Hadislerin İncelenmesi.. (1)

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
NECM SURESİ-3.O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.

4.Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir.


5.Bu vahyi O'na müthiş güçleri olan Cebrail öğretti.

6 (O)fevkalade bir güçle donatılmış (bir melektir) ki o an geldiğinde kendini gerçek şekli ve hüviyeti ile gösterdi,


EY HADİS MÜNKİRLERİ!...

Bu 3.üncü ve 4.üncü ayette geçen telâfuzları nasıl anlıyorsunuz?

Evet bu ayetlere göre Allah resulü gelecek ümmetler için hiçbir şey dememiş midir?Size göre,şayet dememişse "alın bu Kur'an'ı kafanıza göre yorumlayın!." deyip bu dünyadan göçüp gitmiş midir?Allah resulü sadece o yaşadığı yıllara göre mi konuşmuştur?.O vefat ettikten sonra söylediği sözler rafa mı kaldırılmıştır?Madem öyle, bu sahabeler "Allah resulünün söylediği sözler belki birgün unutulup gider" biz bunları müzakere ederek yazalım ve saklayalım bizden sonra ki nesillere aktarırız? diye endişe etmemişler midir? Allah resulünden kalan mukaddes emanetleri koruyanlar neden hadislere sıra gelince onu da yazdırmışlardır?Sahabe- Kiram hadisleri İslam coğrafyasına tebliğ etmeseydi onlar tüm ibadetleri gittikleri yerlerde insanlara nasıl anlatmışlardır?Onlar hiç mi hadis nakletmemişlerdir?

Evet,niye bunları kendi kendinize sorgulamıyorsunuz?Maksadınız tamamen peygamberi devreden çıkarıp "sadece Kur'an bize diyerek hadisleri inkar etmenizle beraber İslam'ı nasıl tebliğ edeceksiniz?.

Elâlem sormaz mı size?"Kur'an'da bahsedilmeyen mevzularda Allah resulü ne demiştir?" diye size hiç mi sual sormadılar veya soramadılar.Bu nasıl kıt akıllılık ve dar fikirliliktir yahu?.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0

Aynen!.

Bunlar şeytan odalarında ders çalışıp iki ayaklı insan şeytanlarıyla ayetleri cımbızlayarak ve aslı ve mahiyetinden sıyırarak "işte din budur bu böyledir" diye cahil cühelaya kakalamak istemişlerdir.Bunlara aldananların vay haline!.Bunlar Sahabe ve Osmanlı zamanında olsalardı ya kelleleri giderdi ya da sürgün edilirlerdi.Zira onlar bid'at ehli sapık görüşlü müteşabih ayetler üzerinde kafa karışmak isteyen fitnebaz münafıkları İslam coğrafyası topraklarından dışarıya sürgün etmişlerdir.

Hadis münkirleri, İslam'ı dar pencereden bakanlardandır.Halbuki her ayetin nüzul sebebi ve hikmeti çoktur. Bunlar ancak cevizin kabuğu ile oyalananlardandır.Oysai yenilmesi gereken şey, cevizin içidir...
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
"Allah ve Resulüne arz etmek" Kuran'a göre işlermizi düzenlemektir.Kuran'da Allah ve Resulü var değil mi?Kuran'daki hükümler Allah'ın hükümleridir.Bu hükümleri bize Allah'ın Resulü bildirmiştir.

Sen Resule gitmeyi hadislere göre inanmak ve amel etmek zannediyorsun.

Din Allah'tan gelen bilgi ile olur.Resulün söylediğini farz ettiğimiz bilgilerle olmaz.Çünkü dinin sahibi Allah'tır.

Bak aşşağıdaki ayette Rabbimiz kendisinden gelmeyen bir bilgi ile din oluşturanlar için ne buyuruyor.

Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin." Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme! Ayetlerimizi yalanlayanlarla âhirete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar. (En’âm 6:150)

Bu hükümleri bize Allah'ın Resulü bildirmiştir.

Bunu size Allah'ın resulü nasıl öğretmiştir?Dikkat et, hadislerle ayetleri birbirine çorba etme!.Hadisler ayetlerin tefsiridir.Halâ başka denizlerde seyahata çıkmışsınız bundan haberiniz bile yok!..
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
İmam Hatipler Mezhepsiz hocaların tehdidi altındadır!.


Değerli kardeşlerimiz, bildiğiniz gibi son dönemlerde İmam Hatip okullarına büyük bir genişlik getirildi. İmam Hatibin orta okulları dahi açıldı ve öğrencilerin 4. sınıftan sonra İmam Hatip orta okuluna gitmelerinin önü açıldı. Bu genişlik mi tehlikelere yol açtı yoksa tehlike bu genişlikten mi istifade ediyor bilemiyoruz ama büyük bir tehlike var.

O tehlike de MEZHEPSİZ hocalar tehlikesidir.

Daha önce bir İmam Hatipte, Hoca ile okuyan öğrencinin tartışmasından kısa bir bölüm aktarmıştık.

Hoca: “Benim Mezhebim Kur’an” diyor ve mezhepleri kabul etmiyordu.

Bu yayınımızın ardından Türkiye’nin her yerinden bize şikâyetler gelmeye başladı.
Mesela bazı hocalar dersin konusu olmadığı, müfredatta yeri olmadığı halde durduk yere “Kur’an-ı

Kerimin abdestsiz tutulabileceğini, Kur’an’ın ölüye fayda vermeyeceğini, şefaatin olmadığını”
bu konuda hiçbir bilgisi olmayan çocuklara anlatmaya başlıyorlar. Çocukların içinden az çok ailesinden bilgi sahibi olanlar itiraz etse de yetersiz kaldığı ve karşı taraftaki bir “hoca” vasfı taşıdığı için mezhepsiz ve vehhabi zihniyetli hoca baskın çıkıyor ve çocukların kafasını karıştırıyor.

Çocuk gelip babasına: “Hocamız böyle dedi” diye sorduğunda babası da ilim ile meşgul olmadığından çocuğuna cevap veremiyor ve çaresiz kalıyor.
Dolayısıyla çocukların kafası karışıyor ve Ehli Sünnet yolundan sapmalarına sebep oluyor.


BİZ UYARIYORUZ!


Biz yetkili makamları, özellikle Diyanet İşlerini ve Milli Eğitim Bakanlığını uyarıyoruz. Bu gibi meselelerde dikkat edilmesi gerekiyor. Yapılan bu çalışmaların“misyonerlik” faaliyetinden bir farkı yoktur. Böyle hocalara fırsat verilmesin. Ehli Sünnet inancımız bozulmasın. Çocuklarımız zehirlenmesin.
Şayet çocuğunuzun okulunda böyle bir hoca ile karşılaşırsanız mutlaka okul müdürüne şikâyet edin. Netice alamazsanız İlçe Milli Eğitim’e müracaat edin. Müfredat dışı ders konusu ekleyip mezhepsizlik propagandası yapan bu hocaların peşini bırakmayın. Çocuklarınızı zehirlemelerine müsaade etmeyin..

(Alıntı)

 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Evet maalesef, en ücra yerdeki İmam Hatip hocalarının arasında, özellikle Vehhabiliğe (selefiyeciliğe) kayanları olması, vakay-ı adiyeden oldu.

Çocuğum dinini öğrensin diye gönderiyorsun, sapıtıp çıkabiliyor.

Komşum. Namaz memuru. Çocuğunu İlahiyata gönderdi. İki ay sonra geldiğinde babasını "bu dediğin/yaptığın şirk" diye azarlamaya başladı. :blink: 2 ay sonra, dikkat!

Allah dininde sabit eylesin. Yoksa, kurtuluşumuz yok, aman Ya Rabbi...
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
İmam Hatipten ayrılan yeğenim, amca, ş.erefsiz öğretmen, Peygamberde bizim gibi insandı, onunda başına taş atsan kan yarılır akan akar , benimde.. gibi örnek vererek ders anlatıyordu dedi.....

devletin bakanı kendini ahlaksızca kıyaslarda, öğretmen kıyaslamazmı....
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Evet maalesef, en ücra yerdeki İmam Hatip hocalarının arasında, özellikle Vehhabiliğe (selefiyeciliğe) kayanları olması, vakay-ı adiyeden oldu.

Çocuğum dinini öğrensin diye gönderiyorsun, sapıtıp çıkabiliyor.

Komşum. Namaz memuru. Çocuğunu İlahiyata gönderdi. İki ay sonra geldiğinde babasını "bu dediğin/yaptığın şirk" diye azarlamaya başladı. :blink: 2 ay sonra, dikkat!

Allah dininde sabit eylesin. Yoksa, kurtuluşumuz yok, aman Ya Rabbi...

O değilde, Rabbim bizleri muhafaza ettide, ehli sünnet alimlerin ve şeyhlerin sohbetinde ve yanlarında bulundurdu... Ya çocuklarımız,,, ya onların çocukları... Rabbim, neslimizden böylelerini vermesin bize..
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
siz duamı ediyorsunuz yoksa bed duamı bilemedik bilader ne demiş hoca peygamber efendimizde senin benim gibi bir beşer sonuçta biri bana taşla vurunca kafam kanarsa peygamberimizede vursa oninkide kanar demiş doğru demiş ne deseydi?
tayifte taşlanırken kan revan olan peygamber efendimiz değilmiydi? tüm peygamberler zulme maruz kalmadılarmı ?yani sonuçta onlarda insan değilmi?
sapık olan s,iz olduğunuzun şeyhleriniz tarafında uyutulduğunuzun farkındamısınız ?
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Bunu size Allah'ın resulü nasıl öğretmiştir?Dikkat et, hadislerle ayetleri birbirine çorba etme!.Hadisler ayetlerin tefsiridir.Halâ başka denizlerde seyahata çıkmışsınız bundan haberiniz bile yok!..
Sizin boğulduğunuz denizlerden kurtulalı çok oldu elhamdülillah.Sen de kurtulacaksın inşallah.Bellli ki sen de farkındasın.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
İmam Hatipten ayrılan yeğenim, amca, ş.erefsiz öğretmen, Peygamberde bizim gibi insandı, onunda başına taş atsan kan yarılır akan akar , benimde.. gibi örnek vererek ders anlatıyordu dedi.....

devletin bakanı kendini ahlaksızca kıyaslarda, öğretmen kıyaslamazmı....
Sahabeler Peygamberin kanını sidiğini içerdi deseydi eyiydi.

Bari pekmez deseydi ne terbiyesiz hocalar varmış.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
İmam Hatipler Mezhepsiz hocaların tehdidi altındadır!.


Değerli kardeşlerimiz, bildiğiniz gibi son dönemlerde İmam Hatip okullarına büyük bir genişlik getirildi. İmam Hatibin orta okulları dahi açıldı ve öğrencilerin 4. sınıftan sonra İmam Hatip orta okuluna gitmelerinin önü açıldı. Bu genişlik mi tehlikelere yol açtı yoksa tehlike bu genişlikten mi istifade ediyor bilemiyoruz ama büyük bir tehlike var.

O tehlike de MEZHEPSİZ hocalar tehlikesidir.

Daha önce bir İmam Hatipte, Hoca ile okuyan öğrencinin tartışmasından kısa bir bölüm aktarmıştık.

Hoca: “Benim Mezhebim Kur’an” diyor ve mezhepleri kabul etmiyordu.

Bu yayınımızın ardından Türkiye’nin her yerinden bize şikâyetler gelmeye başladı.
Mesela bazı hocalar dersin konusu olmadığı, müfredatta yeri olmadığı halde durduk yere “Kur’an-ı

Kerimin abdestsiz tutulabileceğini, Kur’an’ın ölüye fayda vermeyeceğini, şefaatin olmadığını”
bu konuda hiçbir bilgisi olmayan çocuklara anlatmaya başlıyorlar. Çocukların içinden az çok ailesinden bilgi sahibi olanlar itiraz etse de yetersiz kaldığı ve karşı taraftaki bir “hoca” vasfı taşıdığı için mezhepsiz ve vehhabi zihniyetli hoca baskın çıkıyor ve çocukların kafasını karıştırıyor.

Çocuk gelip babasına: “Hocamız böyle dedi” diye sorduğunda babası da ilim ile meşgul olmadığından çocuğuna cevap veremiyor ve çaresiz kalıyor.
Dolayısıyla çocukların kafası karışıyor ve Ehli Sünnet yolundan sapmalarına sebep oluyor.


BİZ UYARIYORUZ!


Biz yetkili makamları, özellikle Diyanet İşlerini ve Milli Eğitim Bakanlığını uyarıyoruz. Bu gibi meselelerde dikkat edilmesi gerekiyor. Yapılan bu çalışmaların“misyonerlik” faaliyetinden bir farkı yoktur. Böyle hocalara fırsat verilmesin. Ehli Sünnet inancımız bozulmasın. Çocuklarımız zehirlenmesin.
Şayet çocuğunuzun okulunda böyle bir hoca ile karşılaşırsanız mutlaka okul müdürüne şikâyet edin. Netice alamazsanız İlçe Milli Eğitim’e müracaat edin. Müfredat dışı ders konusu ekleyip mezhepsizlik propagandası yapan bu hocaların peşini bırakmayın. Çocuklarınızı zehirlemelerine müsaade etmeyin..

(Alıntı)

Çocuklarınızı bile Kuran'dan muhafaza edemiyorsunuz değil mi?Şimdiki gençler sizler gibi değil hamdolsun.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Evet maalesef, en ücra yerdeki İmam Hatip hocalarının arasında, özellikle Vehhabiliğe (selefiyeciliğe) kayanları olması, vakay-ı adiyeden oldu.

Çocuğum dinini öğrensin diye gönderiyorsun, sapıtıp çıkabiliyor.

Komşum. Namaz memuru. Çocuğunu İlahiyata gönderdi. İki ay sonra geldiğinde babasını "bu dediğin/yaptığın şirk" diye azarlamaya başladı. :blink: 2 ay sonra, dikkat!

Allah dininde sabit eylesin. Yoksa, kurtuluşumuz yok, aman Ya Rabbi...
Maşallah Allah razı olsun o hocalardan.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Aynen!.

Bunlar şeytan odalarında ders çalışıp iki ayaklı insan şeytanlarıyla ayetleri cımbızlayarak ve aslı ve mahiyetinden sıyırarak "işte din budur bu böyledir" diye cahil cühelaya kakalamak istemişlerdir.Bunlara aldananların vay haline!.Bunlar Sahabe ve Osmanlı zamanında olsalardı ya kelleleri giderdi ya da sürgün edilirlerdi.Zira onlar bid'at ehli sapık görüşlü müteşabih ayetler üzerinde kafa karışmak isteyen fitnebaz münafıkları İslam coğrafyası topraklarından dışarıya sürgün etmişlerdir.

Hadis münkirleri, İslam'ı dar pencereden bakanlardandır.Halbuki her ayetin nüzul sebebi ve hikmeti çoktur. Bunlar ancak cevizin kabuğu ile oyalananlardandır.Oysai yenilmesi gereken şey, cevizin içidir...
Bu cehalet mutlaka yerini Kuran'a bırakacaktır inşallah.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,987
Tepkime puanı
2,085
Puanları
113
Konum
Mars
Hele siz o hadis münkirlerinden olan hocalarınızın adlarını verin bakalım o zaman müzakere veya tartışma ortamına gireriz.Biz gittiğimiz yolu sizden daha iyi bilmekteyiz.Kuru mealcilerden de değiliz. Sanki bizi Kur'an dışı düşünce fikir sahibiymiş gibi algılamışsınız.

Kur'an'ı te'vil etme selahiyetini nereden aldınız?.

Bu kaçıncı ben yalnızım ve sadece O 'ndan yardım diliyorum. Bilmediklerimi O 'dan öğreniyorum. Benim bir hocam yada şeyhim yok. Çünki O 'ndan başka velimi var O ne güzel vekildir.

Yetmiyor mu.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Bu kaçıncı ben yalnızım ve sadece O 'ndan yardım diliyorum. Bilmediklerimi O 'dan öğreniyorum. Benim bir hocam yada şeyhim yok. Çünki O 'ndan başka velimi var O ne güzel vekildir.

Yetmiyor mu.
Yeter mi?ne Allah'a ne de Allah'ın nimetine güvenleri var.
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Hadislerin İncelenmesi... (5)

DOĞRU HADİSLERİ NE YAPACAĞIZ?
Buraya kadar yazdıklarımızdan bu sorunun cevabı bellidir. Hadislerin içinde yüzbinlerce uydurma hadis olduğu kesindir. Kuran’la çelişen, Kuran’a ilave hüküm getiren, mantıkla, aklın açık verileriyle çelişen hadislerin yalan olduğu kesindir. Dine ilave yapan hadisler, Kuran’ın detaylı, her şeyi açıklayan, hiçbir eksiği olmayan kitap olduğunu açıklayan ayetleriyle çeliştikleri için kesinlikle yalandırlar. Bunun dışında kalan hadisler, Kuran ile çelişmemek şartıyla doğru olabilirler. Dikkat ederseniz “doğru olabilirler” diyoruz, “kesinlikle doğrudur” demiyoruz. Doğru hadisleri ne yapacağız sorusunun cevabı; “Hangi hadislerin doğru olduğunu bilemeyiz” olacaktır. Yalan olan hadislerin bir kısmını yukarıdaki ölçülerden tanıyabiliriz. Ama bir hadisin kesinlikle doğru olduğuna hiçbir şekilde emin olamayız. Çünkü tanık olduğumuz yalan hadislerle, doğru olabilecek hadisler aynı kişilerce, aynı ölçülerle, aynı yıllarda toplanmıştır. Hicri 200’ü geçtikleri sırada Buhari, Müslim ve diğerleri gerçek hadisleri bulmaya -bizce- samimi olan bir gayretle çalıştılar ama aradan o kadar zaman geçen bir dönemde ve mevcut şartlarında, mümkün olmayan bu hedefe muvaffak olamadılar. Peki biz hicri 1400’lerde bunu nasıl yapabiliriz? Kuran’a tamamen uyan söz herhangi bir Müslüman’ın söylediği söz olup Peygamber’in sözüyle karıştırılmış olabilir. Dine iyilik yapacağım diye hadis uyduranlar olduğunu 5. bölümde göreceğiz. Bu hadisler dine sözde iyilik yapmak isteyenlerin uydurduğu hadisler olabilir. Hadis nakleden, hatta toplayanların “Nerede insanların işine yarayan güzel bir söz bulursanız başına ‘Peygamber dedi ki’ demekten korkmayın” dediği de vakidir. Bu oluşum ve ihtimaller, bizim Kuran’a hiçbir ilave yapmayan, Kuran’la çelişmeyen hadislere de bakış açımızı belirlemektedir. Fakat tüm bu çekincelerimize rağmen Kuran’la çelişmeyen ve dine ilave yapmayan birçok hadisin (bunlar hadis literatürünün önemli bir bölümüdür), tarihsel bilgi kaynağı olarak kullanılmasının mümkün olduğu kanaatinde olduğumuzu da belirtmeliyiz. Peygamber’in, takipçisi olmak mecburiyetinde olduğumuz sözleri, bir tek, Peygamber’in elçilik vazifesi gereği Allah’ın kelamını insanlara iletirken “Kuran” olarak ağzından çıkan sözleri (hadisleri) olmalıdır. Özü Allah’ın kelamı olan bu sözleri insanlar, Peygamber’in ağzından insan sözü hüviyetinde duymuşlardır. Elçinin (Peygamberimiz’in) getirdiği bu mesaja uyarak hem resule (elçiye), hem mesajın kendisine (Kuran’a), hem de aslında mesajı gönderen Allah’a uymuş oluruz.


AMACIMIZ ÇORBAYI DEĞİL, ZEHİRİ İÇİRTMEMEK

Peygamberimiz’in tavrını bu bölümde gördük, dört halifenin hadislere karşı tavrını ise 11. bölümde göreceğiz. Dini konularda Kuran yeterliyken, Peygamberimiz ve daha sonra dört halife hadis naklini yasaklamışken, hatta hadisleri yaktırmış olmalarına karşın; bizim, bugün, hadisleri kurtarmaya çalışmamızın -sanki mümkünmüş gibi- ne anlamı var? Bir çorbanın yarısı çorba, diğer yarısı zehirse; bunun bir kısmı içilebilir diyebilir miyiz? Hadis kitaplarında, aynen bu şekilde, doğru ile yanlış ayırt edilemeyecek şekilde karışmıştır. “Hadislere uymayın” dememiz, insanların çorbayı içmelerine engel olmak için değil, zehir içmelerini önlemek içindir. Bize gerekli tüm dini bilgi; Peygamberimiz’in karakteri ve yaptıklarıyla ilgili gerekli olanları da içerecek şekilde Kuran’da bulunmaktadır. Bunun dışındaki bilgiler din açısından gereksizdir. Bu gereksiz bilgilerin, doğrusunu yanlışından ayıklamak da imkansızdır. Kuran en doğru yola götüren, apaçık bir kitaptır. Kuran’a uygun sözü kim söylerse doğru konuşmuş olur.
Bazı istismarcıların, bu kitaptaki tavrımızı, Peygamber’in sözlerini inkar ve saygısızlık olarak göstermeye çalışıp, istismarcılık yapacaklarını biliyoruz. Peygamberimiz’e asıl saygısızlık; Peygamberimiz’in büyülendiğini söyleyen, cinsel hayatıyla ilgili yakışıksız açıklamalar yapan, dünyanın öküz ile balık üzerinde olduğunu iddia eden hadisleri, “Peygamber söyledi” demektir. Bunları nakledenlerin doğru sözüne hangi hususta inanılabilir ve bunu kim garanti edebilir? Kuran dışındaki hadisleri inkar etmek; Peygamber’e sevgi ve saygının, dini Allah’a halis kılmanın ve Kuran’ı tek başına yeterli kabul etmenin sonucudur. Tıpkı Hz. İsa’ya sevgisini onu tanrı ilan ederek gösterenler olduğu gibi; Peygamberimiz’i sevdiğini söyleyip sonra onu büyülenmiş, Allah’a yalan sözler isnat etmiş, çelişkili birçok hükümler bırakmış gibi gösteren kitapları dinin kaynağı kabul eden ve bu kitaplardaki tek sözü inkar edeni kafir ilan edenler de vardır. Peygamberlerimiz bizim Allah’a inanmamızı, Allah’ın dinine bağlanmamızı ister; yoksa hiçbir Peygamber kendisine yalan sözler yakıştırılıp tanrılaştırılmasını veya Allah’ın dinine ilaveler yapılmasını istemez.

Peygamberler’in en çok hoşnut olacağı hareket; halis, saf, katıksız şekliyle gerçek dine uyulmasıdır. Yoksa Hz. İsa’ya yüceltici sözlerle sevgi gösteren Hıristiyanlar gibi, diğer yandan bu sevgi bahanesiyle hakiki dinden uzaklaşmamız değildir.


BİTTİ..

ALINTIDIR....



 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
CENGİZHAN tüymüş ya da postalanmış. Dinimize hakaret, iftira, bühtan içeren şu rezil yazı dizisi de kaldırılmalıdır. Bunlar:

Hadislerin İncelenmesi... (1)
Hadislerin İncelenmesi... (2)
Hadislerin İncelenmesi... (3)
Hadislerin İncelenmesi... (4)
Hadislerin İncelenmesi... (5)

Ves'selam.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Yahu Allah rızası için dembül dümbül konuşma!.İslam'a faydan olsun biraz!..
İslam'a fayda Resulün izinden gitmekle olur.Kuran'ı anlar ve anlatırsan Allah'a ve Resule itaat etmiş olursun.

Efendilerine ettiğin secdeden kalk artık tüm benliğinle Allah'a yönel.
 
Üst