Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Okuyorum merak etmeyesin.. Yaşımız 38.. Yeni yetme değiliz.. Mevdudi dahil bir çok Tefsirden okumalarım vardır..

Bu işi horoz dövüşüne çevireceksen vaz geçelim?
 

kul emir

Profesör
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
2,862
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Konum
yalnızlık ülkesinden
bunu kendine sor biz allah için konuşuyoruz sen istediğin gibi anlayabilirsin senin anlayışını düzeltemem ancak alllah dfüzeltir ben doğru bildiğimi söylerim
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Bak az önce celallenmiştin.. "Yolu bilmeyen" dediğim için..

Burda da ben seni düzeltemem diyorsun?

Yani eğrilik var değil mi?

Ne farkı var şimdi?

Sözün ile fiilin bir değil.. Ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz..

Hadi kal selametle..
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ben de bu güzel duana amin diyorum..

 

balamir

Üye
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
96
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Konum
anadolu
Emir Hattap ve Tuğ Tekin kardeşlerim,

Sizin muhalefet damarınız tutmuş.. Anlaşılıyor..

Ne dersek diyelim, bir itiraz kapısı aralayacaksınız anlaşıldı..

"İnsanoğlu tartışmaya pek düşkün"

"Hadi birazcık bilginiz olan şeyler hakkında tartışıyorsunuz da hiç bilmediğiniz konularda niye tartışırsınız"

Bunlar da Rabımızın mübarek kelamlarından..

Gelin daha faydalı bir yol tutalım birlikte.. Şimdi hassas olduğunuz hususları çok iyi anlıyorum.. Bu hususlarda size hak da veriyorum.. Senelerdir Net'te bu tür bahisler açılır.. Hemen hepsini ezberledim..

Faydalı yol şu olsun:

"04- en-NİSÂ 69. Kim Allah’a ve Resûl’e itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu Peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!"

Sizden ricam, bu Ayet-i Kerimenin tefsirlerine bakmanız.. Eğer isterseniz, ben size bir kaç tefsir de yazabilirim ama şimdilik gerek yok..

Ondan sonra müzakereye devam edelim.. Ne dersiniz
?

salih kişiden kasıt nedir?
Allah müminin suresinde ve benzer surelerde tanımını net olarak belirtmiş.gerçekten felah bulan kimseler.Allaha hakkıyla teslim olan,Allahın rızasını kazanmayı gaye edinen muttaki kişiler.
ben böyle kişilere tek kelime edemem.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
salih kişiden kasıt nedir?
Allah müminin suresinde ve benzer surelerde tanımını net olarak belirtmiş.gerçekten felah bulan kimseler.Allaha hakkıyla teslim olan,Allahın rızasını kazanmayı gaye edinen muttaki kişiler.
ben böyle kişilere tek kelime edemem.

Amenna ve saddakna abim.. Diline sağlık.. İşte bunlar ne güzel arkadaştır..

Onları gördüğün zaman dünya arzuları kalbinden boşalır.. Ahireti ve Allah'ı hatırlarsın.. Sana şevk ve gayret gelir.. İster istemez ahlaklarından davranışlarından etkilenirsin.. Sözleri tesirlidir, ta içine işler..

Allah bir kulunu sevdi mi tüm sema ehline ve yeryüzündeki insanlara onu sevdirir..
 
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
tartısmayı ve enaniyeti bir kenara bırakıp allah rızası için bi düşünsek herhangi bir tarikate mensup olmadan gunde 5000 defa allah diyorum dyebilecek kac yiğit çıkara acaba. ve rabbim her gun gunde en az 5000 kere kendini zikr eden kulunu yanlıs yolda bırakmaz.
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Kastamonu Lahikası'nda (s. 10): "O divanlar derler ki; veli ol gör, makamata çık, bak, nurları feyizleri al. Risâle-i Nur ise der; her kim olursan ol bak, gör, yalnız gözünü aç, hakikati müşahede et, saadet-i ebediyenin anahtarı olan imanını kurtar."

"İman saadet-i ebediyeyi kazandırdığı için bir mü'mine küre-i arz kadar bir saltanat-ı bakiyeyi temin eder. Velâyet ise mü'minin cennetini genişlettirir, parlattırır. Bir adamı sultan yapmak, on neferi paşa yapmaktan ne kadar yüksek ise, bir adamın imanını kurtarmak on adamı veli yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir."
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Kastamonu Lahikası'nda (s. 10): "O divanlar derler ki; veli ol gör, makamata çık, bak, nurları feyizleri al. Risâle-i Nur ise der; her kim olursan ol bak, gör, yalnız gözünü aç, hakikati müşahede et, saadet-i ebediyenin anahtarı olan imanını kurtar."

"İman saadet-i ebediyeyi kazandırdığı için bir mü'mine küre-i arz kadar bir saltanat-ı bakiyeyi temin eder. Velâyet ise mü'minin cennetini genişlettirir, parlattırır. Bir adamı sultan yapmak, on neferi paşa yapmaktan ne kadar yüksek ise, bir adamın imanını kurtarmak on adamı veli yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir."

Kardeş yeni bir başlık açıp bize nur talebelerini anlatsana. Benim kafama takılan sorular var. Mesela: tasavvuf yoluna girenler hergün enaz 5000 kez Allah C.C ismini anıyormuş bende öyle biliyorum. Farzlar Kuran okuma ve Kuran ilimine çalışma dışında. Efendi H.zlerindende feyz alıyoruz inşa'Allah... Yani bişey yapabiliyorsak onun yüzü suyu hürmetine Rabbim bizlere nasip ediyor. Yoksa biz kimiz ki dularımız kabul olsun. siz feyzi nereden alıyorsunuz veya alıyormusunuz. Risale okumadan bu iş olmazmı? veya bir kere okuyup sonra ara sıra okusanız olmaz mı? Bana nasıl geliyor bazen biliyormusun: Üstat'a veya kitabına biri laf ettimi yanlıştır dedimi kesinlikle kabul etmiyor nur talebeleri Ben eğer onları tanımasam ve kötü niyetli olsam onlarada derim siz ona tapıyorsunuz diye. şeyhimizin peşinden gidiyoruz onun dediklerini yapıyoruz diye demediklerini yapmıyorlar ama kendileri risalei nur ışığında yürüyorlar. Nasıl iş bu valla bazen kafam almıyor.

Birde bu sözü yazmışsın ya sanırım üstat söylemiş. .

""bir adamın imanını kurtarmak on adamı veli yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir.""

imanı tam olanlar mı veli yapılıyor? imanı olmayan veya zayıf olan 10 kişiyi veli yaparsa ve bu 10 kişide veli olduğuna göre velilik nasıl bir makan siz daha iyi bilirsiniz. Bir çok kişinin imanına vesile olursa durum nasıl olur.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Bu tür garip sözleri Üstad'dan başkasından nakletmeniz zaten mümkün değildir.. Velilere sürekli saygılı olmuş bir mübarek Alimin bu tür sözleri sarfedebileceğine de ihtimal vermiyorum.. Bu gibi sözlerin mutlaka başka ilim sahiplerinden ve kaynaklarından teyid edilmesi önemli bir zorununluluk olarak karşımızda durmaktadır.. Bu yapılmadığı sürece bu tür sözlerin garipliği değişmeyecektir..

Bir kere Velilik öyle kolay elde edilebilecek bir şey değildir.. Kolay olur mu hiç; Allah'a dost olmak! İnsanların belki beşte biri iman ile müşerref olur ama; belki ancak 100.000 kişide bir kişiye Allah'ın dostluğunu kazanmak ya nasip olur ya da olmaz..

Veliler, imanını kurtaracak insanları bırakın, Alimlerden dahi üstün derecelerdedirler.. Yakınlık ve dostluk sırrını elde etmiş kimselerdir.. Allah onların eli, gözü, dili, kulağı olmuştur.. Onlar Ahirette kendilerine imrenilecek ve gıpta edilecek kimselerin başında gelecektir..

Alimlerde bir esrar vardır.. Alim olmayanlar, avam bu esrarı bilmezler.. O yüzden bir alim, 100.000 alim olmayandan kıymetlidir.. ("Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir" Hadis-i Şerifini hatırlayınız..)

Velilerde bir esrar var; onu da Alimler bilmezler.. O yüzden bir veli çokca alimden daha kıymetlidir.. (Bakınız Alimlerden kötü olanları, ilmiyle amil olmayanları, ilmini dünya için sarfedenleri kınanmış; acıklı azapla korkutulmuşlardır.. Bu konuda çokca Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerif varid olmuştur.. "İnsanlar helak oldu, alimler müstesna.. Alimler helak oldu amiller (ilmiyle amel edenler) müstesna.. Amiller helak oldu muhlisler müstesna.." Hadis-i Şerifi malumunuzdur.. Fakat Velilere gelince "Allah'ın Velilerine korku yoktur; Onlar mahzun da olmayacaklardır" Ayet-i Kerimesiyle Cenab-ı Hak Velilerinin durumunu bildirmiş.. Müfessirler; "korku olmamasının" dünyadayken; "mahzun olmamanın" ahirette söz konusu olduğunu bildirmişlerdir.. Bakınız çok açık Ayet-i Kerime ile bildirilmiş bir dereceyi bir mübarek Alimin bilmediğini; ya da bilerek göz ardı edeceğini düşünemeyiz.. O yüzden bu söze garip diyoruz ya.. Risaleler üzerinde oynamalar yapıldığını duyduğumdan beri bu gibi garip sözlere temkinli yaklaşıyorum..)

Nebilerde de bir esrar var; onu da hiç bir Veli bilmez.. O yüzden 100.000 Veli bir Peygamber etmez! Bir Peygamber bütün Velilerden kıymetli ve üstündür..

 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Hocam ellerin dert görmesin.

islamveinsan kardeş yok eğer sen bana yardımcı olursan sevinirim.
Şeyhlere bu kadar laf edenlerin yaptıkları sana nasıl geliyor. Risaleden şaşmamaları onu yanlışsız görmeleri ve onun her dediğini yapmaları.... Veya böyle yapıyorlar mı onuda tam bilmiyorum? Bilen birileri açıklar herhalde...
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
s.a

Öncelikle burası tartışma formudur... her şey belli dengeler içerisinde tartışılır...
Hakaret edilmesi taraftarı değilim...
Lakin benim için kıymetli olan şeyhler değildir... Alimlerdir...
Alim olana dua da ederiz, dua da isteriz... (şahsım adına konuşuyorum)

Risalelere kutsallık vermek cahillerin işidir...
Efendimiz in rahle i tedrisinden geçmiş sahabelerde hatalar zuhur etmişken üstad a ve risaleye hiç bir risale i nur talebesi mükemmellik vasfını vermez...

Risale i nur un içinde ve üstad ın söylemlerinde (eski gazete yazılarında) ehli sünnet e muhalefet ettiği görülmemiştir...
Ancak; muhalefet ettiği şeklinde teviller olmuştur...
Risale i nur un bozuldugundan tahrif edildiğinden murad da budur...
Çeviriler ve tevillerde fesad oluşumlar mevcuddur...

Hem risale i nur talebeleri başka kitap kaynak tefsirden de istifade ederler..
Risale i nur u Kur'an ın tefsiri olarak bildiklerinden gösterdiği yoldan giderler.
Lakin Risale i nur anlatılanlar gibi bir kitap değildir...

Selam ve dua ile
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
Allah'tan korkan adam, onun sevdiklerini böylece küçük göremez!!!! Risaleler de büyük ilim kaynaklarıdır... Dinimizde herşey mertebeler iledir... Lütfen kardeşim... Şeyhlere kıymet vermemek???? Bir kardeşiniz olarak uyarma ihtiyacı hissediyorum... Her alim, veli olmadığı gibi her veli de alim olmayabilir... Genel ilimler haricinde ilim bilmeyen kimselerde dünyadaki hayatları itibariyle mertebe kazanabilir... Şeyh, dediğiniz kimseleri ne olarak görüyorsunuz da böyle yazıyorsunuz?!
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
s.a

Öncelikle burası tartışma formudur... her şey belli dengeler içerisinde tartışılır...
Hakaret edilmesi taraftarı değilim...
Lakin benim için kıymetli olan şeyhler değildir... Alimlerdir...
Alim olana dua da ederiz, dua da isteriz... (şahsım adına konuşuyorum)

Risalelere kutsallık vermek cahillerin işidir...
Efendimiz in rahle i tedrisinden geçmiş sahabelerde hatalar zuhur etmişken üstad a ve risaleye hiç bir risale i nur talebesi mükemmellik vasfını vermez...

Risale i nur un içinde ve üstad ın söylemlerinde (eski gazete yazılarında) ehli sünnet e muhalefet ettiği görülmemiştir...
Ancak; muhalefet ettiği şeklinde teviller olmuştur...
Risale i nur un bozuldugundan tahrif edildiğinden murad da budur...
Çeviriler ve tevillerde fesad oluşumlar mevcuddur...

Hem risale i nur talebeleri başka kitap kaynak tefsirden de istifade ederler..
Risale i nur u Kur'an ın tefsiri olarak bildiklerinden gösterdiği yoldan giderler.
Lakin Risale i nur anlatılanlar gibi bir kitap değildir...

Selam ve dua ile

Abim gerçek Şeyhler, yani "bilenler" onlar da bir takım ilimlere varistir.. Onlar da Alimdir.. Fazlası onlar hem alim, hem salih hem de Ariftirler.. Faziletli kimseler için, salih kimseler için nice Ayet ve Hadis gelmiştir.. (ki yukarıda Veliler için açık ve doğrudan bir Ayet-i Kerime'yi yazmıştım zaten: "Allah'ın Velilerine korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır") Bunları öyle külliyen red etmek insaflı ve vicdanlı bir sinenin işi olamaz..

Kur'anın özü, anası olan Fatiha Suresini hatırlamanız yetecektir.. "Kendisine nimet verilenlerin yolu".. Nice ulemanın; örnek vermek gerekirse Razi'nin "kendisine nimet verilenleri" Mürşid-i Kamiller olarak tefsir ettiğini biliyor muydunuz?

Risale-i Nurlarla ilgili tespit ve yaklaşımlarınız ise güzeldir..

Ancak Risale-i Nur Talebelerinin başka kaynaklardan istifade ettikleri konusunda size katılamayacağım.. Başka kaynaklardan istifade etseler dahi, bu istifadelerini insanlara yansıtmakta, bizlere göstermekte pek fakir ve cimri davrandıkları aşikardır.. Bir-iki istisnası hariç bugüne kadar başka kaynaklardan nakiller ile görüşlerini delillendiren Nur Talebesi görmedim.. Her meselede varsa yoksa Risale-i Nur tavrını sadece bu forumdan dahi ispat etmek son derece kolaydır.. Bırakınız bir çok başka eseri; Üstadımızın Üstadları dedikleri İmam Rabbani ve Abdulgadir Geylani Hazretlerinden dahi yararlandıklarını ne hikmetse görmüş değilim..

İsterseniz küçük bir test yapalım:

"Bir insanın imanını kurtarmak 10 Veli yetiştirmekten daha sevaplı bir hizmettir"

Bu sözü diğer kaynaklar ile diğer alimlerimiz ile destekleyin de görelim bakalım?

(Neymiş, velilik kendineymiş.. Sanki imanı kurtulunca başkalarına.. Her ikisi de yetişense, her ikisi de yetiştirilense biri nasıl kendine, diğeri nasıl başkalarına oluyor ki? İmanı kurtulanın kendi ahiretine değil midir? Bu basit mantık hatasını es geçiyorum..)
 

Arifane

Profesör
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
843
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Bursa
hangi şeyh, mürşid, efendi, olursa olsun eğer seveni varsa ona saygı duymak lazım kırmamak incitmemek islamda en önemli faktör budur.
 

mavigece

Asistan
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
880
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Antalya
Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere Cevap


Bütun Dünyada meshur olmus artistleri görürler, kalperine sokarlar, bir güzek kösk görürler, kalplerine sokarlar, bir araba görürler, begenir kalplerine sokarler, bunlari düsünmek sirk olmuyor da, bir Allah dostunu düsünmek nicin sirk olsun?

Birisi, secde ederken „haliye secde ediyorum“ dese müsrik olur. Mihrabin önünde namaz kilarken „mihraba secde ediyorum“ veya „Beytullah’a secde edyorum dese müsrik olur. Ama „Beytullah’i veya mihrabi vesile ederek Allah’a secde ediyorum „ denirse, o sirk degildir.

Nitekim Iman-i Rabbani (kuddise sirruh) söyle buyurur:
Rabita kendisine dogru secde edilendir, kendisi icin secde edilen degildir.Mihrablar ve mescitler dahi bu mananim disinda degildirler.

Iman.i Rabbani, Naksibend (kuddise sirruh) icin “Kibletü kulibina” (kalplerimizin kiblesi) buyurur.

Kible; yönelinen yer demektir. Yani Imam-I Rabbani, Naksibend (kuddise sirruh) icin, kalperimizin onunla Mevla’ya döndügü zat, demek istemistir. Rabbimize secde etmek istedigimizde bunu nasil eda ediyoruz? Kabeye yönelerek. Iste kalpler ile Mevla’ya yönelmek istenildiginde bu zatlar vasitasi ile yönelinmis oluyor. Mevla maksuddur, seyh ise a maksudun yoludur.

Rabita etmedikce kalp kapisi acilmiyor. Rabita kvvetli olursa, bütün ibadetler seker gibi tatli gelir sizi. Eger rabita olmazsa ibatler aci, karanlik, sikici gelir.

Rabita öyle bir seydir ki, bütün afetlerden kurtarir insani. Peygamberimiz nasil dua ediyordu:


„Ya Rabbi! Göz acip kapanincaya kadar da olsa beni nefsime birakma. (Nicin?) Beni helak eder“

Rabita üzere olsaniz, sokakta bulundugunuzda öteye beriye bakmazsiniz. Cünkü kalbinizin gözü rabita aynasinda. Rabita büyük kale. Rabita etmediginde mutlaka bir yerlere bakiyorsun hem de en kötüsüne. O rabita, ibadeti de kolay eder insana. Tarikat mesayihinden biri söz verdi „tarikat derslerinize yardim edecegim“ diye.

Dön dolas zikrullaha. Rabitaya cok emek verelim. Zikir bütün ilimlerin, rahmetlerin kapisidir. Akillari bile halis hale getiren zikruallahtir.

Kuran Kerim ‚de buyrulur ki:

„Bunlar, Allah’in zikri ile kalpleri huzura kavusmak imam edenlerdir. Iyi bilin ki, ancak Allah’i anmakla kalpler yatisir ve huzur bulur.“

Insanla Cenab-i Hak arasinda hic münasebet yoktur. Toprakla Rablerin Rabbi arasinda ne münasebet bir alaka hasil oluyor. O münasebt ve alakadan sevgi döguyor. Münasebet arttikca sevgi de artiyor.

Ne zamam ki Sevgi zikredeni kalpliyor, bu kimse kemal derecesine yükseliyor. Itminan (kalbin huzura kavusmasi) hasil oluyur.

Bir beyitte söyle geli:
„Hak Teala’nin zikrine devan ediniz, Cünkü zikir kalplerin cilasi, ruhlar icin (ise) gidadir.“

Böyle sevgi münasebeti kazandiran bir zikir Rabita ile olur. Nitekim Imam-i Rabbani bir mektubunda söyle buyuruyor:

„(Mevla’ya) kavusturucu yollar icinde rabitadan daha cabuk kavusturani yoktur. Hangi talihli kimseye bu nimeti ihsan ederler.

Hace Ahrar (kuddise sirruh) Fikarat Risalesi’nde buyuruyor ki: „Rehberin (seyhin) görüntüsünü (seklin hayal etmek) Hakk’in zikrinden daha faziletlidir (tesirlidir).

Yani rehberin hayali (kalbin tasfiyesinde) zikretmesinden daha cok faide verir, cünkü baslangicta, talibin Hak Teala ile yakinligi yoktur. Bunun icin zikretmekle cok faidelenemz.

Rabita hatirlamak, demektir. Eger rabita müsrik ederse hic muvahhid yoktur. Cünkü herkes mutlak bir seyler düsünür, hatirlar. Kalbi hatira gelen süfli düsencelerden temizlemek icin kalp aynasinin yüzünü, kalbi Mevla’ya tutulan bir Allah dostunun kalbine cevirmelidir. O zaman Mevla Teala’nin nuru parlar oraya.

Mesnevi’nin sahibi Mevlana Celaleddin-i Rumi der ki: Ya Rabbi! Seninle arama hicbir sey koyma. Peygamberlerinden ve dostlarindan baska”
Iste bu sözde ne kast ediliyor? Rabita.

Mürsit ancak bir aynadir. Aradigimiz o degil, onun gösterdigi, bütün kainati yaratan Allah Teala (celle celalühü) hazretleridir. Mürsidin kalp aynasi vasitasiyla Mevla (celle celalühü) görülüyor gibi olur
bu en baştaki yazıyı RABITA ŞİRKTİR diyenler tekrar okusun...VE LÜTFEN BİR ZAHMET ANLASINLAR ARTIK!!!!!
 
Katılım
1 Eyl 2006
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Arkadaşlar ben sadece şu kadarını söylemek istiyorum ki ilimsiz yapılan hiçbir amelinizden hayır beklemeyin. Aldığınız ilmi de mutlaka Kuran ve Sahih Sünnetle desteklendiğine dikkat edin. ha bir de alışkanlıklarınızın İbadet telakki edilmemesine azami dikkat gösterin.
selametle...
 

RIBAT

Paylaşımcı
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
137
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Düşünmek anmak hatırlamak caizdir. Kimse buna şirk dememektedir.
ama ısrarla sizler Rabıtayı bu sözcüklerin içine masumane sığdırarak caiz hale getirip , karşı çıkanları insafsızlıkla itham ediyorsunuz .

Size şunu sorayım :

Bir kimse bir tehlike anında Kuran ve sünnete göre ne yapması lazımdır ?

Bir kimse tehlike anında şeyhime rabıta yapıyorum demesindeki kasıt nedir ? Delili nedir ? Hükmü nedir ? Bu masumane düşünmek midir ?
Rabıta yapılan ,rabıta yapandan haberdar olup yardım ediyor gaybdan haber verebiliyor inancı caiz midir ?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst