YDH-Gazeteci İsa Eren, Türkiye’ye mülteci olarak gelen Suriyeli silahlı milisleri ve onların örgütlenme ve lojistik sağlama şartlarını Yakın Doğu Haber için araştırdı.
Suriye'de Silahlı Mücadele
Suriye sınırında yaptığımız araştırma gezimizin ikinci aşamasında, Suriyeli muhaliflerin askeri kanadını oluşturan Özgür Suriye Ordusu ve selefi-cihadi grupları mercek altına aldık. Hatay'da bir araya geldiğimiz Suriyeli muhalif ve milislerle, Özgür Suriye Ordusu'nu ve selefi-cihadi grupların Suriye'deki eylemlerini konuştuk.
Mülteci kamplarında ve kamp dışında görüştüğümüz Suriyeliler, Özgür Suriye Ordusu'nun bir tabela örgütü olduğunda ittifak halindeler. Özgür Suriye Ordusu Komutanı Riyad Es'ad, ordudan ayrılan askerlerin sayısının 70 bini bulduğunu iddia ederken, ordudan ayrılarak Özgür Suriye Ordusu'na katılan askerlerin sayısının gerçeği yansıtmadığını söylüyorlar. Onlara göre “çünkü Suriye Ordusu'nda çok sayıda sünni asker olmasına rağmen hala, onlar ordudan ayrılmış değil.” Sünni askerlerin ordudan ayrılması kadar ayrılmaması da zor bir karar. Ordudan ayrılması halinde rejim güçlerinin ordudan ayrılmaması halinde ise silahlı grupların saldırısına maruz kalabiliyorlar.
Örneğin bize açıklamada bulunan bir kaynağın bildirdiğine göre Suriye Ordusu içerisindeki bir sünni asker, bulunduğu birlikteki bir grup askerin ordudan ayrılma kararına uymadığı için kurşunlanarak öldürüldü.
Muhaliflere göre, 600 bin kişiden oluşan Suriye ordusunda subayların çoğunluğu alevilerden, erlerin çoğunluğu ise sünnilerden oluşuyor.
Bununla birlikte ordudaki, üst düzey komutanlar arasında daha sonra muhaliflere katılan Tuğgeneral Mustafa eş-Şeyh ve Albay Riyad Es'ad gibi Sünniler de bulunuyor.
Antakya'da, Suriye'deki ayaklanmanın askeri seyrine ilişkin olarak bilgisine başvurduğumuz “selefi-cihadi gruba” mensup “F.” adlı bir Suriyeli, Suriye Ordusu'nda subay ve askerlere dini baskının olduğunu söyledi. Ona göre Suriye ordusundaki subaylar içki içmeye teşvik ediliyor ve namaz kılmaları engelleniyor. Böylesi bir ordudan ayrılan üst düzey subaylara aslında pek de güvenmediklerini belirten “F.” bununla birlikte ordudan ayrılan askerlerden bazılarının sakal bırakmalarının ve operasyon öncesi tekbir getirmelerinin, kendileri açısından olumlu bir gelişme olduğunu ifade ediyor ve Hums'taki Halid Bin Velid Tugayları Komutanı Abdurrazak Talas’ı, örnek olarak gösteriyor.
“Selefi-cihadi” grupların Özgür Suriye Ordusu’nu benimsememekle birlikte, uluslararası toplumdan destek bulabilmek için uzun bir süre Özgür Suriye Ordusu, çatısı altında savaştığını belirten “F.” ancak bir kaç ay önce “selefi cihadi grupların” Özgür Suriye Ordusu'ndan bağımsız olarak eylemler yapma kararı aldığını söyledi.
“Selefi cihadi gruplar”dan bazılarının daha önce kaçırdığı asker veya sivil kişileri fidye karşılığında serbest bıraktığını ve özellikle sünni askerleri öldürmediklerini belirten “F.” ancak artık safların netleştiğini öne sürerek sünni askerleri de tövbe etmelerini dikkate almaksızın öldürme kararı aldıklarını söyledi.
Kendisi de bir selefi-cihadi gruba mensup olan “F.” Bu karara örnek olmak üzere kişisel bilgisayarından Sünni askerlerin tövbesini kabul etmeyen Süleyman el-Mukatile Tugayı’nın, 10 gün önce esir aldığı 7 Sünni askeri, ellerini arkadan bağladığını ve kafalarına ateş ederek idam ettiğini gösteren bir video izletti. Videoda Tugayın Komutanı Ebu Süleyman, artık tövbe kapısının kapandığı için rejim saflarında mücadele eden Sünni asker dahil herkesin öldürüleceğini ifade ediyordu. “F.”, izlettiği videodan sonra rejimin yanında savaşan askerlerin mezhebine bakılmaksızın ya kurşuna dizildiğini ya da Irak'ta daha önce örneklerine sıkça rastlandığı gibi boğazları kesilerek öldürüldüğünü söyledi.
“F.”nin anlatımına göre “Idlib başta olmak üzere Suriye genelindeki “selefi-cihadi” grupların Özgür Suriye Ordusu'na bakışları oldukça olumsuz. Kimisi Özgür Suriye Ordusu'nu fasık, kimisi kafir, kimisi ise mürtet olarak görüyor. Çünkü, Özgür Suriye Ordusu, Hıristiyan’ından, Alevi’sine kadar gayri İslami kesimlerin bir araya gelmesiyle kurulan Suriye Ulusal Konseyi'ni tanıdı.”
Suriye Ulusal Konseyi’ne Özgür Suriye Ordusu’ndan daha tepkili olduğunu gördüğüm “F.”ye Ulusal Konsey’in içinde İhvan’ın da bulunduğunu hatırlatınca “F.” İhvan’ın Konsey’deki varlığının siyasi olduğunu belirterek İhvan’ı diğerlerinden ayrı tuttukları izlenimini verdi.