Uydurma Olduğunda İttifak Edilen Hadisler

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
36. HADİS: "Yaratılmışların dilleri Hakkın kalemleridir." [136] Aslı yoktur. Bu hükmü İbnü'd- Deyba' zikretmiştir.

[136] bkz. Sehavî, Makasıd: s.84; İbnü'd-Deyba'. Temyiz: s.37. Aliyyül Karî, Kübra: s.132; Aclunî, Keşf: 1/205; Hut, Esne'l-Metalib: s.70.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
37. HADİS: "Kölenin verdiği eman (güvence) geçerlidir." [137] İbnü'l- Hümam [138]: Bunun aslı bilinmemektedir, demiştir. [139]

[137] bkz. İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadîr; 4/302; Aliyyü'l-Kari, Kübra: s. 134.

[138] İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadîr, Kitabu's-Siyer: 4/302

[139] Yani Peygamberimiz (s.av)'den senediyle nakledilen bu lafıza bir hadis bilinmemektedir, demektir. Ancak bu söz Hz. Ömer (r.a)'in sözüdür. Bunu Abdürrezzak Musannefin.de (5/222) Hz. Ömer (r.a)'in sözü olarak rivayet etmiştir. Yine Hafız Zeylaî, Nasbu'r-Râye kitabında (3/396) Hz. Ömer (r.a)'in sözü olarak nakletnıiştir. (Said b. Mansûr, Sünen: 2/3 Hadis No: 250- 251; Beyhakî, Sünen: 9/94)
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
38. HADİS: "Ben, zahirle (görünen delillerle) hüküm vermekle emr olundum. Gönülleri bilen ise Allah'tır."[140] Irakî ve başka âlimler, bunun aslı olmadığını kesin olarak ifade etmişlerdir. [141]


[140] bkz. Sehavî, Makasıd: s.91; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.40; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.134; Aclunî, Keşf 1/192-193; Hut, Esne'l-Metalib: s.73.

[141] Bu söz, İbnü'l-Arabî'nin Ahkâmü'l-Kur'aninda (1/143) sehven hadis olarak ifade edilmiştir. Talebesi Kadı İyaz, TerübüT Medarik kitabında (1/101 Fas baskısı) ona uyarak şöyle demiştir: beşerin iç âlem hakkında vereceği hükmün, Allah'ın hüküm ve hikmetini değiştirmesi imkânsızdır. Zira Peygamberimiz (s.av) şöyle buyurmuştur: "Biz Peygamberler topluluğu sadece zahir görünen deliller- ile hükmederiz. Gönülleri bilen ise Allahtır." Bir başka rivayette iç alemi bilen Allah'tır, denilmiştir. Bir rivayette ise "Bana zahirle (görünen delillerle) hükmetmem emredildi. Gönülleri bilen ise Allah'tır", denilmiştir." Kadı lyaz'm sözü burada sona ermektedir.

Bu ifade ise bazı âlimlerin dikkat çektiği gibi, hiç kuşkusuz yanlış bir ifadedir. Bu rivayetler asılsızdır. Mizzî, Ibn Kesir, Zerkeşî, İbnü'l-Mülakkm, Irakî ve Sehavî gibi dahi hadis hafızları ve başkaları: Bu hadisler ne meşhur hadis kitaplarında, ne de yaygın hadis cüzlerinde bulunmaktadır, demişlerdir. Burada dikkat çekilmesi gerekli bir husus da şudur: Sehavî, el' Makasıdü'î-Hasene' de (s.91) bu hadisin hükmünü açıklarken yaptığı bir nakilde hata etmiş, ondan sonra gelen müellif AliyyüTKarî ehMevzûatü'l-Kübra'da ve Aclûnî Keşfü'l-Hafa'da (1/192-193) Sehavî'ye uyarak şöyle demişlerdir: "Nevevî, Sahihi Müslim Serhinde; '''Ben insanların kalbini açıp bakmakla, göğüslerini yarmakla emrolunmadıın", hadisini şerh ederken aynen şöyle demiştir: "Bunun anlamı şudur: "Ben, zahirle (görünen delillerle) hüküm vermekle emrolundum. Gönülleri bilen ise Allah'tır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) de böyle buyurmuştur." Nevevî'den nakledilen söz burada son ermektedir.

Bu nakli ilk yapan Sehavî, Nevevî'nin ifadesini tam nakletmemiş, hata ve yanlışlık buradan kaynaklanmıştır. "Nevevî'nin Sahihi Müslim Şerhi'ndeki (Kitabü'z-Zekât, Müellefe-i kulüba zekât verilmesi babı: 7/163) ifadesini aynen nakledelim. Nevevî (r.a) şöyle diyor: "Bu hadisin anlamı şudur: Ben, zahirle -görünen delillerle- hüküm vermekle emrolundum. Gönülleri bilen ise Allah'tır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) de böyle bu- yurmuştur: ''Onlar bunu söylediklerinde -başkalarının hakkı müstesna— kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Hesaplan ise Allah'a, aittir." Yine bir başka hadiste şu ifade yer almaktadır: "Kalbini yarsaydm yal."

Nevevî'nin bu ifadesinde; (Ben, zahirle görünen delillerle-hüküm vermekle emrolundum...) cümlesi, Allah Rasûlü (s.a.v)' ne nisbet edilmemiştir. Sadece ele alman hadis, Allah Rasûlü (s.a.v)'ne nisbet edilmeyen bu ifadeyle açıklanmıştır. Bu hata, Nevevî'nin ifadesine süratle bakıp da (Nitekim Peygamberimiz de böyle buyrırmuştur) ifadesini; sonrasıyla değil de, öncesi ile ilişkili saymaktan kaynaklanmıştır.

(Zahirle görünen delille—hüküm verme hakkındaki bazı sahih hadisler) Hadis olmayan bu söz yerine; Buharî'nin Kitabü'l Megazî'de Ali b Ebî Talib ve Halid b. Velid’in Veda Haccmdan önce Yemen’e gönderilmeleri babında {Fethu'1-Barî: 8/53"54); ve Müslim'in az önce adı geçen konuda (7/163) naklettikleri şu hadis yeterlidir: Ebu Said el-Hudrî (r.a) anlatıyor: Münafıklıkla nitelenen biri Allah Rasûlü (s.av)'ne:

- Allah'dan kork, dedi. Bunun üzerine Halid b. Velid:
- Ya Rasûlallah!.. Bunun boynunu vurayım mı? dedi. Peygamberimiz (s.av):
- Hayır, Belki de o namaz kılan biridir, diye cevap verdi. Halid:
- Nice namaz kılan -münafık- lar var ki, kalbinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar, dedi.

Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: "Ben insanların kalbini açıp bakmakla, göğüslerini yarmakla emrolunmadım."

Şevkânî, İrşadü'l-Fuhûl'de (s.255) (Delillerin birbirlerine denk gelmesi ve Tercih) bahsinde diyor ki: "Biz zahirle - görünen delille— hükmederiz, hadisinin aslı yoktur ama manası doğrudur. Hz. Abbas (r.a) Peygamberimiz (s.a.v)'e, Bedr'e zorlama sonucu katıldığını söylediğinde; Peygamberimiz (s.a.v)'in ona: "Dış görünüşün bizim aleyhimize idi", demesi; bir başka hadiste: "Ben duyduklarımla hükmederim", buyurması gibi bazı hadislerde bu mana ifade edilmektedir.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
39. HADİS: "Yemekte lokmayı küçültmekle ve iyice çiğnemekle emrolunduk."[142] Nevevî: Sahih değildir, [143] demiştir.



[142] bkz. Sehavî, Makasıd: s.94; İbnü'd'Deyba', Temyiz: s.40; Aliyyü'l-Kari, Kübra: s.136; Hut, Esne'l Metalib: s.74.

[143] Yani bu hadis bâtıldır, kesinlikle sahih diye nitelendirilemez, demektir. Hadis hakkında "Lâ Yesbütü" (sabit değildir) denildiğinde de böyledir. Mukaddimede üstadımız Kevserî'nin Intikadü'l-Muğnî ani'l-Hıfz vel-Kitab eserine yazdığı mukaddimedeki şu ifadesi geçmişti: "Uyarı: Tenkit müellifi –İbnü’l Hinımat- diyor ki: Fikhî hükümlerle ilgili hadisleri derleyen Buharı ve diğer âlimler; "Lem yasıhh" (sahih değildir) ifadesiyle ıstılahı manasıyla sahih değildir, demek istemişlerdir. Uydurma ve zayıf hadisler hakkında eser yazanlar ise "hem yasıhh" (sahih değildir) ve "Lâ yeshütü" (sabit değildir) ifadesiyle umumî manayı murad etmektedirler. Birinci ifadeden hadisin hasen veya zayıf olmaması gerekmez, ikinci ifadeden hadisin bâtıl olduğu anlaşıhr."
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
40. HADİS: "Ben arapların en fasih konuşanıyım. Şu kadar var ki, ben Kureyş'liyim." [144] Süyûtî: Ne bunu tahric eden bir kimse, ne de senedi bilinmektedir, demiştir.

[144] bkz. Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.137; Aclunî, Keşf: 1/132.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
41. HADİS: "Ben dad harfiyle konuşanların -yani Arapların— en fasih konuşanıyım." [145] Ibn Kesir ve Ibn Cezerî'nin dediği gibi! manası doğrudur, aslı yoktur.


[145] bkz. Sehavi, Makasıd: s.95; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.41; Aliyyü'l-Karî, Kühra: s.136; Aclunî, Keşf: 1/132; Hut, Esne'l-Metalib a.93.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
42. HADİS: "Peygamberler lider, Fakihler efendidirler. Onlarla oturmak ziyadedir." Hulâsa'da.[146] belirtildiği gibi, uydurmadır.


[146] Yani bunu tahkik ehli İmam Huseyn b. Abdillah et'Tıybî, el-Hülâsa fî Ma'rifetil Hadis adlı kitabında, İmam Saganî'nin ed-Durru'î-Müîtekat fi Tebyîni'l- Galat~kitabında nakletmiştir. (AbduLfettah Ebu Gudde diyor ki:) Abdullah b. Mesud'un şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Müttekîler efendi. Fakihler liderdirler. Onlarla oturmak ziyadedir." Bunu Taberanî el- Mu'cemü'1-Kebir'de rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir. (Heysemî, Mecmeıiz-Zevâid 1/125; Ebu Nuaym, Hılye 1/134) İbn Cezerî, Kita-bül'Kussas ve Müzeklanride (s.44) yukarıdaki sözü, İbn Mesud'a ait uzun bir vaaz metni içerisinde Taberanî ve Ebu Nuavm'm rivayeti gibi rivayet etmiştir.

Bu hadis, metnin son cümlesidir. Bu son derece nefis, doğru bir sözdür. Zira o şöyle demektedir: ''Müttekîler efendidirler. "Yani takvaları sebebiyle onların şerefi ve yükseklikleri vardır. "Fakihler liderdirler."'Yani Allah'ın dinini açıklama konusunda onlara kendilerine uyulan kimselerdir. Onlarla yanı müttekî fakihlerle oturmak, fakîh olmayıp sadece müttekî olanlarla oturmaktan daha faziletlidir. Zira i-limieri, haram ve helâli bilmelerinden istifade edilmesi sebebiyle, müttekî fakihlerin sohbetinde daha fazla hayır vardır. Dolayısıyla müttekî fakihlerle beraber olmak daha faydalı ve daha kazançlıdır. Belki de İbn Mes'udun bu sözü, burada zikredilen hadisin aslı olup; ravilerden biri, bu sözün bazı kelimelerini kendi anlayışına göre değiştirip bu sözü merfû hadis olarak nakletmiş, böylece hem manayı bozmuş, hem de Peygamberimiz (s.a.v)'in söylemediği bir şeyi O'na nisbet etmiş olabilir!..
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
43. HADİS: "Gerçeği itiraf eden insaflı davranmıştır." [147] Sehavî: -Hadis olarak- Bu şekilde bilmiyorum, demiştir. [148]


[147] bkz. Sehavî, Makasıd: s. 102; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.42; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.140; Aclunî, Keşf, 1/242; Hut, Esne'l-Metalib: s.95.

[148] Sehavî'nin sözünün devamı şu şekildedir: "Fakat Ahmed ve Hakim Müstedrek' inde el'Esved b. Seri' (r.a)'den şu hadisi nvayet etmişlerdir: Hz. Peygamber (s.a.v)'e esir bir bedevi getirildi. Bedevi: Ben Allah'a tevbe ediyorum. Muhammed'e yöneltiyorum, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v): "Hakkın ehlini bildi", buyurdu.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
44. HADİS: "Söz gümüşse, sükût altındır." [149] Süleyman aleyhiaselâm'm sözü veya Hz. Lokman'm oğluna nasihatlerinden biridir. Bunu İbnü'd-Deyba' zikretmiştir.

[149] bkz. Sehavî. Makasıd: s.132; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.55; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.152; Aclunî, Keşf: 1/304; Hut, Esne'l-Metalib: s.92.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
45. HADİS: "Âlimler Allah'ın velî kulları değilse, Allah'ın velî kulu yoktur." [150] Hadis değil, bilakis İmam Ebu Hanife (r.a) ve İmam Şafiî (r.a)'nin sözüdür.


[150] bkz. İbn Kesir, Bidaye: 13/100; Sehavî, Makasıd: s.132; İbnü'd-Deyba', Temyiz s.55; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.153; Hut, Esne'l-Metalıb: s.92. Not: İlk dört kitapta hadis (İn lem tekün..) şeklinde, son kitapta ise (İn lenı yekûn..) şeklindedir. (Çev.)
 

mehmety05

Üye
Katılım
13 Ocak 2017
Mesajlar
51
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Bu rivayeti bilmem ama şu salevatı şerifeyi yatmadan okuyanlara tüm peygamberler şefaat edecektir inşaallah. Gönenli Mehmed Efendi hz.leri aynı zamanda her akşam bir peygamberin sofrasında olacaktır buyurmuşlar. Her gece yatmadan 3 defa okumak ne güzel olur.

s4.jpg


bizim büyük problemlerimizden birisi budur. yaşantısı kişiliği mükemmel olan insanların söylediklerini kural kabul ediyoruz. sebebi de şu bu insanların yalan söylemeyeceğini düşünürüz. ancak şunu es geçiyoruz nefis terbiyesi yapmış bu insanların yeterince bilgisi yoksa?
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
bizim büyük problemlerimizden birisi budur. yaşantısı kişiliği mükemmel olan insanların söylediklerini kural kabul ediyoruz. sebebi de şu bu insanların yalan söylemeyeceğini düşünürüz. ancak şunu es geçiyoruz nefis terbiyesi yapmış bu insanların yeterince bilgisi yoksa?

Reisül Kurra idi Gönenli Mehmed Efendi hazretleri. Zahiri ilimler yanında İlmi ledün sahibi idi.

 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
46. HADİS: "Allah, her mü'minden her münafıka buğzetme, her münafıktan da her mü'mine buğzetme, sözü aldı." [151] Hadis olarak bulunamamıştır.


[151] bkz. Aliyyül-Karî, Kübra: s.145; Aclunî, Keşf: 1/273.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
47. HADİS: "Allah, nağmeli duayı kabul etmez." [152] Aslı bilinmemektedir.


[152] bkz. Aliyyül-Karî, Kübra: s.144; Aclunî, Keşf: 1/288.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
48. HADİS: "Allah, aklı yarattığında ona: Öne geç dedi, oda öne geçti. Geri kal dedi, Oda geri kaldı. Sonra şöyle buyurdu: İzzetime ve celâlime yemin olsun ki, Ey akıl!. Senden daha şerefli bir yaratık yaratmadım. Seninle verir, seninle alırım." [153] Alimler: Bu yalandır, ittifakla uydurmadır, dediler. Makasıd' da böyle denilmiştir. [154]


[153] bkz. Sehavî, Makasıd: s.118; İbnü'd-Deyba', Temyiz s.49; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.143; Acluni, Keşf: 1\i275; Hut, Esne'l-Metalib: s.80.


[154] Hafız Irakî, et-Tahıicü'l Kebir el-Ehadisi'1-İhya kitabında bu uydurma hadisin tariklerini geniş bir şekilde açıklamış, Allâme Zebîdî de İhya Şerhihde (1/453-455) ondan nakletmiştir.
 

grozny

Doçent
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
516
Tepkime puanı
2
Puanları
0
48. HADİS: "Allah, aklı yarattığında ona: Öne geç dedi, oda öne geçti. Geri kal dedi, Oda geri kaldı. Sonra şöyle buyurdu: İzzetime ve celâlime yemin olsun ki, Ey akıl!. Senden daha şerefli bir yaratık yaratmadım. Seninle verir, seninle alırım." [153] Alimler: Bu yalandır, ittifakla uydurmadır, dediler. Makasıd' da böyle denilmiştir. [154]


[153] bkz. Sehavî, Makasıd: s.118; İbnü'd-Deyba', Temyiz s.49; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.143; Acluni, Keşf: 1\i275; Hut, Esne'l-Metalib: s.80.


[154] Hafız Irakî, et-Tahıicü'l Kebir el-Ehadisi'1-İhya kitabında bu uydurma hadisin tariklerini geniş bir şekilde açıklamış, Allâme Zebîdî de İhya Şerhihde (1/453-455) ondan nakletmiştir.

Alim dediğiniz bu zatlar aklı aşağılıyorsa cahiller ne yapsın...
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
49. HADİS: "Allah, zenginlerin yemeğinin tadını fakirlerin yemeğine nakletmiştir." [155] Süyûtî: Bu uydurmadır, demiştir.


[155] bkz. Sehavî, Makasıd: s.119; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.49. (Bu iki eserde de şöyle denilmiştir: İbn Hacer bunun uydurma olduğuna hükmetmiştir. Çev.) Aliyyü'1- Karî, Kübra: s.145; Aclî, Keşf 1/278; Hut, Esne'l-Metalib: s.78
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
50. HADİS: "Allah, Beytullah'a her yıl altı yüz bin kişinin haccedeceğini vaad etti. Eğer sayı eksik kalırsa Allah, bunları meleklerle tamamlar. Kabe, mahşerde gerdeğe giren gelin gibi yaratılacak, Beytullah'ı hacceden herkes onun eteklerine sarılacak, Beytullah Cennete girip de hacılar da onunla birlikte Cennete girinceye kadar onun etrafında tavaf edeceklerdir." [156] Irakî: Bunun aslını bulamadım, demiştir.


[156] bkz. Gazzalî, İhya: 1/241 Dipnot 3; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.145; Aclunî, Keşf: 1/278.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Uydurma Hadis hâşâ olamaz keşke Peygamber efendimiz s.a 'e atfedilen sözlr denilse mesela ...

Hem hadis hem uydurma olamaz inceliğe dikkat edilmeli bu bir..

İknicisi keşke asıl, sahih hadisler üzerinde durarak hayatımıza geçirmeye çalışsak :)
 
Üst