Cübbeli Ahmet Hoca ve Gözaltına alınmalar

İhvan Forumun Cübbeli Ahmet Efendi Konusuna yaklaşımı nasıl olmalıdır?

  • Konuşturulmamalı,açılan konular kapatılmalıdır.

    Oy: 33 34.4%
  • Bu konu tartışılmalı ve gerçekler gün yüzüne çıkartılmalı.

    Oy: 21 21.9%
  • Hakaret olmadan konunun tartışılması gerekir.

    Oy: 42 43.8%

  • Kullanılan toplam oy
    96

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
El insaf yahu!Sex kaseti komplodur.Bir kimse nasıl olurda 45 veya 53 sene suçla yargılanır?Bu büyük bir zulümdür.Cübbeli hocayı kasıtlı olarak hapislerde çürütmek istiyorlar.Yani anlayacağınız bu adamı bitirmek istemektedirler.Velev ki 45 sene ceza yese bile akabinde yüzlerce cübbeli hocalar var.İt ürür kervan yürür kardeşim.Cübbeli hocaya büyük haksızlık etmişlerdir.

AKP, seçimlerde hangi yüzle İsmail ağa cemaatinden oy isteyecek doğrusu merak ediyorum.

Çok da tın..
Kaç kişiler ki?
Kasetin komplo olmadığı bu olaylarla birlikte ortaya çıkmış oldu.
Madem komplo idi
Komploculardan şikayetçi olmuş mu?
Kasetim çıkacak inanmayın demekle olmaz.
Demek ki bu isimlerle bu şekilde bir olay yaşanmış
Neden polise gitmez?
Neden falanları filanları araya koyar
Bunun yerine işi el altından bitirmeye çalışmış
Arkadaşım bu mesele sadece adli bir mesele
Cübbeli Hoca bitse ne bitmese ne?
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
ELBET BİRGÜN O ÇOK METH ETTİĞİNİZ VE ARKASINDAN GİTTİĞİNİZ ZATIN DA MEYDANA FOYALARI ÇIKACAK.GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ.

OKYANUS ÖTESİNDE Kİ ADAMIN SİCİLİ TEMİZ İSE NEDEN ÖZ VATANA DÖNMÜYOR?.ONU ORADA BAĞLAYAN MI VARDIR? O ORADA ÖLÜNCE CENAZESİNİ Mİ BURAYA GETİRECEKELERDİR?.İSTESEYDİ CÜBBELİ HOCA DA YURT DIŞINA KAÇABİLİRDİ AMA O BU VATANDA KALMAYI YEĞLEMİŞTİR.




386426_218620398221014_118729874876734_483128_1184606373_n.jpg




Çete soruşturması kapsamında geçtiğimiz günlerde tutuklananan Cübbeli Ahmet Hoca, cezaevinden avukatları aracılığıyla ilk açıklamasını yaptı..Haberi KaydetArkadaşına
Milli Gazete'nin Cübbeli Ahmet Hoca'nın avukatları aracılığıyla ulaştığı açıklama şöyle:

''Büyük yeminler ederek tüm suçlamaları reddeden Cübbeli Ahmet Hoca; sizlerle paylaşılması için şunları dile getirdi:

"Evvelden beri size bildirdiğim üzere ilmî reddiyeler yaptığım çevrelerden bu tür komplolar beklemekteydim. Hakkı söylemeseydim bunlar başıma gelmeyebilirdi. Ama Efendi Hazretleri'nin emri ile acı da olsa hakkı söylemeye devam ettim.

Ve bugün bu duruma düşürüldüysem de bundan dolayı hiçbir sıkıntı çekmiyorum. Allâh'ı, Rasûl'ünü ve Meleklerini şâhit tutarım ki; ben ne Kazakistan'dan ne de Fas'tan, ne fuhuş için ne de nikâh için hiçbir kadın getirtmedim. Eğer getirttiysem Allâh'ın, Meleklerin ve bütün insanların lâneti benim üzerime olsun. Ama eğer getirtmediysem Allâh'ın, Meleklerin ve bütün insanların lâneti bana bu iftirayı düzenleyen ve beni bu duruma sevk edenlerin üzerine olsun.

Şu da bilinsin ki; yanımdaki eski bâzı arkadaşların pervasızca işlemiş oldukları hataların asla benimle alâkası yoktur. Herkesin ameli kendini bağlar. Fakat burada kötü niyetli kişiler beni ilişkilendirmeye çalışmışlardır. Ne İsmailağa Cemaati'nden, ne de dışarıdan hiçbir hoca veya hoca geçinen kimseleri ne tehdit ne de şantaj yoluyla mağdur etmemişimdir. Ama beni kıskanan bâzı çevreler bu hususta bana iftira ederek Emniyet'e şikâyet edecek kadar küçülmüşlerdir. Bunların cezasını Allâh'a havâle etmekteyim. Hiçbir çete mensubu ile gayr-i meşrû, gayr-i kanûnî bir talep nedeniyle asla hiçbir görüşmem ve konuşmam olmamıştır. Bu manada hiç kimseye mektup yazmam da vaki olmamıştır. Ama herkes tarafından ilgi ile izlenen biri olmam hasebiyle, her sınıf insanın beni dinleyip etkilenmesi ve bana selam vermesinden daha doğal bir şey olamaz.

Bütün bu sözlerimin doğruluğuna dair; Allâh'ı, Arş'ı taşıyan melekleri, tüm melekleri, tüm Nebî ve Rasülleri ve bu sözün ulaştığı tüm mahlûkatı şâhit tutar ve Cenâb-ı Mevlâ'dan bu şâhitliğimin âhirette bana sorulmasını niyâz ederim!"

Cübbeli Ahmet Hoca; sabır ile herkesin merakla beklediği bu önemli açıklamasından sonra sizlere bir an evvel kavuşması için, 41 Yâsîn-i Şerîf, 16641 defa 'Yâ Latîf' ism-i şerifi ve Salât-ı Tefrîciye gibi önemli duaların okunmasını siz sevenlerinden beklemektedir.

Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur...

Kaynak: haber7
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
İsmailağa Cemaati Hangi partiye oy verecek?,

İsmailağa Dergahı'ndan AKP'ye Net Tavır: "4 yıldır Hıristiyan ve Yahudilerle oturup kalkanlar, onları mekânlarında ziyaret edenler seçim yaklaştığında İslami cemaatleri hatırlamışlar, yüz çevirmeleri ile de büyük bir endişe ve korkuya kapılmışlardır"

10 Haziran 2011

İsmailağa Dergâhı’nın resmi internet sitesinde, İsmailağa Cemaati Hangi partiye oy verecek? şeklinde bir açıklama yapıldı. Açıklamanın tam metni aşağıdadır.

Sitemizin iletişim kısmından gelen yoğun baskı üzerine bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık.

Bazı yoldaşlarımızın, kardeşlerimizin oy vereceği partiyi açıkça ilan etmeleri değerli vatandaşlarımızı, cemaatimizin hangi partiye oy vereceği hususunda meraka yöneltmiş, tam ve kesin bir bilgi arayışına itmiştir.

4 yıldır Hıristiyan ve Yahudilerle oturup kalkanlar, onları mekânlarında ziyaret edenler seçim yaklaştığında İslami cemaatleri hatırlamışlar, yüz çevirmeleri ile de büyük bir endişe ve korkuya kapılmışlardır.

Müslümanların Ramazan ayında verdikleri iftar yemeğine (dinimizce) cenabet gezen gayri müslim, haham, papaz ve rahipler davet ederken, ülkemizde milyonlarca destekçisi bulunan İslami cemaatlerin bir üyesini, o cemaati temsilen davet etmemişler, besmele ile kilise açarken, camide ayine izin vermişlerdir.
Dinler arası diyalogda en büyük felaket olan Hıristiyan ve Yahudilere cennetten parsel dağıtımının resmi ayağını kurarken (en azından diyanetin sessiz kalması bile bunların ekmeğine yağ sürmektir), medeniyetler ittifakı deyip İslam’ı diğer muharref dinlerle bir tutmuş, aynı bahçeye koymuşlardır.

Üçüncü dönemlerinde casus yetiştiren “ruhban okulu” açılacak ve faaliyete geçecektir. İddialara göre bu sebeple Sayın Bartholomeos il il gezip Hıristiyanlardan hükümet lehine oy toplamaya çalışmaktadır.

Her yerde kiliseler devletin bütçesi ile mamur edilip, ihya edilip ayin yaptırılırken, milletimizin hayrı ile yaptırdığı Fetih Külliyesi iade edilmemiş, temelindeki maksada kavuşturulmamış, banilerinin ruhu sızlatılmaya devam edilmektedir.

Diğer taraftan Kuran Kurslarının kapısına kilit vurulmasını zorunlu kılan yaş sınırı yükseltilmiş, “bu da yetmez” denilerek zorunlu eğitim süresi uzatılmıştır.

Camilerde merkezi ezan ve vaaz sistemleriyle İmamlar pasifize edilerek bekçi haline getirilmiş, imam ve cemaat arasındaki bağ koparılmıştır. Her ne kadar bu uygulama 28 Şubatın bir eseri olsa da bu gün gelişerek devam etmektedir.

Zina suç sayılmaktan çıkmış, fuhuş evlerinin devlet eliyle işletilmesine son verilecek yerde “getirisi çok olduğu için” fuhuş evi açılımı devam etmektedir.

Kürt açılımı, alevi açılımı, roman açılımı, ermeni açılımı, Hıristiyan açılımı, şarkıcı açılımı şu alçımı, bu açılımı yapılırken Müslümanlar lehine tek bir şey dahi yapılmamış, azınlık dediğimiz gayri müslimler abad edilirken çoğunluk olan Müslümanlar (ne de olsa elimizde denilerek) itilmiş ve yok sayılmıştır.

Bunlar ve niceleri bizi gelecek adına kaygılandırmaktadır.

Şimdi, Diyalogcuların yurt dışından uçak uçak adam taşıyıp hükümet için oy kullandırması, televizyon dizilerinde, haber programlarında hükümet propagandası yapmasına kimsenin sesi çıkmıyor, onlar yandaş ve yalaka olmuyorlar ama biri kalkıp bunları söyleyince ya Ergenekoncu ya statükocu veya Ak Parti düşmanı koyu bir Saadet partili damgası yiyor.

Ne yapalım? Müftü olmak isteyen ilahiyatçıların yaptığı gibi evimizin etrafını hükümet bayrakları ile mi donatalım?

“Bu parti gelmesinde din düşmanı parti mi gelsin?” diyorlar. Bunu söyleyenlerinde dinle alakası yok zaten. Olsaydı bu gerçekleri görürlerdi.

“Bir 28 Şubat mı istiyorsunuz, siz bunu hak ediyorsunuz” diyerek hemen tehdit ediyorlar. Bizde “Senin duanla mı yaşıyorum ki, senin bedduanla öleyim” tabiri ile cevap veriyoruz. Çünkü bu yol sıkıntı yolu, bu yol dert yolu, bu yol çile yolu. Yüzyıllardır asmışlar, kesmişler ama Allah’ın izniyle bitirememişler, siz mi bitireceksiniz? Ergenekon mu bitirecek?

Bunları, sitemizin iletişim kısmından cemaatimize yöneltilen suçlamalar ve tenkitler sebebiyle yazdık.

Bizler Sultanımızın emri gereği bir yönlendirme yapmayacağız. Kesin bir ifade ile “şu” partiye verin demeyeceğiz. Çünkü bu bir tefrika sebebi oluyor.

Feraset sahibi her mümin nereye oy vereceğini bilir. Feraseti körelmişse ona Efendi hazretlerinin nasihati, Peygamberimizin hadisi değil ayet bile tesir etmez.

Çünkü duymak istemeyenden daha sağır yoktur. Adam olunca sağır, ona istediğin kadar bağır…


www.ismailaga.info
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
MAHMUD HOCA’NIN SON AÇIKLAMASININ SİYASÎ ANLAMI ÜZERİNE
Ethem S. Çalıkoğlu

ABD Emperyalizmi’nin uzun yıllar önce ele geçirmek üzere harekete geçtiği Nakşî kalesi İsmailağa -verdiği şehidlere rağmen ve o şehidlerin akan kanlarının boşa akmadığını gösterircesine- direnişini azimle, inançla ve kararlılıkla sürdürüyor...

Düşünün: Elinde tesbih, dilinde zikir ve kalbinde imanından başka silâhı olmayan bir cemaatin en sevdiği hocaları cami içinde ve cemaate göstere göstere niçin vurulur?

Bunun emperyalist siyasî dilde tek bir anlamı var: “Ya bize kuzu kuzu teslim olursunuz, ya da hepinizin kafalarına camilerinizin ortasında işte böyle tek tek sıkarız...”

İsmailağa cemaati bu resti görmüştür: “Allah yolunda ölmek aslında ölümü yenmek, ölümsüzlüğe kavuşmaktır. Kurşunlarınız bize vız gelir...” demiştir.

Bu tehdidi sökmeyen “düşman”, bu defa daha sinsi bir yöntem geliştirmiştir: Cemaat içinden “ikna edilecek zaaflar”la malûl olanları ayartıp, ayarlayarak... Cemaati içten çökertmek...

Mahmud Hoca’nın açıklamasından da anlaşılacağı üzere bu zayıf karakterli kişiler bulunmuş ve “cemaat içinde fitne çıkarma operasyonu” için düğmeye basılmıştır...

Bu zayıf karakterli kişilere, AB-D yandaşı medyanın bütün ekran-sayfa-internet siteleri cömertçe açılmış ve “fitne tohumlarını" buralardan da atmalarına imkân ve fırsat verilmiştir...

Hedefe de cemamatin en sevilen isimlerinden Cübbeli Ahmet Hoca oturtulmuş; onun hakkında iğrenç dedikodular ve iftiralar sanki Mahmud Hoca tarafından dile getirimiş gibi piyasaya sürülmüştür...

Ancak bugüne kadar bin türlü düşman saldırısını Allah’ın izniyle püskürtmüş olan cemaat; Mahmud Efendinin son açıklamasıyla bunu da püskürtmüş Ehl-i Sünnet Vel Cemaat yolunda Her türlü Allah düşmanlarına düşman ve Allah dostlarına dost bir çizgide kararlı yürüyüşünü sürdüreceğini dosta düşmana bir kere daha ilân etmiştir.

Ben bu açıklamanın "Ustaosmanoğlu olan soyadımızı kullanarak, menfaat temin etmeye çalışanları her şeyden evvel Allah'a havale ediyorum" (*) diyen kısmıyla ilgili değilim...

Çünkü bir “Allah Dostu”nun bu kadar ağır bedduasına muhatap olan kişilerin böyle bir vebalin akıbetinden endişe edecek bir vicdanları olup olmadığını bilmiyorum...

Varsa tövbekâr olup aman dilemeye koşarlar...

Yoksa akıbetlerini ömrü olan görür...

İşin orası Allah’la Allah Dostu arasındaki bir sırdır ki, kurcalamak benim boyumu aşar...

Ama bu açıklamanın antiemperyalist bir duruşu açıkça ilânı var ki; bu, bu ülkenin bütün vatanseverlerini çok yakından ilgilendirir...

İsmailağa, bu açıklama ile Küresel emperyalist saldırı karşısında “Millî Kuvvetler”in yanında yer aldığını hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde deklare etmektedir.

Ne demek istediğimi biraz daha açmak için Cemaat içinden sıhhatli haberler alan bir gazeteci olan Ahmet Takan’ın şu satırlarını dikkatlerinize sunuyorum:

İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu cemaate, “TSK ile ilgili sözlerinize bundan sonra daha dikkat edin. Dolduruşa gelip sakın TSK aleyhinde konuşmalar da bulunmayın.TSK bizim için geçmişte de ‘dinsiz ordu değil peygamber ocağıdır’ bundan sonra da hep öyle olacaktır.Bunu her fırsatta her yerde vurgulayın.Fethullah Gülen cemaatinden gelen sızma, tahrik ve provokasyonlara karşı çok dikkatli olun .TSK ile cemaatimizi karşı karşıya getirecek her türlü oyundan uzak durun” talimatlarını verdi. (2)

Dipnotlar:
1- Açıklamanın tamamı şu linkten okunabilir:

http://entellektuel.s4.bizhat.com/viewtopic.php?t=2417
2- Ahmet Takan, “İsmailağa ile Gülen cemaatleri köprüleri attı….”, Avaztürk: http://www.avazturk.com/ismailaga-ile-gulen-cemaatleri-kopruleri-atti___haberi_912.html
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
İsmailağa ile Gülen cemaatleri köprüleri attı….
Ahmet Takan
24 Şubat 2010

Erzincan’da yapılan ve 3’ncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’e kadar uzanan operasyonun ardından İsmailağa ile Fethullah Gülen cemaati arasında köprüler atıldı.

Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in, Fettulah Gülen cemaati ile başlayan ve İsmailağa’ya da sıçrayan soruşturması TSK ve Yargı krizine de yol açmıştı.3’ncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk Paşa’ya kadar uzanan kriz Ergenekon savcılarının “yetkisizlik “kararıyla uykuya alınmış gibi gözükse de çok daha derin bir çarpışmanın su üstüne çıkmasına yol açtı.

Bugüne kadar TSK ile herhangi bir sürtüşmesi olmayan ve asker ile ilişkilerde son derece hassas olan İsmailağa cemaati geniş çaplı bir durum değerlendirmesi yaptı.Kendileri üzerinden çıkan son krizi “Fethullah Gülen “ operasyonu olarak değerlendiren İsmailağa cemaati, Gülen cemaatine karşı bundan sonra nasıl bir strateji izleneceğine karşı net kararlar aldı.

İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu cemaate, “TSK ile ilgili sözlerinize bundan sonra daha dikkat edin. Dolduruşa gelip sakın TSK aleyhinde konuşmalar da bulunmayın.TSK bizim için geçmişte de ‘dinsiz ordu değil peygamber ocağıdır’ bundan sonra da hep öyle olacaktır.Bunu her fırsatta her yerde vurgulayın.Fethullah Gülen cemaatinden gelen sızma, tahrik ve provokasyonlara karşı çok dikkatli olun .TSK ile cemaatimizi karşı karşıya getirecek her türlü oyundan uzak durun” talimatlarını verdi.

Edindiğim bilgilere göre, cemaat içinde yapılan toplantılarda çok hassas bir konunun daha üzerinde duruldu. Cemaate gelen duyumlara göre, Erzincan soruşturmasının ardından İsmailağa cemaatine karşı yapılacak eylemler ve hatta “Ergenekoncu kimliğinde düzenlenmesi muhtemel suikast girişimleri” Daha önce cemaatin ileri gelenlerine düzenlenen suikastlarda dikkate alınarak cemaat büyüklerinin koruma önlemleri arttırıldı.

Bu kısa haberin ardından bazı soruları da gündeme getirmek lazım. Ama öncelikle buraya bir not düşmem gerekir. Bugüne kadar hiçbir cemaate biat etmedim ve bundan sonrada etmeyi hiç düşünmem.

Türkiye’de yaşayan biri olarak şunu çok net bilirim, İstanbul’un en hassas yerinde konuşlanan veya konuşlandırılan İsmailağa cemaatinin bugüne kadar devlet ve TSK aleyhine hiçbir teşebbüsü olmamıştır.TSK’nın ihtiyacı olduğu bazı konularda nasıl hizmete koştuklarının bazılarına ben gazeteci olarak yakın şahidim. Bazı cemaatlerde olduğu gibi hiçbir zaman ticari bir örgütlenme içinde olmamıştır. Tek faaliyetleri Allah Kelamını ve İslam’ı yaymaktır. Belki de tek suçları küçük yaşta çocuklara Kur’an öğretmektir!

Gelelim sorulara:

--İsmailağa Cemaati, 3’ncü ordu komutanı Saldıray Berk aleyhine nasıl ve neden ilişkilendirildi?

--İsmailağa cemaatinin en önemli isimlerinden olan Cüppeli Ahmet Hoca’nın kamuoyunda büyük sempati toplayan açıklamalarının ardından Gülen cemaatinde nasıl bir rahatsızlık ortaya çıktı?

--Cüppeli Hoca üstünden yapılan spekülasyonlarla İsmailağa cemaati içinde liderlik kavgası görüntüsü neden kızıştırılıyor?

--İsmailağa cemaatine neden silahlı örgüt imajı yüklenmeye çalışılıyor?

--İsmailağa cemaatinde bazı isimlerin Saadet Partisi ve MHP ile diyaloga geçmesi kimleri niye kızdırdı?


avazturk
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
@MÜTEŞEKKÜR bu ismailağa infonun ne olduğunu dahi bilmiyorsun
AKP ye net tavır derken Mahmut Efendi'yi nereye koyuyorsunuz?
Böyle bir ÖRGÜT gibi bir şey mi?
Falana oy verin,emrin olur filana oy vermeyin
Bu çaresizliğiniz size oy getirmez
SP değil bir cübbeli bin tane cübbelisi de olsa adam olmaz iflah olmaz
Üç kuruşa birbirine girenlere değil milleti emanet etmek
İnsanlar kirli çoraplarını emanet etmezler.
Cübbeli olayında daha çok belge çıkacak
Az sabırlı olun
Gülen ABD de ölür Kenya'da ölür sonuçta bir canı var
Mühim olan ondan önceki amel ve hizmetlerdir.
Kıyaslamayın bile
Bence ağzınıza bile almayın
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Uygunsuz kasetleri olduğu iddia edilen Cübbeli Ahmet Hoca sert çıktı. Sohbetlerinin bazı çevreleri rahatsız ettiğini söyleyen Hoca, zina işlemediğine yemin etti...

İşte Cübbeli'nin konuşmasının satırbaşları...

- Allah bizleri imtihanlara tutacağını haber verdi. Ayette, 'Korkuyla, açlıkla" imtihan edeceğini haber verdi. Su uyur düşman uyumaz. 11 ay evvel dedim bu kasetlerin çıkacağını. Diyorlar ki, "Bu adam kahin mi?" E bizim haberimiz oldu. Müslümanları sevenler var. Onlar bize haber verdi biz de bu vesileyle duyurmuş olduk.

KİMLER RAHATSIZ OLDU?

- Şimdi bunları rahatsız eden nedir? Neden başkasıyla değil de benimle uğraşıyorlar? Mesele, şu "Diyalog Projesi" ve "Ilımlı İslam Projesi", "Yahudi ve Hristiyan cennete gidebilir" fikrini yaymak isteyenlerin projesi. Bunlar için dünyada milyarlarca dolar para harcanıyor. Türkiye'de de birkaç hocayı yumuşatarak, fetvalarla bu işe başladılar. Biz de iki yıldır bu işle ilgili vaazlar vermeye başladık. Konuyla ilgili cevaplar verdik. Elhamdulillah Rabbim tesir verdi, millet uyanmaya başladı. Artık "Yahudi ve Hristiyanlar cennete gidebilir" demek zorlaştı. Bunu diyen hocalar bu sözlerine şerhler getirmeye başladılar. Bir de bu Ehl-i Beyt Mezhebi adı altında televizyonlara çıkan hocalar var. Bunlarla da uğraşıyoruz.

MİLYONLAR İZLEDİ BÖYLE OLDU

-Son Teke Tek programlarına çıktıktan sonra bu işler başladı. Ondan önce bir kişiye, iki bin kişiye, beş bin kişiye konuşuyorduk. Bundan dolayı önem vermiyorlardı. Ancak televizyonlara çıkınca milyonlarca insan dinlemeye başladı. Etkilenmeye başladı. Sokakta gezemeyecek hale geldik. Yani bizim böyle bir beklentimiz yoktu. Millet itibar etsin diye yapmadık ki. Biz bunu Allah rızası için yaptık.

BİR YERLERDEN İZİN ÇIKTI

Bunu yapanların kimi para için bu işe iştirak etmiş olabilir ama esasında organize bir iş var. Çünkü bu iş mesai ister, maddi imkan ister. Bunlar kolay şeyler değil. Bir iki yere haber gönderdiler ki "Bunu cemaatten dışlayın" diye bişeyler yaptılar. Baktılar ki bu tutmuyor, bu sefer bir sızıntı oldu herhalde, kendi aralarında. Doğru yalan. Herkes hakkında kasetler var onlarda. Hiçbir cemaat lideriyle ilgili izin çıkmamış ama "Cübbeli Ahmet'le uğraşabilirsiniz" diye izin çıkmış bir yerlerden. Bu haberi ben bir ay önce aldım. Bir kıymetli hocamız bu istihbari bilgiyi getirdi, "Kaynağını sorma" dedi. Demişler ki "Şu hocalara dokunmayın, buna serbest dokunabilirsiniz".

SİRKECİ POSTANESİNDEN 300 KİŞİYE GÖNDERİLMİŞ

- Hakikaten bir kaç zaman geçti adam postaneden şimdi ne kadar insana gönderdiğini bilmiyoruz. Evlerine göndermiş milletin. Sirkeci postanesinden Çarşamba günü. Belki en az üç yüz tane milletin evine göndermiş. Şimdi millet de açıyor. Bizim tanışlar var bakıyorlar, uydurma kaydırma. Olabilir. E var mı avret bişey? Var. Bunu seyretmek helal mı? Haram! Efendim seyrediyorlar çoluk çocuk. Bu ne namussuzluk? Ben böyle namussuzluk, böyle bir ********lik görmedim. Yahudi yapmaz bunu yav. Bunlar da oturup seyrediyorlar.

VALLAHİ ZİNA YAPMADIM

- Halbuki ben Bursa konuşmam var, yani 11 ay evvel diyorum ki, inanana da seyredene de böyle bir şey çıkarsa hakkımı helal etmiyorum. Burada da söyledim. Ahiret yakın. Benim için sorun yok. Temizlen temizlen bitmedim. Ne kadar günahım varmış bana iftira iftira iftira. Bitmedi günahlarım. Ama benim zina işim yoktur. Vallahil azim yoktur, Billahil kerim yoktur, Tallahir Rahim yoktur. Ben hiçbir kimseyle zina etmedim. böyle bir büyük bir günah benim listemde yoktur.

- "Ocakları batıran yedi günahtan sakının" hadisinde, o yedi günahın içinde zina yoktur, ama haberi olmayan namuslu kadın ve adamlara iftira etmek yediden biridir. Bunları yedi günahtan birininin içine müslümanları çekmeye çalışıyorlar.

GECE BİR DUA EDERİZ

- "Ey iman etmiş kullar, size bir fasık bir haber getirirse araştırın. Sonradan bilmeden bir kavme yüklenirsiniz, yaptığınıza pişman olursunuz" Bu ayete göre davranmalı müslüman. Hangi postaneyi seçiyor sirkeciyi. Niye? Kamera yok ondan.
- Bi de çoluk çocuk seyretmişler. Neyi seyrediyorsun, kimin nesini koydukları belli değil. Allah allah ne meraklı insanlar var. Bunlar lanetlenirler. Ellerinde olanlar kırsın atsın, bir de bakarsın çoluk çocuk kopyalar helak olur gidersiniz, ocağınız batar. Allah uyumuyor geceleri, gece bir dua ederiz, o ok hedefini şaşmaz. Allah bedduayı kötü konuşanı sevmez, ama zulme uğrayan beddua edebilir diyor kuran. Burda biz zulme uğradık.

- Bir de bunlar geçen gün bir hocaya telefon ediyorlar, "O cübbeliye söyleyin, konuşmalarını durdursun, televizyona çıkmasın, sohbet etmesin. Eğer devamı olursa daha kötü kaset de çıkarırız" demişler. Nedir daha kötü kaset? "Erkek erkeğe kaset de çıkarırız" demişler. Buna niye şaşıyorsunuz, kadınla bunu uyduran, erkekle de uydurur. Bu teknolojide herkese herşey yapılabilir. Bunların namuzsuzluğunun hududu yok ki

Kaynak:Toplumsal hafıza
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
(Cübbeli'yle kimler niye uğraşıyor?)
05.12.2010




Cübbeli'nin "cübbesinin altı" bizi fazla ilgilendirmiyor... İster gerçek çekim, ister montaj, belli ki birileri Cübbeli'yle uğraşıyor...


Burada 2 soru önemli:


1-Cübbeli'yle kim niye uğraşır?


2-Son zamanlarda bu tür kaset, gizli çekim, dinleme işlerini kimler yapıyor?


Önce birinci sorunun cevabını verelim...

Beğenirsiniz beğenmezsiniz, Cübbeli, içine en kapalı Çarşamba cemaati olan İsmailağa cemaatini, deyim yerindeyse halka açtı...

İnternetten vaazların videolarını yayınlıyor. TV'lere çıkıyor. Günlük TV yorumları bile yapıyor...

Cübbeli, hoş ve muhabbetçi bir adam... Öyle birileri gibi ağlamıyor-ağlatmıyor, güldürüyor...

Görünen o ki, giderek popülerleşiyor...

Popülerleştikçe de birilerinin ayağına basıyor...

İttifak halindeki AKP ve "malum cemaat"ten hazzetmediği de artık biliniyor... Çünkü AKP döneminde "malum cemaat"e nazaran kendilerini bir kenara itilmiş gibi hissediyor...

Malum, "iç çelişkiler-çekişmeler her zaman dış çekişmelerden (yani laikçi düşmanlardan) daha kuvvetlidir" kuralı işliyor...

Anımsarsanız, Cübbeli son olarak modernitenin merkezlerinden İstanbul Ataköy'de kapalı spor salonunda etkinlik düzenlemeye kalktı... Başta Akit Gazetesi, AKP ve cemaatsever medya ve iktidar yandaşları bu "şov"un iktidara karşı provokasyon olduğunu iddia etti. Etkinlik AKP'ye zarar gelmesin diye iptal ettirildi... Türkiye'nin İslamcılığa yürüyüşünde "göze batacak çöp" engellendi...

Demek ki neymiş?

Cübbeli, AKP'nin ve cemaatin ayağına dolanıyormuş!...

Bu gerçeği böylece tespit ettikten sonra, gelelim ikinci sorunun yanıtına...

Cübbeli'nin videosunu kim çeker, kim montajlar?

Hadi 28 Şubat vs. dönemi olsa "derin devlet-asker" falan derdik...

Ama şimdi hem yapacak güçleri kalmadı hem de Cübbeli'yi rezil etmelerinin sağlayacağı bir fayda yok... Yani hava, o 28 Şubat havaları değil...

O zaman kim yapar?

O zaman akla, hemen son dönemde siyasetçilerin yatak odalarında gizli çekimler yaptığı, KPSS sorularını dinleme yoluyla çalıp yandaşlarına dağıttığı, Ergenekon sanıkları hakkında özel dinlemeler yapıp, belgeler ürettiği iddia edilen "malum cemaat" geliyor...

Zaten Cübbeli'de "malum rakibi"nden şüpheleniyor...

Kendisini "mahallenin yeni raconcusu gören" cemaatin gazabına uğramak üzere olduğunu düşünüyor...

İster misiniz, yakında Cübbeli'yi de Ergenekon'dan içeri attırsınlar?

Daha neler göreceğiz neler!

Odatv.com
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
böyle cübbeliside sarıklısıda fesliside sahtekar dinciside yolun sonuna geliyor hak geldikce batıl zail oluyor
yok öyle müslümanlara iftira etmek diyolokla kafirlik yayılıyor öylemi? kimmiş kafirlik yapan karı kız pazarlıyan mafyayla ortaklık yapan sapık görün
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Bu dalga okyanus ötesinden!
12 Aralk 2011
İsmailağa Cemaati'nin önemli ismi Cübbeli Ahmet Hoca'nın tutuklanması ortalığı karıştırdı. Cemaate ait internet sitesine tutuklamanın ardından dün koyulan zehir zemberek açıklamada ismi verilmeden Fethullah Gülen eleştiri yağmuruna tutuldu.

İşte cemaate ait internet sitesinde "CÜBBELİ HOCA'YA YILDIRMA OPERASYONU" başlığıyla yayınlanan o açıklama metni:

Cübbeli Hocamızın ifade vermeye çağrıldığını duyunca çok şaşırmadık. Dostu vardı düşmanı vardı bu insanın. Şaşırmasına şaşırmadık ama yaşananlar bizde büyük şüpheler meydana getirdi. Bunun bir soruşturmadan çok sindirme, bezdirme ve yıldırma operasyonu olduğunu tahmin ediyorduk.

Önceki günden beri medyayı takip ediyoruz. Haber sitelerini yakın takibe aldık. An be an gelişmeleri izliyoruz.

Olayın geliştiği gün Cübbeli Hocamızdan 4-5 ay önce ayrılan “koruma” adı verilen bir adamın gözaltına alınmıştı. Bir haber ajansı sanki önceden hazırlanmış ve ellerine verilmiş gibi “Cübbeli Hoca, koruması ve şoförü gözaltına alındı” diye geçtiler haberi. Tabi diğer ajanslar tarafından kısa sürede düzeltildi. Ama burada bir kastın olduğunu anlıyoruz. Ya da olacakları birileri biliyordu da acele mi edilmişti? Bu da ayrı bir soru işareti.

Cübbeli Hocamız akşam sohbetinde “o kişi korumam değil, bizden ayrıldı ve şoförüm de göz altında değil burada” diyordu. Ama nedense bütün haber siteleri ısrarlar “şoförü ve koruması gözaltına alınan” diye bahsediyordu.

Ayrıca yine aynı kaynaktan beslenen haber siteleri: “Cübbeli bir operasyonla gözaltına alındı” diyordu.

Ve en ilginç olanı ise Cübbeli Hoca'nın “çeteden yardım istediği” iddiasıydı.

Hiç kuşku yok ki, Cübbeli Hocamız büyük bir iftira ile karşı karşıyadır ve bir yerden emir almışcasına bilgisiz ve belgesiz yapılan bu haberler “karalama operasyonunun” bir ürünüdür.

SAVCI İŞKENCESİ Mİ?

İş geliyor, geliyor ve savcıda kilitleniyor.

İfadesi alınacaklar arasında Cübbeli Hoca'nın ilk olarak getirildiği halde ifade alınmasında en sona bırakılması ve ifade sürecinin geç saatlere kadar sürmesi bin türlü hastalıkla boğuşan Cübbeli Hoca'ya yapılan işkence sürecinin sadece bir parçası olsa gerek.

KASET OYUNU TUTMADI ÇETE VERELİM

Olayın başından itibaren sosyal paylaşım sitelerinde yapılan yorumlardan şöyle bir kanaatin oluştuğunu anlıyoruz: “Bu bir karalama ve sindirme operasyonudur, hükumeti ele geçiren diyalogcuların son hamlesidir”

Yüzdelik orana vurursak her halde %95'ininbu görüşte olduğunu söyleyebiliriz. Haklılık payı var veya yok ama insanlarımızın kanaati bu yöndedir. Halk atılan iftiraların farkındadır…

Kitap meşguliyetinden, vaaz kürsülerinden evine bile zor uğrayan ilim aşığı insanı ahlaksız ilişkilere yakıştırmak, çete ile ilişkilendirmekle itibarını zedeleyeceğini zannedenler varsa boşa kürek çektiklerini unutmasınlar. Hatırlarsınız bazı gurupların “hizmet” dedikleri şeyleri eleştirince de “ergenekoncu” iftirasını atmışlardı.

UTANMAZ HAKAN!

Gel gelelim çıktığı kabuğu beğenmeyen Ahmet Hakan'a. Arkadaş sen ne terbiyesiz adamsın. Baban ile omuz omuza namaz kılan insanları nasıl da lekeliyorsun. Hiç içeriği hakkında bilgin olmadığı halde nasılda iftira ediyorsun. Şu camiadan hiç mi vicdan kırıntısı kalmadı içinde? Senin hiç mi utanman yok? Sende diyeceksin ki: “Evet yok, bu gece alemleri insanda ne ahlak, ne vicdan bırakıyor, haramlar insanın kalbini taştan katı yapıyor.”

Sen bunu da diyemezsin çünkü o kadar düşmüşsün…

HÜKÜMETİ ELE GEÇİRDİLER

Küçük bir boşlukta hükümeti ele geçirenler bakın nasılda işlere kalkışıyor. Hükümeti elinde bulunduran asıl güçler nasıl da karşısındaki engelleri tahrip ediyor. Okyanus dalgaları bakın nasıl Türkiye'ye vuruyor…

Haydi, gün sizin gününüz ey münafıklar, haydi havalara uçun ey bidatçiler. Yaptığınızla övünün ey diyalogcular. Keyfini çıkarın ve Hocamızın düşürüldüğü durumu keyifle sayredin bakalım. Seyredin ki, belki birdaha böyle bir manzara bulamazsınız.

YOLA DEVAM

Efendi Hazretlerimiz: “Hiçbir şey olmayacak, Allah Kerimdir. Kerim olan Allah elbette kapıları açacak” buyurdu.

Dolayısıyla bizim taviz vermeden yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Bu ilk değil, biliyoruz ki son da olmayacak. Biz tasavvuf aşığı Hızır Hoca'yı, ilmin kalesi Bayram Hoca'yı feda ettik bu yola. Bir tane ölürse yüz tane yetiştiririz Allah'ın izniyle.

Kaynak: anadoluhaberim
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
fft5_mf873426.Jpeg


Savaş resmen başladı!
12/12/2011



Cübbeli Hoca'nın tutuklanmasından sonra İsmailağa cemaatine ait internet sitesinde isim verilmeden Fethullah Gülen eleştiri yağmuruna tutuldu

Cemaate ait internet sitesinde "CÜBBELİ HOCA'YA YILDIRMA OPERASYONU" başlığıyla yayınlanan açıklama şöyle:

"Cübbeli Hocamızın ifade vermeye çağrıldığını duyunca çok şaşırmadık. Dostu vardı düşmanı vardı bu insanın. Şaşırmasına şaşırmadık ama yaşananlar bizde büyük şüpheler meydana getirdi. Bunun bir soruşturmadan çok sindirme, bezdirme ve yıldırma operasyonu olduğunu tahmin ediyorduk.

Önceki günden beri medyayı takip ediyoruz. Haber sitelerini yakın takibe aldık. An be an gelişmeleri izliyoruz.

AJANS OLACAKLARI BİLİYORDU

Olayın geliştiği gün Cübbeli Hocamızdan 4-5 ay önce ayrılan "koruma" adı verilen bir adamın gözaltına alınmıştı. Bir haber ajansı sanki önceden hazırlanmış ve ellerine verilmiş gibi "Cübbeli Hoca, koruması ve şoförü gözaltına alındı" diye geçtiler haberi. Tabi diğer ajanslar tarafından kısa sürede düzeltildi. Ama burada bir kastın olduğunu anlıyoruz. Ya da olacakları birileri biliyordu da acele mi edilmişti? Bu da ayrı bir soru işareti.

Cübbeli Hocamız akşam sohbetinde "o kişi korumam değil, bizden ayrıldı ve şoförüm de göz altında değil burada" diyordu. Ama nedense bütün haber siteleri ısrarlar "şoförü ve koruması gözaltına alınan" diye bahsediyordu.

Ayrıca yine aynı kaynaktan beslenen haber siteleri: "Cübbeli bir operasyonla gözaltına alındı" diyordu.

Ve en ilginç olanı ise Cübbeli Hoca'nın "çeteden yardım istediği" iddiasıydı.

Hiç kuşku yok ki, Cübbeli Hocamız büyük bir iftira ile karşı karşıyadır ve bir yerden emir almışcasına bilgisiz ve belgesiz yapılan bu haberler "karalama operasyonunun" bir ürünüdür.

SAVCI İŞKENCESİ Mİ?

İş geliyor, geliyor ve savcıda kilitleniyor.

İfadesi alınacaklar arasında Cübbeli Hoca'nın ilk olarak getirildiği halde ifade alınmasında en sona bırakılması ve ifade sürecinin geç saatlere kadar sürmesi bin türlü hastalıkla boğuşan Cübbeli Hoca'ya yapılan işkence sürecinin sadece bir parçası olsa gerek.

DİYALOGCULARIN SON HAMLESİ

Olayın başından itibaren sosyal paylaşım sitelerinde yapılan yorumlardan şöyle bir kanaatin oluştuğunu anlıyoruz: "Bu bir karalama ve sindirme operasyonudur, hükumeti ele geçiren diyalogcuların son hamlesidir" Yüzdelik orana vurursak her halde %95'ininbu görüşte olduğunu söyleyebiliriz. Haklılık payı var veya yok ama insanlarımızın kanaati bu yöndedir. Halk atılan iftiraların farkındadır...

Kitap meşguliyetinden, vaaz kürsülerinden evine bile zor uğrayan ilim aşığı insanı ahlaksız ilişkilere yakıştırmak, çete ile ilişkilendirmekle itibarını zedeleyeceğini zannedenler varsa boşa kürek çektiklerini unutmasınlar. Hatırlarsınız bazı gurupların "hizmet" dedikleri şeyleri eleştirince de "ergenekoncu" iftirasını atmışlardı.

UTANMAZ HAKAN!

Gel gelelim çıktığı kabuğu beğenmeyen Ahmet Hakan'a. Arkadaş sen ne terbiyesiz adamsın. Baban ile omuz omuza namaz kılan insanları nasıl da lekeliyorsun. Hiç içeriği hakkında bilgin olmadığı halde nasılda iftira ediyorsun. Şu camiadan hiç mi vicdan kırıntısı kalmadı içinde? Senin hiç mi utanman yok? Sende diyeceksin ki: "Evet yok, bu gece alemleri insanda ne ahlak, ne vicdan bırakıyor, haramlar insanın kalbini taştan katı yapıyor." Sen bunu da diyemezsin çünkü o kadar düşmüşsün...

HÜKÜMETİ ELE GEÇİRDİLER

Küçük bir boşlukta hükümeti ele geçirenler bakın nasılda işlere kalkışıyor. Hükümeti elinde bulunduran asıl güçler nasıl da karşısındaki engelleri tahrip ediyor. Okyanus dalgaları bakın nasıl Türkiye'ye vuruyor...

Haydi, gün sizin gününüz ey münafıklar, haydi havalara uçun ey bidatçiler. Yaptığınızla övünün ey diyalogcular. Keyfini çıkarın ve Hocamızın düşürüldüğü durumu keyifle sayredin bakalım. Seyredin ki, belki birdaha böyle bir manzara bulamazsınız."

Kaynak: Radikal
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Cübbeli Niçin Hedef?
Cihad Kolgezen



cubbeli_cuppeli_ahmed_unlu_ilimli_islam_diyalog_hedef_ehli_sunnet_dergimiz_net.jpg


cubbeli_cuppeli_ahmed_unlu_ilimli_islam_diyalog_hedef_ehli_sunnet_dergimiz_net.jpg



Cübbeli Ahmet Hoca’nın niçin adi bir yalan rüzgarı estirilerek gözaltına alınıp tutuklandı?

“Adi bir yalan rüzgarı”, çünkü medyaya haberler o şekilde yansıtılıyor ki, Cübbeli kadın pazarlamaktaymış…

Yeni Şafak’tan Fikri Akyüz dahi, bırakın kadın pazarlamasına, O’nun zina yapacağına dahi inanmanın mümkün olmadığını açık yüreklilikle ifâde ediyor. Ve ekliyor Akyüz: “O kadınlar, sakın Cübbeli’nin dini nikahlı eşi olmasın?”

Meselenin bam teli nedir?

Cübbeli’nin almış olduğu tavır. Diyalogculuğa karşı tavrı zaten açık olan Cübbeli, tam da bizim “kasım ayı, kesim ayı!” tesbitimize denk bir noktada, Kasım ayının son haftasında yaptığı sohbette, bu defa açıkça AKP’yi hedef alıyor ve yapılanları “küfür” olarak adlandırıyor.

İşte dananın kuyruğu da burada kopuyor. Yıllar oldu Cübbeli hakkında şantaj kasetlerinin varlığından cümle alem haberdâr iken, bu şantajcılarla ilgili parmağını kıpırdatmayan polis, haliyle Cübbeli bu işi bir şekilde çözmeye teşebbüs ettiğinde, işin içine cinsellik sosunu boca ederek saldırıya geçiyor.

Bunlar iğrenç 28 Şubat taktikleri. Zaten demiyor muyuz; AKP 28 Şubat’ın bir ürünüdür ve asıl derin yapı aranacaksa, AKP’nin kendisidir diye.

Türkiye’de hiçbir önemli davanın sadece “hukuki” olmadığını bilmeyen varsa, “günaydın” diyerek devam edelim ki, Salih Mirzabeyoğlu’na gayri hukuki olarak örgüt liderliğinden ceza verenler, Cübbeli’nin de kendilerine açık ve yakın tehlike arzetmeye başladığını gördükleri ânda, düğmeye basıverdiler.
Aşağıda, Cübbeli’nin iki ayrı konuşmasının çözümlerini bulacaksınız. Birincisi, Habertürk TV’de Yiğit Bulut’la olan programdan:

“Adam bana şantaj yapıyor, karı kızı değil, vaaz etmeyi bırak diyor.

Burada Türkiye’nin geleceği ile ilgili konular var.

Memleketi bekleyen imani noktada 3 tehlike var.

20 sene evvel, bu memlekette “Yahudi-Hıristiyan cennete girebilir” diyen bir hoca çıkmazdı.

Bir Süleyman Ateş çıkmıştı, ona reddiye yazdılar. Şimdi ona reddiye yazanların çoğu bu “Ilımlı Proje”ye imza atmış durumdalar. Şimdi ben de 20 sene sonra bunu söylesem, bana da inanmayın. Bir adam “Yahudi-Hıristiyan cennete girer” diyorsa, havada uçsa da inanmayın. Bütün Kur’ân, Âyet, Hadîs ortadadır. “Yahudi-Hıristiyanlar cennete girecek” diyenler cennete giremez. Kimse bunu bu memlekette bu millete yutturamayacak. Tutmayacak bu projeler. Suyun üstüne çıkan köpük gibi yakında sönecek. İstediğin kadar namuslu geçin, karını kızını kapat! Allah’ın dinini sattın, ayetlerini sattın! En büyük namusumuz dinimizdir! Yüzlerce ayetin hükmünü değiştirdiniz.”

Aşağıda çözümünü verdiğimiz videonun yayın tarihi 9 Aralık. Videoyu youtube’a yerleştiren, “yaklaşık iki hafta önceki sohbetinde” kaydını düştüğüne göre, sohbetin yapılış tarihinin Kasım ayının son on günü içinde olduğunu anlıyoruz:

“Herkes evinden mahallesinden başlasın, bu işi düzeltelim, yoksa bu iş böyle gitmez. Bu hainler bu vatanı böldürene kadar, özerklik bilmem ne adı altında, Siyonizm için bir parçasını koparana kadar, Büyük İsrail’i kurana kadar, kıyamete kadar bırakmaz bu işin sonunu. Biz unutur, hemen eğlenceye dalarız, gavurlar uyumaz. Yüz-iki yüz senenin projesini şimdiden yapmışlar. Bizim 5 sene soranın hesabımız bile yok. Bu vaziyette biz bu işi kazanamayız. Çünkü müslümanlar da gevşedi. “Kafirlerle anlaşalım, laikliğe devam edelim, İslâm’ı karıştırmayalım bir şeye”, bizim(!) Müslümanlar(!) böyle konuşuyor. Biz böyle konuşursak, Allah bizi yardımsız bırakır. Biz Kur’an’dan ayrılamayız. “Din ona karışmaz, buna karışmaz”. Ne demek karışmaz? “Din yönetime karışmaz” demek, “Allah karışmaz” demek. “Allah karışamaz bana” demek. Sen nasıl dersin “Allah karışamaz”… “Allah karışamaz” diyen kâfir olur. Allah her şeye karışır. Müslüman değilsen, dersin. Müslüman nasıl der, “din bize karışmaz”. “Din işi başka, o iş başka, bu iş başka”. Nasıl “iş başka”? Alırsın teröristi, askeri polisi şehit etmiş adamı, beslersin. Din karışsa, çoktan onların kafası gitmişti. Adam oradan, İmralı’dan yönetiyor ortalığı. “Benle anlaşacaksın, anlaşmazsan şunu şöyle yaparım, böyle yaparım”. Yedirirsen, içtirirsen, bir de avukatıyla görüştür. Bir de demeç verdir. Ohooo, din karışmazsa senin kafan böyle karışır. Memleketin böyle karışır. Din karışacak. Kısas var, bu kadar ocağa ateş düştü, bu kadar ana ağlıyor burada. Hakları var! Allah, “hak verdim” diyor onlara. Nasıl affediyorsun, bu zulümdür. Allah’ın indirdiği ile hükmetmezsen ölüm yayılır, fakirlik yayılır. Belalar yayılır. Mayıs yağmuru gibi saçılır. Allah’ın Kurani nizâm nasip eyle, (AMİN sesleri geliyor) İslâmî düzen nasip eyle! (AMİN sesleri geliyor) Mayıştık, uyuştuk, mantar olduk, böyle bakıyoruz, “ya biz namaza gidelim gelelim, daha bir şey lâzım değil” demeye başladık. Biz efendim, “cihad yapamayız, bizim gücümüz yok, kâfirler çok ilerledi, biz en iyisi onlarla iyi geçinelim”, ama iyi geçinemezsin. İyi geçinirsen böyle. (Âyet okuyor) “Onların dinine uymadıkça, gavur olmadıkça, ne Yahudiler ne Hıristiyanlar, asla senden razı olmayacaklar” diyor Kur’an. Ya gavur olmaya karar verelim, hâşâ, ya da bunardan el etek çekelim. Yoksa, “ben Müslüman kalacağım, bunlarla da iyi geçineceğim!”, olmaz diyor Kur’an. “Geçinemezsin, bırakmazlar seni” diyor. Ben ne anlıyorum, siz ne anlıyorsunuz bilmiyorum. Ben, doğruyu söylüyorum, zaten yanlış söylüyorsam Allah nasip etmesin. Doğruyu da söylemedikten sonra sohbet yapmanın bir mânâsı da yok. Hacımız, hocamız bütün Müslümanlarımız yanlış yaptık. Biz yanlış yaptığımızı kabul edelim, biz İslâm’dan ayrıldık. Biz taviz verdik, biz yalakalık yaptık, biz gâvurlarla anlaşmaya kalktık ve bu hâle düştük. Bu suçumuzu ititraf ediyorum ben. Siz de edin. Ve hemen tövbe istiğfar edelim. Bundan sonra İslâm-Kur’ân diyenlerin arkasında gidelim. İslâm-Kur’ân kim diyorsa onun arkasından gidelim. Başka bir şey lâzım değil. Bir kişi, bir kişiyiz. Ne yapalım, Allah Hak’tan ayırmasın. Ne bu yalakalık ya? Bu kadar “İslâmî medya” var, bir tânesi hakkı söylemiyor. Bir tânesi doğruyu söylemiyor, “ya, şu yanlış, bu yanlış” diyen yok. Böyle olmaz. Dost doğrusunu söylermiş. Yok, “sen doğrusun, doğrusun, iyisin” diyen dost olmaz. Allahım, cümlemize sadakat nasip etsin! Ahde vefâ nasip etsin! Dayanamayacağımız imtihanlara tabi etmesin! Allahım imtihanı kazanmak nasip etsin! İman selâmetiyle çene kapamak nasip etsin. Kâfirlere meyletmeden, taviz vermeden ölmek nasip etsin. Amin Allahım, Ya Rabbi! Nerden nerelere geldik yâ… İslâm’ın Şeriatın savunucusu müdafiileri, şimdi ne hâle geldiler yâ! 10 senede, 20 senede bu kadar değişilir mi? Ben bile kendimden korkmağa başladım. 5-10 sene sonra ben de sapıtırsam, bir de bakmışsın laiklik-maiklik demeğe başlarız, bilmem ne, ne olacağız Ya Rabbi? Allah’ım, bana şeriattan, itikattan, iman bakımından kıl kadar ayrılacağıma ölmeyi nasip eylesin. Bakıyorum adamların kalbi-malbi hep döndü. Bu kadar insan tanıyorum ben, hep döndüler. “Ya ses çıkartmayalım, işler iyi, Amerika’yla işler iyi gidiyor, ekonomi düzgün” falan… Bana ne ya, bana ne! Kendim hakkında ne istiyorsam Allah size de aynısını versin!..”

Daha bir çok örnek verilebilir Cübbeli Efendi’nin konuşmalarından. TV ekranlarına çıktığı her vesilede Mahmud Efendi Hazretleri’nden aldığı icâzet ve direktiflerle “Ilımlı İslâm” adlı ftneyi açıktan hedef alan, Amerikancı işbirlikçilerden ve BOP Projelerinden söz eden, Mustafa İslamoğlu ve benzerleri gibi Ehl-i Sünnet düşmanlarını teşhir eden konuşmalar yapan Cübbeli Ahmed Hoca…

Bu ifâdelerin, düşmanı kalbinden vuran öldürücü zehirli ok olduğu kadar, dostlar için de şifâ olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı? Cübbeli Hoca, taûn hastalığının ortasına dalan ve bu tehlikeli hastalığın kendisine bulaşıp zarar vermesini, ümmetin sağlık ve sıhhatine tercih eden fedakârâne bir doktor gibi, hakikatin şifâ oklarını mikropların kalbine kalbine saplamakta. Bu gayret, tek başına büyük bir kıymettir içinde bulunduğumuz şartlarda.
Cübbeli’ye yapılan saldırı, Cübbeli’nin şahsında Mahmud Efendi Hazretleri’ne, Mahmud Efendi Hazretleri’nin şahsında ise topyekûn Nakşibendiyye’ye yapılan bir saldırıdır.

Emperyalizmin uşakları demek istemektedirler ki; “ya bizim Ilımlı İslâm projelerimize ses çıkarmaz, onaylar ve “dilsiz şeytan” olmayı kabul edersiniz, veyahut da işte sizlere öyle bir kulp takarım ki, bütün milletin gözünde rezil rüsvâ olursunuz!”

Ey ehli imân, Allah yolunda hakkı söyledi diye kulp takılanlardan olmaya can atanlarınız nerde? O kulp takılanların başında senin Peygamber’in gelmekteydi, unutma!

Ey tarikatı Nakşibendiyye’nin bendeleri, Ey Ahmed Faruk Serhendi’nin talebeleri, ey Mektubat’ın yetiştirdikleri, ey mürtede, münafıka, dini içten yıkan kafirlere karşı, Ehli Bidat’a karşı şedid olmakla, onları aşağılamakla, onları tahkir etmekle, onlara bayrak açıp baş eğmemekle, cihadla emrolunanlar! Dininiz elinizden alınıyor, nerdesiniz? Şimdi susarsanız artık biliniz ki mahşerde Şeriat sahibinin huzurunda hangi yüzle konuşacaksınız?

Ey Ehli İman!

Zulme karşı susmaya devam edersen, bil ki bu zulüm en sonunda seni de bulacaktır ama işte o gün, sen de Peygamberinin şeriatına hürmet eden insaflı bir kul aradığında ortalıkta kimsenin kalmadığını göreceksin.
Allah’ın dini satılırken sessiz kaldıktan sonra, sen bu dünyada rahat etmişsin neye yarar? Ahretini berbat ettikten sonra, dünya saltanatı senin olsa ne yazar?

Dergimiz / Sayı: 7
www.Dergimiz.Net
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
ulen başınıza taş yasa okyonus ötesini suçlayacaksınız kimse yediği boku sindirmiyor hazmedin
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
MAHMUD EFENDİ nin oğlunun CÜBBELİ AHMET Hoca davası için DEDİKLERİNİ HATIRLATIRIM birde RESMİ İNTERNET SİTELERİNİN KENDİLERİNE AİT OLMADIĞI BEYANI.

Bugün İSLAM a bakış açıları belli olan ların en büyük korkuları BU İKİ CEMEATTİR.Bu iki cemeat aarasına fitne sokmak isteyenler hangi taraftan olursa olsun onları ALLAH cc ıslah etsinSIZE]
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
manifesto!..

Yazılarımı oku ve anlamaya çalış!.!Kafadan da bir şeyler sallama!.Siz İsmail Ağa cemaati düşmanısınız.Bunun lamı cimi yok!

Şimdi itiraf et bakalım o güzide cemaate düşman mısınız dost musunuz??Dostsanız cübbeliye niye dil uzatıyorsunuz.Düşmansanız zaten mesajlarınızda bunu kanıtladınız.Alayınıza yazıklar olsun size.İşbirlikçi çıkarcı menfaatçı Fethullah Gülen cemaati bu ülkenin hortumcularıdır..Nur cemaati bundan müstesnadır.Fethullah Gülen cemaati dini değil siyasi bir cemaattir.Sizler gavurları seven ve müslümanlar arası diyalog kurmaktan kaçınan gafilllerdensiniz.Sizin müslümanlığınız kursağınızdan içeri gitmemektedir.Artık uyanın yahu!Gittiğiniz yol şeriat veya İslam düşmanlığıdır.SAİD NURSİ HZ.LERİNİN YOLUNDAN ÇOK UZAKSINIZ.SAHTEKARLIK ETMEYİN!..
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
.İşbirlikçi çıkarcı menfaatçı Fethullah Gülen cemaati bu ülkenin hortumcularıdır..
Hah işte şapka düştü kel göründü
Senin derdin bu
Benim ise derdim SAKAL ile Sarık ile Allah ile insanları ALDATANLAR
İsmailağa cemaatine düşmanmışım :)
Başka işim gücüö yok cemaatlere niye düşman olayım?
Bu size yakışır
Mahmut Efendi sevdiğim değer verdiğim bir insan
Ama Cübbeli'ye zerre kadar güvenmem
Zaten neden güvenmediğim ortada
Kimin sahtekarlık ettiği de ortada
Kendine konuşmalısın

Davayı takip etmeye devam et
Şimdiye kadar bu kadınlarla ilgili tek kelime söylemiyordu
Polis teknik takip ile elde ettiği belgeleri gösretince bu kez de savcıya bunlar talebe demeye başladı.
Talebeleri Fastan kimlerle getiriyor kime para veriyor
Eski bir ÇETE üyesi ve sabıkalı isimlerle :)
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0

Cübbelinin kasetini foto shop diyenlere soruyorum

amerikalilar türkiyeye neden james bond 007 filmi cekmeye geldiler

resimleri cekipte bilgisayarda filmi yapmak mümkün degilmiydide cok para harcadilar

film icin milyonlar harciyorlar neden acaba?


 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
manifesto!..

Yazılarımı oku ve anlamaya çalış!.!Kafadan da bir şeyler sallama!.Siz İsmail Ağa cemaati düşmanısınız.Bunun lamı cimi yok!

Şimdi itiraf et bakalım o güzide cemaate düşman mısınız dost musunuz??Dostsanız cübbeliye niye dil uzatıyorsunuz.Düşmansanız zaten mesajlarınızda bunu kanıtladınız.Alayınıza yazıklar olsun size.İşbirlikçi çıkarcı menfaatçı Fethullah Gülen cemaati bu ülkenin hortumcularıdır..Nur cemaati bundan müstesnadır.Fethullah Gülen cemaati dini değil siyasi bir cemaattir.Sizler gavurları seven ve müslümanlar arası diyalog kurmaktan kaçınan gafilllerdensiniz.Sizin müslümanlığınız kursağınızdan içeri gitmemektedir.Artık uyanın yahu!Gittiğiniz yol şeriat veya İslam düşmanlığıdır.SAİD NURSİ HZ.LERİNİN YOLUNDAN ÇOK UZAKSINIZ.SAHTEKARLIK ETMEYİN!..

@MÜTEŞEKKÜR

Alayınıza yazıklar olsun size.İşbirlikçi çıkarcı menfaatçı Fethullah Gülen cemaati bu ülkenin hortumcularıdır

Sizler gavurları seven ve müslümanlar arası diyalog kurmaktan kaçınan gafilllerdensiniz

Sizin müslümanlığınız kursağınızdan içeri gitmemektedir

HADDİNİ BİL DÜŞÜNCE TERBİYESİZİ

SİZMİSİNİZ Mahmud efendi seveni YALANDAN KİM ÖLMÜŞ Hadi bana bu forumda Mahmud efendi cemeati ve hizmetleri bilgilendiren mesaj veya konularınızı.

SİZMİSİNİZ Mahmud efendi seveni YALANDAN KİM ÖLMÜŞ Hadi bana bu forumda Mahmud efendi cemeati düşmanları hakkında bilgilendirme ve pasifize etme fikirleriniz olan mesaj veya konularınızı
 
Üst