Kuranı anlamak için ilim lazım değil mi diyorsun abi?
@
Kaptan olayı tek taraflı ele alıyor.. Dorğu aforizma şu olacak: Kur'an'ı anlamak için günümüz hocalarından daha çok ilmin olması gerekiyor.. Zira ''ilim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ilim nice bilmektir'' sözünde çok derin hikmetler var.. İlim odur ki herkesin ilim sandığı şeyi ilim olarak kabullenmek zorunda kalmasın.. Doğal olan bir şeyin niçin doğal olduğunu dahi anlamaya çalışsın.. Niye doğal kabul ediliyor? Gerçekten sanıldığı gibi doğal mıdır? İlim budur işte.. İrfan istikametine gitmeyen ilim, ilim değildir.. Yunus, bu beytinde ''İnsan nedir?'' sorusuna cevap ara diyor.. Her nesil, bu suale kendi cevabını üretmek zorunda.. İnsan nedir? Çünkü bu sualin cevabı hiçbir zaman tam olarak verilemez. Hep eksik kalır. Gaye cevap bulmak değil zaten. Gaye, bu cevabı ararken bulacağın kırıntılardadır.. O kırıntılarla yeni yeni medeniyetler kurarsın.. İlerlemenin en temel ilkesi, bu sorunun cevabını aramakta.. Bütttttün ilimlerin üretimi ve türetimi bu soruya aranan cevapla ortaya çıkmıştır. İnsan nedir? Buruş buruş çenesi, ağlamaklı suratı, fezadan nem kapan hassas duygularıyla insan.. Nedir insan? Allah, bir tarif getirmiş. Lakin Allah'ın getirdiği tarif, ipin ucu gibidir. Başlangıç noktasını veriyor.. İnsanoğlu ziyandadır, nankördür, unutkandır gibi tarifler var.. Bütün bu ip uçları hakkında ciltler dolusu kitap çıkar.. İnsanoğlu ziyandadır. Niye ziyanda? Nankördür. Niye nankör? Unutkandır. Niye unutkan? Bu sualler isyan değildir. İp uçlarına iman etmişsin, sadece cevaplar üreteceksin ve bu cevaplara göre bir medeniyet tarifi yapacaksın.. Unutkan olduğunu söylemişse Allah, sen her şeyi arşivlemek zorundasın.. Arşivleme ve kayıt altına alarak muhafaza etme geleneğinin devletin temel prensiplerinden olması gerektiği çıkarımını yapabilmelisin buradan..
Şeriatperest bir ham yobaz sana ''İslamda arşivlemek yoktur'' dediği anda ona ''insanoğlu unutkandır'' ayetini şak diye okuyabilmelisin.. Allah, sana unutkan kal demiyor. Tam tersine önlemini al, buradan çıkarım yap, bak sen busun diyor..
İki çeşit İslam anlayışı vardır. Birisi şeriatperest, diğeri ise hakikatperest. Bu anlayışlardan biri ayetleri kapatır, diğeri ise açar.. Topluma yansıması ise şöyle olur: Birisi medeniyetlerin oluş hikmetlerini üretir, diğeri ise yok oluşa götürür..
İşte, felsefe üretebilsek, her bir ayette ne hikmetler var, ne kilit noktalar var, Kur'an'da her şey eksiksiz yazıyor.. Yazmasına yazıyor lakin akleden yok.. Kur'an'da yazan o ''her şey'' gözle okunmaz! Göz var nizam var yahu, her şey gözle okunacak olsa 604 sayfaya ''her şey'' sığar mı hiç?
Allah'ın ''her şey'' demesini hocalar ''her şey 604 sayfadan ibaret olmak zorunda'' şeklinde anlıyor. Allah bizi bu hallere düşmekten muhafaza etsin..