Ben ne sizi ne de forum sakinlerini fazla uğraştırmayayım...
Size de benim anladığım şeyleri anlatayım
Anlayan alnasın anlamayana ben ne yapayım...
Mücedditler hakkında ne kadar bilgin var fedai.. Biz şu şekilde tanıyor iman ediyoruz :
1. Yanılgı noktanız
Siz Said Nursi KS yı Müceddid yani her yüz yılda bir dini yenileyen din alimi olarak görüyorsunuz fakat bazıları bunu kabul etmiyor
2. Yanılgı noktanız
"Müceddidlerin eserleri herkesin anlayacağı şekilde yazılamaz ancak yazıldığı şekliyle kalır1 diye bir kural yok.
Müceddid-i Elf-i Sani Yani 2. bin yılın müceddidi olan İmam Rabbani KS hazretlerinin tüm eserleri her ülkede kendi dilleriyle basılmış ve herkesin anlayacağı dilde yayınlanıyor
Bunda ne kötülük var
3. Yanılgınız
Risaleler farklı dillere tercüme ediliyor
Bu ne demek?
İngiliz, aman, fransız japon, çin, hintli yani Türkün, Türkçe konuşanların dışındaki herkes kendi dilinde risale okuyabiliyor bir tek Türkler risaleyi şu an kullanıkları dille okuyamıyor
Sizce de garip değil mi?
...
Bunlar, doğrudan doğruya menba-i vahy olan Zât-ı Pâk-i Risalet'in (A.S.M.) manevî ilham ve telkinatıdır.
...
Kısmen doğru kısmen yanlış
Doğru çünkü dünyaya Kuranı Kerimi tam manasıyla anlayan bir tek kişi gelmiştir. O Da Hz. Rasulallah SAV dır. Ondan SAV sonra gelen herkes Ondan SAV sonra gelen herkes Ondan SAV gelen feyzle tefsir eder...
Yanlış çünkü bu konu sadece müceddidlerle alakalı değildir. Tüm Müfesirler (Kuran tefsircileri) için bu böyledir. Sadece müceddidlerle sınırlandırılamaz.
Bir diğer yanlış olan konu da Hz. Rasulallah SAV dedi diye o kelime aynen kalacak diye birşey yoktur
Mesela Hadisler hatta Kuranı kerim bile mealen verilebilirken bir alimin kitabı nasıl olur da herkesin anlayacağı ya da herkesin konuştuğu dilde olmaz.
Muhyiddin Arabi KS bazı kitaplarını Hz. Rasulallah SAV den aldığı emirle yazdığını söyler.
Miftahul Kulub gene aynı şekilde Hz. Rasulallah SAV ın emri ile yazıldığı söylenir..
Ama her iki zatın da eserleri günümüz türkçesi ile mevcuttur
Özetle
Kuran Türkçeleştirilirken, hadisler türkçeleştirilirken, büyk alimlerin, mutasavvıfların (tasavvuf erbabı büyük evliyalar) eserleri sadeleştirilip türkçeleştirilirken risale sadeleştirliemez, türkçeleştirilemez demek zannımca risaleleri olduu yerden çok çok başka yerlere götürmek olur ki sonu iyi olmaz....
Elbette en doğrusunu ancak Allah CC bilir