Kainat, Yokluğun Neresindedir?
- Konbuyu başlatan Hakperest
- Başlangıç tarihi
"Kainat sınırlıdır, uzay sınırsızdır" denirdi bir ara. Bilmem, hâlâ deniyor mu?
Evet, kainat, yani evren, bütün var olan maddî ortamı kapsıyor. Uzay ise evreni içine almakla birlikte, onun içindeki ve dışındaki boşluğu da kapsıyor.
Hakperest
Kıdemli Üye
nasadan bir arac kirala
kendin bak
her şeyi de bekleme
sen bul artık
ben de şarj tükendi
Bu tasnif kime ait , neye göre böyle bir tasnif yapmış anlamadım ...
Bu işin içinden şimdilik nasa da çıkamaz ...
Aslında mevzu bence çokkk derinlerde ...
Şu anda tüm insanlık ailesi şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez durumda ...
Şu anda din penceresinden olaya yorum getirmek isteyenlerde ( müslüman - islam dışı farketmiyor ) din harici bilim penceresinden bakmak isteyenlerde şaşkınlık içerisinde ...
Kimin ne dediği belirsiz ..
En kötü durumda olan ise İslam dünyası olsa gerek ...
Şimdiye kadar ki getirilen yorumlar ile bugün gelinen nokta arasında uçurumlar mevcut ...
Ciddi bir revizyona ihtiyac var ...
Bugüne kadar ayetlerde ki ip uçlarına , hükümlere veyahut yargılara bakışımız ( müslümanlar olarak ) mevcut eldeki veriler ile paralellik arzediyordu ...
En olgun eserlerimizi 1200-1300 lere kadar verebildik ...
Ondan sonraki ivme heleki 1700 lerdeki kırılma ile birlikte artık havada kalmaya başladı ...
Hrsityan camia içinde belki aynıdır bilmiyorum dogrusu ...
O zamana kadar ki insan muhayyilesi ile günümüz insan muhayyilesi oldukca farklı işliyor ...
bunu batıdan meşhur bir hadise ile örneklendirebilirim ...
Einstein amca kainatın genişlediğini matematiksel olarak ispatlar ...
Fakat ona göre kainat sabittir formülüsazyonunda bir yanlışlık oldugunu düşünür ve teorisini açıklamaz ...
Daha sonra bu hamlesine kariyerimin hatası diyecektir zaten ...
NE zaman ki Hubble denen adam zamanının en gelişmiş teleskobunu yapar ve gözlemleriyle evrenin genişlediğini ispatlar o zaman Einstein amca iddasını patlatır ...
Yani muhayyile var olan gözünün önündeki formülü bile inkar ettirir insana ....
Aynı şekilde bizim ayetlere bakışımızı da etkiliyor ...
Bilim dünyasıda aynı şaşkınlıkla olayları izlemekte ...
Malum önce atomdan elektrondan protondan filan bahsediyorduk ...
Einstein denen amca bunları yıktı geçti kuantum denen şeyi kakaladı gitti ..
Hadi dedik elimizde artık kuantum var yaşasın ...
Ve bu aşkla Cern denen labrotuarı inşa ettik ve artık maddenin özüne vakıf olacaktık ..
Atom altı aleme dalış yaptık ...
Tanrı parçacıgı denen şeyi bulup çıkartacaktık ...
İki protonu çarpıştırdık ...
Ortaya çıkacak proton özünü gözlemleyecektik ki ..
Garip bir şey oldu ...
Ortaya bir değil belki de bin tane şey cıktı ...
Yani olayı şöyle dramatize edebiliriz , iki arabayı o hızda kafa kafaya çarpıştırsak elde edilecek alt madde sayısı daha azdır ...
Hasılı adamlar şapa oturdu ...
Aradıkları bir şey iken , yüzlerce şey ile karşılaştılar ...
Bu arada elbette çarpışma yapılıyor sonra birileri gidip cımbızla bir şeyler topluyor gibi algılanmasın ...
Ortada zaten bir şey yok
Sadece aynı karakteristik özellikleri vermeyen izler var ...
Dalga boyu gibi iz yakalayabiliyoruz sadece şimdilik ...
varlığını hissettiriyor sadece , yoksa ele alıp mikroskoba koyup inceleyemiyoruz bile ...
Ama şundan eminiz ( şimdilik ) atom altı dünyada sonsuza yol alıyor ...
Aynı şekilde Hubble amca o teleskobu yapmazdan evvel kainatı samanyolundan ibaret sanıyorduk , hadi bu abartı olur belki ama büyükce bir yer sanıyorduk ...
Lakin bu amca makro aleme bir daldı , dudağı uçukladı ...
Sayısını bile bilmedigimiz galaksilerden meydana geliyor ...
Gene biz bir galaksi derken , şu anda yüzlerce binlerce galaksiden bahsediyoruz ....
Hasılı birileri ağzı açık olayı anlamaya çalışıyor ...
Olay ne ?
Mikrosuda , makrosuda sonsuza giden devasa bir yapının içinde kel fodul insanoğlu ....
Bu düzeni var eden Kudret , tasavvurumuzla dalga geciyor adeta ...
Tabiyki insanoğlu ister istemez soruyor ne işim var benim burda ?
Nasıl bir yer burası ?
Şöyle hayal edebiliriz ...
Çölden başka hiç ama hiç bir şey görmemiş bir insan çölün ortasında bir mikrocip buluyor ...
Çöle ait olmadığı çok açık olan bu şeyi tanımlamaktan aciz ...
Ama elindeki şeyi inkarda edemiyor ...
Nedir bu sorusuna dair en küçük bilgisi de yok ...
Ve o cip üzerine felsefe yapması gerekiyor ...
Biraz dramatikde olsa durum sanırım bu ...
Ve bunca sonsuz dört yanımızı sarmışken Nihilzm çörekleniyor zihinlere ...
Gerçekten varmıyım
Şunu da belirtiyim tüm bu anlattıklarıma vakıfmıyım değilim ...
İşin magazin kısmındayım belki , hatta kötü bir magazin takipcisiyim bile denebilir ..
Asla bir yargı koyma derdinde de değilim ...
Zihin dünyamın karmaşıklığından öte elde bir şey yok yani ...
Bilmem, böyle okumuştum. ama uzayla evren zaten farklı kavramlar. İkisi aynı şey değil.
kime göre neye göre farklı ağa ?
Bu tasnifi bizimkilermi yapmış nasıl yapmış ?
Ben ilk kez duyuyorum farklıdır diyeni ...
Hakperest
Kıdemli Üye
Bu tasnif kime ait , neye göre böyle bir tasnif yapmış anlamadım ...
Bu işin içinden şimdilik nasa da çıkamaz ...
Aslında mevzu bence çokkk derinlerde ...
Şu anda tüm insanlık ailesi şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez durumda ...
Şu anda din penceresinden olaya yorum getirmek isteyenlerde ( müslüman - islam dışı farketmiyor ) din harici bilim penceresinden bakmak isteyenlerde şaşkınlık içerisinde ...
Kimin ne dediği belirsiz ..
En kötü durumda olan ise İslam dünyası olsa gerek ...
Şimdiye kadar ki getirilen yorumlar ile bugün gelinen nokta arasında uçurumlar mevcut ...
Ciddi bir revizyona ihtiyac var ...
Bugüne kadar ayetlerde ki ip uçlarına , hükümlere veyahut yargılara bakışımız ( müslümanlar olarak ) mevcut eldeki veriler ile paralellik arzediyordu ...
En olgun eserlerimizi 1200-1300 lere kadar verebildik ...
Ondan sonraki ivme heleki 1700 lerdeki kırılma ile birlikte artık havada kalmaya başladı ...
Hrsityan camia içinde belki aynıdır bilmiyorum dogrusu ...
O zamana kadar ki insan muhayyilesi ile günümüz insan muhayyilesi oldukca farklı işliyor ...
bunu batıdan meşhur bir hadise ile örneklendirebilirim ...
Einstein amca kainatın genişlediğini matematiksel olarak ispatlar ...
Fakat ona göre kainat sabittir formülüsazyonunda bir yanlışlık oldugunu düşünür ve teorisini açıklamaz ...
Daha sonra bu hamlesine kariyerimin hatası diyecektir zaten ...
NE zaman ki Hubble denen adam zamanının en gelişmiş teleskobunu yapar ve gözlemleriyle evrenin genişlediğini ispatlar o zaman Einstein amca iddasını patlatır ...
Yani muhayyile var olan gözünün önündeki formülü bile inkar ettirir insana ....
Aynı şekilde bizim ayetlere bakışımızı da etkiliyor ...
Bilim dünyasıda aynı şaşkınlıkla olayları izlemekte ...
Malum önce atomdan elektrondan protondan filan bahsediyorduk ...
Einstein denen amca bunları yıktı geçti kuantum denen şeyi kakaladı gitti ..
Hadi dedik elimizde artık kuantum var yaşasın ...
Ve bu aşkla Cern denen labrotuarı inşa ettik ve artık maddenin özüne vakıf olacaktık ..
Atom altı aleme dalış yaptık ...
Tanrı parçacıgı denen şeyi bulup çıkartacaktık ...
İki protonu çarpıştırdık ...
Ortaya çıkacak proton özünü gözlemleyecektik ki ..
Garip bir şey oldu ...
Ortaya bir değil belki de bin tane şey cıktı ...
Yani olayı şöyle dramatize edebiliriz , iki arabayı o hızda kafa kafaya çarpıştırsak elde edilecek alt madde sayısı daha azdır ...
Hasılı adamlar şapa oturdu ...
Aradıkları bir şey iken , yüzlerce şey ile karşılaştılar ...
Bu arada elbette çarpışma yapılıyor sonra birileri gidip cımbızla bir şeyler topluyor gibi algılanmasın ...
Ortada zaten bir şey yok
Sadece aynı karakteristik özellikleri vermeyen izler var ...
Dalga boyu gibi iz yakalayabiliyoruz sadece şimdilik ...
varlığını hissettiriyor sadece , yoksa ele alıp mikroskoba koyup inceleyemiyoruz bile ...
Ama şundan eminiz ( şimdilik ) atom altı dünyada sonsuza yol alıyor ...
Aynı şekilde Hubble amca o teleskobu yapmazdan evvel kainatı samanyolundan ibaret sanıyorduk , hadi bu abartı olur belki ama büyükce bir yer sanıyorduk ...
Lakin bu amca makro aleme bir daldı , dudağı uçukladı ...
Sayısını bile bilmedigimiz galaksilerden meydana geliyor ...
Gene biz bir galaksi derken , şu anda yüzlerce binlerce galaksiden bahsediyoruz ....
Hasılı birileri ağzı açık olayı anlamaya çalışıyor ...
Olay ne ?
Mikrosuda , makrosuda sonsuza giden devasa bir yapının içinde kel fodul insanoğlu ....
Bu düzeni var eden Kudret , tasavvurumuzla dalga geciyor adeta ...
Tabiyki insanoğlu ister istemez soruyor ne işim var benim burda ?
Nasıl bir yer burası ?
Şöyle hayal edebiliriz ...
Çölden başka hiç ama hiç bir şey görmemiş bir insan çölün ortasında bir mikrocip buluyor ...
Çöle ait olmadığı çok açık olan bu şeyi tanımlamaktan aciz ...
Ama elindeki şeyi inkarda edemiyor ...
Nedir bu sorusuna dair en küçük bilgisi de yok ...
Ve o cip üzerine felsefe yapması gerekiyor ...
Biraz dramatikde olsa durum sanırım bu ...
Ve bunca sonsuz dört yanımızı sarmışken Nihilzm çörekleniyor zihinlere ...
Gerçekten varmıyım
Şunu da belirtiyim tüm bu anlattıklarıma vakıfmıyım değilim ...
İşin magazin kısmındayım belki , hatta kötü bir magazin takipcisiyim bile denebilir ..
Asla bir yargı koyma derdinde de değilim ...
Zihin dünyamın karmaşıklığından öte elde bir şey yok yani ...
eldeki en güvenilir kaynak kuranı kerimdir
ve bazı şeylere ulaşamayacağımız için
Allah kendisini şahid gösterir
zira eğer haşa oncak daha yüce güç olsa buna müsade etmezdi
ya da eğer tüm olasılıklara kanat açamıyorsak
Allah cc bize şahidlik ediyor
eldeki bilgiler ve algılarla bazı şeyler yine muamma kalacaktır
O tüm gözleri ihata eder
biz ise ancak tecellisini (zat değil) seyrederiz
Senin ilk kez duyman, tasnifin de ilk kez yapıldığı anlamına gelmiyor, değil mi? Ben 10 yıl önce duymuştum bunu.
Mantıken düşününce ayrı kavramlar olduğu zaten anlaşılmıyor mu? "Evren" veya "kainat" dediğimizde maddî varlıkların toplamını anlıyoruz. "Uzay" veya eski dildeki ifadesiyle "feza" ise bu maddî varlıkların oluşturduğu evreni de içine alan, ama aralardaki ve etrafalrındaki geniş boşlukları da kapsayan bir büyük alanı kapsıyor.
En güvenilir kaynaktan hareketle ay altı alem , ay üstü alem tasniflerinin hala cari oldugu bir bakış açısından bahsediyoruz ...
Derdim kaynakla değil , kaynak sıkıntısı çekmiyoruz ...
Neyse yazmıyım diyorum da yazıyorum
Kusura bakma ...
İlk kez duyuyorum derken , ekabirlik baglamında söylemedim ...
Şöyle bir şey demek istiyorsun sanırım ...
Orta da bir çorba var ...
içindeki tanelere , tane diyoruz ..
Suyuna , çorba suyu diyoruz ...
toplamına çorba diyoruz
İlk kez duyuyorum derken , ekabirlik baglamında söylemedim ...
Şöyle bir şey demek istiyorsun sanırım ...
Orta da bir çorba var ...
içindeki tanelere , tane diyoruz ..
Suyuna , çorba suyu diyoruz ...
toplamına çorba diyoruz
Oldu sayılır.
Hakperest
Kıdemli Üye
En güvenilir kaynaktan hareketle ay altı alem , ay üstü alem tasniflerinin hala cari oldugu bir bakış açısından bahsediyoruz ...
Derdim kaynakla değil , kaynak sıkıntısı çekmiyoruz ...
Neyse yazmıyım diyorum da yazıyorum
Kusura bakma ...
İlk kez duyuyorum derken , ekabirlik baglamında söylemedim ...
Şöyle bir şey demek istiyorsun sanırım ...
Orta da bir çorba var ...
içindeki tanelere , tane diyoruz ..
Suyuna , çorba suyu diyoruz ...
toplamına çorba diyoruz
üzerinde sıralı lambalar olan bir monitör düşün
yedi renk lamba olsun
bu lambaların yer değiştirdiklerini düşün
her değişimde
bazan ağaç bazan da anlamsız şekillerin olduğunu düşün
tasavvuf işte bu şekillerin,misallerin bizim dünyamız olduğunu söyler
bu vahdeti şuhudtur
yani sadece görünür, hissedilir, sanılır
ekran ise -teşbihte hata olmaz-
isimler ve sıfatlardır
ekran ise Yüce zat ile mütaallıktır
işte biz "asl-a" asla ulaşamayacağımız için misal dünyasında
bir çizgi iken nasıl milyarlarca galaksiye döndüğümüzü çözemiyoruz
eğer müstakil bir evren olsa
bir çizgi koca kainata dönemezdi
olan bitenler
sadece onun tecellileridir