İftiraya cevaptır...

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Abicim bak, Ömer Nasuhi Bilmen hangi kitabında nakletmiş dedin, kitabından alıntı yapan herhangi bir siteden alıp yapıştırdım.
Bu başka bir sayfa da olabilirdi önemi yok.
Daha önceden Bilmen'e ait o alıntı paragrafı okuduğum için alıp yapıştırdım, ama ben o makaleyi yazanın fikirlerini aktarmak istemedim ki.
Sen çok istiyorsan sonra cevap olarak al sonra yaz, ama benim mesajıma bu şekilde müdahele edemezsin, etmemen gerekir.

Senin burada soracağın soru açık, bu paragraf Ömer Nasuhi Bilmen'e mi ait, sen bunu istedin ben de getirdim.
Yok değil diyorsan ispat etmen gerek, bu şekilde olur mu.

ben senin yazına, en alt satırda, yakışıksız bir ifade vardı,, yalnızca onu sildim.... forumda, aynı ifadeyi, islamoğlu içinde yapsalar, müsaade etmeyeceğim,, yetkim olduğu sürece.... ne var, kimseye hakaret etmden yazsak... hadi birbirimize laflar ediyoruz, en azından, değer verdiğimiz şahsiyetlere yaptırmayalım,,, yanlışmı şimdi bu...
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
ben senin yazına, en alt satırda, yakışıksız bir ifade vardı,, yalnızca onu sildim.... forumda, aynı ifadeyi, islamoğlu içinde yapsalar, müsaade etmeyeceğim,, yetkim olduğu sürece.... ne var, kimseye hakaret etmden yazsak... hadi birbirimize laflar ediyoruz, en azından, değer verdiğimiz şahsiyetlere yaptırmayalım,,, yanlışmı şimdi bu...

Hayır benim yazdığım mesaj içeriği ve alıntı değişmişti.
Ben herhangi bir yakışıksız ifade kullanmamıştım manuel olarak,
her neyse tamam bu hassasiyet yerinde birşey demiyorum, ama insanların fikirlerini kendilerine bırakmanız gerekir.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Şimdi bu şahıs (@hirahos) aynı iftira ve karalamayı bir bahiste daha yapmıştı, orjinal arapça metin tüm forum huzurunda teşhir edildi. İftirası ortaya çıkınca uzunca bir zaman benim yazılarıma cevap vermedi.
Şimdi bu iftirasını da belgesiyle ortaya dökelim, eğer biraz yüzü varsa bu sefer çıkar özür diler!!!

Çünkü iftira ve yalanın kimlerin hasletleri olduğunu mukaddes kitabımız ve peygamber efendimiz bizlere bildirmiştir...

Size anlatmak hakikaten büyük mesele... Hele, tekrar tekrar anlatmak tam bir işkence.

Sabırla bir kez daha anlatalım:

Muhyiddin İbnu Arabi Hz.lerinden verdiğiniz tercüme şu idi:

"Nitekim biz onun tertîbini ‘Ankâ-i Muğrib’ adlı kitabımızda; hem ondan (Hâtemü’l-evliyâ’dan) söz ederek, hem de Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin zikrettiği Mehdî’den söz ederek zikretmiştik."

Parantez içini siz Öngütçüler yazmış. Manayı değiştiriyor. "O" zamiri sanki İsa As.'ı gösterirken siz Öngüt'e çevirmişsiniz. Böyle bir kanaat hasıl oldu. Kanaat oluşsa da yanılma ihtimalimiz var; biz de dedik ki kesin bir netice için Fütuhat'ın başka yerlerine de bakmak lazım. Konuyu tehir edelim. halen o tehir üzerindeyiz.

Bu konu sadece benim mesaim de değil idi. @Hattabi @Son.Fedai @Dadaş ve @lafons7275 kardeşlerimiz de konuya dahildi. Tercümeyi de Hattabi kardeşimiz yapmış idi. belki @Kurtubi kardeşimiz de konuyu izlemiştir.

Son.Fedai kardeşimiz haklı bir itirazda bulunmuştu:

http://www.ihvanforum.org/showthrea...lİnİn-cevabi&p=1446281&viewfull=1#post1446281

Bu da bizim sonuç mesajımız:

http://www.ihvanforum.org/showthrea...lİnİn-cevabi&p=1446370&viewfull=1#post1446370

Metni, kendisi de çevirerek inceleyip bizimle aynı kanaati belirten kardeşimiz de Kurtubi idi:

İbn Arabinin çevirdiğim kısımdan anladığım kadarıyla, Hatemul Evliya : Hz. İsadır. Peygamberimizin şeriatıyla hükmedicektir.Peygamber misyonuyla gelmeyecektir.

"İftirası ortaya çıkınca uzunca bir zaman benim yazılarıma cevap vermedi."

Hepsinin üzerine, bu çizili cümleni bahsi geçen bu arkadaşlara sor bakalım sana ne diyecekler?
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
@Kurtubi
İbn Arabinin çevirdiğim kısımdan anladığım kadarıyla, Hatemul Evliya : Hz. İsadır. Peygamberimizin şeriatıyla hükmedicektir.Peygamber misyonuyla gelmeyecektir.

Ne kadarını okudun ki konuşuyorsun?
Biz kendimizden tek kelime söylemedik.Evliyaların eserlerini önüze koyuyoruz.
Siz zannıza göre konuşuyorsunuz.
40-50 evliya ne demiş oku öyle konuş.
http://hatemiveli.blogspot.com.tr/
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Akıl var, izan var. Göz var, mizan var. Alimleri, eserleri çarpıtarak dava peşinde koşmayı bir alışkanlık haline getirdiğinizin resmidir. Bu misali de başkaları için yazıyoruz ki aman uzak dursunlar:

Aşağıdaki mesajı atan @alanyali07 idi:Öngütçüler sitelerinde yazmışlar: " ... Sultan Veled -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki:

'Onun tevazusu bütün peygamberlerden fazla olduğundan, yerinde olarak ona Hatemü’l evliya denilir.' (Maarif, s. 143) ... "

Maarif adlı esere bakayım dedim bu söz var mı diye, bunlar sayfa no 143 demişler ama maarif adlı eserin tamamı 117 sayfa.

http://dosyalar.semazen.net/MAARIF-I_SULTAN_VELED.pdf

Bu nasıl bir aldatmadır böyle... @lafons7275

---------------------

Sayfa sayısı değişik olabilir. onu geçtim.. eserde aratayım dedim o cümleyi buldum.. ama çok şaşırtan bir şey buldum..

O cümlede hatemi veliden değil hatemi enbiyadan bahsediyor yani Resulullah (sav)'dan bahsediyor.. 38. sayfada:

"... Biz seni ancak alemlere rahmet olmak üzere gönderdik (Sure: 21, Ayet: 107). Kafirleri öldürmesinin sebebi, merhamet ve şefkatinin çokluğundan ve onları küfürden biran evvel kurtarmak içindi. Mesela, bir bahçıvan şefkatinin çokluğundan, zararlı olan zayıf dalları, yerine iyi ve sağlam dallar bitmesi için keser. Böylece o cılız ve hasta dalların, öbür kuvvetli dallara zararı dokunmaz. Onların yüzünden, bu dallar da meyvesiz kalmazlar. Belki daha olgun ve daha fazla meyve verirler. Mesela bir parmak veya el kangren olduğu zaman diğer bir uzva da bulaşmaması ve vücudun o afetten korunması için derhal onu keserler. Bu söylediğimiz uzvun veya dalın kesilmesi, şefkatin çokluğundan ileri gelir. Binaenaleyh kafirleri öldürmek, bu temiz dinin, doğru bir şekilde zahir olması ve o ölülerin çocukları üzerinde nesilden nesile, kıyamete kadar kalması içindir. Bu sebepten Peygamber: Gülerek öldüren benim (H.), diyor. Zira onun öldürmesi merhamet, şefkat ve islah düşüncesiyledir. Kin ve garazdan değildir. Nitekim onun tevazuu, bütün peygamberlerden fazla olduğundan, yerinde olarak ona Hatem-i Enbiya denilir. ..."


hayatımda gördüğüm en büyük çarpıtmalardan birisi buydu, doğrusu çok şaşırdım..

Hatemi Enbiyayı, Hatemi evliya yap, bir de "o benim" de, yetmedi bir de kendi tevazusunun nasıl peygamberlerden büyük olduğunu açıklamaya çalış.. pes doğrusu..

@alitufan2003

Bu yazımızın başından alıntı yapıyorsun, ama gerisine değinmiyorsun bile... Not düşelim.

Tıpkı bu yazımıza hiç dokunmadığınız gibi:

Muhyiddin İbnu Arabi Hz. buyuruyor:

“Hatm-i velâyet Onu gördüğü zaman, zamanın zuhûruna vakit var mıdır? demiştim. Cevâben:

(500+5+400) vakit vardır. Hatem-i Hakîki hakkındaki ise çok büyüktür” dedi.

Hatmin mühim bir sırr-ı vardır ki, arif-i billâh olan her kâmil veli ona vakıf ve nüfuz ederse, onun şahsiyeti etrâfında devir eder.

Meşhur muhaddis Hâkim Tirmîzî kaddese’llâhü sırrahu’l-aziz ona dünya ömrü ve silsile-i vilâyetin hatmi olduğuna işâret etmiş, fakat izhâr etmemiş olduğundan kalbler o hatmi bilmekten salim yani boş kalmıştır.

Cenâb-ı Sıddîk Âzâm radiyallâhü anh bile sıddîkıyet makamında bulunduğu halde hatmi (Velilerin mührünü) bilmeye nail olmadığından semâ-î mağribin parlayan güneşi onun tarafından görülmemiştir. Çünkü hatm, Cenâb-ı Sıddîk’dan üstün makamdadır. (Hatemül Evliya, Ebubekir Sıddık efendimizden üstün makamdadır diyor) Sebebi de kendisinde hem nübüvvet ve hem de velâyet vardır. Yani İsa b. Meryem aleyhisselâmdır.

Kaynak: Muhyiddin İbnu Arabi Hz. - Sırr-ı Mektum-u Mahtum (Mühürlü Gizli Sırlar)

(Nebilerin mesela İsa As’ın Sahabeden, hatta makbuliyeti Ayetle Hadisle sabit Ebubekir Sıddık efendimizden dahi üstün olduğu zaten açıktır. İzah istemez.

Öngütçüler ise, hakkında hiçbir nas bulunmayan Öngüt’ün Ebubekir Sıddık efendimizden bile üstün olduğunu iddia etmekten çekinmemişlerdir. Bu fiilin nasıl bir ÇARPILMA olduğunu da tafsilatlı izaha lüzum yoktur. Açıktır ve ortadadır.

Muhyiddin İbnu Arabi Hz.’nin vefatları miladi 1240 tarihidir. Hicri 638… Hatem için “905 vakit var” cevabını alıyor. Eğer vakit ile kastedilen sene ise: 638+905 = 1543 ediyor… Azami, en çok. Şimdi 1436’tayız. :) Kastedilen sene değilse, maksadını Allah bilir. )

Tıpkı, bu talebi es geçtiğiniz gibi:

Fakiri ve Kurt26'nın getirdikleri yüzlerce eserin değil aslına, tercümelerine dahi baktıklarını zannetmiyorum.

Aksine sende araştırma iştahı var.

Şu bahis:

Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eserinde, peygamberlerin ve velîlerin Hakk'ı ancak arada "Hâtemü'l-velâye" kandili bulunduğu taktirde görebildiklerine dikkati çekerek; "Hatm-i velâyet"e vâris olan velînin "İsm-i A'zam"ın yegâne mazharı olan Hâtemü'r-rüsul'ün bâtınına vâris olduğunu haber vermiştir:

"Hâtem-i rusül'ün rûhundan istimdâd etmedikçe, peygamberlerden hiç kimse Hakk'ı göremez, bilemez ve Hakk'a erişemez. Resullerin bile Hakk'ı ancak arada Hâtem-i evliyâ'nın kandili bulunduğu taktirde görebilmesi nedeniyle, aynı şekilde velîler de O'nu veliyy-i Hâtem'in kandilinden başka bir yerden göremezler. Şu hâlde Hakk'ın isimlerinin mazharları olan Enbiyâ -'aleyhimüsselâm-ın cümlesini (ona) muhtaç kılan öne geçme nerede olur?"

"Muhammedî velâyetin hazînesi olan Hâtem-i evliyâ da böyledir; peygamberler de, velîler de onun tâbî ve müntesibleridir. 'Âdem benim bayrağım altındadır.' Şu hâlde velîler ve resuller Hakk'ı ancak Hâtem-i evliyâ mişkâtından (kandilinden, ışığından, nurundan) görebilirler"

Bunu yazan Fakiri. İmdi, alitufan2003 :

1- Sen, bu alıntıya katılıyor musun?

2- Burda bir çarpıtma olmadığını söyleyebilir misin?

3- Bu kısımların, aslındaki arapçasını veya osmanlıcasını ya da tercümesinin taramasını verebilir misin?

Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eseri söz konusu. Ama sen "Muhyiddin İbnu Arabi Hz. - Füsus'un" internet resimlerini atıyorsun. Ve cevap verdim diyorsun.

Hakkındaki kanaatlerim değişti. Senden de hiç bir talebim yok. Herkes kendi rayına...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Şeyhul Ekber'in kitaplarına yahudiler birşeyler sokuşturmuş mudur yoksa Şeyhul Ekberin yazdığı herşey günümüze kadar korunmuştur mu diyorsun?

Abi böyle bir bahis var...

Son iki hatem yani Hz. Mehdi ve Hz. İsa As..... İsa As.'ın Sahabeden üstün olduğu açıktır. Bazı alimler, Mehdi As., Allah'ın halifesidir. Sahabe ise Rasulullah'ın halifesiydi. Bazı açılardan Allah'ın halifesi, Resulullah efendimizin halifesinden üstündür demişlerdir.

Muhyiddin Arabi Hz.leri de bundan başka bir şey demiyor.

Öngüt ve taifesi öyle bir ayna ki karşısına geçen kendini tanıyamaz.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Sen kimsin?
40-50 evliya ne demiş oku öyle konuş.
http://hatemiveli.blogspot.com.tr/

1- Nakil yaptığınız bu yüzlerce eserin kaçının aslına baktın?

2- Herkes aslına ulaşamayabilir diyelim, kaçının tercümelerini inceledin?

Ki artık internetten pek çok eserin taramalarını bulabiliyorsunuz. Herkes ASLINA ulaşamayabilir lafı tarih olmak üzere...
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com

Şimdi beni tanıdın mı? :)

Evet özel mesajına cevap verildi.Bir daha rahatsız etmemeni umarım.
Bu kadar mezhepsize,vehhabisine,kuraniyyuncusuna,işidçisine...sessizce dinleyen, bir cevap yazmayan biri tanıdığım kişi olamaz.
Ayrıca şuanakadar mesaj yazmamış biri 1 yıl sonra mesaj yazsa bir anlamı olur mu?Üstelik biz bu sitede aylardır yazıyoruz neden şimdi kendileri meraba demeyi uygun buldu?
Biz burada hakkı savunmaya çalışıyoruz.Adam bizi tanıyor mesaj yazmıyor şimdi niye kimliğini açıkladın ne önemi var artık?
Her neyse ilmi ile konuşan belli zannına göre konuşan bellidir.
Zaman geçtikçe eserlerin değerini anlayacaksınız fakat çok geç olucaktır.
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Sizlerin yalanlarını ortaya dökmekten ben bıktım...
Ama siz iftira, karalama ve yalandan bıkmadınız!!!
Ben samimi olarak bir daha hatırlatıyorum,
Bu özellikler ve tavır müslümana yakışmaz, bu hasletlerin kimlere ait olduğunu her mü'min bilir...
Eğer biraz izan kırıntısı kaldı ise artık iftiradan vazgeç...
Ama ben yine sabırla tüm forum huzurunda iftiranı belge ile kanıtlayacam..


Ne demiştin sen?

Şu bahis:
Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eserinde, peygamberlerin ve velîlerin Hakk'ı ancak arada "Hâtemü'l-velâye" kandili bulunduğu taktirde görebildiklerine dikkati çekerek; "Hatm-i velâyet"e vâris olan velînin "İsm-i A'zam"ın yegâne mazharı olan Hâtemü'r-rüsul'ün bâtınına vâris olduğunu haber vermiştir:

"Muhammedî velâyetin hazînesi olan Hâtem-i evliyâ da böyledir; peygamberler de, velîler de onun tâbî ve müntesibleridir. 'Âdem benim bayrağım altındadır.' Şu hâlde velîler ve resuller Hakk'ı ancak Hâtem-i evliyâ mişkâtından (kandilinden, ışığından, nurundan) görebilirler"

Bunu yazan Fakiri. İmdi, alitufan2003 :
1- Sen, bu alıntıya katılıyor musun?
2- Burda bir çarpıtma olmadığını söyleyebilir misin?
3- Bu kısımların, aslındaki arapçasını veya osmanlıcasını ya da tercümesinin taramasını verebilir misin?

Ben de cevaben ;

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?151566-İftiraya-cevaptır&p=1538096&viewfull=1#post1538096



Sen de bu cevaba dedin ki,

@alitufan2003
Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eseri söz konusu. Ama sen "Muhyiddin İbnu Arabi Hz. - Füsus'un" internet resimlerini atıyorsun. Ve cevap verdim diyorsun.
...

Az biraz ilminiz olsa ;
Şeyhü'l-ekber Muhyiddîn İbnü'l-Arâbî -kuddise sırruh- Hazretleri'nin eseri "Fusûsu'l-Hikem"
Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretlerinin eseri ise "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem"
buradaki sırrı yakalardın!!!

Lafontene
Sadır ilmini öğrettik, sana da bu hususu öğretelim..
Asıl ismi Ali bin Şehâbeddîn bin Muhammed olan Seyyid Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri, Horasan da yetişen mutasavvıfların önde gelenlerindendir. Şeyhü'l-ekber Muhyiddîn İbnü'l-Arâbî -kuddise sırruh- Hazretleri'ne ve eserlerine karşı büyük bir alâka duyan Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri, Hazret'in "Hâtemü'l-velâye" ile ilgili hem en mühim, hem de çözümü en müşkil sırlarını içeren "Fusûsu'l-Hikem" adlı eserini şerhetmiş; eserde zikri geçen gizli ve kapalı noktaları, kendisine has muhteşem üslûbuyla açık bir biçimde ifşâ etmiştir.





Şimdi en can alıcı noktaya gelelim!!!
İftiranın ortaya döküleceği belgeye:


Seyyid Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri'nin "Hâtemü'l-velâye" hakkında son derece mühim ifşaatlarda bulunduğu "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eserinden iki yaprak. Süleymâniye Ktp. Şehid Ali Paşa, nr.: 2794/37, vr. 533[SUP]b[/SUP]-534[SUP]a[/SUP]

[SUP]Şimdi biz tecrüme edersek yanlı olur!!!
Sen tercüme et tüm forumun huzurunda...
Hep birlikte öğrenelim
[/SUP][SUP] ...

[/SUP]
@lafons7275
@ihvanistanbul
@@abdullah birisi @levent48, @Hattabi @ukubat @Son.Fedai @Dut_agaci @zulk@rneyn@LuckyStrike @talib @ummuhan @hirahos
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55

Seyyid Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri'nin "Hâtemü'l-velâye" hakkında son derece mühim ifşaatlarda bulunduğu "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eserinden iki yaprak. Süleymâniye Ktp. Şehid Ali Paşa, nr.: 2794/37, vr. 533[SUP]b[/SUP]-534[SUP]a[/SUP]


Resmin boyutu küçük. 4 kat büyütmeme rağmen okuyamadım. Yaşımız geçmiş. Daha net okunan bir resim yok mu?
@Kurtubi abi, sen okuyabiliyor musun?
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
@alitufan2003

resimde şu alttaki iki paragrafın altını çizebilir misin? Harfleri ve noktalarını, resim küçük olduğu için seçemiyorum.

"
Hâtem-i rusül'ün rûhundan istimdâd etmedikçe, peygamberlerden hiç kimse Hakk'ı göremez, bilemez ve Hakk'a erişemez. Resullerin bile Hakk'ı ancak arada Hâtem-i evliyâ'nın kandili bulunduğu taktirde görebilmesi nedeniyle, aynı şekilde velîler de O'nu veliyy-i Hâtem'in kandilinden başka bir yerden göremezler. Şu hâlde Hakk'ın isimlerinin mazharları olan Enbiyâ -'aleyhimüsselâm-ın cümlesini (ona) muhtaç kılan öne geçme nerede olur?"

"Muhammedî velâyetin hazînesi olan Hâtem-i evliyâ da böyledir; peygamberler de, velîler de onun tâbî ve müntesibleridir. 'Âdem benim bayrağım altındadır.' Şu hâlde velîler ve resuller Hakk'ı ancak Hâtem-i evliyâ mişkâtından (kandilinden, ışığından, nurundan) görebilirler"
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
@alitufan2003

116. mesajımdaki paragraflar, yani göster dediğim kısımlar, Sf. 533 a ve b'de... Sen sf. 534 a ve b'yi ya da 533 b ve devamını getirmişsin. 533 a ve b'yi tam rica ediyoruz. 534 düğümü çözmez. Paragrafların büyük kısmı 533 a'da geçiyor gibi alıntılamıştınız. Bak:

Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eserinde:

"Hâtem-i rusül'ün rûhundan istimdâd etmedikçe, peygamberlerden hiç kimse Hakk'ı göremez, bilemez ve Hakk'a erişemez. Resullerin bile Hakk'ı ancak arada
Hâtem-i evliyâ'nın kandili bulunduğu taktirde görebilmesi nedeniyle, aynı şekilde velîler de O'nu veliyy-i Hâtem'in kandilinden başka bir yerden göremezler. Şu hâlde Hakk'ın isimlerinin mazharları olan Enbiyâ -'aleyhimüsselâm-ın cümlesini (ona) muhtaç kılan öne geçme nerede olur?

("Şerh-i Fusûsu'l-Hikem", Süleymâniye Ktp. Şehid Ali Paşa, nr.: 2794/37,
vr. 533[SUP]a[/SUP])

Seyyid Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Fusûsu'l-Hikem Şerhi"nde, peygamberlerin ve velilerin kendisine intisab ettiği:

"İşte mutlak Muhammedî velâyetin hazînesi olan
Hâtem-i evliyâ da böyledir; peygamberler de, velîler de onun tâbî ve müntesibleridir. 'Âdem benim bayrağım altındadır.' Şu hâlde velîler ve resuller Hakk'ı ancak Hâtem-i evliyâ mişkâtından görebilirler, her iki görüş de has velâyetten ve Hâtem-i evliyâ'lığa tahsis edilenlerin tümünün sâhibinden gelir."

("Şerh-i Fusûsu'l-Hikem", Süleymâniye Ktp. Şehid Ali Paşa, nr.: 2794/37, vr.
533[SUP]a[/SUP]-533[SUP]b[/SUP])


Değil diyorsan altı çizili olan cümleleri bari resimde göster....
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
1- Nakil yaptığınız bu yüzlerce eserin kaçının aslına baktın?

2- Herkes aslına ulaşamayabilir diyelim, kaçının tercümelerini inceledin?

Ki artık internetten pek çok eserin taramalarını bulabiliyorsunuz. Herkes ASLINA ulaşamayabilir lafı tarih olmak üzere...
İspatla madem çarpıtma varsa.Biz bu yolun doğruluğunu Allaha sorduk.Bize gösterildi Elhamdülillah.
Sizde istihare namazı ile dalga geçtiniz ya.Arasıra istihare yap dedin ya...
Biz kuran ve sünneti uygularız.Ehli sünnetim diye geziyorsunuz hadi kalbiniz döndürülmediyse,imanınız varsa istihare namazı kılın.Görmezsen imanını yokla.Görürsen rüyanı gizlersen mesulsün.Hadi bakalım.
Onun haricinde 38 ciltlik eseri sürekli okuyan biri olarak bir hata bulamadım.Hiçbir aliminizde hata bulamadıki hiçbir reddiye yapamadı...
Tüm alimlerinizi getirin siz bu eserler karşısında sadece baka kalırsınız.


Şeyh Hacı Hafız Bilal Bektaş Efendi'nin Bağlılığı



  • "'...Gerçek Mürşid Hazret-i Allah'tır' kitabını okumaya başladığım zaman beni öyle etkiledi ki, adeta kendimi kitabın içinde kaybettim. Böyle bir ilmi şimdiye kadar hiç okumamıştım. Ben kendimi bir şey biliyor zannediyordum. Fakat hiçbir şey bilmiyormuşum.

    Daha sonra 'İlâhi Görüş Birliğine Dâvet' kitabını okurken kitapta geçen bölücüler meselesini okuyunca şaşırdım. Bazı cemaat liderlerinin küfre kaydıklarını yazıyordu. O anda kitabı kapatıp rafa kaldırdım. Kitabı rafa kaldırdım amma 'Gerçek Mürşid Hazret-i Allah'tır' kitabındaki mevzular beni hâlâ cezbediyordu.
    Bir zaman sonra aklıma şu misal geldi; Evliyâullah'tan bir zât, yine Evliyâullah Efendilerimiz'den birinin kitabını ilk okuduğu zaman böyle bir şey olmaz diyerek kitabı rafa kaldırmıştı. Bir müddet sonra okuduğu kitabı yeniden eline alarak okumaya başladığında; "Bu ne güzel ilim, bundan ben neden yararlanmadım" demişti.
    Bu hâl hatırıma geldi ve hemen bölücülerle ilgili mevzuları bir daha okuduğumda bölücülerin küfre düştüğünü hep Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif'lerle ispat edildiğini gördüm. Sonra bu haktır dedim.
    Kalbimin tam mutmain olması için üç gün istihare yaptım ve üç gece üstüste şu rüyâyı gördüm:

    Beyaz bir masada Ömer Öngüt Efendi Hazretleri'ni gördüm. Bana Fetih Sûre-i şerif'inin 10. Âyet-i kerime'sini okuyordu:
    "Resul'üm! Sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların elleri üstündedir. O halde kim bu ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse, Allah ona büyük bir ecir verecektir."
    Bu rüyâ ile birlikte artık hiçbir şüphem kalmamış ve gönlüm tam olarak mutmain olmuştu."..."



    BİZ İSE AKLINIZIN ALAMAYACAĞI ŞEYLER YAŞIYORUZ.TASAVVUFU YAŞIYORUZ.SİZ ZAHİRDE KALDINIZ.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Resmin boyutu küçük. 4 kat büyütmeme rağmen okuyamadım. Yaşımız geçmiş. Daha net okunan bir resim yok mu?

@Kurtubi abi, sen okuyabiliyor musun?

Okuyamıyorum.Fakat bu kitabın internetten diğer baskıları veya Arapça yazıları daha düzgün şekilde olanı varsa bakacağım.Varsa haber veririm.
 
Üst