Kainat, Yokluğun Neresindedir?

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ

Ey Millet! Bu konu vesilesiyle açıklamış olalım !



Hallâc-ı Mansûr'un idâmına sebeb olan

"Enel-Hak" sözü, onun tasavvuf yolunda sâhib olduğu kendi hal ve derecesine uygun ve kendi aşk sarhoşluğu içinde söylediği doğru bir sözdür. Zâhiren kelime mânâsı; "Ben Hakk'ım" demek olan bu sözün hakîki mânâsı: "Ben yokum. Hak vardır." demektir. Nitekim imâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabının 2. cild 44. mektûbunda bu husûsu şöyle açıklamaktadır: "O büyüklerin "Her şey O'dur" demeleri, hiçbir şey yoktur. Yalnız O vardır demektir. Meselâ, Hallâc-ı Mansûr Enel-Hak (Ben Hakk'ım) dedi. Böylece, ben Hakk'ım, Hakk teâlâ ile birleştim, demek istemedi. Böyle diyen kâfir olur ve öldürülmesi lâzım olur. Onun sözünün mânâsı "Ben yokum, Hakk teâlâ vardır." demektir. işte sofiyye her şeyi Hakk teâlânın isimlerinin ve sıfatlarının görünüşü, onların aynası bilir. Zâtın (kendisinin) bunlarla birleştiğini, zâtında değişiklik olduğunu söylemez. Meselâ, bir insanın gölgesi, kendinden hâsıl oluyor. Gölge, o kimse ile birleşmiş, onun aynıdır veya o kimse o gölge şekline girmiştir, gibi şeyler söylenemez. O kimse, kendi kendinedir. Gölge, onun bir görünüşüdür. Bu kimseyi aşırı seven, gölgeyi filân görmez. Ondan başka bir şey görmez. Gölge, o kimsenin aynıdır, diyebilir. Yâni gölge yoktur, yalnız o insan vardır, der. Bundan anlaşıldı ki, sofiyye, eşyâya, Hakk teâlâdan meydana gelmiştir. Hakk teâlâ değildir, diyor. O halde, sofiyyenin; "Her şey O'dur." sözleri; "Her şey O'ndandır." demektir ki, âlimler de böyle söylemektedir. iki taraf arasında bir fark yoktur. Yalnız şu fark vardır ki, sofiyye, eşyâya, Hakk'ın görünüşü diyor. Âlimler bunu söylemekten çekiniyor. Eşyâ ile birleşmek, eşyânın içinde bulunmak anlaşılmasın diye, bu sözü söylemiyor."

Mevlana, Hallac'ı ve onun Ene'l Hak sözündeki inceliği anlamayanları mesnevi'de şöyle kınamaktadır;

Kalem bir gaddarın elinde olunca,
Şüphesiz Mansur darağacına çekilir.

Mevlana, yine mesnevi'de Ene'l Hak sözünün gerçek anlamını şu temsil ile açıklamaktadır;

Soğuk bir demiri ateşe atarsanız, o tıpkı ateşin korları gibi kızarmaya başlar, rengi ve şekli ile muhteşem bir ateş parçası haline gelir. O zaman o demirin hal dili ile, 'ben ateşim, ben ateşim' demesi boş değildir; evet o ateştir. inanmazsan elini sür onu bir sına!.





Hallac-Mansur öldürülmeden evvel şu duayı okuduğu rivayet edilir.

Allah'ım şu anda mevcud olan tüm tecelliler sensin.
Asılmaya giden,asmaya gelen ve asılanı seyredenler yine senin tecellindir.
Benim varlığım senin varlığının beşerîlik serabı,
senin varlığın benim varlığımın ilâhîlik serabıdır.
iki serab da sensin, iki ayrı serab olmadan.
Senin ezeliliğin benim sonradanlığımın tecellisi,
benim sonradanlığım senin ezeliliğinim tecellisi.
Bana verdiğin bu nimetlerin,
güzelliklerin sırları için şükrederim.
Şu topluluk senin kullarındır.
Dinlerine olan sadakattan dolayı
beni öldürmek için toplanmışlar.
Onları affet.
Bana açtığın sırları onlara da açsaydın
bunlar başıma gelmezdi.


Demek ki neymiş; ne kadar anlatırsan anlat, karşındakinin anlayacağı kadarından fazlasını aktaramazsın. yunus emre manyak mıydı, dergahına kırk yıl düzgün odun taşıdı.

 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
Varlık iddası, eşya var dır, hayal değildir. demekse, bu küfür değil, hakikattir..İmanın rükünleri hayal üstüne bina edilmez.Ama kendini Vacibul vücuddan bir parça telakki ederek , mümkünül vücud, vacibul vücuda girmiş veya mellamiye ismi altında ''kul Allaha vasıl olduğu vakit, ikiliksi olarak Allahla birleşir.Artık o zaman ben Oyum ve O da benim '' demeleri caiz olur'' diyenler...Bunlar imanla müşerref iken küfürle mülevves olmuşlardır...Bu meselede sapık tasavvufcularla, feylesofların vahdeti vucud nazariyeleri birleşiyor..Müslümanların bir hal olarak müşahede ettikleri vahdeti vucud meselesini ayrı tutuyoruz..

Bir hadisin senedini getiremiyorsanız, onu delil olarak burada getiremezsiniz..keşfen hadis bile muhaddislerce reddediliyor..

ya hu @Ahter bu sözün kimi yerlerde hadis diye kullanıldığını gördüm. he değilsede değildir.
yok küfürdür yok değildir bunlar senin anlayacağın şeyler değil. bak muhittin arabi yeri gelir
şöyle der melamilik en üst idraktir der eminlerdir der velilerdir der. başka bir yerde şöyle der. kafir örten demektir
o halde hakk
ı en iyi örten zümre melamiler olduğundan melamiler kafirdir der.
yani sen aç ilmihalini ezberle. bizlere tak
ılma.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com


Beni susturdunuz şimdi cevap mı bekliyorsunuz? Teessüf ederim.

Ama yine de cevaplayım:

2 ekmek aldım bakkaldan. Birinin yarısını yedim 1,5 kaldı...

Daha sonra 1,5 daha yedim 0(sıfır) kaldı.

Hepsini yediğime göre demek ki ortada hiç bir şey kalmadı...
Demek ki 0 ya da 1.5 bir ile alakası olmayan ama var olan sayılarmış
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com

Arkadaşlar öğrenmek veya bilgi alışverişi yapmak için sormuyorlar. Lafları yanlış anlayıp, daha doğrusu anlamayıp, karşısındaki insanı aşağılama ve küçük düşürme yoluna gidiyorlar.
Alakasız şeylere alakasız örnekler verirsen elbette eleştirilirsiniz

Yani birşeyler öğretmek istiyorsunuz diye kimse birşey demesin mi?

Bunu mu istiyorsunuz?
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Demek ki 0 ya da 1.5 bir ile alakası olmayan ama var olan sayılarmış

sayıların olması bizim içindir
yoksa Allah cc nispetle sayıların artık hükmü yoktur
yani Zat ı sayılar ile kiyas kabul edilemez
herşey mutlaktır ve tektir artık
mesela Allah cc mutlak geniştir
ve Mutlak hızda hesap görür
Kudreti Mutlaktır
bu da TEK liğe tekabül eder
Zatı sıfırdan yada iki olmaktan beridir

Eğer Allah cc katında sayılar hükme tabidir derseniz
haşa onu cüz'lere bölünebildiğini iddia edersiniz
oysa O Ehad tir
ve O sayılar ile kıyaslanmaktan münezzehtir
bu bizim için böyledir
ve ötesine geçemeyiz

ha bu anlaşılmasın
onun ilmi bütün herşeyi kaplar tabiki
bizim noktasını bildiğimiz matematik dahil
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Şu bire yüklediğin anlamı anlayamıyorum dayı ...
misal birin kullanım alanlarından "bir" taneside şu şekilde dir ...
bir sepet elma içinden alınan "bir " elma ...
elmalar içinde "bir " elma ki ...
zaten fiziksel gerçeklik olarak o "bir" elma diğerlerine benzemez biriciktir ...
sayı birimi olarak "bir" ile kurulan ilişki sayılabilen şeyler için mümkindir...
ya dil hatası yapıyorsun ya mantık ...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Şu bire yüklediğin anlamı anlayamıyorum dayı ...
misal birin kullanım alanlarından "bir" taneside şu şekilde dir ...
bir sepet elma içinden alınan "bir " elma ...
elmalar içinde "bir " elma ki ...
zaten fiziksel gerçeklik olarak o "bir" elma diğerlerine benzemez biriciktir ...
sayı birimi olarak "bir" ile kurulan ilişki sayılabilen şeyler için mümkindir...
ya dil hatası yapıyorsun ya mantık ...

reel soyut kavramlar üzerinden mutlaklığı ya da sonsuzluğu anlamaya çalışacaktım sizinle
1 sayısına @garip70 hoca farklı bir yorum getirince
yeni mevzu doğdu

yoksa sizinle konuşacağım şeyler farklı idi
illa sayı olması da gerekmiyordu

yanlız bu aralar yoğun olacağım
ve bu mevzuda ne kadar başarılı oluruz emin de değilim

mutlaklığı/gerçek varlığı ya da sonsuzluğu kavramak şimdilik kalsın
ha siz kafa yorar ya da araştırırsanız bu başka
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Söz ettiğiniz kavramlar kavranamaz kavramlardır çünkü kapsayamayız ...
fil örneği misali ya kuyruğunu ya kulağını tutup izah edebiliriz ki ...
ortam gerilime müsait olur ...
ancak bu kavramlar için şuda denmiş bu da denmiş yollu paylaşım elbetteki mümkin ...
 

garip70

Ordinaryus
Katılım
30 Kas 2009
Mesajlar
2,779
Tepkime puanı
309
Puanları
0
Bağışlayın sözüm size karşı değil, sadece ortada duran masa üzerine bir tabak koymaktır. Onun için sizin sözünüzden alıntı yapıyorum hakkınızı helal edin.

Söz ettiğiniz kavramlar kavranamaz kavramlardır çünkü kapsayamayız ...
...
Aslında bir yere kadar herkes aklının kapasitesi kadar kabını doldurabilir. Ama ondan sonra kaba istediğiniz kadar dökün, hiç bir şey aldıramazsınız.
Sonuçta bu tartışma ne kadar uzarsa uzasın, peygamber efendimizin çizdiği sınırda son bulur. O(sav) demiştir ki: ''Rabbim seni hakkıyla bilemedim.''


fil örneği misali ya kuyruğunu ya kulağını tutup izah edebiliriz ki ...
...
Aynen öyle. Herkes tuttuğu yeri tarif ediyor. :)


ortam gerilime müsait olur ...
...
Katılıyorum... Sonuçta hepimiz alnı secde gören insanları suçlayıp, nefsimizi düze çıkarma eğilimindeyiz. Bu işi birbirimizi kırmadan da yapabilirdik ama olmuyor. Belki de peygamber efendimiz(sav) sırf bunun için tartışmayı yasaklamış bizlere.


ancak bu kavramlar için şuda denmiş bu da denmiş yollu paylaşım elbetteki mümkin ...
Geçmişe dönük ''keşke'' şeytandandır. Ama geleceğe dönük ''keşke'' dua olduğu için izin var. Onun için bu sözünüz için ''keşke'' diyorum...
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
bir sepet elma içinden alınan "bir " elma ...
elmalar içinde "bir " elma ki ...
zaten fiziksel gerçeklik olarak o "bir" elma diğerlerine benzemez biriciktir ...
Sepet içindeki her bir elma neden diğerlerine benzemez?

Ya da

Milyarlarca insan neden hiçbiri birbirine benzemez??
 

Yüzde bir

Doçent
Katılım
18 Haz 2011
Mesajlar
711
Tepkime puanı
356
Puanları
63
17964040-lg.jpg


Bu varlık ve yokluk kavgası esnasında bakıyorum da havalar epeyce soğudu, Türkiyem bahara girerken karlar altında ... İşin ilginç yanı gösterdiğinden gördük ki tevaffuk olmuş Einstein bile bu kavganın tarafında ... Soğuğu reddediyor, soğuk yoktur diyor ... Soğuk, sıcaklığın yokluğundandır diyerek sıcağı ispatlıyor ... Karanlık da öyle hep ışığın yokluğundan ... Karanlığa hep sayanları gördük, o kadar ki çok ... amma bırakın aydınlatmayı, bir kibrit dahi çakanlar o kadar az ve bulunmaz oldular, kibrit-i ahmer misali va esafaki neredeyse hiç yok ... Anlamam pek bu işlerden lakin bildiğim, sevgide özgürlük, saygıda mecburiyet vardır ... Nerede kaldı ahh, sevgi, saygı, merhamet ... Bilmiyoruz, gerçi bilmek istediğimiz hususunda da samimiyiz bilmiyorum amma cud-i kerem sahibisin ya rabbim affet; meded, bize imdad kıl ... Saygılarımla ...
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Dayı , kainatın ötesinde ne var demiştin sen ?
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Dayı , kainatın ötesinde ne var demiştin sen ?

sınırları var demedim ki
ötesi olsun

kainat biziz
ve Allah cc ile sıfır mesafedeyiz

herbir insan kendi kainatındadır
ve bizim dışımızda kaç insan yaratıldığını asla bilemeyiz
hatta olduklarını da ancak Allah cc güvenerek bilebiliriz

her bir insanın ölümü kendi kiyametidir
bu yüzden bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Genişleyen şey , sınırları olan şeydir...
 
Üst