Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ATTAR

Asistan
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
479
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
46
abi seyyid kutubun bir ihlas suresi tefsiri var resmen fena fillah'ı açıklıyor hemde nefis bunu df de yayınladım önce tevil ettiler sonra sindiler ''30'' saat oldu cevap gelmedi burda da cevap yok...

df deki başlık şu ''zamanımızın hallacı'' seyyid kutup..

hehehehe yahu sen seyyid kutub deyince (ALlah rahmet eylesin kelleyi verdi islam adına.) aklıma hasan el benna geldi.ondan mı misaller versek ne etsek :)

abi sen burayada ekle..

hirahos imam şevkani rahimehullah bazı usul meseleleri ile akaidi meselelerin bazılarında teymiye rahimehullah ile örtüşür. :) cumhura muhalefet etdiği yerlerde az değildir hani..ama alimdir.

hahaha ben keyiflendim biraz neden bilmem :)

ulen adam rabıtayı inkar ediyor gitmiş imzasına şamil basayevin resmini koymuş..ulen ne alaka.benim hocam ona gidiyor ustadımın hediyesini iletiyo oda alıp başım üstüne diyor..ulen konuşturmayın adamı :)
 

ATTAR

Asistan
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
479
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
46
bi şey dicem imam suyutiden nakil edersem kabul edermisiniz.el haviden
 

ATTAR

Asistan
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
479
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
46
seyyid muhammed el alevi el maliki var.vefat eyledi.onun mefahim adlı eseri vardır.netden bulurlar.adını duymuşlardır bunlar.eserini bulsunlarda okusunlar.yoksa ben iletirim.
 

ATTAR

Asistan
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
479
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
46
Şeyhin iki temel vazifesi vardır.

Bunlardan birincisi, şeyhin, üstâdın, mürebbî veya Allah’ın arif ve velilerinden olan kişinin, bizlere duânın edeplerini öğretmesidir. Nasıl ki, bir kişi büyük bir makâmı ziyaret etmesi gerektiğinde, oranın adâbını ve protokolünü, nasıl selam verileceğini, nasıl oturulup ve nasıl yemek yeneceğini öğreniyorsa, onlar da bu şekilde bizlere bu yolları öğretirler. Elbette Allah’a duâ etmek için protokol yoktur; ancak dikkat edilmesi gereken bazı edepleri vardır. Şeyhler, alimler, mürşitler ve veliler bizlere duânın bu adâbını açıklarlar. Şeyhin birinci vazifesi budur. Meselâ, derki; “duâ etmek için en uygun ve makbul vakitler şunlardır, duâ ederken abdestli olmak güzeldir, kıbleye dönmen iyidir. Kalbin herşeyden boş ve uzak olsun, kalbinde kötülük, hased ve zulümden eser olmasın. Haram yemekten sakın, Allah’a karşı gelmekten uzak dur…” Bütün bunlar, bizlere üstadlarımızın şeyhlerimizin öğrettiği şeylerdir. Üstâd, bize nasıl duâ edileceğini öğretir.

İkinci vazifesine gelince. Şeyhin, ibadet ve sülûkundaki gayret ve çabasına göre kalbi daha temiz ve nurludur. Bu yüzden talebe, üstadından kendisi için Rabbine duâ etmesini ister. Mesela der ki; “Ey Şeyhim, benim için Rabbime şöyle şöyle.. duâ et”. İnsanlar kendi nefislerinden hiçbir şey veremezler. Herşeyi veren Allah’tır. Ancak dünyada maddi anlamda insanlar nasıl derece dereceyse, manevi yönden de farklı derecelere ayrılırlar. Benzetme yapacak olursak bunlardan kimisi, birinci sınıftadır, kimisi üçüncü sınıftadır. Bazısı lisede, bazısı üniversite birinci, üçüncü veya son sınıftadır. Bazısı yüksek lisans yapıyordur, kimisi profesör olmuştur. Kimisi de kürsü başkanı olmuştur. İnsanların durumu böyle çeşitlidir. Benzer şekilde insanların Allah’a yönelmeleri nisbetinde dereceleri farklılık arzeder. Şunun derecesi biraz az, şunun daha fazla, şunu daha da fazla, şunun ise maşaallah en üst makamlarda olabilir. Şeyhin kendisi de Allah’a muhtaçtır, o da Allah’a karşı fakir ve miskîndir. Ancak, aralarındaki muhabbet ve yardımlaşma sebebiyle kardeşlerine ve talebelerine duâ eder. Bu da şeyhin ikinci vazifesidir. Bu duâ da matlûb olan duâlardandır.


seyyid alevi el maliki
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Kendim fikir beyanı yapmadan, ilmi bir kaynaktan alıntı yapıyorum... Bir kere vicdanı olan, Allah herşeye kadirdir diyen insan, ben acizim herkes üstün diyebilecek kibirden arınmışlığı olan insan öyle atıp tutamaz... Biryerlerde okusa, görse dahi yazmaya utanır, haya eder, irkilir, "acaba" der, çekinir!!!!!


Evliyaya dil uzatmak
Sual: İbni Arabi hazretlerine dil uzatılıyor. Evliyaya dil uzatmak caiz midir?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri, Mektubat’da buyuruyor ki:
(Büyüklerimizin beğendiği, büyük bildiği Muhyiddin-i Arabinin, birçok sözlerinin ehl-i sünnete uymaması, şaşılacak şeydir. Hataları keşfinde, kalbde doğan bilgilerde olduğu için, ictihaddaki hatalar gibi bir şey söylenemez. Onu büyük bilir ve severim. Ehl-i sünnete uymayan yazılarını yanlış ve zararlı bilirim.

Onun hakkında konuşanlardan bir kısmı haddi aşıyor, bir kısmı büsbütün mahrum kalıyor. Evliyanın büyüklerinden olan M.Arabi hazretleri, keşflerindeki hatalardan dolayı büsbütün reddedilemez. Onun vahdet-i vücud bilgisi, görünüşte, ehl-i sünnet itikadına uymuyor ise de, uydurulması kolaydır. Aradaki farkın, yalnız sözde ve kelimelerde olduğunu gösterdim.) [m.266]

(Kıyas ve ictihad, dinin 4 temelinden birisidir. Evliyanın ilhamları böyle değildir. Bunlara uymaya emrolunmadık. İlham, yalnız sahibi için delildir, başkaları için senet değildir. Tasavvufçuların, ehl-i sünnete uygun olmayan sözlerine uyulmaz. Fakat, onlara iyi gözle bakarak dil uzatmamalı, şuursuz sözlerinden saymalıdır!) [m.272]

(Şeyh-i ekberi [yani İbni Arabiyi] caiz olmayan bazı bilgileri ile, yine makbuller arasında görüyorum. Evliya arasında bulunuyor. Onu reddeden, beğenmeyen tehlikededir.) [c.3, m.77]


sayın ismailarsalan

siz gecen gün ibni arabinin kuran ve sünnete uymayan sözleri için yaptığınız savunmada sarfedilen sözlerin islamın zahirine uymadığı için rededilmesi gerektiğini ve bu tür sözlerin küfür mahiyetine girdiğini idaa etmiştiniz
ardındanda bu sözler oan ait değildir demiştiniz

imamı rabbani ise bu sözlerden ötürü kuran ve sünnete uymadığından bahsetmektedir

şimdi doğru olan hangisi immamı rababni bu sözleri kabul edip sünnete uydurmak kolaydır diye acıklama yapmışken siz ona ait olmadığı idaasındasınız

şimdi eğer öyle bir şey yoksa imamı rabbanı neden savunsun


sızce doğru kim szmi ımaı rabbanı mı
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
fırsaf2 kardeşim,

sizin daha önce alıntıladığınız yazıyı kastettiğini nasıl vurgulayabiliyorsunuz?
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
fırsaf2 kardeşim,

sizin daha önce alıntıladığınız yazıyı kastettiğini nasıl vurgulayabiliyorsunuz?


sizce neden böyle bir anlatım yolunu secmiş olabilir imamı rabbanı yada neden böyle bir sorunun cevabının referansı imamı rabbani olarak geösterilmiştir

dikkat ederseniz imamı rabbanı arabinin vahdeti vucud görüşünün sünnete uymadığını belirtmiştir


(Kıyas ve ictihad, dinin 4 temelinden birisidir. Evliyanın ilhamları böyle değildir. Bunlara uymaya emrolunmadık. İlham, yalnız sahibi için delildir, başkaları için senet değildir. Tasavvufçuların, ehl-i sünnete uygun olmayan sözlerine uyulmaz. Fakat, onlara iyi gözle bakarak dil uzatmamalı, şuursuz sözlerinden saymalıdır!) [m.272]


bana dediklerimden dolayı fosetik cukurunu layık görenlere

yine tasavuf ehli olan ımamı rabbani daha yumuşak bir uslupla cevap vermektedir
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
imam rabbani ne güzel izah etmiş işte, sözünün üstüne sözüm yok :)

sevgilerimle
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
imam rabbani ne güzel izah etmiş işte, sözünün üstüne sözüm yok :)

sevgilerimle


abi o zaman biz bunları anlatırken neden agır hakaretlere maruz kalıyoruz


neden ehli sünnete uymayan sözleri gündeme getirip reddiye sunduğumuz zaman aşağılanmalara maruz kalıyoruz

size sorum olacak:ehli sünnete uymayan bir söz işittiğimiz zaman ve bu söz apaçık küfür içeriyorsa yinede dil uzatmamamızmı gerekiyor ?

nerde kaldı bir kötülük gördüğünüz aman elinizle dilinizle düzltin emri

bizler değilmiyiz allah için seven ve allah için buğzeden


BİZ EHLİ SÜNNET İNANCINA UYMADIĞI İÇİN SARFEDİLEN SÖZLERE BUĞZETTİĞİMİZ İÇİN SİZLER TARAFINDAN BUĞZEDİLİYORUZ
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
abi o zaman biz bunları anlatırken neden agır hakaretlere maruz kalıyoruz


neden ehli sünnete uymayan sözleri gündeme getirip reddiye sunduğumuz zaman aşağılanmalara maruz kalıyoruz

size sorum olacak:ehli sünnete uymayan bir söz işittiğimiz zaman ve bu söz apaçık küfür içeriyorsa yinede dil uzatmamamızmı gerekiyor ?

nerde kaldı bir kötülük gördüğünüz aman elinizle dilinizle düzltin emri

bizler değilmiyiz allah için seven ve allah için buğzeden


BİZ EHLİ SÜNNET İNANCINA UYMADIĞI İÇİN SARFEDİLEN SÖZLERE BUĞZETTİĞİMİZ İÇİN SİZLER TARAFINDAN BUĞZEDİLİYORUZ

efendim:

siz eğer bizim tekfir hakkındaki yazılarımız okursanızı umarım bu hususta kalbiniz mutmail olacak.

hadise çok farklı bazı duyguların fevriliğinden kaynaklanıyor. her tarafın fevriliği ancak kendine zarar verdiriyor.

şimdi vereceğim linklere lütfen dönüp bakın lütfen

http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=23407

http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=23586

http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=23049

sevgilerimle
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Arkadaşlar,
Damdan düşmeyenler, damdan düşenler hakkında fikir yürütüp yorumlarda bulunmasın ! Çünkü, sıtma hastalığını en güzel şekliyle sıtmaya yakalananlar bilir. Bu hastalıktan bahseden kitapları okuyanlar ve sıtmalı bir kişiyi görenler de bilir ama, hastalık hakkında en güzel bilgi o hastalığa yakalanmakla elde edilir.
Büyüklerin birçoğu kitaplarında demişlerdir ki; "Ey oğul ! Eğer aklın almıyorsa, bu yazdıklarıma hemen itraz etme ! Sen bizim yazdıklarımıza itiraz etmek için yaratılmadın. Önce kul olmaya bak, ardından sana açılan yollar nisbetinde de yükselmeye çalış..." Yoksa, İmam-ı Gazalinin dediği gibi, bu evliyaların hallerine asla itiraz etme! Bizler de o büyükler için şayet "Tasavvuf ehlinin, ehl-i sünnete uygun olmayan sözlerine uyulmaz." gibisinden bir lâkırdı edersek, onalrın ehl-i üsnnetibilmediği ve bizim onlardan çok daha fazla bilgi sahib olduğumuz ima edilmiş olur ki, bir insana günâh olarak bu yeterde artar bile !

Allâme Seyyid Şerif Cürcânî -kuddise sırruh- Hazretleri Yakup Çerhî -kuddise sırruh- Hazretlerine intisab etmiş, daha sonra şeyhi onu kendi mürşidi olan Alâeddin Attar -kuddise sırruh- Hazretlerine götürmüş. Onunla görüştükten sonra:
Yakup Çerhî’ye intisab etmeden önce râfizî imişim. Alâeddin Attar Hazretlerine mülâki olduktan sonra Allah’ımı bildim.” buyurmuş.
Buna benzer daha birçok misaller vardır.
Mezhepsizlerin glu--glu danslarına kapılmayınız.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
İşte yazılanları okumadığınız ortadadır.. Bir kaç önceki mesajımda muteber alimlerin İbni Arabi hakkında tutmamızı tavsiye ettikleri yol şudur:

"Kendisi, büyük velidir, mübarek bir alimdir; ama eserlerini okumak doğru değildir.. Bir kısmı şathiyattandır, bir kısmı da eserlerine eklenmiştir.."

Bu ölçüyü nice defalar, çeşitli vesileler ile biz de düşünce olarak dile getirmiş idik..

Biz, zaman zaman çıkıp İbni Arabi'ye başka yakıştırma yapanlara karşıyız.. O yüzden İbni Arabi savunmamız..

İmam Rabbani Hazretleri de İbni Arabi'yi büyük gördüğünü, kimi sözlerine katılmadığını, katılmadığı sözlerini halilin baskınlığına verdiğini ve onu mazur gördüğünü ilan etmiştir..

Bu demek değil ki İbni Arabi'nin şeriate zıt sözlerini İmam Rabbani savunmuştur..

Bu demek değil ki biz de İbni Arabi'nin görüşlerini benimsiyoruz..

Dikkatli okumanızı öneriyorum..
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
"Tasavvuf ehlinin, ehl-i sünnete uygun olmayan sözlerine uyulmaz." gibisinden bir lâkırdı edersek, onalrın ehl-i sünneti bilmediği ve bizim onlardan çok daha fazla bilgi sahib olduğumuz ima edilmiş olur ki, bir insana günâh olarak bu yeterde artar bile !
.

hatta merak edebilirsin nerede yazıyor diye, sizin de münasib gördüğünüz bir siteye yönlendireyim sizi:


http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1699

yahu ne cesur bir insansın kardeşim, imam rabbani rahimehullah'a lakırtı isnad etmek şimdi ne demek oldu?
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
yazıyı alıntıladığım yerde fırsaf2 yazıyor ya tabi bu fırsaf'ın sözü, derhal itiraz edilmeli!

işte bu sebeble kaç zamandır vurguluyoruz.

siz sözü kim söylemişe o kadar takılmışınız ki, doğru mudur eğri midir umurunuza gelmiyor bazen.

bu dört oldu! bardak da taştı.

önce imam Şa'rani rahimehullah'a bu şekilde hakaret ettiniz. şimdi imam Rabbani'ye...

ne olacak bu işler böyle kardeşim?
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
İşte yazılanları okumadığınız ortadadır.. Bir kaç önceki mesajımda muteber alimlerin İbni Arabi hakkında tutmamızı tavsiye ettikleri yol şudur:

"Kendisi, büyük velidir, mübarek bir alimdir; ama eserlerini okumak doğru değildir.. Bir kısmı şathiyattandır, bir kısmı da eserlerine eklenmiştir.."

Bu ölçüyü nice defalar, çeşitli vesileler ile biz de düşünce olarak dile getirmiş idik..

Biz, zaman zaman çıkıp İbni Arabi'ye başka yakıştırma yapanlara karşıyız.. O yüzden İbni Arabi savunmamız..

İmam Rabbani Hazretleri de İbni Arabi'yi büyük gördüğünü, kimi sözlerine katılmadığını, katılmadığı sözlerini halilin baskınlığına verdiğini ve onu mazur gördüğünü ilan etmiştir..

Bu demek değil ki İbni Arabi'nin şeriate zıt sözlerini İmam Rabbani savunmuştur..

Bu demek değil ki biz de İbni Arabi'nin görüşlerini benimsiyoruz..

Dikkatli okumanızı öneriyorum..



İmam Rabbani Hazretleri de İbni Arabi'yi büyük gördüğünü, kimi sözlerine katılmadığını, katılmadığı sözlerini halilin baskınlığına verdiğini ve onu mazur gördüğünü ilan etmiştir..

peki sayın hirahos söylermisiniz imamı rabbani bu sözlerden ötürü mazur görmüştür diyorsunuz ; peki Allah nasıl görecek mazur göreceğine ait bir senediniz varmı




Bu demek değil ki İbni Arabi'nin şeriate zıt sözlerini İmam Rabbani savunmuştur..


ikinci olarak şunu sorayım şeriate zıt sözler sarfettiğiniz zaman
şeriatin yapırımı ne olmalıdır yada yaptırımı varmıdır yokmudur


Bu demek değil ki biz de İbni Arabi'nin görüşlerini benimsiyoruz..


üçüncü olarak görüşünü benimsemediğiniz bir kişinin görüşlerini savunmanız çelişki değilmidir

 

KuTeYBe

Doçent
Katılım
21 Nis 2007
Mesajlar
637
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Arz mesciddir..
Ya gerçekten gülüyorum. Bu şuna benziyor şimdi burada çok sufi var . Çoğusu nakşi galiba :) Çok olunca arka arkaya bir çok uzun yazılar yazılıyor birbirine benzer.Karışıyor. Çok tanıdık ve bildik şeyler aslında.

gıfarlı kardeş sekri tanımıyoruz derken reddediyoruz onu. Öyle bir hali sünnetten ve Kur'an'dan bilmiyoruz.

Mesajlar karışıyor. Biz kimseyi tekfir etmiyoruz. Hallac'ı bırakın delile mebni konuşan alimleri sufilerin çoğu bile kabul etmemiş ve tabakat kitaplarına biyografisini almamışlar. Efsaneleşmiş o da adeta. Bilmediğimiz bir şahsiyet olmuş. Ben onu Karmatilerden çok etkilenmiş diye biliyorum yanlışsa düzeltin hakaret amaçlı değil sadece belirleme adına yazdım.Geldiğimiz yere bakın ya.

İbn Arabi'ye gelince onu da tekfir etmiyorum. Görüşlerinin İslam'ın zahirine uymadığını söylüyorum. Deniyor ki İbn Arabi şeyh-i ekberdir ve ekberi kulliyat çerçevesinde Muhammedi velayet bitmiştir . Çünkü o bu anlamda kendini Muhammed aleyhisselamın ayağı üzere olan velayette son kişi olarak tanımlar. İbn Arabi'nin keşiflerinde hemfikir miyiz? Öyle gözüküyor. İbn Arabi'yi sadece İbn Teymiyye tekfir etmemiştir. Sehavi, Kastalani vb. İbn Hacer el-Askalani onun hakkında güzel konuşanları duyduğunda "Nasıl olur bu? Fususu görmemiş mi bunlar? vb sözlerle şaşkınlığını dile getirir. Bu alimlerin tekfiri beni bağlamıyor. Ben tekfir edemem. Bu çocuk oyuncağı değil. Onlar edebilir mi? Şartlarını taşıdıklarını düşündükleri için etmişler zaten.

hirahos demiş ki ; Ahmed Faruk Serhendi Mektubat'ta onun keşfinde hatalı olduğunu belirtir.

hirahos' Alıntı:
İmam Rabbani Hazretleri
hirahos' Alıntı:
, İbni Arabi'nin büyük Velilerden olduğunu, sözlerinin hatalı keşifler neticesi olduğunu (sizin vurguladığınız sekr hali eseri sözler söylemiş olduğunu ve mazur görülmesi gerektiğini) kabul eder..

Şimdi keşif nasıl hatalı olur? Hatalı keşfi bir başka keşif gerçekleştiren tarafından belirtilen birine nasıl güvenelim şeriat konusunda. Hele aykırı şeyler söylüyorsa.
Diğer kişi de(Ahmed Faruk) acaba kendinden sonra gelenler tarafından hatalı keşifler yaptı diye eleştirilecek midir? Bu süreç çok tanıdık aslında.

Hem eğer şeyh-i ekber ise ve bu kabul ediliyorsa nasıl oluyor da şeyh-i ekberden daha düşük seviyeli biri onun keşfini hatalı buluyor.

Bu aslında sadece İbn Arabi - Ahmed Faruk arasındaki ilişkide yok, bir çok sufi diğerinden farklı düşünüyor. Çünkü karışık bir yola revan olmuşlar.
------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şimdi rabıtayı bilmediğimizi bu yüzden reddettiğimizi söylüyorsunuz. Ben rabıta şirktir demiyorum, onda şirkten kırıntılar var diyorum. Çünkü sizin dediğiniz gibi sadece sevdigi birini hatırlama olsa eyvallah denecek ! Gerçekten buna inanıyor musunuz? Uygulamalar, gördüklerimiz hiç öyle durmuyor.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Rabıtayı reddediyoruz çünkü ayetler Resul'ün anladığı gibi anlaşılmayıp çok garip biçimde anlaşılmış rabıta için delil verilirken. Peki sizin bu kadar inandırma çabanız neden? Pekala şunu da diyebilirsiniz: Kardeşim inanmıyor musun? İnanma. Rabıtaya inanmamakla dinden mi çıkıyorum. Rabıta dinin neresinde var. Müctehid imamlar kime rabıta yapmışlar mesela? Akaid imamlarının yaptığı rabıta var mı? Ashabın rabıta örnekleri neler? Şu yapmış demeyin taaa sonraki asırlardan.

---------------------------------------------------------------------------------------------

Tasavvuf adlandırmasına karşı çıkıyorsunuz, diyorlar. Biz diyoruz ki tasavvufu reddeden kim? Eğer manevi bir yaşam olmasa, zühdü öne çıkaran bir yaşam olmasa Resul'e hakaret olmaz mı bu? -Bu Attar'a cevaptır. Ben bu anlamda Basayev'in resmini imzamda kullanmakla hata ediyor değilim. Çeçenler de sufi karakterde insanların olduğu da bilinen bir gerçek. -Cihada destek veren herkesten Allah razı olsun.Ya sizi reddetsem ben ne diye burada bulunup da hepinizi "kardeşim" diye selamlayayım.



------------------------------------------------------------------------------------------------

Biz tasavvufun içindeki sağlıksız unsurları atın bir zahmet diyoruz, bunlar Resul pratiklerinde yok! Ayetlere zorlama anlamlar vererek Kur'ani deliller getirdiğinizi sanıyorsunuz, gülüyorum ben sadece.

Ya sizlere de bir şey diyemiyorum ki. Geldiğimiz yere bakın. Şöyle nette dolaşıyorum bazen herkes tekfir eden edene! İşi Çanakkale şehitlerinin bile kafir olduğuna kadar götürmüşler. Ya çocuk oyuncağı değil bu. Burada varız bugün ama yarın yokuz. Öyle ya da böyle yazıyoruz ve yarın bu yazdıklarımız karşımıza çıkarılacak.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ama bir de şu var. Şibli'nin Hallac'a herkes taş atarken gül atması şairaneliğine bir gönderme olarak bir kardeş diğerine demiş ki onlar size taş atıyorsa siz de onlara gül atın. Kimseden gül beklediğim yok açıkçası, ama şu da bir gerçek. Bir dönün hareketleriniz, sözleriniz, iğneleyici tavırlarınız, alaylarınız vb buna benzer tavırlar bırakın hani o çok övülen sufi ahlakını sıradan bir mümin ahlakına uyan tavırlar mı ?

İşte eleştirdiğimiz bu. Tasavvufla kişisel gelişim yapıyoruz, seyir halinde sülukumuzu tamamlıyoruz diyorsunuz ya. Allah'a yakınlaşıyoruz diyorsunuz ya . İnanmıyorum. Bana hareket getirin. Biri yazılarımızdan dolayı isim vermeden laf atar biri ulen gibi kaba bir ifade tarzı seçer, biri allame, beyimiz bilmem ne der. Biri başka şey?
Biri de demiş ki biz daha çok zikr ediyoruz. Allah zikirlerinizi kabul etsin kardeşim. Biz de takasüre takılmamaya çalışıyoruz elhamdülillah.


Velhasılı kelam son tahlilde.

Güler misin ağlar mısın?
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
yazıyı alıntıladığım yerde fırsaf2 yazıyor ya tabi bu fırsaf'ın sözü, derhal itiraz edilmeli!

işte bu sebeble kaç zamandır vurguluyoruz.

siz sözü kim söylemişe o kadar takılmışınız ki, doğru mudur eğri midir umurunuza gelmiyor bazen.

bu dört oldu! bardak da taştı.

önce imam Şa'rani rahimehullah'a bu şekilde hakaret ettiniz. şimdi imam Rabbani'ye...

ne olacak bu işler böyle kardeşim?

hic alakasi yok,o lafin burda kullanilip bazilari tarafidan lakirti edilmesine deginilmiski,masaAllah sizi bile etkisi altina almislar,bunlar gercek niyetlerini biraz dokaninca gorursun,
yoksa imam rabbani o sozu nicin kullanmis,amaci nedir bunu genis persfekdifde degerlendirip ortaya cikarmak lazim,yoksa bekdasi gibi namaza yaklasmayin kismini aldinizmi vah ki ne vah

bu kisinin burdaki suslu sozleri sizleri celbetmis olsa gerek,ama bakin bu kisinin actigi konulara ve gercek dusuncesine,

http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=24535

http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=23203

http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=23761
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst