mostar
Profesör
- Katılım
- 6 Ara 2009
- Mesajlar
- 1,011
- Tepkime puanı
- 244
- Puanları
- 0
CEMAL ŞAKAR NE DEDİ?
Eleştiri nirengisiz olursa?
Yedi İklim'in Kasım sayısında önemli bir söyleşi dikkatimizi çekiyor..
24 Kasım 2010 Çarşamba 16:47
Yedi İklim dergisinin kasım sayısında Asım Öz'ün günümüzün usta öykücülerinden olan Cemal Şakar'la gerçekleştirdiği söyleşi dikkatleri çekiyor.
Eleştirinin düsturu vardır
(+)Söyleşinin odağında Şakar'ın yıl içinde yayınlanan "Yazının Gizledikleri" kitabı ve buradan hareketle yazarın "eleştiri" alanına yönelik yaklaşımları bulunuyor. Asım Öz'ün başarılı soruları söyleşiyi akıcı bir hale getirmiş; öyle ki Cemal Şakar bu sorulardan yola çıkarak günümüzde edebiyat eleştirisinin yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntıların sebeplerini kuvvetli bakışlarla analiz etme imkânı yakalıyor ve bizlere bu noktada ikna edici çözüm önerileri sunuyor.
Cemal Şakar eleştiriye olan yönelimini şu şekilde açıklıyor: "Kitabı elime alırken buradan bir öykü ya da eleştiri çıkar mı diye peşin bir hesabım yoktur. Birikim okunup unutulduktan sonra kalanlardır, derler ya; ben ona inanırım. Yani okumalarım hep biriktirmeye yöneliktir. Ancak her okur gibi ben de okurken kimi duygulanımlar yaşıyorum, seviniyorum, coşuyorum ya da öfkelenip nefret ediyorum. Eleştiri yazıları genellikle coşkunca yaşadığım bu duygulanımları paylaşma ihtiyacından doğdu diyebilirim."
Günümüz eleştirisinde tespit yoksunluğu var
Cemal Şakar'ın eleştiri yazıları, getirdiği tespitlerle önemini katlamaktadır. Çünkü günümüz eleştirisinde ne yazık ki gözden kaçmayacak derecede bir "tespit yoksunluğu" var. Cemal Şakar bu konuyu şu şekilde açıklamaya çalışıyor: "Ben her yazımda bir sonuca gitmeye, yazıyı mutlaka inançlarım etrafında bir yere bağlamaya çalıştım. Zaten eleştiriden anladığım da böyle bir şeydir. İdeolojiler eleştirmene bir nirengi noktası sağlar; eleştirmen eline aldığı kitabı nirengi noktasına vurur; sonra geriye ne kaldığına bakar. İşte bu tavır bir sözü söylemenin tek yolu gibidir. Ben sonuçta kendi sözümü söylemeyeceksem niye bunca çabaya gireyim ki?"
Asım Öz'ün Cemal Şakar'la gerçekleştirdiği bu nitelikli söyleşiyi günümüz eleştirmenlerinin gözden kaçırmamalarını tavsiye ederiz.
Osman Kurt
Eleştiri nirengisiz olursa?
Yedi İklim'in Kasım sayısında önemli bir söyleşi dikkatimizi çekiyor..
24 Kasım 2010 Çarşamba 16:47
Yedi İklim dergisinin kasım sayısında Asım Öz'ün günümüzün usta öykücülerinden olan Cemal Şakar'la gerçekleştirdiği söyleşi dikkatleri çekiyor.
Eleştirinin düsturu vardır
(+)Söyleşinin odağında Şakar'ın yıl içinde yayınlanan "Yazının Gizledikleri" kitabı ve buradan hareketle yazarın "eleştiri" alanına yönelik yaklaşımları bulunuyor. Asım Öz'ün başarılı soruları söyleşiyi akıcı bir hale getirmiş; öyle ki Cemal Şakar bu sorulardan yola çıkarak günümüzde edebiyat eleştirisinin yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntıların sebeplerini kuvvetli bakışlarla analiz etme imkânı yakalıyor ve bizlere bu noktada ikna edici çözüm önerileri sunuyor.
Cemal Şakar eleştiriye olan yönelimini şu şekilde açıklıyor: "Kitabı elime alırken buradan bir öykü ya da eleştiri çıkar mı diye peşin bir hesabım yoktur. Birikim okunup unutulduktan sonra kalanlardır, derler ya; ben ona inanırım. Yani okumalarım hep biriktirmeye yöneliktir. Ancak her okur gibi ben de okurken kimi duygulanımlar yaşıyorum, seviniyorum, coşuyorum ya da öfkelenip nefret ediyorum. Eleştiri yazıları genellikle coşkunca yaşadığım bu duygulanımları paylaşma ihtiyacından doğdu diyebilirim."
Günümüz eleştirisinde tespit yoksunluğu var
Cemal Şakar'ın eleştiri yazıları, getirdiği tespitlerle önemini katlamaktadır. Çünkü günümüz eleştirisinde ne yazık ki gözden kaçmayacak derecede bir "tespit yoksunluğu" var. Cemal Şakar bu konuyu şu şekilde açıklamaya çalışıyor: "Ben her yazımda bir sonuca gitmeye, yazıyı mutlaka inançlarım etrafında bir yere bağlamaya çalıştım. Zaten eleştiriden anladığım da böyle bir şeydir. İdeolojiler eleştirmene bir nirengi noktası sağlar; eleştirmen eline aldığı kitabı nirengi noktasına vurur; sonra geriye ne kaldığına bakar. İşte bu tavır bir sözü söylemenin tek yolu gibidir. Ben sonuçta kendi sözümü söylemeyeceksem niye bunca çabaya gireyim ki?"
Asım Öz'ün Cemal Şakar'la gerçekleştirdiği bu nitelikli söyleşiyi günümüz eleştirmenlerinin gözden kaçırmamalarını tavsiye ederiz.
Osman Kurt