Din Düşmanları ve Mücahidlerin Hakkında M.Fethullah GÜLEN Hocaefendinin Beyanatı

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Mustafa Sungur'un çocuklarından Gülen'e kötü haber
321746.jpg
Said Nursi'nin talebelerinden merhum Mustafa Sungur'un çocuklarına söylediği iddia edilen sözleri söylemediği ortaya çıktı.




E-PostaPaylaşTakip et



stats.php
Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden merhum Mustafa Sungur'un çocukları, babalarının "Üstad'ın hizmetinin devamı Gülen cemaatidir" yönünde bir sözü olmadığını belirtti.
Sungur4un çoçukları ortak açıklama yaparak, "Babamız her ehl-i iman cemaati gibi Gülen grubunu da Risale-i Nur ile muhafazaya çalışırdı. Ta ki nurları 'sadeleştirme' adı altında yaptıkları o azim cinayete kadar. O zaman babamız sadeleştirme ile ilgili olarak şunu dedi: Bu olay beni çok yıprattı. Değil şimdi, ta kıyamete kadar buna sebep olanları affetmeyeceğiz. Ben kalben bağımı kesiyorum" ifadesini kullandılar.

Merhum Mustafa Sungur'un çocukları Ahmet, Şerife, Nurullah, Cihan Nur ve Saide Nur Sungur ortak bir açıklama yaparak, son günlerde bazı yayın organlarında babaları hakkında yalan, yanlış haberler yer aldığını belirterek, bu haberlere ilişkin değerlendirmelerde bulundular.

Babalarının "Üstad'ın hizmetinin devamı Gülen cemaatidir" dediğine dair haberlerin bazı medya organlarında neşredildiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
ÜSTADIN DEVAMI RİSALE-İ NUR'DUR

"Bunun aslı olmadığını açıkça belirtmek isteriz. Üstad'ın devamı Risale-i Nur'dur ve onun mutlak varisleridir ve aynı zamanda onların yolundan aynen gidenlerdir. Babamız her zaman Üstad'ın talebeleriyle birlikte hareket ederdi. Bugün olsaydı yine ağabeylerle hareket edecekti.

Babamız her ehl-i iman cemaati gibi Gülen grubunu da Risale-i Nur ile muhafazaya çalışırdı. Ta ki nurları 'sadeleştirme' adı altında yaptıkları o azim cinayete kadar. O zaman babamız sadeleştirme ile ilgili olarak şunu dedi: Bu olay beni çok yıprattı. Değil şimdi, ta kıyamete kadar buna sebep olanları affetmeyeceğiz. Ben kalben bağımı kesiyorum."

Biz şahidiz ki babamız başbakanımızı çok severdi ve bu hükümet için 'azamul hayır' derdi. Başbakanımızın da babamızın cenazesine bizzat iştiraki bizi çok minnettar etmiştir. Kendilerine Allah'tan uzun ve hayırlı ömürler ve muvaffakiyetler temenni ederiz."

http://www.internethaber.com/mustaf...lene-kotu-haber-654697h.htm?interstitial=true

 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
not: boşuna çırpınmayın, ne fetulah bey hz isa, ne de cemaati hz isanın şahsı manevisi. oyun bitti. fetulah bey sizi kandırdı. uyanın artık!!! :)

[FONT=goudy_old_stylebold]Eğer bir insan Kisf gibi, Sudan Mehdî’si ya da Somali Mehdîsi gibi kendisinin Mehdî olduğuna inanıyor, Mesîh olduğunu iddia ediyorsa, bu büyük bir iddia ve bir mübalağa olur. O zaman da meseleyi akîde açısından ele alıp analiz etmek gerekir. Ne demek istiyor o iddiasıyla? Mesîh’in ona duhûl ettiğini söylemek istiyorsa, bir kısım kimselerin Hazreti Mesîh’te mütecessid bir uluhiyet gördüğü gibi, o da kendisini öyle görüyorsa,[/FONT][FONT=goudy_old_stylebold] bu Müslümanlığa göre küfürdür; onu ifade etmek için dalalet kelimesi hafif gelir; evet, öyle bir iddia açıktan açığa küfürdür.[/FONT][FONT=goudy_old_stylebold]
[/FONT]
[FONT=goudy_old_stylebold]Evet, meseleyi doğru analiz etmek lazım. Bahis konusu olan söz seyr u süluk-i ruhânîde yörünge birliğinden dolayı bir iltibas mı? Çevrenin hüsn-ü zannından kaynaklanan bir yanılma mı? Çevrenin bu iltibasına tercüman olmak mı? Yoksa gerçekten o insan kendisini “vazifeli” mi zannediyor? Eğer öyle zannediyor ve bununla Mehdîliği kastediyorsa bu bir dalalettir. Mesihiyet iddiasında bulunuyorsa, o da küfürdür. Hiç kimse, “Ben Mesîh’im” diyemez. Çünkü Hazreti Mesîh gelmiş, içimizden ayrılmış ve gitmiştir. Peygamber olarak gitmiştir. [/FONT][FONT=goudy_old_stylebold]Birisinin kalkıp da, “Mesîh’im” demesi peygamberlik iddiası olur, dolayısıyla da küfürdür. [/FONT][FONT=goudy_old_stylebold]Hazreti Mesîh de kendisine “Ben peygamber değilim” deseydi O da aynı çukura düşerdi. Tehlikeli şeyler bunlar.. Peygamber “peygamber değilim” diyemez. Peygamber olmayan da “peygamberim” diyemez.. Öyleyse peygamber, peygamberliğini inkar edemediği gibi, onu ifade etme mecburiyetinde olduğu gibi; o meselenin şemmesini duymamış, reşhasına şahit olmamış, onu ihsâs etmemiş bir insanın kalkıp o iddiada bulunması da aynen küfürdür. Bu açıdan da, bir insan ehl-i sünnet çizgisinde ise, mişkât-ı nübüvvet altında yürüyorsa, hiçbir zaman böyle bir iddiaya kalkmayacaktır.
http://www.yeniumit.com.tr/konular/...cevap-veriyor--mehdi-kim-mesih-nerede/bolumuc[/FONT]
[FONT=goudy_old_stylebold]
[/FONT]
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Bize düşse düşse kıtmirlik düşer. Ve bunu 'estağfirullah'a yatırım mülâhazasıyla bir tevazu şeklinde de almayın katiyen. Bu benim inancım, kanaatim. Ve bu mülâhazayla Ashab-ı Kehf'in... Hani Molla Cami'nin o sözü çok hoşuma gider; "Ya Resulallah! Ashab-ı Kehf'in köpeği cennete giriyor, ben de senin arkanda kuyruğumu sallaya sallaya cennete girersem kendimi en bahtiyar sayarım."

Ne İsalık, ne Mehdilik, ben sıradan bir kul bile saymıyorum kendimi. Şunu da söyleyeyim; ben hırsızlık yapmadım, adam öldürmedim, zina etmedim, ahlaksızlığa girmedim. Ama Rabbime karşı ciddi sorumluluklarım vardı. Neden bu aradaki şeyleri dedim? Elin âlemin aklına gelir ki hani acaba ne halt karıştırdı falan derler. Ne diye sizi mahcup edeyim. Sizi mahcup etmeye de hakkım yok. Gelecek arkadaşlarımı mahcup etmeye hakkım yok. Ama kulluk sadece onları yapmamadan veya yapması gerekli olan şeyleri yapmadan ibaret değil. Allah bana ne fırsatlar ihsan etmiştir ki küre-i arzı yörüngesinden oynatabilecek bir manivela gibi bir şey yani, onu kullanarak Allah'ın izniyle, keremiyle, inayetiyle, menniyle, lutfuyla, havliyle, kuvvetiyle arza yeni bir hareket tarzı verilebilirdi. Bunları yapamadık. Fevt ettik. Şimdi keşke diyoruz. Bu açıdan da ben bu hacaletle Rabbimin huzuruna çıkmak istemem. Onun için bir kıtmir, bağışlayın, kuyruğunu sallaya sallaya İnsanlığın İftihar Tablosu'nun (sas) arkasında cennete girme cehdi yaşayan bir kıtmirim... Ne anlarsanız anlayın. Mankafa bûdîler de ne anlarsa anlasın.

Ben buyum, arkadaşlarım da bu. Onlar farklı düşünürlerse benim yanımda yerleri yok. Vallahi, billahi, tallahi kovarım. Ve onlardan Allah adına bir şey istiyorum. Bu meselenin rüyasını bile gördüğümü onlara anlatırsam, rü-ya-sı-nı gör-dü-ğü-mü an-la-tır-sam, ellerine birer sopa alıp onu kafamda parçalamazlarsa iki elim iki yakalarında kalsın. Hakkımı helal etmiyorum. Ben halimden o kadar memnunum ki. Hatalarım bile bazen memnun ediyor. Bunlar olmasaydı Sana böyle istimini almış bir lokomotif gibi hızlı gelemezdim diyorum. Senin rahmetinin enginliğini ben hatalarımın karanlığında daha iyi temaşa ediyorum. Rabbim sen ne büyüksün! Benim Efendim (sas) ne büyük!


esas sorunda bu. kıtmir cennetle müjdelenen bir köpek.

siz ne zaman cennetle müjdelendiniz.

fetulah bey kıtmir duası ile sizleri manjetizma ve ispirtizma altına alıyor. boynunuzda evinizde varsa atın, uzaklaştırın.




gulenin-bedduasi-beles-duasi-parayla-h1408875904.jpg


Gülen'in bedduası beleş, duası parayla!

Fetullah Gülen, hükümeti deviremeyince sapıklığa başvurdu, kendisinden olmayanlara 'münafık ve kafir' gibi sözlerle hakaret etti. Yetmedi, karşısında yer alan herkesin yedi sülalesine beddua etti. Agzından beddua eksik olmayan Gülen'in duaları ise parayla sattığı anlaşıldı. Cemaat'in ABD'deki bir kurumunun Gülen'in el yazılı duasını 19 dolar 95 cent fiyatla internet üzerinden sattığı ortaya çıktı.


kaynak:
http://www.yeniakit.com.tr/haber/gulenin-bedduasi-beles-duasi-parayla-27493.html


bak bu da satılan tılsımlı kıtmir duası:

ACC-018-4T.jpg


"M.Fethullah Gulen Hocaefendi'nin el yazisiyle 925 Ayar Gumuse Basilmis kolye seklindedir."

http://www.antstores.com/product_p/acc-018.htm
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
esas sorunda bu. kıtmir cennetle müjdelenen bir köpek.

siz ne zaman cennetle müjdelendiniz.

fetulah bey kıtmir duası ile sizleri manjetizma ve ispirtizma altına alıyor. boynunuzda evinizde varsa atın, uzaklaştırın.


Gülen'in bedduası beleş, duası parayla!

Fetullah Gülen, hükümeti deviremeyince sapıklığa başvurdu, kendisinden olmayanlara 'münafık ve kafir' gibi sözlerle hakaret etti. Yetmedi, karşısında yer alan herkesin yedi sülalesine beddua etti. Agzından beddua eksik olmayan Gülen'in duaları ise parayla sattığı anlaşıldı. Cemaat'in ABD'deki bir kurumunun Gülen'in el yazılı duasını 19 dolar 95 cent fiyatla internet üzerinden sattığı ortaya çıktı.


kaynak:
http://www.yeniakit.com.tr/haber/gulenin-bedduasi-beles-duasi-parayla-27493.html


bak bu da satılan tılsımlı kıtmir duası:

ACC-018-4T.jpg


"M.Fethullah Gulen Hocaefendi'nin el yazisiyle 925 Ayar Gumuse Basilmis kolye seklindedir."

http://www.antstores.com/product_p/acc-018.htm
Muhterem Hocaefendinin kendisini kıtmir olarak ifade etmesi kıtmir olma gayesiyledir yoksa haşa kendisinin cennetlik olduğunu ima için değildir bununla ilgili izahatından bir misal:
[video=dailymotion;x7v7p6]http://www.dailymotion.com/video/x7v7p6_rasulu-ekremin-kitmiri-olmak_people[/video]
Muhterem Hocamız Kıtmîr duasıyla alakalı olarak da takriben şunları söylemiştir:Kıtmîr, hurma çekirdeğinin üzerindeki ince zarın adıdır. Bu kelime, hakir, küçük ve değersiz şeylerde mesel olmuştur; bir şeyin kıymetsizliğini ifade etmede kullanılır. Mesela; “Falanın dinden nasibi kıtmîr kadardır!” denirse, bu o şahsın dinden nasipsizliğini gösterir. Ayrıca, Kıtmîr, Ashab-ı Kehf’in köpeğinin ismi olarak zikredilmiştir.Bu kelime Kur’an-ı Kerim’de iki yerde geçmektedir. Hazreti Üstad, “Hafız Osman hattıyla ve basmasıyla olan Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın yazılan kelimeleri birbirine bakıyor. Meselâ, Sûre-i Kehf’te “ve sâminühüm kelbühüm” kelimesi altında yapraklar delinse, Sûre-i Fâtır’daki “kıtmîr” kelimesi az bir inhirafla görünecek ve o kelbin ismi de anlaşılacak!” derken bu iki yere işaret etmiştir.Ashab-ı Kehf, Allah’ın emir ve yasaklarından yana olduklarından ve putperestliği reddettiklerinden dolayı adının Dakyanus olduğu söylenen Roma askerî valisi tarafından takibata uğratılmış ve inançları sebebiyle cezalandırılmak istenmişlerdi. Zalim valinin zulmünden kaçan bu mü’minler evlerini gizlice terk ederek şehrin yakınlarında bulunan bir mağaraya saklanmışlardı. Derken, Allah’ın riayetiyle uykuya dalmışlar ve üç yüz sene ya da az daha fazla bir süre orada o halde kalmışlardı. Cenab-ı Hak onları o mağarada senelerce sıyanet buyurmuştu.Allah’ın hususi hıfzına mazhar bu mübarek insanların isimleri tefsir kitaplarında genel olarak şu şekilde zikredilmiştir: Yemliha, Mekselina, Meselina, Mernuş, Debernuş, Sazenuş, Kefeştatayuş.. ve bir de onların başında bekleyen çoban köpeği Kıtmîr.Kitap ve Sünnet ile sabit değilse de, bazı Hak dostları nazar dualarında teberrüken bu kutlu isimleri de katmışlardır. Önce bir daire şeklinde, “O kâfirler Zikri (Kur’ân’ı) işittikleri zaman, hırslarından neredeyse seni bakışlarıyla kaydıracak, âdeta gözleriyle yiyecekler! Ve o “delinin teki!” derler. Delilik nerede, o nerede? Onun hiç delilikle ilgisi mi olur? Şu Kur’ân başka değil, ancak bütün alemlere bir derstir.” (Kalem, 68/50-51) mealindeki ayet-i kerimeleri yazmış; sonra o daireyi içe doğru Ashab-ı Kehf’in isimleriyle devam ettirmiş ve ortaya da “Kıtmîr” kelimesini koymuşlardır. Bazıları, “Kıtmîr’in ortaya yerleştirilmesine itiraz etmişlerdir; fakat, ehlullah, onu diğerlerinden ayırma kasdıyla ortaya almışlardır. Ayrıca, kendilerini “Kıtmîr” yerine koyup, “Allah’ım bu ayetler ve şu isimleri etrafıma sur yap ve onlar hürmetine beni koru!” demek istemişlerdir.Çok hayırlı işler de yapmış olan ve biraz dilden de anlayan bir zat, öyle bir nakşı görünce hafakanlara girmiş, küplere binmiş ve “Bu ne saygısızlık, köpeği Kur’an-ı Kerim’in ayetleri içine yazıyorlar.” demişti. Oysa, o isim zaten Kur’an’da geçiyor. Dahası, o kelimeyle kastedilen de sadece bir kelb değil. Orada daha derin mülahazalar gözetiliyor. “Allah’ım, Sen Ashab-ı Kehf hürmetine bir kelbi bile üç yüz sene muhafaza ettin; bu biçareyi de Hazreti Muhammed’in (aleyhissalatü vesselam) bir kelbi kabul et; kendimi onun yerine koyuyor, etrafımı kuşatan şu ayetler ve isimlerinin arkasına sığındığım o makbul kullar hürmetine beni de himayene almanı diliyorum!” manası kastediliyor.Az önce de belirttiğim gibi, bu duanın bu şekilde tasnif edilmesi, Kitab’a ve Sünnet’e dayanmamaktadır; bu Ehlullah’ın keşfettiği ve faydasını gördüğü bazı sırlar cümlesindendir. Fakat, hıfzedenin ve asıl teveccüh edilmesi gerekenin kim olduğu bilinirse, nazardan korunmak için onu bir vesile yapmakta mahzur yoktur.Belli bir dönemden sonra imam olarak vazife yapan çok halis bir arkadaşım vardı. Boyu kısa, bacakları da çarpıktı. İki de bir gelir, “Yahu, Fethullah Efendi, bana yine birinin nazarı çarptı!” derdi. Aşağılama ya da hafife alma kasdıyla değil de, kendisine nazar değdiğini söylediği andaki sevimliliğinin sürüklemesiyle, “Be adam nazar senin nerene çarpar, alttan gelse yamuk bacaklarının arasından geçer, üstten gelse boyunu aşıp gider.” derdim. Yine bir gün, ciddi bir inanmışlık içinde ve çok terbiyeli bir edayla “Fethullah Efendi, ben yine nazara uğradım!” dedi. O gidince, kendi kendime düşündüm, “Bunun dediği doğrudur; insan, sadece boyu posu, edası endamı ve kılık kıyafetinden dolayı değil, başka hususiyetleri sebebiyle de nazara gelebilir. Kiminin ahlakı güzel olur, kimi güzel Kur’an okur, bir başkası kelam ehlidir, diğerinin ilmi derindir. Bunların her birisinden dolayı insana nazar isabet edebilir.” dedim ve onun hakkındaki evvelki düşüncemden vazgeçtim.Hadis olarak rivayet edilen bir beyanda deniliyor ki; “Göz değmesi, deveyi kazana, adamı mezara sokar.” Bediüzzaman hazretleri bu meşhur kaideyi hatırlatarak “Benim kat’î kanaatim geldi ki, nazar, beni şiddetle müteessir ve hasta eder. Çünkü bana bakan, ya şiddetli adâvetle veya takdirle nazar eder.” demektedir. Öyleyse, alıcı ve alkışlayıcı bir nazarla herkesin yüzüne bakmamak lazımdır. Yoksa, farkında olmadan çarpabilirsiniz, nazarınız kem olabilir. Bu açıdan, ille de takdir nazarıyla bakacaksanız, “maşaAllah” sözünü ihmal etmemelisiniz; şayet birini beğenmiyor ve onu nahoş görüyorsanız, “Allah’ım beni öyle eyleme, onu da ıslah et!.” demelisiniz.Hâsılı, o kem gözleri başka şeylere celbedip zararlarına mani olma kasdıyla “kıtmîr duası” denilen metni yazıp bazılarına verenler ve onu kullananlar olmuştur. Şahsen, üzerinde dua nakışlı öyle bir parayı ya da yazılı parçacığı üstümde taşıma ihtiyacı hiç duymadım ve hiç kullanmadım. Fakat, kullananları da hiç kınamadım. Şayet, Müessir-i Hakiki’yi biliyorlarsa; dua yazılı bir altın, gümüş ya da kağıttan medet ummuyor, ona tesir-i hakiki vermiyor, onun koruduğunu düşünmüyor ve onu sadece bir vesile kabul ediyorlarsa, yaptıklarının yanlış olduğunu düşünmedim.Evet, dinimizde nazardan korunmak için, “nazarlık” denilen mavi boncuk, sarımsak, at nalı, kuru kelle, minyatür süpürge ve benzerlerini, içinde ne yazılı olduğu bilinmeyen ya da garip bir takım şifreler ihtiva eden muskaları, nereye olursa olsun takmak bid’at sayılmıştır. Onların zatında koruyucu olduğunu düşünmek ve onlara tesir-i hakiki vermek çok tehlikelidir. Hıfz u himaye eden onlar değildir; fakat, akîdeye sâdık kalma şartıyla, kem nazarlı kimselerin nazarını dağıtma adına o türlü şeylerin bulunmasına da bütünüyle itiraz etmemek gerektir. Önemli olan akîdede inhirafa düşmemektir. O kuru kelleden bir şey olsaydı, kendi etini korur, kendi asli yapısını muhafaza ederdi. Onun kendisine faydası yoktur; ama kem nazarlı bir adamın gözü ona takılabilir; adam “Bu ne ki?” deyip onunla uğraşırken oradaki insanlar sıyanet edilmiş olabilir. Kötü bakışlar o türlü vasıtalarla kırılabilir ve onlar dikkati dağıtmaya matuf kullanılabilir. Sözlerim yanlış anlaşılmasın, “Her köşeye bir nazarlık asalım, her kapıya bir nal takalım!” demiyorum; bunları isabetli kabul ettiğimi de söylemiyorum. Fakat, ulu orta her şeyin aleyhinde bulunmanın doğru olmadığını ifade etmeye çalışıyorum. Bugün her şeye ircâ edilen pozitivist düşüncenin yanlışlığına dikkat çekiyorum.
http://www.herkul.org/yazarlar/ibretlik-hatiralar-13/
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Muhterem Hocaefendinin kendisini kıtmir olarak ifade etmesi kıtmir olma gayesiyledir yoksa haşa kendisinin cennetlik olduğunu ima için değildir bununla ilgili izahatından bir misal:
[video=dailymotion;x7v7p6]http://www.dailymotion.com/video/x7v7p6_rasulu-ekremin-kitmiri-olmak_people[/video]
...
http://www.herkul.org/yazarlar/ibretlik-hatiralar-13/

niye peygamberimizi örnek almıyorsunuzda bir köpeği

bu yaptığınız tevazu değil. tevazunun kibri yani ucb.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
niye peygamberimizi örnek almıyorsunuzda bir köpeği

bu yaptığınız tevazu değil. tevazunun kibri yani ucb.
Muhterem kıtmir örnek alınmıyor kıtmir cennete girecek bir hayvan olması hasebiyle hem tevazuya işaret ediyor hemde akibetin cennet olması gaye ediniyor.
Hocaefendinin bu mevzuda ki izahı:
Müslüman bir ana‑babadan dünyaya gelmiş, tekke ve zaviye çevresinde yetişmiş, İslâm’ı duya duya gelişmiş; bütün bunlardan sonra da Cenâb‑ı Hak, onu din‑i mübin‑i İslâm’ı yüceltme adına mübarek bir hizmette istihdamla şereflendirmişse, bu mazhariyetleri tam değerlendiremediğinden ötürü bu insanın kendine yer yer “kıtmîr”, “âciz”, “fakir” demesinden daha tabiî ne olabilir?
Kıtmîr sözünü siz köpek mânâsında alabilirsiniz. Ancak köpeğin bile kendi adına birçok hususiyetleri olduğundan, ben şahsen kendime öyle demeyi bile bazen çok görmüşümdür. Evet, o, çok duyarlı bir hayvandır. Burnunda, insanda olanın on katı, koku alma hücresi vardır. Kulaklarındaki hassasiyet de öyle, gözlerindeki de... Meseleye bu zaviyeden bakılacak olursa, kıtmîr iddiası bile, büyük bir iddia sayılır. Gerçi, mahiyet‑i insaniye meleklerden daha ulvîdir ama, o biraz da ilk mevhibeleri değerlendirmeye bağlıdır.
Kıtmîrin diğer mânâsı ise; hurma çekirdeğinin üzerindeki zar anlamına gelir ki, temelde bir şeyin önemsizliğini, inceliğini, meselâ hurmaya göre o zarın değersizliğini ifade eder. Böyle olmakla beraber onun da kendine göre bir kıymeti vardır. Vâkıa o şeffaf zar, çekirdeğin içten çürümesine ve kurdun gövdeye işlemesine de mâni olabilir. Bu da onun için büyük bir pâye sayılır. Bu açıdan da bazen kıtmîr demeyi bile kendime çok gördüğüm olmuştur.
Bunlar kişinin Rabbisi ile olan irtibatı, halkla olan münasebeti ve nefsiyle olan cedelleşmesi neticesi kendine lâyık gördüğü ya da –arz ettiğim şekliyle– görmediği vasıflardır. Geçmişte nice İslâm hadimlerinin kendilerine bu tür yakıştırmalarda bulunduğu bir gerçektir. Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Ömer’den alın da merhum Necip Fazıl Bey’e kadar, niceleri kendini yerden yere vurmuşlardır. Necip Fazıl merhum, ciddî bir nefis muhasebesi esnasında: “Eee, bırakın da mü’minlere, tarlaların kuvve‑i inbatiyesi için biz de gübre olalım!” demiştir. Onun için biz böyle düşünemeyiz, ona hakaret olur. Ancak onun kendi yaklaşımı içinde, gübre toprağın kuvve‑i inbatiyesini artırıyorsa epey bir mânâ ifade eder. Onun diğer bir yaklaşımı da,
مَنْ تَوَاضَعَ رَفَعَهُ اللّٰهُ

[SUP]1[/SUP] fehvâsınca kendini sonsuzluk kervanının azat kabul etmez kölesi veya bir topal köpeği şeklindeki yaklaşımıdır. Zannediyorum onun, Müslümanların aziz olması yolunda nefsine bu yakıştırmaları reva görmesi, Allah ve insanlar katında onun değerini biraz daha yükseltmiştir.

[1] Bkz.: Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 3/76; İbn Hibbân, es-Sahîh 12/491.
http://fgulen.com/tr/fethullah-gule...fasila-3/11207-fethullah-gulen-kitmirin-izahi
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
niye peygamberimizi örnek almıyorsunuzda bir köpeği

bu yaptığınız tevazu değil. tevazunun kibri yani ucb.
Yâ Resûlallah! Çi bâşed çün seg-i Ashab-ı Kehf
Dahil-i cennet şevem der zümre-i ashab-ı tû
O reved der cennet, men der cehennem key revast
O seg-i Ashab-ı Kehf, men seg-i ashab-ı tû
[Molla Câmi]

---
Ya Rasûlullah; öğrendim ki Ashab-ı Kehf'in köpeği(Kıtmir) cennete gitmiş. Nasıl gider, bir köpeğin cennette ne işi var diye haşa itiraz edecek değilim. Biliyorum ki ahbabım dediğin Ashab-ı Kehf'e uydu, o sayede girdi. Buna sözüm yok, ahbabın üstünde Ashab var ya Rasûlullah ben de Ashabının köpeğiyim. Cehennemi hak ettiğimi biliyorum ama şefaat buyur ben de cennete gideyim.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Muhterem Hocaefendinin kendisini kıtmir olarak ifade etmesi kıtmir olma gayesiyledir yoksa haşa kendisinin cennetlik olduğunu ima için değildir
Sen hesap günü fetonun yanı başında mı duracaksın?
Onun yerine hesabı sen mi vereceksin :)
Ne o? burda onun adına cevaplar veriyorsun
Feto senin bu yazdıklarını okusa kim bu yalancı der tahminimce?
çünkü onun adına dizdiğin yalanlar traji komik ghal aldı:
Feto kendini cennetlik ad etmese idi Ecevit için "ahirette ilk şefaatçi olacağım kişi Ecevit olacaktır" der miydi?
Feto cennetin tapusunu avucunun içinde düşünmese "bize paralel diyenler cennete gidemez" der miydi?
Hem senin gibi hadsizler bile burda fetoyu peygamber, fetodan buğz edenleri müşrik, ve fetonun etrafında toplananları da peygamber efendimizin etrafındaki müslümanlar şeklinde benzetmeye gidecek kadar hadsiz iken...

Bütün haşhaşiler nerdeyse aynı ölçüde SAPKIN






 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Olsun muhterem ben anlamasam da elbet anlayan kardeşlerimiz çıkar istifade eder.Zaten Üstadımız bize siz bunları anlayamazsınız şunları anlarsınız diye bir taksime gitmemiş ne anlarsak kardır bizim için.
Özet "anlamıyorum, ama inanıyorum"
Siyonist işbirlikçisi, yahudisever, fitne odağı paralel örgüte çalışanların ruh hali..
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Bir Müslüman, yani dinlerin temel birliğine inanan biri olarak, onların söylediklerinin bir Müslüman'ın söylediğinden ve söyleyeceğinden farklı olacağını düşünmüyorum.
elcevaz okumadan mı alıntı yapıyor?
Ya da okuduğu halde feto tarafından dile getirilen sapkınca ifadeleri anlama-kavrama noktasında eksiklik mi yaşıyor tam belli değil?

elcevaz dışında diğer konuya müdahil olanlarda bu nokta üzerinde durmuş değiller?
DİNLERİN TEMEL BİRLİĞİNİ NERDEN ÇIKARIYORSUNUZ?
-Musevilikte Üzeyir Rab'bin oğludur
-Hıristiyanlıkta Rab İsa Tanrının oğludur
-İslamiyette Allah birdir, eşi, benzeri ortağı yoktur.
Dinlerin temel birliği hani nerde?
Allah'a şirk koşan inanç sistemleri ile hangi kafayla temel birlik inşa ediyorsunuz?
Hıristiyanlık Hz.İsa zamanında ve ta M.S.125 yılına kadar Allah'ın birliğini ve ifade ediyordu, biz o dönemi kast ediyoruz deyip şimdi ki çok tanrılı inanç sisteminin bir parçası olan hıristiyanlığı dinlerin temel birliği içinde yorumlayan sapkın fetonun peşinden gidenler bu durumu nasıl izah edecekler?
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Sen hesap günü fetonun yanı başında mı duracaksın?
Onun yerine hesabı sen mi vereceksin :)
Ne o? burda onun adına cevaplar veriyorsun
Feto senin bu yazdıklarını okusa kim bu yalancı der tahminimce?
çünkü onun adına dizdiğin yalanlar traji komik ghal aldı:
Kimse kimsenin yerine hesab vermez elbet biz sadece yanlış bilinenlerin hakikatini ve içyüzünü ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
KPSS soruları çalınırken bu milletin ahını ve yiyeceğiniz şamarları düşündünüz mü? Düşünmenize gerek kalmadı zaten yiyorsunuz. Ama bu daha hiç bir şey. 40 yıllık bir ah var. 40 yıllık bir hırsızlık ve vurgun var. Nice makamlar çalındı milletten, nice insanlar çalındı, nice maneviyatlar çalındı...

Hani belge diyorlar. Ya Hu belgeyi mahkeme ister. Bu işin böyle olduğunu sağcısı, solcusu, dinlisi, dinsizi herkes bilmekte. Yani müslümanlardan milyonlarca şahit var... Siz dünyevi mahkeme kararlarını kendinize bir çıkış yolu olarak görün, ümmet bilmekte neyin ne olduğunu. Eğleşin durun kendi kendinize.

Kendinizi ümmetten ayrı, mehdinin mesihin talebeleri kabul ederken, o gazla giderken, makamların esiri, gücün kölesi olmuş iken, Hakkın sillesi geldi birden. Neye uğradığını şaşırdı bence hoca, ne yapacağını bilmez durumda.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Feto kendini cennetlik ad etmese idi Ecevit için "ahirette ilk şefaatçi olacağım kişi Ecevit olacaktır" der miydi?





Lafı çarpıtmadan okumak lazım kendi paylaştığın yazıyı kendin çarpıtıyorsun.Allah için şu fotoğrafını paylaştığın haberde ne yazdığını doğru dürüst oku ondan sonra yorum yap.
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,221
Tepkime puanı
175
Puanları
63
Kimse kimsenin yerine hesab vermez elbet biz sadece yanlış bilinenlerin hakikatini ve içyüzünü ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.

kardeş samimiysen yani cemaatin menfaatini islamın menfaatinden üstün görmüyorsan
bu yoldan yakın zamanda dönersin
duam senin gibi insanların bir an önce paralelin pençesinden kurtulmasıdır
ama
ne yaparsa vardır hikmeti cemaat menfaati eşitti islam menfaati diyorsan
ahrette sonsuz pişmanlık yaşarsın
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
KPSS soruları çalınırken bu milletin ahını ve yiyeceğiniz şamarları düşündünüz mü? Düşünmenize gerek kalmadı zaten yiyorsunuz. Ama bu daha hiç bir şey. 40 yıllık bir ah var. 40 yıllık bir hırsızlık ve vurgun var. Nice makamlar çalındı milletten, nice insanlar çalındı, nice maneviyatlar çalındı...

Hani belge diyorlar. Ya Hu belgeyi mahkeme ister. Bu işin böyle olduğunu sağcısı, solcusu, dinlisi, dinsizi herkes bilmekte. Yani müslümanlardan milyonlarca şahit var... Siz dünyevi mahkeme kararlarını kendinize bir çıkış yolu olarak görün, ümmet bilmekte neyin ne olduğunu. Eğleşin durun kendi kendinize.

Kendinizi ümmetten ayrı, mehdinin mesihin talebeleri kabul ederken, o gazla giderken, makamların esiri, gücün kölesi olmuş iken, Hakkın sillesi geldi birden. Neye uğradığını şaşırdı bence hoca, ne yapacağını bilmez durumda.
Eğer biz KPSS sorularını çaldıysak Allah bizi kahretsin eğer çalmadıysak bize iftira atanları kahretsin.Amin.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
kardeş samimiysen yani cemaatin menfaatini islamın menfaatinden üstün görmüyorsan
bu yoldan yakın zamanda dönersin
duam senin gibi insanların bir an önce paralelin pençesinden kurtulmasıdır
ama
ne yaparsa vardır hikmeti cemaat menfaati eşitti islam menfaati diyorsan
ahrette sonsuz pişmanlık yaşarsın

Ayrılmayanların çoğunun cemaatin bir kurumunda maaşlı çalışan bir yakını vardır en azından. Bizzat kendisi öyle değilse. O yüzden kimse holding olmuş bir yerden, başka ve daha iyi bir iş bulmadan ayrılmaz. Eskilerden samimi olanlar vardır muhakkak ama kalanlardan öyleleri nadirattandır. O da yok hükmündedir.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Eğer biz KPSS sorularını çaldıysak Allah bizi kahretsin eğer çalmadıysak bize iftira atanları kahretsin.Amin.

Siz kimsiniz? Cemaatin tüm elemanlarının kimler olduklarını biliyor ve hemen hepsinin ne yaptığını biliyor musun? Cemaatte bu kudrette biri isen Gülen sensin muhtemelen. Ya da öyle hissediyorum mu diyorsun?
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
elcevaz okumadan mı alıntı yapıyor?
Ya da okuduğu halde feto tarafından dile getirilen sapkınca ifadeleri anlama-kavrama noktasında eksiklik mi yaşıyor tam belli değil?

elcevaz dışında diğer konuya müdahil olanlarda bu nokta üzerinde durmuş değiller?
DİNLERİN TEMEL BİRLİĞİNİ NERDEN ÇIKARIYORSUNUZ?
-Musevilikte Üzeyir Rab'bin oğludur
-Hıristiyanlıkta Rab İsa Tanrının oğludur
-İslamiyette Allah birdir, eşi, benzeri ortağı yoktur.
Dinlerin temel birliği hani nerde?
Allah'a şirk koşan inanç sistemleri ile hangi kafayla temel birlik inşa ediyorsunuz?
Hıristiyanlık Hz.İsa zamanında ve ta M.S.125 yılına kadar Allah'ın birliğini ve ifade ediyordu, biz o dönemi kast ediyoruz deyip şimdi ki çok tanrılı inanç sisteminin bir parçası olan hıristiyanlığı dinlerin temel birliği içinde yorumlayan sapkın fetonun peşinden gidenler bu durumu nasıl izah edecekler?
Dinler temelde bir demek hepsinin kökü ve özü birdir yoksa şimdiki haliyle bir olmadığı zaten bedihi bir hakikattir amma niyet çarpıtmak olunca yorumda ona göre oluyor.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
kardeş samimiysen yani cemaatin menfaatini islamın menfaatinden üstün görmüyorsan
bu yoldan yakın zamanda dönersin
duam senin gibi insanların bir an önce paralelin pençesinden kurtulmasıdır
ama
ne yaparsa vardır hikmeti cemaat menfaati eşitti islam menfaati diyorsan
ahrette sonsuz pişmanlık yaşarsın
Tavsiyelerinizde samimi olduğunuzu düşündüğüm için teşekkür ederim.Niyetimizi ve hedefimizi Allah biliyor eğer yanlış yoldaysak Rabbim doğru yola hidayet etsin eğer doğru yoldaysak Rabbim sebat ve metanet lütfetsin.Amin.
 
Üst