Niçin Mürşid-i Kamil'e ihtiyaç vardır...

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
gerçek şuki onlar işkembedne atmasalarda sen atıyorsun
vahiy aldıklarını ispat et bize mademki vahiy alıyorlar ispatla örnek ver bize vahiy neticesinde gelen ayetler varsa örneklendir

Benim cahil ve güzel arkadaşım,
Bak, size dedik ki tutarlı ve makul bir diyeceğin varsa yaz, yoksa bizi meşgul etme !
Her vahiy ayet değildir. Peygamberlere gelen vahiyler ayet olur. Diğer seçilmiş insanlara gelenler ise, "ilm-i marifet veya ilm-i ledun" ismiyle isimlendirilirler ve böyle tesmiye edilirler.
Artık daha fazla cahilliğini ortaya koyma ve bizi de daha fazla uğraştırma !
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Arkadaş,
Ben size bildiğim kadara hakiakti göstermeye çalışıyorum. Astığım yazılara varsa delillli bir diyeceğin ve cevabın yazarsın Yoksa, "amenna" deyip oturduğun yerde oturursun. Kalkmış bana İskender Mihr'den bahsediyorsun ! İskender Mihr'i ben tanımam ve hiç görüşmüşlüğüm de yoktur. Peşinden giden biri de değilim. Ama, İskender Mihr insanlara da vahiy gelir demişse veya diyorsa bu sözü doğrudur derim. Ama, kendisi böyle bir noktada mıdır ? Onu bilemem. Onunla ilgili merakını onlara soracaksın. Bizim delillerimiz tapu gibi karşında duruyor. Tutarlı ve makul bir diyeceğin yoksa artık bizi meşgul etme !


peygamberler hariç allahtan vahiy alıyorum diye idaa eden kişi kafirdir


sen ilhamla vahyi bir birine karıştırdın

ilhamda iki türlüdür hem rahmanidir hemde şeytani

senin delillerini pardon saçmalıklarını işittim gördüm red ediyorum ve sadece sana gülüyorum


arıyla peygambere gelen vahyi bir tutan adam sen sacmalıyorsun
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
resulullahtan sonra vahiy aldığını idaa eden ve bu idaayı tastik edenler kesin küfür üzerinedirler

vesselam

sümme hasa sanki allah kuranda kuran son kitaptır ve ondan hesaba cekileceksiniz demiyorda yada kuranda esksiklik varda din bu sayede yeni vahiy alna kişiler tarafından tamamlanıyor diye ortalıga cıkıp ilim zengini olduğunu idaa edenler akıllarını calıtırmayan kişilerdir kuran akıl sahiplerine geldiğine göre kurandan bi haber olanlar ve anlamayanlar akıl sahibi olamazlar
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Allah ile (vahy alma dışında) "ilham" adı altında başka bir iletişim yolu olduğunu iddia etmek çok kötü sonuçlara yol açıyor.

Diyelim ki birinin Allah'tan ilham aldığına inanıyorsunuz:
-O kişiyi eleştiremezsiniz, söylediklerini sorgulayamazsınız. O kişi direkt olarak dokunulmaz konumuna gelir. Çünkü onu sorgulamak aslında Allah'ı sorgulamaktır.

Diyelim ki bir kitabın ilham ile yazıldığına inanıyorsunuz: Yani o kitabı bir insan yazmadı, yani o kitap ilahi bir kitap.
-Kitapta yazılanların tamamını kabul etmeniz gerekir. O kitapta yazılan bir şeyi reddetmek Allah'ın sözlerini reddetmek gibi olur. Kitapta yazılanları sorgulayamazsınız.


Bu ne demektir biliyor musunuz? Yeni bir kitap, yeni bir din...

Tüm insanları, tüm canlıları, evreni Allah kontrol eder. Allah insanlara yardım edebilir. Tabii ki Allah istemese unuttuğumuz bir şeyi hatırlamamız mümkün olamazdı.
Ancak insanlardan yalnızca peygamberler Allah ile iletişim kurarlar.

Dolayısıyla yalnızca peygamberin getirdiği kitaplar ilahidir ve kesinlikle sorgulanamazdırlar.

Diğer tüm kitaplardan yararlanılabilir, ancak ilahi görülemez. Sorgulanır, doğruluğu araştırılır, doğruysa uyulur. Çünkü, onlar Allah kaynaklı değil, insan kaynaklıdırlar.

Peygamberler hariç hiç kimsenin yazdığı bir kitaba "bu Allah katındandır" deme hakkı yoktur. Bunu yaparak insanları ondan sorumlu tutma hakkı yoktur. Onu reddeden sanki Allah'ın sözlerini reddediyor gibi kendi kitabını ilahileştirme, yüceltme hakkı yoktur
.

2Bakara/79: Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için "Bu Allah katındandır" diyenlere . Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
müslümanların en büyük sorunu itiraf edememe sıkıntısızlıklarıdır. katolikler protestanları hristiyan addetmediği gibi, müslüman falancılar, müslüman filancıları müslüman addetmezler. albert cholecoin.
 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
Hakk Celle ve Ala Hazretleri bir insanla üç şekilde konuştuğunu Şura Sure-i şerif'inin 51. Ayet-i kerime'sinde şu şekilde beyan buyurmaktadır:

"Allah'ın bir insanla konuşması mümkün değildir. Ancak;
Vahiy yoluyla,
Veya perde arkasından konuşur.
Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder.
O, yücedir, hikmet sahibidir." (Şura:51)

Ayet-i kerime'de geçen birinci ve üçüncü şekil malumdur. Vahiy Peygamber Aleyhimüsselam Efendimiz'e verilen ilahi kelimelerdir. Allah-u Teala emir ve nehiylerini muhtelif şekillerde onlara duyurur. Onlar da aldıkları vahiyleri muhataplarına 'Allah-u Teala böyle vahyetti.' şekilde duyururlar.

Vahyin de ayrıca muhtelif şekiller vardır.

"Perde arkasından konuşma"ya gelince;

Ayet-i kerime'de beyan buyurulduğu üzere, bunlar perde arkasından Allah-u Teala ile konuşanlardır ve Allah-u Teala'nın huzurunda bulunanlardır.

Huzurunda olacak ki konuşacak. Onları huzuruna almış, mülakatla dilediğini bildiriyor ve gösteriyor.

Bunun mümkün olduğuna itiraz etmemeniz için Hakim-i Tirmizi -kuddise sırruh- Hazretlerinin bu noktada bir ifşaatlarını arz edelim:

'O, Allah-u Teala'nın kabzasında (hususi himayesinde) hareket eder, O'nunla konuşur.' buyurmuşlardır. (Nevadirü'l-usul)

Ayet-i kerime'de beyan buyrulan bu perde nedir?

Bu perde senin varlığındır, vücudundur. O senden sana yakın, seninle O'nun arasında senin varlığın perden var. Perdeni ne kadar inceltirsen O'na o kadar yakınsın. Perdeyi kaldırabilirsen O'nunla başbaşa kalırsın. Artık sen yoksun O var. Perde kalktı çünkü. Orada başka bir şey görmezsin.

Allah-u Teala Ayet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:

"Biz insana şah damarından daha yakınız." (Kaf:16)

Senden sana yakın olan, sana duyuruyor, buyuruyor. Buyurduklarını sana duyuruyor. Sen bir perdesin, O dilediği şekilde mahluku ile konuşur.

O içeride, senden sana yakın olan. Amma sen perdesin, O'nu görmüyorsun.

Ayet-i kerime'de beyan buyurulduğu üzere:

"Onlar sıdk makamında, kudret ve kuvvet sahibi hükümdarın huzurundadırlar." (Kamer:55)

Bu lütuflar ancak Allah-u Teala'nın kendisi için seçtiği ve çektiği kullarına mahsustur, umuma şamil değildir. Onu kendisi için yaratmıştır, yaratılış sebebi odur. Sevdiği için de huzuruna almıştır.

Demek oluyor ki, Allah-u Teala dilediği zaman o kulunu huzuruna alıyor ve onunla konuşuyor, dilediğini ona duyuruyor.
 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
Bu kullardan bir tane örnek verirmisiniz ?

Bide mesela ne duyurdu ?

İmam-ı Gazali -rahmetullahi aleyh- Hazretleri İhya-u ulum'id-din adlı eserinde şöyle buyururlar:

'Sakın anlamıyorum diye bu ilmi inkara kalkışma. Akli ilimleri kavradığını zannederek çizmeden yukarı çıkan alimlerin helak noktası burasıdır. Allah dostlarının bu hallerini inkar eden bir ilimden, cehalet çok daha iyidir. Kaynak bir olduğu için, velileri ve kerametlerini inkar, peygamberleri ve mucizelerini inkar demektir. Peygamberleri inkar ise tamamen dinden çıkmaktır.'
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
İmam-ı Gazali -rahmetullahi aleyh- Hazretleri İhya-u ulum'id-din adlı eserinde şöyle buyururlar:

'Sakın anlamıyorum diye bu ilmi inkara kalkışma. Akli ilimleri kavradığını zannederek çizmeden yukarı çıkan alimlerin helak noktası burasıdır. Allah dostlarının bu hallerini inkar eden bir ilimden, cehalet çok daha iyidir. Kaynak bir olduğu için, velileri ve kerametlerini inkar, peygamberleri ve mucizelerini inkar demektir. Peygamberleri inkar ise tamamen dinden çıkmaktır.'

Kardeş,
Biz bunlara daha önce delil olarak ayet ortay koyduk "Bu ayeti biz senin gibi anlamıyoruz!" dediler. Şimdi, bu İmam-ı Gazali'nin bu sözüne ne kadara itibar ederler ben de merak ediyorum.
 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
Hakim et-Tirmizi Hazretleri'nin Hatem'ül-evliya kitabına bakarsanız sorular ve cevaplardan oluştuğunu, soru soranın Hakim et-Tirmizi Hazretleri ve cevaplayanın hazreti Allah olduğunu görürsünüz.

Onunla konuşan dedi ki:
Buyurdu ki:

şeklinde....
 

CENDEL

Asistan
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
424
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.cendel.blogcu.com
İmam-ı Gazali -rahmetullahi aleyh- Hazretleri İhya-u ulum'id-din adlı eserinde şöyle buyururlar:

'Sakın anlamıyorum diye bu ilmi inkara kalkışma. Akli ilimleri kavradığını zannederek çizmeden yukarı çıkan alimlerin helak noktası burasıdır. Allah dostlarının bu hallerini inkar eden bir ilimden, cehalet çok daha iyidir. Kaynak bir olduğu için, velileri ve kerametlerini inkar, peygamberleri ve mucizelerini inkar demektir. Peygamberleri inkar ise tamamen dinden çıkmaktır.'

Bunu gazalimi demiş ?

Hadi bizi geçtikte, birçok farklı tarikatta bu dediğiniz duruma düştü. Malum birinin dediğini diğeri kabul etmiyor.
 

elmnightmare

Profesör
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
1,734
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bunu gazalimi demiş ?

Hadi bizi geçtikte, birçok farklı tarikatta bu dediğiniz duruma düştü. Malum birinin dediğini diğeri kabul etmiyor.
Ne alaka?
Bahsedilen durum velilerin durumunu ve kerametleri inkar eden içindir.
Tarikatlılar velilerin durumlarını ve de kerametlerini inkar etmiyorlar....
Günümüzdekiler en doğru biziz anlayışında oldukları için tartışmalar oluyor...
O da malum ahirzaman fitnesidir.
 

CENDEL

Asistan
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
424
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.cendel.blogcu.com
Ne alaka?
Bahsedilen durum velilerin durumunu ve kerametleri inkar eden içindir.
Tarikatlılar velilerin durumlarını ve de kerametlerini inkar etmiyorlar....
Günümüzdekiler en doğru biziz anlayışında oldukları için tartışmalar oluyor...
O da malum ahirzaman fitnesidir.

Mesela birkaç gün önce cerail a.s ile ebubekir r.a ile ilgili kıssadakini kabul eden taraikat ehli oldugu gibi etmeyenlerde vardı. Şimdi bu durumda ne olacak?

Tarikatlerde en doğru biziz anlayışıdamı var ?

Şimdi böyle durumda fitneyemi düştüler ?
 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
Allah-u Teala bu sırr-ı ilahi'yi dilediğine bildirir. Onlar bunu biliyorlar. Amma isterse açıklarlar, isterse açıklamazlar.

Nitekim Ayet-i kerime'lerde şöyle buyuruluyor:

"Gaybı bilen O'dur. Gizli bilgisin kimseye göstermez." (Cin:26)

"Ancak razı olduğu elçiye gösterir. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına gözetleyiciler (koruyucular) koyar." (Cin:27)

Allah dilediği kuluna, dilediği kadarını bildirir. Onun haricinde mahlukun Hakk'a ait bilgisi olmaz.

Allah-u Teala Nebi'ye vahiy vasıtasıyla Veli'ye ise ilham vasıtasıyla dilediğini ilka eder. Muallimi Allah-u Teala olduğu için ona O öğretiyor.

Ebu Hüreyre -radiyallahu anh- Hazretlerinden rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyururlar ki:

"Sizden önce gelip geçen ümmetler içinde Allah-u Teala tarafından kendilerine ilham olunan insanlar vardır.
Eğer ümmetim içinde de böyle bir kimse varsa, o da şüphesiz ki Ömer'dir." (Buhari)

İlhamdan hasıl olan ilme Ledün ilmi denir.

Bu husus Hazreti Ömer -radiyallahu anh- Efendimize şamil olduğu gibi, ümmet-i Muhammed'in arasında da böylelerinin bulunacağına işarettir.
 

elmnightmare

Profesör
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
1,734
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Mesela birkaç gün önce cerail a.s ile ebubekir r.a ile ilgili kıssadakini kabul eden taraikat ehli oldugu gibi etmeyenlerde vardı. Şimdi bu durumda ne olacak?

Tarikatlerde en doğru biziz anlayışıdamı var ?

Şimdi böyle durumda fitneyemi düştüler ?
O konuyu takip ettim orada bir yanlış anlaşılma var....
O hikayenin öyle olduğunu sanmıyorum...Bazen çeviriler de çok tahrif görüyoruz...
Bahsettiğin fitneye sadece tarikatlılar değil mezhepsizler vehhabiler de en doğru biziz diyorlar...
Ahir zaman fitnesi malum herkes en doğru biziz diyor
 

Red Baron

Aktifleşmemiş
Katılım
11 Eyl 2007
Mesajlar
189
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Allah-u Teala bu sırr-ı ilahi'yi dilediğine bildirir. Onlar bunu biliyorlar. Amma isterse açıklarlar, isterse açıklamazlar.

Nitekim Ayet-i kerime'lerde şöyle buyuruluyor:

"Gaybı bilen O'dur. Gizli bilgisin kimseye göstermez." (Cin:26)

"Ancak razı olduğu elçiye gösterir. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına gözetleyiciler (koruyucular) koyar." (Cin:27)

Allah dilediği kuluna, dilediği kadarını bildirir. Onun haricinde mahlukun Hakk'a ait bilgisi olmaz.

Allah-u Teala Nebi'ye vahiy vasıtasıyla Veli'ye ise ilham vasıtasıyla dilediğini ilka eder. Muallimi Allah-u Teala olduğu için ona O öğretiyor.
...
Ayette Allah gizli bilgisini kimseye göstermez ancak RAZI olduğu elçiye gösterir.Ve bunun önüne ve arkasına da gözetleyiciler (koruyucular ) koyar deniyor.
Ama sen bir de hiç bahsedilmediğihalde VELİ yi de katmışsın.Peygambere bile önüne arkasına koruyucular konarak gayb bilgisi bildirilirken Veliler nerden çıktı.

Velilere de gayb bildirilirken önüne arkasına koruyucular konuyor mu? Bu sorum sana çünkü bu senin iddian.
Nasıl bir akıl yürütmeyle bu sonucu çıkardın(velilere de gaybın bildirildiği sonucunu) gerçekten merak ettim.Şu ayetlerde ilgimi çekti.



Cin 4
Doğrusu bizim beyinsiz olanımız (iblis veya azgın cinler), Allah hakkında pekaşırı yalanlar uyduruyormuş.





Cin 5
Halbuki biz, gerek insanlar gerekse cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler, sanmıştık.
 

elmnightmare

Profesör
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
1,734
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Hz Musa ile ilim sahibi zatın buluşmasını oku bakalım....
Hz Musa'ya bildirmediklerini nasıl ona bildirmiş...
 
Üst