Allah'u Teala İnsan'ı Mükerrem Şekilde Yaratmıştır.
Nitekim Allah-u Teâlâ bir Âyet-i kerime'sinde de:
"Andolsun ki biz Âdemoğulları'nı üstün bir izzet ve şerefe mazhar kıldık." buyuruyor. (İsrâ: 70)
Allah-u Teâlâ insanı öyle nimetlerle süsledi ki, bunu ancak kendisi bilir ve dilediğine bildirir.
Bu zâhirde mükerremliktir. Zâhirde mükerremlik olduğu gibi, bâtında da mükerremlik vardır.
Nitekim Allah-u Teâlâ diğer bir Âyet-i kerime'sinde de şöyle buyurmaktadır:
"Allah size zâhir ve bâtın her türlü nimetlerini bol bol vermiştir." (Lokman: 20)
Gerek bedenî ve organları bakımından, gerekse mânevî bakımdan insan en güzel biçimde yaratılmıştır. Allah-u Teâlâ'nın verdiği bu kıymet, onun fevkalâde cismânî yapısında, eşi ve benzeri bulunmayan aklî durumunda ve ruhî bünyesinde apaçık görülmektedir.
İnsanın ruhu ilâhi nefhanın tezahürü, bedeni ise Allah-u Teâlâ'nın kudretinin surette tecellî eden eseridir.
Allah-u Teâlâ dünya mülkünde ona halifelik gibi üstün meziyet vermiştir. Ona lutfettiği yüksek kabiliyetler sayesinde, bütün varlıklar arasında en mümtaz yerini almıştır. Kâinatta ne ki yarattıysa bir insanda mevcuttur.
Yeryüzündeki bütün varlıklardan üstün olma şerefini insana Allah-u Teâlâ vermiştir. Bu ancak O'nun tarafından verilen nimet ve ikramdır.
Mühim olan ise, insanın Allah-u Teâlâ tarafından verilen fazilet ve meziyetini koruması, Rabb'inin kendisine bir lütuf olarak bağışladığı eşsiz emsalsiz nimetlerine karşı O'na nankörlük etmemesi; bedeninin, organlarının, akıl ve zekâsının hikmet ve değerini bilip, her birini en güzel bir şekilde kullanmaya ihtimam göstermesidir.
HATEM-İ VELİ ÖMER ÖNGÜT -K.S.- HAZRETLERİ
Şimdi insan bu kadar mükerrem iken hayvanlara özenip, onları taklit etmek, Rabb'inin bu eşsiz lütuflarını idrak edememektir...