FETULAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ (FETÖ) hakkkında....

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
uğur mumcu yıllar önce fetulah gülen ve yapılanmasını anlatmış:

Tükiye'de Tarikat Siyaset ve Ticaret Üçgeni - Uğur Mumcu

<span style="color: rgb(0, 0, 0); font-family: "YouTube Noto", Roboto, arial, sans-serif; font-size: 20px;">
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
fetulah gülen: ‘Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu da ziyaretime geldi’

15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterilen Fetullah Gülen, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Eğer benim son bir dileğimi sorarlarsa derim ki: Kim bu acılara neden olmuşsa, ve binlerce masuma baskı yapmışsa onun yüzüne tükürmek istiyorum" dedi.


Fethullah Gülen, ABD’nin en itibarlı radyo istasyonlarından kamu radyosu olarak da tanınan NPR’a mülakat verdi. Washington Hattı’nın aktardığı habere göre Gülen, idama gitmesi söz konusu olsaydı son istediğinin Erdoğan’ın yüzüne tükürmek olacağını söyledi.
“Eğer benim son bir dileğimi sorarlarsa derim ki: Kim bu acılara neden olmuşsa, ve binlerce masuma baskı yapmışsa onun yüzüne tükürmek istiyorum” ifadelerini kullanan Gülen’e NPR muhabiri Robert Siegel, ”Erdoğan’ı mı kast ediyorsunuz?” diye sorunca Gülen, “Başka birsi olamaz ki.. Baskı yapan o” diye cevap verdi.
‘Gül ve Davutoğlu da ziyaretime geldi’
Hayatı boyunca darbelere karşı olduğunu belirten Gülen, geçmişte Türkiye’den birçok kişinin kendisini ziyarete geldiğini ve bunların arasında Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu’nun da yer aldığını söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminin kendisi tarafından yapılmadığını söyleyen Gülen, Türkiye’den binlerce mil ötede yaşadığını ve eğer darbeyi yapan askerlerden bazıları kendisini aramış ve onun fikrini sormuş olsaydı, onlara ”Bir katl gerçekleştiriyorsunuz” diyeceğini ifade etti.
‘Erdoğan beni ve hareketi bitireceğini sanıyor’
Erdoğan’ın kendisini elimine ederek hareketi de bitireceğini sandığını söyleyen Gülen, bundan daha yanlış bir durum olmadığını ve kendisi olmasa da hareketin süreceğini kaydetti.
‘Türkiye’nin geleceğinden umutlu değilim’
Gülen, Türkiye için aydınlık bir gelecek görmediğini de sözlerine ekledi. Buna rağmen umudu olduğunu ve dua ettiğini kaydetti. Türkiye’nin NATO üyesi ve eskiden AB’ye aday ülke olduğunu söylerken, ”Demokraside gelişim ve düşünce farklılıklarına saygı gibi şeyleri istedik” dedi.


http://grihat.com/gulen-son-dilegim-erdoganin-yuzune-tukurmek/


https://washingtonhatti.com/2017/07/11/gulen-son-dilek-olarak-erdoganin-yuzune-tukurmek-isterim/
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
mevlüt çavuşoğlu, davutoğlu dönemini aralıksız kargaşa dönemi olarak tanımladı

2014-2017 dönemini Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "aralıksız kargaşa çağı" olarak tanımladı


DEdASZ3XgAAmasw.jpg


http://file.insightturkey.com/Files/Pdf/mevlut-cavusoglu.pdf


 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
fetulah gülen: ‘Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu da ziyaretime geldi’

15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterilen Fetullah Gülen, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Eğer benim son bir dileğimi sorarlarsa derim ki: Kim bu acılara neden olmuşsa, ve binlerce masuma baskı yapmışsa onun yüzüne tükürmek istiyorum" dedi.


Fethullah Gülen, ABD’nin en itibarlı radyo istasyonlarından kamu radyosu olarak da tanınan NPR’a mülakat verdi. Washington Hattı’nın aktardığı habere göre Gülen, idama gitmesi söz konusu olsaydı son istediğinin Erdoğan’ın yüzüne tükürmek olacağını söyledi.
“Eğer benim son bir dileğimi sorarlarsa derim ki: Kim bu acılara neden olmuşsa, ve binlerce masuma baskı yapmışsa onun yüzüne tükürmek istiyorum” ifadelerini kullanan Gülen’e NPR muhabiri Robert Siegel, ”Erdoğan’ı mı kast ediyorsunuz?” diye sorunca Gülen, “Başka birsi olamaz ki.. Baskı yapan o” diye cevap verdi.
‘Gül ve Davutoğlu da ziyaretime geldi’
Hayatı boyunca darbelere karşı olduğunu belirten Gülen, geçmişte Türkiye’den birçok kişinin kendisini ziyarete geldiğini ve bunların arasında Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu’nun da yer aldığını söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminin kendisi tarafından yapılmadığını söyleyen Gülen, Türkiye’den binlerce mil ötede yaşadığını ve eğer darbeyi yapan askerlerden bazıları kendisini aramış ve onun fikrini sormuş olsaydı, onlara ”Bir katl gerçekleştiriyorsunuz” diyeceğini ifade etti.
‘Erdoğan beni ve hareketi bitireceğini sanıyor’
Erdoğan’ın kendisini elimine ederek hareketi de bitireceğini sandığını söyleyen Gülen, bundan daha yanlış bir durum olmadığını ve kendisi olmasa da hareketin süreceğini kaydetti.
‘Türkiye’nin geleceğinden umutlu değilim’
Gülen, Türkiye için aydınlık bir gelecek görmediğini de sözlerine ekledi. Buna rağmen umudu olduğunu ve dua ettiğini kaydetti. Türkiye’nin NATO üyesi ve eskiden AB’ye aday ülke olduğunu söylerken, ”Demokraside gelişim ve düşünce farklılıklarına saygı gibi şeyleri istedik” dedi.


http://grihat.com/gulen-son-dilegim-erdoganin-yuzune-tukurmek/


https://washingtonhatti.com/2017/07/11/gulen-son-dilek-olarak-erdoganin-yuzune-tukurmek-isterim/


abdullah gül den cevap var ama inandırıcılıktan çok uzak. buna kim inanır, kadir inanır... :) (biraz bayat bir espri oldu galiba.. idare edin.. )


xmzae_1499862899_1264.jpg




https://twitter.com/11CBofis/status/885111184386654208



bu arada aşağıdaki videoyu hatırlatmakta fayda var..

"Hepimizin Hocasıdır... Muhterem bir hocaefendidir" derken Abdullah Gül temizlik işçisi miydi?


 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
abdullah gül den cevap var ama inandırıcılıktan çok uzak. buna kim inanır, kadir inanır... :) (biraz bayat bir espri oldu galiba.. idare edin.. )


xmzae_1499862899_1264.jpg




https://twitter.com/11CBofis/status/885111184386654208

Bakalım buna cevap verebilecek mi :)

DEjb0-HUMAEZKEv.jpg


Şimşek Abdullah Gül’ü kastederek, “Belki beraber geldikleri Fehmi Koru’nun Hocaefendi ile sarılmalarını seyredince ‘Birbirinizi çok özlemişsiniz!..’ dediğini hatırlatmam sayın Gül’ün hafızası için yeterlidir. Şayet bu kafi değilse, mekanımıza dair bazı hususları anımsamaları da faydalı olabilir” diye yazdı.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Bakalım buna cevap verebilecek mi :)

DEjb0-HUMAEZKEv.jpg


Şimşek Abdullah Gül’ü kastederek, “Belki beraber geldikleri Fehmi Koru’nun Hocaefendi ile sarılmalarını seyredince ‘Birbirinizi çok özlemişsiniz!..’ dediğini hatırlatmam sayın Gül’ün hafızası için yeterlidir. Şayet bu kafi değilse, mekanımıza dair bazı hususları anımsamaları da faydalı olabilir” diye yazdı.


"...mükerreren gelip giden berak albayrak'ın anlatabilecekleri çok detay vardır..." kısmını es geçmişsiniz...

DEkhdQmXgAArJ1k.jpg
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
http://www.haberturk.com/gundem/haber/909843-fehmi-koru-fethullah-gulen-ile-gorusmesini-anlatti

"CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN PENSİLVANYA'YA GİDECEĞİMİ BİLİYORDU"

Fehmi Koru şunları söyledi:

Yazılarımı takip edenler biliyorlar, 17 Aralık sürecinden rahatsız olanların başında geliyorum. İki tarafı da tanıyorum; AK Parti'nin 12 yıl içerisinde yaptıkları ve cemaatin özellikle yurt dışında yurt içinde de yaptığı hayırlı hizmetler. Dolayısıyla bunların ikisinin birbiriyle böylesine karşı kutuplarmış gibi hatta bir savaş manzarası verecek şekilde birbirlerine girmeleri manzarası beni çok rahatsız ediyordu. Bunu yazılarıma da aksettiriyordum. Buarada hem Cumhurbaşkanı Gül hem de Başbakan Erdoğan ile görüşme fırsatlarım oldu. Her seferinde de onların da aslında rahatsız olduklarını fark ettim. En son aldığım randevuya gittiğimde, onlardan sonra da Pensilvanya'ya gidip bizzat Fethullah Gülen Hocaefendi ile görüşme arzumu söyledim. Dolayısıyla onlar da bu konuyla ilgili ne yapılabilir nasıl yapılabilir tarzında bir takım görüşler paylaşmış oldular. Bunlar tabi benim yazılarıma yansıdı. Uzun yıllardır beni takip eden okurlarım biliyorlar; çok kişilerle görüşürek o yazılar yazılıyor. Kanaatler veriliyorsa o kanaatlerin içerisinde benim birilerinden de aldığım kanaatler olduğu biliniyor. Hem Cumhurbaşkanı Gül hem de Başbakan Erdoğan Pensilvanya'ya gideceğimi biliyordu. Amacı bu konuyla ilgili birinci elden ne öğrenebilirim ve gerçekten burada duyulan rahatsızlık orada da duyuluyor mu? tarzında benim kafamda oluşmuş soruya cevaptı."

"BANA 'ŞUNLARI AKTAR' DİYE BİR ŞEY SÖYLENMEDİ"

Cumhurbaşkanı Gül veya Başbakan Erdoğan tarafından size iletmeniz istenen bir takım şeyler aktarıldı mı?

Hayır ama ben onlardan duyduklarımı aktardım. Bana 'şunları aktar' diye herhangi bir şey söylenmedi. Oraya gittiğimde hemen görüşme fırsatı oldu. Bir geceyi orada geçirdim. Uzunca sürdü. Alaatin Kaya oradaydı. O görüşmemiz sırasında bulundu. Alaatin Kaya, Zaman Gazetesi'nin ilk imtiyaz sahibidir ve cemaate çok yakın bir isimdir. Zaten sürekli oraya gidip gelenlerden. Ben bir yıl önce yine Pensilvanya'ya gitmiştim. Ocak ayı bu sıralarda biraz burnuma kokular geliyordu; bir şeyler olabilir mi acaba diye. Onu birinci elden sorabileceğim kişi olarak gördüğüm Fethullah Gülen Hocaefendi'ye gitmiştim. Benim tahminlerim doğru çıktı çünkü, 7 Şubat süreci o zaman patladı. Dolayısıyla orası benim bilmediğim bir yer değil.

Orada görüşmelerimiz sırasında pek az kişinin tahmin edebileceği kadar yumuşak mesajlar olduğunu gördüm. Tabii hassasiyetleri var, dershaneler konusu hassasiyetlerinin içerisinde. Büyük tasviyeler yaşanıyor, onun kulağına gidiyor bu tasviyeler meselesi.

Siz bedduanın akibinde gittiniz, dolayısıyla daha sert bir üslup beklediniz herhalde...

Birkaç gün içerisinde söylenmişti o sözler ben onun üzerine gitmiş oldum. Giderken 'o sözlerden sonra neler konuşulabilir orada diye' endişem de vardı. Ama çok olumlu bir karşılama çok olumlu bir görüşme oldu. O kadar olumluydu ki "ben bunları acaba bir yazılı metin haline dönüştürebilir miyiz hocam" diye sorduğumda "tabi" dedi. Kendi kullanımım açısından faydalanabileceğim bir metin beklerken, daha ötesi bir şey yapıldı. Doğrudan Cumhurbaşkanı'nı muhattap alan kapalı zarf içerisinde bir mektup verildi. Ben tabi o mektubu açmadım. Dün kendileri internet sitelerine koyana kadar muftevasından da haberdar değildi. Ama okuyunca anladım ki; bizim orada konuştuğumuz istikamette verilmiş. Orada çok açık bir dille bana hiçbir pazarlık söz konusu olmadığını, hiçbir şart ileri sürülmediğini, hassasiyetlere dikkat edilmesinin yeterli olacağını, Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın birlikte verecekleri her türlü kararın kendisi içinde uyulacak bir karar olacağını söylemişti. Oraya bakınca zaten mektupta da bu ifadelerle karşılaşılıyor. Oradan döndükten sonra da hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan ile görüştüm, orada izlenimlerimi de aktarma fırsatım oldu. Onlardan da çok olumlu olduğunu düşündüğüm izlenimler aldım.

Cumhurbaşkanı Gül'e mektubu ne zaman ulaştırdınız?

Amerika'dan gelir gelmez ulaştırdım. İstanbul'dan Ankara'ya gidip kendisine sundum. Mektubu okumasından önce Başbakan ile de görüştüm. Ankara'ya gitmişken kendisiyle görüşme fırsatı buldum. Oradaki izlenimlerimi ona da aktardım. Ondan da çok olumlu mesajlar aldım. Dün toplantının sonunda bir soru üzerine Başbakan'ın mektupla ilgili "pazarlıklar" kelimesini de kullandığı bir açıklaması oldu. O nokta da çok şaşırdım. Hemen onun açıklanması şaşırtıcıydı, hem de bir 'pazarlık' kelimesiyle ifade edilmesi. Ben hala umudumu yitirmiş değilim. Bu tartışmaların elbette bir zemini var. Elbette iki taraf birbirleriyle rahatsızlıklar duyuyorlar ve bu rahatsızlıkların bilinmesini istiyorlar. Fethullah Gülen, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın ortak şikayeti; medya ve sosyal medyaydı.

Elbette bir devlet kendi içerisinde yapılanmaya müsaade etmez. Böyle bir şeyin olmayacağını da Fethullah Gülen mektubunda da yazmış.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı "o mektup Başbakan'a değildi" dedi. Mektup direk Cumhurbaşkanı'na yazılmıştı, Cumhurbaşkanı, Başbakan'a iletilmesini istedi...

Fethullah Gülen bana "Başbakanımız da okursa iyi olur" demişti. Mektubu okuyunca görüyorsunuz, mektup içerisinde de bunu yazmış. Dolayısıyla Başbakan'a yazılmamış ama Başbakan'ın da okuması beklenen yani ona da hitap eden bir mektup olduğu çok belirgin. Bu mektup muhattapları tarafından okundu, benim bulunduğum ortamlarda olumlu yaklaşıldığını biliyorum. Ama dünkü ortamda Başbakan'ın pek olumlu yaklaşmadığını öğrenmiş oldum.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
bu adam ne ara taraf değiştirdi.. anlamadım... öcü değil miydi..


resat-petek-olmak-iste-boyle-bir-sey-1307171200_m2.jpg


13.07.2017 11:23 Karakter boyutu :
font_02.gif
font_04.gif

Ergenekon ve Balyoz kumpasları döneminde FETÖ'cü hakim ve savcılara sahip çıkan, Fethullah Gülen'e övgüleriyle gündeme gelen TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun AKP'li Başkanı Reşat Petek, komisyonun raporuna Adalet Yürüyüşü sırasında ek yaptı.
Komisyonun asıl raporuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yaptığı adalet yürüyüşü sırasında yapılan eklemelerde CHP’nin FETÖ’yle amaç birliği içinde olduğu, CHP’nin FETÖ’yü darbe yapma konusunda cesaretlendirdiği yönünde ağır suçlamalar eklendi.
Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Lıcalı’nın haberine göre; rapora yapılan eklemede, “15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve FETÖ’yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan anamuhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır” ifadeleri yer aldı.
KAPSAMLI EKLEMELER YAPILDI
TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun geçtiğimiz Mayıs ayında taslak raporu açıklamasının ardından başta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT’in FETÖ yapılanmasıyla ilgili önemli raporu olmak üzere pek çok bilgi ve belgenin asıl rapora ekleneceği açıklanmıştı. Taslak raporda darbenin siyasi ayağının kimlerden oluştuğu ve FETÖ siyaset ilişkisi konusunda kamuoyunda merak edilen soruların cevaplarının olmaması tartışma yaratmıştı. Edinilen bilgiye göre taslak rapora komisyona son anda ulaşan önemli belge, bilgi ve yanıtlar eklenirken, raporun “Darbe Girişiminin ve Darbe Girişimine Karşı Alınan Tedbirlerin Etkileri” başlıklı ana bölümün altında yer alan “2.3.3 Siyaset” alt başlığına kapsamlı bir ekleme yapıldı. Taslak raporda yalnızca üç paragraftan oluşan söz konusu bölümde siyasi partilerin darbe karşıtı duruşları anlatılarak, darbeye karşı alınan ortak tavıra yönelik örnekler veriliyordu. Söz konusu bölümde Yenikapı mitingi anlatılarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin karşılıklı olarak birbirleri haklarındaki suçlamaları geri çektikleri belirtiliyordu.
CHP’YE SUÇLAMA

Asıl raporda ilgili bölüm aynen kalırken, “Ancak bazı siyasi partilerin özellikle Anamuhalefet Partisinin (CHP) FETÖ’ye karşı tutumunun tutarsız ve çelişkilerle dolu olduğuna dair bir parantez açmakta fayda bulunmaktadır” ifadesi kullanılarak CHP’ye yönelik çok ağır suçlamaların yapıldığı bir ekleme yapılması dikkat çekti. Söz konusu bölümde yapılan eklemede CHP’ye çok ağır suçlamalar yöneltildi ve adeta darbenin siyasi ayağı olarak CHP gösterildi.
ADALET YÜRÜYÜŞÜ SIRASINDA YAPILDI
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yaptığı adalet yürüyüşü sırasında asıl rapora eklenen bölümler şöyle:
-CHP FETÖ'yü darbeye cesaretlendirdi: Her ne kadar 15 Temmuz darbe girişiminin hemen akabinde CHP, FETÖ’yle mücadele bağlamında bazı olumlu, uzlaşmacı ve işbirliğine açık mesajlar vermiş olsa da, ilerleyen süreçte bu tavrı değişim göstermiştir. (...) Anamuhalefet partisinin (CHP) FETÖ’nün siyasi emellerine hizmet eden tutum ve davranışları 15 Temmuz darbesine giden süreçte FETÖ/ PDY terör örgütünü cesaretlendirici bir nitelik taşımıştır. CHP ile FETÖ amaç birliği içinde Anamuhalefet partisi liderinin FETÖ’nün bir terör ve suç örgütü olduğu ortaya çıktığı 17/25 Aralık 2013 darbe girişiminden sonra bu örgütle sıkı bir amaç birliği içine girdiği gözlemlenmiştir. Anılan partinin lideri, özellikle 2014 mahalli seçimleri, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyaları süresince FETÖ’nün sağladığı görsel ve işitsel malzemelerle siyasi propaganda yapmış, siyasi rakiplerini montaj örgüt tapeleriyle yıpratmaya, hatta örgütle amaç birliği içine girerek siyasetten tasfiye etmeye bir strateji dâhilinde gayret sarf etmiştir. Anamuhalefet partisinin lider ve yöneticileri bir suç örgütü olduğu ortaya çıkmış olan FETÖ’yle böylesine iltisaklar ve meşru siyaset açısından hukuk dışı, kabul edilemez irtibatlar geliştirirken, hem siyasi rakipleri tarafından, hem devlet organları tarafından, hem de kendi partisinin yöneticileri tarafından (Örneğin Prof. Birgül Ayman Güler-CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi) defalarca uyarılmıştır.
BİRLİK VE BERABERLİĞİ BOZUCU DAVRANIŞLAR
-CHP FETÖ'ye sahip çıktı: Yenikapı mitingine katılan CHP lideri partiler arasında oluşan birlik ve dayanışma ruhuna katkı verirken, bir süre sonra FETÖ/PDY ilişkileri nedeniyle haklarında soruşturma ve kovuşturma başlatılan şüpheli ve sanıkları himayeye yönelik söylemleri ile birlik ve beraberliği bozucu davranışlar göstermeye başlamıştır.
“ANLAŞILMAMAKTADIR”
-'Kontrollü darbe' söylemi FETÖ kaynaklı: Komisyon çalışmalarımız sürecinde 15 Temmuz’un FETÖ’nün darbe girişimi olduğu gerçekliği kabul edilip, “darbe girişiminin bütünüyle senaryo olduğu” iddiaları reddedildiği halde rapor yazım sürecinde CHP Genel Başkanı, FETÖ/PDY’nin söylemleriyle örtüşür biçimde “kontrollü darbe”den söz etmeye başlamıştır. CHP liderinin özellikle 17/25 Aralık’tan sonra FETÖ’yle senkronize davranışlar sergilemesinin, söylem birliği içine girmesinin, FETÖ’nün servis ettiği hukuk dışı malzemeleri kullanmasının, 15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve FETÖ’yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan anamuhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır.
Odatv.com

http://odatv.com/resat-petek-olmak-iste-boyle-bir-sey-1307171200.html

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
abdullah gül den cevap var ama inandırıcılıktan çok uzak. buna kim inanır, kadir inanır... :) (biraz bayat bir espri oldu galiba.. idare edin.. )


xmzae_1499862899_1264.jpg




https://twitter.com/11CBofis/status/885111184386654208



bu arada aşağıdaki videoyu hatırlatmakta fayda var..

"Hepimizin Hocasıdır... Muhterem bir hocaefendidir" derken Abdullah Gül temizlik işçisi miydi?




pensilvanyadan-gorusmedim-diyen-abdullah-gule-yanit-1207171200_m2.jpg


12.07.2017 22:49 Karakter boyutu :
font_02.gif
font_04.gif

FETÖ lideri Fethullah Gülen dün, ABD'li radyo kanalı NPR’den Robert Siegel’e bir röportaj verdi.
Gülen röportajında eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendisini ziyaret ettiğini söyledi.
Odatv'nin gündeme getirdiği habere Gül açıklama yaptı ve "Görevlerim süresinde kesinlikle bir görüşmem olmamıştır" dedi.
Bunun üzerine Gülen’in sağ kolu Osman Şimşek sosyal medya hesabı üzerinden Gül’e yanıt verdi.
Uzun bir yanıt paylaşan Osman Şimşek, “Bunca sene sonra -Hocaefendi’yi tekzip değil, aslında- kendilerini inkar edişlerini mantıkla izahın imkanı yok”ifadelerini kullandı.
Şimşek devamında ise Abdullah Gül’ü kastederek, “Belki beraber geldikleri Fehmi Koru’nun Hocaefendi ile sarılmalarını seyredince ‘Birbirinizi çok özlemişsiniz!..’ dediğini hatırlatmam sayın Gül’ün hafızası için yeterlidir. Şayet bu kafi değilse, mekanımıza dair bazı hususları anımsamaları da faydalı olabilir” diye yazdı.

İşte o açıklamanın tamamı:
DEjb0-HUMAEZKEv.jpg

FEHMİ KORU DA TOPA GİRDİ
Tüm bu karşılıklı açıklamaların ardından topa, Abdullah Gül’le beraber Fethullah Gülen’i ziyaret ettiği söylenen Fehmi Koru da girdi. Fehmi Koru, resmi web sayfasından konuyla ilgili yazı kaleme aldı. Kendisinin Fethullah Gülen’i ziyaret ettiğini ifade eden Fehmi Koru, “Pensilvanya’ya ben gittim gitmesine de, Abdullah Gül ile birlikte hiç gitmedim ki…” diyerek, Gülen’in sözlerini yalanladı. “npr röportajında verilen ‘Davutoğlu buraya gelmişti’ bilgisi doğru.” diye yazarak Fethullah Gülen’i doğrulayan Fehmi Koru’nun, “Ahmet Davutoğlu, daha henüz dışişleri bakanı iken, 2013 yılı eylül ayında (17/25 Aralık’tan önce), Birleşmiş Milletler’in (BM) açılış toplantısına katılmak üzere Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte geldiği New York’tan Pensilvanya’ya kadar gitmişti.” ifadelerleri dikkat çekti.
Fehmi Koru’nun yazısı şöyle:
“Hani adım geçmese ben de “Herhalde olmuştur” diyeceğim, sonuçta Abdullah Gül bir politikacı, her politikacı gibi o da partisi adına gerekli gördüğü herkesle görüşmüş olabilir.
Ancak benim tanık gösterildiğim olay beni de içine çekiyor: Abdullah Gül ile birlikte Fethullah Gülen’i ziyarete Pensilvanya’ya gitmişiz; onlar öyle sarmaş dolaş olmuşlar ki, ben “Birbirinizi özlemişsiniz” demişim; aradan bunca yıl geçmiş, benim hatırlamadığım bir söz bugün gündeme geliyor.
İyi de, cümle âlemin duyduğu üzere Pensilvanya’ya ben gittim gitmesine de, Abdullah Gül ile birlikte hiç gitmedim ki…
GARİP BİR OLAY
En iyisi olayı en başından anlatayım:
Fethullah Gülen ABD’nin npr radyosundan bir muhabire röportaj vermiş; orada kendisini ziyarete gelenleri sayarken bir Ahmet Davutoğlu’nun ve bir de Abdullah Gül’ün adlarını vermiş…
Ahmet Davutoğlu, daha henüz dışişleri bakanı iken, 2013 yılı eylül ayında (17/25 Aralık’tan önce), Birleşmiş Milletler’in (BM) açılış toplantısına katılmak üzere Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte geldiği New York’tan Pensilvanya’ya kadar gitmişti.
Eşiyle birlikte.
Bu biliniyor zaten. Ben de 2016 yılı nisan ayında çıkan ‘Ben Böyle Gördüm: Cemaat’in Siyasetle Sınavı’ kitabımda bu bilgiye de yer vermiştim.
npr röportajında verilen “Davutoğlu buraya gelmişti” bilgisi doğru.
Peki Abdullah Gül?
Haberi ilk okuduğumda onun adını görünce “Herhalde bir tercüme hatasıdır” diye düşünmüştüm.
Öyle düşünmemin sebebi de şu: Bildiğim kadarıyla, ne 2013 Eylül ayında, New York’ta bulunduğu günlerde, ne de daha önce, 2002 sonrasında, başbakanlık, dışişleri bakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde yaptığı çeşitli ABD ziyaretlerinde, Gül’ün Gülen’le bir karşılaşması olduğundan, ikisinin görüştüğünden haberdar değilim. Böyle bir görüşme olsaydı kulağıma gelirdi; en başta kendisi bunu bana söyleme ihtiyacı duyardı.
Nitekim, npr röportajı bizim medyada kendisine yer bulunca, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ofisi Twitter üzerinden şu açıklamayı yaptı:
“11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün bugün bir medya organında hakkında çıkan asılsız haberler ile ilgili açıklamalarıdır:
“Düşünce, din ve siyaset anlayışım açısından hayatımın hiçbir döneminde yakınlık duymadığım bu örgüt lideri ile; Başbakanlığım, Dışişleri Bakanlığım ve Cumhurbaşkanlığı görevlerim süresinde kesinlikle bir görüşmem olmamıştır. / Kamuoyunun bilgisine.”
OLAYA ADIM KARIŞTIRILIYOR
Konu bu açıklama üzerine artık kapanmıştır diye düşünürken, akşam saatlerinde Pensilvanya’dan şaşırtıcı bir yeni mesaj verildi.
Yakın çevresinden Osman Şimşek tarafından verilen mesajın konuya ilişkin bölümünde adım geçirilerek aynı iddia ileri sürüldükten sonra şu satırlar yer alıyor:
“Belki beraber geldikleri Fehmi Koru’nun Hocaefendi ile sarılmalarını seyredince ‘Birbirinizi çok özlemişsiniz!..’ dediğini hatırlatmam sayın Gül’ün hafızası için yeterlidir. Şayet bu kafi değilse, mekanımıza dair bazı hususları anımsamaları da faydalı olabilir.”
Hayda.
Şaşırmam boşuna değil: Abdullah Gül’ün başbakan, dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı olarak çıktığı pek çok gezisinde –hepsinde değilse bile– çalıştığım gazeteyi temsil ederek bulundum; özellikle de ABD ziyaretlerinin tamamını izlediğimi sanıyorum. Ancak hiçbir gezisinde birlikte Pensilvanya’ya yolumuzu düşürmediğimiz gibi, onun yalnız başına böyle bir özel ziyaret yaptığını işittiğimi de hatırlamıyorum.
Henüz Gülen’in ABD’ye yerleşmediği ve eğitime önem veren yapının henüz ‘Cemaat’ veya ‘Hizmet Hareketi’ olarak anıldığı dönemlerde, bir politikacı olarak Gül de kendisiyle görüşmüştür. Bülent Ecevit‘in bile görüştüğü biriyle Abdullah Gül neden görüşmesin ki…
Benim hatırladığım bir birliktelikleri var. O birliktelik, birçok başka siyaset adamının da katıldığı Bank Asya’nın (o zamanki adı ‘Asya Finans Kurumu’ idi) açıldığı gün yapılan törende yaşanmıştı (24 Ekim 1996).
Fotoğrafını, son zamanlarda çok yaygınlaştığı için, sizler de hatırlayabilirsiniz.
O zamanlar bu tür faaliyetlerde ön planda görünmeyi arzu etmediği için, Fethullah Gülen, fotoğraflarda, açılışa başbakan yardımcısı sıfatıyla katılan Tansu Çiller, Refahyol hükümetinin devlet bakanı Abdullah Gül ve İstanbul’un belediye başkanı Tayyip Erdoğan’ın hayli arkasında yer alıyor…
‘Cemaat’ tarafından açılan okulların kendi adıyla anılmasına bile itiraz ediyordu o dönemde Gülen…
Siyasiler açılış günü Gülen’le görüştüler doğal olarak; belki sonrasında da Gül‘ün Gülen‘le Türkiye’de yolları kesişmiş olabilir…
Gülen ABD’ye yerleşmek üzere 1999 yılında gitti. 1999 ile 2002 yılları arasında Abdullah Gül milletvekiliydi; o dönemde ABD’ye gitti mi, gittiyse yolunu Pensilvanya’ya düşürdü mü? Gerçekten bilmiyorum.
Bildiğim, Ofis’inin açıkladığı üzere, 2002 sonrasında Pensilvanya’ya ayak basmadığıdır. Ne benimle birlikte, ne de bensiz.
Unutulan bir noktayı daha hatırlatayım: ‘Paralel yapı’ sıfatı 17/25 Aralık 2013, FETÖ yakıştırması ise 15 Temmuz 2016 sonrasına aittir.
Merakım sanıyorum sizlerin de merakınızdır: Böylesine hassas bir konu neden bizzat Gülen’in kendisi ve çevresi tarafından dile getiriliyor?
Özellikle de şu günlerde?
Vardır bir açıklaması, ama ben bilmiyorum.”
SOSYAL MEDYADA DİKKAT ÇEKEN ABDULLAH GÜL VİDEOSU
Abdullah Gül'ün Fethullah Gülen'e yanıt olarak"Görevlerim süresinde kesinlikle bir görüşmem olmamıştır" şeklinde açıklamasının ardından sosyal medyada paylaşılan bir video dikkat çekti. Paylaşılan eski videoda Abdullah Gül, Fethullah Gülen için övgü dolu sözler kullanıyor.
İşte o video:

Odatv.com

http://odatv.com/pensilvanyadan-gorusmedim-diyen-abdullah-gule-yanit-1207171200.html

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Şeyh Abdulkerim Hz. ile SON sohbet (3. bölüm) - Kıbrıs Osmanlı Dergahı - 28 Haziran 2012
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
her-yol-saban-disliye-cikiyor-1407171200_m2.jpg


14.07.2017 07:56 Karakter boyutu :
font_02.gif
font_04.gif

“Kozanlı Ömer” olarak bilinen FETÖ'nün "Emniyet imamı" Osman Hilmi Özdil'in kayınbiraderi, Bolu eski Valisi İbrahim Özçimen, AKP'li Şaban Dişli'nin referansı ile vali yapıldığını açıkladı. AKP'li Dişli'nin kardeşi olan tutuklu Tümgeneral Mehmet Dişli de 15 Temmuz'un kilit isimleri arasında yer alıyor.
Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre, hakkında açılan davanın iddianamesinde, ByLock kullanan Özçimen'in, FETÖ'nün Bolu yapılanmasına ilişkin bilgileri Bolu imamı Ahmet Polat Önen ile birlikte inceleyip, flaş bellek içinde, İstanbul'da görevli FETÖ'cü bir başsavcıya gönderdiği de belirtildi.
İddianamede, Özçimen hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan 15 yıla kadar hapis istendi. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kurtuluş Deprem tarafından hazırlanan iddianamede eski valinin, Bank Asya'da hesabı bulunan FETÖ yöneticileri ile Muş Valiliği döneminde de örgütün Lale Eğitim Kurumları isimli bir firmaya bedelsiz taşınmaz tahsis ettiği, daha sonra bu taşınmazın usulsüz biçimde bu firmaya devredildiği anlatıldı.
“ESENBOĞA'DA TANIŞTIM”
Hakkındaki suçlamaları reddeden Özçimen, Dişli ile Esenboğa Havalimanı'nda tanıştığını açıkladı ve ifadesinde şunları kaydetti: “Ankara Vali Yardımcısıyken Esenboğa Havalimanı'ndan sorumluydum. Sakarya Milletvekili Şaban Dişli ile havaalanından geliş gidiş yaparken ilişkimiz gelişti. Kendisine vali olmak istediğimi ilettim. O da daha sonra bana, şu anki Cumhurbaşkanı'na adımı verdiğini söyledi. Başka birinin referans olduğunu zannetmiyorum.
“EGEMEN BAĞIŞ DA TOPLANTIDAYDI”

Gülen Cemaatinin herhangi bir sohbetine yurt içi ve yurtdışı gezisine katılmadım. Bolu Abantta bu cemaat ile ilgili toplantı organize etmedim. Bakan da toplantıya geleceği için, bunu bana bildiriyorlar. Bakan gelince, ben de iştirak ediyorum. Bir programın açılışına Egemen Bağış ile birlikte katılmıştık. Kozanlı Ömer lakaplı Osman Hilmi Özdil ile görüşmem olmamıştır. Sadece bayramlarda Özdil, annemi aradığında telefonda görüştüm. En son bu sene Ramazan Bayramı'nda annemi aradı. Kendisi ile telefonda bayramlaştım. Kendisinin şu an yurt dışında Tayland'da olduğunu biliyorum.
Odatv.com

http://odatv.com/her-yol-saban-disliye-cikiyor-1407171200.html

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Eski MİT'çi Cevat Öneş: 15 Temmuz'un siyasi ayağını ortaya çıkarmada gerçeklerle yüzleşmekten korkuyorlar
page_eski-mitci-cevat-ones-15-temmuzun-siyasi-ayagini-ortaya-cikarmada-gerceklerle-yuzlesmekten-korkuyorlar_291758828.jpg


Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, 15 Temmuz'da düzenlenen darbe girişiminin planlayıcısı olduğu ilerisi sürülen Fethullah Gülen'in liderliğini yaptığını "Gülen cemaatinin 2002’den 2010’a kadarki dönemde iktidar partisiyle ve çevresiyle içli dışlı olduğu" belirterek "Burada tabii ki siyaseten riskler görüyorlar demek ki" dedi. Öneş, "Siyaset ayağı üzerinde büyük korkular var. Sorumluluğu alma, gerçeklerle yüzleşme; bütün mesele bu" diye konuştu.
Tunca Bengin'in Milliyet'in bugünkü (15 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'Darbe girişiminin siyasi ayağı eksik' başlıklı yazısı şöyle:
15 Temmuz’un üstünden iki ay geçti. Bu süre içinde KHK’lar ile başlayan FETÖ’cü temizliğinde 10 bini polis, 5 bini asker olmak üzere 70 bin civarında kamu çalışanı ihraç edildi. Yüzlerce kurum kapatıldı, FETÖ’nün finansörlüğü gerekçesiyle çok sayıda işadamının mal varlığına da el konuldu. Bunlar şimdilik kayda geçenler çünkü temizlik tam gaz devam ediyor, hatta devletin tepesinden “Açığa alma yarışına girmeyin” diye uyarı da geldi. Yani temizlik operasyonunda hızlı yol alma gibi bir durum söz konusu. Peki, aynısı 15 Temmuz gecesi yaşananların netliğe kavuşması noktasında geçerli mi? Ya da darbe girişimi tam olarak aydınlığa kavuştu mu? Bayramda konuştuğum MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş’in bu soruya yanıtı şuydu:
“Hayır, hayır, nerede... Bir defa bir darbe yapılıyorsa ki eşiğine gelinmiş. Yani kıl payı kurtarılmış denilen bir tabir vardır ya, böylesine bir ortamda yakalananlar öyle eften püften insanlar değiller, askeri kanatta rütbeli insanlar ama bunun siyasi ayağı boşlukta. Askeri kanadında dahi tereddütler var. O bakımdan henüz açıklığa kavuşmuş bir mesele değil.”
Öneş’in ‘neden’ sorusuna verdiği karşılık da şöyleydi:
“Siyaset ayağı üzerinde büyük korkular var. Sorumluluğu alma, gerçeklerle yüzleşme; bütün mesele bu. Bunun tabii ki geçmişlere giden boyutu var ama 2002’den başlayan 2010’a gelen dönem bu hareketin çok iktidar partisiyle çevresiyle içli dışlı olduğu bir zaman. Burada tabii ki siyaseten riskler görüyorlar demek ki.Amerika’dır, üst akıldır bunların hepsi var ama böylesine saldırılara hazır hale gelmiş, çürümüş bir devlet yapısı da var. Önce devlet yapısının, kurumsal yapının güçlü olması, böylesine tehditler karşısında savunma gücünün üst seviyede olması gerekir. Burada çok ciddi bir yönetim boşluğu var. Zaten onun için de hep, üst akıl diye, bu sorumluluğu kaçırma olayı karşımıza çıkıyor.”
Rakka, Cerablus değilFETÖ’ye müdahalede geç kalındığını, aynı gecikmenin Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlayan Cerablus harekâtı için de geçerli olduğunu belirten Öneş’in, Türkiye’nin Rakka’ya dönük olası bir müdahalesine ilişkin öngörüleri ise şu yöndeydi:
“Rakka çok problemli, hassas bir konu. Biz hallederiz değil de desteklerlerse halledilebilecek bir konu yoksa biz kendi başımıza Rakka’ya indiğimiz takdirde büyük risklerle karşı karşıya kalırız. Çünkü derinlikli bir alan, oraya TSK’nın inmesi bir kolordu gerektiren olay. Ayrıca, IŞİD’in çok tahkim ettiği, hazırlıklı olduğu bir alan ve sivillerin bulunduğu bir yerleşim yeri, yani bir Cerablus değil. Orada ancak ABD, Rusya anlaştığı ve koalisyon güçlerinin desteği olduğu, Suriye rejimiyle de anlaşıldığı takdirde birlikte hareket edilecek, planlanacak bir olay, yoksa onun dışında söylenenler hep siyasi, hamasi şeyler. Tabii ki bir de PYD meselesi var. Anlaşılıyor ki ABD, PYD güçlerine desteğini vermeye devam ediyor çünkü onları Rakka’da kullanmak istiyor, hatta Musul harekâtında da kullanmak istiyor gibi bir görüntü var. O nedenle, Türkiye’nin ABD ile PYD konusundaki pazarlığından nasıl bir sonuç çıkar, bunlar hep soru işaretleri...”
Ceza dediğin caydırıcı olur
Kurban Bayramı’nda bu yılda bildik manzara yinelendi. Sokaklar, parklar, boş araziler kurban kesenlerle doldu. Caddelerdeki elektrik direkleri hayvanları asıp yüzmek için kullanıldı. Kesilen hayvanların yanında ateş yakıp et yiyenler bile vardı. Yani vatandaş yasağı ve uyarıları takmadı. Neden diye sorulduğunda da kesim alanlarının kalabalık ve pahalı olması gibi gerekçeler öne sürdüler. Buna karşı belediyeler de izinsiz kesim yapanlara Kabahatler Kanunu kapsamında 105 lira para cezası kesti. Aslında buna her Kurban Bayramı’nda sahnelenen bir oyun da denilebilir. Çünkü bu işin 100 liralık bir cezayla önlenemeyeceği, her yıl kesilen binlerce (adet olarak) ceza nedeniyle ortada. Açıkçası, vatandaş kendisi için “eziyet” olarak gördüğü kesim yerine gitmek yerine, cezayı ödeyip hayvana “eziyet” etmeyi yeğ tutuyor. O nedenle demem şu ki; eğer belediyeler bu görüntüleri ortadan kaldırmaya gerçekten niyetli ve kararlılarsa yapacakları tek şey var: İzinsiz kesim cezalarını bin iki bin liraya çıkarmak, denetimleri sulandırmamak...

http://t24.com.tr/haber/eski-mitci-...a-gerceklerle-yuzlesmekten-korkuyorlar,359991
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
aşağıda linki de olan haberi teyid edemedim. photoshop olma ihtimali yüksek. arşiv amaçlı sadece linki ekliyorum.

https://twitter.com/GizliArsivTR/status/886155821490610180

edit: haber doğru imiş. 14 temmuz 2017 tarihinde wsj sitesinde yayınlanmış.

https://www.wsj.com/articles/accuse...ent-on-anniversary-of-coup-attempt-1500063885



fetulah gülen birilerine yine mesaj veriyor... anlayana..


Ve, WSJ'ye poz veriyor. Ayakkabıyla seccade üzerinde".. çiğniyor. Duvarda taplo ve saat.. Açık oynuyor, hain yine mesaj veriyor.

DExB9JkXsAAJkRH.jpg


DExB-0HXsAAhcE7.jpg


DExCAd8WAAAnT7m.jpg



DExCBWcXcAAX0eF.jpg


BN-UH314_GULEN__M_20170714141303.jpg


DExkA8YWAAAc2to.jpg
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Şizofrenik vaka.

Binbir mesaj ver, hiç biri çıkmasın, senin yüzünden niceleri senin yolunda gebersin gitsin, daha çokları da hapishanelerde sürünsün ya da kaçak bir hayat yaşıyor olsun, sen halen mesaj kaygısı güt.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
herşeyi olduğu gibi bu işi de sulandırdık... işte bir örnek

darbe olalı bir yıl olmuş. namaz kıldırma memurları gece vakti sela okuyor..



hatta bazıları işn dozunu iyice abartmış "şehit taktında rabbe gülümser" ilahisini okuyor..

https://twitter.com/BetulGungr/status/886343651596660738

bu iş şova dönüştü...



gülermisin ağlarmısın..

bir diğerleri, ömer halisdemir in putunu yapıyor. ne güzel put olmuş diye müslümanım diyenler seviniyor...

1399269_940x531.jpg

http://www.haberturk.com/gundem/haber/1399269-sehit-omer-halisdemirin-heykeli-nigdeye-dikildi


1_5404_4.jpg

http://www.ntv.com.tr/galeri/turkiy...rin-heykelini-diktiler,-rQeMMIqZ0ignwQrx-BKEQ



thumbs_b_c_ca27d6fa1afc8012e0128f8da492f2e8.jpg


http://aa.com.tr/tr/turkiye/omer-halisdemirin-anisi-taksimde-yasatiliyor/859915



vah vah vah...
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
farklı...

ŞOK! FETÖ'DEN YENİ DARBE MESAJI VE TARİHİ! [DEŞİFRE]
 
Üst