Türkiye`de işsizlik nasıl önlenir?

Türkiye`de işsizlik nasıl önlenir?

  • Fikrim yok

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    10

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Gençakıncı

Siyasi düşüncelerinin etkisinde alıntı yaptıklarının kaynaklarını malesef araştırmıyor.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Gençakıncı

Siyasi düşüncelerinin etkisinde alıntı yaptıklarının kaynaklarını malesef araştırmıyor.

Diyorsunki:"İsterseniz getirdiğiniz alıntı yı paragraf paragraf karşılıklı münazara edebiliriz"

Hani münazara edecektik.Vazmı geçtiniz?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Diyorsunki:"İsterseniz getirdiğiniz alıntı yı paragraf paragraf karşılıklı münazara edebiliriz"

Hani münazara edecektik.Vazmı geçtiniz?

Asla vaz geçmedim

Helel hele sizin gibi pkk uzantısı bitrinin alıntısını getiren düşünceye karşı
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Asla vaz geçmedim
agbi salla böylelerini.
bunlar ancak ordan burdan saçma sapan konuları makul ve mantıklı bularak kopyala yapıştır ile ortalığı karıştırıp bi köşeye çekilmeyi taktik olarak görüyorlar.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
agbi salla böylelerini.
bunlar ancak ordan burdan saçma sapan konuları makul ve mantıklı bularak kopyala yapıştır ile ortalığı karıştırıp bi köşeye çekilmeyi taktik olarak görüyorlar.

Sallayamıyorum yeğenim

GENÇAKINCI gerçekten İslam a ve Vatan a hizmet etmek itiyor ama GELGELELİM SİYASİ TARAFGİRLİĞİ AKLININ önünde

Alıntıyı yaptığı yazının kaynağını bile DÜŞÜNEMEYECEK kadar TARAFGİRLİ yaaa bir bak bakalım alıntı kaynağına SONRA gel alıntıya yorum yap.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Sallayamıyorum yeğenim

GENÇAKINCI gerçekten İslam a ve Vatan a hizmet etmek itiyor ama GELGELELİM SİYASİ TARAFGİRLİĞİ AKLININ önünde

Alıntıyı yaptığı yazının kaynağını bile DÜŞÜNEMEYECEK kadar TARAFGİRLİ yaaa bir bak bakalım alıntı kaynağına SONRA gel alıntıya yorum yap.

Onun cevabını arkadaşa verdim.Okumadın herhalde.Sanadamı aynı cevabı vereyim. 3 tane alıntı var.Diğer iki alıntıya cevap ver. Veya benim yazdıklarıma cevap ver.

İsterseniz aşağıda vereceğim alıntıya cevap verin.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Liberalizm. Bir başka tabirle Modern Kölelik.

Modern sömürgeciliğin yeni adı Liberalizm.

İşte size sermaye kaçışı.Yani ülkeden sermaye nasıl yürütülür? Dışarıya nasıl transferi yapılır.

İşte size kanıtı.

Yabancılar AKP ile iyi kazandı


ANKA Haber Ajansı’nın haberini yorumsuz yayınlıyoruz…

Yabancı yatırımcılar, AKP’nin iş başında olduğu beş yılı aşkın sürede Türkiye’de doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımlarından yüksek tutarda kar elde ederek, ülkelerine götürdüler. Yabancı yatırımcıların Ocak 2003-Şubat 2008’i kapsayan dönemde Türkiye’deki bu yatırımlarından yaptıkları kar transferleri 23.2 milyar dolara ulaştı.
ANKA’nın Merkez Bankası ödemeler dengesi istatistiklerinden yaptığı hesaplamaya göre anılan dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri karların 5 milyar 986 milyon doları ile Borsa, devlet iç borçlanma senetleri gibi finansal araçlara yaptıkları portföy yatırımlarından kazandıkları 17 milyar 233 milyon doları yurt dışına transfer etti. Böylece anılan dönemde Türkiye’de elde edilen 23 milyar 219 milyon dolarlık bir kaynak ülkeden çıkarak, başka ekonomilere aktı.

KÂR TRANSFERİ KATLANARAK ARTTI

Doğrudan yabancı sermaye girişleri, son iki yılda Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 8’i dolayında gerçekleşen cari işlemler açığını sürdürebilmesini kolaylaştırırken, “doğrudan” yatırımlardan elde edilen karlardan yapılan transferlerin de son yıllarda adeta katlanarak büyüdüğü görüldü. Bu gelişme, gelinen noktada doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının gelecek yıllarda cari işlemler açığını nasıl etkileyeceği tartışmasını gündeme getirdi.
2000’li yılların başında 300-400 milyon dolar arasında seyreden, 2003 yılında 643 milyon dolar olan doğrudan yatırımlardan kar transferleri 2004 yılıyla birlikte belirgin bir şekilde arttı. Doğrudan yatırımlarda anılan yıl 1 milyar 43 milyon dolara ulaşan kar transferi, 2005’te 1 milyar 51 milyon, 2006’da 1 milyar 181 milyon ve 2007 yılında 1 milyar 988 milyon dolara ulaştı. Bu yılın ilk iki ayında ise 80 milyon dolarlık bir kar transferi yapıldı. Böylece doğrudan yatırımlarda anılan dönemde gerçekleşen toplam kar transferi 5 milyar 986 milyon dolara ulaştı.

KÂR TRANSFERLERİ CARİ AÇIK İLİŞKİSİ

Anılan dönemde 50 milyar doları aşan doğrudan yabancı sermaye fiili sermaye girişinin büyük bölümünü bankacılık ve mali aracı kuruluş faaliyetleri ile telekomünikasyon başta olmak üzere hizmetler sektörüne ve gayrimenkul alımına yönelik yatırımların oluşturduğu dikkat çekiyor. Madencilik, imalat sanayii ve enerjiyle tarım gibi üretken sektörlere gelen yabancı sermayenin payının ise düşük kaldığı görülüyor.
Ağırlıkla bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasası aracılığı, telekomünikasyon ve toptan ve perakende ticaret gibi üretken olmayan sektörlerde faaliyet gösteren yabancı sermayenin bir süre sonra yapacağı kar transferleriyle Türkiye’nin cari işlemler açığının da büyümesine yol açacağı savunuluyor.

YABANCI PORTFÖY YATIRIMLARINDA DA İYİ KAZANDI

Türkiye’de Borsa ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancıların, buradan elde ettikleri kazançlardan yurt dışına transfer ettikleri tutarların da aynı dönemde yıllar itibariyle hızla büyüdüğü dikkati çekiyor.
2003 yılında 2 milyar 616 milyon olan yabancıların portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar, 2004 yılında 2 milyar 905 milyon, 2005 yılında 3 milyar 326 milyon dolara çıktı. Yabancıların portföy yatırımlarından yaptığı kar transferleri, 2006 yılında 3 milyar 463 milyon, 2007’de de 3 milyar 735 milyon dolara yükseldi. Anılan dönemde yabancıların Türkiye’de portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar 17 milyar 233 milyon dolara ulaştı.
Bu dönemde doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları kapsamında elde edilerek yurt dışına transfer edilen toplam tutar 23 milyar 219 milyon dolar oldu.

Yabancı yatırımcıların Türkiye’den kar transferleri(Milyon$)
Doğrudan Portföy
Yatırımlar Yatırımları Toplam
2003 643 2.616 3.259
2004 1.043 2.905 3.948
2005 1.051 3.326 4.377
2006 1.181 3.463 4.634
2007 1.988 3.735 5.723
2008 (Ocak-Şubat) 80 1.188 1.268

TOPLAM 5.986 17.233 23.219

ANKA


 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Onun cevabını arkadaşa verdim.
bana verdiği cevaplar çok yetersiz.
GENCAKINCI, Türkiyedeki marksist kominist terörist bölücü dinsiz ateist ne kadar örgüt ve parti varsa onların sempatizan militan kadrolarının oluşturduğu kamu emekçileri sendikalar konfederasyonu KESK'in tacizci pkk yandaşı emir ali şimşek'in marksist ekonomi görüşlerini makul ve mantıklı bulmasını birde Hz.Ali r.a bir sözüne dayandırarak savunması tam bir densizlik olarak gördüm.
Yani Hz.Ali, dinsiz bir tacizciden doğru bir laf çıkabileceğini ileri sürmüş gibi adamı bize pazarlamaya kalktı.
Daha önce yazmıştım. Bir kere daha yazayım.
"Doğru söz nerden gelirse gelsin,alınız.Söyleyene değil,söylenen söze bakınız"

Hz.ALİ(r.a)
kendilerine alet etmedikleri bir Hz.Ali r.a kalmıştı, onuda yaptılar.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Liberalizm. Bir başka tabirle Modern Kölelik.

Modern sömürgeciliğin yeni adı Liberalizm.

İşte size sermaye kaçışı.Yani ülkeden sermaye nasıl yürütülür? Dışarıya nasıl transferi yapılır.

İşte size kanıtı.

Yabancılar AKP ile iyi kazandı


ANKA Haber Ajansı’nın haberini yorumsuz yayınlıyoruz…

Yabancı yatırımcılar, AKP’nin iş başında olduğu beş yılı aşkın sürede Türkiye’de doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımlarından yüksek tutarda kar elde ederek, ülkelerine götürdüler. Yabancı yatırımcıların Ocak 2003-Şubat 2008’i kapsayan dönemde Türkiye’deki bu yatırımlarından yaptıkları kar transferleri 23.2 milyar dolara ulaştı.
ANKA’nın Merkez Bankası ödemeler dengesi istatistiklerinden yaptığı hesaplamaya göre anılan dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri karların 5 milyar 986 milyon doları ile Borsa, devlet iç borçlanma senetleri gibi finansal araçlara yaptıkları portföy yatırımlarından kazandıkları 17 milyar 233 milyon doları yurt dışına transfer etti. Böylece anılan dönemde Türkiye’de elde edilen 23 milyar 219 milyon dolarlık bir kaynak ülkeden çıkarak, başka ekonomilere aktı.

KÂR TRANSFERİ KATLANARAK ARTTI

Doğrudan yabancı sermaye girişleri, son iki yılda Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 8’i dolayında gerçekleşen cari işlemler açığını sürdürebilmesini kolaylaştırırken, “doğrudan” yatırımlardan elde edilen karlardan yapılan transferlerin de son yıllarda adeta katlanarak büyüdüğü görüldü. Bu gelişme, gelinen noktada doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının gelecek yıllarda cari işlemler açığını nasıl etkileyeceği tartışmasını gündeme getirdi.
2000’li yılların başında 300-400 milyon dolar arasında seyreden, 2003 yılında 643 milyon dolar olan doğrudan yatırımlardan kar transferleri 2004 yılıyla birlikte belirgin bir şekilde arttı. Doğrudan yatırımlarda anılan yıl 1 milyar 43 milyon dolara ulaşan kar transferi, 2005’te 1 milyar 51 milyon, 2006’da 1 milyar 181 milyon ve 2007 yılında 1 milyar 988 milyon dolara ulaştı. Bu yılın ilk iki ayında ise 80 milyon dolarlık bir kar transferi yapıldı. Böylece doğrudan yatırımlarda anılan dönemde gerçekleşen toplam kar transferi 5 milyar 986 milyon dolara ulaştı.

KÂR TRANSFERLERİ CARİ AÇIK İLİŞKİSİ

Anılan dönemde 50 milyar doları aşan doğrudan yabancı sermaye fiili sermaye girişinin büyük bölümünü bankacılık ve mali aracı kuruluş faaliyetleri ile telekomünikasyon başta olmak üzere hizmetler sektörüne ve gayrimenkul alımına yönelik yatırımların oluşturduğu dikkat çekiyor. Madencilik, imalat sanayii ve enerjiyle tarım gibi üretken sektörlere gelen yabancı sermayenin payının ise düşük kaldığı görülüyor.
Ağırlıkla bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasası aracılığı, telekomünikasyon ve toptan ve perakende ticaret gibi üretken olmayan sektörlerde faaliyet gösteren yabancı sermayenin bir süre sonra yapacağı kar transferleriyle Türkiye’nin cari işlemler açığının da büyümesine yol açacağı savunuluyor.

YABANCI PORTFÖY YATIRIMLARINDA DA İYİ KAZANDI

Türkiye’de Borsa ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancıların, buradan elde ettikleri kazançlardan yurt dışına transfer ettikleri tutarların da aynı dönemde yıllar itibariyle hızla büyüdüğü dikkati çekiyor.
2003 yılında 2 milyar 616 milyon olan yabancıların portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar, 2004 yılında 2 milyar 905 milyon, 2005 yılında 3 milyar 326 milyon dolara çıktı. Yabancıların portföy yatırımlarından yaptığı kar transferleri, 2006 yılında 3 milyar 463 milyon, 2007’de de 3 milyar 735 milyon dolara yükseldi. Anılan dönemde yabancıların Türkiye’de portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar 17 milyar 233 milyon dolara ulaştı.
Bu dönemde doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları kapsamında elde edilerek yurt dışına transfer edilen toplam tutar 23 milyar 219 milyon dolar oldu.

Yabancı yatırımcıların Türkiye’den kar transferleri(Milyon$)
Doğrudan Portföy
Yatırımlar Yatırımları Toplam
2003 643 2.616 3.259
2004 1.043 2.905 3.948
2005 1.051 3.326 4.377
2006 1.181 3.463 4.634
2007 1.988 3.735 5.723
2008 (Ocak-Şubat) 80 1.188 1.268

TOPLAM 5.986 17.233 23.219

ANKA



Aslında beklerdim yaptığın bu alıntıya kendi YORUMLARINI ben sizinle istişare ediyorum başkası ile değil.



Liberalizm. Bir başka tabirle Modern Kölelik.

Modern sömürgeciliğin yeni adı Liberalizm.


Konumuz İŞSİZ likti değilmi ?

İŞSİZLİK Nasıl önlenir diye konu açmışsınız.

İşçi nin İş bulması için İŞVEREN olması gerekmezmi ?

İŞVEREN Devlet olursa bunun adı KOMİNİZM olur.

Bu durumda Oluşumlar veya Birey ler İşveren olmalı İŞVEREN olmazsa İŞÇİ olmaz.


Madem benimle istişare edeceksin ana okul dan başlıyalım yavaş yavaş ilerleriz o zaman da okuyanlarda anlar.

Daha sonra Askari ücret yükseldikçe İşsizliğin artacağını Enflasyon a Maliyete negativ etkileri& Askari ücret i sizce ne yapmalı
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
-

Aslında beklerdim yaptığın bu alıntıya kendi YORUMLARINI ben sizinle istişare ediyorum başkası ile değil.



Liberalizm. Bir başka tabirle Modern Kölelik.

Modern sömürgeciliğin yeni adı Liberalizm.

Konumuz İŞSİZ likti değilmi ?

İŞSİZLİK Nasıl önlenir diye konu açmışsınız.

İşçi nin İş bulması için İŞVEREN olması gerekmezmi ?

İŞVEREN Devlet olursa bunun adı KOMİNİZM olur.

Bu durumda Oluşumlar veya Birey ler İşveren olmalı İŞVEREN olmazsa İŞÇİ olmaz.

Madem benimle istişare edeceksin ana okul dan başlıyalım yavaş yavaş ilerleriz o zaman da okuyanlarda anlar.

Daha sonra Askari ücret yükseldikçe İşsizliğin artacağını Enflasyon a Maliyete negativ etkileri& Askari ücret i sizce ne yapmalı

Daha Asgari kelimesini yazmayı bilmiyorsun.Sizi daha önce uyarmıştım.Askari değil, Asgari. Önce siz anaokulundan yazmayı öğrenin ondan sonra benimle tartışın.

Saftirik arkadaşlar.Şuanda ülkemizde Liberalizm uygulanmaktadır. Yukardaki sözler bana ait. Yani Modern Kölelik ve modern sömürgecilik.

Artık günümüzde emperyalist güçler genellikle sömürülerini çok gelişmiş zengin uluslararası şirketleri,holdingleri aracılığıyla bizim gibi az gelişmiş ülkelerin işletmelerini alarak yapıyorlar. Bunu yaparkende müthiş bir liberalizm propagandasıyla yapıyorlar. Medya'da ajan yazarlar,proflar ve bazı gafil yazarlar,proflar aracıyla yapıyorlar. İlk başta söylediğim gibi ülkemizde liberalizm Turgut Özal tarafından başlatılmıştır. Kendisi faizci Yahudi bankası Dünya Bankasında çalıştıktan sonra ülkemize gelmiş,ANAVATAN Partisini kurmuş,diğer asıl partilerin yasak olması sebebiyle,karşısındaki partilerde dandik ve çakma partiler olunca seçimi kazanmış.Ardındanda ekonomide Liberalizm başlamıştır.

Burda bir tespit daha yapmak istiyorum.Bilal Erdoğan'da faizci Yahudi Bankasında staj yapmakta. Onuda ülkemize şimdiden hazırlıyorlar. Yani geleceğin başbakanı.Babasıda Cumhurbaşkanı olur.




Liberalizm konusuna geri dönelim.Daha önce yazdığım gibi propaganda sonucu ülkemizin elindeki ne kadar işletme ve fabrika var ise satıldı.Bu satılanlar %90 yabancı sermayeye satıldı.Satılmadan önce beyinler yıkandı. Denildiki: "devlet işletmeci olmaz.Devlet ekonomiden elini eteğini çekmeli.Elinde ne kadar fabrika ve işletme.banka,maden var ise satmalıdır"

Böylelikle yabancıların eline geçen bu yerlerden kâr elde etmeye başladılar. Yani bire 40-50 kazanmaya başladılar.Yani bizim ülkemize bir işletmeden 1 Milyar bıraktılarsa 40-50 milyarı belki daha fazlasını ülkelerine götürdüler. Bunun anlamı şudur.Sermaye hortumculuğudur.

Bu hortumculuğa çanak tutanlar ise işbirlikçi,menfaatçi hükümetlerdir.

Sermayemizi hortumlayan emperyalist ülkeleri kan emici vampirlere benzetebiliriz. Kanı ve canı alınan ülkeler belli bir zaman sonra ekonomik açıdan çökmeye başlar. Şuanda hükümet,kumarbaz mantığı ile sattığı bu işletmelerden aldığı paralarla icraatların bazılarını gerçekleştiriyorlar.
Satacak işletme kalmayınca ne yapacak?Aynı kumarbazlar gibi önce eşyaları satar.Sonrada satacak eşya kalmayınca evini satar.Yani vatanı topraklarını yavaş yavaş satmaya başlar.Şuanda da müflis tüccar gibi,kumarbazlar gibi Güney Doğu toprakları Yahudilere satılmaya başlanmıştır.Akdenizde özellikle turistik bölgelerde bir çok ev ve arsa yabancılara satılmıştır.

Diyorlarki ne var sattık ise.Bu evleri ve toprakları alıpta ülkelerinemi götürüyorlar? Bazı gafil Filistinli Araplarda arazilerini Yahudilere satmışlardı.

Asıl konumuza geri dönelim.Sermaye kaçışı ardından işsizlik haliyle artar.
Sermayenin büyük bir bölümü ülkemizde kalmış olsaydı o para ile hem devlet hemde özel sektör yeni iş alanları açarak değerlendirip halkına yeni iş imkanları sunarlardı.Devlet rahatça sıfır faizle işletmecilere girişimcilere kredi verirdi.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Liberalizm 18.yy ortalarında siyaset ve ekonomi bilimi ile uğraşan teorisyenlerce dilendirilmeye başlandı.
Farklı görüşler belirtilmiş olmasına rağmen Liberalizmin fikir babası Adam Smith olarak gösterilir.
Adam Smith (1723-1790)'in görüşleri kısca şu temel esasa dayanır :
Doğal olaylarda bir düzen mevcuttur; bunu gözlem ve ahlâk hissi ile tespit etmek mümkündür. Sosyal örgüt ve pozitif hukuk, bu düzene karşı çıkacağına, ona uymalıdır.
Büyümenin itici gücünü, işbölümü oluşturmaktadır. İşbölümü, üretim artışına, teknik ilerlemeye ve sermaye birikimine yol açmaktadır. İşbölümü, mübadele (değiş-tokuş) gerektirmekte ve piyasanın büyüklüğü tarafından sınırlanmaktadır. Her insan başkalarının elindeki malları arzu ettiği, çıkarlarına göre hareket ettiği için değiş-tokuş meydana gelmektedir. Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir. Büyümenin başarılı olması için toplumsal, kurumsal ve hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

Evet şimdi de, 1789 fransız burjuva demokratik devrimi ile birlikte çerçevesi daha da genişleyen Liberalizm fikirlerinin ana çerçevesine bakalım.
LİBERALİZM : ... özel teşebbüse olanak sağlayan bir serbest piyasa ekonomisinin olduğu, hukuğun üstünlüğünü geçerli kılan şeffaf bir devlet modeli ve toplumsal hayat düzeni hedefler.

Liberalizm, Marksizm ile derin ekonomik çatışmanın taraflarından biridir. Marksist ekonomi politiği, Liberalizmin baş düşmanıdır.

Liberalizmin en uç ve keskin düşmanları marksist-leninist düşünce olunca ister istemez GENCAKINCI isimli üyenin tuhaflıkları insana acaba bu üye kominist midir kuşkusuna düşmesine yol açıyor.
GENCAKINCI daha önce ideolojik olarak kominist, bölücü dinsiz yani chp, işçi partisi, tkp/ml, tkp, pkk, dhkp/c devrimci karargah, ödp, esp gibi parti ve örgütlerin sempatizan ve militanlarının oluşturduğu akmu emekçileri sendikaları konfederasyonu KESK'in genel sekreteri pkk'li emirali şimşek'in kominist ekonomi programını esas alarak işsizliğe çözüm önerileri adı altındaki görüşünü makul ve mantıklı olduğunu savunmuştu.
GENCAKINCI isimli üyenin solculuğa bu denli eğilimli oluşu bir rastlantı mıdır?

Şu ayrıntıya dikkatinizi çekerim : hem marksizm hemde liberalizm uygulandığı ülkenin özgün koşullarına uyarlanarak gerçekleştirilir. Yani Liberalizmin uygulandığı herhangi bir kapitalist ülke mesela almanyada uygulanmakta olan Liberalizm ile Türkiyedeki aynı düeyde değildir. Ülkelerin ekonomi ve siyasi koşulları, ekonomik düzeyi, refah duzeyi, kültür düzeyi vs. belirleyici Liberalizmi veya başka bir ekonomik düzenin çerçevesini belirlemede temel etkendir.
Anlaşılan o ki hem Saadet partisi hemde bu partinin sempatizanlarının kafaları çok karışık.
Saadet partisinin genel başkanı mustafa kamalak cumhuriyet gazetesinin ekonomi sayfasını elinde sallayarak samsun'da kalabalığa AK partinin ekonomi politikasını eleştiriyor.
Acaba diyorsun, bu adamlar cumhuriyet gazetesine muhtaç olmadan kendi bilgi ve birikimleri ile ak partiyi neden eleştiremiyorlar?
Acaba diyorsun, Saadetli GENCAKINCI marksist ekonomiye hayran mıdır ki marksist diliyle Liberalizmi eleştiriyor.
Eleştirsinde bu eleştirisini milli görüş ilkelerini esas alarak eleştirsin.
Acaba diyorsun, Milli görüşün ekonomi ile ilgili konularda her gün gazatenin iç sayfalarında kahrolsun şeriat yazıları bulanan cumhuriyet gazetesine muhtaç olacak kadar ekonomi cahili midir?
milli görüş yeterli ekonomi politiği analaiz eden fikirlere sahip değil midir?
yoksa, milli görüş düşünceside sosyalist bir öze mi sahiptir?
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Allah Resulü(s.a.v) nübüvvet projektörü ile 1400 seneyi aşkın bir zaman önce haber vermişti:

“ Kurtçukların bir yiyecek çanağı üzerine üşüştükleri gibi, yakında dünyanın her yanından (ecnebi) topluluklar (sizi sömürmek için) üzerinize çullanacaklar” buyurdu. Ashap:

-Ey Allah'ın Resulü, o gün biz azınlıkta mı olacağız.

- Hayır, çok olacaksınız. Ancak selin beraberinde getirdiği çerçöp gibi olacaksınız ve Allah düşmanınızın kalbinden heybetinizi çıkaracak, kalbinize 'vehn'i koyacaktır.” buyurdu. Ashap:

Vehn nedir Ey Allah'ın Resulü?

Vehn: Dünyayı sevmek ve ölümden hoşlanmamaktır. Buyurdu.

Bugün İslam alemi maalesef bu hali yaşıyor.

 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Allah Resulü(s.a.v) nübüvvet projektörü ile 1400 seneyi aşkın bir zaman önce haber vermişti:

“ Kurtçukların bir yiyecek çanağı üzerine üşüştükleri gibi, yakında dünyanın her yanından (ecnebi) topluluklar (sizi sömürmek için) üzerinize çullanacaklar” buyurdu. Ashap:

-Ey Allah'ın Resulü, o gün biz azınlıkta mı olacağız.

- Hayır, çok olacaksınız. Ancak selin beraberinde getirdiği çerçöp gibi olacaksınız ve Allah düşmanınızın kalbinden heybetinizi çıkaracak, kalbinize 'vehn'i koyacaktır.” buyurdu. Ashap:

Vehn nedir Ey Allah'ın Resulü?

Vehn: Dünyayı sevmek ve ölümden hoşlanmamaktır. Buyurdu.

Bugün İslam alemi maalesef bu hali yaşıyor.
Sen antikasın, antika.
bir tuhaf garabetsin.
önce elin kominist itinden marksistinden şu'sundan bu'sundan alıntı yapıyorsun
sonra sıkışınca hadis ve ayetlerle kendini paklamaya çalışıyorsun.
hiç bir hadis ve ayeti kendini paklamak için alet etme.

demogog gördüm, demogoji gördüm ama senin gibi demogog ve senin gibi demogoji yapanı görmedim.
antika esersin
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Sen antikasın, antika.
bir tuhaf garabetsin.
önce elin kominist itinden marksistinden şu'sundan bu'sundan alıntı yapıyorsun
sonra sıkışınca hadis ve ayetlerle kendini paklamaya çalışıyorsun.
hiç bir hadis ve ayeti kendini paklamak için alet etme.

demogog gördüm, demogoji gördüm ama senin gibi demogog ve senin gibi demogoji yapanı görmedim.
antika esersin

Antika senin gibilere denir. Liberalizmi ve Kapitalizmi eleştirince solcumu oluyoruz. Bu dünyada sadece sağcılar ve solcularmı var?Adamdaki mantığa bak.Kapitalizmi eleştirince solcu,Kominizmi eleştirince sağcı oluyoruz öylemi? İslamın kendine has bir ekonomi anlayışı yokmu? Hiç Erbakan Hoca'nın veya bir islamcı aydının ekonomi ile ilgili bir yazısını hiç okumadınmı? Hep kapitalist sağcıların ekonomisinimi okudun?Belki birazda Koministlerin. Bu konuda cahil olduğun belli.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Hiç Erbakan Hoca'nın veya bir islamcı aydının ekonomi ile ilgili bir yazısını hiç okumadınmı?
Yaw antika, madem Erbakan'ın ve islamcı aydının ekonomi ile ilgili yazısı var o zaman ne diye onları alıntılamıyorsun da pkk'lisi o'sunun bu'sunun yazısını hem alıntılıyorsun hemde makul ve mantıklı diyorsun?
hem erbakanın makul ve mantıklı, hemde pkk'linin makul ve mantıklı diyen biri (yani sen) tutarsızlık sergilemiş olmuyor mu?
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Yaw antika, madem Erbakan'ın ve islamcı aydının ekonomi ile ilgili yazısı var o zaman ne diye onları alıntılamıyorsun da pkk'lisi o'sunun bu'sunun yazısını hem alıntılıyorsun hemde makul ve mantıklı diyorsun?
hem erbakanın makul ve mantıklı, hemde pkk'linin makul ve mantıklı diyen biri (yani sen) tutarsızlık sergilemiş olmuyor mu?

Arkadaş sen laftan sözden anlamıyormusun? Bu dünyada sadece güzel ve mantıklı sözleri sadece sağcılarmı söyler? Hiç solculardanda güzel mantıklı sözler söyleyen çıkmazmı? Hepsi abuk sabuk laflarmı söyler.Sen antika bir adamsın.

Başta söylediğim gibi. Hz.Ali'nin sözünü ilke edindim. Hangi konu olsa olsun.Doğru söz ister sağcıdan,ister solcudan,ister islamcıdan kimden gelirse gelsin alırım.Doğru olanda budur. Yanlış sözüde atarım. Ölçü cihazımız Kuran ve hadislerdir.

Yukardaki son yazdığım yorumlar tamamen bana aittir.Zaten alıntı yaptığım zaman alıntıdır diye yazarım veya linkini veririm.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
:İSLAMİ EKONOMİK DÜZEN:



Kur'an a dayalı İslam ekonomisi henüz bütün boyutlarıyla ortaya konmuş
değildir.Çünkü,Batı'da ekonominin enine boyuna tartışılıp bir bilim olarak
şekillendiği sırada İslam ülkeleri emperyalizm,sömürgecilik ve kendi içlerindeki
despotizmin kahrı altında ölüm-kalım savaşı vermektedirler.


Çağımızda İslam ekonomisini,bazı kesimlerce sosyalist sistemlerle bir
yakınlık arzediyor gibi görünüyor.Bunun Kur'an kaynaklı yapısal sebeblerin yanında
İslam dünyasının Kapitalist Batı'dan çektiği zulümlerden kaynaklanan sebepleri
vardır.Çağın büyük İslam düşünürlerinden Muhammed İkbal'in,Marx'ın "Das
Kapital"ini övmesi, İslam Peygamberinin en yakın dostlarından biri olan
Ebu Zer el-Gıffari'nin günümüz sola yakın düşünürleri tarafından "sosyalist
zahid"diye adlandırılması ilginç ve yersizdir.


İslam'ın ekonomi anlayışı kendine özgü bir anlayıştır.Benzerlikleri,paralellikleri
büyüterek İslam ekonomisini şu veya bu izmin(ideolojinin,sistemin)altına sokmak büyük bir hatadır.


Kur'an'ın ekonomi anlayışı ile Batı'nın ekonomi anlayışlarının temel
farklarındanbiri,birincide insanın teo-teolojik(ilahi bilimi-gaye bilimi)bir
varlık olarak ele almasına karşın,ikincide biyo-ekonomik veya homo-ekonomik
bir varlık olarak değerlendirilmesidir.Bunun zorunlu sonuçlarından biri de şudur:



Kur'an ekonomiyi değil,insanı gaye edinmektedir.
Ekonomik değer,hayatın ve insanın yönünü belirleyen tek unsur değildir,olmamalıdır.Bu da
bizi,bir başkasonuca götürür.İnsana verilen değer,sadece ekonomik aktiviteyle
ölçülmemelidir.


Bunu böyle anlamadığı içindir ki,Batı'daki refah, insana saygının bir
ürünü değil,kavga ve hesapların bir sonucu oldu. Dahası var:Batı'daki refah
kendi dışındaki dünyanın sefaleti,ezilmesi,zulme uğratılması pahasına elde
edilmişbir refahtır.Tarihsel temelleri,emperyalizm ve sömürgeciliğe
dayanmaktadır.


Batı için,refah ve gelişmişlikte ölçü,kendi dünyası ve kendi insanıdır.


Kur’an ekonomisi bir denge ekonomisidir. Ferdin topluma,toplumun da ferde
ezdirilmemesi esastır. Kur’an,nimetlerin adaletsiz dağıtımı olan
Kapitalizmle,sefaletlerin eşit dağıtımı olan Kominizme,işte bu yüzden aynı anda
karşıdır.


Dengenin esası, “servetin(malın,paranın),içinizden
yalnız zenginler arasındadolaşan bir şey olmasın”
(HAŞR S. 7.AYET)



Kur’an,bunu sağlamak için çift kutuplu tedbir getirmektedir.Biri
emir,biri yasaksergileyen bu kutupların emir yanında zekat,yasak yanında
riba(faiz) ve israf yasağı yer alır. Bu emir-yasak tedbiri,Kur’an’ın teref veya
itraf dediği ve toplumların çöküşlerine sebep olarak gördüğü “Biz bir kenti helak etmek



istediğimiz zaman onun varlıklılarına(zenginlerine) emrederiz. Orada fısk
yaparlar(kötü arzularının peşinde koşarlar)böylece o ülkeye (azab
edeceğimizhakkındaki) sözümüz hak olur.Biz de orayı darmadağın ederiz”(İSRA
S. 16.AYET)tahribi önler. Servet ve refahla şımarmak,kodamanlaşmak diye
çevirebileceğiniz


teref ve itraf ,servet sahibinin malındaki yoksul hakkının,yani artık
değerinsahibine ulaştırılmamasından kaynaklanmaktadır.Gerçekten de,Kur’an, mal
veservette yoksulun hakkı olduğunu açıkça ifade etmekte ve bu hakkın
yoksullaştırılmamasını,toplumu çöküşe götüren bir musibet olarak görmektedir.


Taşkın bir servet,vücuttaki fazla enerji gibidir.Onu
bir yere kanalize etmek kaçınılmazdır. Kötü yerlere(içki,kumar,uyuşturucu ve kadın
ticareti vs.)kanalize edilen servetin,toplumun dengesini bozacağını,ahlaksızlığa yol
açacağıbir gerçektir.



Kur’an ekonomisinin temel prensiplerinden biride emeğin imtiyazı prensibidir.


Kur’an;ekonominin miğferi,omurgası olarak sermayeyi değil emeği görmektedir.


Nitekim bir hadis-i şerifte peygamberimiz(s.a.v) “İşçinin hakkını alnının teri kurumadan(emeğinin
karşılığını)veriniz”buyurmuştur.



Emeğin horlanması ve ihanete uğratılması,sürekli bir savaş doğurur.Kur’an
bu savaşta,Yaratıcı Kudret’in yani Allah’ın,ezilen tarafta yer aldığını açıkça
söylemektedir.(Bkz.KASAS S.1-5.AYETLER)


YAZAN: M.ADEM SANCAKTAR.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Daha Asgari kelimesini yazmayı bilmiyorsun.Sizi daha önce uyarmıştım.Askari değil, Asgari. Önce siz anaokulundan yazmayı öğrenin ondan sonra benimle tartışın.

Saftirik arkadaşlar.Şuanda ülkemizde Liberalizm uygulanmaktadır. Yukardaki sözler bana ait. Yani Modern Kölelik ve modern sömürgecilik.

Artık günümüzde emperyalist güçler genellikle sömürülerini çok gelişmiş zengin uluslararası şirketleri,holdingleri aracılığıyla bizim gibi az gelişmiş ülkelerin işletmelerini alarak yapıyorlar. Bunu yaparkende müthiş bir liberalizm propagandasıyla yapıyorlar. Medya'da ajan yazarlar,proflar ve bazı gafil yazarlar,proflar aracıyla yapıyorlar. İlk başta söylediğim gibi ülkemizde liberalizm Turgut Özal tarafından başlatılmıştır. Kendisi faizci Yahudi bankası Dünya Bankasında çalıştıktan sonra ülkemize gelmiş,ANAVATAN Partisini kurmuş,diğer asıl partilerin yasak olması sebebiyle,karşısındaki partilerde dandik ve çakma partiler olunca seçimi kazanmış.Ardındanda ekonomide Liberalizm başlamıştır.

Burda bir tespit daha yapmak istiyorum.Bilal Erdoğan'da faizci Yahudi Bankasında staj yapmakta. Onuda ülkemize şimdiden hazırlıyorlar. Yani geleceğin başbakanı.Babasıda Cumhurbaşkanı olur.




Liberalizm konusuna geri dönelim.Daha önce yazdığım gibi propaganda sonucu ülkemizin elindeki ne kadar işletme ve fabrika var ise satıldı.Bu satılanlar %90 yabancı sermayeye satıldı.Satılmadan önce beyinler yıkandı. Denildiki: "devlet işletmeci olmaz.Devlet ekonomiden elini eteğini çekmeli.Elinde ne kadar fabrika ve işletme.banka,maden var ise satmalıdır"

Böylelikle yabancıların eline geçen bu yerlerden kâr elde etmeye başladılar. Yani bire 40-50 kazanmaya başladılar.Yani bizim ülkemize bir işletmeden 1 Milyar bıraktılarsa 40-50 milyarı belki daha fazlasını ülkelerine götürdüler. Bunun anlamı şudur.Sermaye hortumculuğudur.

Bu hortumculuğa çanak tutanlar ise işbirlikçi,menfaatçi hükümetlerdir.

Sermayemizi hortumlayan emperyalist ülkeleri kan emici vampirlere benzetebiliriz. Kanı ve canı alınan ülkeler belli bir zaman sonra ekonomik açıdan çökmeye başlar. Şuanda hükümet,kumarbaz mantığı ile sattığı bu işletmelerden aldığı paralarla icraatların bazılarını gerçekleştiriyorlar.
Satacak işletme kalmayınca ne yapacak?Aynı kumarbazlar gibi önce eşyaları satar.Sonrada satacak eşya kalmayınca evini satar.Yani vatanı topraklarını yavaş yavaş satmaya başlar.Şuanda da müflis tüccar gibi,kumarbazlar gibi Güney Doğu toprakları Yahudilere satılmaya başlanmıştır.Akdenizde özellikle turistik bölgelerde bir çok ev ve arsa yabancılara satılmıştır.

Diyorlarki ne var sattık ise.Bu evleri ve toprakları alıpta ülkelerinemi götürüyorlar? Bazı gafil Filistinli Araplarda arazilerini Yahudilere satmışlardı.

Asıl konumuza geri dönelim.Sermaye kaçışı ardından işsizlik haliyle artar.
Sermayenin büyük bir bölümü ülkemizde kalmış olsaydı o para ile hem devlet hemde özel sektör yeni iş alanları açarak değerlendirip halkına yeni iş imkanları sunarlardı.Devlet rahatça sıfır faizle işletmecilere girişimcilere kredi verirdi.

Küçük duraklara takılan ( Harf hatasını mal bulmuş gibi gösterenler ) ASLA HEDEFE GİDEN DURAK larda bulunamazlar.

Bugün ALLAH cc var ettiği herşeyin karşılığınıda var etmiştir.

ACI var ederken TATLI yı & İman ı var ederken İmansızlığı & Günah ı var ederken Sevap ı & Haram ı var ederken helal i & ATEŞ i var ederken Su yu vb.vb.vb.

İŞÇİ olması için İŞVEREN olmalı İŞVEREN olmazsa İŞÇİ olamaz

İŞVEREN DEVLET ise o sistem KOMİNİZM

İŞVEREN Kişi veya oluşumsa KAPİTALİZM olmuştur sistemin adı.

Üst kelimeler kullanırken AHKAM kesme SENİ BİR ŞEY SANSINLAR diye.
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
sömürülen bir devlet olmaktan sıyrılıp,kendine özgün-özüne dönmüş-islam nizamının uygulanmasıyla ancak sorunlar çözülür,diyer çözümler geçici ve yama çözümlerdir,beşer neye kadirdir ki neyi çözsün!!??,beşer islamın nizamına teslim olmakla sorunları ve sorunlarını çözer.
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Beşeri sistemlerin hakikatleri ile hakikati söylersek asla sıfıra ulaştıramassınız... Çünkü iki açısı vardır :

1) Sistemlerin rekabetçi, kapital ve emperyal yanlarının bulunmasıdır...

2) İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaç görülen kavramların reklam kaynaklı, rahat yaşam fitnesini desteklemesi, kişilerin hayeller içinde israfı destekleyip, zekat'ı devreye alamaması, işin ehli olmayanı ehil gösterilmesi, işçilerin işleri yahutta ''rahat'' uygunluğu bahaneleri ile işleri beğenmemesi daha da uzatabiliriz...!
 
Üst