hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
ALİMLERİN GÖRÜŞÜYLE TASAVVUF - ERZİNCANLI ABDURRAHİM REYHAN EFENDİDEN ..
"İnsan, Tarikat olmadan hakikate geçemez. Tarikatın da sadece suretinde kalmayacak. Onun da özüne geçmek lâzım. Eğer bir insan tarikatı yaşarsa hakikate geçer..."
"Hakikate ulaşmak, insanların ruhunun makamına ulaşmasıdır. Allah'tan gelen ruhun Allah'a ulaşmasıdır. Bu yükselme de tarîkatle olur. "
"Şeriatla bu ahlâk-ı zemimelerin hepsi atılmaz. Tarîkatla atılır. Ahlâk-ı zemimelerin hepsi atılır, ahlâk-ı hamideler elde edilirse, insan hakikate geçer. İşte o zaman insan beşeri sıfattan melekî sıfata geçer. .."
"İlimden mânâ Allah'ı bilmek, Allah'a itaat etmektir. Fakat ilim insanlara varlık oluyor. Eğer ilmi ile âmil olamıyorsa ilim insanlara varlık oluyor. Bunu dünyaya harcayabiliyor. Ama ilmiyle âmil demek; o ilmini Allah için kullanmak ve ilmiyle amel etmektir. Bu ancak tasavvufta olabiliyor. Tarîkatı olmayan ilim varlığına düşer. Tarîkatı olan ilim varlığına düşmez. İşte ilim varlığına düşmezse o ilim onun için kıymetli olur. "
"Mecnûn, Leylâ'nın zahir güzelliğine, şerefine asaletine değil, Leylâ'nın yüzünde Allah'ın sıfat nurunu görmüş. O kadar güzel göstermiş onu ki Mecnun'a Leylâ'yı o kadar güzel göstermiş ki Cenab-ı Hakk; eğer Leylâ gerçekten o kadar güzel olsaydı, zenginler ona talip olurdu. Mecnun fakir, sefil. Leylâ'nın babası, ailesi zengin. Mecnûn fakir diye vermediler. Çok güzel olsa, zenginler talip olurdu ona. Hiç kimse talip olmamış Leyla'ya... Ama Cenab-ı Hakk Leylâ'yı Mecnun'a o kadar güzel göstermiş ki dünyada ondan güzeli yok. "
"Velîler vâris-i enbiyâdır. Madem ki Peygamberlere inandıksa, velîlere de inanacağız."
"Nimeti, dünya nimeti bilip de dünya nimetleri ile kananlar aldanmışlardır."
Kaynak: Sohbetlerinin kaydedildiği "Gül'den Bülbüllere - 2" kitabından..
"İnsan, Tarikat olmadan hakikate geçemez. Tarikatın da sadece suretinde kalmayacak. Onun da özüne geçmek lâzım. Eğer bir insan tarikatı yaşarsa hakikate geçer..."
"Hakikate ulaşmak, insanların ruhunun makamına ulaşmasıdır. Allah'tan gelen ruhun Allah'a ulaşmasıdır. Bu yükselme de tarîkatle olur. "
"Şeriatla bu ahlâk-ı zemimelerin hepsi atılmaz. Tarîkatla atılır. Ahlâk-ı zemimelerin hepsi atılır, ahlâk-ı hamideler elde edilirse, insan hakikate geçer. İşte o zaman insan beşeri sıfattan melekî sıfata geçer. .."
"İlimden mânâ Allah'ı bilmek, Allah'a itaat etmektir. Fakat ilim insanlara varlık oluyor. Eğer ilmi ile âmil olamıyorsa ilim insanlara varlık oluyor. Bunu dünyaya harcayabiliyor. Ama ilmiyle âmil demek; o ilmini Allah için kullanmak ve ilmiyle amel etmektir. Bu ancak tasavvufta olabiliyor. Tarîkatı olmayan ilim varlığına düşer. Tarîkatı olan ilim varlığına düşmez. İşte ilim varlığına düşmezse o ilim onun için kıymetli olur. "
"Mecnûn, Leylâ'nın zahir güzelliğine, şerefine asaletine değil, Leylâ'nın yüzünde Allah'ın sıfat nurunu görmüş. O kadar güzel göstermiş onu ki Mecnun'a Leylâ'yı o kadar güzel göstermiş ki Cenab-ı Hakk; eğer Leylâ gerçekten o kadar güzel olsaydı, zenginler ona talip olurdu. Mecnun fakir, sefil. Leylâ'nın babası, ailesi zengin. Mecnûn fakir diye vermediler. Çok güzel olsa, zenginler talip olurdu ona. Hiç kimse talip olmamış Leyla'ya... Ama Cenab-ı Hakk Leylâ'yı Mecnun'a o kadar güzel göstermiş ki dünyada ondan güzeli yok. "
"Velîler vâris-i enbiyâdır. Madem ki Peygamberlere inandıksa, velîlere de inanacağız."
"Nimeti, dünya nimeti bilip de dünya nimetleri ile kananlar aldanmışlardır."
Kaynak: Sohbetlerinin kaydedildiği "Gül'den Bülbüllere - 2" kitabından..