Yetiş ya Abdulkadir Geylani !

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Boşver Rabbaniyi Lafons olarak sen cevap ver, şirk sadece yaratmada ortaklık zannı değil miş değil mi?


abi adam taht deyince tahta 'dan yapılmış üzerinde keyfin yapılan bir cisim zannediyor :)

ha taht ha tahta aynı şey oluyor galiba sonuç olarak böyle görmesi normal fazla zorlamamak gerek.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
işin can alıcı noktası ise geylani hakkında uydurulan rivayetler ve buna iananna binlerce insan
neymiş geylani tüm muritlerim cennete girmeden ben girmemem demiş Allaha haşa sümme haşa
neymiş A.KADİR Geylaninin evinin yanından geçenlere bile cehhennem ateşi değmeyecekmiş
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Ne kadar tartışırsanız tartışın sonuç çıkmayacak.

Zira fikri sabit ile münazara etmek zordur.

Özetlemek gerekir ise, Abdülkadir Geylani ahiret günü kimden medet umacak...

Selam ve dua ile.

Sonuç değişmesede kendimizi geliştirme açısından güzel bir idman oluyor. Her tartışmada üzerine güzel şeyler koyabiliriz yeni taktikler geliştirebiliriz daha pratik sözler elde edebiliriz ayrıca daha hızlı hareket etmemize olanak sağlar.

Göremediklerimizi görmemiz açısından da tekrarlar her zaman faydalıdır.

Selam et
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
seccade ve tesbihler de benden olsun :) şaka yapıyorsunuz değil mi?

:D Seccadem olarak yeryüzünün temiz kılınmış arzını, tesbih olarak yaratılmış her bir mevcudatı kullansam olmaz mı?

Yine de rabbime secde etmiş, O'nu anmış olmaz mıyım.
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
:D Seccadem olarak yeryüzünün temiz kılınmış arzını, tesbih olarak yaratılmış her bir mevcudatı kullansam olmaz mı?

Yine de rabbime secde etmiş, O'nu anmış olmaz mıyım.

elbette olursunuz. :) yeter ki Rabbimize secde edenlerden olalım.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com

Aynen öyle herkes yaptığı amelin hesabını verecek
işine geleni alanın da Allah hesabını sorsun
yalan isnat edenin de Allah hesabını sorsun
Benim için bitmiştir bu konu ...
Aynen öyle

Birbirimizin alim, evliya bildiklerine hakaret edilmedikçe, kafirlikle münafıklıkla, müşriklikle suçlamadıkça sorun yok

İsteyen istediğien inanır

Herkes ancak inandığını söyler

O kadar

Sonrası olmamalı
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Nal'i Şerifi ilk defa duydum ve gördüm çok teşekkür ederim.çok güzel bir takı seti var kolye küpe vede yüzük onu da siz bana hediye edin :)

Size Allah'ı hatırlatacaksa tabi, olur :D
Allah'ı mı hatırlatacak size, ne hissedeceksiniz takınca?
 

Yüzde bir

Doçent
Katılım
18 Haz 2011
Mesajlar
711
Tepkime puanı
356
Puanları
63
Ölüden mektup gelmiş, diri okur anlamaz …

18007472-md.jpg


Cümlemize merhaba arkadaşlar …


İnsan olabilme değil de insanı anlayabilmemiz bile ne kadar da zor bir iş imiş … Ne yapalım ki öyle yapmış, O nun her işi havsalamızın alamayacağı kadar öylesine hikmete mebni ki … Affı kerim sahibisin, affetmeyi seversin, bilmiyoruz bizleri affeyle ya rabbi … Hoş hepsi de hoş, ne mutlu onların dedikodusunu yapanlara … Öyledir ya, ne neye sebeptir kim ne bilir, hayrı ancak rabbi bilir ve verir … Ahh bir bilebilseydik, bir kabullenebilseydik ve bildiğimiz ile amil olabilseydik … Elhamdülillah min fazli rabbi bizler müslümanız ve biliriz ki her ne olursa olsun Allah’tan başka maddi, manevi bir güç veya kuvvetten medet ummak tartışmasız şirktir … Bir mümin için bunun tartışması bile olmaz … Bunu böyle biliyoruz ancak kuyuya düşenin ya Ali, ya Veli diye istimdat eylemesi acayibimize gitmiyor da ya Geylani lafzı acayibimize gidiyor … Öyle bir agreb-ül garaib bir haldeyiz ki … Bittabi ki biz hayatta olan Ali den Veli’den istimdat ederken, aslında sadece O ndan yardım istiyoruz ve bunun farkındayız da; Ali’nin Veli’nin diri olmalarından ötürü sadece bir vesile olarak kabul ile ölüyü bir vesile olarak görmüyoruz … La havle ve la kuvvete illa billah, eyvallah buraya kadar tamam da kim ölü kim diri nereden biliyoruz ki … Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız ... Kimin hangi yolda öldüğünü nereden bilebiliriz ki … Ya O nun yolunda öldüyse veya öldürüldüyse ona nasıl ölü diyebiliriz ki her an onunla mıydık yoksa yarıp kalbine mi baktık … Yeryüzünde yürüyen bir ölü görmek isteyen, Ebûbekir'e baksın !.. Hem şehid kim, şahid kim ki … Öyle demeyin şahid oldum diyerek çıktık bu yola, bilmem yalancı şahidin cezası nasıl affola ki … Aslında ne kadar çok bilmeziz de bilmediğimizi, bilmediğimiz gibi kendi nefsimizden başka bileni de bildireni de kabul etmemekte ne de çok ısrar ediyoruz … Senden sana sığınırız, medet ya rabbi; bizleri hayırla ıslah eyle … Nerede kaldı hubb-i fillah, bilmediklerimize bile değil karşımızda ki mümine … Nerede kaldı aceb biraz hoşgörümüz ve hüsnü zannımız birbirimize … Cümle alem O nun elinde, O nsuz çöp deprenmezken kime neyi nasıl vesile edip verir bilinmezken bildiklerimiz ile amel edip hüsnü zan etmemek aceb neden ?.. Rabbim idrak edebilmemizi cümlemize mümkün kılsın … Saygılarımla …
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Ölüden mektup gelmiş, diri okur anlamaz …

18007472-md.jpg


Cümlemize merhaba arkadaşlar …


İnsan olabilme değil de insanı anlayabilmemiz bile ne kadar da zor bir iş imiş … Ne yapalım ki öyle yapmış, O nun her işi havsalamızın alamayacağı kadar öylesine hikmete mebni ki … Affı kerim sahibisin, affetmeyi seversin, bilmiyoruz bizleri affeyle ya rabbi … Hoş hepsi de hoş, ne mutlu onların dedikodusunu yapanlara … Öyledir ya, ne neye sebeptir kim ne bilir, hayrı ancak rabbi bilir ve verir … Ahh bir bilebilseydik, bir kabullenebilseydik ve bildiğimiz ile amil olabilseydik … Elhamdülillah min fazli rabbi bizler müslümanız ve biliriz ki her ne olursa olsun Allah’tan başka maddi, manevi bir güç veya kuvvetten medet ummak tartışmasız şirktir … Bir mümin için bunun tartışması bile olmaz … Bunu böyle biliyoruz ancak kuyuya düşenin ya Ali, ya Veli diye istimdat eylemesi acayibimize gitmiyor da ya Geylani lafzı acayibimize gidiyor … Öyle bir agreb-ül garaib bir haldeyiz ki … Bittabi ki biz hayatta olan Ali den Veli’den istimdat ederken, aslında sadece O ndan yardım istiyoruz ve bunun farkındayız da; Ali’nin Veli’nin diri olmalarından ötürü sadece bir vesile olarak kabul ile ölüyü bir vesile olarak görmüyoruz … La havle ve la kuvvete illa billah, eyvallah buraya kadar tamam da kim ölü kim diri nereden biliyoruz ki … Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız ... Kimin hangi yolda öldüğünü nereden bilebiliriz ki … Ya O nun yolunda öldüyse veya öldürüldüyse ona nasıl ölü diyebiliriz ki her an onunla mıydık yoksa yarıp kalbine mi baktık … Yeryüzünde yürüyen bir ölü görmek isteyen, Ebûbekir'e baksın !.. Hem şehid kim, şahid kim ki … Öyle demeyin şahid oldum diyerek çıktık bu yola, bilmem yalancı şahidin cezası nasıl affola ki … Aslında ne kadar çok bilmeziz de bilmediğimizi, bilmediğimiz gibi kendi nefsimizden başka bileni de bildireni de kabul etmemekte ne de çok ısrar ediyoruz … Senden sana sığınırız, medet ya rabbi; bizleri hayırla ıslah eyle … Nerede kaldı hubb-i fillah, bilmediklerimize bile değil karşımızda ki mümine … Nerede kaldı aceb biraz hoşgörümüz ve hüsnü zannımız birbirimize … Cümle alem O nun elinde, O nsuz çöp deprenmezken kime neyi nasıl vesile edip verir bilinmezken bildiklerimiz ile amel edip hüsnü zan etmemek aceb neden ?.. Rabbim idrak edebilmemizi cümlemize mümkün kılsın … Saygılarımla …
Syn @Yüzde bir öncelikle hoşgeldiniz.
Düzgün uslup ve yapıcı tavrınız için teşekkürler.

Sizin ilerlediğiniz minvalde ilerlersek,
İlintili olarak şu sorularımı yanıtlar mısınız?

1) Kuyuya düşen kişi Ali'den yardım istediğinde Sünnetullah dairesi içerisinde varlık aleminde sesini Ali'ye duyuyor Ali elini uzatıp düşeni çekiyor. Peki Geylani'ye gıyabında yapılan imdat çağrısını vefat etmiş bulunan Geylani nasıl işitiyor ve fiili olarak nasıl yardım ediyor kuyudakine fiilen simüle eder örnekler misiniz bize?

2) Aynı anda bin kişinin çağrısını duyuyor ve koşabiliyorsa Geylani zamandan ve mekandan münezzeh midir, sem'i yani işitme yetisi bir insan gibi değil de, binlerce insanın fısıltısını, içten duasını bile duyacak kadar insan üstü bir işitme gücü mü var.

3) Dua ibadetin özüdür diyen peygamber sözü, bir çok ayette direkt ibadet kavramı yerine kullanılan yakarış, dua tanımlaması var.

Yalnızca Allah'ü Teâlâ'nın kudret nazarında olan örneğin, fırtına, deprem, kasırga vs gibi afet ve belalara karşı bir kişinin yakarışına tevessülen değil bizatihi Allah'ın adından başka, kutsal tasavvur ettiği herangi bir varlığı dahil etmesi, duasına ortak etmesi, gıyabında ondan istemesi yalnızca Allah'a yapılması emredilen dua/yakarış fiiline batıl bulaştımak değil midir?

Ki fiili yaratanın Allah olduğunu kabul etmelerine rağmen müşrikleri dualarına kutsal icad ettikleri isimleri karıştırmalarından dolayı Allah'ü Teâlânın tevil edilemeyecek şekilde açıkca suçladığı ayetler mevcut.

Cevaplandırırsanız sevinirim.
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Allah izin verirse Geylaniyi de vesile eder seni de vesile eder beni de edebilir. Bu yalnızca Allahın elindedir. Yetiş şu bu falan direkt ondan yardım dilemek elbette şirktir. Sen ilk Allahtan isteyeceksin sonra o sana kimi göndereceğini veya neyi göndereceğini kendi bilir. Ve bu vesileden belkide vesile olan kişinin haberi bile olmaz. Onun suretinde Allah bir meleği görevlendirir. Olabilir bunlar Allah'a imkansız değildir ve Allah sevdiği kuluna yardımsız bırakırmı sanıyorsunuz.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Ölüden mektup gelmiş, diri okur anlamaz …

18007472-md.jpg


Cümlemize merhaba arkadaşlar …


İnsan olabilme değil de insanı anlayabilmemiz bile ne kadar da zor bir iş imiş … Ne yapalım ki öyle yapmış, O nun her işi havsalamızın alamayacağı kadar öylesine hikmete mebni ki … Affı kerim sahibisin, affetmeyi seversin, bilmiyoruz bizleri affeyle ya rabbi … Hoş hepsi de hoş, ne mutlu onların dedikodusunu yapanlara … Öyledir ya, ne neye sebeptir kim ne bilir, hayrı ancak rabbi bilir ve verir … Ahh bir bilebilseydik, bir kabullenebilseydik ve bildiğimiz ile amil olabilseydik … Elhamdülillah min fazli rabbi bizler müslümanız ve biliriz ki her ne olursa olsun Allah’tan başka maddi, manevi bir güç veya kuvvetten medet ummak tartışmasız şirktir … Bir mümin için bunun tartışması bile olmaz … Bunu böyle biliyoruz ancak kuyuya düşenin ya Ali, ya Veli diye istimdat eylemesi acayibimize gitmiyor da ya Geylani lafzı acayibimize gidiyor … Öyle bir agreb-ül garaib bir haldeyiz ki … Bittabi ki biz hayatta olan Ali den Veli’den istimdat ederken, aslında sadece O ndan yardım istiyoruz ve bunun farkındayız da; Ali’nin Veli’nin diri olmalarından ötürü sadece bir vesile olarak kabul ile ölüyü bir vesile olarak görmüyoruz … La havle ve la kuvvete illa billah, eyvallah buraya kadar tamam da kim ölü kim diri nereden biliyoruz ki … Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız ... Kimin hangi yolda öldüğünü nereden bilebiliriz ki … Ya O nun yolunda öldüyse veya öldürüldüyse ona nasıl ölü diyebiliriz ki her an onunla mıydık yoksa yarıp kalbine mi baktık … Yeryüzünde yürüyen bir ölü görmek isteyen, Ebûbekir'e baksın !.. Hem şehid kim, şahid kim ki … Öyle demeyin şahid oldum diyerek çıktık bu yola, bilmem yalancı şahidin cezası nasıl affola ki … Aslında ne kadar çok bilmeziz de bilmediğimizi, bilmediğimiz gibi kendi nefsimizden başka bileni de bildireni de kabul etmemekte ne de çok ısrar ediyoruz … Senden sana sığınırız, medet ya rabbi; bizleri hayırla ıslah eyle … Nerede kaldı hubb-i fillah, bilmediklerimize bile değil karşımızda ki mümine … Nerede kaldı aceb biraz hoşgörümüz ve hüsnü zannımız birbirimize … Cümle alem O nun elinde, O nsuz çöp deprenmezken kime neyi nasıl vesile edip verir bilinmezken bildiklerimiz ile amel edip hüsnü zan etmemek aceb neden ?.. Rabbim idrak edebilmemizi cümlemize mümkün kılsın … Saygılarımla …

Kaderi tam olarak algılayamıyorsunuz. Allah zaman 'dan ve mekan 'dan münezzeh diyorsunuz fakat bu sözü işletirken zaman ve mekan tayin ediyorsunuz.

Güzel kardeşim biz bir şey dilerken bile bize hayırmı şermi olacağını bilmiyoruz şimdi bize vesile olacak olanın durumu nedir? Musa ile ilim verilmiş kul arasındaki geçen yolcuğu tam olarak anlarsanız kaderi çok iyi anlarsınız ve ayrıca oradaki vesile konusunuda çözebilirsiniz.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
vesileyi daha iyi anlayabilmek için güzel bir video anlamak için görsellik yeterli.


Şimdi bu video üzerine vesileyi konuşabiliriz.
 
Üst