Tefekkürünü Paylaşır mısın?

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Geçmiş ; kadının tanımıdır.

aslında az evvel bir başka yere yazdım o yüzden oradan etkilendim saçma gibi gelebilir.

saçma değil, sadece üzerinde düşünülüp anlaşılması gerekir. Yapının içindeki mevcuttan bahsediyorsunuz. Herşey çiftten yaratılmıştır tek başına birşeyin ol ması mümkün değildir.

Araf suresi 189 ayet
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Her inandığınız bilgi sizi tevekküle, OL 'uşuma götürmez. Böylece, esirgenmiş, korunmuş, gözetilmiş olmazsınız.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Bilgiye ulaşmak için bilginin alanına girip, bilginin sunduğu temiz bakışaçısını yakalandığında acele edilip inanma. Bilginin sunduğu ve gösterdiği delil ve kanıtlar kavrandığında güvenme bilinci artmaya başlar. Böylece gösterilen OL ‘uşuma teslim olup sistemin yani yapının gözetimine kendini teslim eder, sistemin korumasına, gözetimine, kollanmasına nail olursun.


Bir bilgiye ulaştığında hemen inanıp güvenme, Bilginin maddede, oluşta alanına gir, aslına ulaşmaya çalış, Temiz bakış açısı yakalanmadığında hemen güven besleme, Delilleri izlemeye, araştırmaya, yaşamla ilgisine ve uygunluğuna bak, Zan kapısı bırakma, kesinliğe ulaşmaya bak, artık kesinliğe ulaştığında "kesin bilgi elde edilmiş ve bilgiye olan güven duyma " artmış olur.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Peki bilgi bize ne ile sunuluyor?


Sent from my iPhone using Tapatalk
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Peki bu iki kap arasındaki bilgiyi istifademize sunan kim?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Taki O yani HU

o vakit okunması gereken iki kap arasındaki bizlerin elleri ile yazdığındamıdır ki?

Tabiki hayır..


Peki nedir?

O 'nun bizim istifademize sunduğu iki kap arasındaki, görebileceğimiz ve işitebileceğimiz herşeydir.
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
:gulAğzına lokma veren ile ensene tokat atanı bir görmezsen tevhid ehli değilsin.:gul
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
:gulKişilerden, olaylardan kelimelere geçmek büyük bir inkilaptır :gul
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
:gul Kendimizi bulmak etrafımızda ki zıtlıkları barıştırmaktan geçer :gul hayatımda en çok yaptığmı tefekkürü sizin ile paylaşmak istedim..

Sayın @adams77
Sayın @Fakr ve
nefahtü ye...
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
:gul Muhâlefet itirâzdır ve itirâzın bulunduğu mahal de fesat oluşur :gul
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
:gul Herşey dengelenmek için karşıtına ihtiyaç duyar,

Gerçekten dengeli bir insan hiçbir şeyin karşısında durmaz çünkü o hiç birşeyin yanında da durmaz:gul 2011
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Bizler, ilk kez karşılaştığı bir insanla ilk kez değil, ikinci kez karşılaştığına iman etmiş bir milletiz. Neş'emiz, sevincimiz ve sıcak kanlı oluşumuz bundan..

Avrupalı der ki, insan insanın kurdudur. Bu yüzden insanın gözüne bakamaz. Suçludur, yüzsüzdür, korkar..
Müslüman der ki, insan insanın yurdudur. Bu yüzden birbirimizin gözlerinin içine bakarız biz..

Bize göre sarılıp sarmaş olmak samimiyetken iken Avrupalı bunu lutiliğe yorumlar. Çünkü kalbi bozuktur, gözü bakar ama kalbinde yatan pisliklerle görür..

Bu şekilde yüzlerce misal verilebilir. Hatta kitaplaştırmak bile gerek ki herkes kimliğini tanısın!!!

Velhasılı BİZ BAŞKAYIZ ONLAR BAŞKA.. Velhasılı biz medeniyetimizin ana dinamolarını tekrar işletmeye başlamamız gerek. Buradan oluşacak enerji tüm kalplere dağılsın, ve medeniyetimiz tekrar parıldamaya başlasın.. Bugün üretemiyorsak bunun tek sebebi kendimiz olmadığımız için.. Bütün sorunlarımızın temeli budur..

Komadayız!!! İlk adım, kendimizi hatırlamak olmalı. Sonra kademe kademe, fizik tedavileri ile ayağa kalkar, yürür, koşmaya başlarız biiznillah. Önce şuur!!!

Edit: Bu noktada İslam adına çıkan modernistlerin yanılgısını takrar hatırlatmak istiyorum: Ey modernistler; tefekkürlerinizin çıkış noktasını iyi sorgulayın! Eğer bu çıkış noktasını, yani temeli pekiştirmezseniz üzerine bina edeceğiniz her tefekkür, sapmalara gidecektir.. Çıkış noktanız nedir? Şu soruyu sorun ve kafanızda halledin:

İslam medeniyeti (Osmanlı) kendiliğinden mi çöktü, yoksa durduruldu mu?

Bana sorarsanız Osmanlı durdurulmuştur. Dikkat ederseniz, tanzimat döneminde birçok gelişmeler olmaya başlamıştı. Özümüzü koruyarak çağı okumaya başlamış ve kendimizi yazmaya başlamıştık.. Tanzimata bence haksızlık yapmayın! Çok önemli aydınlar yetiştirdik biz o dönem.. Bizi Tanzimat mahvetmedi, Kemalizim mahvetti.. Dolayısıyla Osmanlı kendiliğinden değil, dış müdahelelerle durdurulmuştur..

Tanzimat ile Kemalizmin farkını ben şöyle görüyorum: Tanzimat, özü muhafaza ederek düşünce kalıplarını yenilemeye gitti. Ve ciddi sonuçlar almaya başlamıştı.. Cumhuriyet dönemi ise özü imha etti.. Dolayısıyla ortaya booommmboş bir kafa üretti ve bu kafa, dikkat ederseniz hiçbir şey üretememiş, üretemiyor. Çünkü köksüzdür. Cumhuriyet dönemi ciddi edebiyatçılarımız bile Osmanlıdan kalanlardır.. İslam adına modernizmi savunanlar problemi osmanlıda, hadislerde, tarikatlarda ve mezheplerde aramaktan vaz geçsin. Sorun din anlayışı değil, dinsizliktir. Cesaretiniz varsa kemalizmi sorgulayın ve bunu eleştirin. Müslüman olun Müslüman!!! Din reformu adına ürettiğiniz fikirlerle din içinde köksüzleştirme projelerine hizmet ediyorsunuz, BUNU FARK EDİN ARTIK..
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
Bizler, ilk kez karşılaştığı bir insanla ilk kez değil, ikinci kez karşılaştığına iman etmiş bir milletiz. Neş'emiz, sevincimiz ve sıcak kanlı oluşumuz bundan..

Avrupalı der ki, insan insanın kurdudur. Bu yüzden insanın gözüne bakamaz. Suçludur, yüzsüzdür, korkar..
Müslüman der ki, insan insanın yurdudur. Bu yüzden birbirimizin gözlerinin içine bakarız biz..

Bize göre sarılıp sarmaş olmak samimiyetken iken Avrupalı bunu lutiliğe yorumlar. Çünkü kalbi bozuktur, gözü bakar ama kalbinde yatan pisliklerle görür..

Bu şekilde yüzlerce misal verilebilir. Hatta kitaplaştırmak bile gerek ki herkes kimliğini tanısın!!!

Velhasılı BİZ BAŞKAYIZ ONLAR BAŞKA.. Velhasılı biz medeniyetimizin ana dinamolarını tekrar işletmeye başlamamız gerek. Buradan oluşacak enerji tüm kalplere dağılsın, ve medeniyetimiz tekrar parıldamaya başlasın.. Bugün üretemiyorsak bunun tek sebebi kendimiz olmadığımız için.. Bütün sorunlarımızın temeli budur..

Komadayız!!! İlk adım, kendimizi hatırlamak olmalı. Sonra kademe kademe, fizik tedavileri ile ayağa kalkar, yürür, koşmaya başlarız biiznillah. Önce şuur!!!

Edit: Bu noktada İslam adına çıkan modernistlerin yanılgısını takrar hatırlatmak istiyorum: Ey modernistler; tefekkürlerinizin çıkış noktasını iyi sorgulayın! Eğer bu çıkış noktasını, yani temeli pekiştirmezseniz üzerine bina edeceğiniz her tefekkür, sapmalara gidecektir.. Çıkış noktanız nedir? Şu soruyu sorun ve kafanızda halledin:

İslam medeniyeti (Osmanlı) kendiliğinden mi çöktü, yoksa durduruldu mu?

Bana sorarsanız Osmanlı durdurulmuştur. Dikkat ederseniz, tanzimat döneminde birçok gelişmeler olmaya başlamıştı. Özümüzü koruyarak çağı okumaya başlamış ve kendimizi yazmaya başlamıştık.. Tanzimata bence haksızlık yapmayın! Çok önemli aydınlar yetiştirdik biz o dönem.. Bizi Tanzimat mahvetmedi, Kemalizim mahvetti.. Dolayısıyla Osmanlı kendiliğinden değil, dış müdahelelerle durdurulmuştur..

Tanzimat ile Kemalizmin farkını ben şöyle görüyorum: Tanzimat, özü muhafaza ederek düşünce kalıplarını yenilemeye gitti. Ve ciddi sonuçlar almaya başlamıştı.. Cumhuriyet dönemi ise özü imha etti.. Dolayısıyla ortaya booommmboş bir kafa üretti ve bu kafa, dikkat ederseniz hiçbir şey üretememiş, üretemiyor. Çünkü köksüzdür. Cumhuriyet dönemi ciddi edebiyatçılarımız bile Osmanlıdan kalanlardır.. İslam adına modernizmi savunanlar problemi osmanlıda, hadislerde, tarikatlarda ve mezheplerde aramaktan vaz geçsin. Sorun din anlayışı değil, dinsizliktir. Cesaretiniz varsa kemalizmi sorgulayın ve bunu eleştirin. Müslüman olun Müslüman!!! Din reformu adına ürettiğiniz fikirlerle din içinde köksüzleştirme projelerine hizmet ediyorsunuz, BUNU FARK EDİN ARTIK..


İlk önce bir cümle yazdınız..
sonra ikinciyi ve bir de baktım destan olmuş :) maşallah sayın dostundostu
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
İlk önce bir cümle yazdınız..
sonra ikinciyi ve bir de baktım destan olmuş :) maşallah sayın dostundostu
Farkındayım. Bu takıntımı aşamıyorum. Bir cümley yazıyorum, konudan çıkıyorum lakin o cümle kafamdan çıkmıyor.. Geri dönüp ekleye ekleye destan oluyor.. :)
 
Üst