leylinur
ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Gelin, birlikte sosyal hayatın değerlendirmesini yapalım. Bu değerlendirmeyi yaparken gözlemlerimizi paylaşalım; Hayat dairesinde yaşanılan sıkıntıları anlatmaya, anlamaya çalışalım...
Bunu birlikte yapalım Bunun için sizlerden; hayat yolculuğunuzda, yaşadığınız, haber bültenlerinde duyduğunuz, gazetelerde okuduğunuz dikkatinizi çeken olayları, Şeriata aykırı olduğunu düşündüğünüz hadiseleri ya da Şeriatın yokluğu nedeni ile gördüğünüz sıkıntılar'ı bana yazmanızı bekliyorum.
e-mail (Facebook'tan özel mesaj da olabilir) aracılığı ile yaşadıklarınızı gönderin, bunları okuyucularımıza resmedelim, yaşananlardan dersler çıkarıp çözümü ortaya koyalım.
Mesajlarınız ile hakkı hatırlatma yarışına davetlisiniz...
İletişim için; [email protected] - facebook/Okutan Kalem
İlk yazımda, kendi gördüğüm ve yaşadığım hadiseleri bir başlangıç olması için sizlerle paylaşayım...
En çok etkilendiğim ya da etkilendiğimiz ekonomiden başlayalım, ekonominin iyiye gittiğini söyleyenler olduğu gibi, kötüye gittiğinden dem vuranlar da oldukça fazla... biliyorsunuz ki İşin analizini, inen çıkan dolar fiyatları, yükselip düşen altın fiyatları ya da borsadaki durumuyla yapmak işin teorik kısmını oluşturuyor. Biz daha ziyade işin hayata birebir yansıyan kısmına değinelim...
Bir gün, bir minibüs yolcuğum sırasında yaşadığım bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum;
Böylesi toplu taşıma yolculukları birçok anlamda ülkenin durumunu ifşa eder aslında. Milletvekilleri de, eskiden padişahların yaptığı gibi halkın içinde gezinseler kendilerini gizleyerek -kalmışsa vicdanları-, hemen istifa ederler. Bunu bir dipnot olarak belirtelim...
Yaşının kaç olduğunu bilemediğim ama hareketlerinden çok yaşlı olduğunu düşündüğüm bir Teyzemiz biniyordu dolmuşa. Teyzem o kadar yaş almış ki hayattan, yürümekte zorlanıyor. Dolmuşun merdivenlerini yanındaki -evladı olduğunu tahmin ettiğim- yakınıyla çıkıyor. O kadar yavaş ve zor yürüyor ki kadıncağız, eminim zorunlu bir işi olmasa evden çıkmak istemez... O haliyle dolmuşa binip dolmuştan inmeye çalışıyor kadıncağız. Kim bilir, belki de maaşını çekmeye gidiyor... Öyle ya; Devlet, yaşlıların parasını ayağına getirmiyor, maalesef...
Ben dışardan bir kişi olarak Ah Teyzem, Devlet utansın! Seni bu halinle dolmuşa mahkûm ediyor. diye düşünüyorsam, yanındaki yakını muhakkak ki bunu bilerek isteyerek yapmıyordur; mecbur kalmıştır
Yine bir başka görüntüyü sizlere resmedeyim; Sıhhiyeye her gidişimde, köprünün altında dilenmekte olan, Suriyeli olduklarını söyleyen aileler görüyorum. Hadi onlar Suriyeli diyelim, ama biraz daha gezinin, Suriyeli olmayan birçok kişinin de bu işi yaptığını görürsünüz. Özellikle trafik ışıklarında araba camı temizleyerek para kazanmaya çalışan çocuklar, ülkemizin ne kadar temiz(!) olduğunun göstergesi olsa gerek... Tabii bu bölümü okurken birçok kişinin içinden, Onlar yoksul değil, alışkanlıktan yapıyorlar vs. gibi sözler geçirdiğini tahmin ediyorum. Ancaakkk yanlarından her geçildiğinde yardım edip etmemek arasında kalan, adeta duygu karışıklığı yaşayan insanları düşünün Dilenmeseler iyi elbette fakat devlet bu işi yaptırmasa/muhtaç bırakmasa, sahip çıksa daha iyi değil mi? Ama tabii Devlet hangi birine yetişsin? değil mi O kadar büyük bir devletimiz(!) yok, maalesef Ya daBüyüklüğümüzü tarihe ait asker kıyafetleri temsil ediyor(!) mu demeliyiz?...
Kışı yaşadığımız şu günlerde, evsizler için STKlar, projeler ve kampanyalar üretmeye başladı; Devlet yapmıyor bari biz yapalım ya da halktan bu şekilde nemalanalım(!) düşüncesiyle... Artık kaç kişiye ulaşılır, kaç kişi kurtarılabilirse... Şu Kapitalizm yok mu? Mazlumun sırtından bile para kazandırıyor(!)
Ekonomiye dair bir başka görüntü daha Toplumdaki dul kadınlarımız... Kendi geçimlerini sağlamak için çalışıp çabalamak zorundalar, yoksa açta açıkta kalacaklar Kadın istihdamında örnek ülke olmaya adayız. Çok iyi bir durummuş gibi seviniyor Aile Ve Sosyalİlişkilerden Sorumlu Bakan... Oysa çalışan kadınların ailelerinde ilişkiden bahsetmek mümkün mü? Yeni kanunlar ile çalışan kadınlara haklar tanındı... Çalışın kadınlar çalışın, hem evde hem işte çalışın!, siz çalışın biz gurur duyalım, Avrupalılaşalım... Bu arada cebinize de üç-beş kuruş koyalım, doğum yaptığınızda dinlenmenize izin vererek onore edelim sizi! Ahh mikrofon uzatılsa da evlerini geçindirmek için, borçlarını ödeyebilmek için çalışan kadınlarımız bir konuşsa... (Yeri gelmişken belirtelim; çalışan hanımlarımız da e-mail adresimize yaşadıkları sıkıntıları yazabilirler)
Kendilerine yardım edilen insanlarla konuşup Devletimiz sağ olsun, Devletimiz var olsunsözleriyle medyada boy gösteredursun Vekilleriniz Birilerinin canı yanıyormuş, yoruluyormuş birileri, birileri aç, birileri yolda kalıyormuş Önemli değil bunlar. Bunu da görüyoruz maalesef...
Bitmedi diyor ve devam ediyoruz: Neredeyse hiç duyulmamıştır, bir vekilin evinin ya da arabasının soyulduğu Neden acaba? Yüksek güvenlikli dairelerde oturmaları ve arabalarını özel güvenlik sistemleri ile korumalarından olabilir mi? Vergilerle soyulduğumuz yetmiyor, birde gerçekten hırsızlar tarafından soyuluyor evlerimiz Ayakkabılarımızı kapı önlerine koyamaz olduk. Camilerde bile güvende değil ayakkabılar; orada bile çalınıyor maalesef Birileri, bir yerlerde bizden (ç)aldıklarıyla mı ayakkabı kutularını dolduruyor, ne dersiniz
Medyada gösterilen, vekillerin söyledikleri, düzelen ekonomiyle neden bizh karşılaşamıyoruz, anlamak mümkün değil... Biz başka bir ülkede yaşıyoruz da farkında mı değiliz ya da yöneticiler başka bir dünyada -kendi dünyalarında- yaşıyorlar da gözleri mi görmüyor?!
İşte düzelen ekonominin(!) hayata yansımaları:
Sebze-meyve fiyatları, kıyafet vs daha girmedik buralara ama onları da yeri geldikçe paylaşacağız sizlerle inşaAllah...
Demiştik ya, etkilendiğiniz haberleri de bize yollayabilirsiniz diye, onu da eğitimden örneklendirerek bitirelim yazımızı.
Eğitim kalitelileşiyor; özel okullarda çocuğunu okutmak isteyene devlet, yarı yarıya yardım ediyor diyeceğimi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Özel okulların ilgi görmesi normal, çünkü devlet okulunda yeterli eğitim verilmediği gibi güvenlik sıfır... İnsanlar şartlarını zorlayarak paranın bir kısmını Devletten alıp özel okula yolladı çocuklarını, kalan kısmını vermeye güç yetiremeyenler, diğerleriyle beraber ortada kaldı... Onların çocukları özeldeğil, onun için özel okula gidemezler... Kimlerin çocukları özel? Parası olanların. Ha birde Milletvekillerinin... Nedense özel okullarda okuyor vekil çocukları Kendi yönettikleri Devletin okullarını uygun bulmuyorlar vekiller çocukları için; ya eğitim kalitesinden(!) ya da güvenemediklerinden Tabii 12 yaşındaki erkek çocukların, yine 12 yaşındaki erkek çocuğa tecavüz edip videoya çektikleri ve heyecanla izlerken yakalandıkları okul değil, özel okullar... Tercih sebeplerinin büyük nedenlerinden biri bu olsa gerek... Amman bizim çocukların başına böyle şeyler gelmesin diyorlar(!) galiba...
Bütün bunlara rağmen özellikle sağ kesim medya organları ve bazı İslamî yazar-çizerler Hükümete -tabir yerindeyse- hiiiiç dokunmuyor; övgüler, övgüler... Soruyorum: Hiç mi gezmiyorlar, vatandaşın halini hiç mi görmüyorlar? Ya da onlara da sus payı mı verildi ki hakikati yazmıyorlar?
Birde Erdoğanı çok sevdiklerini söyleyenlere sormak istiyorum: Siz sevdiklerinizin Cehennemde yanmasını mı istiyorsunuz? Hayattaki ilişkilerinizi böyle mi tanzim ediyorsunuz?Âdemcağız, ülkeyi yöneteceğim derken Ahiretini mahvediyor. İçinizde akleden hiç mi kimse yok ki kendisine tavsiyede bulunsun? Bütün vekiller için de aynı şey geçerli; İslamın yöneticiye yüklediği sorumluluk ve sorgulanma bilinci olsaydı bu yöneticilerde, bırakın makamlarına yapışmayı beş dakika dahi o koltuklarda oturmak istemezlerdi... ÖmerRadiyAllahu Anh, oğlunun kendisinden sonra Halife adayları arasında yer almasını talep edenlere, Bir aileden bir kurban yeter diyor... Bugünkü yöneticiler ise ellerinden gelse, 3 kuşak sonrasını bile yönetime getirecek Sizin birbirinize olan sevginiz bu mudur? Gerçekten akletmiyor musunuz?
Evet, adalet, vicdan sahibi, akleden, etkili ve yetkili kimseler aranıyor Görürseniz, yaşamın içinden kesitler sunabilir ve harekete geçirebilirsiniz(!) akdedebilirlerse tabii Eminim daha nice yaşanmışlıklar vardır, ülkenin iyi giden(!) politikasına dair... Daha dış siyaset konusuna değinmedik, vesselam
Karşılaştığımız sorunlarda, sorumlu görmemiz gereken kişi yada kişilere yönlendirmesini umarak tüm yazıların sonunda kullanmayı düşündüğüm hadisi şerif ile yazımı sonlandırıyorum...
Saygılar...
Bunu birlikte yapalım Bunun için sizlerden; hayat yolculuğunuzda, yaşadığınız, haber bültenlerinde duyduğunuz, gazetelerde okuduğunuz dikkatinizi çeken olayları, Şeriata aykırı olduğunu düşündüğünüz hadiseleri ya da Şeriatın yokluğu nedeni ile gördüğünüz sıkıntılar'ı bana yazmanızı bekliyorum.
e-mail (Facebook'tan özel mesaj da olabilir) aracılığı ile yaşadıklarınızı gönderin, bunları okuyucularımıza resmedelim, yaşananlardan dersler çıkarıp çözümü ortaya koyalım.
Mesajlarınız ile hakkı hatırlatma yarışına davetlisiniz...
İletişim için; [email protected] - facebook/Okutan Kalem
İlk yazımda, kendi gördüğüm ve yaşadığım hadiseleri bir başlangıç olması için sizlerle paylaşayım...
En çok etkilendiğim ya da etkilendiğimiz ekonomiden başlayalım, ekonominin iyiye gittiğini söyleyenler olduğu gibi, kötüye gittiğinden dem vuranlar da oldukça fazla... biliyorsunuz ki İşin analizini, inen çıkan dolar fiyatları, yükselip düşen altın fiyatları ya da borsadaki durumuyla yapmak işin teorik kısmını oluşturuyor. Biz daha ziyade işin hayata birebir yansıyan kısmına değinelim...
Bir gün, bir minibüs yolcuğum sırasında yaşadığım bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum;
Böylesi toplu taşıma yolculukları birçok anlamda ülkenin durumunu ifşa eder aslında. Milletvekilleri de, eskiden padişahların yaptığı gibi halkın içinde gezinseler kendilerini gizleyerek -kalmışsa vicdanları-, hemen istifa ederler. Bunu bir dipnot olarak belirtelim...
Yaşının kaç olduğunu bilemediğim ama hareketlerinden çok yaşlı olduğunu düşündüğüm bir Teyzemiz biniyordu dolmuşa. Teyzem o kadar yaş almış ki hayattan, yürümekte zorlanıyor. Dolmuşun merdivenlerini yanındaki -evladı olduğunu tahmin ettiğim- yakınıyla çıkıyor. O kadar yavaş ve zor yürüyor ki kadıncağız, eminim zorunlu bir işi olmasa evden çıkmak istemez... O haliyle dolmuşa binip dolmuştan inmeye çalışıyor kadıncağız. Kim bilir, belki de maaşını çekmeye gidiyor... Öyle ya; Devlet, yaşlıların parasını ayağına getirmiyor, maalesef...
Ben dışardan bir kişi olarak Ah Teyzem, Devlet utansın! Seni bu halinle dolmuşa mahkûm ediyor. diye düşünüyorsam, yanındaki yakını muhakkak ki bunu bilerek isteyerek yapmıyordur; mecbur kalmıştır
Yine bir başka görüntüyü sizlere resmedeyim; Sıhhiyeye her gidişimde, köprünün altında dilenmekte olan, Suriyeli olduklarını söyleyen aileler görüyorum. Hadi onlar Suriyeli diyelim, ama biraz daha gezinin, Suriyeli olmayan birçok kişinin de bu işi yaptığını görürsünüz. Özellikle trafik ışıklarında araba camı temizleyerek para kazanmaya çalışan çocuklar, ülkemizin ne kadar temiz(!) olduğunun göstergesi olsa gerek... Tabii bu bölümü okurken birçok kişinin içinden, Onlar yoksul değil, alışkanlıktan yapıyorlar vs. gibi sözler geçirdiğini tahmin ediyorum. Ancaakkk yanlarından her geçildiğinde yardım edip etmemek arasında kalan, adeta duygu karışıklığı yaşayan insanları düşünün Dilenmeseler iyi elbette fakat devlet bu işi yaptırmasa/muhtaç bırakmasa, sahip çıksa daha iyi değil mi? Ama tabii Devlet hangi birine yetişsin? değil mi O kadar büyük bir devletimiz(!) yok, maalesef Ya daBüyüklüğümüzü tarihe ait asker kıyafetleri temsil ediyor(!) mu demeliyiz?...
Kışı yaşadığımız şu günlerde, evsizler için STKlar, projeler ve kampanyalar üretmeye başladı; Devlet yapmıyor bari biz yapalım ya da halktan bu şekilde nemalanalım(!) düşüncesiyle... Artık kaç kişiye ulaşılır, kaç kişi kurtarılabilirse... Şu Kapitalizm yok mu? Mazlumun sırtından bile para kazandırıyor(!)
Ekonomiye dair bir başka görüntü daha Toplumdaki dul kadınlarımız... Kendi geçimlerini sağlamak için çalışıp çabalamak zorundalar, yoksa açta açıkta kalacaklar Kadın istihdamında örnek ülke olmaya adayız. Çok iyi bir durummuş gibi seviniyor Aile Ve Sosyalİlişkilerden Sorumlu Bakan... Oysa çalışan kadınların ailelerinde ilişkiden bahsetmek mümkün mü? Yeni kanunlar ile çalışan kadınlara haklar tanındı... Çalışın kadınlar çalışın, hem evde hem işte çalışın!, siz çalışın biz gurur duyalım, Avrupalılaşalım... Bu arada cebinize de üç-beş kuruş koyalım, doğum yaptığınızda dinlenmenize izin vererek onore edelim sizi! Ahh mikrofon uzatılsa da evlerini geçindirmek için, borçlarını ödeyebilmek için çalışan kadınlarımız bir konuşsa... (Yeri gelmişken belirtelim; çalışan hanımlarımız da e-mail adresimize yaşadıkları sıkıntıları yazabilirler)
Kendilerine yardım edilen insanlarla konuşup Devletimiz sağ olsun, Devletimiz var olsunsözleriyle medyada boy gösteredursun Vekilleriniz Birilerinin canı yanıyormuş, yoruluyormuş birileri, birileri aç, birileri yolda kalıyormuş Önemli değil bunlar. Bunu da görüyoruz maalesef...
Bitmedi diyor ve devam ediyoruz: Neredeyse hiç duyulmamıştır, bir vekilin evinin ya da arabasının soyulduğu Neden acaba? Yüksek güvenlikli dairelerde oturmaları ve arabalarını özel güvenlik sistemleri ile korumalarından olabilir mi? Vergilerle soyulduğumuz yetmiyor, birde gerçekten hırsızlar tarafından soyuluyor evlerimiz Ayakkabılarımızı kapı önlerine koyamaz olduk. Camilerde bile güvende değil ayakkabılar; orada bile çalınıyor maalesef Birileri, bir yerlerde bizden (ç)aldıklarıyla mı ayakkabı kutularını dolduruyor, ne dersiniz
Medyada gösterilen, vekillerin söyledikleri, düzelen ekonomiyle neden bizh karşılaşamıyoruz, anlamak mümkün değil... Biz başka bir ülkede yaşıyoruz da farkında mı değiliz ya da yöneticiler başka bir dünyada -kendi dünyalarında- yaşıyorlar da gözleri mi görmüyor?!
İşte düzelen ekonominin(!) hayata yansımaları:
Sebze-meyve fiyatları, kıyafet vs daha girmedik buralara ama onları da yeri geldikçe paylaşacağız sizlerle inşaAllah...
Demiştik ya, etkilendiğiniz haberleri de bize yollayabilirsiniz diye, onu da eğitimden örneklendirerek bitirelim yazımızı.
Eğitim kalitelileşiyor; özel okullarda çocuğunu okutmak isteyene devlet, yarı yarıya yardım ediyor diyeceğimi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Özel okulların ilgi görmesi normal, çünkü devlet okulunda yeterli eğitim verilmediği gibi güvenlik sıfır... İnsanlar şartlarını zorlayarak paranın bir kısmını Devletten alıp özel okula yolladı çocuklarını, kalan kısmını vermeye güç yetiremeyenler, diğerleriyle beraber ortada kaldı... Onların çocukları özeldeğil, onun için özel okula gidemezler... Kimlerin çocukları özel? Parası olanların. Ha birde Milletvekillerinin... Nedense özel okullarda okuyor vekil çocukları Kendi yönettikleri Devletin okullarını uygun bulmuyorlar vekiller çocukları için; ya eğitim kalitesinden(!) ya da güvenemediklerinden Tabii 12 yaşındaki erkek çocukların, yine 12 yaşındaki erkek çocuğa tecavüz edip videoya çektikleri ve heyecanla izlerken yakalandıkları okul değil, özel okullar... Tercih sebeplerinin büyük nedenlerinden biri bu olsa gerek... Amman bizim çocukların başına böyle şeyler gelmesin diyorlar(!) galiba...
Bütün bunlara rağmen özellikle sağ kesim medya organları ve bazı İslamî yazar-çizerler Hükümete -tabir yerindeyse- hiiiiç dokunmuyor; övgüler, övgüler... Soruyorum: Hiç mi gezmiyorlar, vatandaşın halini hiç mi görmüyorlar? Ya da onlara da sus payı mı verildi ki hakikati yazmıyorlar?
Birde Erdoğanı çok sevdiklerini söyleyenlere sormak istiyorum: Siz sevdiklerinizin Cehennemde yanmasını mı istiyorsunuz? Hayattaki ilişkilerinizi böyle mi tanzim ediyorsunuz?Âdemcağız, ülkeyi yöneteceğim derken Ahiretini mahvediyor. İçinizde akleden hiç mi kimse yok ki kendisine tavsiyede bulunsun? Bütün vekiller için de aynı şey geçerli; İslamın yöneticiye yüklediği sorumluluk ve sorgulanma bilinci olsaydı bu yöneticilerde, bırakın makamlarına yapışmayı beş dakika dahi o koltuklarda oturmak istemezlerdi... ÖmerRadiyAllahu Anh, oğlunun kendisinden sonra Halife adayları arasında yer almasını talep edenlere, Bir aileden bir kurban yeter diyor... Bugünkü yöneticiler ise ellerinden gelse, 3 kuşak sonrasını bile yönetime getirecek Sizin birbirinize olan sevginiz bu mudur? Gerçekten akletmiyor musunuz?
Evet, adalet, vicdan sahibi, akleden, etkili ve yetkili kimseler aranıyor Görürseniz, yaşamın içinden kesitler sunabilir ve harekete geçirebilirsiniz(!) akdedebilirlerse tabii Eminim daha nice yaşanmışlıklar vardır, ülkenin iyi giden(!) politikasına dair... Daha dış siyaset konusuna değinmedik, vesselam
Karşılaştığımız sorunlarda, sorumlu görmemiz gereken kişi yada kişilere yönlendirmesini umarak tüm yazıların sonunda kullanmayı düşündüğüm hadisi şerif ile yazımı sonlandırıyorum...
:
Ümmetimden iki sınıf salâha ererse, insanlar da salâha erer: yöneticiler ve âlimler.Saygılar...