Hristiyanlık ve Teslis İnancı

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
bosuna ugrasmayin

@Mesihçi bey daha tarihi gercekleri kabul etmiyor, sizin dediginiz gercekleri hic kabul etmeyecektir.

Ama sizin tarihi yorumlarınızı ben de kabul etmiyorum. Siz de benimkini. Dolayısıyla zaten derdimiz kimsenin inancıyla uğraşmak olmadığına göre anlatıp görevimi yaparım. :)
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
tabiki bahsedilmiyor. Pavlusun ögretileri dogrultusunda incillere zorlama yorumlarla teslis söyletiliyor. Incil uzmanlari dahi, bazen o kadar zorlandiklarini söylüyorlarki, Pavlusun mektuplarini baz aldikalrini itiraf ediyorlar.

Paylaştığım ayet Pavlusun değil Mattanın müjdesinden, ayrıca Yuhanna dada açıkça yazıyor. Bunu görmekte zorlanan ıncil uzmanı olsa olsa salaktır. Ayetler çok açık burada da herkes anladı.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Mesihçi ´ ye sormak isterim.

Tam bir cevap alamadim, lafi hic dolastirmaya da gerek yok. Sir mis demeklede konu kapanmiyor. Biraz mantik, biraz akletme yeterli.

3 ü birlikten bahsediyordu, su an Isa aramizda degil yani Allaha döndü.
O halde olsa olsa ikisi birlik demek gerekmez mi?

Yine HZ. Isa gelmeden önce de benzer sey söz konusu.
Diyorsunuz ya Isa tanrinin maddesel formu. Ondan önce böyle bir durum olmadigina göre yine en fazla 2 si birlik demek gerekir. Ama siz 3ü birlikten bahsediyorsunuz.


Biraz kafa yorunca mutlaka anlarsiniz .
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Paylaştığım ayet Pavlusun değil Mattanın müjdesinden, ayrıca Yuhanna dada açıkça yazıyor. Bunu görmekte zorlanan ıncil uzmanı olsa olsa salaktır. Ayetler çok açık burada da herkes anladı.

bunlari size anlattim, dosdogru cevapta vermediniz zaten o zaman. genel itibariyla "trinity " ögretisi incilden cikarilmis bir yorumdur. Bu yorumun temeli Pavlusun ögretielrine dayanir. Bu konuda incilde acik bir ifade gecmiyor.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Mesihçi ´ ye sormak isterim.

Tam bir cevap alamadim, lafi hic dolastirmaya da gerek yok. Sir mis demeklede konu kapanmiyor. Biraz mantik, biraz akletme yeterli.

3 ü birlikten bahsediyordu, su an Isa aramizda degil yani Allaha döndü.
O halde olsa olsa ikisi birlik demek gerekmez mi?

Yine HZ. Isa gelmeden önce de benzer sey söz konusu.
Diyorsunuz ya Isa tanrinin maddesel formu. Ondan önce böyle bir durum olmadigina göre yine en fazla 2 si birlik demek gerekir. Ama siz 3ü birlikten bahsediyorsunuz.


Biraz kafa yorunca mutlaka anlarsiniz .

İsa Mesih'in geçmişte var olmadığını nereden çıkartıyorsunuz çözemiyorum. Nasıl bir zihin yapınız var sizin? İsa Mesih dünyaya gelirken var oldu giderken yok oldu öyle mi? Siz ahirete de inanmazsınız, kavl-i bela ya da inanmazsınız o zaman. Madem bu dünyadaki hayattan ibaret her şey... Siz ateistsiniz o zaman?

Tanrı hiç yok olur mu? İsa Mesih niye yok oluyor? Geçmişte vardı diyorum. Nesini anlamıyorsunuz? Bakın her şeyden önce, zamandan dahi önce Baba, Oğul ve Kutsal Ruh vardı. Oğul kısa bir süre aramıza geldi ve yapması gerekeni yapıp göğe yükseldi. Kısa bir süre aramızda kalmış olması onu ne öncesiz yapar ne de sonrasız. Anladınız mı? Anlamadıysanız bildiğim çok iyi psikiyatrlar var. Tavsiye edebilirim.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Mesihçi, götüreyim mi seni Menzil'e muhterem ?

Çegincelerin gitti mi ?
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
İsa Mesih'in geçmişte var olmadığını nereden çıkartıyorsunuz çözemiyorum. Nasıl bir zihin yapınız var sizin? İsa Mesih dünyaya gelirken var oldu giderken yok oldu öyle mi? Siz ahirete de inanmazsınız, kavl-i bela ya da inanmazsınız o zaman. Madem bu dünyadaki hayattan ibaret her şey... Siz ateistsiniz o zaman?

Tanrı hiç yok olur mu? İsa Mesih niye yok oluyor? Geçmişte vardı diyorum. Nesini anlamıyorsunuz? Bakın her şeyden önce, zamandan dahi önce Baba, Oğul ve Kutsal Ruh vardı. Oğul kısa bir süre aramıza geldi ve yapması gerekeni yapıp göğe yükseldi. Kısa bir süre aramızda kalmış olması onu ne öncesiz yapar ne de sonrasız. Anladınız mı? Anlamadıysanız bildiğim çok iyi psikiyatrlar var. Tavsiye edebilirim.

ah siz bir nedediklerinizi bilseniz, benim ne dedimi de anlayacaksiniz.

Siz demiyormusunuz ISA Tanrinin maddesel formu aldigi halidir (hasa)?

önce buna bir cevap ondan sonra adim adim gidecez sizinle anlasilan.. toplu düsünmek zor geldi galiba..
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
HRİSTİYAN KREDO'SU:

“Bir ilâh baba’ya inanırız ki, her şeyin mâliki, görülen ve görülmeyen şeylerin yaratıcısıdır. Yine, Rab olan Mesih’e inanırız ki, Allah’ın oğludur ve bütün yaratılmışların ilkidir. Yaratılmış değildir, Baba’nın cevherinden Hak İlâh’tır. O’nun eliyle bütün âlemler vücud bulmuştur. O, herşeyin yaratıcısıdır. Bizim kurtuluşumuz için gökten inmiş, Ruhu’l-Kudüs’ten cesetlenip, insan olmuş, “Meryem” ona hamile olmuş ve bâkire Meryem’den doğmuştur.” (Histoire des Sectes Chrétiennes, Sh: 52, 62)


1-) Görüldüğü gibi, hıristiyan kredo’sunda önce, “görülen ve görülmeyen şeylerin yaratıcısı bir ilâh” kabul edilmiş, sonra da “Rab olan Mesih’e inanırız ki, Allah’ın oğludur.” denilmiştir. Bu iki söz birbirine zittir. Çünkü hiristiyanlar, önce bir Allah’a inandıklarını söylüyorlar, sonra da herşeyin Rab İsa’nın eliyle yaratılmış olduğunu belirterek İsa Mesih’i Rab kabul ediyorlar. Hem ilâh baba’ya inanmakla beraber, onu hem ilâh, hem oğul, hem de ruhû’l-kudüs olarak vasıflandırıyorlar. Bunların hangisi doğrudur?


2-) Markos İncili’nde (12/30) “Dinle ey İsrâil! Allah’ımız Rab, bir olan Rab’dır.” sözü ile Allah’ın bir olduğu ifade ediliyorken, Matta İncili’nde (28/19) “Şimdi, siz gidip bütün milletleri şâkird edin, onları baba ve oğul ve Ruhû’l-Kudüs ismi ile vaftiz eyleyin.” sözü ile de teslise (üçleme) giriyorlar. Böylece “Allah’ımız Rab, bir olan Rab’dır.” ifadesiyle tezata, tenakuza, çelişkiye düşüyorlar.


3-) Matta İncili’nin bir yerinde (4/10) “Çekil git şeytan. Tanrın olan Rab’be tap, yalnız O’na kulluk et.” denilirken, yine Matta İncili’nin başka bir yerinde (28/17) “İsa’yı gördükleri zaman ona tapındılar.” denilmektedir. Bunun hangisi doğrudur. Bu büyük tenakuz, çelişkidir.
Görüldüğü gibi İnciller kendi aralarında büyük tezata düşmektedir. Bir yerde hem “Allah’a tap” deniliyor, diğer bir yerde “İsa’ya tapındılar” deniliyor. Bu nasıl bir çelişkidir.


4-) Matta İncili’nde (27/50) “Çarmıhta ölen İsa Mesih” ifadesi ile İsa Aleyhisselâm’ın çarmıhta ruhunu teslim ettiği söylendiğine göre, bir ilâh nasıl olur da çarmıha gerilip öldürülebilir?

5-) Markos İncili’nde geçen (13/32) “Fakat o gün yahut o saat hakkında, ne gökteki melekler ne de oğul, babadan başka kimse birşey bilmez.” ifadesi İsa Aleyhisselâm’ın kıyamet saatini bilmediğini gösteriyor.
Gerçekten Mesihçinin iddia ettiği gibi 3'ü birse, İsa Aleyhisselâm'ın da Allah’ın bildiğini bilmesi gerekmez mi? O neden aynı peygamberler gibi sadece kendisine bildirildiği kadarını bilebiliyor? (ASLINDA GÖREN GÖZE BU CÜMLE BİLE YETER..)



6-) Gerçekten Mesihçinin iddia ettiği gibi 3'ü birse, İsa Aleyhisselâm neden ve kime dua ediyor? Neden ve kimden yardım istiyor? Mesihçi'ye göre Zaten 3'ü bir...o da rab ise zaten kimden yardım istiyor ki..???
Ama tahrif edilmiş incilleri zaten bu tenakuzu içinde barındırıyor..
Çarmıhtan kurtulmak için
“Ey Baba! Eğer mümkünse, bu kâse benden uzaklaştırılsın; fakat benim istediğim gibi değil, Senin istediğin gibi olsun.” diyerek yaptığı duâ (Matta: 26/39), “Beni niçin terk ettin.” (Matta: 26/46) sözü, “Ben şuraya gidip duâ edeceğim.” (Matta: 26/38)


7-)
BU MADDE İSE ASLINDA SÖZÜN BİTTİĞİ YER... İTİRAF!!!
Resullerin işleri isimli Luka İncili’nin devamı olan kitapta ise (2/22)de İsa Aleyhisselâm hakkında,
“Ey İsrâilliler, şu sözleri dinleyin; Bildiğiniz gibi Nasıralı İsa, Tanrının kendisi aracılığıyla aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimliği kanıtlanmış bir kişidir.” denilmektedir.

Burada İsa Aleyhisselâm’ın Tanrı olmadığı açıkça
İTİRAF edilmektedir.


 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
ah siz bir nedediklerinizi bilseniz, benim ne dedimi de anlayacaksiniz.

Siz demiyormusunuz ISA Tanrinin maddesel formu aldigi halidir (hasa)?

önce buna bir cevap ondan sonra adim adim gidecez sizinle anlasilan.. toplu düsünmek zor geldi galiba..

İsa Oğul'un insan formuna girmiş halidir. Üçlü birliğin tamamının değil. Oldu mu? Kesin olmamıştır. Bence siz kendinizle adım adım gidin. Sonra sıra bana gelsin.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@alitufan2003 Temel olarak söylediklerinizin tamamı "Tanrı, hem Tanrı hem insan olur mu?" noktasına dayanıyor. Sizce bir insanın iki sayfa arayla hatta zaman zaman bir cümle arayla kendisiyle bu denli çelişmesi mümkün müdür? Yukarıdaki iman bildirisinde aynı cümlede böyle büyük bir çelişki olabilir mi? Ben sıradan biri olarak saçmalayabilirim. Sizce Havariler bu denli saçmalamış olabilirler mi?

İsa Mesih yüzde yüz insan ve yüzde yüz Tanrı'dır. İnsan olarak da insanların yaptığı (günah hariç) her şeyi yapmıştır. Mükemmel bir hayat yaşayarak bizlere örnek olmuştur. Tanrı'ya dua etmesi normaldir. Üçlü birlik içinde de hiyerarşi vardır. Kutsal Kitap'ı doğru kabul ettiğiniz zaman hepsi yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlar. Şu anda bunu anlamanız korkarım mümkün gözükmüyor. Çok daha fazla şey öğrenmeniz gerek bunun için...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,191
Tepkime puanı
3,197
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
@alitufan2003 Temel olarak söylediklerinizin tamamı "Tanrı, hem Tanrı hem insan olur mu?" noktasına dayanıyor. Sizce bir insanın iki sayfa arayla hatta zaman zaman bir cümle arayla kendisiyle bu denli çelişmesi mümkün müdür? Yukarıdaki iman bildirisinde aynı cümlede böyle büyük bir çelişki olabilir mi? Ben sıradan biri olarak saçmalayabilirim. Sizce Havariler bu denli saçmalamış olabilirler mi?

İsa Mesih yüzde yüz insan ve yüzde yüz Tanrı'dır. İnsan olarak da insanların yaptığı (günah hariç) her şeyi yapmıştır. Mükemmel bir hayat yaşayarak bizlere örnek olmuştur. Tanrı'ya dua etmesi normaldir. Üçlü birlik içinde de hiyerarşi vardır. Kutsal Kitap'ı doğru kabul ettiğiniz zaman hepsi yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlar. Şu anda bunu anlamanız korkarım mümkün gözükmüyor. Çok daha fazla şey öğrenmeniz gerek bunun için...

iyi polis kötü polis gibi mi

bir taraftan kızgın tanrı; öbür taraftan kendini feda eden tanrı

siz tanrınızla dalga mı geçiyorsunuz
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@ede İnanlı olmayan kişi için, Tanrı korkusu, Tanrı’nın yargısından ve Tanrı’dan sonsuzluk boyunca ayrılık olan sonsuz ölümden korkudur (Luka 12:5; İbraniler 10:31). İnanlı için Tanrı korkusu çok farklı bir şeydir. İnanlının korkusu Tanrı’yı yüceltmektir. İbraniler 12:28-29 bunun iyi bir tanımını oluşturur: “Böylece sarsılmaz bir egemenliğe kavuştuğumuz için minnettar olalım. Öyle ki, Tanrı’yı hoşnut edecek biçimde saygı ve korkuyla tapınalım. Çünkü Tanrımız yakıp yok eden bir ateştir.” Hristiyanlar için Tanrı korkusu da aynen bu saygı ve huşudur. Bizi, Evrenin Yaratıcısı’na kendimizi teslim etmeye motive eden etken de budur.

Süleyman’ın Özdeyişleri 1:7, “RAB korkusudur bilginin temeli” diye bildirir. Tanrı’nın kim olduğunu anlayıp içimizde O’na karşı saygı dolu bir korku oluşmadıkça gerçek bilgeliğe sahip olamayız. Gerçek bilgelik sadece Tanrı’nın kim olduğunu ve O’nun kutsal, adil ve doğru olduğunu anlamaktan gelir. Yasa’nın Tekrarı 10:12, 20-21 şöyle kaydeder: “Şimdi, ey İsrail halkı, Tanrınız RAB sizden ne istiyor? Yalnız şunu istiyor: Tanrınız RAB’den korkun, O’nun yollarında yürüyün, O’nu sevin; bütün yüreğinizle, bütün canınızla O’na kulluk edin; Tanrınız RAB’den korkun, O’na kulluk edin. O’na bağlı kalın ve O’nun adıyla ant için. O övgünüzdür. Gözlerinizle gördüğünüz o büyük, heybetli belirtileri sizin için gerçekleştiren Tanrınız’dır.” O’nun yollarında yürümemizin, O’na hizmet etmemizin ve evet, O’nu sevmemizin temelinde Tanrı korkusu vardır.

Bazıları inanlılar için Tanrı korkusunu Tanrı’ya “saygı duymak” olarak tanımlar. Saygı, Tanrı korkusu kavramına kesinlikle dahil olduğu halde, Tanrı korkusu sadece saygıdan çok daha fazlasıdır. İnanlı için, Kutsal Kitap’a uygun bir Tanrı korkusu, Tanrı’nın günahtan ne kadar çok nefret ettiğini anlamayı ve Tanrı’nın (inanlının yaşamında bile) günah konusundaki yargısından korkmayı içerir. İbraniler 12:5-11 Tanrı’nın inanlıyı disiplin etmesini tanımlar. Bu disiplin sevgiyle yapıldığı halde (İbraniler 12:6), yine de korkutucu bir şeydir. Çocukken, anne babamızın bizi disiplin edeceği korkusuyla yapacağımız bazı kötülüklerden uzak durduğumuz kesindir. Aynı şey Tanrı’yla olan ilişkimiz için de geçerli olmalıdır. Tanrı’nın disiplininden korkmalı ve bu yüzden yaşamlarımızı O’nu hoşnut eden bir şekilde yaşamaya çalışmalıyız.

İnanlılar Tanrı’dan ürkmemelidir. O’ndan ürkmemiz için bir neden yoktur. Hiçbir şeyin bizi O’nun sevgisinden ayıramayacağı hakkında O’nun vaadine sahibiz (Romalılar 8:38-39). O’nun bizi asla bırakıp terk etmeyeceği konusundaki vaadine sahibiz (İbraniler 13:5). Tanrı’dan korkmak, O’na karşı, bu saygının yaşamlarımızı yaşama biçimini büyük bir şekilde etkileyeceği şekilde büyük bir saygı duymaktır. Tanrı korkusu O’na saygı duymak, O’na itaat etmek, O’nun disiplinine boyun eğmek ve O’na huşu içinde tapınmaktır.
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Estağfurullah, buyrun ama aynı sorular olursa tepkime kızmayın. :)

Merak ettiğim için sormak istedim.

Mesela Biz Müslümanlar , Peygamberimiz(sav)'in ismiyle hitap edeceğimiz zaman saygı ifadesi olarak başına Hz. kelimesini getiririz.Yani Hz.Muhammed(sav) , Ayrıca sondaki (sav)'ide söyleriz.yani Sallallahu aleyhi Vesellem:Allah ona salat ve Selam etsin demek

Bütün Peygamberler için de böyle yaparız: Hz.Adem(as),Hz.İsa(as),Hz.Musa(as)

Yukarda görüldüğü gibi Sair Peygamberlerin isimlerinden sonra (A.s) deriz.Yani Aleyhis-selam(Selam ona olsun) demek

Büyük insanların isimlerinde de şöyle yaparız.Örnek : Hz.Ebubekir, Hz.Mevlana vesaire ...

Büyük insanların isimlerinden sonra da eğer sahabe iseler ''(ra) deriz.Yani Radiyallahu anh (Allah ondan razı olsun)demek

Diğer büyük insanlar için de ''(R.h) Rahimehullah yani (Allah ona rahmet etsin) deriz.


Hatta biri , İsa dese , deriz ki , Hz.İsa senin askerlik arkadaşın mı ki , koskoca bir Peygambere sadece İsa diyorsun...Biz Hz.İsa(as) deriz.Sadece İsa demeyi saygısızlık görürüz.
---

Peki sizde durum nasıl? Bunu merak etmiştim.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
iyi polis kötü polis gibi mi

bir taraftan kızgın tanrı; öbür taraftan kendini feda eden tanrı

siz tanrınızla dalga mı geçiyorsunuz

Eğer siz benim Tanrı'mla dalga geçiyorsanız yazık size. Ancak sadece soru soruyorsanız, Hayır, biz Tanrı'mıza itaat ediyoruz. Onun öfkesi de doğrudur, cezası da, ödülü de... Kur'an daki Allah Cennet'e gönderiyor da, cehenneme göndermiyor mu, kurtarıyor da öldürmüyor mu? Merhamet ediyor da gazap etmiyor mu? Siz Allah'la dalga mı geçiyorsunuz?
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Merak ettiğim için sormak istedim.

Mesela Biz Müslümanlar , Peygamberimiz(sav)'in ismiyle hitap edeceğimiz zaman saygı ifadesi olarak başına Hz. kelimesini getiririz.Yani Hz.Muhammed(sav) , Ayrıca sondaki (sav)'ide söyleriz.yani Sallallahu aleyhi Vesellem:Allah ona salat ve Selam etsin demek

Bütün Peygamberler için de böyle yaparız: Hz.Adem(as),Hz.İsa(as),Hz.Musa(as)

Yukarda görüldüğü gibi Sair Peygamberlerin isimlerinden sonra (A.s) deriz.Yani Aleyhis-selam(Selam ona olsun) demek

Büyük insanların isimlerinde de şöyle yaparız.Örnek : Hz.Ebubekir, Hz.Mevlana vesaire ...

Büyük insanların isimlerinden sonra da eğer sahabe iseler ''(ra) deriz.Yani Radiyallahu anh (Allah ondan razı olsun)demek

Diğer büyük insanlar için de ''(R.h) Rahimehullah yani (Allah ona rahmet etsin) deriz.


Hatta biri , İsa dese , deriz ki , Hz.İsa senin askerlik arkadaşın mı ki , koskoca bir Peygambere sadece İsa diyorsun...Biz Hz.İsa(as) deriz.Sadece İsa demeyi saygısızlık görürüz.
---

Peki sizde durum nasıl? Bunu merak etmiştim.

Biliyor musunuz, Araplar sizin kullandığınız bu saygı ifadelerinin hiçbirini kullanmazlar. Özellikle Hazreti sözcüğü Arap kültüründe yoktur. Bir Arap rahatlıkla Muhammed der. Bir Türk'ün ise bundan ödü kopar. Çünkü Hz. Muhammed'e her şeyden çok önem verirler. Mesela tüm peygamberlere sıfatlar verirken Allah kelimesini rahatlıkla tek başına anarsınız. Hiç sorguladınız mı bu durumu? "Hazreti Muhammed Sallallahu aleyhi vessellem Allah'ın peygamberidir." derken peygamberinize gösterdiğiniz saygıyı Allah'a göstermezsiniz. Bence bunlar bir kaç ekstra kelimeden ibaret. Çok anlamları yok. Zamanında padişahlara düzülen övgülere benziyor.

Ben kendi adıma İsa Mesih demeyi tercih ediyorum. Tüm peygamberlere kendi adlarıyla seslenirim. Hiç çekinmem. Bu saygısızlık değildir. Samimiyettir bana göre...
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Biliyor musunuz, Araplar sizin kullandığınız bu saygı ifadelerinin hiçbirini kullanmazlar. Özellikle Hazreti sözcüğü Arap kültüründe yoktur. Bir Arap rahatlıkla Muhammed der. Bir Türk'ün ise bundan ödü kopar. Çünkü Hz. Muhammed'e her şeyden çok önem verirler. Mesela tüm peygamberlere sıfatlar verirken Allah kelimesini rahatlıkla tek başına anarsınız. Hiç sorguladınız mı bu durumu? "Hazreti Muhammed Sallallahu aleyhi vessellem Allah'ın peygamberidir." derken peygamberinize gösterdiğiniz saygıyı Allah'a göstermezsiniz. Bence bunlar bir kaç ekstra kelimeden ibaret. Çok anlamları yok. Zamanında padişahlara düzülen övgülere benziyor.

Ben kendi adıma İsa Mesih demeyi tercih ediyorum. Tüm peygamberlere kendi adlarıyla seslenirim. Hiç çekinmem. Bu saygısızlık değildir. Samimiyettir bana göre...

Önce önyargıları atmamız gerekiyor sanırım.

1-Araplar Hazret kelimesini kullanmaz.Rahatlıkla Muhammed demez diyemez.Peygamberimize ''Resulullah(sav),Nebiyyullah'' diye hitap ederler sürekli.Bu Müslümanlar arasında en yaygın kullanım şeklidir.

2-Yüce Allah(cc) için, Müslümanlar , çokça Yüce Allah diye hitap ederler,yada isminden sonra (c.c) Celle Celaluhu(Şanı yücedir) veya Celle Şanuhu(Şanı yücedir) diyoruz.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Önce önyargıları atmamız gerekiyor sanırım.

1-Araplar Hazret kelimesini kullanmaz.Rahatlıkla Muhammed demez diyemez.Peygamberimize ''Resulullah,Nebiyyullah'' diye hitap ederler sürekli.Bu Müslümanlar arasında en yaygın kullanım şeklidir.

2-Yüce Allah(cc) için, Müslümanlar , çokça Yüce Allah diye hitap ederler,yada isminden sonra (c.c) Celle Celaluhu(Şanı yücedir) veya Celle Şanuhu(Şanı yücedir) diyoruz.
Gerçek hayatta ve burada gördüğüm Müslümanlar hep Allah demekle yetiniyorlar. Muhammed demekte sakınca görmeyen çok Arap gördüm. Kur'an okurken dahi sürekli diyorsunuz bunu. Bunlar gereksiz eklentiler...
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Gerçek hayatta ve burada gördüğüm Müslümanlar hep Allah demekle yetiniyorlar. Muhammed demekte sakınca görmeyen çok Arap gördüm. Kur'an okurken dahi sürekli diyorsunuz bunu. Bunlar gereksiz eklentiler...

1-Ben gerek Arap sitelerine gerek Arapça Kaynaklarla haşır neşirim.Arap insanlarla nadir de olsa konuştuğum olur.Durum sizin anlattığınız gibi değil.Tam tersidir.Dıştan bir önyargı içindesiniz.

2-Arapların çoğunluğu dediğiniz gibi değil , aksine şöyle derler : Allahu Subhânehu Ve Teâlâ (Eksikliklerden Münezzeh Yüce Allah)

3-Ayrıca Arapların çoğu isimle değil : Allahın Elçisi şeklinde söylerler.
 
Üst