Fethullah Gülen'in bugüne kadar devirdiği çamlar ve kırmış olduğu bardaklar ...

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Yeni osmanlı,fakiriye karşı verdiğin cevablar bunlar ve bunlar gibi tenekuzlar öylemi.Dost olmak,iyilik etmek ve adil davranmak kavramlarının,istilahtaki ,tefsirdeki,fıkıhtaki manalarını bildindemi ve İslam Alimlerinin bu ayetler ilgili getirdekleri hükümleri iyice bildindemi bu ifadeleri aynı gibi gösterdin.?Birisine başka bir sebeble şu bu diyebilirsin.Fakat O kimse bir hususta senin yanlışını ortaya koysa,ona fitneci şu bu diyerek cevab vermiş olamassın.Bakın kardeşim.Binlerce İslam Aliminin beyanları ortada iken,birilerini savunayım derken çuvallamayın.Bu çuvallama dünya çuvallamasına benzemez.Sonu sonsuz bir felaketle bitebileçek tehlikeyi beraberinde getiren tehlikeli bir çuvallamadır.Yarın kimseye,arkadaş bizi niye uyarmadınız deme hakkınız artık tükendi,bunu görünüz ve sonu böyle tehlikeli bir duruma giden yoldan açilen vaz geçiniz.Bu sizin,bizim iyiliğimize olaçaktır.


ben kimseyi körü körüne savunmam fakat elestiriler dozunu asarsa ve ehli-sünnetin ölcüleri disina cikarsa savunma pozisyonuna gecereim.

Bu fakiri denen dengesiz ayetleri kendi kafasina göre yorumladiginda neden ayni tepkiyi göstermediniz?

En basit örnegi asagdaki ayet:
“Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.” (Mâide: 51)

Bu ayeti isine geldigi gibi kullaniyor.

sanki hristiyanlari dost ve veli ediniyorlarmis gibi.
Yok öyle birsey.
Dost olmamak düsman olmak anlamina gelmez.Bizim dinimiz bizden bizimle savasmayanlara karsi düsmanlik etmemizi,onlara kötülük yapmamizi istemiyor.
Onun icin sagdaki ayeti misal olarak gösterdim.
Bu konuda dost olmayin" ile ne kastediliyormus diye tefsirlerede bakabilirsin.

"Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever."
Mümtehine / 8
 

el_aksa

Asistan
Katılım
5 May 2011
Mesajlar
312
Tepkime puanı
32
Puanları
0
ey yönetici kasrosunda ama yönetmekten aciz kardeşlerim.
böyle konunun açılmasına niye izin veriyorsunuz.
islam ve toplum önderleri hakında açılan karalama konularını kapatın.
lütfen bir fetullah hocayı eleştire bimek için onun yaptıgı hizmetlerin çeyreğini başarabilmek gerek
bu bütün cemat ve tarikat önderleri için geçerlidir aramıza fitne tohumu saçan bu yazıları kaldıralım lütfen
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
butür abuk subuk sacmasapan tartisma konulari sebebiyle hem zamanimizi bosa harciyoruz hemde asil ve önemli meseleleri ihmal ediyoruz.Burada cok daha önemli konularida tartisabilirdiik mesela islam düsmanlariyla ugrasabilirdik,veya egitim ve teblig gibi konulara yönelebilirdik veya nefis terbiyesi konusu,dini,tasavvufi itikadi konular hakkinda kendimizi bilinclendirebilirdik fakat her nedense birileri sürekli fitne fesad iceren konular acdigi icin bunlarin iftiralarina cevab vermekle geciriyoruz zamanimizi.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Arkadaşlar ,
Burada verilen olumsuz cevaplarda görüldüğü gibi, Hocaefendilerininin devirdiği çamların ve kırdığı bardakların bir-kaç misli onun sevenleri tarafından da aynen yapılmaktadır. Bu durumda ortada İslâm Dini değil, içi boşaltılmış ve genetiği değiştirilmiş bir İslâm söz konusu olmaktadır. Böyle çirkin bir beşeri yapılanmadan Allaha sığınırız Vesselâm.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
ben kimseyi körü körüne savunmam fakat elestiriler dozunu asarsa ve ehli-sünnetin ölcüleri disina cikarsa savunma pozisyonuna gecereim.

Bu fakiri denen dengesiz ayetleri kendi kafasina göre yorumladiginda neden ayni tepkiyi göstermediniz?

En basit örnegi asagdaki ayet:
“Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.” (Mâide: 51)

Bu ayeti isine geldigi gibi kullaniyor.

sanki hristiyanlari dost ve veli ediniyorlarmis gibi.
Yok öyle birsey.
Dost olmamak düsman olmak anlamina gelmez.Bizim dinimiz bizden bizimle savasmayanlara karsi düsmanlik etmemizi,onlara kötülük yapmamizi istemiyor.
Onun icin sagdaki ayeti misal olarak gösterdim.
Bu konuda dost olmayin" ile ne kastediliyormus diye tefsirlerede bakabilirsin.

"Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever."
Mümtehine / 8
Bizim dinimiz bizden bizimle savasmayanlara karsi düsmanlik etmemizi,onlara kötülük yapmamizi istemiyor.
Bak kardeşim yine sen düşmanlığı kötülük yapmak,yani zülüm etmek,haksızlık yapmak manasında anlıyor ve anlatıyorsun.Yanlış.Evet kafirler bizim düşmanımızdır.Fakat biz onların haklarına müslümanların haklarından daha çok riayet ederiz.Çünkü Mümin bize hakkını helal edebilir.Fakat kafir asla.
Tekrar ediyorum.Düşimanlığın yeri menşeği kalptir.Hani buğdu fillah,hubbu fillah var.Bu imandan sonra en büyük bir vazife.Hubbu fillah dostları Allah için sevmek,düşmanları Allah için sevmemek diğer bir tarifle dosta dostluk düşmana düşmanlık etmek gerektir.
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Bu tarz yazılar video halinde 2000lerde Genelkurmay tarafından yapılıp dağıtılmıştı.Hatta siteler kurulmuştu bunun için.
Alevilerde benzer videoları dağıtır dururlar.

Dindar geçinen bir sünni müslümanın bu şekilde yaklaşımı en basitinden edebsizliktir.
Ayetlerle cevap vermek bir başka edebsizliktir, hatta terbiyesizliktir.Çünkü Allah'ın ayetlerini insan bir silah gibi kullanmamalıdır.Üstelik cevab diye verdiği ayetlerin birçoğunda da isabet edilememiş.Söylenen sözlerin tam manaları kavranmamış.Hoyrat ve yobaz cevaplar verilmiş.
Buna rağmen katıldığınız katılmadığınız yerler olur, tenkid edersiniz.
Ama onun dini ayrıdır İslam ayrıdır derseniz, halt edersiniz.
Kendinizi Allah Teala yerine koymuş olursunuz.

Ergenekoncularla o malum videoları hazırlayanlar ile aynı çizgide buluşmuş olursunuz.
Allah'a ve dinine savaş açanlarla aynı çizgide buluşmak bir mü'mine ne kadar yakışır ?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bu tarz yazılar video halinde 2000lerde Genelkurmay tarafından yapılıp dağıtılmıştı.Hatta siteler kurulmuştu bunun için.
Alevilerde benzer videoları dağıtır dururlar.
Dindar geçinen bir sünni müslümanın bu şekilde yaklaşımı en basitinden edebsizliktir.
Ayetlerle cevap vermek bir başka edebsizliktir, hatta terbiyesizliktir.Çünkü Allah'ın ayetlerini insan bir silah gibi kullanmamalıdır.Üstelik cevab diye verdiği ayetlerin birçoğunda da isabet edilememiş.Söylenen sözlerin tam manaları kavranmamış.Hoyrat ve yobaz cevaplar verilmiş.
Buna rağmen katıldığınız katılmadığınız yerler olur, tenkid edersiniz.
Ama onun dini ayrıdır İslam ayrıdır derseniz, halt edersiniz.
Kendinizi Allah Teala yerine koymuş olursunuz.
Ergenekoncularla o malum videoları hazırlayanlar ile aynı çizgide buluşmuş olursunuz.
Allah'a ve dinine savaş açanlarla aynı çizgide buluşmak bir mü'mine ne kadar yakışır ?

İşte bir edeb abidesi ve muhabbet fedaisi daha !.. Gördünüz mü, birini LAYT bir şekilde nasıl eleştirmemeiz gerektiğini nasıl da oratya koymuş ? Yok , kendimizi -haşa- Allahın yerine koyuyormuşuz da Ergenekoncularla aynı çizgideymişizmiş ! Öyle ya, bunların telinden çalmadınız mı, ne fitneciliğiniz kalıyor ve ne de Ergenekonculuğunuz ! Ya , Amerika ve papazseverlerle bir olacaksınız, yahutta yandığınız gündür ! Yani, bualrın ucube mantıklarına göre ; bu iki cenahtan birine dahil olmadan sade bir müslüman asla olamıyorsunuz ! Ve sanırsınız ki, İslâm Dinine hizmet ve tasarruf ta yalnız bunlalın tekeline verilmiş ! Eğe, bu kafalar sapık değilse yeryüzünde hiç sapık yok diye düşünüyorum.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ey yönetici kasrosunda ama yönetmekten aciz kardeşlerim.
böyle konunun açılmasına niye izin veriyorsunuz.
islam ve toplum önderleri hakında açılan karalama konularını kapatın.
lütfen bir fetullah hocayı eleştire bimek için onun yaptıgı hizmetlerin çeyreğini başarabilmek gerek
bu bütün cemat ve tarikat önderleri için geçerlidir aramıza fitne tohumu saçan bu yazıları kaldıralım lütfen

Bu konuyu açan ve ithamlarda bulunanlar GERÇEK YAŞAMDA kendi becerisizliklerini kamufle etmek için gündeme getirirler ve tutarlar.



Arkadaşlar ,
Burada verilen olumsuz cevaplarda görüldüğü gibi, Hocaefendilerininin devirdiği çamların ve kırdığı bardakların bir-kaç misli onun sevenleri tarafından da aynen yapılmaktadır. Bu durumda ortada İslâm Dini değil, içi boşaltılmış ve genetiği değiştirilmiş bir İslâm söz konusu olmaktadır. Böyle çirkin bir beşeri yapılanmadan Allaha sığınırız Vesselâm.

İşte bir edeb abidesi ve muhabbet fedaisi daha !.. Gördünüz mü, birini LAYT bir şekilde nasıl eleştirmemeiz gerektiğini nasıl da oratya koymuş ? Yok , kendimizi -haşa- Allahın yerine koyuyormuşuz da Ergenekoncularla aynı çizgideymişizmiş ! Öyle ya, bunların telinden çalmadınız mı, ne fitneciliğiniz kalıyor ve ne de Ergenekonculuğunuz ! Ya , Amerika ve papazseverlerle bir olacaksınız, yahutta yandığınız gündür ! Yani, bualrın ucube mantıklarına göre ; bu iki cenahtan birine dahil olmadan sade bir müslüman asla olamıyorsunuz ! Ve sanırsınız ki, İslâm Dinine hizmet ve tasarruf ta yalnız bunlalın tekeline verilmiş ! Eğe, bu kafalar sapık değilse yeryüzünde hiç sapık yok diye düşünüyorum.

Bu üye ye dikkat edin açtığı konular ile yazdığı mesajlara dikkat edin.

Ömer Öngüt e bağlıdır burada kendisine saygı duyarım.

Yalnız Gerçek yaşamda savubduklarının burada tersini yapmaktadır.

Gerçek yaşamda Gerek mahmut efendi ve Cemeatini , Erbakan ı ve Gönül verenleri vede Nur Cemeatlerini YENİ BİR DİN KURMAK la itham etmektedirler.


Not : Aslında bu itham sahibinin Ömer Öngüt olduğundan şüpheliyim bence yanına sızmışların ithamları.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bozuk plak takılı kalmış ! :)

Bozuk Plak ta takıldığı yerde aynı şeyleri söyler

Bak söylüyor



Bu üye ye dikkat edin açtığı konular ile yazdığı mesajlara dikkat edin.

Ömer Öngüt e bağlıdır burada kendisine saygı duyarım.

Yalnız Gerçek yaşamda savubduklarının burada tersini yapmaktadır.

Gerçek yaşamda Gerek mahmut efendi ve Cemeatini , Erbakan ı ve Gönül verenleri vede Nur Cemeatlerini YENİ BİR DİN KURMAK la itham etmektedirler.


Not : Aslında bu itham sahibinin Ömer Öngüt olduğundan şüpheliyim bence yanına sızmışların ithamları.


Hadi ALLAH ı şahit tutarak iddiamı çürüt.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Bizim dinimiz bizden bizimle savasmayanlara karsi düsmanlik etmemizi,onlara kötülük yapmamizi istemiyor.
Bak kardeşim yine sen düşmanlığı kötülük yapmak,yani zülüm etmek,haksızlık yapmak manasında anlıyor ve anlatıyorsun.Yanlış.Evet kafirler bizim düşmanımızdır.Fakat biz onların haklarına müslümanların haklarından daha çok riayet ederiz.Çünkü Mümin bize hakkını helal edebilir.Fakat kafir asla.
Tekrar ediyorum.Düşimanlığın yeri menşeği kalptir.Hani buğdu fillah,hubbu fillah var.Bu imandan sonra en büyük bir vazife.Hubbu fillah dostları Allah için sevmek,düşmanları Allah için sevmemek diğer bir tarifle dosta dostluk düşmana düşmanlık etmek gerektir.

beyinleriniz okadar cok yikanmiski bu cemaate karsi,herseyi tersine görüyorsunuz.

Müslümanlara düsmanlik etmeyenlere iyilikle muamele etmek onlari kalben sevmek anlamina gelmeyecegi gibi bugün ser güclere karsi en etkili ve en cetin mücadeleyi bu cemaat vermektedir,bakiniz ergenekon ve balyoz operasyonlarindaki stv nin ve zaman gazetesinin takindigi tavirlara,ayrica cihadida en etkili ve resmi sekilde yapmaktadirlar,dinimiz cihadi gücümüz nisbetinde emrediyor,bu kardeslerimizde gücleri nisbetinde orduya sizmislar,polis teskilatini feth etmisler,istihbaratta ve savcilikta söz sahibi olmuslar,özellikle polis teskilati bu cemaatini sopasi olmus durumda siz neyden bahsediyorsunuz?

Ayrica cemaatin müslüman kesime karsi gayri müslimlere gösterdikelri yumusakligi göstermediklerini iddia ediyorsun.
ben tam tersi bir durum görüyorum.
Yillar oldu bu cemaati taniyali, ve bu cemaat disindaki müminlere,cemaat veya tarikatlara yönelik en ufak olumsuz bir beyanlarina rastlamadim,bunu tüm samimiyetimle söylüyorum,gösteremezsiniz,ne sitelerinde nede sojhbetlerinde yok böyle birsey...ama digerlerinde tam tersi bir durum,sürekli carpitma var,iftira var,uluorta milleti kiskirtma var,suclamalari diyalog yoluyla degilde,cemaate cevab hakki taniyarak degilde uluorta tv karsisinda duyurarak fitneye alet olurcasina yapiyorlar elestirilerini,bunlari üstelik ehli-sünnet bekciligi iddia ederek yapiyorlar,halbuki bu tavirlarin ehli-sünnetin tartisma ve elestiri usulüyle hicbir ilgisi yoktur.
yani kisacasi asil kin ve nefreti bu cemaat degil bu cemaatin basarilarini iclerine sindiremeyen dengesizler göstermekte,bunu samimi ve objektiv olanlar görür,bende görüyorum.Bu haksizliktir,zulümdür,fitnedir,asil fitne budur ve bu yhaksiz yikici saldirilarin karsisinda durmak benim icin sereftir.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Bu tarz yazılar video halinde 2000lerde Genelkurmay tarafından yapılıp dağıtılmıştı.Hatta siteler kurulmuştu bunun için.
Alevilerde benzer videoları dağıtır dururlar.

Dindar geçinen bir sünni müslümanın bu şekilde yaklaşımı en basitinden edebsizliktir.
Ayetlerle cevap vermek bir başka edebsizliktir, hatta terbiyesizliktir.Çünkü Allah'ın ayetlerini insan bir silah gibi kullanmamalıdır.Üstelik cevab diye verdiği ayetlerin birçoğunda da isabet edilememiş.Söylenen sözlerin tam manaları kavranmamış.Hoyrat ve yobaz cevaplar verilmiş.
Buna rağmen katıldığınız katılmadığınız yerler olur, tenkid edersiniz.
Ama onun dini ayrıdır İslam ayrıdır derseniz, halt edersiniz.
Kendinizi Allah Teala yerine koymuş olursunuz.

Ergenekoncularla o malum videoları hazırlayanlar ile aynı çizgide buluşmuş olursunuz.
Allah'a ve dinine savaş açanlarla aynı çizgide buluşmak bir mü'mine ne kadar yakışır ?
ergenekonun dinci kanadi...
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
ey yönetici kasrosunda ama yönetmekten aciz kardeşlerim.
böyle konunun açılmasına niye izin veriyorsunuz.
islam ve toplum önderleri hakında açılan karalama konularını kapatın.
lütfen bir fetullah hocayı eleştire bimek için onun yaptıgı hizmetlerin çeyreğini başarabilmek gerek
bu bütün cemat ve tarikat önderleri için geçerlidir aramıza fitne tohumu saçan bu yazıları kaldıralım lütfen

Allah (CC) razı olsun kardeşim..

inşaallah YÖNETİCİ kardeşlerimiz de bizler ve sizler kadar objektifdir bu konuda..

ama her nasılsa bir fikir birliği olur mu diye beklediklerine inanıyorum..

Yoksa sitenin kuralları arasında bilinen ve ihlal edilen bir hususun devamını istediklerini düşünmüyorum..
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Ergenekoncularla o malum videoları hazırlayanlar ile aynı çizgide buluşmuş olursunuz.
Allah'a ve dinine savaş açanlarla aynı çizgide buluşmak bir mü'mine ne kadar yakışır ?

Allah (CC) razı olsun kardeşim...

bu konuda bir zamanlar Prof.Dr. Ahmet TAŞGETİREN hocamızda uyarmıştı .. ama aldırış eden yok.. ne diyelim kendi düşen ağlamaz..

olay kişi hakkından ziyade cemaatin hakkını ihlale giriyor..

İhlal edenler kadar ihlale izin veren de sorumlu ve ortaktırlar yapılanlara...

Fethullah Hoca merkezli oluşum, birbiriyle inanç, düşünce, misyon itibariyle hiç de buluşmayan çevrelerin müştereken taarruzuna maruz kalmaktadır. Burada bir gariplik olduğu açıktır. Öyle ki, bugüne kadar hiçbir İslami hassasiyeti bulunmayan, aksine hemen her İslami oluşumu boğmayı ana misyon olarak seçen muhitler, İslam adına yargılarda bulunmaya kalkıyorlarsa ve sırf bir oluşumu boğmak için bizimle el ele tutuşma noktasına geliyorlarsa, kimlerle el ele tutuştuğumuza ve ellerimizin kirlenip kirlenmediğine dikkat etmemiz gerekiyor.

Bazan düşünüyorum, diyelim Fethullah Hocaefendi ile ilgili söylediklerimiz yarın önümüze koca koca dosyalar halinde çıkacak ve biz, onların içini dünyada söylediklerimizle dolduramayacağız.

İnsanlarımıza çektirilen acıları anlamamak bir yana bir de üzerlerine olumsuz yargılarla giden dostlar gerçeği, ebedi âlemde nasıl görünür acaba?

Diyorum ki, her davranışımız için kendi içimize özenle bakmalıyız. Belki daha da çok, yanımızı yöremizi yargılamak yerine, kendi hizmet çerçevemizi büyütmek için çaba göstermeliyiz. Çünkü dünya, her birimizin gecelerini uykusuz geçireceği kadar büyük ve İslam’ın sesine muhtaç.

Birbirimizi değerlendirmeyi bile birbirimizin hayırlı hizmetlerini beslemek, geliştirmek anlamında görebilirsek çok daha isabetli bir noktada bulunuruz, kanaatindeyim.

DİYALOĞUN YANKILARI----Ahmet TAŞGETİREN

 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ey yönetici kasrosunda ama yönetmekten aciz kardeşlerim.
böyle konunun açılmasına niye izin veriyorsunuz.
islam ve toplum önderleri hakında açılan karalama konularını kapatın.
lütfen bir fetullah hocayı eleştire bimek için onun yaptıgı hizmetlerin çeyreğini başarabilmek gerek
bu bütün cemat ve tarikat önderleri için geçerlidir aramıza fitne tohumu saçan bu yazıları kaldıralım lütfen

Bu mesajın ana fikrine katılıyorum.

TAHRİK EDİCİ diye bir çok konuımun başlığı değiştirildi.

Şimdi bu başlık TAHRİK EDİCİ değilmi ?

Hem tahrik edici hemde karar verme anafikri ile sabit.


Bu üye ye dikkat edin açtığı konular ile yazdığı mesajlara dikkat edin.

Ömer Öngüt e bağlıdır burada kendisine saygı duyarım.

Yalnız Gerçek yaşamda savubduklarının burada tersini yapmaktadır.

Gerçek yaşamda Gerek mahmut efendi ve Cemeatini , Erbakan ı ve Gönül verenleri vede Nur Cemeatlerini YENİ BİR DİN KURMAK la itham etmektedirler.

Not : Aslında bu itham sahibinin Ömer Öngüt olduğundan şüpheliyim bence yanına sızmışların ithamları.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
beyinleriniz okadar cok yikanmiski bu cemaate karsi,herseyi tersine görüyorsunuz.

Müslümanlara düsmanlik etmeyenlere iyilikle muamele etmek onlari kalben sevmek anlamina gelmeyecegi gibi bugün ser güclere karsi en etkili ve en cetin mücadeleyi bu cemaat vermektedir,bakiniz ergenekon ve balyoz operasyonlarindaki stv nin ve zaman gazetesinin takindigi tavirlara,ayrica cihadida en etkili ve resmi sekilde yapmaktadirlar,dinimiz cihadi gücümüz nisbetinde emrediyor,bu kardeslerimizde gücleri nisbetinde orduya sizmislar,polis teskilatini feth etmisler,istihbaratta ve savcilikta söz sahibi olmuslar,özellikle polis teskilati bu cemaatini sopasi olmus durumda siz neyden bahsediyorsunuz?

Ayrica cemaatin müslüman kesime karsi gayri müslimlere gösterdikelri yumusakligi göstermediklerini iddia ediyorsun.
ben tam tersi bir durum görüyorum.
Yillar oldu bu cemaati taniyali, ve bu cemaat disindaki müminlere,cemaat veya tarikatlara yönelik en ufak olumsuz bir beyanlarina rastlamadim,bunu tüm samimiyetimle söylüyorum,gösteremezsiniz,ne sitelerinde nede sojhbetlerinde yok böyle birsey...ama digerlerinde tam tersi bir durum,sürekli carpitma var,iftira var,uluorta milleti kiskirtma var,suclamalari diyalog yoluyla degilde,cemaate cevab hakki taniyarak degilde uluorta tv karsisinda duyurarak fitneye alet olurcasina yapiyorlar elestirilerini,bunlari üstelik ehli-sünnet bekciligi iddia ederek yapiyorlar,halbuki bu tavirlarin ehli-sünnetin tartisma ve elestiri usulüyle hicbir ilgisi yoktur.
yani kisacasi asil kin ve nefreti bu cemaat degil bu cemaatin basarilarini iclerine sindiremeyen dengesizler göstermekte,bunu samimi ve objektiv olanlar görür,bende görüyorum.Bu haksizliktir,zulümdür,fitnedir,asil fitne budur ve bu yhaksiz yikici saldirilarin karsisinda durmak benim icin sereftir.
Şu yazın hem fitne dolu,hem yalan dolu.Eğer senin dediğin gibi polis,adalet sizin taifenin elinde ise birincisi vay halimize.ikincisi artık bende bir ergenekon taraftarıyım.!
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Şu yazın hem fitne dolu,hem yalan dolu.Eğer senin dediğin gibi polis,adalet sizin taifenin elinde ise birincisi vay halimize.ikincisi artık bende bir ergenekon taraftarıyım.!
Hicbirseyden cakmadigin yavas yavas ortaya cikiyor...
Bu dava islam davasidir,siz biz yokdur bu davada..
Her müslümanin görevi gücü nisbetinde cihad etmekdir,iyilikleri yayip kötülükleri engellemektir.
türkiye dedigimiz ülkenin ordu,polis teskilati,istihbarat,savcilik,egitim,medya,siyaset gibi farkli farkli güc merkezleri var.
100 yildan fazla bir zamandir milletimizi dinine ve degerlerine yabancilastiran zihniyet ergenekoncu dinsiz donsuz yahudi dönmeleridir.
Bu zihniyetin basarili olmasinin sebebi bu güc merkezlerindeki saltanatiydi.fethullah Gülen cemaati bunu cok iyi bildigi icin acdigi okullarda yetistirdigi ögrencileri bu okullara yönlendirmekte ama bunu yaparken cemaatcilik yapilsin denmiyor,bizcilik sizcilik yapilsin denmiyor.
Siz öyle zanetsenizde bu insanlar vatansever ve dindar insanlar,ötesi yok,cemaatcilik yok,ohalde sende bunlari destekleyeceksin,desteklemezsen yahudi dönmelerinin safinda yer almis olursun.
Düsmanlarimiza karsi herkes mücadele etmeli,sizde,sizin cemaatinizde bunu yapacak yapmali.Aramizdaki tek fark,fethullah gülen cemaatinin buna agirlik vermis olmasi...yani senin ve cemaatinin yapmasi gerekeni onlar yapiyorsa sevinecegine neden üzülüyorsun?
Adamlar Allah icin iyilikk yapiyorlar,Türkiyede son zamanlarda özgürlükler acisindan ciddi gelismeler varsa bunda cemaatin payi az degildir,bu durum seni neden endiselendiriyor?
Bumu samimiyet?
Sirf senden degiller diye,sirf senin takimindan degiller diye düsmanlik yapiyorsun,yazik valla...

bu konuda mehmet Sevket eyginin bir yazisini paylasmak istiyorum:

"Müslümanlari bizden ve bizden olmayan diye ikiye ayirmak son derece
veballidir.
Zamanimizda bir kisim cemaatçiler bizdendir, bizden degildir konusunda çok
fanatikçe hareket ediyor, çok ileri gidiyor, din sinirlarini asiyor.


Bir Müslümanin ALLAH (cc) ile ezelde yapmis oldugu ahd ve misaka sadik
olmasi, Peygambere biat etmis bulunmasi; Islâm’a, Kur’ân’a, Seriata, Sünnete
yapismis olmasi yetmez mi?
Bir Müslüman Hanefi olabilir ama Hanefici olamaz.
Tarikatlar çok mübarek, çok muazzez, çok ulvî müesseselerdir, tarikatli
olmak iyidir, tarikatçi olmak kötüdür. “Benim tarikatim çok üstün, öteki
tarikatlar çok alçak... Benim seyhim çok büyük, öteki seyhler çok küçük...”
diyenler cahil ve esek kafali kimselerdir. Terbiyeli, edepli, efendi bir
tarikat mensubu, öteki tarikatlarin seyhlerine de hizmet eder.

Dine, Seriata, Sünnete hizmet etmek için cemaatler olabilir. Birtakim
Müslümanlar bu cemaatlere baglanabilirler, ancak “Cemaatli olmak baska
seydir, cemaatçi olmak baska sey”. Cemaatçilik yanlistir.


Tekrar ediyorum: ALLAH (cc) bütün müminleri kardes kilmistir. Hiçbir müminin
diger müminleri “Bizdendir, bizden degildir” diye siniflandirmaya, bizden
olmayanlari hor görmeye, onlari dislamaya hakki yoktur. Böyle birsey Islâm’
in ruhuna aykiridir.


Degerli, ehliyetli, liyakatli bir Müslüman, senin aleyhinde de bulunsa, sen
onunla Islâmî uhuvvet (kardeslik) rabitasini (bagini) kopartamazsin. Ben
kopartirim mi diyorsun, o halde günahkâr olursun, yanlis bir is yapmis
olursun.


Kur’ân bize nasil ögüt veriyor:
“Kötülügü iyilikle gidermeye çalis, böyle yaparsan sana düsman olan kisinin
yakin bir dost oldugunu göreceksin...”
Batasica benliklerimiz yüzünden Ümmet bütünlügünü, iman kardesligi yapisini
berhava ettik. Haydi, cahil Müslümanlara fazla bir sey demeyeyim, peki
yüksek tabaka Müslümanlarina ne oluyor? Yüksek bir Müslümanin gönülsüz
olmasi gerekir, bagislayici olmasi gerekir, kin tutmamasi gerekir.
Bedîüzzaman Hazretleri ne demis: “Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete
(düsmanliga) vaktimiz yoktur.”
Bir Müslüman, baska bir Müslümanin seyhini tenkid ediyor, aleyhinde
konusuyorsa, ikinci Müslümanin fazla tepki göstermemesi, “Bu kardesim
nasipsiz...” sözünden baska söz söylememesi gerekir.
Vay sen benim seyhimi, tarikatimi, Efendimi, cemaatimi tenkid ediyorsun. Sen
münafiksin, sen fitne fesatçisin, sen susun, sen busun demek ne kadar
yanlistir.

Müslüman kesime, cemaatlere, tarikatlara, islâmî zümrelere birtakim ajanlar,
casuslar, muhbirler, istihbaratçilar, yönlendiriciler, provokatörler,
kiskirticilar sizmistir, sokulmustur, yerlestirilmistir. Bunlar neler
yaparlar?
Müslümanlari parçalayabildikleri kadar parçalarlar. Cemaatleri, tarikatlari,
hizipleri, gruplari, firkalari çogaltirlar; bunlarin aralarina fitne fesat,
nifak sikak, kin, nefret, düsmanlik, rekabet, tepisme çekisme tohumlari
saçarlar.Ta ki, Müslümanlar bin parça olsunlar, vahdet-i islâmiyye tahrip
edilsin ve ümmetin gücü kirilsin.


Bir Müslüman, ÜMMET SUURUNA SAHIP OLMAK SARTIYLA bir cemaate bagli olabilir
ama asla CEMAATÇILIK yapamaz. Yüce Islâm dini, bizleri bu gibi
cahiliyetlerden, taassubtan, asiriliklardan uzak durmaya çagiriyor. Islâm’da
futbol kulübü tutar gibi tarikat, cemaat, hizip, firka tutulmaz. ALLAH (cc)
katinda üstünlük su veya bu tarikata ve cemaate mensup olmakta degil,
takvadadir, dindarliktadir."


bir baska yazisi:

"Bizden... Bizden Değil...
Bu devirde bir kısım Müslümanların (hepsini kastetmiyorum) yanlışlıklarından biri de, “Bizden” kelimesini yerinde kullanmamalarıdır.
Kendi cemaatlerine, tarikatlarına, fırka veya hiziplerine mensup olan Müslüman için “Bizden” diyorlar, mensup olmayan Müslüman “Bizden değildir”.
Ne kadar tehlikeli ve yanlış bir düşünce... Bütün Müslümanlar bizdendir. Müslümanları bizden ve bizden olmayan diye ikiye ayırmak son derece veballidir.


Ben Hanefî mezhebine mensubum, Şafiî mezhebine mensup Müslümanı dışlayabilir miyim, onu farklı ve başka bir Müslüman olarak görebilir miyim? Böyle bir dışlama, “başkalama” sapıklık olmaz mı?
Diyelim ki, ben Nakşîyim, öteki Kadirî. Bu iki tarikat da (ve ötekileri) tarikat-ı Muhammedîye değil midir? Nakşî mi üstündür, Kadirî mi? Bu sorunun cevabını Allah kelamı Kur’ân-ı Kerim veriyor: “Allah katında en üstününüz en takvalı olanınızdır”. Nakşî daha takvalıysa o üstündür, Kadirî daha takvalıysa o üstündür...

Zamanımızda bir kısım cemaatçiler bizdendir, bizden değildir konusunda çok fanatikçe hareket ediyor, çok ileri gidiyor, din sınırlarını aşıyor.
İslâmî kesimde kimin ehliyeti, liyakati, uzmanlığı, tecrübesi, birikimi, uygun ve yeterliyse ona ifa edebileceği hizmetler ve vazifeler verilmelidir. Ama fanatikler buna yanaşmıyorlar. Adam ehliyetli, liyakatli, başarılı, uzman bir kişi, lâkin çok büyük bir eksiği ve kusuru var: Bizden değil!.. Rezalet...


Cemaatçiler hizmet vermek için o adamın ruhunu satmasını istiyorlar. Buna ne hakları var?

Bir gazetecinin, bir eğitimcinin, bir işletmecinin, bir öğretmenin iş bulabilmesi, hizmet edebilmesi için ille de Efendi Hazretlerine intisap etmesi mi gerekir? Bir tarikata, bir Efendiye intisap nasip meselesidir. Nasibi varsa intisap eder, nasibi yoksa etmez. Bir Müslümanın Allah ile ezelde yapmış olduğu ahd ve misaka sadık olması, Peygambere biat etmiş bulunması; İslâm’a, Kur’ân’a, Şeriata, Sünnete yapışmış olması yetmez mi?
Bunlar bazı fanatik cemaatçilere yetmiyor. İlle de Hazret-i Muhtereme bağlanacak.
İslâmî kesimde gerçekten çok değerli eğitimciler, gazeteciler, araştırıcılar, yazarlar, sanatkârlar, uzmanlar mevcuttur. Bunların çoğu ilgisiz, işsiz, vazifesiz bırakılmışlardır. Nicesi birer kûşe-i inzivada pinekleyip oturuyor, ne büyük bir israf. Bu gibi kimselere çalışma imkânı verilse çok iyi hizmetler edebilirler. Fanatik ve dargörüşlü cemaatçiler, kendilerinden olan nâ-ehillere iş, makam, mevkii, vazife ve hizmet verirler; kendi cemaatlerine mensup olmayan ehil kişilere vermezler. Sonunda hizmetler doğru dürüst yürümez.

Büyük İslâm tarihçisi ve bilgesi İbn Haldun benim fanatizm dediğim şeyi asabiyet kelimesi ile ifade ediyor. Bazı asabiyetler faydalı, olumlu, doğrudur, bazıları da yanlıştır. Fıkıh mezhebi doğrudur, faydalıdır ama bu konuda fanatiklik yapmak, mezhepçilik yapmak yanlıştır. Bir Müslüman Hanefi olabilir ama Hanefici olamaz.
Tarikatlar çok mübarek, çok muazzez, çok ulvî müesseselerdir, tarikatlı olmak iyidir, tarikatçı olmak kötüdür. “Benim tarikatım çok üstün, öteki tarikatlar çok alçak... Benim şeyhim çok büyük, öteki şeyhler çok küçük...” diyenler cahil ve eşek kafalı kimselerdir. Terbiyeli, edepli, efendi bir tarikat mensubu, öteki tarikatların şeyhlerine de hizmet eder.
Dine, Şeriata, Sünnete hizmet etmek için cemaatler olabilir. Birtakım Müslümanlar bu cemaatlere bağlanabilirler, ancak “Cemaatli olmak başka şeydir, cemaatçi olmak başka şey”. Cemaatçilik yanlıştır.
Tekrar ediyorum: Allah bütün müminleri kardeş kılmıştır. Hiçbir müminin diğer müminleri “Bizdendir, bizden değildir” diye sınıflandırmaya, bizden olmayanları hor görmeye, onları dışlamaya hakkı yoktur. Böyle birşey İslâm’ın ruhuna aykırıdır."
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,770
Tepkime puanı
985
Puanları
113

lütfen bir fetullah hocayı eleştire bimek için onun yaptıgı hizmetlerin çeyreğini başarabilmek gerek

her zaman sığındığınız yöntem bu.zora gelince cevap veremeyince,masumane görünen hep bu yöntem,hep bu sözler devreye giriyor.
o zaman demireli ecevitide eleştirmeyelim değilmi? ne de olsa onlar bu ülkeye yol,su,elektrik gibi kimi zaman az kimi zaman çok hizmetler yaptılar.o zaman hiçkimseyi eleştirmeyelim,hatta konuşmayalım,forumlarda olmasın,hatta BİZlerde buharlaşıp yok olalım.

kardeşim peygamber efendimiz ve sahabei kiram hariç herkesi eleştiririm
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Mehmet Şevket Eygi başka şeyler de yazmış ...Onu da biz paylaşalım :

REFORMCUALR-DİYALOGCULAR

Birtakım Reformcular, dinde yenilik isteyenler, indirilmiş (münzel) İslâm yerine uydurulmuş bir din türetmeye yeltenenler son otuz-kırk yıl içinde kafaları karıştırdılar, dehşetli tahribat yaptılar.
Onların ortaya attıkları fikirlerden biri de, Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslâmlığının diğer fırkalar gibi bir parça olduğu yanlış görüşüdür.
Ehl-i Sünnet herhangi bir mezheb veya fırka değildir. Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim’e, Resulullah Efendimizin Sünnetine, Sâlih Seleflerin, Ehl-i Beyt Efendilerimizin anlayışlarına mutabık olan gerçek İslâm dinidir.
Bir ara Ehl-i Sünnet hakkında bir makaleler mecmuası çıkartmışlardı. Büyük, hacimli bir kitaptı. Bunu tam yüz elli bin adet basıp dağıtmışlardı. Türkiye’de, biliyorsunuz, şu anda kitaplar bir-iki bin adet basılıyor. Ehl-i Sünneti sarsmaya yönelik bu kitap niçin yüz elli bin gibi Türkiye ölçülerine göre çok yüksek adette basılmıştı? Bu iş için gerekli sermaye nereden gelmişti veya bulunmuştu?..
Evvelce yazmıştım, kısaca tekrarlıyorum: Osmanlı imparatorluğunun din siyasetinin üç ana maddesi vardı:
1. İtikadda ve İslâm’ın anlaşılmasında ve yorumlanmasında Ehl-i Sünnet dairesi içinde bulunmak.
2. Fıkıhta Hanefi mezhebi ile amel etmek (diğer üç mezheb de serbestti).
3. Şeriata aykırı tarafları olmamak şartıyla tarikatları desteklemek ve gelişmeleri için çalışmak.
Yakın tarihimizde İslâm’ı yıkmak, Müslümanların kafalarını karıştırmak için dinde reform, yenilik, değişiklik, tarihsellik cereyanları çıkartıldı. Öyle ilâhiyatçı profesörler zuhur etti ki, çekinmeden şöyle iddia ettiler:
– Müslümanların inandığı ve bağlı olduğu geleneksel ilmihal Müslümanlığı bozuktur, tahrife uğramıştır. Ben,Kur’ân Müslümanlığını çıkarttım, doğrusu odur.
Ne cüret ve cesaret değil mi?.. 1400 senedir büyük nuranî kafile yanılmış, Eimme-i Müctehidin (mutlak ictihad sahibi imamlar), diğer fukaha, süleha, müfessirler, muhaddisler, ehl-i Hak, evliyaullah, kutublar, gavslar yanılmışlar, bizim reformcu ilâhiyatçımız doğruyu bulmuş...
Bir Müslüman din konusunda yeterli ilme ve kültüre sahip değilse, itikadda ve fıkıhta Ehl-i Sünnet ve Cemaate bağlı olması onu kurtarır. İcazetli bir din âliminin yazdığı ilmihali esas kabul eder, dinini ondan öğrenir ve ayağı kaymaz.
Cahil ve mukallid Müslüman, Ehl-i Sünnetten koparsa hemen ayağı kayar.
Reformcular, yenilikçiler, değişimciler ne diyorlar:
(a) Bir Kur’ân tercümesi veya tefsiri al ve İslâm’ı onları okuyarak öğren... Böyle bir şey mümkün müdür? Kur’ân elbette ana kaynaktır, Allah’ın kitabıdır. Ancak ondan hüküm çıkartabilmek için âlet ilimlerini ve ‘âli ilimleri bilmek gerekir. Reformcular, Kur’ân tercümesinin yanında hadis tercümesi kitaplarını da tavsiye ediyorlar...Müslüman elbette Resul-i Kibriya Efendimizin hadislerini okuyacaktır. Lâkin bunlardan kendi kafasına göre itikad, fıkıh, muamelat hükümleri çıkartamaz.
(b) Reformcuların safsatalarından biri de şudur: Ebu Hanife hazretleri “Benim ictihadımı nakz eden bir hadis görürseniz ona tâbi olursunuz...” buyurmuştur. Cahil ve mukallid Müslümanlara diyorlar ki: “Bak! Ebu Hanife bile böyle söylemiş...” Ancak reformcu tilkiler İmam-ı Âzam hazretlerinin bu sözü kimlere söylediğini bildirmiyorlar. O bu sözü cahil halka, mukallidlere değil, müctehid fi’l-mezheb seviyesinde olan talebelerine söylemiştir. Ebu Hanife’nin bu sözüyle amel edebilmek için, çeşitli varyantlarıyla, senetleriyle, râvileriyle en az elli bin Hadis-i Şerifi ezbere bilmek gerekir. Şimdi zamanımızda böyle kimse var mıdır? Usûl-i fıkıh ne diyor?.. “Bir mukallid nass ile fukaha sözü arasında bir uyumsuzluk görse hangisine tâbi olur? Fukaha sözüne tabi olur. Niçin? Çünkü mukallidin uyumsuzluk gibi gördüğü şey, kendi bilgisizliğinden ve vehminden kaynaklanmaktadır. Ya nesh vardır, ya tahsis, ya tevcih...”
(c) Reformcuların hepsi için söylemem ama onların çoğu mezhebsizdir. Mezheb ise İslâm’ın temizliklere, ibadetlere, muamelelere, cezalara ait hükümlerinin uygulanmasında gereklidir. Mezhep gidince fıkıh gider, fıkıh gidince Sünnete itibar kalmaz, bir yığın fitne fesat, nifak şikak, bid’at, cehalet zuhur eder. Nitekim görülüyor.
(ç) Bazı reformcular sarıklı Farmason Cemaleddin Efganî’yi Müslümanlara kurtuluş rehberi olarak gösteriyor. 1400 yıllık tarihimizde bunca ilim, irfan, ahlâk, fazilet, takva, vera, hikmet, zühd sahibi Rabbanî imamlar varken, sayın reformcu, yalancı bir Farmasonu Müslümanlara niçin rehber olarak gösteriyor? Yalancı dedim çünkü bu adam, aslen İranlı olduğu halde kendisini Afgan gibi göstermiş, yine Şiî olduğu halde Sünnî görünmüştür. Be adam, sen İslâm düşmanı agresif kâfirlerin içinde değilsin ki böyle takiyye yapıyorsun.Yoksa Sünnîleri düşman olarak mı görüyordun?
Reformcular, yenilikçiler “Tarihsel Ekol” mensupları son olarak ortaya dinlerarası diyalog ve hoşgörü ideolojisini attılar.Bunun esasları şudur:
Bir: Musevîlik, Hıristiyanlık ve İslâm, üçü de İbrahîmi dindir ve haktır. Bu suretle dinimizin Allah katında yegâne hak din oluşu inancına ters düşüyorlar.
İki:Üç dinin mensupları cennete girecektir.
Üç: Diğer din mensuplarına hoşgörü, şefkat ve merhametle yaklaşmak için Kelime-i Tevhidin ikinci cümlesi üzerinde durulmamalıdır.
Zavallı Müslüman halkımız... Milyonlarca vatandaşımız doğru dürüst, sağlam din bilgisine ve kültürüne sahip değildir. Akaid okumamışlar, fıkıh okumamışlar, usul-i fıkıh okumamışlar, usul-i tefsir, usul-i hadis okumamışlar... Bunca fitne fesat, nifak şikak, aldatma, yanıltma, saptırma, şaşırtma, zihnini karıştırma, sersemletme propagandası içinde ne yapsınlar?
Bendeniz, 1950’li yılların sonunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nda iki sene memuriyet yaptım.O zaman Diyanete Ehl-i Sünnet ve Cemaat zihniyeti hâkimdi. Oradaki hocalar Osmanlı medreselerinde yetişmişti. İçlerinde bir tek reformcu, yenilikçi, bid’atçi yoktu. Şeriattan, fıkıhtan, İslâm’ın zarurî hükümlerinden en ufak bir ödün vermezlerdi.
Aradan yarım asra yakın bir zaman geçti ve manzaraya bakınız. Hepsi için söylemiyorum ama bir kısım ilâhiyatçılar aklın, sağduyunun, vicdanın, insafın kabul etmeyeceği zihniyetler ve iddialar sergiliyorlar.
Kur’ân’daki bazı âyetlerdeki hükümler ve yasaklar mutlak değilmiş, tarihselmiş, Resulullah Efendimizin zamanına aitmiş... Böyle bir tezi kabul edersek, İslâm dini neye döner?.. Beşerî bir ideolojiye veya hümanizmaya döner.
Diyalog ve hoşgörü havarileri, “Yahudileri ve Hıristiyanları dost ve veli edinmeyiniz” meâlindeki âyete tarihseldir diyorlar. Onlar ne istiyorlar? Müslümanların Siyonistleri, Evangelistleri dost ve veli ittihaz etmelerini. Peki, onların İslâmiyet’e ve Müslümanlara nasıl saldırdıklarını görmüyorlar mı? Görüyorlar ama yine de ısrar ediyorlar.
Reformcu ve yenilikçi zümrenin eline Allah fırsat vermesin. Gün gelir, beş vakit namaz farzı için de “Tarihseldir, zamanımızda geçerli değildir...” diyebilirler ve günde üçe, bire indirtebilirler.Hattâ haftada bire indirebilirler.
Bu fitne fesat içinde dinini, imanını, ebedî saadetini korumak isteyenler çok sıkı bir şekilde Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslâmlığına sarılmalıdır. Geleneksel ilmihal Müslümanlığından en ufak bir ödün bile verilmemelidir. Kapı hele bir aralanmaya görsün, ne kadar şeytan ve cin varsa o aralıktan girer.

26 AĞUSTOS 2005- Milli Gazete
 
Üst