“Yetiş Ya Gavs!” “Kurtar Bizi Şeyhim!” “Himmet Et Bize Kutbum!” “Yetiş Ya Geylani

bu saçma sapan konuları hala tartışan yüksek dehalarınızı alkışlıyorum arkadaşlar.

Olanlar mi sacma yoksa tartisilmasi mi?

Hiç fikrini değiştiren gördün mü kaç yıldır içindesin. Ayrıca insanları dini yaşamlarında adetleriyle yargılamak kimsenin harcı değil. Bunun yerine gidin Kemalistlerin tapınma şiirlerine reddiye yazın inan daha sevap

Fail-i mutlak Allah Tealadır. Mahlukatın fiili Allah'ın kudretiyledir. Halkiyetidir.

Tevessül (vesile kılma), istigase (yardım isteme) ve teşeffü (şefaat bekleme)... Bunlar Sünnette mevcut olan, Asr-ı Saadette ve sonraki hayırlı nesillerde tatbikatı yapılmış mevzular. Yok demekle yok olmaz!

Vehhabi zihniyeti, kendine asıl Ehl-i Sünnet biziz, biz Selefi izleyenleriz demekteler ya. Alakası yok. Sünneti bilmeyen, tatbikatı görmeyen kişi lafla Sünnet ehli olur, mümkün... Bendeniz de lafla çok takva, çok zahid biriyim. Lafa kalırsa olmam pek kolay. )))

Hadi siz kendinizi tatmin etmeye devam edin.

hirahos' Alıntı:

Tevessül (vesile kılma), istigase (yardım isteme) ve teşeffü (şefaat bekleme)... Bunlar Sünnette mevcut olan, Asr- Saadette ve sonraki hayırlı nesillerde tatbikatı yapılmış mevzular. Yok demekle yok olmaz!

Vehhabi zihniyeti, kendine asıl Ehl-i Sünnet biziz, biz Selefi izleyenleriz demekteler ya. alakası yok. Sünneti bilmeyen, tatbikatı görmeyen kişi lafla Sünnet ehli olur. Bendeniz de lafla çok takva, çok zahid biriyim. Lafa kalırsa olmam pek kolay. )))

Hadi siz kendinizi tatmin etmeye devam edin.

Genişletmek için tıkla ...

yani hocam, bunun makalesi deseniz var, hadiste de geçer. Akademi görmüş olan insan hala bu safsatayı (inkarı) yapıyorsa ben avama hiç laf etmem. Bunlar selefi kafa dediğiniz gibi. Efendimizin kabrine nazır dua da şirk. Öyle dediler de anneme Mescidi Nebevi, gıız bu ne diyoo dedi. Garip anam. Yaa

Hz. Ömer efendimiz, henüz İslam'a dahil olmamış; kılıcıyla Rasulullah efendimizin huzuruna girdiği zaman, halen kalbimde bir tereddüt vardı, buyuruyor. O tereddütle Rasulullah efendimizin önüne geldim. Mübarek efendimiz, kalkıp yakama sarıldı. Sarsarak "Ey Hattabın oğlu, teslim olacağın vakit gelmedi mi?" diye söyledi. O sarsmanın neticesinde kalbimdeki bütün bulutlar dağıldı, ayın on dördü gecesi gibi berraklık ve sükunet buldum. ve tereddütsüz teslim oldum.

Şimdi kalbindeki tereddütü dağıtan Allah mıdır? Rasulullah mıdır?

Hadi buyrun.

hirahos' Alıntı:

Fail-i mutlak Allah Tealadır. Mahlukatın fiili Allah'ın kudretiyledir. Halkiyetidir.

Tevessül (vesile kılma), istigase (yardım isteme) ve teşeffü (şefaat bekleme)... Bunlar Sünnette mevcut olan, Asr-ı Saadette ve sonraki hayırlı nesillerde tatbikatı yapılmış mevzular. Yok demekle yok olmaz!

Genişletmek için tıkla ...

mevzu (uydurma) oldugu tüm alimlerce belirtilmis olan hurafe rivayetlerle mi ???

te hey Allah'im ya

Konuyu tam olarak anlayamadım fakat 6 sayfa kadar okuduğum kadarıyla bir şeyler söylemem gerekirse....

Valla dünyadan beden olarak göçmüş insanlar artık Dünyadan bize gözüken kadarıyla gitmiş insanlardır...Asıl ölüler dünyada yaşarken ölmüş olanlardır onların akibeti daha vahimdir...heran hepimiz yaşayan ölüler olabilmeye adayızdır....İman inanç ahlaki değerlilik ve maneviyat çok önemli...

ALLAH ın bilgisi ve dileği dahilinde dünyada hiç bir şey olmaz...

diyeceksiniz ki..

Ben kötü bir insanım ALLAH ın bilgisi ve dileği var...

Bu durumu izah edebilmek biraz karmaşık gibi ama işin esasında insan gerçek manada düşündüğünde ÖYLE hiçte karmaşık olmadığını görebiliyor...

Dünyada kaderinizde bazen yaşamanız gereken şeyleri yaşayabiliyor olacaksınız fakat ALLAH yaşadığınız olumlu olumsuz süreçlerde biz insanların kalplerine niyetlerine bakıyor...kalpte ufak bir iyiye dönük işaret varsa yada kalpte iyiken ufak bir kötüye dönük işaret varsa bu duruma göre size sebep sonuç ilişkisi 2 yönlü seçim veriliyor....iyi ve kötü manada artık insan neyi seçerse...

Nefis,sabır,inayet insan için önemli olan...

Uluzatlar ..şehid olanlar aslında ölü değillerdir yaşayanlardır....

Ölüden kast olunan...
İnsanın bedenen ve ruhen dünyadan gitmesidir...şehit ve ulu olan zatlar ise bedenen dünyadan giderler ama kıyamet bulasıya kadar isterlerse ALLAH onları ruhen burada dünyada bırakır...

Sizlerin şehit olanları görememeniz doğal

NEDEN DİYE SORUYOR OLDUĞUNUZU DUYUYORUM ....(bilerek büyük yazdım)
Açık söyleyeyim ne kadar anlayabilirsiniz bilemem size kalmış...

Sizler kendi bedeninizde ki RUHUNUZU görebiliyormusunuz ?
Kendi ruhunuzu göremiyorsanız kıyamet son bulasıya kadar dünyada özgür bırakılmış şehit ruhlarıda göremezsiniz...

Çünkü bu şehit ruhların boyutu 4.boyut alemiyle ilgili....bu boyutu Cin lerde paylaşır onlar şehit ruhları görür...

Bazı insanlar RUHUN varlığına inanmazlar...hatta yaşayanın insanın kalbi olduğu söylenir...

Aslında ruh insanda var inanılır inanılmaz kişiye kalmış bir şey ama ruh kalp ile beynin iletişim olduğu bütünsel dairede gizli...

RUH un varlığını tarif edebilmek oldukça zor hani filmlerde insan öldükten sonra ruhu çıkar gözükür esasen böyle midir bilinmez..ama şu var canın ilk çıkmaya başladığı nokta ayak parmaklarından başlayıp boğaz hizasının gırtlağında bittiği ana kadar gırtlak anına denk gelince ruh son vuruş ile sizden ayrılır....hızlı can kayıplarında ise ruh daha hızla çıkar insanın bunu hissedecek anı kalmaz çünkü beyin saniyeler içerisinde hızlı ölümü siz bilmeden anladığı için sizi korumaya alıp bilinç altınızda sizi unutturup ruhunuzu hazır hale getirir....bu ALLAH ın yaratma sanatının güzelliklerinden sadece bir tanesi....

RUH bedenden ayrılmadıkça insanın ölümü gecikir ve zorlaşır...

Böyle.

Yetiş ya Gavs dendğinde ALLAH dilerse dilenen kişi yardıma yetişir ...ALLAH dilerse ve isterse kuluna bilgileri verir gerekli yardımı sağlatır....kaldı ki bu konuda yardıma en hızlı ALLAH ın izni ile HIZIR A.S verir......

ALLAH isterse ve dilerse olmayacak hiç bir şey yok..

Böyle.

Bazen bazı insanların DUA ları ALLAH a iletişim kurma anlamında tam erişemeyebiliyor aslında ALLAH herşeyi ettiğiniz her DUA yı çok iyi biliyor işitiyor ama DUA nın bir usulü erdamı edebi ahlaki mertebe durumu vardır insanın kalben manen ve imanen dua şartlarını iyi yerine getirebilmesi gerekiyor DUA da eksik noksan bırakılan bir durum DUA nın kabul edilmesinde engel yada mani olabiliyor...

Bazı durumlarda DUA larınız aslında ALLAH nezdinde katında kabul olmuştur fakat DUA nın kabulü olan süre ve zaman ve sebep henüz oluşmadığı için DUA eden kişi farkedememiştir....Böyle durumlarda sabır ve inayet önemlidir....zamanı gelince kabul edilen DUA yı insan görecektir fakat insan gördüğü halde bazı anlar nankör olabiliyor işte böyle durumlarda DUA nın kabulu olduğu hade insan bekletilir denenir ve sınanır belki kabul edilen tek bir DUA olabilir ama gelişen zaman zarfından insan ALLAH yolundan ayrık düşmüş olabilir...

o yüzden insanlar bazen ALLAH ile iletişimde özel seçilmiş insanlara riayet eder....çünkü bazen insan kendi doğruyu yada kötüyü ayırt edemez...ama edep i makama yetkin ergin insanlar iyi kötü durumu daha iyi analiz edebilirler.. PEYGAMBERLER den ümmet yolu adına yetiş ya Muhammed diyerek dua ederek istenmeside güzel olandır çünkü insan ALLAH katında güzel ve özel olandan yardım istiyor

İnsan ALLAH ın sevdiği hoşnut olduğu kuldan yardım isteyince aslında ALLAH a yakın bir kuldan yardım istemiş oluyor....ALLAH biz insanların iyi niyetinide kötü niyetinide bilir....o yüzden neyin ne zaman kabul olabileceğini yada olamayacağını insan bilemez....

Kul ilk önce ALLAH tan kendi DUA ederek ister sonrasında ALLAH ın sevdiği kullarından....geçmiş zamanlarda peygamberler döneminde insanlık hep peygamberlerin ALLAH tan istemesi için DUA etmelerini istemişti...

ÇÜNKÜ o dönemin insanları şunu çok iyi biliyordu...
Peygamberlerin ve özel insanların DUA ları ALLAH katında geri çevrilmez diye...bu durum gelmiş geçmiş tüm peygamberlerde Böyle oldu fakat çogu insan edilen duanın ve mucizenin kabulunu görse bile görmezden gelip nankörlük yapıp ALLAH a şükürden yüz koydular...

O yüzden İNSAN önce ALLAH a şükretmesini iyi bilebilmesi gerekiyor...ŞÜKÜR kapısını bilemeyen insan DUA da zayıf kalır....yinede insan DUA etmekten vazgeçmemelidir....

Çünkü insan koşulsuz şartsız inanıp ve iman edip DUA sını yapmaktan kaçmamalıdır...

Böyle.

lafons7275' Alıntı:

Bedeni öldü, ruhu ise diridir. Siz anlamazsınız.

Genişletmek için tıkla ...

Ben kuranda ruhun canlı kaldığına ait hiç bir ayet görmedim..böyle bir ayet varmı ?

elbiss' Alıntı:

Bazen bazı insanların DUA ları ALLAH a iletişim kurma anlamında tam erişemeyebiliyor aslında ALLAH herşeyi ettiğiniz her DUA yı çok iyi biliyor işitiyor ama DUA nın bir usulü erdamı edebi ahlaki mertebe durumu vardır insanın kalben manen ve imanen dua şartlarını iyi yerine getirebilmesi gerekiyor DUA da eksik noksan bırakılan bir durum DUA nın kabul edilmesinde engel yada mani olabiliyor...

Bazı durumlarda DUA larınız aslında ALLAH nezdinde katında kabul olmuştur fakat DUA nın kabulü olan süre ve zaman ve sebep henüz oluşmadığı için DUA eden kişi farkedememiştir....Böyle durumlarda sabır ve inayet önemlidir....zamanı gelince kabul edilen DUA yı insan görecektir fakat insan gördüğü halde bazı anlar nankör olabiliyor işte böyle durumlarda DUA nın kabulu olduğu hade insan bekletilir denenir ve sınanır belki kabul edilen tek bir DUA olabilir ama gelişen zaman zarfından insan ALLAH yolundan ayrık düşmüş olabilir...

o yüzden insanlar bazen ALLAH ile iletişimde özel seçilmiş insanlara riayet eder....çünkü bazen insan kendi doğruyu yada kötüyü ayırt edemez...ama edep i makama yetkin ergin insanlar iyi kötü durumu daha iyi analiz edebilirler.. PEYGAMBERLER den ümmet yolu adına yetiş ya Muhammed diyerek dua ederek istenmeside güzel olandır çünkü insan ALLAH katında güzel ve özel olandan yardım istiyor

İnsan ALLAH ın sevdiği hoşnut olduğu kuldan yardım isteyince aslında ALLAH a yakın bir kuldan yardım istemiş oluyor....ALLAH biz insanların iyi niyetinide kötü niyetinide bilir....o yüzden neyin ne zaman kabul olabileceğini yada olamayacağını insan bilemez....

Kul ilk önce ALLAH tan kendi DUA ederek ister sonrasında ALLAH ın sevdiği kullarından....geçmiş zamanlarda peygamberler döneminde insanlık hep peygamberlerin ALLAH tan istemesi için DUA etmelerini istemişti...

ÇÜNKÜ o dönemin insanları şunu çok iyi biliyordu...
Peygamberlerin ve özel insanların DUA ları ALLAH katında geri çevrilmez diye...bu durum gelmiş geçmiş tüm peygamberlerde Böyle oldu fakat çogu insan edilen duanın ve mucizenin kabulunu görse bile görmezden gelip nankörlük yapıp ALLAH a şükürden yüz koydular...

O yüzden İNSAN önce ALLAH a şükretmesini iyi bilebilmesi gerekiyor...ŞÜKÜR kapısını bilemeyen insan DUA da zayıf kalır....yinede insan DUA etmekten vazgeçmemelidir....

Çünkü insan koşulsuz şartsız inanıp ve iman edip DUA sını yapmaktan kaçmamalıdır...

Böyle.

Genişletmek için tıkla ...

Allah adına iki sayfa kocumeen yazı yazmışsın Allahın kitabından bir delil yok.Din his,inanç ,akli yorumlara kalırsa aslından hemen uzaklaşır.yorumcuya has bir din olur.Akıl yurütme serbest elbette.fakat dinle bir alakası yok.

Biz her nekadar düğünlere havaya atışlerı yasaklasakda şarjörünü boşaltan boşaltıyor.Biz gidib ensesine binemiyoruz.


Allahın dini öyle değil.zamanı geldimi havaya atışların hesabı sorulacak bunun kaçarı yok..

Maalesef tasavvuf çok ayağa düşürüldü bunu da gözden kaçırmamak lazım. Herkes gavs, kutub, mehdi diye zikredilir oldu. Bunun da bir edebi olmalı idi, bunu kaybettik. Gavs aşağı gavs yukarı, benim liderim mehdi, zaman bizim cemaatin zamanı... Böyle bir hal!

Önderi ile övünen bir topluluk olduk nefislerini böylece tatmin eden...

Valla gavsı mavsı bilmemde cemaatin içindeki olanlar söylenenler yenilir yutulur gibi değil.

Peygamberimiz rüyada göründü, Bank Asya'ya paranızı yatırın dedi.

Peygamberimiz tutuklanan polisleri hakimleri nezarette ziyaret etti.

Peygamberimiz rüyada göründü yalnız değilsiniz sıkı durun dağılmayın, Allah'ın yardımı sizinle mücadeleye devam edin dedi.

Daha neler neler...

Bu konular ile İslam'a hizmet ettiğini mi sanırlar bilemem ama Şeytana ve fitneye hizmet ettiği aşikar...



“Yetiş Ya Gavs!”
“Kurtar Bizi Şeyhim!”
“Himmet Et Bize Kutbum!”
“Yetiş Ya Abdulkadir Geylani!”
“Medet Ya Gavsım!”
“Yetiş Ya Seyyidina Hamza!"

diyormuş bazı ademler der, desin SANA NE ?
Kendine bak Sen mükemmeli buldun da geri kalanı mı kurtarma derdindesin? Değil ! O hal de derdin kendini düzeltmek yolunu Hakk yolu eylemek olsun... Vesselam

nurinur' Alıntı:

Ben kuranda ruhun canlı kaldığına ait hiç bir ayet görmedim..böyle bir ayet varmı ?

Genişletmek için tıkla ...

Teravih namazı, vitir namazı, cenaze namazı, namazdan sonraki tesbihat, namaz takkesi, sarık, cübbe, sakalın uzunluğu kısalığı, avret mahalli ve koltuk altı temizlikleri falan - filan

Bunlar da Kur'an-ı Kerimde yok.

Neye göre amel ediyon

elbiss' Alıntı:

Yetiş ya Gavs dendğinde ALLAH dilerse dilenen kişi yardıma yetişir ...ALLAH dilerse ve isterse kuluna bilgileri verir gerekli yardımı sağlatır....kaldı ki bu konuda yardıma en hızlı ALLAH ın izni ile HIZIR A.S verir......

ALLAH isterse ve dilerse olmayacak hiç bir şey yok..

Böyle.

Genişletmek için tıkla ...

Mürşidim herşeyi bilir demeyin. Allahü Teala dilemedikçe hiçbirşey bilinmez.

Gavs-i Sani (k.s.)

Dut_agaci' Alıntı:

Teravih namazı, vitir namazı, cenaze namazı, namazdan sonraki tesbihat, namaz takkesi, sarık, cübbe, sakalın uzunluğu kısalığı, avret mahalli ve koltuk altı temizlikleri falan - filan

Bunlar da Kur'an-ı Kerimde yok.

Neye göre amel ediyon

Genişletmek için tıkla ...

Heva-i nefsime göre...

hirahos' Alıntı:

Hz. Ömer efendimiz, henüz İslam'a dahil olmamış; kılıcıyla Rasulullah efendimizin huzuruna girdiği zaman, halen kalbimde bir tereddüt vardı, buyuruyor. O tereddütle Rasulullah efendimizin önüne geldim. Mübarek efendimiz, kalkıp yakama sarıldı. Sarsarak "Ey Hattabın oğlu, teslim olacağın vakit gelmedi mi?" diye söyledi. O sarsmanın neticesinde kalbimdeki bütün bulutlar dağıldı, ayın on dördü gecesi gibi berraklık ve sükunet buldum. ve tereddütsüz teslim oldum.

Şimdi kalbindeki tereddütü dağıtan Allah mıdır? Rasulullah mıdır?

Hadi buyrun.

Genişletmek için tıkla ...

Ama bu olay Kur'an-ı Kerim'de anlatılmıyor ki

Nasıl inanmamı beklersin

lafons7275' Alıntı:

Heva-i nefsime göre...

Genişletmek için tıkla ...

Heeee

Aklına göre amel ettiysen, aklın senin Yaratıcın mı oldu ?

Nefsine göre amel ettiysen, nefsin senin Yaratıcın mı oldu ?

Alim - fukahanın dediğine göre amel ettiysen, onlar senin Yaratıcın mı oldu ?

Sünnete göre amel ettiğini iddia ediyorsun, nereden biliyorsun sünnet olduğunu ?