Gençakıncı
Siyasi düşüncelerinin etkisinde alıntı yaptıklarının kaynaklarını malesef araştırmıyor.
Diyorsunki:"İsterseniz getirdiğiniz alıntı yı paragraf paragraf karşılıklı münazara edebiliriz"
Hani münazara edecektik.Vazmı geçtiniz?
agbi salla böylelerini.Asla vaz geçmedim
agbi salla böylelerini.
bunlar ancak ordan burdan saçma sapan konuları makul ve mantıklı bularak kopyala yapıştır ile ortalığı karıştırıp bi köşeye çekilmeyi taktik olarak görüyorlar.
Sallayamıyorum yeğenim
GENÇAKINCI gerçekten İslam a ve Vatan a hizmet etmek itiyor ama GELGELELİM SİYASİ TARAFGİRLİĞİ AKLININ önünde
Alıntıyı yaptığı yazının kaynağını bile DÜŞÜNEMEYECEK kadar TARAFGİRLİ yaaa bir bak bakalım alıntı kaynağına SONRA gel alıntıya yorum yap.
bana verdiği cevaplar çok yetersiz.Onun cevabını arkadaşa verdim.
kendilerine alet etmedikleri bir Hz.Ali r.a kalmıştı, onuda yaptılar.Daha önce yazmıştım. Bir kere daha yazayım.
"Doğru söz nerden gelirse gelsin,alınız.Söyleyene değil,söylenen söze bakınız"
Hz.ALİ(r.a)
Liberalizm. Bir başka tabirle Modern Kölelik.
Modern sömürgeciliğin yeni adı Liberalizm.
İşte size sermaye kaçışı.Yani ülkeden sermaye nasıl yürütülür? Dışarıya nasıl transferi yapılır.
İşte size kanıtı.
Yabancılar AKP ile iyi kazandı
ANKA Haber Ajansı’nın haberini yorumsuz yayınlıyoruz…
Yabancı yatırımcılar, AKP’nin iş başında olduğu beş yılı aşkın sürede Türkiye’de doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımlarından yüksek tutarda kar elde ederek, ülkelerine götürdüler. Yabancı yatırımcıların Ocak 2003-Şubat 2008’i kapsayan dönemde Türkiye’deki bu yatırımlarından yaptıkları kar transferleri 23.2 milyar dolara ulaştı.
ANKA’nın Merkez Bankası ödemeler dengesi istatistiklerinden yaptığı hesaplamaya göre anılan dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri karların 5 milyar 986 milyon doları ile Borsa, devlet iç borçlanma senetleri gibi finansal araçlara yaptıkları portföy yatırımlarından kazandıkları 17 milyar 233 milyon doları yurt dışına transfer etti. Böylece anılan dönemde Türkiye’de elde edilen 23 milyar 219 milyon dolarlık bir kaynak ülkeden çıkarak, başka ekonomilere aktı.
KÂR TRANSFERİ KATLANARAK ARTTI
Doğrudan yabancı sermaye girişleri, son iki yılda Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 8’i dolayında gerçekleşen cari işlemler açığını sürdürebilmesini kolaylaştırırken, “doğrudan” yatırımlardan elde edilen karlardan yapılan transferlerin de son yıllarda adeta katlanarak büyüdüğü görüldü. Bu gelişme, gelinen noktada doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının gelecek yıllarda cari işlemler açığını nasıl etkileyeceği tartışmasını gündeme getirdi.
2000’li yılların başında 300-400 milyon dolar arasında seyreden, 2003 yılında 643 milyon dolar olan doğrudan yatırımlardan kar transferleri 2004 yılıyla birlikte belirgin bir şekilde arttı. Doğrudan yatırımlarda anılan yıl 1 milyar 43 milyon dolara ulaşan kar transferi, 2005’te 1 milyar 51 milyon, 2006’da 1 milyar 181 milyon ve 2007 yılında 1 milyar 988 milyon dolara ulaştı. Bu yılın ilk iki ayında ise 80 milyon dolarlık bir kar transferi yapıldı. Böylece doğrudan yatırımlarda anılan dönemde gerçekleşen toplam kar transferi 5 milyar 986 milyon dolara ulaştı.
KÂR TRANSFERLERİ CARİ AÇIK İLİŞKİSİ
Anılan dönemde 50 milyar doları aşan doğrudan yabancı sermaye fiili sermaye girişinin büyük bölümünü bankacılık ve mali aracı kuruluş faaliyetleri ile telekomünikasyon başta olmak üzere hizmetler sektörüne ve gayrimenkul alımına yönelik yatırımların oluşturduğu dikkat çekiyor. Madencilik, imalat sanayii ve enerjiyle tarım gibi üretken sektörlere gelen yabancı sermayenin payının ise düşük kaldığı görülüyor.
Ağırlıkla bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasası aracılığı, telekomünikasyon ve toptan ve perakende ticaret gibi üretken olmayan sektörlerde faaliyet gösteren yabancı sermayenin bir süre sonra yapacağı kar transferleriyle Türkiye’nin cari işlemler açığının da büyümesine yol açacağı savunuluyor.
YABANCI PORTFÖY YATIRIMLARINDA DA İYİ KAZANDI
Türkiye’de Borsa ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancıların, buradan elde ettikleri kazançlardan yurt dışına transfer ettikleri tutarların da aynı dönemde yıllar itibariyle hızla büyüdüğü dikkati çekiyor.
2003 yılında 2 milyar 616 milyon olan yabancıların portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar, 2004 yılında 2 milyar 905 milyon, 2005 yılında 3 milyar 326 milyon dolara çıktı. Yabancıların portföy yatırımlarından yaptığı kar transferleri, 2006 yılında 3 milyar 463 milyon, 2007’de de 3 milyar 735 milyon dolara yükseldi. Anılan dönemde yabancıların Türkiye’de portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar 17 milyar 233 milyon dolara ulaştı.
Bu dönemde doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları kapsamında elde edilerek yurt dışına transfer edilen toplam tutar 23 milyar 219 milyon dolar oldu.
Yabancı yatırımcıların Türkiye’den kar transferleri(Milyon$)
Doğrudan Portföy
Yatırımlar Yatırımları Toplam
2003 643 2.616 3.259
2004 1.043 2.905 3.948
2005 1.051 3.326 4.377
2006 1.181 3.463 4.634
2007 1.988 3.735 5.723
2008 (Ocak-Şubat) 80 1.188 1.268
TOPLAM 5.986 17.233 23.219
ANKA
Aslında beklerdim yaptığın bu alıntıya kendi YORUMLARINI ben sizinle istişare ediyorum başkası ile değil.
Liberalizm. Bir başka tabirle Modern Kölelik.
Modern sömürgeciliğin yeni adı Liberalizm.
Konumuz İŞSİZ likti değilmi ?
İŞSİZLİK Nasıl önlenir diye konu açmışsınız.
İşçi nin İş bulması için İŞVEREN olması gerekmezmi ?
İŞVEREN Devlet olursa bunun adı KOMİNİZM olur.
Bu durumda Oluşumlar veya Birey ler İşveren olmalı İŞVEREN olmazsa İŞÇİ olmaz.
Madem benimle istişare edeceksin ana okul dan başlıyalım yavaş yavaş ilerleriz o zaman da okuyanlarda anlar.
Daha sonra Askari ücret yükseldikçe İşsizliğin artacağını Enflasyon a Maliyete negativ etkileri& Askari ücret i sizce ne yapmalı
Sen antikasın, antika.Allah Resulü(s.a.v) nübüvvet projektörü ile 1400 seneyi aşkın bir zaman önce haber vermişti:
“ Kurtçukların bir yiyecek çanağı üzerine üşüştükleri gibi, yakında dünyanın her yanından (ecnebi) topluluklar (sizi sömürmek için) üzerinize çullanacaklar” buyurdu. Ashap:
-Ey Allah'ın Resulü, o gün biz azınlıkta mı olacağız.
- Hayır, çok olacaksınız. Ancak selin beraberinde getirdiği çerçöp gibi olacaksınız ve Allah düşmanınızın kalbinden heybetinizi çıkaracak, kalbinize 'vehn'i koyacaktır.” buyurdu. Ashap:
Vehn nedir Ey Allah'ın Resulü?
Vehn: Dünyayı sevmek ve ölümden hoşlanmamaktır. Buyurdu.
Bugün İslam alemi maalesef bu hali yaşıyor.
Sen antikasın, antika.
bir tuhaf garabetsin.
önce elin kominist itinden marksistinden şu'sundan bu'sundan alıntı yapıyorsun
sonra sıkışınca hadis ve ayetlerle kendini paklamaya çalışıyorsun.
hiç bir hadis ve ayeti kendini paklamak için alet etme.
demogog gördüm, demogoji gördüm ama senin gibi demogog ve senin gibi demogoji yapanı görmedim.
antika esersin
Yaw antika, madem Erbakan'ın ve islamcı aydının ekonomi ile ilgili yazısı var o zaman ne diye onları alıntılamıyorsun da pkk'lisi o'sunun bu'sunun yazısını hem alıntılıyorsun hemde makul ve mantıklı diyorsun?Hiç Erbakan Hoca'nın veya bir islamcı aydının ekonomi ile ilgili bir yazısını hiç okumadınmı?
Yaw antika, madem Erbakan'ın ve islamcı aydının ekonomi ile ilgili yazısı var o zaman ne diye onları alıntılamıyorsun da pkk'lisi o'sunun bu'sunun yazısını hem alıntılıyorsun hemde makul ve mantıklı diyorsun?
hem erbakanın makul ve mantıklı, hemde pkk'linin makul ve mantıklı diyen biri (yani sen) tutarsızlık sergilemiş olmuyor mu?
Daha Asgari kelimesini yazmayı bilmiyorsun.Sizi daha önce uyarmıştım.Askari değil, Asgari. Önce siz anaokulundan yazmayı öğrenin ondan sonra benimle tartışın.
Saftirik arkadaşlar.Şuanda ülkemizde Liberalizm uygulanmaktadır. Yukardaki sözler bana ait. Yani Modern Kölelik ve modern sömürgecilik.
Artık günümüzde emperyalist güçler genellikle sömürülerini çok gelişmiş zengin uluslararası şirketleri,holdingleri aracılığıyla bizim gibi az gelişmiş ülkelerin işletmelerini alarak yapıyorlar. Bunu yaparkende müthiş bir liberalizm propagandasıyla yapıyorlar. Medya'da ajan yazarlar,proflar ve bazı gafil yazarlar,proflar aracıyla yapıyorlar. İlk başta söylediğim gibi ülkemizde liberalizm Turgut Özal tarafından başlatılmıştır. Kendisi faizci Yahudi bankası Dünya Bankasında çalıştıktan sonra ülkemize gelmiş,ANAVATAN Partisini kurmuş,diğer asıl partilerin yasak olması sebebiyle,karşısındaki partilerde dandik ve çakma partiler olunca seçimi kazanmış.Ardındanda ekonomide Liberalizm başlamıştır.
Burda bir tespit daha yapmak istiyorum.Bilal Erdoğan'da faizci Yahudi Bankasında staj yapmakta. Onuda ülkemize şimdiden hazırlıyorlar. Yani geleceğin başbakanı.Babasıda Cumhurbaşkanı olur.
Liberalizm konusuna geri dönelim.Daha önce yazdığım gibi propaganda sonucu ülkemizin elindeki ne kadar işletme ve fabrika var ise satıldı.Bu satılanlar %90 yabancı sermayeye satıldı.Satılmadan önce beyinler yıkandı. Denildiki: "devlet işletmeci olmaz.Devlet ekonomiden elini eteğini çekmeli.Elinde ne kadar fabrika ve işletme.banka,maden var ise satmalıdır"
Böylelikle yabancıların eline geçen bu yerlerden kâr elde etmeye başladılar. Yani bire 40-50 kazanmaya başladılar.Yani bizim ülkemize bir işletmeden 1 Milyar bıraktılarsa 40-50 milyarı belki daha fazlasını ülkelerine götürdüler. Bunun anlamı şudur.Sermaye hortumculuğudur.
Bu hortumculuğa çanak tutanlar ise işbirlikçi,menfaatçi hükümetlerdir.
Sermayemizi hortumlayan emperyalist ülkeleri kan emici vampirlere benzetebiliriz. Kanı ve canı alınan ülkeler belli bir zaman sonra ekonomik açıdan çökmeye başlar. Şuanda hükümet,kumarbaz mantığı ile sattığı bu işletmelerden aldığı paralarla icraatların bazılarını gerçekleştiriyorlar.
Satacak işletme kalmayınca ne yapacak?Aynı kumarbazlar gibi önce eşyaları satar.Sonrada satacak eşya kalmayınca evini satar.Yani vatanı topraklarını yavaş yavaş satmaya başlar.Şuanda da müflis tüccar gibi,kumarbazlar gibi Güney Doğu toprakları Yahudilere satılmaya başlanmıştır.Akdenizde özellikle turistik bölgelerde bir çok ev ve arsa yabancılara satılmıştır.
Diyorlarki ne var sattık ise.Bu evleri ve toprakları alıpta ülkelerinemi götürüyorlar? Bazı gafil Filistinli Araplarda arazilerini Yahudilere satmışlardı.
Asıl konumuza geri dönelim.Sermaye kaçışı ardından işsizlik haliyle artar.
Sermayenin büyük bir bölümü ülkemizde kalmış olsaydı o para ile hem devlet hemde özel sektör yeni iş alanları açarak değerlendirip halkına yeni iş imkanları sunarlardı.Devlet rahatça sıfır faizle işletmecilere girişimcilere kredi verirdi.