FETULAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ (FETÖ) hakkkında....

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
fetulahçılar tehdite başladı...

Bq2AzugIIAAkm3s.jpg



http://www.habervaktim.com/haber/375905/dumanlidan-polise-mite-ve-savcilara-tehdit.html
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
meger-cemaat-tasfiyesi-sadece-gostermelikmis-2406141200_m.jpg


Meğer cemaat tasfiyesi sadece göstermelikmiş
17 Aralık operasyonu sonrası kurumlarda başlatılan Cemaat tasfiyesinin sadece göstermelik olduğu ortaya çıktı.
Üst düzey yöneticiler, 'Cemaat ile mücadele' görüntüsü adı altında Cemaat'e yakın kişileri görevden alıyor. Yöntem olarak "gerekçesiz görevden alma"yı uygulayan yöneticiler, hem Cemaat'le mücadele etmiş gözüküyor hem de bu kişilerin yargı yoluyla göreve dönmesine imkan sağlıyor. Yani, AKP'nin "tasfiye" baskısına direnen üst düzey yöneticiler, sadece görüntüde mücadele veriyor.
Özellikle Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlıkları ile Hazine Müsteşarlığı ve üst kurullarda yaşanan görevden almaların ileride yeniden göreve dönüşe yol açacak yöntemler olduğu dikkat çekti.
MORALLER BOZULUYOR
Yeni Şafak gazetesinden Cahit Saraçoğlu'nun haberine göre, üst düzey yöneticilerin bu direnişi Cemaat'le mücadeleyi sekteye uğratıyor.
'ALINMANI YUKARIDAKİ İSTEDİ'
Habere göre, bu kapsamda bürokratlara ilgili birinci derece ita amirlerinin dahi 'Sizin görevden alınmanızı 'yukarıdaki' istedi. Yoksa ben senden ve çalışmalarından çok memnunum' ifadelerini kullandığı öğrenildi. Üst düzey bürokratın ise ita amirinden bu cevabı öğrenmeleri üzerine görevden alınacak bürokrata 'istifa dilekçenizi işleme koymayacağız. Sizi almak zorundayız, talimat var siz de dava açın, nasıl olsa döneceksiniz. Döndükten sonra da kanun gereği biz sizin maaşlarınızı öderiz. Özlük haklarınızı verir, sizinle çalışırız' dediği belirlendi.
YANLIŞ GEREKÇE İLE ALINIYORLAR
İstifa dilekçesinin işleme konulmadığı yöntemle birlikte ayrıca, görevden alınacak bürokratla ilgili 'maksatlı' yanlış işlemin yapılmasıyla da mahkemeden geri dönüşü kolaylaştırıyor. Soruşturma açılmadığı gibi, herhangi bir disiplin durumu varsa da bürokratla ilgili yüzeysel raporlar hazırlatılarak üzerine gidilmemesi de bir yöntem olarak uygulanıyor. Bürokratın yanlış görevden alınması ya da gerekçesiz görevden alınmasının o kişiye 'sen yargıya git ve dön gel' mesajı olarak veriliyor.
YARGIDAKİ CEMAAT BAĞLANTISI İLE DÖNÜYORLAR
Mahkemeye giden Cemaat mensubu bürokrat, yargıda davayı takip eden Cemaat'e yakın yargı mensupları sayesinde kısa sürede davayı kazanıyor. Soruşturma olmadığı müddetçe davayı kazanmayan hiçbir memurun olmadığı biliniyor.
ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERE OPERASYON MU GELİYOR
Yeni Şafak'ın bu haberi, söz konusu kurumlarda üst düzey yöneticilere tasfiye operasyonu gelebileceğine bir işaret olarak yorumlanıyor.

kaynak:
http://www.odatv.com/n.php?n=meger-cemaat-tasfiyesi-sadece-gostermelikmis-2406141200

not: bizce önemli bir haber. tayyip beye duyurulur!!!
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
(K354) Bediüzzaman'ın Vekil-i Mutlakı Husrev Altınbaşak Efendi: Fethullah Gülen Casustur!



Bediüzzaman'in talebesi Ahmet Hüsrev Efendi "Rejimin en büyük oyunu F. Gülen olacak ama muvaffak olamayacak" derken bugünü tarif etmiş adeta

kaynak:
https://twitter.com/CevdetAkbay/status/481950974739611650
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
656408.jpg


Memur-Sen’e yönelik paralel saldırının perde arkasını Akit’e anlatan Ahmet Gündoğdu, “17 Aralık komplosuna ve vesayet anlayışına karşı durduğumuz için hedef alındık. Paralelcilerin yaptığını İsrail yapmadı” dedi.

Paralel yapının yayın organlarından Zaman ile paralel çetenin tetikçisi Taraf gazetesinin hedefe koyduğu Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, işin arkasındaki gerçeği Akit’e açıkladı. Başkan Gündoğdu, sorularımıza içtenlikle cevap verdi.
“17 ARALIK’TA MESELENİN DERSHANE OLMADIĞINI GÖRDÜK”
- Gülen Cemaati ile daha önce yakınlaşmanız olmuş mu idi? Hangi konularda ayrıştınız ki size saldırmaya başladılar?
- Paralel vatandaşlarla referandumda bir ittifakımız olmuştu. Yüzde 99 doğrultuda ortak çalıştığımız nokta referandum idi. Geriye baktığımızda bunun haricinde başörtüsü konusunda aynı değerlendirmede olmamışız. Mavi Marmara Olayı’nda 180 derece ters düşmüşüz. Siyonizm ve İsrail konusunda onlarla aynı düşüncelerde olmamışız. İmam-Hitap Liseleri konusunda aynı düşünmemişiz.
Gençlik ve kesintili eğitim konusunda aynı noktada olmamışız. İmam-Hatip Liseleri’nin devamı ve katsayı engelinin kalkması konusunda aynı fikirde olmamışız. Bunun yanında onların en önemli değer verdiği konu dershaneler idi. ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın işi dershane kapatmak değil dershanelere ihtiyaç hissettirmeyecek kaliteli eğitimi yapmak olmalıdır’ şeklinde açıklama yaptık. ‘Dershaneler kapatılmamalı ancak kapanmalıdır’ dedik. Bu vatandaşlar, bunu manşet yaptı. Görüşümüz oydu doğrusu da oydu. Ama 17 Aralık ve 25 Aralık’ta Gezizekalıların, bir sanatçının ‘Mesele ağaç meselesi değil’ dediği gibi meselenin dershane meselesi olmadığı gerçeğini gördük.

“CAMİLERİ AHIRA ÇEVİRENLERE SEMPATİ İLE BAKIYORLAR”
- Sizi ne zamandan bu yana hedef almaya başladılar?
- 17 Aralık’ta ortaya çıkan tabloya baktığımızda Hizmet, Cemaat, Hoca, kavramları içersinde sanki Allah rızası gibi gösterilen şeyin aslında dershanelerin özel okullara dönüştürülmesine kızgınlığın, 18 yıl ezanı Türkçe’ye döndüren bir zihniyete ve camileri ahıra döndürenlere sempatiye dönüştüğünü gördük. Dün güzel Türkçemizi duyurduğu için alkışladığımız, Türkçe Olimpiyatları ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapması gerekenleri yapanların, Dışişleri Bakanlığı dinlemesi ile terörist İsrail devletinin Türkiye Cumhuriyeti’ne yapmak isteyip de yapamadığını yaptığına tanıklık ettik. Bunun üzerine biz, ‘vesayetin her türlüsüne karşıyız’ diyerek millet iradesinin ve ülkemizin yanında yer aldık. Bu yer alışımız ve yolsuzluk konusundaki açıklamalarımızdan sonra bizi hedef almaya başladılar.
“O GÜN MÜ AYIK DEĞİLLERDİ ŞİMDİ Mİ DEĞİLLER”
- Son bir haftadır toplusözleşme ve iş güvencesi üzerinden sizi ve sendikanızı hedef alan haberler yapıyorlar? Bu konuların aslı nedir?
- Hedef aldıkları konulardan biri toplusözleşme. Aynı gazete 8 Ağustos günü ‘Memura çifte müjde’ diye bunu manşetten vermiş. Şimdi ‘Memur aldatıldı’ diyor. Çifte bayram mı aldatıldı mı? O gün bu haberi yaparken mi ayık değillerdi bugün mü ayık değiller? Ben bunu merak ediyorum. ‘İş güvencesi kırmızı çizgimizdir’ diyoruz. Başbakan ile iki kez görüşerek iki kez de Çalışma Bakanı ve diğer bakanlarla görüşerek iş güvencemize dokundurtmamak için içerdeki tasarıyı, taslağı değiştirmek için çalışıyoruz şu anda da çalışmamız devam ediyor. Komisyondayız, buradayız, çalışma devam ediyor. Bunu da basına deklare etmemize rağmen, ‘Memurun iş güvencesi elinden alınıyor Memur-Sen seyrediyor’a getiriyorlar. Bugün yine haber yapmışlar. ‘Memur-Sen 5 TL sendika aidatı için enflasyon farkından feragat etti’ şeklinde. Neresini düzelteyim bunun. Biz sendika aidatı ile ilgili bir talepte bulunmadık. Zaten bu toplusözleşmede olmaz. Sendika aidatlarının asgari ve azami sınırı kanunda bellidir. Sendikalar tüzüğünde bunu belirler. Bu bizim kurulduğumuzdan beri maaşların binde 5’idir. Hizmetli de bu 7 TL’dir, öğretmende 13 TL’dir, profesörde 18 TL’dir. Bizim bu sene toplusözleşmede ayda 15 TL olan toplusözleşme ikramiyesini 2015’ten itibaren ayda 20 TL’ye çıkardık. Bundan kim yararlanır? Sendikalı üyeler yararlanır. Paralelin Aktif-Sen üyeleri de yararlanır, Kamu-Sen üyeleri de KESK üyeleri de Memur-Sen üyeleri de yararlanır. İşçi sendikacılığı da böyledir. Sendikalı olmanın toplusözleşme ikramiyesi vardır. İşçilerde bu en az 300 TL’dir. Biz de 10 yılda gelebildiği nokta 20 TL’ye 2015 için çıkarabildik.
“YALAN SÖYLEMEYİ AHLAKINA SIĞDIRMIŞLAR”
- Cemaat’in gazetesi Zaman’ın yanında Taraf gazetesi de sizi eleştirmeye başladı. Bu konuyu nasıl yorumluyorsunuz?
- Taraf’a bu haberleri yaptıranların bunlar olduğu anlaşılıyor. Fark etmez. Taraf’ı yanlış olanlar ile Zaman’ı okuyamayanlar aynı kategoride yer alır. Taraf’ın haberini de arkadaşlar tekzip etti. Bir haberde sekiz yalan. Ömrümde Kıbrıs’a hiç gitmedim Kıbrıs’ta tatilde gösteriliyorum. Aynı haberin içersinde katarakt ameliyatı olmuşum gözüküyorum, aynı haberde Yozgat’ta, Tokat’ta, Sivas’ta, Ordu’da, Giresun’da teşkilat çalışmasındayım. Yalan söylemeyi ahlakına sığdıran ahlaksızlar için söyleyecek bir söz yok.
“ÇATI ADAYIN ARKASINDA PARALEL DEVLET DE VARMIŞ”
- Dikkatli baktığımızda muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu açıklandıktan sonra size olan tepkilerinde artış görüldü. Bunun sebebi nedir?
- Biz çatı aday belli olunca; ‘Milletin binasına uygun çatı istiyoruz. 2010 referandumundan sonra oluşan yeni Türkiye’yi geliştirecek, dünya mazlumlarına sahip çıkacak, her türlü vesayetle, paralelle, dikeyle, yatayla kavgayı devam ettirecek, Suriyeli çocukların ve Mısır’da darbeci Sisi’ye karşı koyanların, Orta Afrika’da zulme uğrayan Müslümanların, Filistin ve Gazze’deki kardeşlerimizin, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin sesini duyacak ve dünyaya duyuracak bir Cumhurbaşkanı istiyoruz’ dedik. Fakat falancı cumhurbaşkanı olsun değil. ‘Bize göre cumhurbaşkanı böyle olmalıdır’ dedik. Esed’i kınayamayan, Sisi’yi lanetlemeyenlerin bu ülkede cumhurbaşkanı olma devri bitmiştir. Artık Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer türü kişiler bu ülkede asla cumhurbaşkanı olamaz. Çünkü onlar milletin verdiği vekâlet yetkisini başka türlü kullanan milletvekilleri eliyle olmuş kişilerdir. Güneş Motel benzer şeyler Meclis’in devre dışı bırakıldığı süreçler yaşanmıştır. Millet cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iradesini vekillerine bırakmıyor asıl olarak kendisi kullanıyor ve bu millet asla değerleri ile kavga edenlere prim vermez dedik. Bu ifadelerden sonra ses onlardan çıktı. Bu da ‘çatı adayın arkasında paralel devlet de varmış’ denilmesine sebep oluyor.
“BEYAZ MÜSLÜMANLIĞA MÜSAADE ETMEYİZ”
Memur-Sen’e yönelik saldırıların perde arkasını anlatan Gündoğdu, “17 Aralık’ta yapılan yanlışlığa karşı koyduğumuz için meydan okuduğumuz için dün devletin; muhafazakârları, Kürtleri, Alevileri, başörtülüleri öteki ilan ederek tırnak içersinde kendisine vesayetçi bir ‘Beyaz Türk’ tanımlamasına karşı çıktık. Bugün de Müslümanlar içersinde diğer bütün Cemaatleri ezerek, iftiralarla, şantajlarla, dinlemelerle, kirli işlere bulaşanlara, kimsenin ‘Beyaz Müslümanlığına’ müsaade etmeyiz. Üstünlük takva iledir. Allah’tan korkma iledir. Ve kişi sevdiği ile beraberdir. İsrail’in yanında yer almak. İsrail ile aynı hedeflere adım atmak, İsrail’in Türkiye’de istediği işlerin içersinde yer almak vebaldir. Bizim için İsrail otorite değildir. Lanetli bir devlettir. Siyonizm tehlikelidir. ‘Müslümanlar bundan uzak durmalıdır’ diye haykırdığımız için rahatsızlar. Biz bu haykırışı devam ettireceğiz. Bu arkadaşları da ‘Allah ıslah etsin’ diye dua edeceğiz.

kaynak:
http://www.habervaktim.com/haber/376487/paralelcilerin-yaptigini-israil-bile-yapmadi.html
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Ajan işbirlikçi paralel örgüt (cemaat) ile ilgili arşiv tutulması; haber, analiz, röportaj, makale, kitap, resim, video gibi materyallerin bir arada tutulması konusunda @ede 'nin çabalarını takdirle karşılıyor, tebrik ediyorum.
Ahh insanda ki o balık hafızası..
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
.........................

A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel Yönetimindeki Deşifre Programı’na, paralel yapının Adana ve Hatay Bölge Sorumlusu Tamer Barış Terkeşli konuk oldu.

''CÜBBELİ AHMET'E PARALEL YAPI KUMPAS KURDU''

Tamer Barış Terkeşli: Cübbeli Ahmet Hoca'nın sesini nasıl kısarız diye benim de katıldığım bir toplantı yapıldı.

Mutlaka ortada bir suç bulmalıydılar ve buna da Cübbeli Ahmet Hocayı dahil etmelilerdi. Hatta o toplantıda biri, Cübbeli Ahmet Hoca'nın veya yakınlarının illaki gayrimeşru bir ilişkisi vardır oradan çok daha kolay köşeye sıkıştırırız dedi. Fethullah Gülen'in de son vaazı Cübbeli Ahmet Hocayı bitirme operasyonudur.

Mit tırların da görev almış bir Savcı'nın babasına trafik cezası kesiliyor, kesilen bölgenin kaymakamına ulaşıyor ve cezayı iptal etmesini rica ediyor. Ama Kaymakam Hanımdan olumsuz yanıt alınca hemen sürece başlıyorlar ve kısa süre içinde terör suçundan soruşturma açıyorlar.

''
AZİZ YILDIRIM'I PARALEL YAPI BIRAKMASI İÇİN TEHTİD ETTİ AMA O BIRAKMADI''

Tamer Barış Terkeşli:
Bize bir spor kanalından girmemizi bir takımı ele alamazsak dahi en azından bizden bir adamı sokmamız gerektiğini söylediler. Fenerbahçe odak noktasıydı artık. Toplantılarda Aziz Yıldırım'ın vesayeti temsil ettiğini söylediler. Ona göre Aziz Yıldırım vesayetin son kalesiydi. Bu operasyona şike adı verildi. Aziz Yıldırım'a daha önce bilgi gitti. Bir arkadaş Emniyet Müdürü statüsünde olduğunu söyleyen biri, kendi isteğinle ayrıl ya da ülke dışına kaç diye bilgi ilettik dedi.

''PARALEL YAPI BANA DA KUMPAS KURDU''

Tamer Barış Terkeşli: Paralel yapı benden benim itirazlarımdan rahatsız olmuştu. Benden kurtulmak için bir örgüt üyesini beni ziyarete gönderdiler. Sonrada beni o örgüte iye olarak suçladılar. Şeklinde konuştu.
Paralel yapının Akdeniz Organizasyon 'uda yine ilk kez Deşifre Programı'nda ekrana getirildi.

''17 ARALIK OPERASYONUN PLANLANDIĞI TOPLANTIDA BEN DE VARDIM''

Tamer Barış Terkeşli: 17 aralık operasyonun planlandığı toplantıda bende vardım. Hükümetin kendi çizgilerinin dışına çıktığını, kendi menfaatlerinin tersi hareket etmeye başladığını ve farklı sesler geldiğini dillendirerek hükümete karşı bir hareket tarzı benimsendi. Böylece bu doğrultuda argüman biriktirilmesi kararı alındı. Bunların içinde kişilerin özel hayatları ve mahrem bilgilerine kadar her türlü bilgilerin depolanmasına dair bir karar çıktı. Bende toplantıda bu milletin milli iradeyle seçtiği Başbakan'a karşı mı kumpas kurulacak? dedim ve soğuk bir rüzgar esti o anda.

''PARALEL YAPI İÇİNDE BİR PARALEL YAPI DAHA VAR''

Tamer Barış Terkeşli: Ortaokuldayken bir hocam 12 Eylül ile ilgili bilginiz var mı diye soru sordu. Cevap verdim ve dikkatini çekti daha sonra konuşmamızı istedi. Çok iyi bir potansiyelin var. Ankara'ya yollayalım ve daha iyi bir yerlere gelmeni sağlayalım dedi. Sonra Ankara'da öğrenci yurduna yerleştim ve orada cemaatin nasıl düzen içinde olduğunu ve yapılanmanın ayrıntılarını öğrettiler.Yapı içinde Devletin sistemine paralel bir yapı vardı. Bizden olanları yükseltme bizden olmayanları düşürme gibi bir düzen vardı. Özellikle 2004 den itibaren bunu uygulamaya soktular. Zıt kutuplar oluşturmak için kurulmuş bir düzen bu. Paralel yapının içinde de paralel düzen oluşturmuştuk biz. Bu yapı içerisinde biat kültürüyle hareket eden savcılar vardı. Emir alacak savcılar ile işlerimizi yürütüyorduk. Telefonlar, telefonun imei numarası üzerinden dinleniyordu. Böylece 3 tane hat değiştirse de o telefon dinlenebiliyordu.

ahaber
 
Üst