Mahmud Samİ Ramazanoglu(k.s) Hazretlerİ

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

Az uyurlardı Seher vaktini ihyâ etmek en büyük zevkleriydi. Evinde
misafir kalanlar veya kendileriyle bir yolculuğa çıkanlar, gecenin
hangi saatinde kalksalar onu ayakta bulurlardı. Hatta onun anlayışına

göre yatıp uyumanın adı bile istirahattı. Nitekim bir defasında
bağlılarından birinin evinde misafir bulunduklarında gecenin ilerleyen
saatlerinde hâne sahibi kendilerine:

-Efendim artık yatarsanız yatak hazırlayalım, der. O:

-Yatmanın adı istirahattır, buyururlar. Bir müddet sonra ev sâhibi tekrar:

-Yatar mısınız? deyince O yine:

-Yatmanın adı istirahattır. Fakir istirahat edeyim, sizi de eksik kalan
dersinizi tamamlayın, buyurur. Hâdiseyi anlatan zât diyor ki,

“gerçekten o sabah dersim yarıda kalmış ve akşama kadar da tamamlamaya
fırsat bulamamıştım.”

devamı var
 

Üsve-i Hasene

Asistan
Katılım
21 Haz 2007
Mesajlar
414
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
kays abi bu başlık altında en fazla yazanlardan birisisin . Forum başlığı altında Sami efendimizin şemail ve ahlakı,Hayatı,Yaşamından güzel kareler,resimleri die forumu bir düzene soksak nasıl olur?Hem herkes istediğine çok daha kolay ulaşabilir? E tabi forum yöneticilerininde biraz yardımcı olması gerekir bu konuda ;)..
 

yeşilelma

Paylaşımcı
Katılım
5 Tem 2007
Mesajlar
153
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Konum
istanbul
benm yaşım küçüktüo zamanlar o yüzden yalnızca bir iki keregörebildim üstadımızı...rabbim şefaatine nail eylesin inşALLAH...
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

Az konuşurlardı.

Konuştukları zaman ya hikmet söylerler veya nasihat ederlerdi. Değilse
sukûtu ihtiyar ederlerdi. Nitekim Merhûm Ali Yektâ Efendi şöyle diyor:

“Evliyâullah’ın tasarrufları ya kavlen ya da hal ile olur. Sâmi
Efendi’nin tarassufu hal iledir. Kelâmi dergâhının en feyizli

günlerinde oraya devam eden pek çok ulemâ ve fuzalâ vardı. Fakat Sâmi
Efendi o zaman pek genç olmasına rağmen bugünkü gibi kâmil ve hâl
sâhibi idi.”

Ali Yektâ Efendi, müftülüğünün
yanısıra Kelâmî dergâhında seyr u sülûkunu Es’ad Efendi’den
tamamlayarak hilâfet icâzetnâmesi almış bir zattır. O, bu
icâzetnâmesini ömrü boyunca saklamış ve bir gün tesâdüfen o
icâzetnâmeye muttali olan yakınlarına “Onu sakın kimseye söylemeyin. O
vazifenin ehli ve salâhiyetlisi Sâmi Efendi’dir.” Demişti.

Edeb

Sâmi Efendi’nin bütün hayatı edeb çizgisi içinde geçmiş, her an hadis-i
şerifde ifade buyrulan “Allah’ı görüyormuşçasına ibadet etmek ve O’ nun
muşâhedesi altında bulunduğu duygusuna sâhib olmak” (Buhârı, Tefsir
Sûre, 31) mânâsına gelen ihsan duygusu içinde yaşamıştır. En ciddi

insanların, en otoriter simaların bile bir zaaf ve hafiflikleri
bulunabilir. Fakat onun hayatında böyle bir zaaf ve hafiflik hiçbir
zaman görülmemiştir. İstikamet ve edebi her yerde ve her an muhafaza

edebilmek keskin kılıcın üzerinde yürümeye benzer. Bu ancak kemâl ehli,
tevfik-ı ilâhiye mazhar kimselerin kârıdır. Allah Rasûlü (s.a.)
Efendimiz’in “Emrolunduğun gibi istikamet üzre ol!” (Hûd, 112) ayeti
beni ihtiyarlattı”

buyurması, bu işin güçlüğüne en güzel delildir.

devamı var
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

O’ nun sohbetlerine devam edenler bilirler ki, O hiçbir zaman ayak ayak
üstüne atarak, ayak uzatarak veya bağdaş kurarak oturmamıştır. Daima
dizüstü oturmayı tercih etmiştir. Sohbetlerinde sık sık:

Edeb bir tâc imiş nûr-i Hudâ’dan Giy o tâcı emîn ol her belâdan

beytini okuyarak edebden bahsederlerdi. Sohbetlerde Kur’ân tilaveti
esnasında kendileri koltuk kanepede bile olsa hemen dizüstü oturur
Kur’ân okuyacak kimse yerde ise hemen koltuk ve sandalyeye oturtulurdu.

Bir gün Halep meşâyıhından Muhammed en-Nebhânî İstanbul’a gelir. Sâmi
Efendi Hazretleri bazı ihvânıyla kendilerini ziyarete giderler. Nebhânî
ve arkadaşları gayet rahat ve serbest otururken Sâmi Efendi ve ihvanı
dizüstü otururlar. Onların bu halini gören Muhammed Nebhanî:

Rahat oturun, der Efendi Hazretleri ve ihvânı oturuşlarını değiştirmeden:

Biz böyle daha rahatız, derler, Nebhânî de bu edeb karşısında:

Edeb, Türklerde dir, demekten kendini alamaz.

devamı var
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

Kalb-i Selîm

Sohbetlerinde sık sık “O gün kalb-i selîm’den başka ne evlâd, ne mal;
hiçbir şey fayda vermez.” (Şuarâ Süresi: 88-89) ayetini okuyarak kalb-i

selîmi îzah ederlerdi. O’nun tefsirine göre kalb-i selîm, ne incinen,
ne de inciten kalbdi. “İncinmemek incitmemekten daha zordur. Çünkü

incitmemek eldedir amma incinmemek elde değildir,” derlerdi. Ve ilâve
ederlerdi: Fakir hiç kimseden incinmem ve kimseyi incitmemeye

çalışırım.” Gerçekten de bir asra yaklaşan ömrü boyunca O’nun hiç
kimseyi incittiği görülmemiştir.
devamı var
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri

sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

Kapısına
gelen herkesi kabul edip onlarla görüşmek onlara iltifat ve ikramlarda
bulunmak adetleriydi. Bir defasında ziyaretine gelenlere bir yakîninin:

“Efendi’nin istirahata ihtiyacı var” diye geri çevirmesine muttali
olunca:

- Burası Hak kapısıdır. Kimse geri
çevrilmez. Hem de ihvanın kötüsü olmaz, buyururlar. Bu tavır, onun
insana ve müslümana verdiği değerin en güzel ifadesidir. Torunu

yaşındakilere bile hitab ederken isimlerinin sonuna Efendi, Bey
sıfatlarını ekleyerek konuşması aynı anlayıştan kaynaklanmaktadır. H.
Sâmi Efendi, kendini Allah’a ve Allah’ın kullarına hizmete adamış bir

Hakk dostu idi. Daha sülûkünün ilk yıllarında “Yaratılanı Yaratan’ından
ötürü sevmek” esasına bağlı kalarak, hizmeti sohbete, gayreti de
himmete vesile bilerek şevkle çalışırdı.

devamı varseyyahin.wordpress.com
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

Nitekim Kelâmî dergâhı bağlılarından Cide müftüsü H. Hüseyin Efendi’ye
yaptığı hizmetler her türlü takdirin fevkindedir. Kelamî dergahında

bulunan H. Hüseyin Efendi son zamanlarında hastalanır. Hastalığının
şiddeti her geçen gün artar. Ve nihayet Müftü Efendi yatağından
kalkamaz olur. Müridân birer hafta nöbetleşe bakmaya başlarlar.

Hastalığın şiddeti daha da artırınca acele ailesine bir telgraf
çekilmesi kararlaştırılır. Bu haberi duyan o zamanlar dergahın en genç
müridi bulunan Sami Efendi mürşidi Es’ad Efendi’ye:

- Efendim, müsaade buyurursanız da Müftü Efendi’ye ben baksam ve
âilesine telgraf çekilmese, der. Es’ad Efendi de bu teklifi

memnûniyetle kabûl eder. H. Sami Efendi bundan sonra tam on sekiz ay
Müftü Efendi’ye en güzel şekilde hizmet ederler. Görenler onun bu
hizmetine imrenirler. Müftü Efendi de yaşlı gözlerle:

- Allah’ım! Bana ne ihsanda bulunmuşsan hepsini Sami Efendi’ye
bağışlıyorum, diye münacâtta bulunur. Ve Es’ad Efendi ile
görüştüklerinde de:

Sami Efendi evladımız, bize hizmette inşallah Hakk’ın rızasına erdi, diye tebşiratta bulunur.

devamı var
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

Aslında hayli zamandan beri dergahtaki hizmetlerin ekserisi bu genç
ilmiyeli derviş tarafından görülmekte imiş meğer. Gece herkes yatağına
yattığında o, gizlice kalkar, yapılacak hizmetleri ifâ eder, her tarafı

temizler, suları ısıtır ve öyle yatağına yatarmış. Nitekim Cide müftüsü
Hüseyin Efendi, sağlıklı zamanlarında erken kalkmaya çalışıp bu

hizmetlerin kimin tarafından yapıldığını öğrenmek istermiş. Fakat ne
mümkün. Bir sefer akşamdan yatmamağa karar vererek bir kenara

gizlenmiş. Yatağından kalkıp bu hizmetleri gören Sami Efendi tam çöp
tenekesini alacağı sırada Hüseyin Efendi tenekeyi kapar ve:

- Evladım bu hizmeti de fakîre müsaade buyur, der.

Sami Efendi nezaketle almak isterse de Hüseyin Efendi:

- Allah aşkına bırak deyince Sami Efendi de bu hizmeti ona bırakır.

devamı var
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

İrşad vazifesiyle memleketi Adana’ya gönderildiğinde oradan İstanbul’a
mürşidine hediyeler göndermek adetiydi. Fakat o, hediyelerinin bizzat

kendi elinin emeği olmasına büyük itina gösterirdi. Rivayete göre
ekinler biçildikten hasad toplandıktan sonra tarlalara gider, yerlere

dökülen başakları toplar, onları güzelce bulgur yapar ve İstanbul’a
gönderirdi. O’nun bu hâline muttali olan babası:

- Oğlum, benim ambarlarım buğday oldu. Niçin Efendi’ne onlardan göndermiyorsun? dedi. O da:

- O kapıya lâyık olan el emeği, göz nurudur, buyururlar.

devamı var
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
sami efendinin Şemail ve Ahlâkı devamı

H. Sami Efendi Hazretleri kendisini sevenleri ve bağlılarını eski
kültürümüze ve bâ-husûs eski harflerle okuyup yazmayı öğrenmeye sevk

ederlerdi. Hatta bu yüzden son yıllara kadar eserlerini yeni harflerle
neşre müsaade etmemişti.

Ayrıca kendileri iyi
derecede Fransızca bildikleri halde Batı kökenli kelimelerin Türkçe’de

kullanılmasından hoşlanmazlar, böyle Fransızca veya Latince asıllı
kelimeleri asla kullanmazlardı. Mesela ilaçların isimlerini bile
Latince adıyla değil, kendilerinin ona taktıkları bir ad veya sıfatla

zikrederlerdi. Kırmızı hap, pembe şurup gibi. Bu davranış lisanda
özenti merakıyla Batı kökenli veya uydurma kelime kullanmayı itiyad
edinenlere bir ibrettir.

devamı var
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
kays abi bu başlık altında en fazla yazanlardan birisisin . Forum başlığı altında Sami efendimizin şemail ve ahlakı,Hayatı,Yaşamından güzel kareler,resimleri die forumu bir düzene soksak nasıl olur?Hem herkes istediğine çok daha kolay ulaşabilir? E tabi forum yöneticilerininde biraz yardımcı olması gerekir bu konuda ;)..


olabilir kardeşim nasıl diyorsanız siz öncülük edin inşaallah başlatın
kafanızdan geçen şekli kardeşler ve bizde paylaşım yaparız.selam ve dua ile
 

İsr@

hizmet erbabı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
3,080
Tepkime puanı
62
Puanları
0
Yaş
44
Konum
KOCAELİ
kays abim büyük olarak siz buyrun siyahbeyaz kardeşim devam etsin bizde arkanızdan gelelim inşallah nasıl bir düzen olacak bu pek anlamadım ama konularımı ayıralım?
 

kays

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
9,264
Tepkime puanı
38
Puanları
0
Konum
Kayseri
kays abim büyük olarak siz buyrun siyahbeyaz kardeşim devam etsin bizde arkanızdan gelelim inşallah nasıl bir düzen olacak bu pek anlamadım ama konularımı ayıralım?

kardeşim bizde anlıyamadık kardeşimiz nasıl bir şekil istiyorsa
başlatsın bizde siz kardeşlerimizle devam edelim inşallah.
 

ahmedifaruk

Asistan
Katılım
12 Nis 2007
Mesajlar
275
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
59
Konum
YAHYALI
ramazanoglu mahmut sami seyhani hazretlerini anlatmaya bizlerin gücü yetmez
zira büyüklerin degerini büyükler bilir bizler sadece ahirini görür onunla amel ederiz
RABBİM sami efendimize layık evlat olanlardan eylesin cümlemizi
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
"Kavuştu birbirine Şems ile Kamer
Mevlâ’yı zikretti büsbütün damar
Şehrimize kuruldu bir azim fener
Teveccüh isteriz Sami Efendim

Kalemdâr, köleniz diliyor dilek
Ziyarete geldi cinn ile melek
Bırakma bizleri, kapında ölek
Teveccüh isteriz Sami Efendim"

Not:Bu Şiirde Hacı Hasan Efendi Hazretleri,üstazı Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri ile babası Şeyh Mustafa Hulisi Efendinin buluşmasını anlatıyor...
 
Üst