Vahdeti vucud meselesi Allahi görüyormus gibi ibadet etme makaminin en üstü oldugunu düsünüyorum.
Yani herseyi yaratan Allahtir,herseyi gören,bilen,duyan,herseyin sahibi olan Allah...bunu gercek bir suur ile idrak ederek yasayan bir insan aslaa Allahi unutmaz,Allah ile yatar Allah ile kalkar ve sürekli Allahi düsünür,Allahin rizasi tek varlik sebebi olur.
Kendi nefsine,kendi vucuduna gönül vermez,mesela "bu eli yaratan Allahtir,dolasiyla benim degil Allahindir" diye düsünür ve Allahin yolunda kullanir...
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu: "Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mü'min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem."(Buhârî, Rikak 38.)
''Ben göklere ve yere sığmam , ama mü'min kulumun kalbine sığarım .. '' [ Hadis-i Kudsi ]
Bu makama erismenin yolu tasavvufdur.Tasavvuf nefis terbiyesidir.
Nefis terbiyesi hata ve kusurlardan uzaklasmakdir,seytanin kalbe giris noktalarina kilit vurup sirf Allah icin yasamaktir,bunu basaran Allah ile birlesir,Allahin dostu,Allahin vekili olur.Senin ve benim gibi insanlar bu makami hayal bile edemedigimiz icin vahdeti vucud meselesini anlamakta zorlaniriz.