Erbakan'a Sorular ?????

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Muhterem kardeşim diyorsun ki zaman gazetesi İsrailin zulümleri aleyhinde haber yapmamıştır bizde sana yapılan haber ve yorumları gösteriyoruz
Hocam bırak bu zevatları bunların MHP nin kan tüccarlarından bir farkı yok.MHP şehitlerimizin kanıyla siyaset yapıyor bunlar ise israil bombaları filistin bebekleri ile siyaset yapıyor..kan siyaseti..ürettikleri 21 yüzyıla yakışır bir strateji vizyon yok..duygu sömürüsü yetledi acı sömürüsü..sanki bir onlar var dünyada israil siyasetinin karşısında...israil olmasa mevcudiyetlerinin ve siyasetlerinin bir manası da kalmayacak..istiyorlar ki herkes israile karşı tavrınını kendileri gibi koysun.farklı metodları algılayamadıklarından dolayı kafaları da almıyor.gelecek adına siyaset yapmaktan aciz oldukları için günübirlik sloganlar ile günü kurtarma derdindeler..Gülen israili neden kınamamış yok konvoyda yaşananlara sessiz kalmış falan filan..üfürdükleri bu
 

Dincsoy

Asistan
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
408
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
47
kocum karar senin hangisini tavsiye edecegim degilde hangisini tavsiye atmeyecegimi belirtim

Sp Kongre sürecinde her ne kadar Negativ haber varsa ortaya atlayan Medya örnegin
Numan kurtulmus ve erbakan Hoca Görüsme sonra si

Numan Erbakana meydan okudu,süre verdi,aciklama yapti gibi Haberler yapildi
yine malum haber7,samanyolu,saman gazetesi Kartel Medyasi

Numan aciklama yapti haberleri yalanladi malum hgazeteler yalanlamayi haber yaptimi hayir

Mahkemenin kongre karari vermesi sonrasi
yine malum haber7,samanyolu,saman gazetesi ve kartel Kayyum sözkonusu olmadigi halde kayyum oldugu iddiya da bulundu

Gerekceli karar yayinlandi haber yaptilarmui hayir
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Kayyum sözkonusu olmadigi halde kayyum oldugu iddiya da bulundu

Hala kayyuma takılıp kalmış..mehkeme yönetime atamış mı partiyi kongreye götürmesi için 3 kişiyi..atamış..mahkemenin atadığı kişilere kayyum denir..mahkemenin aldığı karar doğrultusunda hareket etmekle mükelleftirler..hoş atadığı 3 ifim de ERBAKANCI isim..buraası da mahkeme ile Erbakan örgütü arasında ki ilişki için yeterli..KAYYUM olması için illa genel başkanın görevden alınıp onun yerine atanması gerekmez.SP liler hariç herkes SP nin kayyum idaresinde kongreye götürüldüğünü biliyor..
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
kocum karar senin hangisini tavsiye edecegim degilde hangisini tavsiye atmeyecegimi belirtim

Sp Kongre sürecinde her ne kadar Negativ haber varsa ortaya atlayan Medya örnegin
Numan kurtulmus ve erbakan Hoca Görüsme sonra si

Numan Erbakana meydan okudu,süre verdi,aciklama yapti gibi Haberler yapildi
yine malum haber7,samanyolu,saman gazetesi Kartel Medyasi

Numan aciklama yapti haberleri yalanladi malum hgazeteler yalanlamayi haber yaptimi hayir

Mahkemenin kongre karari vermesi sonrasi
yine malum haber7,samanyolu,saman gazetesi ve kartel Kayyum sözkonusu olmadigi halde kayyum oldugu iddiya da bulundu

Gerekceli karar yayinlandi haber yaptilarmui hayir

Muhterem kardeşim koçum diyecek kadar samimi olmadığımız için biraz abes kaçıyor ama neyse mühim değil koçun oluruz.
Saniyen Samanyolu TV ve Zaman Gazetesinin Numan Kurtulmuşla Erbakan Hocanın görüşmeleri ile ilgili iddialarınızı isbatlar mısınız?
Salisen gerekçeli kararı yayınlayan Gazeteler hangisi?
Rabian madem Gazeteyi tenkid ediyorsunuz o zaman alternatifinide gösterin.
 

Dincsoy

Asistan
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
408
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
47
Hala kayyuma takılıp kalmış..mehkeme yönetime atamış mı partiyi kongreye götürmesi için 3 kişiyi..atamış..mahkemenin atadığı kişilere kayyum denir..mahkemenin aldığı karar doğrultusunda hareket etmekle mükelleftirler..hoş atadığı 3 ifim de ERBAKANCI isim..buraası da mahkeme ile Erbakan örgütü arasında ki ilişki için yeterli..KAYYUM olması için illa genel başkanın görevden alınıp onun yerine atanması gerekmez.SP liler hariç herkes SP nin kayyum idaresinde kongreye götürüldüğünü biliyor..

"KAYYUM" DEĞİL "ÇAĞRI HEYETİ"

Sulh Hukuk Mahkemesi Yargıcı Mustafa Altunbaşak, gazetecilere yaptığı açıklamada “Kayyum kararı mı verdim? Parti yönetimine el mi koydum? Başkan halen başkan, Genel İdare Kurulu, halen Genel İdare Kurulu. Ben onlara (çağrı heyeti) yönetim görevi mi verdim? Kayyum değil, çağrı heyeti” diye konuştu.

KURTULMUŞ GELSE ONU ATARDIM!

Davalı avukatı Kanpolat’ın, çağrı heyeti olarak hazır bulunan kişilerin atandığını söylemesi üzerine Altunbaşak, “Numan Kurtulmuş’u getirseydiniz, çağrı görevini ona verirdim. Onlar hazır olduğu için görevi onlara verdik” dedi.

9V29uHVY.jpg


Kayyum olduguna Dair ispatlarmisiniz?

Ayriza görevi elinden alinmis Lider nasil oluyorda Il Belediye Baskanlarini Toplayip Karar aliyor ?

Genclik Baskanini Görevden aliniyor

Kayyum dur diye sundugunuz sadece Kongre ye götürecek ve Zamanini Belirtecek heyet

 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
dinçsoy
senin yalan haberini ortaya çıkardım
bize saldıracağına
kendi yalan haberinle uğraşsana.
yazıklar olsun.
ne biçim kardeşlik böyle
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
160520091154230937123.jpg


Dinler arası diyalog, çalışmaları ile tanınan Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen'in bir kiliseye yaptığı yüklü miktardaki yardım, Akşam gazetesi yazarı Nagehan Alçı köşesine taşıyınca ortaya çıktı.


ALMANYA'NIN EN ÖNEMLİ KİLİSELERİNDEN


Almanya'nın en önemli Protestan kiliselerinden biri olan Dresden'deki Frauenkirche, 2. Dünya Savaşı'nda bombalanıp yerle bir olmuş bir yapıt. Bu kilise Doğu Almanya döneminde onarılamadı. Malum komünist yönetim böyle bir öncelik ve bütçe öngörmüyordu ibadet yerleri için.Daha sonra iki Almanya birleşti ve Frauenkirche'nin onarılması gerektiği tartışmaları alevlendi. Nihayet devlet ve bireysel inisiyatifler sayesinde kilisenin onarımına 1992'de başlandı.






ONARIMI 182 MİLYON EURO TUTTU






Restorasyon çalışmaları yıllar aldı ve Frauenkirche eski haline 2005'te yeniden kavuştu. O gün bu gündür Dresden'in en önemli noktalarından biri. İbadete de açık.Onarım için toplam 182 milyon Euro harcandı. Bunun 70 milyonu Alman devletinden geldi. Geri kalan ise kişi ve özel kurumların yardımları...


EN BÜYÜK BAĞIŞ GÜLEN'DEN


Kaynak: http://anadoluhaber.blogspot.com/2009/05/fethullah-gulenden-kiliseye-rekor-bags.html

Bunun hesabini soran varmi?

sen bu yalan haberi niye paylaşıyorsun
hem demişsin fasıktan gelen haberi araştırın diye
hem kendin yakıştırıyorsun ...... lığı
 

Dincsoy

Asistan
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
408
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
47
sen bu yalan haberi niye paylaşıyorsun
hem demişsin fasıktan gelen haberi araştırın diye
hem kendin yakıştırıyorsun ...... lığı

Ben o haberi neden ekledigimi söyledim benim amacim sizlerin yalan haberlere dayanarak haber yaptiginizi söylemek

bu arada adam akilli ispatlanmis bir olay yok:)

Yahu ben sizlere Mahkemenin Gerekceli karari ve Hakimin kayyum hakkindaki yalanlamasini getiriyorum siz bana kartel ve siyonist Gülen Medyasinin yalan haberleri ile geliyorsunuz

 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Gülen ve kilise


Bana mail atmış yüzlerce okur! 'Sen Müslüman değilsin!' mesajları yollayan onlarca kişi! Gizli ajandalarımdan tutun, ailemin köklerine kadar beni yeni baştan yaratan düzinelerce 'hayalgücü sahibi'!
Hepinize diyorum ki: Sevinebilirsiniz!

Cumartesi günü yazdığım yazıda yer verdiğim iddia gerçek değildir!
Almanya'nın Dresden kentindeki Frauenkirche'ye Fethullah Hoca maddi yardımda bulunmamıştır. Beni Alman haber kaynağım yanıltmış ve Hocaefendi'nin ismini 'Türk dini lider olsa olsa Gülen olur' mantığı ile telaffuz etmiştir.


Gazeteciliğin önemli erdemlerinden biri hata yapıldığında düzeltebilmektir. Ve ben verdiğim yanlış bilgiyi düzeltiyorum.
***
Ancak son dört günde gördüklerim beni endişelendirmiyor değil.
Gülen'in bir kiliseye yardım ettiği iddiası, yanlış bile olsa böyle topyekun bir başkaldırıyı gerektirecek bir iddia mıdır? Bu, Hocaefendi'yi karalamak anlamına mı gelir?
***
'Dinlerarası Dialog' kavramının sahibi Fethullah Gülen'in kendisi değil midir? Başka inançlara saygıyı bünyesinde barındırmaz mı bu kavram?
***
Bu soruların cevabı belli. Gülen'in felsefesi Müslüman olmayanlara da saygıyı içeriyor. Diğer dinlerin ileri gelenleri ile bir araya gelme, ortak sorunları belirleme ve yakınlaşma çabaları bu yüzden.
Bu yüzden 2004'te Mardin'de önce Kasımiye Medresesi'nde ardından Deyrüzzafferan Manastırı'nda din büyüklerini buluşturdu.
Bu yüzden 2005'te Moskova'da üç dinin önde gelenlerini bir araya getirip beyaz güvercinler uçurttu.
***
VE bu yüzden aslında Hocaefendi'nin inancına kiliseye yardımda bulunmak ters değildir.
***
Ancak yine de böyle bir iddia bile ortalığı ayağa kaldırmaya yetiyor!
Sanıyorum bu, Gülen Hareketi'nin çok dallanıp budaklanmasından ve bu nedenle heterojenleşmesinden kaynaklanıyor. Yani çekirdek ile çevre birbirinden farklı görüşlere sahip. (Merkez-çevre farkı) Kendini 'koyu muhafazakar' olarak tanımlayan ve çevrede yer alan grup başka bir dine yardımı İslam'a ihanet gibi algılıyor.
***
Toplumların olgunlaşma evreleri var. Ve gördüğüm kadarıyla her ne kadar sözde popülerleşse de 'başka inançlara saygı' kavramı 'koyu muhafazakar' kesimin içine sinmiş değil.
Ben Hıristiyanlara yardımı İslam'a hakaret olarak algılayan mantığı olgunlaşmamış bir mantık olarak tanımlıyorum.
***
Asıl korkulması gerekenlerin de Gülen ve yakın çevresi değil, onun görüşlerini kendi dar kalıplarında tehlikeli bir şekilde yorumlayanlar olduğunu düşünüyorum.
PS: Hala yanıtlanmamış bir soru var: Alman yönetici Fethullah Gülen isminde yanılmış olabilir ama Türk bir dini liderin yardım ettiği iddiasının arkasında. Bu lider kim acaba?
Saylan'ın ölümünü kıskanmak
Türkan Saylan'ın ölümünün ardından herkes bir şeyler söylüyor. Konferanslar düzenleniyor, bayraklar açılıyor...
***
Yalnızca bu tablo bile 'bir şeylere dokunmak mümkün' duygusu veriyor insana. Hayallerin peşinden gitmenin aptalca olmadığı inancını kuvvetlendiriyor.
Zamanında 'çağdaş' kavramı ile kurduğu sağlıksız ilişkiyi eleştirmiş bile olsam itiraf ediyorum: İnsan ardında bıraktığı tabloya bakarak Saylan'ın ölümünü bile kıskanıyor!

bu da yalan haberin yalanlanması

yazarın kendisi özür diliyor. yalan haber için

yazar 2009 da yazısını yazıp sonraki hafta özür dilemiş
ama milliyetçi cepheciler bu özrü atlayıp
2010 referendumunda okyunus ötesiyle hesaplaşmaya girişmişlerdir.
yalan yalan yalan
nereye kadar
yaşasın zalimler için ..............
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org

Yahu ben sizlere Mahkemenin Gerekceli karari ve Hakimin kayyum hakkindaki yalanlamasini getiriyorum siz bana kartel ve siyonist Gülen Medyasinin yalan haberleri ile geliyorsunuz

Muhterem kardeşim halen bir saplantı içindesiniz.Siyonist diye nitelendirdiğiniz medyanın siyonist olduğunu isbatlamanız lazım yoksa durum çok vahim.
Önce ki sorulara cevab vermemişsiniz tekrar soruyorum:
Saniyen Samanyolu TV ve Zaman Gazetesinin Numan Kurtulmuşla Erbakan Hocanın görüşmeleri ile ilgili iddialarınızı isbatlar mısınız?
Salisen gerekçeli kararı yayınlayan Gazeteler hangisi?
Rabian madem Gazeteyi tenkid ediyorsunuz o zaman alternatifinide gösterin.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
zaman gazesine, saman
Fethullah'a fetoş diyen birini niye muhatab alıyoruz ki

bu sözlerle zaten savunmaya çalıştığı zihniyete ihanet ediyor.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Birbirimizi tekfir etmeyiz!
Birbirimizi tekfir etmeyiz. Gerek kendi aramızda ve gerekse dışımızdakiler için en esnek ölçüleri kullanırız. İkinci bir gerekçeye bakmadan imandan ötürü birbirimizi sever, yardımlaşırız. Hedefimiz kaybetmek değil, bir kişi de olsa kazanmaktır. Bir müminin diğer müminin imanını yok saymasına 'tekfir etme' denir ki, olgun bir mümin olarak böyle bir hatayı irtikâp etmeyiz. İnsanların hatalarını Allah'a havale ederiz. Biz üzerimize düşen iyiliği emir, kötülüğü engelleme vazifemizi kusursuz yapmaya gayret ederiz. Bir müminin eylemleri arasında iyiye yorumlanabilecekleri öne çıkarırız. Alenen küfür bataklığına düşene hoş bakmayacağımız gibi, iman dairesinde olduğu muhtemel olanı da daire dışına atarak aşırılaşmayız. Küfürden ve şirkten kendimiz için Allah'a sığındığımız gibi, diğer kardeşlerimiz için de sığınırız. İman kardeşliğimizin kıymetini biliriz. Mümini severiz, müminlerin bizi sevmesi için uğraşırız.

Sevmek ve sevilmek, kardeş olmak insan kalbinin fonksiyonlarındandır. Kalp ise, iman hakikatinin merkezidir. Orada olup biten her şey gibi, sevmek de iman ile bağlantılı; ecri veya vebali olan işlerdendir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz Ensar hakkında: "Onları ancak mümin sever ve onlara ancak münafık buğz eder." buyurmuştur. Başka bir hadislerinde de, bir insanın sevdiğini sadece Allah Teâlâ için sevmesini "imanın tadına varmak" olarak tarif etmiştir. Ebu Davud'un rivayet ettiği bir hadiste de sevgili Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz: "Allah için seven, Allah için buğz eden, Allah için veren, Allah için alıkoyan imanını kemale erdirmiştir." buyurmuştur.

Müslim'in Ebu Hureyre'den rivayet ettiği bir hadiste ise sevgili Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz Allah rızası uğrundaki sevmeyi cennete giden yol güzergâhında anmaktadır: "Ruhumu elinde tutan Allah'a yemin ederim ki; iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi size haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın."

Buna göre "Allah için sevmemiz" ve "Allah yolunda sevdiklerimiz" imanımızla bağlantısı olan, dolayısıyla bizi Allah'a yaklaştıranlar listesindedir. Bu yapıda oluşan kardeşliğimizi ve kardeşlerimizi korunması zorunlu önceliklerimize, imanî muhtevalı gündemimize koymak zorundayız. Allah'a imandan sonra, yeryüzü şartlarında müminleri ayakta tutan ve cemaat olma, farklı olma özelliğini koruyan unsur kardeşlik ve o kardeşliğin gerekleridir.

Bütün ibadetlerde olduğu gibi, 'Allah için sevme'nin de, ona ibadet kimliği kazandıracak şartları vardır:

Yalnız Allah için olan sevgi, ırk, renk ve ülke etkisinde olmamalıdır. Gurup, cemaat, akrabalık gibi bir daire ile daraltılmamalıdır.

Allah'a isyan olan bir eksende oluşmamalıdır.

Kenetlenme ve nasihat ilkesi etrafında yoğunlaşmalıdır.

Seven sevdiğine sevgisini iletmelidir.

Allah yolunda olan sevgiyi "Allah yolu" ile bağlantılı yapan en önemli göstergelerden birisi de sevgili Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin şu hadisidir: "Sizden biriniz kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe iman etmiş olamaz." Birbirlerini Allah için sevenler, aralarında bu sevginin kökleşmesi için gerekli maddi sebeplere de önem vermelidirler: selam, hediyeleşme, fedakârlık, ziyaretleşme, zor vakitlerde ilgi, alaka, dua, ikram... Gıyabında kardeşi müdafaa etme...

Evlilikten ticarete varıncaya kadar sosyal ilişkilerimizde de kardeşliğimiz ve kardeşlerimiz öne çıkmalı, onlar ilk tercihimiz olmalıdır. Ancak, müminin her zamanki ölçüsünün: "Ne zarar vermek ne de zarar görmek"ten uzak kalmak olduğu asla unutulmamalıdır. Şeytan ve nefislere yol açacak ihmallerden ve hatalardan uzak durulmalıdır. Zarar vermek de yok zarar görmek de...

Sevgili Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz, severken de, buğz ederken de belli bir mesafenin korunmasını, sonra sıkıntı doğuracak aşırılıklardan kaçınılmasını tembih etmiştir. Duygusal hareketlerden ve fevri kararlardan uzak durulmalıdır. İstişaresiz iş yapmak, tecrübeyi, birikimi görmezlikten gelmek mümine yaraşmayan uygulamalardır.

Müslüman'ın Müslüman kardeşi üzerinde altı hakkı vardır. Bu haklar kardeşlik ve sevginin yürüyebilmesinin şartlarındandır: selam, davete icabet, nasihat talebine cevap, hapşırması halinde dua, hastalığında ziyaret, ölümünde cenazesine iştirak.

Teşvik edilen Kardeş; akıllı, ahlaklı, fıskı ve bid'ati olmayan, dünyalık delisi olmayandır. Onu arayıp bulmak ve öyle olmak zorundayız.

http://www.milligazete.com.tr/makale/iyi-muslumanlik-olculerimiz-168165.htm
 

Dincsoy

Asistan
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
408
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
47
Muhterem kardeşim halen bir saplantı içindesiniz.Siyonist diye nitelendirdiğiniz medyanın siyonist olduğunu isbatlamanız lazım yoksa durum çok vahim.
Önce ki sorulara cevab vermemişsiniz tekrar soruyorum:
Saniyen Samanyolu TV ve Zaman Gazetesinin Numan Kurtulmuşla Erbakan Hocanın görüşmeleri ile ilgili iddialarınızı isbatlar mısınız?
Salisen gerekçeli kararı yayınlayan Gazeteler hangisi?
Rabian madem Gazeteyi tenkid ediyorsunuz o zaman alternatifinide gösterin.

Siyonizm söz konus oldugu zaman
siyonizme en ufak elestirisi olmayan
Marmara gemisindeki Delikanli Bayanlar kadar olmayip Marmara gemisine yapilan Saldiriyi elestirecekleri yerine onlari suclayan a ne Denir
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Siyonizm söz konus oldugu zaman
siyonizme en ufak elestirisi olmayan
Marmara gemisindeki Delikanli Bayanlar kadar olmayip Marmara gemisine yapilan Saldiriyi elestirecekleri yerine onlari suclayan a ne Denir

hocamızın siyonizme söyledikleri ve yaptıklarını yaşayan hiçkimse yapmaya cesaret edemez.
sınırızı bilin
önce yalan haberiniz için özür dileyin
yalanınız bin oldu artık
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Siyonizm söz konus oldugu zaman
siyonizme en ufak elestirisi olmayan
Marmara gemisindeki Delikanli Bayanlar kadar olmayip Marmara gemisine yapilan Saldiriyi elestirecekleri yerine onlari suclayan a ne Denir
Halen sorulara cevab vermemişsiniz.
Kardeşim evvela Hocaefendinin farz-ı muhal senin dediğin gibi siyonizme eleştirisi olmasa bile bu siyonist olduğunu mu gösteriri?
Saniyen Hocaefendinin verdiği taziye mesajını dikkat-i nazarla okusan yapılan saldırıyı kınadığını anlarsın.Taziye mesajı:İsrail'in vahşi saldırısıyla hayatını kaybedenlerin acısını paylaşanların arasında Fethullah Gülen Hocaefendi de vardı. Gazetemizde yayınlanan taziyesinde Gazze'de bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Hocaefendi şöyle diyordu: "Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta aileleri olmak üzere, milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm."
Ayrıca başka bir örnek Hocaefendinin dilinden:Kaybolmuş o yıllardan, devamlı kulaklarımızda uğuldayıp duran ve tasavvurlarımızı bir sis, bir duman gibi saran bu zâlim dünyanın o günlere âit yalanlarını, vefâsızlığını, samimiyetsizliğini, istismârını bir kısım tedâilerle (çağrışımlarla) hatırladıkça, aradan bunca yıl, bunca zaman geçmiş olmasına rağmen, hâlâ ruhlarımızın isyanla kükrediğini, gönüllerimizin nefretle dolup-taştığını nabızlarımızın öfkeyle attığını hissediyor ve yenilerinin zuhûr edebileceği endişesiyle tir tir titriyoruz. Endişe ettiğimiz şeyler zuhûr etmiyor da değil.. işte yanıbaşımızda yıllarca devam eden Irak-İran kanlı boğuşması! İşte Azerbaycan fâciası!.. İşte “harap illeri, yıkılmış hânumânları, kimsesiz çölleriyle” hâlâ bir kan ve irin gölü gibi dalgalanıp duran Körfez, Irak.. (ve şimdilerde Gazze!..)
http://www.herkul.org/kiriktesti/index.php?view=article&article_id=6542
Salisen Hocaefendi onları suçlamamıştır sadece can kaybının önlenebileceğini bazı önlemlerin alınması gerektiğini belirtmiştir.
 
Üst