Bediüzzaman Hz.leri Siyasete Karşımıydı?

Bediüzzaman hz.leri siyasete karşımıydı?

  • Kararsızım

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    13

Zirve-i-Hiç

Paylaşımcı
Katılım
20 Tem 2010
Mesajlar
103
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Konum
Nasib
Web sitesi
www.marifetatolyesi.blogcu.com
:) ne güzel..yetmedi sanırım bunca hengame..

bakın üstadın kendisi ne diyor..Aziz kardeşim, sen bu mektubu eczacıya ve münakaşayı işitenlerden münasib gördüklerine oku. Benim tarafımdan da, yeni bir talebem olan eczacıya selâm et; de ki:
"Mezkûr mesail gibi dakik mesail-i îmaniyeyi, mizansız mücadele suretinde cemaat içinde bahsetmek caiz değildir. Mizansız mücadele olduğundan, tiryak iken zehir olur. Diyenlere, dinleyenlere zarardır. Belki böyle mesail-i îmaniyenin itidal-i demle, insafla, bir müdavele-i efkâr suretinde bahsi caizdir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
İttihad ve terakkinin, Üstad'a muhalefet ve kin sebebi nedir?

Soru

İttihad ve terakkinin, Üstad'a muhalefet ve kin sebebi nedir?


Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bediüzzaman, İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin, hürriyetçi/meşrutiyetçi eğilimlerini desteklerken istibdatçı uygulamalarını eleştirmiştir. Bediüzzaman bu bakış açısını, “İttihad ve Terakki hakkında reyin nedir?” şeklinde yöneltilen bir soruya, “Kıymetlerini takdirle beraber, siyasiyyunlarındaki şiddete muterizim” sözleriyle özetlemiştir.(Münazarat, s. 135–136) Bediüzzaman’ın, “kıymetlerini takdir” ettiği hususlar, İttihat ve Terakki’nin iktisat ve eğitim alanındaki çalışmaları ve hürriyet taraftarı olmalarıdır. Ayrıca Bediüzzaman, İttihat ve Terakki’nin, Doğu Anadolu’daki şubelerinin uygulamalarını takdir ettiğini de ifade etmektedir.(Münazarat,s.135–136)


Bediüzzaman, Cemiyet’in takdir ettiği mensuplarına, “Fakat emin olunuz ki, onların masonluğa girmeyen kısmının maksatları dine zarar değildir. Belki, milletin selâmetini temin etmektir” diyerek sahip çıkar. Hatta, “onların bir kısmı selamet-i millet fedaileridir” diyerek iltifat eder. Cemiyetteki bu kozmopolit yapıyı, “Vakıa onlarda birtakım edepsiz, çok sefih masonlar dahi bulunur; lâkin yüzde ondur. Yüzde doksanı sizin gibi mu`tekid Müslimlerdir”

İttihat ve Terakki’nin, Bediüzzaman tarafından eleştirilen yönleri “istibdatçı” uygulamaları (Divan-ı Harb-i Örfi, s. 49), “dinde laubalilikleri” ve özellikle Cemiyet’in “İstanbul şubesi”nin uygulamalarıdır. (Divân-ı Harb-i Örfi, s. 39) Cemiyetin bu olumsuz uygulamalarını, “İttihatçıların bozuk kısmının cinayetleri” olarak niteleyen Bediüzzaman, cemiyetin bütün mensuplarını bu olumsuzluklardan sorumlu tutmak istememiştir. (Emirdağ Lahikası, s. 442)



Yukarıda da ifade edildiği gibi, İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin içinde, din düşmanı masonlar bulunduğu gibi, dindar ve samimi hürriyetçiler de bulunuyor. Olumlu fikirleri olduğu gibi menfi fikirleri de vardır. Üstat bu cemiyetin müspet ve din ile barışık olan kısmını desteklerken, dinsiz ve muzır kısmını da şiddetli olarak eleştirmiştir. Bu yüzden bu konuyu ak yada kara diye, keskin hatlar ile ayırmak doğru olmaz. Üstada muhalif ve düşman olan bu cemiyetin dinsiz tarafıdır. Üstadın dine olan hizmetlerinden dolayı düşmanlık ediyorlar. sözleriyle tespit eder. (Münazarat, s. 80-81)


Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editör
07-Şubat-2009 - 10:11:27
 

Zirve-i-Hiç

Paylaşımcı
Katılım
20 Tem 2010
Mesajlar
103
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Konum
Nasib
Web sitesi
www.marifetatolyesi.blogcu.com
:) ne güzel..yetmedi sanırım bunca hengame..

bakın üstadın kendisi ne diyor..Aziz kardeşim, sen bu mektubu eczacıya ve münakaşayı işitenlerden münasib gördüklerine oku. Benim tarafımdan da, yeni bir talebem olan eczacıya selâm et; de ki:
"Mezkûr mesail gibi dakik mesail-i îmaniyeyi, mizansız mücadele suretinde cemaat içinde bahsetmek caiz değildir. Mizansız mücadele olduğundan, tiryak iken zehir olur. Diyenlere, dinleyenlere zarardır. Belki böyle mesail-i îmaniyenin itidal-i demle, insafla, bir müdavele-i efkâr suretinde bahsi caizdir.

saygıdeğer korakadamik şu cümleler size neyi anlatıyor..merak ettim..birde merakımı bişey celb etti..şu yazdıklarınızı okuyormusunuz yda okuduklarınızı anlıyormsunuz..
 

dilhuba

Profesör
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
2,630
Tepkime puanı
20
Puanları
0
Konum
Manisa
Web sitesi
mustafababuroglu.sitemynet.com
ya arkadaşalar hakkın rahmetine kavuşmuş allah dostlarını bırakın artık onlar rablerine kavuşmuş sizler arkasından şu şöylemiydi bu böylemiydi bunun cevabını bulamazssınız, sizler bol bol dua edin şefeatlerine nail olmaya bakın bırakın bunları artık
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
politikaya karşı olabilir-tahmin yürütüyorum.çünkü politikanın içinde dedikodu,kin,nefret haset var.kim karşı olmaz ki?

ama siyasetin bu tanımına " Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış." karşı olacağını sanmıyorum.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
politikaya karşı olabilir-tahmin yürütüyorum.çünkü politikanın içinde dedikodu,kin,nefret haset var.kim karşı olmaz ki?

ama siyasetin bu tanımına " Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış." karşı olacağını sanmıyorum.

Erdem kardeş,politika latince bir kelime olup,kelime kelime çevircek olursak çok yüzlülük demektir. Yani iki yüzlülük de değil.Çok yüzlülük.Şuanda politika gerçekten çirkef bir hal almıştır.

Politika ve siyaset aynıdır.Milletvekillerine hem politikacı hemde siyasetçi diyoruz.

Aslında bizim savunduğumuz şuanki laik tağuti düzenin siyaseti değil.İslamın siyasetidir.İslamın siyaseti hüküm sürmediği için metazori olarak laik seküler düzenin siysetinde müslümanlar olarak İslama en yakın partileri destekliyoruz.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
bu sizin düşünceniz elbette..Bediüzzaman'ın İttihad ve terakki'ye destek vermesinde yine kendine göre maslahat içeren sebepler vardı ve Bediüzzaman'ın "ben ittihad ve terakkiye destek verdiğim için hata yaptım" dediğini bilmiyorum..Böyle bir beyanını biliyorsanız paylaşırsanız minnettar olurum..



Bediüzzaman "ben ittihad ve terakki partisine girmekle hata yaptım ve bu hatamı farkettiğim iin partiden ayrılıyorum" türünden bir beyanı olduğunu da bilmiyorum..Ayrıldığını da bilmiyorum..Ama İttihadçıların masonlarına destek vermediği zaten aşikar..Zaten İttihad ve terakki içindeki kötü niyetli kişilerin fikirlerini tersine çevirmek için onları doğru yola getirmek için de çok çalışmıştır..
İttihadçılardaki çok kişiyi masonluğa alet eden Karassoyla (sonradan MEclis-i mebusan milletvekili oldu) birebir görüşmüştür ve görüşme neticesinde mason Karasso,görüşmeyi yarıda keserek hızla dışarı çıkar ve arkadaşlarına
“Eğer biraz daha içeride kalsaydım, beni de Müslüman edecekti.” diyerek durumu ortaya koyar..

Bediüzzaman itiihad ve terakki partisine İslamiyete ,şeriata, hürriyet-i şeri'ye hizmet etmek için girmiştir..İttihad ve terakki partisinin kurucularının ve yöneticilerinin ne yaptığı ,hangi hataları yaptığı Bediüzzaman'ı bağlamaz..
Bediüzzaman hamiyet-i İslamiye için destek vermiştir, körü körüne "İttihad partisi ne yapsa razıyım" dememiştir..Bu farkı iyi ayırt etmek lazım..

Sual : "İttihat ve Terakkî hakkında reyin nedir?"
Cevap : Kıymetlerini takdir ile beraber, siyasiyyunlarındaki şiddete mûterizim. HAŞİYE Me’mûldür ki, o şiddet nedamete ve şefkate inkılap etsin. Lakin, onların iktisadî ve maarifî olan, bahusus şarkî vilayetlerdeki şubelerini bir derece istihsan ve tebrik ederim.

HAŞİYE : Adaletin tevziinde adalet olmazsa, zulüm görünür. Bir hatır için bin hatır kırılmaz. Şiddet ayrı, hamiyet ayrıdır. Bir hodpesent hakkı iltizam etse, çokları haksızlığa sevk eder, belki mecbur eder.

Yani kısaca diyorsunuzki Bediüzzaman hz.leri İttihat ve Terraki partisine onları ıslah edip hidayetlerine vesile olmak için girmiştir.Onlara doğru yolu göstermek için girmiştir.

Ayrıca diyorsunki:"(partiden)Ayrıldığını da bilmiyorum"

Peki arkadaş,Bediüzzaman hz.leri bu Mason teşkilatında kaç kişinin hidayetine vesile olmuştur?İsimleri nelerdir?
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Üstadın mücadelesi İman (tevhid) mücadelesi idi. İslama göre ise Demokrasicilik ise Tağutun ve Şirkin merkezidir. Tevhid ise Şirkin zııttı olduğuna göre , maksadı gayesi İman davası olan bir zaatı mübareki böyle demokrat göstermek zulm'ü azimdir. Lütfen üstadın sloganik hale gelen "euzubillahi mineşşeytani vessiyseti" sözünü iyi idrak edelim. Selam ve dua ile.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
İşte bütün mesele bunu anlamaktır. Üstad'ın siyasete bakışını iyi tahlil etmek lazımdır.

Evet, Üstad var gücü ile siyasete dahil olmuştur. Ömrünün her anında. Lakin, yaşadığı dönemde -ve hala- cari olan süfyani siyasete asla dahil olmamış, dışardan tesbitler yapmış ve bazı tavsiyelerede bulunmuş ve o siyasette ehven olanı göstermiş ve onu tamir için kaideler vermiştir. yoksa o siyaseti şeytan ilan etmiş ve Allah'a sığınmıştır. din adına o bataklığa girilmemesini sıkı sıkı tenbih etmiştir.

İşte Sırat Köprüsü burda.

Birileri şu melun siyasetin içinden din namına giriyor ve konuşuyor. Birileri de siyasetin dışından bakıp taraf olmadan gözlemlerini yazıyor.

O süfyani siyasete dahil olan, içine girip konuşanlar, tarafgirlik ile siyaset üstü konuşanlara vuruyor. Siyaset ile itham ediyor.

Oysa siyaset yapmıyoruz. Vazifemiz olan siyaseti tanzim ve tamir vazifesini ifa ediyoruz. Kaideleri sunuyor, kimi zaman o kaidleri kendimiz uyguluyoruz.

Bir siyasi partinin hatasını söylemek, yapmadıklarını söylemek ve yapması gerekenleri söylemek siyaset içine dahil olmak değildir.

Evet, siyasettir. Ama Kur'ani siyasettir.

Bilininsinki Bediüzzaman ve onun talebesi olamayan ama olmak için dua eden Duha siyaset yapıyor.

Ama Kur'ani siyaset yapıyor.

İkisinin arasındaki farkı göremeyenlerin konuşmaya hakkı yoktur.

Evet, bir partinin propogandasını yapmak ve hatalarını görmeyip her şeyini evetlemek şeytani siyasettir. Her şeyi siyasetçilerden beklemek hamakattır.

O siyasetin dışından bakıp, siyasete temas edenlerin hatalarına karşı halkları uyarmak siyaset değil, dini bir vecibedir.

Mesela, AKP Kemalisit politikalar yürtüyorsa, bunu söylemek süfyani siyaset değil, Kur'ani siyasettir.

Birileri süfyani siyaset için Kur'ani siyaseti yok sayıyorsa, Bediüzzamn ve Talebelerinin kusur olmaz.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Üstadın mücadelesi İman (tevhid) mücadelesi idi. İslama göre ise Demokrasicilik ise Tağutun ve Şirkin merkezidir. Tevhid ise Şirkin zııttı olduğuna göre , maksadı gayesi İman davası olan bir zaatı mübareki böyle demokrat göstermek zulm'ü azimdir. Lütfen üstadın sloganik hale gelen "euzubillahi mineşşeytani vessiyseti" sözünü iyi idrak edelim. Selam ve dua ile.

Değerli kardeşim, evvela bazı ibareleri tam olarak anlayalımİ

Hayr-ı Kesir: Çok hayır
Şerr-i Kesir: Çok şer
Ehven-ü şşer: Az şer

Zulm-ü azim: Çok büyük zulm.

şimdi diyorsunuz ki, Bediüzzaman'ı Demokrat göstermek büyük bir zulmdür.

Bakalım öyle mi?

1950'de CHP, MP, DP olarak üç parti vardı. Bu partiler her üçü de şerdi.

Lakin, o üç partiden biri muhakkak iktidara gelecekse elbette şerr-i kesiri def etmek için ehven-i şşeri tercih etmen icab etmez mi?

Hayr-ı Kesir olan Şeriat o zaman mümkün değil. silahlı kalkışma kardeş kanına netice verecek. Öyle mi?
Madem öyle elbette kolumuzu kurtarmak için parmağımız feda edip halkçılar ve ırkçılar iktidar olmasın diye daha az zararlı Demokratları iktidar yerinde tutmak hayr-ı kesir sayılacaktır.

Diğer husus da şudur:

Madem Demokratlar iktidarda ve diğre partilere göre ehvendir, o zaman hayr-ı kesir olan Şeriat sağlanana kadar iktidar yerinde muhafaz etmek cihadtır. Değil mi?

Onları iktidar yerinde muhafaza edereken o az olan zararlarını da tamir etmeye çalışmak lazım gelmez mi?

Zararı az olan demokrasi sistemi acaba tamir edilse mi daha isabet olur yoksa kardeş kanı dökmek mi?

Demokrasinin içine şeriat kaidelerini doldursan ne zarar eder?

Cilasız bir elmas, cilalı bir cama mürecceh değil midir?

Şeriat kaideleri, demokrasi elbisesini giyse ve demokrasi adını alsa, cilasız diğer camı mı tercih edecceksin? Mesela, adı şeriat olan, aslı şeriat muhallif İran ve Suudi şeriatını mı tercih edeceksin? Oysa onların şeriatı cilalı cam parçası değil midir?

Bediüzzaman tam şeriat kaidelerini Risale-i nur'da vermiştir.

O kaideler hangi elbise altında ve hangi isim altında olsa başgöz üstüne: Şeriat kaideler bütünüdür. İsmi ile kaim değildir.

Mesela, Avrupa dünya işlerinde işi ehline verir ve söze bakmaz. İnanç hürriyeti verir.

Bu Kur'ani kaide değil midir?

Ama aynı Avrupa içki içmeyi serbest bırakıyor. Bu muhalliftir.

Biz Avrupa'nın demokrasisinin yıksak, istila etsek,acaba yerine koyduğumuz şeriatta "işi ehline verme, dünya işinde söze bakmamak" kaidelerini vermeyecek miyiz? İnanç özgürlüğü götürmeyecek miyiz?

Şimdi sırf adı şeriat değil, diye pek çok şeriat kaidesi ile amel eden adamı düşman etmek mi iyidir, yoksa onu sevgi ile tamir etmek mi?

Evet, Üstad Şeriat için bin ruhu olsa feda ederdi. Ama, o bazıları gibi sırf isim ve cisimde şeriat için değil, hakiki şeriat kaideleri için mücadele etmiştir.

İsimlere değil mahiyetlerine bakmıştır.

Eski zamanda moda ismi Meşrutiyet bu zamanda Demorkasi olan sistemi Şeriat namına kabul etmiş ve içini Şeriat kaidleri ile doldurmaya gayret etmiştir. o her zaman tamir etmiştir, tahrip etmemiştir.

Bizim bu zamanda geniş dairedeki vazifemiz budur.

Demokrasiyi Şeriat Kaideleri ile doldurmak.

Adı şeriat olmayan ama hırsızın elinin kesildiği bir demokrasi niye şeriat muhallif olsun.

İsimlere takılmayınız.
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Selam muhterem ... Bizim büyük tağutun yerine ondan bi küçüğünü getirme veya destekleme gibi bir lüksümüz yok !!!! Yani sizin bahsettiğiniz manayı harfi ve manayı ismi ile alakalı. Biz isme takılmıyoruz. Biz manayı harfiye bakarız. Demokrasi küfürdür. Biz müslümanlar hiç bir cihette küfre meyletmeyiz. Kaldı ki Demokrasinin içi hiç bir şekilde şeriatlede doldurulmuş değil. En cüz-i meselelerde bile küfür ile hükmeden kanunların neresine taraf olacağız. Kardeşim tevilat-ı faside ile bazı meseleleri çarpıtmayalım. Üstadın hayrı kesir , şerri kesir meselesini nereden geçtiğini iyi idrak edin. Herneyse hulasa Üstad Hz lerinin Süfyani siyasete bakış açısı açık ve nettir. Gayrısı merduddur. Selam ve dua ile.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Selam muhterem ... Bizim büyük tağutun yerine ondan bi küçüğünü getirme veya destekleme gibi bir lüksümüz yok !!!! Yani sizin bahsettiğiniz manayı harfi ve manayı ismi ile alakalı. Biz isme takılmıyoruz. Biz manayı harfiye bakarız. Demokrasi küfürdür. Biz müslümanlar hiç bir cihette küfre meyletmeyiz. Kaldı ki Demokrasinin içi hiç bir şekilde şeriatlede doldurulmuş değil. En cüz-i meselelerde bile küfür ile hükmeden kanunların neresine taraf olacağız. Kardeşim tevilat-ı faside ile bazı meseleleri çarpıtmayalım. Üstadın hayrı kesir , şerri kesir meselesini nereden geçtiğini iyi idrak edin. Herneyse hulasa Üstad Hz lerinin Süfyani siyasete bakış açısı açık ve nettir. Gayrısı merduddur. Selam ve dua ile.

Kardeş aynen katılıyorum. Şeriatle yani Allah'ın kanunu ile,beşeri kanunları ihtiva eden Demokrasi nasıl bağdaşabilir?
Şeriatla,Demokrasi taban tabana zıttır.Demokrasi geçiş süreci olabilir.Yani araç olabilir.

 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
pes yani konu nerden nereye geldi.

İslam'ın yönetim şekli mi var

olsa olsa genel prensipleri teklifleri sunmuştur.
uyan Cennete
uymayan diğerine gider.
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,118
Tepkime puanı
1,428
Puanları
113
Konum
Muamma...!
İslamın kendine has devlet ve yönetim şekli mevcut.. Hatta bu konuya özel kitap te'lif eden âlimlerimiz dahi olmuştur... Aşağıdaki resimde bir örneği mevcut..

mawardicover.jpg
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Mesajları okuyurum

KONU nun nerelere yolaldığı görülüyor.

Böyle birkonu üzerinde Fikir öne sürecek ilmesahip ne Üye nede bu konuyu idare edecek ilme sahip yönetici GÖREMİYORUM.
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,118
Tepkime puanı
1,428
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Yöneticiden kastınız bensem haklısınız yoktur ilmimiz
Ama herşeyi her yerde zikredemeyiz bunu böylece biliniz
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Yani kısaca diyorsunuzki Bediüzzaman hz.leri İttihat ve Terraki partisine onları ıslah edip hidayetlerine vesile olmak için girmiştir.Onlara doğru yolu göstermek için girmiştir.?

kardeşim lütfen "yani diyorsunuz ki" deyip, demediğim şeyleri demişim gibi sunmayınız..Ne söylediğim mesajımda gözüküyor..siz de alıntılamışsınız zaten..


Ayrıca diyorsunki:"(partiden)Ayrıldığını da bilmiyorum"

sen biliyorsan, bize de naklet dedim..Ben bilmiyorum..
Ayrıldığını beyan eden bir açıklaması olmamıştır..

Vehim : "Sen Selanik'te İttihat ve Terakkî ile ittifak etmiştin, neden ayrıldın?
İrşad : Ben ayrılmadım, onların bazıları ayrıldılar.


Beyanat ve tenvirler

Peki arkadaş,Bediüzzaman hz.leri bu Mason teşkilatında kaç kişinin hidayetine vesile olmuştur?İsimleri nelerdir?
Bu sorunun cevabını bilmek veya bilmemek neyi ortaya çıkaracak..?

Alimlerin görevi emr-i maruf nehyi anilmünker yapmaktır..Hidayetine sebep olduklarının isim isim çetelesini tutmak değildir..
Şunu da bilmelisiniz ki, Peygamberlik vazifesiyle vazifelendirilmiş ama kendisine bir tane iman eden kişi bulamamış peygamberler gelmişgeçmiştir..Asıl önemli olan vazifeye uygun davranmaktır..gerisi nasip kısmet kader..
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
selam. ilime ehl-i ne itibar eden yok ki !!! dediğiniz olsun, şayet olsa bile itibar edeceğinizde yok ... kardeşimiz yukarıda imam maverdinin meşhur eserini göstermiş. şayet samimi olunsa idi o eser şöyle bir gözden geçirilirdi. hatta o esere hadi ihtiyaç yok !!! ahkam tefsirlerinden sabuninin ve mehmet vehbinin ve ya kurtubunin tefsirlerine müracaat edilebilir veya ebu davut veya ibni hacerin hadis kitaplarına müracaat edilebilir. bunlar temel eserlerden bir kısmı ve meşhurlarındandır. şimdi biri gelipte bize İslamın yönetim şekli varmıydı ? kanunu ,anayasası varmıydı diyede sormasın. Önce araştırsın !!!
hususi ricam konuyu farklı mercilere çekip lütfen kapatılmasına katkıda bulunmayalım...
selam ve dua ile.
 
Üst