Fazla uzatmayacağım çocuksu sataşmalarını es geçiyorum yoksa nefsin pek bir saldırgan!
Akparti fanatikliğinden dolayı konuları detayları birbirine işine geldiği gibi dolandırıp dolandırıp bunlardan birşeyler çıkarmaya uğraşıyorsun
Görende birşeyler yazıyor bu okuyalım sanacak neyse sabır inşaALLAH
Uzatmadan tane tane yazıp seninle bu konudaki mevzuyu kapatıyorum.
Türkiye'deki gayri müslimlerin fitne amacıyla öldürülerek isyan çıkartma çabalarına karşı en ufak bir lafım varmı yazılarımı iyi oku tamammı?
Ama okuduğunu pek sanmıyorum yada rayından çıkmış nefsinle okuduysan eğer elbette birşey anlamazsın.
Bu ortadoğudaki halk hareketlerinin perde arkasında siyonizmin olduğunu yazıyoruz sende bunlara ''yalan hikaye'' bunlar diye karartmaya yelteniyorsun.
Daha sonra konuları birbirine karıştırarak Kıptilerle asıl meseleyi birbirlerine karıştırıyorsun hemde Trabzon ile Malatya olaylarınıda birbirine karıştırıyorsun.
Hayretsin benim bu konulara bir yorumum olmadığı halde sana yaptığım telkinler yerine farklı konuları önüme getirip duruyorsun. Benim sana olan eleştirilerim ortada ve senin buraya getirdiklerinde ortada...
Ben senin öfkenle yazıp çizdiğin şu nefsi yazılarından zerre birşey anlamıyorum karmançorman birşeyler yazıp duruyorsun sadece yazıyorsun ya laf olsun gibi!
Milli gazete dışında her medya organını Siyonist uşağı olarak nitelemen
Yukarıdaki gibi bazı cümlelerinde müthiş çarpıtmalara ve iftiralara yeltenmişsin yani rayından çıkmış nefsini yine kontrol edememişsin.
Benim Milli Gazete dışında diğer tüm medyaya siyonist uşağı dediğimi gösteren bir yazımı getirsene Mahabad!
Gücün yetiyorsa getirde görelim ki asla getiremezsin çünkü sen ancak iftira ediyorsun . Çünkü senin dayanaksız kurguladığın ve karman çormanlaştırdığın yorumlarındaki manasızlığı ortaya çıkardığım için çok kızıyorsun. Hem külhambeyliliğe giriyorsun bunu dile getirincede beyefendi rolüne girerek beni hakaretçi göstermeye uğraşıyorsun.
Otlama tabirini nefsine hitaben dedim nefsinle kendini ayırt edememişsin kendini halen bir görüyorsun sen ile nefsini ayırt et.
Benim kendi nefsi emmarem yeryüzünün en aşağılık pislik kafir varlığıdır diyorum, senin nefsi emmarenede siyonizm medyasından beslenip otluyor dedim diye üzerine alıyorsun hemde hakaret diye, yapma kardeşim yahu yapma Allah aşkına nefsinle kendini ayırt edip bu hitapları değerlendir lütfen.
Senin şahsına en ufak bir lafım yok burada seni eleştirdiğim tüm tenkitlerim nefs-i emmarenedir sana değil.
Tabi kontrol edebilirsen o zaman beni anlayacaksın.
Senin o nefsin öyle bir nefis ki bu sitede Milli Görüşçüleri budistlikle suçlayabilecek kadar şaşırmış birine dönüştürmüş seni. Ama halen anlayamadın bu hatanı işte ona yanıyorum. Ne İslam alimi dinlersin nede ehil kimseyi ancak kafir nefsini dinlersin ki onu dinlersen doğru yapmayacağını bilmen gerekiyor olmalı neyse bende yazdım sen tercihini yapacaksın.
En çok kızdığım çıkışın ise merhum Erbakan hocamıza yaptığın terbiyesizlik olmuştur.
Merhum Erbakan hocayı Öngütçülük yaparak BİLMEDİĞİN BİR KAVRAM OLAN şirkle suçlama gafletine dahi düşen şahsının neresini dikkate alacağız Allah aşkına?
La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.
***
Natodan çıkmamızın bizim düşüncemiz olduğunu belirtmişsin mümkünse tüm siyonist oluşumlardan çıkalım.
Ha pardon sen Natonun siyonist bir oluşum olduğunuda bilmezsin.
İsrail siyonizmin bir teşkilatından bizim çıkmamızı istiyormuş emin ol bu konuda senin boyundan büyük algılayamazsın.
ihvanforum ve habervaktimden başka biryerden haberler almıyorum demeni hiç inandırıcı bulmuyorum ya tvlerede bakıyorsundur yada tvlere bakanlarla yaptığın sohbetlerde sana tvlerde gördüklerini anlatırlar, yada gazetelere bakıyorsundur yada gazete okuyanlardan birşeyler duyarsın ille sana ulaşır bundan kaçamazsın internette iki site dışında siteye girmiyorum demene inanasımda geliyor değil LÜTFEN bu konuda dürüst ol ve kabul et ki siyonizm etkisindeki medyalardan ille haberler alırsın kaçamazsın %90 dünyadaki medya organları siyonizm etkisindedir!
Bak Mahabad Milli Gazeteyi çok aşağılayıp duruyorsun çok fazla haksızlık yapıyorsun bu Milli Gazete en büyük önemi zamanın büyük alimlerinden Sultan Baba r.a verirdi inşaALLAH o sana bu gazetenin de kıymetini anlatır.
Aslında sen İsrailden çok Milli Görüşe düşmansın ya bu acımasız düşmanlıkların normal çünkü sen bizi İsrailden daha tehlikeli görecek kadar kendini aşmışsın.
Doğrusu sana ne laf anlatılır nede birşey.
Sana Allah c.c. hakkını vereceğinden eminim.
İnşaALLAH hidayetini nasip eder.
Allah Müslümanları akıl ve izandan mahrum etmesin. Sabrı ve idraki nasip etsin. Gücünü ve kuvvetini toplayıp ayağa kalkan hastaların durumunu örnek göstererek ona şuur versin.Dört tarafımız düşmanlarla çevrili bu dünyada ancak dünden hazırlığını yapmış kişi ve devlerin ayakta kaldığını, gücünden fazla öten kişi ve devletlerin sesinin kısıldığı idrakini versin İnşAllah. Amin
bu son cümlene de amin diyorum
*******
Sana haber kaynağım dediğin habervaktimden bir yazı ekliyorum inşaALLAH okursun:
Herşey Basel'deki Siyonist Kongrede Başladı
İran’a saldırı, sadece, bölgenin enerji kaynaklarını kontrol altında tutma ya da İran’ın nükleer silah elde etmesini önleme amacını ötesinde olacaktır.
01 Temmuz 2008 / 12:09
Zira, 111 yıl önce alınan '100 yıl içinde Arz-ı Mevud'un gerçekleştirilmesi' henüz gerçekleştirilemedi. Arz-ı Mevud için girişilecek bir savaş, bir anlamda var olma ya da yok olma anlamına geliyor.
HERŞEY BASEL'DEKİ SİYONİST KONGRE'DE BAŞLAMIŞTI
Basel'de 1897'de toplanan Birinci Siyonist Kongresi'nde alınan kararların başında 50 yıl içerisinde Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulması, 100 yıl içerisinde de Türkiye'nin Güneydoğu'sunu da içine alan Nil'den Fırat'a kadar 'Büyük İsrail' devletinin kurulması kararlaştırılmıştı.
İLK KARAR ZAMANINDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Amerika ve Avrupa'daki Yahudi sermayedarların çabası sonucu Birinci ve İkinci Dünya Savaşları öncesi ve sonrasında Filistin'e başlatılan göç ve ardından yine bu sermayedarların Batı'da kurdukları lobi sayesinde 50 sene içerisinde İsrail devleti kuruldu.
REFAH VE HİZBULLAH'IN ORTAYA ÇIKMASI
İlki başarıyla gerçekleştirilen Siyonist Kongre kararlarının ikincisi olan Arz-ı Mevud ya da vaad edilmiş topraklarda Büyük İsrail'in kurulması ise 1990'ların sonlarında gerçekleşmesi gerekiyordu. Ancak 2008'in ortasında olmamıza rağmen, henüz Büyük İsrail kurulamadı ve Mesih'in dünyaya dönmesi gecikti. Kimilerine göre, Türkiye'de ya da diğer Ortadoğu ülkelerindeki iç ya da dış siyasi gelişmeler, Birinci Siyonist Kongresi'nde alınan kararlarla yakından ilişkili.
1996'da Türkiye'de Refah Partisi'nin iktidara gelmesi, Lübnan'da Hizbullah'ın güçlenmesi gibi etkenler, birçok siyasi uzman tarafından Büyük İsrail'in kurulmasını engellediği ya da en azından geciktirdiği şeklinde yorumlanıyor.
PLAN GECİKTİKÇE, ENDİŞELER ARTIYOR
111 yıl önce alınan ve 100 yıl içinde gerçekleştirilmesi planlanan Büyük İsrail ideali, Siyonist Yahudileri endişelendiriyor. Zira, İsrail'in son dönemde ABD'ye İran'a saldırması konusunda yaptığı ve baskı ve yine kendisinin İran'a yönelik retoriğini sertleştirmesi, gecikmiş bir planın bir an önce gerçekleştirilmesi amacına da bağlanabilir.
PETROLLER VE NÜKLEER SİLAHLAR TEK BAŞINA AÇIKLAMIYOR
ABD ya da İsrail'in İran'a yönelik saldırı planı, tek başına bölge petrollerini kontrol altında tutma ya da İran'ın nükleer silah elde etmesini engellemeye yönelik bir çaba olarak açıklanamaz. Zira, İran şimdiye kadar Uluslar arası Atom Enerjisi ve Batılı devletlerle işbirliği yapmaya hazır olduğunu defalarca dile getirmesine rağmen, ABD ve İsrail'in tonu sertleşen tehditleri, Mesih'i bekleyen ve geciktikçe endişelenen Siyonist laik Yahudiler ile Siyonist dindar Yahudilerin 111 yıl önce alınmış bir kararı hayata geçirme çabasıyla açıklanabilir.
VAR OLMA YA DA YOK OLMA MÜCADELESİ OLACAKTIR
İran'a yönelik bir saldırı, bir anlamda tüm bölgeyi içine alacak bir Üçüncü Dünya Savaşı, hatta daha da ötesi, birileri için kıyamete kadar var olma, diğerleri içinse kıyamete kadar köle ya da yok olma anlamı taşıyacaktır. Arz-ı Mevud için bastıran ABD ve İsrail, bunu gerçekleştiremezse, Batı'nın temelini oluşturan Hıristiyan-Yahudi medeniyeti üstünlüğünü kaybedecek ve üstünlük yeniden İslam'a geçecektir. İran'a saldırı, var olma ya da yok olma anlamı taşıyor. Ancak yok olma riski bile İsrail'i planından vazgeçiremiyor.
(Mehmet Nedim Aslan – habervaktim.com)