38. HADİS: "Ben, zahirle (görünen delillerle) hüküm vermekle emr olundum. Gönülleri bilen ise Allah'tır."[140] Irakî ve başka âlimler, bunun aslı olmadığını kesin olarak ifade etmişlerdir. [141]
[140] bkz. Sehavî, Makasıd: s.91; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.40; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.134; Aclunî, Keşf 1/192-193; Hut, Esne'l-Metalib: s.73.
[141] Bu söz, İbnü'l-Arabî'nin Ahkâmü'l-Kur'aninda (1/143) sehven hadis olarak ifade edilmiştir. Talebesi Kadı İyaz, TerübüT Medarik kitabında (1/101 Fas baskısı) ona uyarak şöyle demiştir: beşerin iç âlem hakkında vereceği hükmün, Allah'ın hüküm ve hikmetini değiştirmesi imkânsızdır. Zira Peygamberimiz (s.av) şöyle buyurmuştur: "Biz Peygamberler topluluğu sadece zahir görünen deliller- ile hükmederiz. Gönülleri bilen ise Allahtır." Bir başka rivayette iç alemi bilen Allah'tır, denilmiştir. Bir rivayette ise "Bana zahirle (görünen delillerle) hükmetmem emredildi. Gönülleri bilen ise Allah'tır", denilmiştir." Kadı lyaz'm sözü burada sona ermektedir.
Bu ifade ise bazı âlimlerin dikkat çektiği gibi, hiç kuşkusuz yanlış bir ifadedir. Bu rivayetler asılsızdır. Mizzî, Ibn Kesir, Zerkeşî, İbnü'l-Mülakkm, Irakî ve Sehavî gibi dahi hadis hafızları ve başkaları: Bu hadisler ne meşhur hadis kitaplarında, ne de yaygın hadis cüzlerinde bulunmaktadır, demişlerdir. Burada dikkat çekilmesi gerekli bir husus da şudur: Sehavî, el' Makasıdü'î-Hasene' de (s.91) bu hadisin hükmünü açıklarken yaptığı bir nakilde hata etmiş, ondan sonra gelen müellif AliyyüTKarî ehMevzûatü'l-Kübra'da ve Aclûnî Keşfü'l-Hafa'da (1/192-193) Sehavî'ye uyarak şöyle demişlerdir: "Nevevî, Sahihi Müslim Serhinde; '''Ben insanların kalbini açıp bakmakla, göğüslerini yarmakla emrolunmadıın", hadisini şerh ederken aynen şöyle demiştir: "Bunun anlamı şudur: "Ben, zahirle (görünen delillerle) hüküm vermekle emrolundum. Gönülleri bilen ise Allah'tır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) de böyle buyurmuştur." Nevevî'den nakledilen söz burada son ermektedir.
Bu nakli ilk yapan Sehavî, Nevevî'nin ifadesini tam nakletmemiş, hata ve yanlışlık buradan kaynaklanmıştır. "Nevevî'nin Sahihi Müslim Şerhi'ndeki (Kitabü'z-Zekât, Müellefe-i kulüba zekât verilmesi babı: 7/163) ifadesini aynen nakledelim. Nevevî (r.a) şöyle diyor: "Bu hadisin anlamı şudur: Ben, zahirle -görünen delillerle- hüküm vermekle emrolundum. Gönülleri bilen ise Allah'tır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) de böyle bu- yurmuştur: ''Onlar bunu söylediklerinde -başkalarının hakkı müstesna— kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Hesaplan ise Allah'a, aittir." Yine bir başka hadiste şu ifade yer almaktadır: "Kalbini yarsaydm yal."
Nevevî'nin bu ifadesinde; (Ben, zahirle görünen delillerle-hüküm vermekle emrolundum...) cümlesi, Allah Rasûlü (s.a.v)' ne nisbet edilmemiştir. Sadece ele alman hadis, Allah Rasûlü (s.a.v)'ne nisbet edilmeyen bu ifadeyle açıklanmıştır. Bu hata, Nevevî'nin ifadesine süratle bakıp da (Nitekim Peygamberimiz de böyle buyrırmuştur) ifadesini; sonrasıyla değil de, öncesi ile ilişkili saymaktan kaynaklanmıştır.
(Zahirle görünen delille—hüküm verme hakkındaki bazı sahih hadisler) Hadis olmayan bu söz yerine; Buharî'nin Kitabü'l Megazî'de Ali b Ebî Talib ve Halid b. Velid’in Veda Haccmdan önce Yemen’e gönderilmeleri babında {Fethu'1-Barî: 8/53"54); ve Müslim'in az önce adı geçen konuda (7/163) naklettikleri şu hadis yeterlidir: Ebu Said el-Hudrî (r.a) anlatıyor: Münafıklıkla nitelenen biri Allah Rasûlü (s.av)'ne:
- Allah'dan kork, dedi. Bunun üzerine Halid b. Velid:
- Ya Rasûlallah!.. Bunun boynunu vurayım mı? dedi. Peygamberimiz (s.av):
- Hayır, Belki de o namaz kılan biridir, diye cevap verdi. Halid:
- Nice namaz kılan -münafık- lar var ki, kalbinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar, dedi.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: "Ben insanların kalbini açıp bakmakla, göğüslerini yarmakla emrolunmadım."
Şevkânî, İrşadü'l-Fuhûl'de (s.255) (Delillerin birbirlerine denk gelmesi ve Tercih) bahsinde diyor ki: "Biz zahirle - görünen delille— hükmederiz, hadisinin aslı yoktur ama manası doğrudur. Hz. Abbas (r.a) Peygamberimiz (s.a.v)'e, Bedr'e zorlama sonucu katıldığını söylediğinde; Peygamberimiz (s.a.v)'in ona: "Dış görünüşün bizim aleyhimize idi", demesi; bir başka hadiste: "Ben duyduklarımla hükmederim", buyurması gibi bazı hadislerde bu mana ifade edilmektedir.