Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.Tekvir-29 /Huccetül islam Gazzali ''Dilediğimi yapıyorum diyen adama, dilediğini
dileyebilirmisin?'' demiştir.
Maturidiyenin sorumluluğu yükleyebilmek maksadıyla insana cüz'i iradesinde istiklal vermesi ve bununla beraber , cüzi iradeyi varlığı olmayan itibari bir şey sayması çok tuhaftır.Varlığı olmayanın teklife mahal olması doğru mudur?Ve bu aynı zamanda sorumluluğun mahalli yoktur demek değilmidir?
Kulun fiilinin meşiesine bağlı olduğunu bizde kabul ediyoruz.lakin kulun meşieside Allahın meşiesine bağlıdır.Zira Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz...
Yazılan satırlar arasında senin söylediğin var zaten
Herdaim söylediğim üzere yine söyleyeyim...
Bu yaşam alanının tüm parsel kareleri içerisinde (uzay-evren vss gibi) ALLAH ın izni dileği ve isteği olmadıkça hiçbir canlı (buna insan türüde giriyor) hiçbirşey yapamaz...
Bak benim söylemek istediğim esas nokta şu...,
örnekleyerek yola çıkayım...
Kul rabbine karşı ellerini açar ve duasını yapar ve sonrasında kul duasının kabul olmasını bekler...burada bir sıkıntı yok...dileyen isteyen veren ALLAH tır...uygun görmüşse kuluna verir....bunda da bir sıkıntı yok...insana düşen duanın usulune ve edebi makamına uyup uygun yapabilmesidir...bunda da sıkıntı yok....insan ne kadar etkin dua eder ise ALLAH ile bağlantısını o derece güzelleştirir fakat sağlamlaştırır demedim yanlış anlaşılmasın bunda da sıkıntı yok....
Kul yardım isteyeceği ve şükrü sunacağı kapının ALLAH olduğunu biliyor mu ?..
evet
o zaman bunda da sıkıntı yok...
Fakat bazı zamanlar olur ki kul ALLAH ına çok kez dua etmiştir ama bir türlü duanın usulü edebi makamını gerçekleştirememiştir...işte bu aşamada kul yine rabbiyle iletişimdedir fakat bu sefer ALLAH ın sevdiği kuluna gider kendisi için dua etmesini işlerinin hayra dönmesini ister...
Sizler hiç namaz sonrası ellerinizi açıp bir başka insan kardeşiniz için dua etmezmisiniz?...Sizler dualarınızı sadece kendinize mi saklıyorsunuz? ALLAH bencil olan insanları sevmez...
İnsan yardıma muhtaç kardeşi için ALLAH a dua eder....ALLAH kabul eder etmez ayrı mesele...
Geçmiş zamanlarda bir çok peygamberler ümmet için ve insanlık için dua etmiştir...
HZ.İSA nın önüne doğuştan kör ama bir bayan gelmiş....Bayan gözlerinin açılması için HZ İSA dan kendisi adına ALLAH a dua etmesini istemiş gözlerinin açılıp görmesi için...HZ İSA da kıramamış ve dua sını etmiş duanın edilme usulü ve adabı var bunlar çoğu kez peygamberlerin yaşantılarında kendilerini gösteriyor ne kadar da uygunluk olsada kabul etme yada etmeme yine ALLAH a ait....o yüzden kul dua eder gerisi nasip...
Peygamberlerin duaları kabul olur çünkü zaten baştan ALLAH tarafından seçilmiş özel insanlardır....Bu tarz güzel insanların ALLAH ile iletişimleri harkülade mükemmel ötesidir...
Dün insanlık peygamberi görüp kendisi adına dua etmesini istiyordu bugün insanlık ise peygamberi görmeden peygamberin kendilerine yetişmesini istiyor arada bir fark yok sadece atladığınız nüanslar var...eğer görmeyi deneyemezseniz kalpleriniz güzellikleri göremez...
İnsanlık peygamberlerin hiç ölmediğine inanır esasende bedenen peygamberler gitmiş olsada ruhen ALLAH ın izni ile isterlerse buradalardır.....yani bugün insanlık yetiş a MUHAMMED demeyle aslında bir nevi kendileri için dua edilmesini beklediklerinin ifadeleridir....
Yoksa kimse demiyor yada en azından ben demiyorum....iNSAN herşeyi yapar diye...
Hayır tam aksine tüm izinler ALLAH ın bilgisi dahilinde olandır...Yani ALLAH istemedikçe hiçbirşey dünyada olmaz...
İnsanlar DUA ederek
dilek ve istekte bulunabilirler ama DUANIN KABULU yalnızca ALLAH a aittir....
Yani bugün makamın tüm üst derecelerinde ol ALLAH istemedikçe yine olmaz...çünkü değerli ve özel olan sadece ALLAH tır.
Böyle.