Yeni Akit Yazarı Hilafet İçin Çalışmanın Gerekliliğini Yazdı

OSMAM11

Kısıtlı Erişim
Katılım
23 Haz 2015
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
İSTANBUL
eğer bu forumda yazdıklarımızdan dolayı hukuki birşey gelecekse engellenmeyi tercih ederim
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
hem bilim hem maneviyat
Güzel.. Bazıları sırf maneviyata bağlıyorlar.. Öylelerine diyorum ki: O vakit sahabe niye fethedemedi? Maneviyat olarak Fatih'ten ve Yeniçeri'lerden daha mı aşağıdaydılar? Bilimin gücünü hafife alıyor yeni nesil.. Bence Fatih'in ruhunu kim çözdü ve kim sahip çıktı biliyor musun? Biz değil, Avrupa.. Onun için ona çağ açıp çağ kapayan ünvanını onlar verdi, biz vermedik.. Fatih'te rasyonaliteyi ve pragmatizmi keşfetti Avrupa.. Bizim ıskaladığımız noktayı Avrupa gördü, papazları devirdi, aklın yolunu açtı.. Sonuç ortada, gerisini sen düşün.. ABD ve Avrupa yumruğu altında ezlien ümmetin algı problemini buradan değerlendirebilirsin.. Necip Fazıl diyor ki: Bizans'ın yıkılmasıyla bize bir mikrop bulaştı. Yobazlık mikrobu.. Bu mikrop, Bizans'ın yok olmasına sebep olan mikrop.. Zamanla bizi içten içe kemirdi ve Bizans'ın akibetine uğrattı.. Bizim bilime değer veren niteliğimiz ise bu fetihten sonra Avrupa'ya sıçradı.. İpin ucunu onlar yakaladı, biz değil..

Osmanlı'nın Viyana önlerine kadar ilerleyişi, Fatih'in icad ettiği topların üzerine kuruludur.. Sonrasında gelenler üzerine bir şey koyamamıştır.. Geliştirmiş ama yeni bir şey koyamamış.. O yeni bir şeyleri koyma işi Avrupada olmuş malesef.. Niye? Çok basit! Fatih'in vefatından hemen sonra II Bayezit Fatih'in portresini caiz değil diye hemen saraydan çıkartıyor.. Büyük değişiklikler yapıyor.. Demek ki Fatih'in birtakım yaklaşımları -ki o yaklaşımlar Osmanlıyı Osmanlı yaptı- ciddi tepki almış, ardından kulis yapmışlar..

Fatih, kendi döneminde o kadar sevilen bir padişah değildir. Kıymeti zamanla anlaşılmıştır..
 

OSMAM11

Kısıtlı Erişim
Katılım
23 Haz 2015
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
İSTANBUL
Güzel.. Bazıları sırf maneviyata bağlıyorlar.. Öylelerine diyorum ki: O vakit sahabe niye fethedemedi? Maneviyat olarak Fatih'ten ve Yeniçeri'lerden daha mı aşağıdaydılar? Bilimin gücünü hafife alıyor yeni nesil.. Bence Fatih'in ruhunu kim çözdü ve kim sahip çıktı biliyor musun? Biz değil, Avrupa.. Onun için ona çağ açıp çağ kapayan ünvanını onlar verdi, biz vermedik.. Fatih'te rasyonaliteyi ve pragmatizmi keşfetti Avrupa.. Bizim ıskaladığımız noktayı Avrupa gördü, papazları devirdi, aklın yolunu açtı.. Sonuç ortada, gerisini sen düşün.. ABD ve Avrupa yumruğu altında ezlien ümmetin algı problemini buradan değerlendirebilirsin.. Necip Fazıl diyor ki: Bizans'ın yıkılmasıyla bize bir mikrop bulaştı. Yobazlık mikrobu.. Bu mikrop, Bizans'ın yok olmasına sebep olan mikrop.. Zamanla bizi içten içe kemirdi ve Bizans'ın akibetine uğrattı.. Bizim bilime değer veren niteliğimiz ise bu fetihten sonra Avrupa'ya sıçradı.. İpin ucunu onlar yakaladı, biz değil..

Osmanlı'nın Viyana önlerine kadar ilerleyişi, Fatih'in icad ettiği topların üzerine kuruludur.. Sonrasında gelenler üzerine bir şey koyamamıştır.. Geliştirmiş ama yeni bir şey koyamamış.. O yeni bir şeyleri koyma işi Avrupada olmuş malesef.. Niye? Çok basit! Fatih'in vefatından hemen sonra II Bayezit Fatih'in portresini caiz değil diye hemen saraydan çıkartıyor.. Büyük değişiklikler yapıyor.. Demek ki Fatih'in birtakım yaklaşımları -ki o yaklaşımlar Osmanlıyı Osmanlı yaptı- ciddi tepki almış, ardından kulis yapmışlar..

Fatih, kendi döneminde o kadar sevilen bir padişah değildir. Kıymeti zamanla anlaşılmıştır..
memluk sultanları bile fatihe kafa tutmuş çatışmış bu yobazlık hakiki alimler için mi yoksa ham sofu ham softalar için mi geçerli
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
memluk sultanları bile fatihe kafa tutmuş çatışmış bu yobazlık hakiki alimler için mi yoksa ham sofu ham softalar için mi geçerli
Elbette kaba softa ve ham yobazlar için geçerlidir. Gerçek âlim dediğin kişi İslamî ilimler bildiği kadar çatır çatır felsefî bilimlerde bilemsi gerekir.. Fatih'in bizzat okuduğu kitaplar, yani kütüphanesi günümüze kadar ulaşmıştır.. Herif resmen Homer'i Aristoteles'i falan okumuş. Hemde Yunanca orjinal metinlerden. Fatih'in kurduğu medreselerde bile bunlar okutuluyormuş. Ne yazık ki Kanuni döneminde âlimler toplanıp bu felsefî ilimlerin lüzumsuz olduğunu iddia etmişler. Oy birliğiyle bir karar verip felsefî ilimleri medrese müfredatından kaldırmışlar.

Fatih dönemi âlimler nerede Kanuni dönemi nerede.. Kısa dönemde ne kadar değişmiş kafa yapısı.. Çok korkunç..
 

efonaltı

Kısıtlı Erişim
Katılım
13 May 2015
Mesajlar
703
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
44
Konum
almanya
Elbette kaba softa ve ham yobazlar için geçerlidir. ..

senin bağlı olduğunu mafhmut efendin kaba softa ham yobaz değilmi?..1000 tane kız çcuğum olsa asla okutmam diyen ,müridini demesine göre allah ile konuşan adama ne diyorsunuz?

Gerçek âlim dediğin kişi İslamî ilimler bildiği kadar çatır çatır felsefî bilimlerde bilemsi gerekir.
tabii olduğun adam biliyormu akuyormu?seyyid kutbu,asla okumayın diyen adamın bu kitabları okuduğunumu söylecekesiniz?

Fatih'in bizzat okuduğu kitaplar, yani kütüphanesi günümüze kadar ulaşmıştır.. Herif resmen Homer'i Aristoteles'i falan okumuş.

yani islam dünyasında okuyacak alim kalmadıda ,en şaşalı döneminde gitmişde yabancların kitablarınımı okumuş......sen tam bir vakasın be!

avrupa karşısında eziklik piskolojimizi bare tarihine yansıtmayalım....

Tübitak yayınlarında islam alimleriyle ilgili kalın bir kitab var ..yazarıda yabancı..bak sen bir zamanlar neymişsin..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
@nurinur

Ben Fatih'in okuduğu kitaplar biliniyor, kütüphanesi elimizde diyorum, sen işkembeden atmasyon, onca âlim varken Fatih yabancıların kitabını mı okuyacak diyorsun! Yaşın 15'den aşağıysa bu yaklaşım tarzın idare edilir. Çünkü daha konferans çocuğusun demektir bu.. Kadir Mısıroğlu ve benzerlerinin beyin yamyamlığından geçiyorsun henüz.. Önce beynini iyice bi kemirecekler, geriye kalan gramajlarla ileride neyin ne olduğunu anlıyacaksın.. Bu işler böyle kuzum.. Eğer 25'in üzerindeysen ve hâlâ bu kafadaysan acil doktora git görün, önlemini aldır. Yamyamlar hiçbir şey bırakmamış, ekmeğin yumuşak tarafıyla da sıyırmışlar..
 

efonaltı

Kısıtlı Erişim
Katılım
13 May 2015
Mesajlar
703
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
44
Konum
almanya
@nurinur

Ben Fatih'in okuduğu kitaplar biliniyor, kütüphanesi elimizde diyorum, sen işkembeden atmasyon, onca âlim varken Fatih yabancıların kitabını mı okuyacak diyorsun! Yaşın 15'den aşağıysa bu yaklaşım tarzın idare edilir. Çünkü daha konferans çocuğusun demektir bu.. Kadir Mısıroğlu ve benzerlerinin beyin yamyamlığından geçiyorsun henüz.. Önce beynini iyice bi kemirecekler, geriye kalan gramajlarla ileride neyin ne olduğunu anlıyacaksın.. Bu işler böyle kuzum.. Eğer 25'in üzerindeysen ve hâlâ bu kafadaysan acil doktora git görün, önlemini aldır. Yamyamlar hiçbir şey bırakmamış, ekmeğin yumuşak tarafıyla da sıyırmışlar..
eleştrimize yine yanıt alamadık..sen yaşla başla düştüğün handikaptan sıyırılmaya çalşıyorsun..

Bak sana desemki;

"efendi hazretleri opera dinlemeye bayılırdı."dersem sen ne anlardın bu cumleden?
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
eleştrimize yine yanıt alamadık..sen yaşla başla düştüğün handikaptan sıyırılmaya çalşıyorsun..

Bak sana desemki;

"efendi hazretleri opera dinlemeye bayılırdı."dersem sen ne anlardın bu cumleden?
Aslı var mı diye araştırırdım..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Zaman zaman operaya gitmeyi ve opera dinlemeyi severim..
Bunda ne var acaba...??
Bu bir suç mu..?? Kusur mu.??

Bana sorarsanız meziyet..
Keşke herkes opera dinlemeyi sevebilseydi..
Suç değil elbette.. Ben de dinliyorum.. Lakin tasavvuf liderlerinin temsil ettikleri geleneksel bir birikimi var.. Bu birikime yabancı olurdu.. Çok renkliliğin korunması taraftarıyım. Birbirine karışıp çorba olması doğru değil.. Birbirini engelleyecek fiili hareketlere girişmeleri de doğru olmaz..

Çok renklilik zenginliktir. Her birisi birer alternatif sunar..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
işte bak ! arkadaş cevabı verdi........bilimyorum demek istenenini anladınızmı @DostunDostu
Araştırırdım diyorum, bu araştırmayı da ''yapmazdı ama'' kafasıyla yapmazdım.. Sana anlatmak istediğim nokta bu! Fatih, II. Selim, IV. ve V. Murat'ların alkol aldıkları hakkında belgeler var gani gani.. Sen buna rağmen -iftira atıyorlar, içmezler, o belgeler düzmece- diyorsun.. Yalancı tarih utansın deyüp gerçekleri yalana çevirme modası başladı resmen. Alkol içmek marifet değil elbette. Biz onu demiyoruz.. Haram haramdır..

İnsanları kahramanlaştırıp kitleleri bu kahramanlar üzerinden yönetme hastalığından vaz geçsin devlet artık.. Bu moda son siyasi fikir akımlarının modasıdır ve bize Avrupa'dan gelmiştir.. Devlet felsefesi ile alakalı kitaplar okusaydın bunları bilirdin. Modası geçmiş klişe metodları islamdan sanma.. Bugün bütün islami örgütlerin kullandıkları metodların hepisi Avrupa'da çoktaaan yok olmuş işlerdir.. Bunlar üzerinden İslam davasını öğrendiğiniz için bu metodları da İslamî sanıyorsunuz..

İslam nedir önce onu bi öğren inşallah.. Geçmiş insanların din algıları bugünden çok çok farklı.. Son 200 yılın fikir akımları insanlarda beyin bırakmadı.. Sağlıklı düşünecek kafa arama.. Tek çare bütün edindiğin ön yargıları silip tertemiz bir beyinle ayıklaya ayıklaya yeni yüklemeler yapacaksın.. Önemli olan nokta kalbe yerleşmiş bir tevhidle yapacaksın bunu..

Evet, şarap içmişlerdir. Ama bu, onların ortaya koydukları büyük işleri küçültmez.. Eğer bu yüzden Fatih ve diğer büyük insanlar gözünde küçülecekse zaten sen o gözlüğü kır at.. Bir şey bekleme bu bakış açısından.. Çünkü bu bakış açısı şu yazıdan bile ''sen şarabı övüyorsun'' sonucunu çıkartacaktır.. Böyle bir kafanın toplumun her yerine hakim olduğunu hiç düşünmek bile istemiyorum.. Çünkü ortaya koyacağı hiç, ama hiçbir şey olamaz. Nasıl olabilir ki? Hadi izah et, fonksiyonunnu izah et.. Nasıl koyacak? Ortaya bir şey koymak nasıl olur? Hadi anlatır mısın? Gökten zembille inecek deme şimdi!

Bak sana realiteyi söyleyim: Din, bir toplumda birliği ve beraberliği güçlendirecek fonskiyon taşır. Toplumsal ahlakı da düzenler.. Bu düzen, ferdin kalbinden topluma yansır.. Tersini yapamazsın.. Din, böyle büyük bir niğmettir. Şimdi gelelim bilime.. Bilim, maddeyi analiz eder, özelliklerini anlar. Bu edindiği bilgiyle o maddeye şekil verir. İhtiyacına göre şekil verir.. Medeniyetler çatışmasında bu şekil vermeyle yarış eder.. Bu yarışta gücünü madde bazında edindiği üstünlükle kazanır.. Dinle değil.. Din, bu yarışta birlik ve beraberliği koruma fonsiyonu taşır. İç çatışmaların çıkmasına müsade etmez.. İstanbul'u sahabede fethetmeye çalıştı ama olmadı. Niye? Çünkü madde bazında üstün silahları yoktu.. İman vardı ama madde yoktu.. Bu yüzden hem imanı hem maddesi olan Fatih'e nasip oldu.. İkisi şarttır.. Eğer bu ikisinden madde olan kısım zayıflarsa ne olur biliyor musun? O din, karşı tarafın ezici üstünlüğü altında şaşırır kalır. Sonra kendi kendisini yemeye başlar.. İç çatışmaya dönüşür.. Bu iç çatışmanın sebebi madde bazında ki üstünlüğün elden çıkmış olmasındandır.. Bir kısırdöngü başlar.. Din adamları, bu ezilmenin sebebini dinde gerilemeyle yorumlar. Daha çok dine bağlanalım ve kurtulalım diye çalışmaya başlarlar.. İşte en zehirli kısırdöngüye böylece girilmiş olur.. Çünkü gerçeği, yani maddede geri kalma hakikatini görenler ise din adamlarınca yabancılaştırılırlar.. Bırak bu işleri biz gibi dine sarıl derler.. Bu etkiye karşı bir tepki oluşur. Maddeye ağırlık verenler otomatikmen din düşmanı oluverirler.. Oysa düşman oldukları şey din değil, bu yobaz kafadır.. Böylece içte çatışma daha da alevlenir daha da büyür.. Peki, bu durumda çare nedir? Tartışmak.. Çatışmak dışarısı iledir. İçerisi ile olmaz.. Bu zarar verir.. Tartışa tartışa, neyin ne olduğunu sebep sonuç ilişkisi içinde izahla yeni bir yorum çıkarmak zorundayız.. Bu iş, bir kanadıyla tarihe bakarak olur. Eğer sen tarihi manipüle ederseen artık sağlıklı çıkarım da yapamazsın..

Tarih ne için var? Önce onu bi anlamak gerek.. Tarih, sınama yanılma metodunun en geniş platformudur.. Eğer bu platformu manipüle edersen daha hiç geleceğe yürüyemezsin.. Ne, neye sebep olmuş, ne neyin sonucunu doğurmuş... Bu veri tabanı manipüle edilir mi yahu, kafayı mı yediniz siz? Her şey ayettir. Tarih bile bir ayettir.. Sen ayetleri değiştirmenin ne demek olduğunu bilir misin? Kur'an'dan ibaret anlama işi.. İslamda bütün bir kainat, gelmişi ve geçmişiyle ayettir. Akledeceksin bu ayetleri.. Üstünü örterek değil... Öyle kafirler vardır ki ahirette çıkacak.. Küfrü ve kafirliği anlaman için vahdet-i vücudu içselleştirmen gerekir.. Kesrette vahdet bulmayan gözler, yok olmaya, tarihin karanlık sayfalarına gömülmeye mahkumdur.. Biz şu an gömülüyoruz resmen.. Son 300 yıldır gömülüyoruz. Kafirliğimiz diz boyu oldu.. Hâlâ öyle, hatta daha ileri safhada..

En büyük kafir, gerçeklerle yüzleşmeyen, gerçeklerden kaçan kişidir. Allah'ın ayetlerinden donunu çeke çeke kaçar.. Kur'an'da onca yerde AYETLERİMİZİ HİÇ GÖRMEZLER Mİ der Allah.. Bu tarz ayetleirn evvelinde göklerden, yıldızlardan, ay ve güneşten, dağlardan, denizlerden bahsediyor Allah.. Sonrasında ise BU AYETLERİMİZDEN GÖZLERİNİ KAÇIRANDAN DAHA BÜYÜK KİM KAFİRDİR der.. Şimdi bu böyle iken sen BİLİME nasıl savaş açarsın? Nasıl BİLİM DİNİ ÇIKTI diye zırvalayabilirsin ki? Kur'an perspektifine göre bilim adamı, ayetleri tefsir eden kişidir.. Bugünün müslüman tipolojisi resmen bu tefsircilere savaş açmış, gerçeğin üstünü örten tefsircilere kucak açmış..

Bilim böyle diyor diyen adam, kalbinde tevhid varsa ALLAH BÖYLE DİYOR demiş gibidir.. Bilim dini diye bir kategori açıp buradan hakikate savaş açmak din düşmanlığıdır.. Şimdilerde bu moda çıktı.. Hele Caner Taslaman diye felsefeci geçinen birisi var.. Bu iş için bula bula onu buldular.. Zavallı kendiside bilmiyor ne halt ettiğini.. Önünü açarlar, yürür.. Nolacak ki? Kullanılmaya müait .... olduktan sonra daha bizi çoook oynatırlar..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Eşyanın hakikati diye bir şey vardır.. Allah, her yere ayetlerini serpmiş.. Ayeti sen hayatına dahil etmezsen suç senindir.. O ayetin hükmünü icra eden Avrupa'da olsa bereketini bulacaktır.. Allah demiri yaratmış.. Bunun faydalarını tek tek Kur'an'da söylemesine gerek yok. Git o demiri analiz et, sana nasıl bir fayda sağlar aklet ve bu ayeti hayatına kat.. Yoook ama ısrarla inat edersen elin oğlu bu ayeti tefsir eder, hayatına sokarak amel eder, sende böyle bakar kalırsın.. Hatta bu yetmiyormuş gibi vahdet-i vücut perspektifinden bakan gözlere de KÜFÜRDÜR ŞİRKTİR dersin.. Aymazlığın bu kadarına pes.. Sen Allah'ı nerede bulacağını sanıyorsun? Kur'an'da mı? O, kitaba sığmaz kuzum.. Ayetlerle amel etmek nedir?

Kur'an okunacak kitap değildir(!); okumayı öğreneceğin kitaptır.. Bak bu cümlede çok nazik bir mesaj var.. Kelimeler yetmediği için bu tarz cümleler kurmak zorunda kalıyor tasavvuf ehli.. Sonra da Molla Kasım'lar gelip derimizi yüzüyor.. Susturdunuz lan işte susturdunuz.. Mutlu musunuz? Koskoca bir medeniyeti batırdınız, hâlâ doymadınız mı? Memnun musunuz neticenizden? Ümmeti soktuğunuz şu durumdan memnun musunuz? Kına yakın!
 

OSMAM11

Kısıtlı Erişim
Katılım
23 Haz 2015
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
İSTANBUL
Eşyanın hakikati diye bir şey vardır.. Allah, her yere ayetlerini serpmiş.. Ayeti sen hayatına dahil etmezsen suç senindir.. O ayetin hükmünü icra eden Avrupa'da olsa bereketini bulacaktır.. Allah demiri yaratmış.. Bunun faydalarını tek tek Kur'an'da söylemesine gerek yok. Git o demiri analiz et, sana nasıl bir fayda sağlar aklet ve bu ayeti hayatına kat.. Yoook ama ısrarla inat edersen elin oğlu bu ayeti tefsir eder, hayatına sokarak amel eder, sende böyle bakar kalırsın.. Hatta bu yetmiyormuş gibi vahdet-i vücut perspektifinden bakan gözlere de KÜFÜRDÜR ŞİRKTİR dersin.. Aymazlığın bu kadarına pes.. Sen Allah'ı nerede bulacağını sanıyorsun? Kur'an'da mı? O, kitaba sığmaz kuzum.. Ayetlerle amel etmek nedir?

Kur'an okunacak kitap değildir(!); okumayı öğreneceğin kitaptır.. Bak bu cümlede çok nazik bir mesaj var.. Kelimeler yetmediği için bu tarz cümleler kurmak zorunda kalıyor tasavvuf ehli.. Sonra da Molla Kasım'lar gelip derimizi yüzüyor.. Susturdunuz lan işte susturdunuz.. Mutlu musunuz? Koskoca bir medeniyeti batırdınız, hâlâ doymadınız mı? Memnun musunuz neticenizden? Ümmeti soktuğunuz şu durumdan memnun musunuz? Kına yakın!
bu zamanki ham sofular molla kasımı aratır
 

OSMAM11

Kısıtlı Erişim
Katılım
23 Haz 2015
Mesajlar
169
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
İSTANBUL
Evet, malesef onlarda bozuldu. Küfenin içinde sağlam yumurta kalmadı, naparsın ki!

molla kasım büyük ihtimal zahiri eğitim almış medreseden icazetli din adamı tasavvufu tarikatleri reddeden birisi sonradan hatasını anlamış birisi belkide biraz vehhabiliğe selefiliğe kayan birisi
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
molla kasım büyük ihtimal zahiri eğitim almış medreseden icazetli din adamı tasavvufu tarikatleri reddeden birisi sonradan hatasını anlamış birisi belkide biraz vehhabiliğe selefiliğe kayan birisi
Molla Kasım, Yunus Emre'nin divânında şeriatperest kadı tiplemesidir. Semboliktir.. Arap yüksek medeniyetini batırdıktan sonra Anadolu'da başlayan yeni filizlenmeleri yok etmeye çalışan molla tipidir. Tekil olarak öyle birisi yok aslında.. Genel olarak şeriatperest tavra Yunus Emre'nin koyduğu isimdir..

Olan ve olduran dinamikleri anlamamış, hikmet yoksunu, hakikat düşmanı, faşist zihniyyet.. Şeklen başka başka her medeniyetin içinde bu zihniyyet vardır. Bu zihniyyetin niteliğini arayıp tespit etmek gerekir.. Terminatördür bunlar.. Oluş terminatörü.. Medeniyet terminatörü.. Mesela Afganistan'da başarılı olmuşlardır.. Asla ve kat'a asr-ı saadetle alakaları yoktur. Hayallerinde bir asr-ı saadet var, bunu kitaplarda tarif etmişler, onu kovalar dururlar.. Ellerinde kitapla gezdiklerine ve âlim göründüklerine bakmayın.. İrfandan yoksundurlar.. Kara kitapta ne yazılıysa onlar için O odur.. Ama hakikat öyle mi? Her seferinde hakikatin şamarını yerler ama akıllanmazlar..

Kibriti çalarlar, koca binayı yakarlar, sonra o bina yanarken kenarda elinde su kovası ateşe su döker görünür.. Sonra bina yanıp kül oluncada bunun edebiyatını yapıp bundan beslenir.. Molla Kasım budur işte..
 
Üst