Bediüzzaman Hz.leri Siyasete Karşımıydı?

Bediüzzaman hz.leri siyasete karşımıydı?

  • Kararsızım

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    13

Zirve-i-Hiç

Paylaşımcı
Katılım
20 Tem 2010
Mesajlar
103
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Konum
Nasib
Web sitesi
www.marifetatolyesi.blogcu.com
Dileyen 13. ve 16. mektubu okuyabilir..
http://www.saidnur.com/foreign/trk/risaleler/mektubat/16mektub.html

BİRİNCİ NOKTA: Denilmiş: "Ne için siyasetten çekildin? Hiç yanaşmıyorsun?
Elcevap: Dokuz-on sene evveldeki Eski Said, bir mikdar siyasete girdi. Belki siyaset vasıtasıyla dine ve ilme hizmet edeceğim diye beyhude yoruldu.. ve gördü ki; o yol meşkûk ve müşkilâtlı ve bana nisbeten fuzuliyane, hem en lüzumlu hizmete mani ve hatarlı bir yoldur. Çoğu yalancılık ve bilmeyerek ecnebi parmağına âlet olmak ihtimali var. Hem siyasete giren, ya muvafık olur veya muhalif olur. Eğer muvafık olsa; mâdem ..

diye devam ediyor..hakikaten merakını celbeden buyursun okusun inşaAllah..
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Çünki diyor: "Ben ihtiyar oluyorum, bundan sonra kaç sene yaşayacağımı bilmiyorum. Öyle ise bana en mühim iş, hayat-ı ebediyeye çalışmak lâzım geliyor. Hayat-ı ebediyeyi kazanmakta en birinci vasıta ve saadet-i ebediyenin anahtarı îmandır; ona çalışmak lâzım geliyor. Fakat ilim itibariyle insanlara dahi bir menfaat dokundurmak için şer'an hizmete mükellef olduğumdan, hizmet etmek isterim. Lâkin o hizmet, ya hayat-ı içtimaiye ve dünyeviyeye ait olacak; o ise elimden gelmez. Hem fırtınalı bir zamanda sağlam hizmet edilmez.

http://www.saidnur.com/foreign/trk/risaleler/mektubat/16mektub.html

Said Nursi hazretleri diyorki "Artık ihtiyar oluyorum.Artık(siyaseti bırakıp) ebed-i hayata,yani Ahiret hayatına çalışmak gerekiyor" diyor.

Bu yazılanlar hangi tarihte yazılmıştır? Bilinmiyor.

Bilindiği üzere Eyüp Sultan Hz.leri 90 yaşlarında at sırtında Arabistan Çöllerinde aylarca yolculuk yaptıktan sonra Bizans Surlarının dibinde şehit düşmüştür.

4 Halife, ölene kadar ümmet-i Muhammede hizmet etmişlerdir.



Şimdi asıl konumuza gelelim. DP parti iktidara 1950 yıllarında gelmiş. 10 sene süren iktidarları 1960 yılında darbeyle sona ermiştir.

Bediüzzaman hz.leri 23 Mart 1960 da vefat etti. Demek oluyorki 10 sene Said Nursi hz.leri ve talebeleri DP'yi desteklemişler.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Abdülhamid han hazretlerini rahmet ile anıyoruz !

ABDÜLHAMİD HAN HAZRETLERİNİ RAHMET İLE ANIYORUZ !

[video=dailymotion;xc8hkk]http://www.dailymotion.com/video/xc8hkk_abdulhamyd-han-hazretleryny-rahmet_lifestyle?start=129#from=embed[/video]

HASAN KILIÇATAN SÖYLÜYOR.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Bir zamanlar ittihatçı olan ve Sultan'a karşı inanılmaz muhalefet yapan Rıza Tevfik, Meşruiyetin İlanından kısa süre sonra İttihatçıların yaptıklarından dolayı pişman olup SULTAN'A NASIL YALVARIYOR:


Nerdesin, şevketli Sultan Hamid Han
Feryadım varır mı barigahına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan
Şu nankör insanların bak günahına

Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek hey koca Sultan
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasi Padişahına

Divane sen değil,meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz
Sade deli değil,edepsizmişiz
Tükürdük atalar kıblegahına

Sonra,cinsi bozuk,ahlakı fena
Bir sürü türedi,girdi meydana
Nerden çıktı bunca veled-i zina?
Yuh olsun bunların hem ervahına.


Buda Süleyman Nazif'ten:

“Padişahım! Gelmemişken yâde biz.
İşte geldik senden istimdada(yardım istemeye) biz
Öldürürler, başlasak feryada biz.
Hasret olduk eski istibdada biz.

Dembedem coşmakta fakru ihtiyaç,
Her ocak sonmuş ve sönmüş, millet aç.
Memleket matemde, öksüz taht u taç
Hasret olduk eski istibdada biz.”


II.ABDÜLHAMİT HAN'IN PEYGAMBER SEVGİSİ!!!

II.Abdülhamithan döneminde İngilizler Londra'da peygamberimizi(s.a.v) küçük düşürecek bir tiyatro yapmaya hazırlanıyorlar.

II.Abdülhamithan bunu öğrenıyor ve İngilizlerden bu tiyatroyu iptal etmesini istiyor.
Fakat İngilizler tiyatro biletleri satıldı bunu yapamayız diyorlar.
II.Abdülhamithan İngilizlerin bu sözü üstüne tarihe geçecek şu sözü söylüyor
YEMIN EDERIM KI CIHAD-I EKBER ILAN EDECEĞIM İNGİLİZLER PEYGAMBERİMİZİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜYOR DİYE TÜM İSLAM ALEMİNİ AYAKLANDIRACAĞIM
İngilizler II.Abdülhamithan'ın bu tehdidi üzerine tiyatroyu iptal etmek zorunda kalıyor.
İŞTE OSMANLININ GÜCÜ.
İŞTE BİZİM ATALARIMIZ.
OSMANLI EN GÜÇSÜZ ZAMANINDA BİLE DÜNYANIN SÜPER GÜCÜNÜ TEHDİT EDEBİLİYOR......



PEYGAMBERİMİZ(s.a.v) VE HİCAZ DEMİRYOLU

II.Abdülhamithan İstanbul'dan Medine'ye kadar Hicaz demiryolunu yaptırmış. Son durak Medine istasyonunda demiryolunu keçeyle kapatılması emrini vermiş. Neden diye sordukları zamanda "Peygamberimizin mübarek ruhu Trenin çıkarcağı gürültüden rahatsız olmasın diye" cevap verir.


http://www.benimblog.com/gercektarih/page2/&thisy=&thism=&thisd= dan alınmıştır.
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Arkadaş istibdat yok.Nerden çıkarıyorsun.

Bir kere daha yazıyorum.Sultan Abdülhamid han hazretlerinin istibdatı yoktur.Bu sözler Ermeni Komitacıların,Mason İttihad Terrakicilerin sözleridir.

Hürriyet severliği,İttihad ve Terrakiciler savunuyordu.Tabiki kendileri için istiyorlardı.


Arkadaşım, tarihi yeniden yazdınsa diyeceğim bir şey yok.
Doğrudur o iddiaya ermeniler, yahudiler vs. vs. bir şeyler eklemiş olabilirler.
Ama istibdat vardı.
Yok diyen tarihi inkar etmiş olur.
Google ye yaz, sana bir sürü malzeme verecektir.
Ayrıca şu isimleride ekleyebilirim:
B.Said Nursi, E.Hamdi yazır, Mehmed akif...
Bunlarda "istibdat var" diyorlar.

İkinci doğru,
Bazıları pişman olmuş ve padişah tan veya ruhundan özür dilemişlerdir.
Onlar işe nefislerini karıştıran kişilerdi.
Ama Said Nursi, Mehmed Akif bu mücadeleyi HAK için yaptıklarından
Özür falan da dilemediler. ( Ben öyle biliyorum.)
Selam doğruya tabi olana..
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
-

Arkadaşım, tarihi yeniden yazdınsa diyeceğim bir şey yok.
Doğrudur o iddiaya ermeniler, yahudiler vs. vs. bir şeyler eklemiş olabilirler.
Ama istibdat vardı.
Yok diyen tarihi inkar etmiş olur.
Google ye yaz, sana bir sürü malzeme verecektir.
Ayrıca şu isimleride ekleyebilirim:
B.Said Nursi, E.Hamdi yazır, Mehmed akif...
Bunlarda "istibdat var" diyorlar.

İkinci doğru,
Bazıları pişman olmuş ve padişah tan veya ruhundan özür dilemişlerdir.
Onlar işe nefislerini karıştıran kişilerdi.
Ama Said Nursi, Mehmed Akif bu mücadeleyi HAK için yaptıklarından
Özür falan da dilemediler. ( Ben öyle biliyorum.)
Selam doğruya tabi olana..

Peki arkadaş ismini saydığın bu kişiler neden İttihat ve Terraki partisinden ayrıldılar. Niye bazı kişiler pişman oldular? İlk başta istibdat demiş olabilirler.
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Peki arkadaş ismini saydığın bu kişiler neden İttihat ve Terraki partisinden ayrıldılar. Niye bazı kişiler pişman oldular? İlk başta istibdat demiş olabilirler.


Bu önemli şahsiyetler istibdat yok ken mi var demişler yani??
İttihat ve terakki bir parti..
İnsan bir çok sebeblerle ayrılmış olabilirler.
Ölünceye kadar koyun koyuna mı yaşayacaklar?
Ama önemli olan şu:
Bazı pişman olanların varlığını bende kabul ettim.
Ama bu şahıslar asla böyle bir şey demediler.
Üstad 1960 a kadar eser yazdı..
Böyle bir şey yok.
Diğerleri de öyle.

Başka bir husus.
Bu osmanlı düşmanlığı değildir,
Osman lıyı bende severim.
Ama sevmek,
HATALARINI GÖRMEMEK DEĞİLDİR.
SELAMLAR.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
konuyla ilgili
yeni konu açtım tüm cevaplar orda
linkini verdim
ama okuyan var mı
yok
konu o kadar uzamış ki hangisine cevap vereceğimi şaşırdım

tek kaynaktan üstelik kaynak gösterilen de başkasından duymuş
üstad'a olduğu söylenilen cümlelere bakıyoruz üstad'ın ilmine uymayan söylemler.

helallik istemek için hata mı yapmak gerekir.
helallik isteyen Efendimiz hata mı yapmıştır.
bir arkadaşımız da peygamberlerin de hata yaptığını söylemiş pes yani.

Üstad'ın siyaset hakkındaki tavrı nedir? Eşref Edip gibi dindar insanı değil de Demokrat Partiyi açıktan desteklemiştir, çelişki var gibi bu durumda?

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=86693&highlight=
O dönemin şartlarında siyaset din ya da dinsizlik namına yapılıyor idi. Demokrat Parti o dönemin baskı ve zulümlerine tek çare, tek seçenekti. Böyle olunca Üstad Hazretleri gibi bir kanaat önderinin açıktan Demokrat Partiyi desteklememesi, karşı tarafı zımni desteklemek hükmünde olacaktı. Bu da hem İslam hesabına hem de iman hizmeti olan Risale-i Nurlar hesabına iyi olmazdı. Öyle ise maslahatın çok açık ve zahir olduğu bir durumda ona yanaşmamak, hem siyaseten hem de İslam açısından uygun düşmezdi. Bu genel çizgiden sapma değil, İslam hesabına siyaseti istihdam etmektir.


Şimdi kalkıp “Bediüzzaman helâllik diledi” demek ne anlama geliyor? Her şeyden önce bakalım Abdülhamid helâllik diledi mi? Veya Bediüzzaman hakkını helâl edecek mi? Zira hata eden başta padişah olmak üzere onun yardımcıları ve devleti yönetenlerdir.
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=86701&highlight=

Kadir Mısırlıoğlu’nun yanlışları bir tane değil ki. Yanlış yanlış üstüne geliyor. Abdülhamid’i yüceltmek uğruna yaptığı bütün hataları tevil etmeye çalışıyor. Bu da yetmiyormuş gibi “Bediüzzaman’ın Eski Said dönemi var bir de Yeni Said dönemi var” diyerek güya gaye ve amaçlarından vazgeçtiğini, fikir değiştirdiğini ifade ediyor. Bu ne cüret ve ne büyük bir yanılgıdır Ya Rabbim!



 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
konuyla ilgili
yeni konu açtım tüm cevaplar orda
linkini verdim
ama okuyan var mı
yok
konu o kadar uzamış ki hangisine cevap vereceğimi şaşırdım

tek kaynaktan üstelik kaynak gösterilen de başkasından duymuş
üstad'a olduğu söylenilen cümlelere bakıyoruz üstad'ın ilmine uymayan söylemler.

helallik istemek için hata mı yapmak gerekir.
helallik isteyen Efendimiz hata mı yapmıştır.
bir arkadaşımız da peygamberlerin de hata yaptığını söylemiş pes yani.

Üstad'ın siyaset hakkındaki tavrı nedir? Eşref Edip gibi dindar insanı değil de Demokrat Partiyi açıktan desteklemiştir, çelişki var gibi bu durumda?

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=86693&highlight=
O dönemin şartlarında siyaset din ya da dinsizlik namına yapılıyor idi. Demokrat Parti o dönemin baskı ve zulümlerine tek çare, tek seçenekti. Böyle olunca Üstad Hazretleri gibi bir kanaat önderinin açıktan Demokrat Partiyi desteklememesi, karşı tarafı zımni desteklemek hükmünde olacaktı. Bu da hem İslam hesabına hem de iman hizmeti olan Risale-i Nurlar hesabına iyi olmazdı. Öyle ise maslahatın çok açık ve zahir olduğu bir durumda ona yanaşmamak, hem siyaseten hem de İslam açısından uygun düşmezdi. Bu genel çizgiden sapma değil, İslam hesabına siyaseti istihdam etmektir.


Şimdi kalkıp “Bediüzzaman helâllik diledi” demek ne anlama geliyor? Her şeyden önce bakalım Abdülhamid helâllik diledi mi? Veya Bediüzzaman hakkını helâl edecek mi? Zira hata eden başta padişah olmak üzere onun yardımcıları ve devleti yönetenlerdir.
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=86701&highlight=

Kadir Mısırlıoğlu’nun yanlışları bir tane değil ki. Yanlış yanlış üstüne geliyor. Abdülhamid’i yüceltmek uğruna yaptığı bütün hataları tevil etmeye çalışıyor. Bu da yetmiyormuş gibi “Bediüzzaman’ın Eski Said dönemi var bir de Yeni Said dönemi var” diyerek güya gaye ve amaçlarından vazgeçtiğini, fikir değiştirdiğini ifade ediyor. Bu ne cüret ve ne büyük bir yanılgıdır Ya Rabbim!


Diyorsunki:"bir arkadaşımız da peygamberlerin de hata yaptığını söylemiş pes yani"

Peygamberin ismini verdim.Hz.Yunus

Yûnus (a.s)'in adi, Kur'ân'ın çeşitli yerlerinde geçmekle berâber, Kur'ân'daki sûrelerden birine isim olarak verilmiştir. Kur'an'ın onuncu sûresinin adı, Yûnus sûresidir.

Yûnus (a.s) milletini otuz üç yıl Allah'a imân etmeye, küfürden kurtulmaya davet etti, tebliğde bulundu ve peygamberlik vazifesini yerine getirdi. Ancak sadece iki kişi ona imân etti (ibn Esir, el-Kâmil, Beyrut 1965, I, 360; Sahihi Buhâri ve Tecridi Sarih Tercümesi, IX, 152).

Milletinin bu şekilde küfürde direnmesi ve imâna gelmemesi, Yûnus (a.s)'in zoruna gitti. Yüce Allah onun bu kızgınlığını ve bunun neticesinde milletini terketmeye kalkışmasını şöyle haber vermiştir:

"Zünnûn (Yûnus)'a gelince, o, öf keli bir halde geçip gitmişti. Bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihâyet karanlıklar içinde; "Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!" diye niyaz etti." (el-Enbiyâ, 21/87).

Bu âyette Yûnus (a.s)'dan Zünnûn diye bahsedilmiştir. Zünnûn, balık sahibi demektir. Kur'ân'ın başka bir yerinde de, Yûnus (a.s) bu lâkapla anılmıştır:

"Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani, o dertli dertli Rabbine niyaz etmişti" (el-Kalem, 68/48).

Hem bu âyette hem de yukarıdaki âyette Yûnus (a.s)'in sabretmemesine, Allah'ın emri olmadan milletini terk etmeye kalkışmasına işâret edilmiştir. Onun bu hali üzerine, Yüce Allah söyle buyurmuştu:

"O halde, peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret" (el-Ahkâf, 46/35).

Allah'ın müsaadesi olmadan Yûnus (a.s)'in ayrılmaya kalkışması, iyi netice vermemişti. Ninova'dan ayrılmak için bir gemiye binmişti. Geminin batmaya yüz tutması üzerine, hafiflemesi için yolculardan birinin suya atılması gerekti. Kimin suya atılacağını tespit için kur'a çekildi ve kur'a Yûnus (a.s)'a isâbet etti. Bu durum kur'ân'da söyle haber verilmiştir:

"Gemide onlarla karşılıklı Kur'a çektiler de yenilenlerden oldu" (es-Saffat, 37/141).

işin daha acısı, Yûnus (a.s) denize atıldıktan sonra bir balık onu yutmuştu. Yüce Allah Kur'ân'da onun bu durumunu söyle haber vermiştir:

"Yûnus, (Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldigi için) kendisi kötülüklerken, onu bir balık yuttu" (es-Saffat, 37/142).

Burada Yûnus (a.s) hatasını anlamış ve nefsini kınamaya başlamıştı. Balığın karnındaki karanlıklarda:

"Senden başka ilâh yoktur. Sen eksikliklerden uzaksın, yücesin. Ben zalimlerden oldum!" (el-Enbiyâ, 21/87) diye dua etmeye ve Allah'a yalvarmaya başladı. Bu şekilde imân ve inançla Allah'a sığınması neticesinde, Yüce Allah onu affetmişti (el-Maverdî, en-Nuketu ve'l-Uyûnu, Beyrut 1992, III, 465 vd). Yûnus (a.s)'in duasının kabul edildiği ve Allah tarafından bağışlandigi, Kur'ân'da şöyle dile getirilmiştir:

"Biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. iste biz, insanları böyle kurtarırız" (el-Enbiyâ, 21/88).

"Eğer tesbih edenlerden olmasaydı, (insanların) yeniden diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı" (es-Saffat, 37/143, 144).

http://www.islamiyet.gen.tr/peygamberlerimiz/hz_yunus.php
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Halâ bulamadınız değil möi bu sorunu cevabını ? Bence Bediüzzaman siyasete karşı çarşıyı destekliyordu !
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
korakademik yine diyorsunki:"Şimdi kalkıp “Bediüzzaman helâllik diledi” demek ne anlama geliyor? Her şeyden önce bakalım Abdülhamid helâllik diledi mi? Veya Bediüzzaman hakkını helâl edecek mi? Zira hata eden başta padişah olmak üzere onun yardımcıları ve devleti yönetenlerdir"

Hellalik dilemek için hata yapmaya gerek yok.Her müslüman birbirinden helallik dileyebilir.Mesela bir din kardeşini ziyaret eden biri,evden ayrılırken hellalik dileyebilir.

Konumuza dönecek olursak,Sultan Abdülhamit han siyasetinde hata yapmamıştır.Asıl hatayı ve hainliği İttihat ve Terraki partisi ve Ermeni Komitacılar yapmışlardır.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Bu önemli şahsiyetler istibdat yok ken mi var demişler yani??
İttihat ve terakki bir parti..
İnsan bir çok sebeblerle ayrılmış olabilirler.
Ölünceye kadar koyun koyuna mı yaşayacaklar?
Ama önemli olan şu:
Bazı pişman olanların varlığını bende kabul ettim.
Ama bu şahıslar asla böyle bir şey demediler.


Üstad 1960 a kadar eser yazdı..
Böyle bir şey yok.
Diğerleri de öyle.

Başka bir husus.
Bu osmanlı düşmanlığı değildir,
Osman lıyı bende severim.
Ama sevmek,
HATALARINI GÖRMEMEK DEĞİLDİR.
SELAMLAR.

Diyorsunki:"Bu önemli şahsiyetler istibdat yok ken mi var demişler yani??"

Bende diyorumki:"Önce demiş olabilirler"Partiden ayrıldıktan sonra,bu fikirlerinden ve sözlerinden vaz geçmiş olabilirler"

Mesela Adnan Menderes ve arkadaşları önce CHP'liydi.CHP'den ayrılarak DP'yi kurdular.Neden ayrılıp başka bir parti kurdular?Sebebi basit fikir, düşünce ve inanç ayrılığı.
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Diyorsunki:"Bu önemli şahsiyetler istibdat yok ken mi var demişler yani??"

Bende diyorumki:"Önce demiş olabilirler"Partiden ayrıldıktan sonra,bu fikirlerinden ve sözlerinden vaz geçmiş olabilirler"

Mesela Adnan Menderes ve arkadaşları önce CHP'liydi.CHP'den ayrılarak DP'yi kurdular.Neden ayrılıp başka bir parti kurdular?Sebebi basit fikir, düşünce ve inanç ayrılığı.



Kardeşim mesajlarımı dikkatle okuyunuz. Zaten verdiğim cevapları tekrar gündeme getiriyorsunuz.
Siz "istibdat yoktur" diyordunuz, isimleri verdim. Sen "önce demiş olabilirler" diyorsun. Peki istibdat yok iken mi var demişler?
Bu şahıslar yalan söylemedklerine göre istibdat vardı ki var diyorlar.

"Pişman olmuş olabilirler" diyorsun. Bende "bu yönde bir bilgi yok, hepsi de eser vermiş insanlar." dedim. Siz eğer bu şahısların herhangi bir eserinde pişmanlık belirtisi bulduysan yaz bende özür dileyeyim.

Başka bir arkadaşa yazarken" Abdülhamit'in yönetiminde hata yoktu" diyorsun, yapma kardeşim hatasız kul, yönetim olurmu?
Şimdilik dyeceğim bu kadar.
 

Faraklit

Paylaşımcı
Katılım
25 Tem 2010
Mesajlar
134
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Anket ile belirleniyor çok komik Niçin yaptıklarına bakılmıyor siyasete girmiş olsaydı vızıltımı olurdu yoksa gümbür gümbür sesmi gelirdi.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Diyorsunki:"bir arkadaşımız da peygamberlerin de hata yaptığını söylemiş pes yani"

Peygamberin ismini verdim.Hz.Yunus

[

Yunus peygamber de diğerleri de hata yapmamıştır.
onların varisleri de hata yapmaz.
yunus peygamber in hata dediğiniz kısmı ile başka konu açmaya çalışıcam.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Doğruluğu şüpheli konulara gelince; ilki Bediüzzaman vefatından çok kısa bir süre önce Urfa’ya giderken Ankara’da Osmanlı Hanedanından bir yaşlı hanım ile görüşme yaptığı ve kendisinden helâllik istediği ifade ediliyor.

Her şeyden önce helâllik istemek kötü bir şey değildir. Lâkin bunu ifade ederken Bediüzzaman’a yakıştırılan “gençlik fırtınaları yüzünden II. Abdülhamid’e karşı çıkmakla hata ettim, bu yüzden torunu olan sizlerden helâllik istiyorum” ifadesi, çok düşündürücü ve yanlıştır.

Bu ifadeyi kullanan Kadir Mısırlıoğlu’nun Bediüzzaman’ı yeterince tanımadığı ve eserlerinden pek de istifade etmediği anlaşılıyor. Bir kere Bediüzzaman yanlış bir şey yapmamıştır ki bundan dolayı bir nev'î özür dileyip helâllik dilesin. Kaldı ki helâllik dilemek için kişinin şahsına müracaat etmek gerekir. Niçin torununa gidip helâllik istesin ki?

altı çizgili alanlara dikkatinizi çekerim
belagat ustası Üstadımız bu kadar basit cümleler kurabilir mi?
bir tarihçi tek yönlü olarak bu doğrudur diye dayatabilir mi?
ilminden şüphe edilecek hale gelir
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Yunus peygamber de diğerleri de hata yapmamıştır.
onların varisleri de hata yapmaz.
yunus peygamber in hata dediğiniz kısmı ile başka konu açmaya çalışıcam.

Yukarda yazdığım yazıyı okumadınız herhalde.

Ben kısaltarak tekrar veriyorum.

Milletinin bu şekilde küfürde direnmesi ve imâna gelmemesi, Yûnus (a.s)'in zoruna gitti. Yüce Allah onun bu kızgınlığını ve bunun neticesinde milletini terketmeye kalkışmasını şöyle haber vermiştir:

"Zünnûn (Yûnus)'a gelince, o, öf keli bir halde geçip gitmişti. Bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihâyet karanlıklar içinde; "Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!" diye niyaz etti." (el-Enbiyâ, 21/87).


Allah'ın müsaadesi olmadan Yûnus (a.s)'in ayrılmaya kalkışması, iyi netice vermemişti. Ninova'dan ayrılmak için bir gemiye binmişti. Geminin batmaya yüz tutması üzerine, hafiflemesi için yolculardan birinin suya atılması gerekti. Kimin suya atılacağını tespit için kur'a çekildi ve kur'a Yûnus (a.s)'a isâbet etti. Bu durum kur'ân'da söyle haber verilmiştir:

"Yûnus, (Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldigi için) kendisi kötülüklerken, onu bir balık yuttu" (es-Saffat, 37/142).


http://www.islamiyet.gen.tr/peygamberlerimiz/hz_yunus.php


Yukardaki ayetlerde,Hz. Yunus Allah'tan izinsiz olarak milletini terk ediyor.Allahta onu cezalandırıyor.

İzinsiz olarak millketini terk etmesi hata değilmi?
Bu hatasından dolayıda Allahü teala onu cezalandırıyor.

Aynı şekilde Said Nursi Bediüzaman hz.leride Mason örgütlenmesi ve ihanet şebekesi olan İttihat ve Terraki partisine katılması bir hatadır. Bu partiden ayrılmasıda hatadan dönüştür.

 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Kardeşim mesajlarımı dikkatle okuyunuz. Zaten verdiğim cevapları tekrar gündeme getiriyorsunuz.
Siz "istibdat yoktur" diyordunuz, isimleri verdim. Sen "önce demiş olabilirler" diyorsun. Peki istibdat yok iken mi var demişler?
Bu şahıslar yalan söylemedklerine göre istibdat vardı ki var diyorlar.

"Pişman olmuş olabilirler" diyorsun. Bende "bu yönde bir bilgi yok, hepsi de eser vermiş insanlar." dedim. Siz eğer bu şahısların herhangi bir eserinde pişmanlık belirtisi bulduysan yaz bende özür dileyeyim.

Başka bir arkadaşa yazarken" Abdülhamit'in yönetiminde hata yoktu" diyorsun, yapma kardeşim hatasız kul, yönetim olurmu?
Şimdilik dyeceğim bu kadar.

Arkadaş elbette hatasız kul olmaz. Abdülhamit han'ın,Mason İttihat ve Terraki partisi ve işbirlikçisi Ermeni Komitacılarına karşı olan siysetinde hata yok dedim.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Aynı şekilde Said Nursi Bediüzaman hz.leride Mason örgütlenmesi ve ihanet şebekesi olan İttihat ve Terraki partisine katılması bir hatadır.
bu sizin düşünceniz elbette..Bediüzzaman'ın İttihad ve terakki'ye destek vermesinde yine kendine göre maslahat içeren sebepler vardı ve Bediüzzaman'ın "ben ittihad ve terakkiye destek verdiğim için hata yaptım" dediğini bilmiyorum..Böyle bir beyanını biliyorsanız paylaşırsanız minnettar olurum..

Bu partiden ayrılmasıda hatadan dönüştür.

Bediüzzaman "ben ittihad ve terakki partisine girmekle hata yaptım ve bu hatamı farkettiğim iin partiden ayrılıyorum" türünden bir beyanı olduğunu da bilmiyorum..Ayrıldığını da bilmiyorum..Ama İttihadçıların masonlarına destek vermediği zaten aşikar..Zaten İttihad ve terakki içindeki kötü niyetli kişilerin fikirlerini tersine çevirmek için onları doğru yola getirmek için de çok çalışmıştır..
İttihadçılardaki çok kişiyi masonluğa alet eden Karassoyla (sonradan MEclis-i mebusan milletvekili oldu) birebir görüşmüştür ve görüşme neticesinde mason Karasso,görüşmeyi yarıda keserek hızla dışarı çıkar ve arkadaşlarına
“Eğer biraz daha içeride kalsaydım, beni de Müslüman edecekti.” diyerek durumu ortaya koyar..

Bediüzzaman itiihad ve terakki partisine İslamiyete ,şeriata, hürriyet-i şeri'ye hizmet etmek için girmiştir..İttihad ve terakki partisinin kurucularının ve yöneticilerinin ne yaptığı ,hangi hataları yaptığı Bediüzzaman'ı bağlamaz..
Bediüzzaman hamiyet-i İslamiye için destek vermiştir, körü körüne "İttihad partisi ne yapsa razıyım" dememiştir..Bu farkı iyi ayırt etmek lazım..

Sual : "İttihat ve Terakkî hakkında reyin nedir?"
Cevap : Kıymetlerini takdir ile beraber, siyasiyyunlarındaki şiddete mûterizim. HAŞİYE Me’mûldür ki, o şiddet nedamete ve şefkate inkılap etsin. Lakin, onların iktisadî ve maarifî olan, bahusus şarkî vilayetlerdeki şubelerini bir derece istihsan ve tebrik ederim.

HAŞİYE : Adaletin tevziinde adalet olmazsa, zulüm görünür. Bir hatır için bin hatır kırılmaz. Şiddet ayrı, hamiyet ayrıdır. Bir hodpesent hakkı iltizam etse, çokları haksızlığa sevk eder, belki mecbur eder.
 
Üst