15. Hicri Asrın Mücedditi Kim?

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
bni Teymiyye ve mücessime
Sual: İbni Teymiyye’nin, Allahü teâlâyı bir cisim olarak kabul eden mücessime fırkasından olduğu, kendi kitaplarında yazıyor mu?
CEVAP
Evet, kendi kitabında, hâşâ Allah’ın Arş’ın üstünde olduğunu ispat etmek için diyor ki:
Allah dilerse, bir sivrisineğin sırtına yerleşir de, sivrisinek Onun kudreti ve rububiyetinin lutfü ile Onu yüklenip kaldırır. Böyleyken Allah Arş’ın üzerine nasıl yerleşmez? (Beyan Telbis el-Cehmiyye, 1/568)


Bu da doğru bir nakildir.

DF'de geçen sene bu ifadeyi İbni Teymiyye'nin bu kitabının online kopyasından bulup foruma aktarmıştım:

ولو قد شاء لاستقر على ظهر بعوضة فاستقلت به بقدرته ولطف ربوبيته (بيان تلبيس الجهمية, خ1/ص568

Muhammed Zâhidü’l Kevserî buna şöyle cevap verir:

Allah sübhânehû ve teâlâ hakkındaki sözü işte budur. Sanki, ma'bûdunun sineğin sırtına oturması olmuş bitmiş ve kabûl görmüş bir iş de bununla, Allah teâlâ’nın, sineğin sırtından daha geniş olan Arşın üzerinde karar kılmasına delîl ileri sürüyor! Allah celle celâlühû bundan çok büyük bir yücelik ile yücedir. Bu Siczî’den, Harrânlı’dan [İbni Teymiyye'den] ve bu ikisinin yandaşlarından evvel, insanlardan, böylesi boş ve akılsızca bir söz söyleyen bir kimseyi bilmiyorum. (Allah celle celâlühû’nun) dileme(si)nin muhâle[10] tealluk etmeyeceğini kim bilmez?!.. Bu, “dilerse, elbette yer, içer, evlenir, kendi gibisini yaratır” ve başka imkânı olmayan şeylerin söylenmesi gibidir. Allah celle celâlühû bunların hepsinden yücedir. Allah sübhânehu ve teâla büyük üstâz allâme Hammâmî’yi mükâfatlandırsın. Ğavsü’l-‘İbâd isimli kitâbında, bu kelimeye, gizli yanlarını açığa çıkaran geniş bir îzâh düşmüştür ki, burası onu nakletmeye müsâid değildir. O yüzden işâretle yetindik. Onda, kalbler için şifâ vardır.

İnancını insanların kalemleriyle savunan ve insanların beyniyle düşünen bu boş davuldan öteden beri hep taaccüb ede gelmişimdir. Öyle ki, Allah Teâlâ’nın ‘hiç şübhe yoktur ki Allah herhangi bir şeyi, sineği ve (küçüklükte) onun üstündeki bir şeyi mesel vermekten hayâ etmez’[11] âyeti ile delîl getirerek, şu şen’î kelimeyi te’vîle kalkışmış ve miskîn darb-ı meselin ma'nâsının ne olduğunu bilmemiştir. Çünki onun belâğati, ona bir mevhîbedir; bu yüzden kitâblarla işi yoktur. Allah Teâlâ’nın ‘Allah için meseller de vermeyin’[12] âyetini hatırlamamıştır. Hattâ bu âyet, ‘Allah sübhânehû ve teâlâ için yarattıklarının hakkında mesellerden dilediğini verme hakkının olduğu’ manasınadır; ‘şânının, sineğin O’nu sırtında taşıyacağı bir hadde kadar küçültülmesinin mübâh kılınması’ ma'nâsında değil. Bu öyle bir cinnet getirmektir ki, üzerinde hiçbir cinnet getirmek yoktur. Allah, şunların (O’nu) vasfettiklerinden çok büyüktür. Kahrolsun kendisi için sineğin taşıdığı bir ma’bûd tasavvur eden. Onun gibisi, muhâtab alınmaktan düşen birisi olur.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
İbni Teymiyye'nin türkceye tercüme edilen kitaplarındaki bozuk kısımlar mütercimler tarafından tercüme edilmemiştir.Çünkü maksatları bozuk kısımları saklayarak bu zatı önce sevdirmek sonrada bu zatı sevenlere istedikleri zehirleri aktarmak.Allahü Teala bu zat vasıtasıyla fitne ve fesat tohumu eken selefiyye diye uyduruk ve bozuk mezhebin mensublarının şerrinden müslüman evlatlarını muhafa etsin.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Arkadaşlar,
Bana öyle geliyor ki, ortada bir MÜCEDDİD olsa, sizler birbirinizle bu kadara dalaşmaz ve biribirinizi sık-boğaz etmezdiniz !
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Esas konuya geri dönersek:

Def ten başka bir enstrüman duyamadım..acaba Murat yazıcı def'e de karşımı diye merak ettim.

Ben bir daha sesi açmadım; açıp dinlemek de istemiyorum. Çünkü istemeden de olsa duymuş olan bir kardeş dedi ki:

"Allahü Teala Hazretlerinin ismi celili calgılar eşliğinde söyleniyor."

Sen de def sesi olduğunu teyid etmiş oldun. Demek, gerçekten orada çalgı sesi var.

Bu hususa tekrar temas ettim, çünkü birkaç gün önce başka bir forumda birisi orada çalgı sesi olmadığını söyledi. Demek ya sağırdır, ya yalancı!

***

Buradaki "müceddid" tartışması beni pek ilgilendirmiyor. Aslında, çocukca bir "benim şeyhim senin şeyhini döver" tartışması olarak görüp, geçebilirdim. Üstelik, bir kimsenin kendi sevdiği bir alimi "müceddid" olarak görmesi sapıklık değildir. Yani, bu yönüyle, bu benim için tartışılacak bir konu değil.

Ancak, burada bazı ciddi arızalar karşımız çıkmaktadır. Yukarıda misaller verdim. Bir ilave:

Hirahos diyor ki:

"Biz bu "Mücedditlik ilanını" asrın bid'at fırkalarına (ki sayıları pekçok, işte onlara) bir tokat olarak görüyoruz ve EvvelAllah çok yerinde bir ilanattı.

Artı olarak bu ilanat bendenize bir prova imiş gibi de geldi: Mehdi As. zuhur ettiğinde kim nasıl davranacak bir işaret verdi... " (Hirahos'un sözü bitti.)

Yani, sanki diyor ki, şu Mahmud Ustaosmanoğlu'nu müceddid olarak kabul etmeyenler, herhalde Hazret-i Mehdi'ye de (aleyhirrıdvân) karşı çıkacak!

Yanlış mı anladım? Biri beni düzeltsin.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Murat bey, yani çalgı olmasaydı müceddimizi tasdik edecek miydiniz ?
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Kendim için söylüyorum;Bizim tasdikimiz ve reddimiz sonucu değiştirmez.Yani müceddit ise bizim değildir dememiz veya değilse bizim müceddittir dememiz bir şey ifade etmez.
Fakat Mahmut efendiye bunu isnat eden talebelerin sağda solda ( özellikle ibni abidin form)yazanların yazıları okuyunca hayret eçerisinde kaldım.Değildir diyebilene aşk olsun.Adamların asla tahammülü yok.Ellerine geçirseler adamın kemiklerini kırarlar mazallah hele bir mollabaşı ve omarmı umursamaz mı ne var aman Allah, bir felaket.İslam Alimleri bir müslüman nasıl olmalı nasıl yaşamalı bunları kitaplarında bildirmiş ve bu kıymetli kitaplardan elimizde var.Bu kitaplara uysak müceddide de uymuş oluruz.Tanımasak bilmesekte.Bu formlarda yazan zevata göre sakalın,cübben şalvarın yoksa vay haline kadınsan çarşaf giymedinse hakeza.Yoksa.! Çoğu İbni Teymiyyeye laf söyletmezler.Her neyse biz Mahmut efendiye bir şey demeyelim ve demedikte.Fakat bu yazanlara bakınca aklımız epeyce karışıyor.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
http://www.mahmudelofi.com/site/2011/08/muceddid-nedir-kime-denir/


mahmud-efendi-gc3bclleri.jpg


Yenileyen, yeni bir şekil veren, yeniden güçlendiren.

Peygamberimizin sünneti terk edilip bid’atlar yayılıncaya insanlara yeniden dinlerini öğreten ve bu bid’atleri bertaraf etmeye çalışan İslâm bilgini; “Cedde” fiilinden ism-i fail.


Cenab-ı Allah, insanlara doğru yolu göstermek için ihtiyaç nisbetinde onlara zaman zaman peygamberler göndermiştir. Bu peygamberlerin sonuncusu Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’dir. Ondan sonra artık peygamber gönderilmeyecektir. “Muhammed adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. O, ancak Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur” (el-Ahzâb, 33/40).


Diğer ümmetlerde olduğu gibi Peygamberimizin ümmeti arasında da zamanla bid’at ve hurafeler baş gösterebilir ve bunun neticesinde müslümanlar dinden ve peygamberimizin sünnetinden uzaklaşmakla karşı karşıya gelebilirler. Ayrıca her gün değişen hayat şartları ve ilerleyen teknikle birlikte birtakım yeni meseleler ortaya çıkar ve bunlara dinî açıdan bir hüküm verme ihtiyacı doğar.


Toplum içinde çıkan bid’atlere karşı koyacak, dine yapılan saldırılar karşısında dini savunacak, yeni meselelere bir çözüm bulabilecek ve müslümanlara yeniden dinlerini öğretip onları yönlendirecek şahsiyetlere de bu ölçüde ihtiyaç hissedilir ki, peygamberlik müessesesi sona erdiğinden ve bundan sonra artık peygamber gelmeyeceğinden bu görev Peygamberimizin ümmetinden çıkan âlimlere düşmektedir. Bu âlimlere dinî literatürde “müceddid” denilmektedir.


Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek hir müceddid gönderecektir” (Ebu Davud, Melahim, 1).


Dinde reform yapmak isteyenler, müceddidle ilgili bu hadisin kapsamına girmez. Nitekim gelmiş geçmiş bunca ulema içinden bir tanesi bile bu hadisi dinde reform manasına almamıştır.
Müceddid ile müteceddid’i birbirine karıştırmamak gerekir. Zira aralarında büyük fark vardır.
-Müteceddid, yenilik taraftarı olan, İslâm ile câhiliyye (bugünkü anlamıyla pozitivizm, materyalizm)’nin uzlaştırılmasından yeni bir sentez ortaya çıkaran ve ümmeti cahiliyye rengine boyayan kimsedir. Bunların gayesi dini tecdid değil onu yeniye uydurmadır.

-Müceddid ise; İslâm’ı cahiliyyenin bütün unsurlarından temizleyen sonra da mümkün olduğu kadar onu katışıksız olarak, olduğu gibi hayata iade eden demektir. Müceddid, cahiliyye ile anlaşmak ve uzlaşmaktan uzak olur ve her ne kadar önemsiz olursa olsun cahiliyyenin hiç bir izinin İslâm’ın herhangi bir kısmına yerleşmesine sabredemez.


Müceddidle peygamber arasında fark vardır. Peygamber; Allah tarafından açıkça emir almıştır. Kendisine vahiy gelir, peygamberlik davasıyla işe başlar ve insanları kendisine davet eder; îman veya küfür onun davasını kabul etmeye veya etmemeye bağlıdır.
ddd.jpg

Müceddid böyle değildir. O, Allah tarafından memur olsa bile teşriî olmayan, bir din ve düzen getirmekle ilgisi bulunmayan bir emirle memûr olabilir. Çok defa kendisi müceddid olduğunu farketmez, ancak kendisi vefat ettikten sonra fark edilir.


Müceddidde bulunması zarurî olan vasıflar şunlardır: Berrak bir zihin, keskin bir görüş, dosdoğru bir düşünüş, ifratla tefrit arasındaki orta yolu bulma ve buna riayet etmeye ait nadir kudret, asırlar boyu yerleşip kökleşmiş kanaatlerin ve yeni durumların tesiri altında kalmaktan sıyrılmış tefekkür gücü, doğru yoldan sapıtmış olan zamanının gidişi ile mücadele cesareti, yeniden kurmak ve ictihad etmek için gerekli olan ve Allah tarafından bağışlanmış bulunan liderlik ve önderlik kabiliyeti… Ayrıca müceddidin İslâm esaslarını gönlünün derinliklerinden kabul etmiş ve kendi görüş, anlayış ve düyuşu içinde gerçekten inanmış olması, en küçük işlerde bile İslâm ile câhiliyyetin farkını bilmesi, asırların topladığı çıkmazlar yığını altından hakkı, gerçeği gün yüzüne çıkarması gereklidir.


Tecdîd işinin aşağıda belirtildiği üzere çeşitli şubeleri vardır:
Müceddidin, içinde yaşadığı muhite ait hastalıkları doğru bir şekilde teşhis etmesi gerekir. Bunun yolu; zamanın durumunu her bakımdan dikkatle gözden geçirerek cemiyete cahiliyyenin yerleştiği noktaları, tesir derecesini, bunların topluma yayılma yollarını anlaması, etkilerinin hayatın hangi noktalarına kadar vardığını, hal-i hazır durumda gerçek müslümanlığın yerinin ne olduğunu görmesidir.
Müceddid, topluma yönelik ıslah çareleri bulmalı; yani cemiyet üzerinde câhiliyyetin galebesini yok edip İslâm’ın sosyal hayata girme imkânını hazırlamalıdır.


Müceddidin fikri ve nazari bir inkılap meydana getirmek için çalışması; yani insanların düşüncesini, inançlarını, duygularını, ahlâk görüşlerinin yönünü İslâm’a uygun bir hale getirmesi, eğitim ve öğretim sistemini ıslah etmesi, İslâm ilim ve sanatlarını ihya etmesi… Özetle yeniden saf İslâm ruh ve düşüncesini diriltmesi, onun en temel işlerindendir.


Müceddid, amelî ıslah hareketini ele almalı, câhiliyye âdet ve geleneklerini iptal etmeli, ahlâkı temizleyip yükselterek, islâmî manâda lider olacak kişileri yetiştirmelidir.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Yani, sanki diyor ki, şu Mahmud Ustaosmanoğlu'nu müceddid olarak kabul etmeyenler, herhalde Hazret-i Mehdi'ye de (aleyhirrıdvân) karşı çıkacak!

Yanlış mı anladım? Biri beni düzeltsin.

Kendim için söylüyorum;Bizim tasdikimiz ve reddimiz sonucu değiştirmez.Yani müceddit ise bizim değildir dememiz veya değilse bizim müceddittir dememiz bir şey ifade etmez.
Fakat Mahmut efendiye bunu isnat eden talebelerin sağda solda ( özellikle ibni abidin form)yazanların yazıları okuyunca hayret eçerisinde kaldım.Değildir diyebilene aşk olsun.Adamların asla tahammülü yok.Ellerine geçirseler adamın kemiklerini kırarlar mazallah hele bir mollabaşı ve omarmı umursamaz mı ne var aman Allah, bir felaket.İslam Alimleri bir müslüman nasıl olmalı nasıl yaşamalı bunları kitaplarında bildirmiş ve bu kıymetli kitaplardan elimizde var.Bu kitaplara uysak müceddide de uymuş oluruz.Tanımasak bilmesekte.Bu formlarda yazan zevata göre sakalın,cübben şalvarın yoksa vay haline kadınsan çarşaf giymedinse hakeza.Yoksa.! Çoğu İbni Teymiyyeye laf söyletmezler.Her neyse biz Mahmut efendiye bir şey demeyelim ve demedikte.Fakat bu yazanlara bakınca aklımız epeyce karışıyor.

İsmailağa cemaati bu görüşte değildir su-i zan'a kapılmayınız. Mahmut Efendi Hz. lerini Müceddid olarak görmemiz farz değildir, inkar edende dinden çıkmaz merak ve telaş etmeyiniz. Herkes şahsi fikrini belirtiyor sonuçta...
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
İstanbul'da toplanıp Mahmud efendi Hz.lerini 15. Asrın mücedditi ilan eden ilim sahipleri şunlardır:


efendi-hazretlerini-mc3bcceddid-ilan-eden-alimler.jpg


Kaynak: http://www.mahmudelofi.com

Resme tıklayıp altta açılan menüden tam boyut yapınız. (sağdan 2.)

Bu da Türkiye'den katılanlar:

efendi-hazretlerinin-mc3bcceddidligi-ilan-edildigi-tc3b6ren.jpg

Asrın mücedditi asirlar boyu ilan ile degil alimin müceddidlik sartlarina uygun eserleri,calismalar,hal ve hareketleriyle belirlenmisdir.
Yani kisiyi müceddid yapan birilerin ilani degil,müceddidin müceddid olmak icin olmasi gereken sartlara uygun hal ve hareketleri,ilmii calismalari,reddiyeleri,mücadelesi,eserleri vs olur.
Bu sekilde müceddidlik ilani BIDATTIR...kaldiki böyle bir iddia asilsizdir.hani nerede ilan?
"15.asrin müceddidi mahmut efendidir,böyle karar alinmisdir"manasindaki ilan nerede?

Ilmii bir toplanti yapilmis,güzelde olmus,bu toplantiyi müminler arasi fitneye alet etmek ancak ajanlarin yada dengesizlerin aklina gelir...nitekim öylede olmus,haberi veren ismailaga.info sitesi ismailaga adina yayinlar yapan fakat cemaat ile hicbir baglantisi olmayan fitne sitesidir,bunlara dikkat edelim.
Bu sitenin ismailagayi temsil etmedigini bizzat ismailaga cemaati duyurmusdur:

İsmailağa'dan açıklama:Cemaatimizin hiçbir internet sitesi yoktur.

Mahmud Efendi hazretlerinin ismini kullanarak kendilerini tek izinli internet sitesi veya facebook sayfası olduklarını söyleyen,kimler tarafından kuruldukları ve ne amaçla yayın yaptıkları belli olmayan,sanki görevleri ümmet içine fitne sokmak,cemaatlerle tarikatlari birbirine düsürmek olan ismailaga.info isimli ve daha pek çok sitenin ismailaga cemaatinin resmii sitesi olmadigi İsmailağa Camii emekli imamı Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi'nin oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu tarafindan yazılı bir açıklamyla duyruldu:

"Ahmet Mahmut Ünlü ( Cübbeli Ahmet Hoca)'nın başına gelen olaylar bizi son derece üzmüştür. Ancak,bu zor ve üzüntü verici durumdan yararlanmak isteyen bazı kişiler,mihraklar,fitne ve fesat odakları bu durumu fırsat bilerek Cemaatimiz adına fikir beyan etmekte,diğer Cemaatleri ve idarecileri rencide edecek yanlış ve yalan beyanlarda bulunmaktadır.

Şu durum kesin olarak bilinmelidir ki Cemaatimize ait resmi bir internet sitesi mevcut değildir. Çeşitli İnternet sitelerinde bu konuda beyanat verenlerin hiçbirisinin İsmailağa Cemaati'ni temsil etmek gibi bir yetkisi yoktur."
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Lafı anlamak bu kadar zor mu acep :)

Cemaatimizi temsilen hiçbir site yoktur demek, cemaatimizi anlatan tüm siteler tü kaka demek değildir. Bu siteler resmen, cemaat adına yetkili olarak iş yapan site demek değildir. Aradaki nüans gözde mi kaçıyor yoksa saptırılmak mı isteniyor.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
bu toplantiyi "ehli-sünnetin hakiki temsilcileri ve digerleri" sekilnde müminler arasi fitne tohumu ekmek icin istismar etmeye calisanlari Allah islah eylesin,islahlari mümkün degilse tez zaman milletimizi ve ümmeti bunlarin serlerinden korusun AMIIIN!
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
bu toplantiyi "ehli-sünnetin hakiki temsilcileri ve digerleri" sekilnde müminler arasi fitne tohumu ekmek icin istismar etmeye calisanlari Allah islah eylesin,islahlari mümkün degilse tez zaman milletimizi ve ümmeti bunlarin serlerinden korusun AMIIIN!

Ben o şekilde anlamadım ve kimse de o şekilde anlatmadı. O cemaatten de değilim. Bazı nurcular, enaniyetlerinden dolayı ve Mehdi'lik, müceddidlik olayını ümmet ile kavgaya dönüştürmelerinden, başka bir müceddid isminden dolayı hazım problemi yaşıyorlar. Tek gördüğüm o... Yani fitne yine oradan çıkıyor. Yani dünyanın en önde gelen alimleri, bu kadar kalabalık şekilde toplanmışlar ve bir şeyler demişler. Bu güzel tablodan neden gocunur insanlar...
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Lafı anlamak bu kadar zor mu acep :)

Cemaatimizi temsilen hiçbir site yoktur demek, cemaatimizi anlatan tüm siteler tü kaka demek değildir. Bu siteler resmen, cemaat adına yetkili olarak iş yapan site demek değildir. Aradaki nüans gözde mi kaçıyor yoksa saptırılmak mı isteniyor.

ismailaga cemaatinin mesaji acik ve net.Ismailaga.info sitesinin ve diger sitelerin hicbir beyanina güven yoktur.

"hiçbirisinin İsmailağa Cemaati'ni temsil etmek gibi bir yetkisi yoktur."
Ahmet Ustaosmanoğlu
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Yetkisi olmamak başkadır, içeriği yanlıştır demek başka..
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
dünyanın en önde gelen alimleri, bu kadar kalabalık şekilde toplanmışlar ve bir şeyler demişler. Bu güzel tablodan neden gocunur insanlar...

ne demisler?
Mahmut efendiyi müceddid ilan ediyoruz" mi demisler?
Yalan!
Asil bu gibi toplantiyi kendi cikarlarina istismar etmek fitnedir.
Bunu yapanda ismailaga adina yayin yapan fakat ismailaga ile hicbir iliskisi olmayan arkasinda kimlerin oldugu daki bilinmeyen fitneci site ismailaga.info sitesidir.

Bir mürid, şakird, talebe vs., hocası için, şeyhi için, mürşidi için, asrın mücedditi, asrın gavsı, asrın kutbu gibi sıfatları cemaat dışında, uluorta yerlerde konuşması, dayatması şık değildir. Fitneye sebep olur. Mürşidine karşı kaldırılamayacak ithamlara yol açar.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bir mürid, şakird, talebe vs., hocası için, şeyhi için, mürşidi için, asrın mücedditi, asrın gavsı, asrın kutbu gibi sıfatları cemaat dışında, uluorta yerlerde konuşması, dayatması şık değildir. Fitneye sebep olur. Mürşidine karşı kaldırılamayacak ithamlara yol açar.

Madem öyle inanıyorsun, bunun en çirkin örneğini nurcularda görüyoruz :) Nasıl olacak şimdi? Müceddidi aştılar şimdi Mehdi muhabbetindeler. Onu daha aşmadılar..
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
"Nurcularin" Müceddidlik iddiasi said nursi hazretleri icindir.bu görüsde olan sadece onlar degil milli-görüscü ve tarikatli bir cok kisi bu görüsü savunuyorlar,ayrica vefat etmis bir kisi,müceddidligi gecmis asir icin gecerli.
Dolayiyla burada fitne falan yok.Ama suan sag olan ve herhangi bir cemaatin liderligini yürüten biri hakkinda yasadigimiz bu zamani ve yeni ASRI kastederek uluorta "müceddit", "asrın gavsı", "asrın kutbu gibi sıfatlar takarsan bu fitne dogurur.Kaldiki dayandiklari haber yalan, haberi veren site ise fitneci...,
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
"Nurcularin" Müceddidlik iddiasi said nursi hazretleri icindir.bu görüsde olan sadece onlar degil milli-görüscü ve tarikatli bir cok kisi bu görüsü savunuyorlar,ayrica vefat etmis bir kisi,müceddidligi gecmis asir icin gecerli.
Dolayiyla burada fitne falan yok.Ama suan sag olan ve herhangi bir cemaatin liderligini yürüten biri hakkinda yasadigimiz bu zamani ve yeni ASRI kastederek uluorta "müceddit", "asrın gavsı", "asrın kutbu gibi sıfatlar takarsan bu fitne dogurur.

Samimi ve dürüst değilsin. Çünkü öyle olsa idin, Mehdi'lik iddiasının en büyük nurculardan sadır olduğunu bilirdin ve bununla tarikatların mahkum edilmek istenildiğini görürdün. Zaman, ahir zaman, ama bunlar, en samimi müslümanlarla uğraşıyorlar evvela, biz daha iyiyiz demek için :)
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Çok iyi bildiğim bir şey var ... O da şu :

Nur Cemaati geçtiğimiz yakın zamana kadar Said-i Nursi üzerinden iğfal ettikleri müslümanların oylarını S.Demirelin Partilerine çekmişler ve millet inim-inim inlerken onlar safalar sürmüşlerdir.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Hicri Asrın Mücedditi Kim?

A Hoca

veya B Hoca

Yahut ta C Hoca

Hicri Asrın Mücedditi

PEKİ

Varsayalım Asrın Mücedditi biliyoruz O ZAMAN ONUN MÜRİD i olacak vasıflarımız varmı YOKSA Sormaya gerek varmı Hicri Asrın Mücedditi Kim? DİYE
 
Üst