Bunlar sana delil olmaz,
burada Allah kendi açısından derecelendirmeden bahsediyor.
Kimi kimden üstün kıldığını da söylemiyor.
Biri sana
"Kur'anda Musa As Resulullah'tan daha fazla zikrediliyor.
Allah onunla direk görüştü ve çok açık mucizeler verdi, üstün kıldığı peygamber Musa As bana göre" dese, ya da İbrahim As için aynı şeyi söylese, hatta Resulullah As'a "İbrahimin dinine tabi olduğunu söyle" dedirtiyor dese,
o zaman bu ayet bunları söyleyen açısından daha sağlam bir delil olur.
Sen elçilerin arasını ayıramazsın bu Allah'ın emri, derecelendirme bakımından Allah'ın kastı kendi zatıyla ilgilidir, bizim için değil.
Allah'ın elçileri arasında ayrım gözetip mesajı elçinin zatı ile birlikte okumaya çalışmak Kur'ani bir bakış değil, Aslolan Allah'ın değişmeyen İslam mesajıdır.
Adem As'dan Resulullah As'a kadar bunu böyle anlamak gerek. Resulullah'ı her konuşturduğunda Allah, elçilerden bir elçi, İslam tebliğcilerinden bir tebliğci olduğunu hatırlattırıyor ve vahiy ile bağımlılığına dikkat çekiyor.
Yani bunca açık ayetten birşey anlamıyorsak, daha ne anlayacağız?
Ahkaf 9:
De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Bakara 285:
Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiç birini diğerinden ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana'dır" dediler.
Nisa 152
Allah’a ve peygamberlerine iman eden ve peygamberlerden hiç biri arasında fark gözetmiyen kimselere gelince, işte bunların kıyamette Allah mükâfatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
