f.gülenden tartışılacak sözler..!

AdımcA

Akşam ... Yine Akşam ...
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
2,420
Tepkime puanı
8
Puanları
0
âmîn kardeşim.
Allah cümlemizden razı olsun.
Allah şirke düşmeden; terk-i diyar eylemeyi, cennetine erişmeyi cümlemize nail eylesin.
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
madem kimlerin ateşe düşeceğini bu kadar net biliyorsunuz söylermisiniz siz ateşlikmisiniz yada ben he söylesenize nasıl bir cemaatin ateşliklik olduğu konusunda bu kadar net konuşabiliyorsunuz

Nasıl bilmeyim ki ...
İman bir kül değil mi ?
Bir cüzü nü inkar etmek kafir olmak için yeterli değil mi ?
Kafir ebedi cehenneme gitmeyecek mi ?
Eeee problem nerede ?

Seni tanısaydım ateş mi ateşe eşmisin söylerdim...
Bu bir sır değilki 1400 seneden beri Allah ve Rasülü ve islam a hizmet edenler söylemiş....
İMAN .......İMAN...........İMAN....
önce inan....sonra..
YAŞA..AMEL ...AMEL...
Selametle...
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Yaptığınız Yalnızca Komiklik...

İşinize gelmeyince Zaman dışında tüm gazeteler fasık oluyor ve onlara inanmamak gerekiyor...

İşinize gelince de Hürriyet düzeltme yapıyor...

(Heralde düzeltme yapınca fasıklıktan kurtuldular:))

İki yüzlülüğümüz de ne derece samimiyiz????????:clap2:
 

Huzeyme

Paylaşımcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
266
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bütün bu tartışmalar İslamın hükümlerini bilmemekten kaynaklı.
1. PEygamberler haricinde hiç kimse masum değildir.
2. Kuran söz konusu olduğu zaman susulur
3. Hz. Peygamberin sözleri söz konusu olduğu zaman başka bir kimseye söz hakkı yoktır.
4. Hz. Ömer: Ben bir yanlış yaparsam ne yaparsınız? oradakiler: Seni kılıçlarımızla düzeltiriz. (Hiç biri: Sen yapınca doğrudur, deme gibi bir cehaletin içine girmemişlerdir)
5. İslamın açık hükümlerinde te'vil yada takiyye olmaz. Herkes takiye yaparsa, kimin sıhhatli mü'min olduğunu nerden bilip, birbirimizden nasıl güç alacağız.
6. Hal böyle olunca da küfür cirit atar, yönetmelik yapar, kanun çıkartır, bizde peruk takma fetvası bulur, dialoga devam ederiz.

Selametle.
 

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0
bence bu devirde, bir cemaate bağlanmamak lazım.
alacaksın eline bi Kur'an-ı Kerim bi de ilmihal. :)
bu ikisi sana yeter.
oku, uygula.
cemaat falan filan bence hikaye.

forumda örneklerini görüyoruz: şeyhlerini uçuruyorlar mübarekler.:(
bir insana bu kadar da bağlanılmaz; nuh değil, peygamber değil o insanlar.

Ehli sünnet Cemaate gitmeyenler,Tarikata baglanmayanlar, Şiaların,Vehhabilerin,Selefiyyecilerin,laiklerin izinde gider. Kuranı Kerimin Meali eline alıp alıp kafandan yorum yaparsan dinden çıkarsın. Siz geçmişteki kerameti aşikar Allah dostlarını görseydiniz ne yapardınız acaba. Asıl bu devirde Cemaate gitmek daha güvenli. Kurda kuşa yem olma tehlikesi var. Milli Görüşte Kadiri,Rufai,Nakşi ve diyer cemaatlerde var.
 

kul emir

Profesör
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
2,862
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Konum
yalnızlık ülkesinden


Nasıl bilmeyim ki ...
İman bir kül değil mi ?
Bir cüzü nü inkar etmek kafir olmak için yeterli değil mi ?
Kafir ebedi cehenneme gitmeyecek mi ?
Eeee problem nerede ?

Seni tanısaydım ateş mi ateşe eşmisin söylerdim...
Bu bir sır değilki 1400 seneden beri Allah ve Rasülü ve islam a hizmet edenler söylemiş....
İMAN .......İMAN...........İMAN....
önce inan....sonra..
YAŞA..AMEL ...AMEL...
Selametle...

güzel konuşuyorsunuz hoş diyorsunuz peki bahsettiğiniz cemaat içerisinde iyi niyetli insanlar yokmu sizce hepsine böyle bir ithamda bulunmak ne kadar doğru
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
bence bu devirde, bir cemaate bağlanmamak lazım.
alacaksın eline bi Kur'an-ı Kerim bi de ilmihal. :)
bu ikisi sana yeter.
oku, uygula.
cemaat falan filan bence hikaye.

forumda örneklerini görüyoruz: şeyhlerini uçuruyorlar mübarekler.:(
bir insana bu kadar da bağlanılmaz; nuh değil, peygamber değil o insanlar.

Teşhisin hem doğru hem yanlış doğru diyorum gerçekten doğrular var Şehlerini uçurmak gibi Ama bunun derinliğine girersen aslında Şeh uçmak istemez ama cahil muridleri şehi uçurur.Burda bu ince nüansı bilmek gerek.

Allah cc bize neden Peygamberimiz sav gönderdi Kuranı iyi anlıylım diye yalnızca kitap gönderebilirdi.

Allah cc neden Rabbanileri Geylanileri İmam ı Azamları gönderdi baktık hala anlamıyoruz her Yüzyılda birini gönderir ama biz hala anlamıyoruz.

Kuran anlamamız için Arapça yetmez Meallerde yetmez tefsirlerde yetmez mutlak öğretmene gerek.

Bu Öğretmenlere Şeh denir Şıh denir Hoca denir işte bunları değerlendirmek için aklımızı kullanmalıyız önce bakarız yaptıkları Sünnete uygunmu Peygamberimiz sav dediği gibi yaptığı ibadetlere değil amellere bakın

Ama uçma konusunda size tümü ile katılıyorum buda cehaletten gelme hazırcı lıktan gelmedir.Görüyoruz Aynı Tarikata mensup olanlar Cemeat farklığından dolayı esas İslamiyet düşmanlarınla mücadele etmiyor müslüman Din kardeşi ile mücadele ediyor Mücadele ederkende İmamını Lideri ni uçuruyor IŞIK HIZINDAN ÖTE

Kısacası Cahillik Kafirlik sıfatıdır hep başımıza cahillikten geliyor.

BAKIN IRAK A KAFİRLERLE SAVAŞMIYORLAR ŞİA SUNNİ SAVAŞI VAR BU CAHİLLİK DEĞİLMİDİR.HİRİSTİYAN GELMİŞ SENİN KUTSAL TOPRAKLARINA ZULUM VERİYOR TECAVÜZ EDİYOR AMA ONU VURACAĞINA DİN KARDEŞİNİ VURUYORSUN
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Bütün bu tartışmalar İslamın hükümlerini bilmemekten kaynaklı.
1. PEygamberler haricinde hiç kimse masum değildir.
2. Kuran söz konusu olduğu zaman susulur
3. Hz. Peygamberin sözleri söz konusu olduğu zaman başka bir kimseye söz hakkı yoktır.
4. Hz. Ömer: Ben bir yanlış yaparsam ne yaparsınız? oradakiler: Seni kılıçlarımızla düzeltiriz. (Hiç biri: Sen yapınca doğrudur, deme gibi bir cehaletin içine girmemişlerdir)
5. İslamın açık hükümlerinde te'vil yada takiyye olmaz. Herkes takiye yaparsa, kimin sıhhatli mü'min olduğunu nerden bilip, birbirimizden nasıl güç alacağız.
6. Hal böyle olunca da küfür cirit atar, yönetmelik yapar, kanun çıkartır, bizde peruk takma fetvası bulur, dialoga devam ederiz.

TEŞEKKÜR EDERİM... GÜZEL KONULARA DEĞİNMİŞSİN..


Hal böyle olunca diyaloğa karşı çıkarız deseniz daha doğru olacak. :)
[/QUOTE]
AKILLI İNSANLARA LAFIN TAMAMI SÖYLENMEYECEĞİNDEN SANIRIM YARIM BIRAKMIŞ...

güzel konuşuyorsunuz hoş diyorsunuz peki bahsettiğiniz cemaat içerisinde iyi niyetli insanlar yokmu sizce hepsine böyle bir ithamda bulunmak ne kadar doğru

Bütün bütün yanlış ve kötü olmayacağı gibi bütün bütün de iyi ve doğru olunmaz... Yalnız konuştugumuz iman olunca bütün olmak zorundadır...
Sadece iki ayet i inkar ediyor diye müslüman sayilamaz hiç kimse...
Yada ne olacak sadece bi kaç hadisi sevmiyor/beğenmiyor gib...

İçlerinde iyileri elbet vardı... Lut kavminde de vardi ama iyileri ile beraber helak oldular... iyi olmak iyi niyetli olmak yetmiyor...

selam ve dua ile
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Bıkmadınız mı?
Ve hala anlayamadınız mı sabit fikirlerin değişmeyeceğini?
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Bazen susmak konuşmaktan daha iyidir...;)
Burda doğruyu yazmakla eline birşey geçtimi merak ediyorum doğrusu :)
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası

amenna:)

ama boşa kürek sallamaya da gerek yok diye düşünüyorum.:)

neyse siz ve diğerleri devam edin böyle güzel yazılara...

benim felsefem 3 kendime 1 sana.3 kere kendimi eleştirmeliyim yani.:)

Doğru bulmuyorsam bir yolu bana göre değil der çekilirim kenara...

herkesin kalbi mutmainse devam etsin yoluna...
 

BADUH

Asistan
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
506
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Birilerinin fikrini değiştirmek için yazmaktan ziyade ben şahsen doğruların dile getirilmesi adına yazıyorum. :)

SA,

Herkes art niyetli veya iyi niyetli olmayabilir. Bilmeyenler de olabilir. Bazı arkadaşlar bazen çok güzel şeyler yazıyor. Bazen de çok yanlış. Sonuçta herkes insan. Beşer şaşar. Ama doğru bildiğini yazmak bilmeyenler veya yanlış bilenleri bilgilendirme açısından elzem hatta yerine göre vacip belki de farzdır. Sonuçta bilmeyenlerin doğru sözlü addettiği kişilerin yanlış sözlerini (kastım bilmeden söylenmiş) doğru algılamamaları için susmamak, sabırla yazmaya devam etmek gerekir.

Bu konular ebedi hayata müteallik konular olunca daha bir gayretli olmak gerekiyor. Art niyetlinin hatrına değil; bilmeyen veya yanlış bilen kardeşinin veya kardeş adayının hatrına. (Tabiki işin ucunda senin de kazancın var. Olay biraz da duygusal yani.)

İyi çalışmalar.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Anlıyamadığım Nokta herkes hiristiyanlık korkusundan dolayı Diyalog a karşı çıkıyor.Ama nedense Türkiyede 15.000 üzerinde Daireden bozma Kliselere değinmiyor.

Aklıma o zaman şu geliyor acaba Diyalog a karşı çıkmak F.GÜLEN e karşı çıkmak anlamında oluyuor.

İkinci aklıma gelen de Sen dinini iyi biliyorsan inancın tamsa neden korkuyorsun eğer kendinden korkmayıp çevrendeki İnsanların kandırılmasından korkuyorsan yine soruyorum Türkiyedeki Daireden dönme Kliseleri neden bu siteye getirip Alternatif fikirler sunmuyorsun
 

gumus_Tesbih

Paylaşımcı
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
382
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Konum
van
saidnur ve talebeleri

Said Nur ve talebeleri​

Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok. Hepsi birşeye inanmış: Allah'a. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a... Onun ulu Peygamberine... Onun büyük kitabına... Kur'ân henüz yeni nâzil olmuş gibi, herkes aradığını bulmuş gibi bir hal var onlarda. Said Nur ve talebelerini seyrederken, insan kendini âdetâ Asr-ı Saadette hissediyor. Yüzleri nur, içleri nur, dışları nur... Hepsi huzur içindeler. Temiz, ulvî, sonsuz birşeye bağlanmak; her yerde hâzır, nâzır olana, Âlemlerin Yaratıcısına bağlanmak, o yolda yürümek, o yolun kara sevdalısı olmak... Evet, ne büyük saadet!

Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar. Gün görmüş bir ihtiyar. Üç devir: Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet. Bu üç devir, büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur. Yıkılmayan kalmamış. Yalnız bir adam var; o ayakta... Şark yaylâlarından, güneşin doğduğu yerden İstanbul'a kadar gelen bir adam. İmanı, sıradağlar gibi muhkem. Bu adam, üç devrin şerirlerine karşı imanlı bağrını siper etmiş. Allah demiş, Peygamber demiş, başka birşey dememiş. Başı Ağrı Dağı kadar dik ve mağrur. Hiçbir zalim onu eğememiş, hiçbir âlim onu yenememiş. Kayalar gibi çetin, müthiş bir irade. Şimşekler gibi bir zekâ. İşte Said Nur! Divan-ı harpler, mahkemeler, ihtilâller, inkılâplar, onun için kurulan idam sehpaları, sürgünler, bu müthiş adamı, bu mâneviyat adamını yolundan çevirememiş. O, bunlara imanından gelen sonsuz bir kuvvet ve cesaretle karşı koymuş. Kur'ân-ı Kerîmde "İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz" (Âl-i İmran sûresi, âyet 133) buyuruluyor. Bu Allah kelâmı, sanki Said Nur'da tecellî etmiş.

Mahkemelerdeki müdafaalarını okuduk. Bu müdafaalar bir nefis müdafaası değildir, büyük bir dâvânın müdafaasıdır. Celâdet, cesaret, zekâ eseri, şaheseri...

Niçin Sokrat bu kadar büyüktür? Bir fikir uğruna hayatı hakîr gördüğü için değil mi? Said Nur en az bir Sokrat'tır; fakat İslâm düşmanları tarafından bir mürteci, bir softa diye takdim olundu. Onlara göre büyük olabilmek için ecnebî olmak gerek! O, mahkemelerden mahkemelere sürüklendi. Mahkûmken bile hükmediyordu. O, hapishanelerden hapishanelere atıldı. Hapishaneler, zindanlar onun sayesinde medrese-i Yusufiye oldu. Said Nur zindanları nur, gönülleri nur eyledi. Nice azılı katiller, nice nizam ve ırz düşmanları, bu iman âbidesinin karşısında eridiler, sanki yeniden yaratıldılar. Hepsi halim-selim mü'minler haline, hayırlı vatandaşlar haline geldiler. Sizin hangi mektepleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir?

Onu diyar diyar sürdüler. Her sürgün yeri, onun öz vatanı oldu. Nereye gitse, nereye sürülse, etrafı saf, temiz mü'minler tarafından sarılıyordu. Kanunlar, yasaklar, polisler, jandarmalar, kalın hapishane duvarları, onu mü'min kardeşlerinden bir an bile ayıramadı. Büyük mürşidin, talebeleriyle arasına yığılan bu maddî kesafetler, din, aşk, iman sayesinde letafetler haline geldiler. Kör kuvvetin, ölü maddenin bu tahdit ve tehditleri, ruh âleminin ummanlarında büyük dalgalar meydana getirdi. Bu dalgalar, köy odalarından başlayarak, yer yer her tarafı sardı, üniversitelerin kapılarına kadar dayandı.

Yıllardır mukaddesatları çiğnenmiş vatan çocukları, mahvedilen nesiller, imana susayanlar, onun yoluna, onun nuruna koştular. Üstadın Nur Risaleleri elden ele, dilden dile, ilden ile ulaştı, dolaştı. Genç-ihtiyar, cahil-münevver, sekizinden seksenine kadar herkes ondan birşey aldı, onun nuruyla nurlandı. Her talebe, bir makine, bir matbaa oldu. İman, tekniğe meydan okudu. Nur Risaleleri binlerce defa yazıldı, teksir edildi.

Gözlerinin nuru sönmüş, iç âlemlerinin ışığı sönmüş, harabeye dönmüş olan körler, bu nurdan, bu ışıktan korktular. Bu aziz adamı, dillerden hiç eksik etmedikleri "İnkılâba, lâikliğe aykırı hareket ediyor" diye, tekrar tekrar mahkemeye verdiler, tekrar tekrar hapishanelere attılar. Kaç kere zehirlemek istediler. Ona zehirler panzehir oldu, zindanlar dershane... Onun nuru, Kur'ân'ın nuru, Allah'ın nuru vatan sınırlarını da aştı. Bütün âlem-i İslâmı dolaştı. Şimdi Türkiye'de, her teşekkülün, vatanını seven herkesin, önünde hürmetle durması lâzım gelen bir kuvvet vardır:Said Nur ve talebeleri. Bunların derneği yoktur, lokali yoktur, yeri yoktur, yurdu yoktur, partisi, patırdısı, nutku, alâyişi, nümayişi yoktur. Bu, bilinmezlerin, ermişlerin, kendini büyük bir dâvâya vermişlerin şuurlu, imanlı, inançlı kalabalığıdır.

Osman Yüksel Serdengeçti​
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
........Said Nur ve talebeleri. Bunların derneği yoktur, lokali yoktur, yeri yoktur, yurdu yoktur, partisi, patırdısı, nutku, alâyişi, nümayişi yoktur. Bu, bilinmezlerin, ermişlerin, kendini büyük bir dâvâya vermişlerin şuurlu, imanlı, inançlı kalabalığıdır


Kardeş sen bunlari bir yerden okudun da mı alıntı yapıp taşıdın..?
Bildiğini mi duyduğun mu yazdın ?
İkinci sorum; bugün nurcu yada nur talebeleri namıyla piyasaya hakim olan cemaat buna dahil mi ?
üçüncüsü; demirelin peşinde demir gibi duranlar hariçten mi ?
.........
samimi olarak soruyor samimi cevaplarini bekliyorum...
Selam ve dua ile.....
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
bence bu devirde, bir cemaate bağlanmamak lazım.
alacaksın eline bi Kur'an-ı Kerim bi de ilmihal. :)
bu ikisi sana yeter.
oku, uygula.
cemaat falan filan bence hikaye.

forumda örneklerini görüyoruz: şeyhlerini uçuruyorlar mübarekler.:(
bir insana bu kadar da bağlanılmaz; nuh değil, peygamber değil o insanlar.

Kardeş sana katılmıyorum. Şeyhlerini uçuran kaçıran mutlaka var. Ama ben sağlam bir şeyhe bağlı ve ilim öğrenmeye çalışan hiçbir kimsenin bu tür şeyler yapmadığını çok iyi biliyorum ve görüyorum da. Tasavvufu sadece zikr olarak görenler zaten yanlış yolda. İlminle amel etmeyenler zaten yanlış yoldalar. Biraz ilim sahbi olan veya olmaya çalışanlar kimseyi uçurmazlar. Bazı durumlar vardır onlarıda söylememeleri gerekir bu reklam işi değildir çünkü. Söylenen şey çok doğaldır ama bilmeyen onu duyunca nasılda abartıyor derler. Bence bu devirde cemaat şart. Himmet şart. zamanın fitnesinden korunmak için bizim gibi insanların günahsız ağızdan duaya ihtiyacı var... ;)
Bunlarda benim görüşüm kardeşim selametle...
 
Üst