Akşam akşam nereden takıldı dilime.....

  • Konbuyu başlatan ummuhan
  • Başlangıç tarihi
Katılım
20 Mar 2007
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
tebrik

şiirin gercektende cok guzel.şiirle aram yoktur ama guzel bulunca okurum....
 
U

ummuhan

Guest
Aldanış
Yıkılmak,ezilmek her gün biraz daha
Dostlar değişiyor aldanmalar değil,
Aksimizden eser yok şimdi o sularda
Çirkin olan biziz aynalar değil...
..........
..........



Ümit Yaşar Oğuzcan
 
H

hiç

Guest
-BEKLE DEDİ-

Bekle dedi gitti
Ben beklemedim, o da gelmedi...
Ölüm gibi bir şey oldu
Ama kimse ölmedi...

Ö.Asaf
 
U

ummuhan

Guest
O
(Evrenin Efendisine)

Dünyanın ağırlığına eklesek,
Yıldızları, ayı, güneşi
Yine de ağır basarsın ey kalbim
Ey kalbimin güneşi....


Erdem Beyazit
 
U

ummuhan

Guest
Öpülürdü Alnımız
Korkmazdık geceden, silah sesinden,
Sular kirlenmezdi avucumuzda
Uçardık göklerin penceresinden
Yıldız ülkesine, mavi sonsuzda

Gönlümüze henüz gelmemişti güz,
Sevgi sürülürdü ekmeğimize,
Neşeyle evcilik oynardık gündüz
Bereket dolardı evlerimize

Ölümü bilmezdik öldürmeyi de
Yaprak dökmemişti umutlarımız
Gözünü kırpardı gece, aydede
Mehtabı süslerdi bulutlarımız

Toprağın gözleri millenmemişti
Babamız oyuncak derdi mermiler...
Denizler tutuşup küllenmemişti
Balıklara arkadaştı gemiler...

Kurşunlanmaz öpülürdü alnımız
Çiçekler sevginin işaretiydi,
Geçip gitti o mutluluk çağımız,
Ruhumuz kederden elbise giydi...


Nurullah Genç
 

nevrah

Profesör
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
907
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaşamak

II

Biliyorum, kolay değil yasamak;
Ama iste
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati isliyor kolunda.
Yasamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.


Orhan Veli Kanık




ÖLMEK KONUSUNDA


Ha üç gün önce ha beş gün sonra.
Geldin gibi gidişin.
Nereye gittiyse anan, baban,
Peşinden kardeşin.
Bir yaprak dökümüdür dört yandan
Bir dostun, seninle ağlamış gülmüş;
Bir sabah gazeteyi açarsın ki;
Ölmüş!
Daha dün gibidir hepsi.
Evlendiğin gün çekilmiş resim.
Mesuttun bak çoluk çocuğunla.
Geçti kaç mevsim...
Gençtin, dinçtin... Hepsi bir zamanlar...
Nerede şimdi ağrın, sızın?
Yatakta mı, yavaş yavaş
Ya sokakta ansızın?
Birkaç bahar, bir o kadar kış.
Ömürdür; uzun, kısa
Ne ise göreceğin,
Kısmet ne kadarsa.
Hangi yılsa o, hangi ayın hangi günü;
Saati çalınca gelince sıran.
Nasıl yaşadıysa habersiz,
Nasıl öldüyse bunca insan

Ziya Osman Saba






 
U

ummuhan

Guest
BÖYLE OL BÖYLE SÖYLE

Doğuyor çocuklar
Türkiyede
Cezairde
Kenyada
Eskimolar ülkesinde

Dünya ne uzun
Ne kısa

Milyarlarca milyarlarca çocuk
Geldi yeryüzüne
Her birinde bir çift göz
Baktılar yer-gök aleme

Şimdi gözler
Eğleşir eşyada
İki kere milyarlarca gözle
Baktılar nehirlere
Yanyana akıp
Karışmayan
Tuzlu suyu tatlı suya
Kuşlara
Dağlarda dolanan kartala

Şurada bir savaş var kan akıyor
Şurada. İki kere müslüman kan

Ve milyarlarca çocuk
Tarih boyunca
Büyüyüp
Avuçladı dünyayı

Giderken
Bıraktılar hep

Doğuyor çocuklar
Çinde
Afganistanda
Türkiyede
Şimşek sabahta yıldız gecede
Doğumlara artık ebeler
Anneler de karışmıyor

Ya bu sonbahar
Dünyanın mevcudu ne
Nereye gitti
Doğup doğup boy atan nağra atanlar

Ne sesleri kaldı
Ne cisimleri

Ah çocuklar çocuklar
İçiniz kararmasın sakın
Açıp
Okuyunca bu şiiri

Şimdi biraz
Baksın dikkatle bana gözleriniz

Ögrenelim şu duayı
Yol boyunca
Beşikten başlayıp
Mezarlara kadar

Önce besmele
En güzel kelime

Allahım
Yol boyunca
Bırakma elimi
Düşerim sonra

Allahım
Niçin halkettinse beni
Kalbime söyle iyice
Engellerden arınsın yolum

Allahım
O güzeller güzeli
Hangi iyilik diledi senden
Dilerim ben de öylelerini


Allahım
Peygamber efendimiz
Hangi şerlerden sığındıysa sana
Upuzak tut benden de onları

Allahım
Yol boyunca
Tarih boyunca
Başıboş bırakma bizi
ACZ
 
U

ummuhan

Guest
İstanbul bugün beni arıyor
demir attım tam orta yerine
Taşı toprağı altın inanmayın
Ben yaktım istanbulu bu gece

Kurşun oldum yağdım eyübe
Sultan Ahmet,karaca Ahmet
Üsküdar,Kadıköy,Beyoğlu
İstanbul bugün beni arıyor

İnsanları kalleş,sahte çıktı
Beş paraya kendini satan
On paraya köpeklik yapan
Ben yaktım istanbulu bu gece

Kurşun oldum yağdım eyübe
Sultan Ahmet,karaca Ahmet
Üsküdar,Kadıköy,Beyoğlu
İstanbul bugün beni arıyor

İnsanları kalleş,sahte çıktı
Beş paraya kendini satan
On paraya köpeklik yapan
Ben yaktım istanbulu bu gece

Gülle oldum yağdım haliçe
Aksaray,Eminönü,Gülhane
Mustafa paşa,Kasım Paşa,
İstanbul bugün beni arıyor


ALPASLAN KOÇYİĞİT
 
U

ummuhan

Guest
Yıkılış
Günahım, vebalimdin
Kızımdın kimi zaman
Kız kardeşim
Yada sevgilimdin
Hiç bir şeyim değildin
Belki de her şeyimdin
Çirkinimdin,
..........
..........



Ümit Yaşar Oğuzcan
 
U

ummuhan

Guest
Anneciğim
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!...


(1926)


Necip Fazıl Kısakürek
 
U

ummuhan

Guest
Seccaden kumlardı..
................................
................................
Devirlerden, diyarlardan
Gelip, göklerde buluşan
Ezanların vardı!.

Mescit mümin, minber mümin...
Taşardı kubbelerden tekbir,
Dolardı kubbelere “amin”..

Ve mübarek geceler dualarımız;
Geri gelmeyen dualardı...
Geceler ki pırıl pırıl
Kandillerin yanardı..

Kapına gelenler ya muhammed,
- uzaktan, yakından –
Mümin döndüler kapından...

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;
İki dünyada aziz ümmet,
Muhammed ümmetiydi...

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Şimdi seni ananlar,
Anıyor ağlar gibi...
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi;
Düşkünlerin kanadıydın
Yoksulların sahibi..
Nerde kaldın ey resul,
Nerde kaldın ey nebi!..

Günler ne günlerdi, ya
Muhammed!..
Çağlar ne çağlardı;
Daha dünyaya gelmeden
Müminlerin vardı...
Ve bir gün ki gaflet
Çöller kadardı,

Halime’nin kucağında,
Abdullahın yetimi,
Amine’nin emaneti ağlardı..

Hatice’nin goncası
Aişe’nin gülüydün..
Ümmetin göz bebeği
Göklerinresulüydün..
Elçi geldin, elçiler gönderdin;
Ruhunu Allah’a; elini ümmetine verdin,
Beşiğin, yurdun, yuvan
Mekke’de bunalırsan;
Medine’ye göçerdin..
Biz,
Bu dünyadan nereye
Göçelim ya muhammed!
Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
“ebu leheb öldü” diyorlar;

Ebu leheb ölmedi ya muhammed!
Ebu cehil; kıt’alar dolaşıyor...

Neler duydu şu dünyada
Mevlidine hayran kulaklarımız;
Ne adlar ezberledi ey nebi!
Adına alışkın dudaklarımız..
Artık yolunu bilmiyor,
Artık yolunu unuttu
Ayaklarımız
Kabene siyahlar
Yakışmamıştır ya muhammed!
Bugünkü kadar!

Hased gururla savaşta;
Gurur; kaf dağında derebeyi..

Onu da yaralarlar kanadından
Gelse bir şefkat meleği..
İyiliğin türbesine,
Türbedar oldu iyi..
Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya muhammed yarına!
İyilikler getir, güzellikler getir
Adem oğullarına...

Şu gördüğün duvarlar ki
Kimi taiftir, kimi hayberdir...
Fethedemedik ya muhammed
Senelerdir...

Ne doğruluk, ne doğru;
Ne iyilik, ne iyi;
Bahçende en güzel dal,
Unuttu yemiş vermeyi...
Günahın kursağında
Haramların peteği..

Bayram yaptı yabanlar
Semave’yi boşaltıp;
Save’yi dolduranlar
Atını hendeklerden – bir atlayışta –
Aşırdı aşıranlar..
Ağlasın yesrib!
Ağlasın selmanlar...

Gözleri perdeleyen toprak,
Yüzlere serptiğin topraktı...
Yere dökülmeyecekti ey nebi!
Yabanların gözünde kalacaktı!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Ne oldu ey bulut,
Gölgelediğin başlar?
Hatırında mı ey yol,
Bir aziz yolcuyla
Aşarak dağlar, taşlar
Kafile kafile, kervan kervan
Şimale giden yoldaşlar....

Uçsuz bucaksız çöllerde
Yine izler gelenlerin;
Yollar gideceklerindir....

Şu tekbir getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir.

Örümcek ne havada
Ne suda, ne yerdeydi
Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi

Şu kuytu cinlerin mi, perilerin yurdu mu,
Şu yuva ki bilinmez;
Kuşları hüdhüd müdür, güvercin mi
Kumru mu..
Kuşlarını bir sabah,
Medine’ye uçurdu mu..

Ey abva’da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın
En güzel gülü;
Hatıran uyusun çöllerin,
Ilık kumlarıyla örtülü..

Dinleyene hala
Çöller ses verir....
Yaleyl, susar,
Uğultular gelir...
Mersiye okur uhud,
Kaside söyler bedir;
Sen de bir hac günü
Başta muhammed, yanında
Ebu bekir,
Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü,
Destan yap ey şehir!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya muhammed yarına!
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel
Adem oğullarına...

Yüreklerden taşsın
Yine imanlar!
Itri, bestelesin tekbirini;
Evliya okusun kur’anlar..
Ve kur’anı göz nuruyla çoğaltsın
Kayışzade osmanlar...

Na’tını galib yazsın, mevlidini
Süleymanlar..
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin sinanlar..
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!

Gel ey muhammed!
Bahardır
Dudaklar ardında saklı
“amin”lerimiz vardır..
Hacdan döner gibi gel..........
Miraçtan iner gibi gel...........
Bekliyoruz yıllardır!

Bulutlar kanat, ruzgar kanat;
Hızır kanat, cibril kanat,
Nisan kanat, bahar kanat;
Ayetlerini ezber bilen,
Yapraklar kanat...

Açılsın göklerin kapıları
Açılsın perdeler, kat kat..
Çöllere dökülsün yıldızlar,
Dizilsin yollarına
Yetimler, günahsızlar..
Çöl gecelerinden yanık
Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun;
Bilal-i habeşi sustuysa;
Ezanlarını davud okusun!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Arif Nihat Asya
 
U

ummuhan

Guest
Ömürler geçti, sen yoksun, gel ey bir tanecik Ma'bud,
Gel ey bir tanecik gaib, gel ey bir tanecik Mevcud.
Ya sıyrılsın şu vahdet-gahı vahşet-zar eden hicran,
Ya bir nefhanla serpilsin bu hasir kalbe itminan.

Hayır, imanla, itminanla dinmez ruhun ye'si!
Ne afak isterim sensiz ne enfus, tamtakır hepsi!
Senin mecnununum, bir sensiz ancak taptığım Leyla;
Ezelden sunduğum şehla-nigahın mestiyim hala

Gel ey saki-i baki, gel, Elestin yadı şadolsun:
Yarım peymane sun. bir cür'a sun, tek aynı meyden sun!
Gel ey dünyaların Mevla'sı, ey Leyla-yı vicdanım,
Senin yadolduğum sinende olsun, varsa, payanım!
Mehmet Akif Ersoy
 
U

ummuhan

Guest
Bu gün Yunus günüm :)

AŞIKLAR ÖLMEZ
Ya rab bu ne derttir derman bulunmaz
Benim garip gönlüm aşktan usanmaz
Aşık ki cana kaldı aşık olmaz
Canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz

*** ***

Aşk pazarıdır bu canlar satılır
Satarım canımı kimseler almaz
Aşık, bir kişidir, Bu dünya malın
Ahiret korkusun bir pula saymaz

*** ***

Bu dünya ol ahiretten içeri
Aşıkın yeri var kimseler bilmez
Yunus öldü diye sela verirler
Ölen hayvan imiş, AŞIKLAR ÖLMEZ

Yunus Emre
 
U

ummuhan

Guest
Dua
Senin ak alnından, gök gözlerinden
Önce dallar, sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar, tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hâle
Hazdan dudakların olsun bir lâle
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın, ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.

Abdurrahim Karakoç
 
H

hiç

Guest
-dün sabaha karşı-

Dün sabaha karşı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum

ö.asaf
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Abla ne güzel şiirler bunlar... Hani sende de ne şiir zevki varmış :)
Yeni gördüm burayı, eline sağlık.
 
U

ummuhan

Guest
BİR BİR

Seni bende, beni sende arıyorlar,
Beni senden, seni benden tanıyorlar,
Bir birim gibiyiz tümünün gözünde,
Yarım'larımızı bütün sanıyorlar.



Özdemir Asaf
 
U

ummuhan

Guest

Beyaz Gül
seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin basladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyormusun?

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.

..........
..........



Ümit Yaşar Oğuzcan
 
Üst