sayın ismail arslan bu sözler kimden gelirse gelsin reddetmeniz inan ki sevindirici
peki kitabına sonradan sokulmuştur demişsiniz kim neden soksun eğerki bu sözler sonradan kıtabına sokulmuşsa zamanın ilim ehli bu sözlerinden dolayı neden tekfir etmişlerdir bu sözler eserlerine sonradan sokulduysa neden bilimum tasavvuf ehli bu sözleri aklamak için çeşitli veryasyonlar yaparak acıklama ve mudafa durumuna düşmekteler
bazı sözler tevile müsait, bazıları değil... bazı sözler şatahat anında, bazı sözler sekr halinde -aklın başta olmadığı-söylenmiş, örneklik olsun diye aktarırlar şatahata, sekre.
sözü dikkat buyurursanız hiçbiri sözün anlaşıldığı manada kabul etmezler.
mesela enelhak ibaresini sözü izah edenlerin hiçbiri, burada ben tanrıyım demiştir diye izah etmez.
bu hususlar için attar'ın tavsiye ettiği eseri okumakta fayda var.
rasulu muhterem aleyhisselam daha hayattayken hadis uyduranlar olmamış mıdır?
fitne her zaman birilerinin imtihanı olmuştur.
size bize düşen esasen şudur:
bir söze bakarız.
şeriatın zahirine uymuyorsa, reddederiz, o kadar...
bizzat duymadığımız, sahibinden sorgulamadığımız bir sözü filancaya nisbet ederek söz sahibi hakkında hüküm bildirici söz söylemek bizi vebale sokar.
bu hususta herkesi ikaz ediyorum.
mesela ibni teymiye şöyle şöyle dedi diyerek onun hakkında o söz küfürdür, ibni teymiye de kafir olmuştur diyen kişi, eğer o söz ibni teymiyeye ait değilse gireceği vebali düşünün bir. ait olsa bile, sen ne kastettin, ne durumda söyledin gibi sorguyu yapmadan da şahıs hakkında hükmi küfrü bildiren söz söylenmez.
en güzeli şu söz filan ulemanın tesbitince hükmü şudur diyerek geçiştirmektir. sözün sahibine isnadı hususunda garantimiz yoktur nitekim.