Erbakan'a Sorular ?????

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
Hocamiza bizzat sorsaydiniz bu sorulari size gereken cevaplari cok güzel verirdi
 

Dincsoy

Asistan
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
408
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
47
Halen sorulara cevab vermemişsiniz.
Kardeşim evvela Hocaefendinin farz-ı muhal senin dediğin gibi siyonizme eleştirisi olmasa bile bu siyonist olduğunu mu gösteriri?
Saniyen Hocaefendinin verdiği taziye mesajını dikkat-i nazarla okusan yapılan saldırıyı kınadığını anlarsın.Taziye mesajı:İsrail'in vahşi saldırısıyla hayatını kaybedenlerin acısını paylaşanların arasında Fethullah Gülen Hocaefendi de vardı. Gazetemizde yayınlanan taziyesinde Gazze'de bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Hocaefendi şöyle diyordu: "Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta aileleri olmak üzere, milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm."
Ayrıca başka bir örnek Hocaefendinin dilinden:Kaybolmuş o yıllardan, devamlı kulaklarımızda uğuldayıp duran ve tasavvurlarımızı bir sis, bir duman gibi saran bu zâlim dünyanın o günlere âit yalanlarını, vefâsızlığını, samimiyetsizliğini, istismârını bir kısım tedâilerle (çağrışımlarla) hatırladıkça, aradan bunca yıl, bunca zaman geçmiş olmasına rağmen, hâlâ ruhlarımızın isyanla kükrediğini, gönüllerimizin nefretle dolup-taştığını nabızlarımızın öfkeyle attığını hissediyor ve yenilerinin zuhûr edebileceği endişesiyle tir tir titriyoruz. Endişe ettiğimiz şeyler zuhûr etmiyor da değil.. işte yanıbaşımızda yıllarca devam eden Irak-İran kanlı boğuşması! İşte Azerbaycan fâciası!.. İşte “harap illeri, yıkılmış hânumânları, kimsesiz çölleriyle” hâlâ bir kan ve irin gölü gibi dalgalanıp duran Körfez, Irak.. (ve şimdilerde Gazze!..)
http://www.herkul.org/kiriktesti/index.php?view=article&article_id=6542
Salisen Hocaefendi onları suçlamamıştır sadece can kaybının önlenebileceğini bazı önlemlerin alınması gerektiğini belirtmiştir.

Neresi kinam a neresi elestiri

Nedense Rusya daki Yapilan Saldiri da Daha Cezur elestiri var burada ise sadece üc gün sonra elestiri lerden dolayi ismarlama Taziyesi Neden üc Gün bekledi neden kinama yok?

Buyrun#

taziye.jpg


Haber Kaynak : http://www.haberaktuel.com/gulenden-metro-saldirisina-kinama-haberi-265573.html

Fethullah Gülen Taziye Yayınladı

555.jpg

02 Haziran 2010 / 19:03
Gündemdeki olayları kendi sitesinde değerlendiren ve taziyelerini de burada yayınlayan Fethullah Gülen, İskenderun’da yapılan saldırı sonucunu hayatını kaybeden altı asker için taziye mesajı yayınladı.

M. Fethullah Gülen imzası ile kendisine ait internet sitesinde yayınlanan taziyede şu ifadeler bulunuyor:

“Birlik ve bütünlüğümüze göz dikenlerin yeni planlar içinde oldukları açıkca görülmektedir. Son günlerde yaşanan elim olaylar bir hançer gibi bağrımıza saplandı. 6 kahraman askerimizin şehadeti münasebetiyle, başta Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız olmak üzere, bütün kahraman Silahlı Kuvvetler mensuplarımıza, ayrıca tüm milletimize ve şehit ailelerine taziyelerimi arz eder; Cenab-ı Allah'ın, ülkemizi devlet ve milletiyle bölünmez bir bütün halinde ilelebed payidar kılmasını dilerim.” M. Fethullah Gülen



İskenderun’daki saldırı ile aynı gün İsrail’in, Gazze’ye yardım taşıyan Mavi Marmara isimli gemiye yaptığı saldırı ile ilgili bir haber veya taziyenin Fethullah Gülen'e ait sitede bulunmaması dikkat çekti. Halen ABD’nin Pensilvanya eyaletinde hayatını sürdüren Fethullah Gülen’in, Türkiye’nin gündemini ve aynı zamanda Dünya gündemini etkileyen böylesine önemli bir olayda nasıl bir tepki vereceği ise merak ediliyor.



Kaynak:http://www.iktibasdergisi.com/news_detail.php?id=382

GÜLEN`İN YORUMU ŞAŞIRTTI!
Resim_1275659196.jpg


Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinden yayınlanan bir haberde Fethullah Gülen`in İsrail saldırısını "çirkin" bulmakla birlikte gemilerin de İsrail`den izin alması gerektiğini söylediği iddiası tartışma yarattı.

Kaynak haber :http://www.gaste24.com/Haber/Guncel/04062010/GULENIN-YORUMU-SASIRTTI.php
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
sen hocalari karistirdin galiba :)
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
CHP’nin, İslam’a, İslam Peygamberine ve Hac farizasına hakaret eden ve bunlarla dalga geçen derin lideri Önder Sav ve ekibinin danışmanlığı ve desteği ile Saadet Partisi’nin yönetimi mahkeme kararıyla sözümona kayyuma devredildi.

Kayyum olarak ise mahkemedeki iki taraftan biri olan Necmettin Erbakan’ın adamların seçildi. Mahkemenin belirlediği kayyumun tek yönlü olması tesadüf mü dür?

Peki onlarca yıldan beri Necmettin Erbakan’la beraber siyaset yapan ve daha sonra da partiye genel başkan olan Numan Kurtulmuş, Erbakan tarafından neden aforoz edildi, şimdi de neden mahkeme kararıyla siyasi infaza tabi tutuluyor? Bu yazı da fazla kanaat belirtmeden bazı sorular sorarak herkesin bu soruların cevabını düşünmesini diliyorum.

1- Referandumdan önce Şevket Kazan, Numan Kurtulmuş’a gelerek Saadet Partisi, Hüsamettin Cindoruk’un partisi, Abdullatif Şener’in Partisi ve Saadettin Tantan’ın partisinin bir araya gelerek önümüzdeki seçimde ittifak yapmasını teklif etti mi?

2- Bu teklif gelince Numan Kurtulmuş Şevket Kazan’a “Ben 28 Şubat artıklarıyla siyaset yapmam, böyle bir şey yaparsanız bunu kamuoyuna açıklarım. Bunu Erbakan hocaya böyle iletin” dedi mi?

3- Bu siyasi senaryo Ergenekon’un siyasi kanadıyla birlikte hazırlandı mı?

4- Necmettin Erbakan, Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan gibi isimler referandum öncesi “Hayır” deme kararı aldı mı? SP lideri Numan Kurtulmuş, Erbakan ekibinin “hayır” deme kararını öğrenince, acilen, “SP olarak evet diyeceğiz” açıklaması yaptığında Erbakan ekibini çileden çıkardı mı?

5- Yukarıdaki gelişmeler üzerine Necmettin Erbakan ekibi SP kongresinde Numan Kurtulmuş’tan intikam alma planı yaptı mı?

6- SP kongresinde hezimet yaşadıktan sonra Erbakan ekibi, kongrenin yenilenmesi için delegelerle görüşürken ve imza isterken “Numan beyi daha yüksek oyla genel başkan yapmak istiyoruz” şeklinde konuşulup delegeler yanıltılarak imza toplandı mı? Kongrenin yenilenmesi için toplanan delege oylarının çoğu, delegelerin kandırılması sonucu olabilir mi?

7- Erbakan, delegeleri tek tek arayarak nabza göre şerbet konuşmalar yaptı mı?

8- Erbakan’ın has adamı Şevket Kazan Önder Sav’la aslında neyi görüştü?

9- Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP’nin has adamlarından Şahin Mengü ve HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ile sık sık istişare yapıyor mu?

10- Bu ekiple yapılan istişareler Milli Görüş’e ne gibi katkılar sağlıyor?

11- Bu görüşmeler madem normal görüşmeler ise kamuya açık değil de neden gizli gizli yapılıyor?

12- Bu görüşmelerde yapılan istişareler Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararda etkin şekilde işe yaradı mı?

13- Erbakan ekibinin mahkemeye sunduğu emsal kararların tamamına yakınının CHP örneklerinden oluşması sadece bir tesadüf mü?

14- SP lideri Numan Kurtulmuş, Erbakan’a rağmen referandumda “Evet” dediği için cezalandırılıyor olabilir mi?

15- Erbakan bu cezalandırma işini kendi başına mı veriyor yoksa Ergenekon’un avukatları ile işbirliği halinde mi?

16- Necmettin Erbakan referandum öncesinde “evet” diyeceklerini açıklamasına rağmen, oğlu, kızı, gelini, damadı neden oy kullanmadı?

17- Sandığa gittiğinde Erbakan gerçekten “evet” oyu mu verdi yoksa, “hayır” mı dedi?

18- Milli Görüş’ün yayın organı olan TV 5’in kuruluş sermayesi Milli Görüş’ü seven vatandaşlardan toplanan paralarla mı kuruldu yoksa Erbakan ailesinin verdiği paralarla mı? TV 5’in karasal frekansları neden başkasına satılmadı da statüko ve Ergenekon’u savunan Doğan Grubu’na yani CNN Türk’e satıldı?

19- TV 5 satıldıktan sonra alınan paralara “Hocam bu ümmetin parası nasıl olur” diye itiraz edilmesine rağmen Necmettin Erbakan bu paraları aldı mı almadı mı?

20- Saadet Partisi, Fatih Erbakan’ın “muhterem babası”nın şahsi malı veya özel şirketi midir yoksa bir siyasi parti midir?

21- Erbakan ve ekibi Numan Kurtulmuş’u bertaraf ederek partiyi nereye götürmek istiyor? Farklı bir siyasi dil kullanarak da olsa CHP-MHP-BDP-İP çizgisine götürmek istiyor olabilir mi?

22- “Saadet Sitesi”nde işler yolunda mı yoksa karışık mı?

23- Necmettin Erbakan, rejim düşmanı olarak görülen dört partisini kapattırmış olmasına, rejim savunucuları nazarında bu kadar “tehlikeli” olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti tarihinde “ev hapsi” cezasıyla tecziye edilme ödülüne çaptırılan tek TC vatandaşı olmasını kime borçlu?

24- Bundan 37 sene önce yapılan anlaşmaların bir sonucu olabilir mi?

25- Bugüne kadar Ergenekon’un çok geniş bağlantıları ortaya çıktı. Diğer kanatları acaba ne zaman deşifre olacak? Yoksa şimdiden gerçekler ortaya çıkmaya başladı mı?

Alper Tan


Konuya dönersek bu soruların cevabı verildi mi aradım göremedim de :)
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
Erbakan hocamin cevaplamsi gerekiyordu sanirim ona sorulmus sorular :)
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Yaniliyorumda erbakan hoca mi abd nin Beslemesi olarak abd de yasyior

hoca abd nin bir numaralı adamı,sayesinde 28 şubatı yaşattılar.belki fikren değil ama neticeten...üstün hizmet madalyası almalı,hem siyonistlerden hemde abd den..28 şubat gibi bir fırsat ancak erbakan tekrar iktidar olursa ellerine geçer ki artık hayal sanırım
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
S.A.

Bu konuda gene külliyatlı miktarda şahsıma direkt veya kinayeli yoldan hakaretler edilmiş...
Cevap vermeyeceğim sadece gül atacağım....

:flw:flw:flw:flw:flw:flw:flw

Fethullah Gülen hocaya saldıran klavye mücahitlerine siz islam adına ne yaptınız veya bu davaya kaç kişi kazandırdınız diye sormak istiyorum...
Bekara karı boşamak kolay derler...
Üstadımızın kendisi hakkında hüsnü zannım var dediği bu kişi hataları ve sevaplarıyla bu memlekete çok üstün hizmetler yapmış biridir...
Onun 1000 tane sevabı yanında 10 tane günahını gören klavye mücahitlerine sesleniyorum...

SİZ İSLAM ADINA NE YAPTINIZ???
SİZ İSLAM ADINA HANGİ TEHLİKEYİ GÖZE ALDINIZ??
SİZ İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ DAVAYA KAÇ KİŞİ KAZANDIRDINIZ??
 

Dincsoy

Asistan
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
408
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
47
hoca abd nin bir numaralı adamı,sayesinde 28 şubatı yaşattılar.belki fikren değil ama neticeten...üstün hizmet madalyası almalı,hem siyonistlerden hemde abd den..28 şubat gibi bir fırsat ancak erbakan tekrar iktidar olursa ellerine geçer ki artık hayal sanırım

28 subatcilarin yaninda yer alarak onlara Destek veren Fetulah Gülen degilmiydi ;)



Mustafa Yeşil'in T24'ten Selin Ongun'un sorularına cevap verdi. İşte röportajın en çarpıcı bölümü:

Fethullah Gülen'in hareketle ilgili sorguladığı ve “Keşke farklı davransaydık” dediği bir şey duydunuz mu?

Mesela şu var, Yalçın Doğan'a televizyonda verdiği söyleşide Erbakan için “Hükümeti bırakmalı, ülkeyi daha fazla germemeli” gibi ifadeleri olmuştu. Bu konuda “Acaba böyle söylemem gerekir miydi?” diye sorguladığına şahit oldum.

Neden?

“Bu açıklamalar bana düşer miydi?” manasında. “Evet benim niyetim onları küçük görmek, zarar vermek değildi” ama nihayetinde karşı tarafı üzdüğünü düşündüğü için kendini sorguluyordu.

GÜLEN'İN 28 ŞUBAT SÖZLERİ ERBAKAN'A ULAŞMIŞ OLSA GEREK!

Fethullah Gülen bu sorgulamasını Erbakan'a iletti mi?

Bu sorgulamasını birçok insanın yanında yaptı, bu değerlendirmesi onlara ulaşmış olsa gerek.

Daha sonra bir araya geldiler mi?

Bildiğim kadarıyla hayır.

Gülen'in yine 28 Şubat sürecinde örtünmeyle ilgili sözleri İslami çevrelerde çok tartışıldı. Erbakan olayındaki gibi “O açıklamayı yapmasaydım” gibi bir sorgulaması oldu mu?

Orada Hocaefendi çok kitabi ve usule yönelik bir şey söyledi. Dinde meseleler ikiye ayrılır; usul ve furuat. Hocaefendi'nin o sözlerinde furuat, teferruat olarak çevrildi. Mesele şudur; bir insan örtünme ayetini inkâr ederse küfre girer ama başını örtmezse dinden çıkmaz. Orada söylediği de şu; başörtüsü usul kadar önemli değildir, “insanlar başını örtmediğinde dinden çıkmazlar” dedi. İşte bu furuatı bazı İslami gruplar, “Vay Hoca başörtüsüne teferruat dedi” manasına getirdi.

Bu değerlendirme en çok Milli Görüş'e yakın çevrelerde dillendirilmişti. Gülen hareketi ve Erbakancılar arasındaki kırılma noktası bu mu?

Belki bir neden de bu denebilir.




Kaynak Haber: http://www.internethaber.com/gulen-28-subatta-neden-pisman-oldu-247261h.htm
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Boşuna bir atışma İkisi de aynı taraf aslında farklı gibi durmaları sizleri bu duruma düşürmek içindir... eh başarılı da sayılırlar kendi ölçülerinde....
 

mavera_agd

Doçent
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
734
Tepkime puanı
55
Puanları
0
Konum
MEKKE OLSAYDI..
Ya arkadaş bu erbakancılar hem suçlu hem güçlü hemde utanmaz.Adamların iftarını basıp ramazanı burunlarından getirenler bunlar.Genel başkanlarını gittiği her yerde yıldırmak için sloganlar atıp arabasını tekmeleyen bunlar.ama suçlu Kurtulmuş..Neymiş delegelerin çoğu istemiş ama o kongre kararı almamış..tamam işte mahkemeyi de örgütlediniz şimdi kongreye gidiyorsunuz..Kurtulmuş tek başına SP ye aday oluyorken bir önceki kongrede aklınız neredeydi? şimdi kongreye gidin hesaplaşın..Gülen'e söz söylemek haddinize değil.Hoca Tuncay Özkan'ı mı yada Abdüllatif'i mi yada kimi kendi adayı olarak koyacaksa koysun..belkide oğlunu GENEL başkan yapar ve SP ERBAKAN A.Ş. tastamam olur..ne haliniz varsa görün yani..


evet sizene:D germeyin bu kadar kendinizi partimizin iç olaylarıyla:)
 

mavera_agd

Doçent
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
734
Tepkime puanı
55
Puanları
0
Konum
MEKKE OLSAYDI..
Bu konuda gene külliyatlı miktarda şahsıma direkt veya kinayeli yoldan hakaretler edilmiş...
Cevap vermeyeceğim sadece gül atacağım....

:flw:flw:flw:flw:flw:flw:flw

Fethullah Gülen hocaya saldıran klavye mücahitlerine siz islam adına ne yaptınız veya bu davaya kaç kişi kazandırdınız diye sormak istiyorum...
Bekara karı boşamak kolay derler...
Üstadımızın kendisi hakkında hüsnü zannım var dediği bu kişi hataları ve sevaplarıyla bu memlekete çok üstün hizmetler yapmış biridir...
.

SİZ İSLAM ADINA NE YAPTINIZ???
SİZ İSLAM ADINA HANGİ TEHLİKEYİ GÖZE ALDINIZ??
SİZ İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ DAVAYA KAÇ KİŞİ KAZANDIRDINIZ??


ılımlı islama her tarafa gülücükler saçan müslüman profilini kast ediyorsanız hayır kazandırmadık...
islamın böyle müslümanlara ihtiyacı yoktur...

Onun 1000 tane sevabı yanında 10 tane günahını gören klavye mücahitlerine sesleniyorum..

ayrıca özellikle sizin erbakan hocam hakkında yaptğınız nedir??? komikleşmeyin...:)

sizin hocaefendin islam için ne tehlikesi almış ve ülkemize ne yararı olmuş merak ediyorum:)
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Benim bildigim daha cok seyler var ama zamani gelince söyleyecegim.

Ben burda kimseye saldirmiyorum, hakki söylüyorum.

Milli görüsteskilatinda en büyük suc hakki söylemektir.

Hakki söyleyenler teskilattan atiliyorlar.

Erbakanin sözünü dinlemeyenler hain ilan ediliyorlar.

Bir insan verdigi paranin hesabini sorunca, otur yerine fitne cikarma deniyor.

Bi de AZZZZZ SONRAAAAAA deseydin tam olurdu.

Biliyorum ama şimdi söylemiyeceğim, sonra söyleyeceğim...vs.vs.

Biliyorsan söyleyecksin, ima dahi etmeyeceksin, mert insan, dürüst insan bildiğini söyler.

Verdiğin paranın hesabı demişsin.. iyi de arkadaşım ne kadar para verdin, nerde verdin kime verdin diyoruz konuşmuyorsun.

hala da para diyorsun.

Çok ayıp bir tavır.

Biliiyorsan anlat, bilmiyorsan sus.

Bak sana anlat diyorum, fitnevi vs. demiyorum, anlat arkadaşım anlat!
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Bi de AZZZZZ SONRAAAAAA deseydin tam olurdu.

Biliyorum ama şimdi söylemiyeceğim, sonra söyleyeceğim...vs.vs.

Biliyorsan söyleyecksin, ima dahi etmeyeceksin, mert insan, dürüst insan bildiğini söyler.

Verdiğin paranın hesabı demişsin.. iyi de arkadaşım ne kadar para verdin, nerde verdin kime verdin diyoruz konuşmuyorsun.

hala da para diyorsun.

Çok ayıp bir tavır.

Biliiyorsan anlat, bilmiyorsan sus.

Bak sana anlat diyorum, fitnevi vs. demiyorum, anlat arkadaşım anlat!

Ispat edemeyecegim seyleri nasil söylerimki .

Ama zamani gelince ispati ile söylerim.

Simdi söylesem yalan söylüyorsun iftira atiyorsun dersin.

Ama zamini gelince söylersem yalan söylüyorsun iftira atiyorsun diyemessin.

Kongre öncesi Numan erbakan vesayetini kaldiracak dedim.

Fitne yapiyorsun yalan söylüyorsun iftira atiyorsun dediler.

Sonucta ne oldu Milli görüs ikiye bölündü. Numan erbakan vesayetini kaldirdi.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
zamanı gelince ispatlayacağın şeyi o zaman yazacaksın arkadaşım şimdi değil.

Şimdi yazıyorsan şimdi ispatlayacaksın. Dürüstlük bunu gerektirir.

Sen paparazzi misin? azzzz sonra mı diyeceksin?

Şimdi bir şey yazıyor ve ispatlayamıyorsan müfterisin.

Ha sonra ispatlarım diyorsun o zamana kadar müfteri sıfatını taşımak istiyorsan olabilir, o zaman ispatlarsan bu sıfatın kalkar.

İSpatlayamazsan gene devam eder.

tercih senin.

Madem para verdim diyorsun, ne zaman verdin? kimi verdin? nerde verdin? ne kadar verdin?

İSter şimdi ispatla ister sonra.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Neresi kinam a neresi elestiri

Nedense Rusya daki Yapilan Saldiri da Daha Cezur elestiri var burada ise sadece üc gün sonra elestiri lerden dolayi ismarlama Taziyesi Neden üc Gün bekledi neden kinama yok?
Dün Wall Street Journal gazetesinde, Fethullah Gülen'le yapılmış bir röportaj yer aldı.
Röportajda Gülen, Türk kamuoyunda Gazze olayıyla ilgili görüşlerden farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor. Başka konuların da ele alındığı röportajın Gazze'yle ilgili kısmını ve Gülen'in bu mevzuya yaklaşımını 3 noktada değerlendirebiliriz: Bir, yardım gönüllülerinin bulunduğu gemiye yapılan o korkunç müdahale öncesi izlenen yöntem ki Gülen bu noktada diplomatik yolların sonuna kadar zorlanmasında ısrar ediyor.
İki, İsrail askerlerinin müdahale biçimi ki onu 'çirkin bir manzara' diyerek eleştiriyor. Bu söz, müdahale biçimini kınadığının açık göstergesi. Üç, şehit olan vatandaşlarımız ki, bunun için Gülen taziye yayınlayarak üzüntülerini ifade ediyor.

1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı açık hapishane Gazze'ye 4 yıldır uygulanan ambargoyu delmek için yola çıkan insani yardım gemilerine İsrail'in yaptığı kanlı müdahale millet olarak hepimizi öfkelendirdi. Hadisenin duyulduğu andan itibaren boşalmayan meydanlar ve dün Fatih Camii avlusunda kılınan cenaze namazında ortaya çıkan tablo, milletimizin duyduğu tepkinin göstergesiydi.

Aslında 9 insanımızın şehit olmasıyla sonuçlanan bu vahşi saldırıya duyulan tepki Türkiye ile de sınırlı kalmadı. New York'ta Türk bayraklarıyla İsrail'in bu hareketini telin eden Yahudilerden BM Güvenlik Konseyi'ne, Batı medyasından İsrail medyasına, Arap Birliği'nden NATO'ya bütün dünya İsrail'i kınama noktasında bir araya geldi. Konu, El Cezire, BBC, CNN gibi uluslararası kanallarda birinci haber olma özelliğini koruyor.

İsrail'in vahşi saldırısıyla hayatını kaybedenlerin acısını paylaşanların arasında Fethullah Gülen Hocaefendi de vardı. Gazetemizde yayımlanan taziyesinde Gazze'de bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Hocaefendi şöyle diyordu: "Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta aileleri olmak üzere, milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm."

Belki birçoğumuzun gündemine İsrail'in kanlı müdahalesinden sonra giren bu hadise, böyle bir eylemin yapılacağının duyulduğu ilk günden itibaren Hocaefendi'nin gündemindeydi. İyi niyetle atılan bu adımın, olumsuz bir şekilde sonuçlanacağı endişesi içindeydi. Çünkü İsrail'in benzer durumlardaki tepkilerine bakıldığında, endişe etmekte de haksız sayılmazdı. Nitekim yakınındaki insanlara, gemiler daha harekete geçmeden, İsrail'in nasıl tepki vereceğini tahmin etmenin güç olduğunu, bir sorun çıkmaması için diplomatik yolların sonuna kadar zorlanması gerektiğini söylüyordu. Bu sağlanamayacaksa, kritik bir zamanda Türkiye'yi savaşın eşiğine getirecek bir krize meydan vermemek için başka yolların aranması gerektiğini düşünüyordu.

Endişe etmekte haklıydı. Gerçekten de İsrail hükümeti, ne yapacağı kolay kolay kestirilemeyen, küçük bir sebeple bile dünyayı ateşe verebilecek hamleler yapan bir ülke haline gelmişti. İki askeri esir düştüğü için Lübnan'ı yerle bir eden, yine bir askeri Hamas tarafından esir alındığı için işgali altındaki Gazze'ye savaş açarak 400'ü çocuk 1500 insanın ölümüne yol açan, Türkiye gibi bölgedeki en yakın ülkeye büyükelçisini alçak koltuğa oturtarak ders vermeye kalkışan bir yönetim. Bunları hesaba katınca, hele meydan okur gibi tavrın iyice tahrik edeceği bir yardım hareketinin nereye varacağını kestirmek zor değildi. Önce bu insani yardım konvoyuna katılacağı duyurulan bazı AK Partili vekillerin, daha sonra bundan vazgeçmiş olması da aslında bu endişelerin ve doğabilecek sonuçların öngörüldüğünün işareti.

Nitekim Gülen, dün Wall Street Journal'de yayımlanan röportajında da bu büyük endişelerden kaynaklanan görüşlerini dile getirdi. Sağduyunun, aklıselimin yorumuydu söylenenler. Sivil insanlara, uluslararası sularda yapılan müdahaleyi ve ortaya çıkan tabloyu çirkin bulduğunu söyleyen Gülen, devletin ve bu işin öncülüğünü yapan İHH'nın, çocuk, yaşlı ve kadınların başına gelebilecek sıkıntıları, can kaybı hatta savaş riskini öngörerek diplomatik yöntemleri sonuna kadar zorlaması gerektiğini vurguluyordu. Acı da olsa bunca olay yaşandıktan sonra, Gülen'e göre yapılması gereken ilk iş, gerçeğin ortaya çıkması için Birleşmiş Milletler öncülüğünde şeffaf ve bağımsız bir soruşturma yapılması.

Bu görüşlerin doğru anlaşılması için röportajla ilgili bir hususu bilmek lazım. Öğrendiğim kadarıyla ve okunduğunda da anlaşılacağı gibi bu görüşme, Gazze krizi üzerine düşünülmüş bir röportaj değildi. Olaydan birkaç hafta önce yapılmak istenen bir röportajdı ve yazılı cevapları günler öncesinden gazetecilere ulaştırılmıştı. Fotoğraf çekimi için kısa süreli bir araya geldiklerinde tüm dünya bu konuyu konuştuğu için, Gazze meselesine girilmiş ve bu konu diğerlerinin önüne geçmişti. Meseleyi bu boyutundan çıkararak, sanki sadece bu mevzu için röportaj verilmiş gibi değerlendirmek doğru olmaz.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=992019
 
Üst