etmiş olur.] 33/36


selam
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
selam.



teşekkür ediyorum kardeş. ne yapalım kardeş çoğunluk doğru olunca haliyle yanlış yazmak gerekiyor. malumunuz hep azınlık yanlış oluyor !!!



Bu kadarda olmaz bak yine yanlış bir kelam yazıcam !!!!



[Allahü Tealâ ve Resulü bir emri hükmettiğinde mümin ve mümineden hiçbir kimse için kendi emirlerinde muhayyerlik ol*madı.]
[Ve eğer bir kimse Allah'a ve Resulüne isyan ederse açıktan bir dalâlet ihtiyar etmiş olur.] 33/36


selam

Uslup çok tanıdık geldi...
Bakalım hayırlısı..
Takipteyiz...
:)
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
selam.



teşekkür ediyorum kardeş. ne yapalım kardeş çoğunluk doğru olunca haliyle yanlış yazmak gerekiyor. malumunuz hep azınlık yanlış oluyor !!!




Bu kadarda olmaz bak yine yanlış bir kelam yazıcam !!!!



[Allahü Tealâ ve Resulü bir emri hükmettiğinde mümin ve mümineden hiçbir kimse için kendi emirlerinde muhayyerlik ol*madı.]
[Ve eğer bir kimse Allah'a ve Resulüne isyan ederse açıktan bir dalâlet ihtiyar etmiş olur.] 33/36


selam

Estağfirullah Kardeş, Biz ayet meallerine yanlış deme cüretini göstermedik ! dikkat ederseniz ilk mesajımda yanlış kelimesinin yanındakli (!) ünlem işareti konuya ironik bir cevap verdiğimi gösteriyor elbetteki... Dediğiniz gibi herkes, işine geldiği yerleri görüyor ve biliyor. Diğer hakikatlar hiç dikkate alınmıyor !
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Estağfirullah Kardeş, Biz ayet meallerine yanlış deme cüretini göstermedik ! dikkat ederseniz ilk mesajımda yanlış kelimesinin yanındakli (!) ünlem işareti konuya ironik bir cevap verdiğimi gösteriyor elbetteki... Dediğiniz gibi herkes, işine geldiği yerleri görüyor ve biliyor. Diğer hakikatlar hiç dikkate alınmıyor !

selam muhterem ben seni anladım ,sende beni anladın. ama gayrısı bizi anlamadı !!! ünlemlere dikkat ettimde , sen benim ünlemleri göremedin herhalde !!! anlaşılmak ne kadar da güzel.... bi ukubat kardeşim anlayamadı beni ;)
selam....
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Bu "cenap" kelimesinin ne manâda kullandığını açıkladığı ropörtajı da varsa lütfen linkini veriniz !

Papayı ziyaretiniz sırasında kullanılan ''Cenab'' kelimesi gibi ifadeler bazıları tarafından farklı yerlere çekildi.
Bugün hemen her siyasi ve dini liderden ya da toplum tarafından kabul gören şahıslardan bahsedilirken ''sayın, saygıdeğer, muhterem'' gibi sıfatlar kullanmanın bir nezaket ifadesi olmasına ve adeta zaruret gibi algılanmasına rağmen misafiri olduğum bir dini lider için ''cenab'' sıfatını kullanmamı bile tenkid meselesi yaptılar.Oysa o kelme de sayın gibi, saygıdeğer gibi bir manayı muhtevi idi ve seleflerimiz tarafından sıkça kullanıldığı için bende ona alışmış olduğumdan onu zikretmiştim;ama öyle bir hitabı bile tenkid mevzuu yaptılar.

Fethullah Gülenle 11 Gün
Alfa Yayınları
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
konu amma uzamış:D
yuh be

kendim faydalanayım diye açmıştım
maşallah kimler kimler faydalanmış

kanu kilit kapat her neyse
anlayan anlamıştır
her görüşü
başkaca tekrara gerek var mı bilmem
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
üst sayfalarda 17 sayfa içinde yazılan muameleler sizce hatalı mıdır üsame kardeşim..

yani bu işin doğrusu varken sizce hatalat mı yapmıştırlardır (hocaefendi haricindeki müslümanlar ve Efendimiz)
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Orhancan, fıkıhtaki kural belli, Hz Peygamberin mektubları da belli, üstüne benim söyleyecek sözüm yok.. edille-i erbaada Ne denmişse onu başım gözüm üstüne kabul ediyorum, tüm tahrifatları da reddediyorum. Tavisyem sizde böyleyapın, zamane hocalarına itikadınızı bozma fırsatı vermeyin. Üstadın dediği gibi; efkarı zamanlara dar gelmeyen selef uleması neyinize yetmiyor da dinde icad edilen bid'atlara taraftar oluyorsunuz? Bu islama azim bir cinayettir.

dediğiniz noktalara Üstad (RA) Hazretlerinin talebelerini de bakış açıları ve destekleri de bu şekildedir...

Sizler risale-i nurdan ve Üstadtan ayrıldıkca farklı mecralara daldığınızın farkında değilsiniz muhterem kardeşim..

Öncelikli olarak Üstadın diğer talebelerini yan bakarak söz ve laf eden insanlar kendilerini çeki düzen versinler..
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org

2.MUVALAT: yani haram muamele: bir mecliste kâfiri yukarı yere oturtmak yani ona tazimde bulunmak, hürmet göstermek, ona karşı ayağa kalkmak, “efendim”, “seyyidim” gibi saygı ifade eden kelimeleri kullanmak, yolda giderken onlara saygı gösterici davranışlarda bulunmak kebair günahtır. Eğer bunu âlimler veya idareciler yaparsa ulemay-ı İslamın ekserine göre küfrü muciptir.
Kaynak nedir?
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
İşte bu üç madde maalesef birbirine karıştırılıyor. Hıristiyan ve Yahudilerle muamele hususunda Rabbimizin koyduğu temel esasları belirten ayeti kerimelerden biri olan 51. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır;[/SIZE]

Maide 51;

Ey iman edenler, yahudilerle hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar, birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden her kim onları dost tutarsa, muhakkak o da onlardandır. Allah ise zulmedenleri doğru yola çıkarmaz.

Bu ayetin en temel manalarından biri onların adetleriyle adetlendirmektir. Adetlerini adet edinmek, onlara benzemek hususunda Hz Peygamber MEN TEŞEBBEHE Bİ KAVMIN FEHUVE MINHUM buyuruyor yani KİM BİR KAVME BENZERSE O DA ONLARDANDIR.



Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünkü, aramızdaki dere pek derindir; doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz, veya dalâlete düşer, boğulursunuz. Ustad Bediüzzaman Said Nursi[/B]
Teşebbüh ve İltihak

Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardan sayılır.” buyurmuştur. Bu hadis-i şerifin metninde “başkalarına benzemek” ile alâkalı olarak “teşebbehe” fiili kullanılmıştır ki, bu kelime tefa’ul babındandır. Bu babın hususiyeti de tekellüf ifade etmesidir. Bu açıdan, kerih görülen ve yasaklanan “teşebbüh”, insanın başkalarının adetlerine, geleneklerine, göreneklerine özenmesi; kendini sürekli onlara benzemeye zorlaması ve onlar gibi yaşamak için özel çaba harcaması demektir.

Diğer bir ifadeyle, “teşebbüh”, insanın, kendi kültürünün ve tabiatının dışına kayarak, hatta öz değerlerini hafife alarak, saç-baş, kılık-kıyafet, yeme-içme ve günlük hayat bakımından olduğundan farklı görünmesi, zorla başkalarına benzemeye çalışmasıdır ve sonuç itibarıyla “iltihak”a varıp dayanabilecek bir marazdır. Bu mevzuda, biraz esnek ve gevşek davranan bir insanın, ilk çıkış noktasını unutacak kadar merkezden kopması, zamanla kendinden bütün bütün uzaklaşması, hiç farkına varmadan özendiği ve benzediği o kimselere katılması ve Hak nezdinde de onlardan biri addedilmesi söz konusudur. Binaenaleyh, Nur Müellifi, teşebbüh ve taklit hastalığına yakalananlara şöyle seslenmiştir: “Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünkü, aramızdaki dere pek derindir; doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz, veya dalâlete düşer, boğulursunuz.”

Nitekim, bazı milletlerin teknik ve teknolojik üstünlükleri karşısında başı dönen, bakışı bulanan, medeniyet ve modernite adına gidip gırtlağına kadar onun erâcifine gömülen; özünü, şahsiyetini, benliğini yitirmiş günümüzün bir kısım ruh hastalarının hallerinde bu “iltihak”ı görmek mümkündür. Böyleleri, kat’iyen kendileri olarak duyamaz, kendileri olarak düşünemez ve kendileri olarak zevk alamazlar. Çünkü onlar, inanç, düşünce, kültür, hayat felsefesi, giyim-kuşam ve evin döşemesine kadar her meselede özden uzaklaşmış ve yabancılaşmışlardır. Dolayısıyla da, bütün bir tarih boyunca birikip gelişen örfler, âdetler, dînî duygu ve düşünceler, san’at ve edebiyatın bize ait semereleri onlara hiçbir mana ifade etmez.

Hatta, bazıları kendi değerlerine karşı tiksinti duyacak kadar başkalaşmış ve akl-ı selimi hayrette bırakacak ölçüde fikir inhiraflarına düşmüşlerdir. Camilere sıra koyma ve secde edilecek yerlere tahta döşeme gibi teklifler bu düşünce kaymalarının tezahürleridir. “Ubudiyet izhar etmemek ve ibadet maksadıyla da olsa asla eğilmemek lazımdır; çünkü, insanlarda ubudiyet duygusu geliştikçe ve secde etme isteği pekiştikçe başkalarına köle olma hissi de inkişaf etmektedir. Onun için, çok ciddi bir isyan ahlakı ile kulluğa başkaldırmak gerekmektedir ki köleliğin önü alınabilsin!..” sözü, şayet bu milletin bir ferdinin dudaklarından dökülüyorsa, bir insanın ne ölçüde başkalaşabileceğinin hazin bir misali değil midir?

http://www.herkul.org/kiriktesti/index.php?view=article&article_id=5481
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
üstad ne diyor?" Umur-u diniye de" benzemeyin...

hocan ne diyor kılık kıyafet vs vs.

Umur-u diniye ne demektir? Yukardaki onca laf kalabalığı umur-u diniye kelimelerini unutturmak için olmasın?
Eyyüh-el Muhterem madem Hocaefendiye itimad etmiyorsun o zaman Muazzez Üstadımızın ifadelerine bak:Evet, hayat-ı dünyeviyenin muhafazası için, zaruret derecesinde olmak şartıyla, bazı umur-u uhreviyeye muvakkaten tercih edilmesine ruhsat-ı şer'iye var. Fakat, yalnız bir ihtiyaca binaen helâkete sebebiyet vermeyen bir zarara göre tercih edilmez, ruhsat yoktur. Halbuki bu asır, o damar-ı insanîyi o derece şırınga etmiş ki, küçük bir ihtiyaç ve âdi bir zarar-ı dünyevî yüzünden elmas gibi umur-u diniyeyi terk eder.
Evet, insaniyetin yaşamak damarı ve hıfz-ı hayat cihazı, bu asırda israfatla ve iktisatsızlık ve kanaatsizlik ve hırs yüzünden bereketin kalkmasıyla ve fakr u zaruret, maişet ziyadeleşmesiyle o derece o damar yaralanmış ve şerait-i hayatın ağırlaşmasıyla o derece zedelenmiş ve mütemadiyen ehl-i dalâlet nazar-ı dikkati şu hayata celb ede ede o derece nazar-ı dikkati kendine celb etmiş ki, ednâ bir hâcât-ı hayatiyeyi büyük bir mesele-i diniyeye tercih ettiriyor.
Bu acip asrın bu acip hastalığına ve dehşetli marazına karşı Kur'an-ı Mucizü'l-Beyânın tiryak misâl ilaçlarının naşiri olan Risale-i Nur dayanabilir ve onun metin, sarsılmaz, sebatkar, halis, sadık, fedakar şakirtleri mukavemet edebilir. Öyleyse, herşeyden evvel onun dairesine girmeli, sadakatle, tam metanet ve ciddi ihlas ve tam itimadla ona yapışmak lazım ki, o acip hastalığın tesirinden kurtulsun.
Umum kardeşlerimize birer birer selam ve dua ediyoruz.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Umûr-u diniye ve uhreviyede rekabet, gıpta, haset ve kıskançlık olmamalı. Ve hakikat nokta-i nazarında olamaz. Çünkü kıskançlık ve hasedin sebebi: Birtek şeye çok eller uzanmasından ve birtek makama çok gözler dikilmesinden ve birtek ekmeği çok mideler istemesinden, müzâhame münakaşa, müsabaka sebebiyle gıptaya, sonra kıskançlığa düşerler. Dünyada bir şey-i vâhide çoklar talip olduğundan ve dünya dar ve muvakkat olması sebebiyle insanın hadsiz arzularını tatmin edemediği için, rekabete düşüyorlar. Fakat, âhirette tek bir adama beş yüz sene Haşiye mesafelik bir cennet ihsan edilmesi ve yetmiş bin kasır ve huriler verilmesi ve ehl-i Cennetten herkes kendi hissesinden kemâl-i rızâ ile memnun olması işaretiyle gösteriliyor ki, âhirette medar-ı rekabet bir şey yoktur ve rekabet de olamaz. Öyleyse, âhirete ait olan a'mâl-i salihada dahi rekabet olamaz; kıskançlık yeri değildir. Kıskançlık eden ya riyâkârdır; a'mâl-i saliha suretiyle dünyevî neticeleri arıyor. Veyahut sadık cahildir ki, a'mâl-i saliha nereye baktığını bilmiyor ve a'mâl-i salihanın ruhu, esası, ihlâs olduğunu derk etmiyor. Rekabet suretiyle evliyaullaha karşı bir nevi adâvet taşımakla, vüs'at-i rahmet-i İlâhiyeyi itham ediyor.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1382&a=umur-u%20diniye
 
Üst