PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN UZUN SÜRE AÇ KALMASI -devamı-11/05/2008 pazar
Allâh Resûlü'nün çektiği bu sıkıntılara, onun uğruna canlarını ve mallarını her zaman fedaya hazır olan ashâbı da katlanıyordu.
Ebû Hureyre -radıyallâhu anh- geçmişteki fakirlik günlerini ve çektiği sıkıntıları anlatırken bazen açlıktan karnını yere dayadığını,
bazen de karnına taş bağladığını söylerdi. (Buhârî, Rikâk, 17) 2
Görüldüğü gibi İslâm'a dâvet ve tebliğ, maddî imkânsızlıklar içerisinde başlamış ve oldukça uzun bir süre böyle devam etmiştir.
Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- söz konusu darlıktan zerre kadar şikâyetçi olmamış, ashâbına,
çekilen sıkıntıların Allâh katındaki ecrini hatırlatarak sabır ve metânet tavsiyesinde bulunmuştur.
Meselâ Allâh Resûlü, namaz esnâsında açlığın verdiği tâkatsızlık sebebiyle ayakta duramayarak düşüp bayılan Suffe ashâbını;
“Allâh Teâlâ'nın, katında sizin için neler hazırlandığını bilseydiniz,
daha fazla yoksul ve muhtaç olmayı isterdiniz.” ( Tirmizî, Zühd, 39) sözleriyle teselli etmiştir.
devamı var
Allâh Resûlü'nün çektiği bu sıkıntılara, onun uğruna canlarını ve mallarını her zaman fedaya hazır olan ashâbı da katlanıyordu.
Ebû Hureyre -radıyallâhu anh- geçmişteki fakirlik günlerini ve çektiği sıkıntıları anlatırken bazen açlıktan karnını yere dayadığını,
bazen de karnına taş bağladığını söylerdi. (Buhârî, Rikâk, 17) 2
Görüldüğü gibi İslâm'a dâvet ve tebliğ, maddî imkânsızlıklar içerisinde başlamış ve oldukça uzun bir süre böyle devam etmiştir.
Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- söz konusu darlıktan zerre kadar şikâyetçi olmamış, ashâbına,
çekilen sıkıntıların Allâh katındaki ecrini hatırlatarak sabır ve metânet tavsiyesinde bulunmuştur.
Meselâ Allâh Resûlü, namaz esnâsında açlığın verdiği tâkatsızlık sebebiyle ayakta duramayarak düşüp bayılan Suffe ashâbını;
“Allâh Teâlâ'nın, katında sizin için neler hazırlandığını bilseydiniz,
daha fazla yoksul ve muhtaç olmayı isterdiniz.” ( Tirmizî, Zühd, 39) sözleriyle teselli etmiştir.
devamı var