Sen sevdiğini sonuna kadar ne olursa olsun sevmeyi başarabildin mi??..
Hayır neden biliyormusun çünkü çıkarlar bazen ters düştüğünde yada göz önüne alamayacağın cesaret sende olamayınca yada başka bir nedenden ötürü ailevi,iş hayatı,yaşam koşulları vsss.....insan (istisnalar hariç)...hiçbir zaman sevdiğini ölesiye ebedi sevemez...hayat birşekilde sevdiğinden seni ayrı koyabiliyor.....
İnsan ölümü ebedi düşünebilir mi?...
HAYIR...evet anlık ölümü düşünebilirsin ama ebedi yaşadığın hayat içerisinde düşünemezsin çünkü düşünmek istemezsin....eğer insan bu ölümü ebedi ölesiye kadar düşünebilseydi bugün dünya daha güllük gülistanlık olur bugün insanlar birbirlerine daha yardımcı olabilirlerdi...
İnsan sürekli Nefret dolu olabilir mi ebedi olarak ölesiye kadar?...
Hayır...çünkü bazen karşına ÖYLE bir insan çıkar ki şu insanlığa duyduğunuz nefret yerini güzelliğe bırakabilir....insan nefret ettiği birinden sürekli nefret etsede bu durum ebedi yine olmaz çünkü hayat herdaim nefret ettiğinle seni aynı yolda baş başa bırakmıyor yani yollar bir şekilde KADER örtüsü üzerinde ayrılıyor...buna ben herkesin bir yolu var KADERİN ise apayrı bir yolu var diyorum...
Dünyada Ebedi YAŞAMAK istermisin?...
Hayır...Belki kendi çevren ve yaşam alanında ilişkilendirip yaşamayı sonsuz isteyebilirsin fakat Dünya şartları ANLIK KONJOKTÜREL bir şekilde değişmekte yani bugün zengin yada fakir bir konumda mutluyken yarınların dünyasında sana acıların uğramayacağı belli olmaz buda insanlığın tümünün kaderi ile ilgili bir durum....
Seçeceğiniz siyasetçileri belirlerken özenli ve dikkatli olmak durumundasınız yoksa yarınlarınız diye birşey olmaz....BÖYLE bir durumda hangi insan acılar ve zulumlerle dolu bir hayatta ebedi sonsuz yaşamak isteyebilir...
Şunu unutma acıları ve zulumleri anlayabilmeniz için kapınıza gelmesi gerekir bunu göremeyen gözler yaşamanın ne demek olduğunu bilemez....yaşamayı bilmeyen insanın uzun yaşamak istemeside DEVEYE HENDEK ATLATMAK KADAR ÜTOPYA bir değerdir...
İnsan İNTİKAM almayı neden ister?
ÇÜNKÜ kendi çıkarlarına ters bir durum yaşandığı için peki bu intikam daimimidir?...hayır...
Neden değildir....çünkü bu his sadece sende yoktur ...bizde bir söz vardır...
NE EKERSEN ONU BİÇERSİN diye...
Yani bugün sende güç var diye övünme bilesin ki dünya yarın güçsüzüde güçlü kılabiliyor...
Önemli olan İNTİKAM değildir...ÖNEMLİ olan İNTİKAMI söndürüp BARIŞ içinde yaşabilmektedir...
Yani sendeki İNTİKAM onda da olacaktır Böylelikle Dünyanın en büyük kanunun olan DENGE KURAMI kendini gösterecektir....bunun için görebilen göz gerekli ta bi..
Dünyada Ebedi olarak TANINMAK olabilir mi?....
Hayır ....hiçbir zaman...evet belki einsteın ve benzeri güzel insanlar sürekli tanınandır ama tanınmak demek sadece bir kaç küpürü okumak demek değildir...tanınmak demek her haliyle o insanı bilebilmek demektir...
Yani seni tanıyanlar sadece bir kaç kişinin eserleri ile seni tanıyacaklar yani seni tanıyanlar bazen seni eserlerinden tanıyacaklar ama hiçbir kimse seni gerçek manada zamanında olmayanlar hariç tanıyamayacaklar...
Sevgili Albert Eınsteın ın bir sözü var...
Eğer kuantum teorisini bulmasaydım Fransızlar beni ALMAN olmamla suçlayacaklardı....Eğer Kuantum teorisini bulamasaydım ALMANLAR beni YAHUDİ bir aileden gelmemle suçlayacaklardı....Ne yazık ki Kuantum Teorisini buldumda bunların hiçbiri gerçekleşmedi diye....
Bir insanı tanımak ÜNLÜ olmasıyla değil aksine onu zamanında tanıyabilmektir....
Yani durum ve şart ne olursa olsun TANINMAK ile ilgili bir değer olmuyor...
Dünyada Ebedi olarak ANLAŞILMAK olabilir mi???..
Hayır...dünyada anlaşılmak ne kadar istersen iste seni anlayan olduğu kadar seni anlamayanda olacaktır...
Kendi hayatımdan söyleyeyim sana...
Ne kadar doğruları göz önüne sersemde beni anlayan kadar beni anlamayanlarda oldukça oluyor.....hatta en çok zorlandığım beni anlamayanlar üzerinde oluyor....ne söylersem söyleyeyim beni bir kere anlamak istemediklerinde anlamıyorlar....bu durum belki sevmek ile sevmemek belkide kıskanmak yada kıskanmamak ile ilgili...
İnsan hep kendi düşünceleri dairesinde seni görmek ister eğer bir gün insanın düşüncelerinin dairesinden farklı bir şey ortaya koyarsan yada onun dairesinin dışında olursan işte o insan seni anlamak istemez....çünkü insanların kendi bildiği doğrular vardır yanlışta olsa kendine ait olduğu için bu değişmez ve sen doğruları söylesende değişmez seni anlamaz...
Bazen sen yanlış olabilirsin karşı ki taraf doğru olabilir işte böyle anlarda sen anlamak için neler söylüyor değip dinlemeyi başarabilirsen karşıki tarafı anlayabilirsin..
Sabahın bir vaktinde kulagının dibine gelip üstüne basıp biri sana ibranice birşey hızlı bir şekilde söylediğinde ne anlayabilirsin yada karşı ki tarafı anlayabilirmisin ...HAYIR...çünkü karşı ki taraf seni anlamak istemediği için bu elindeki gücü kullandı...
Güç dediğin şey...göreceli bir kavramdır....önemli olan gücü kullanabilmek değildi ki önemli olan güçten istifade edip insanlığa yardımcı olabilmekti....ama insan bunu anlayabilir mi ...?...çok zor çünkü insan anlamak istediği gibi anlar....malesef durum böyle...
Geçmişte bir çok peygamber geldi ne zor şartlar altında görevlerini icra ettiler anlayan kadar anlamayanda oldukça fazla oldu işte dünyada ne yaparsan yap bir yere kadar anlaşılabilirsin her kesime değil...
Dünyada Ebedi bilinçli ve iradeli bir şekilde TERCİH edilebilmek???..
Hayır...hhiçbir zaman ebedi olarak tercih edilemezsin ve hiçbir zaman herkes seni tercih edecek diye bir durum asla söz konusu olamaz.....tercih edilebildiğin kadar tercih edilemediğin zamanlarda çok olacak...
yani tercih kavramlarıda belli zaman sonra olur ve sonra vakti zamanı gelince biter...bu tercihlerde tamamen çıkar ilişkisine bağlıdır...
geçmiş dönem TÜRKİYE siyasetçilerine bak...Tansu çiller..süleyman demirel..mesut yılmaz...gibi..
halen hayattalar demi...
fakat bir dönem oldukça tercih edilenlerdi...ve bir dönem oldukça popüler ve tutulanlardı....
ne oldu ?...neden kimse partisinde yer vermiyor...?..
neden tercih edilmiyorlar...?..
Çünkü tercih hakları zamanında bitti zamanında kredilerini çok harcadılar şimdiki ellerinde kalanlar sadece diplomaları yada ünüversitelerin siyasi bilimler fakültesi....
tercihlikte anlaşıldığı üzere göreceli bir kavramdır.....geçmişteki siyasetçiler bugünlerin dünyasında bir partide aday olup milletvekili olabilirler ama o zaman klasmanları düşmüş olabilir yada oy konusunda çıkarlarda çekincelerden ötürü seçilmeyebilirler...geçmişe istinaden....yada geçmiş siyasetçiler artık siyaseti kendileri tercih etmiyordu....
Dünyada EBEDİ AŞK yaşayabilirmisin??...
Mevlana...gibi önemli zaat veli ve devamında peygamberleri ayrı tutarsak....ilahi aşk anlamında insanların yaşama dair herşeyi terketmesi bırakması gerekir....yani ilahi aşk için tüm kazandığını geride bırakıp ormanda ıssız bir yerde dünyadaki aşkı yaşaman gerekir...bunu şuanki dünyada kaç insan yapabilir...?....bende yapamam....alışmışız bu konuda olmazsa olmaz değerler olmuş...oysaki bu bir yalan....hiçbir kimse bir düzen içinde yaşamak zorunda değil....yani ÖZGÜRSÜN kavramı burada işlemiyor...sizler bir sistem üzerinde yaşamak için zorunlu tutuluyorsunuz devamında size ÖZGÜRSÜNÜZ diyorlar....hayır sen sistemle yaşamaya çalıştıgın sürece asla özgür değilsin...
Sistemi ne zaman bırakırsın gerçek İLAHİ AŞK OLAN ALLAH ı yaşayabilirsin her manasıyla işte o zaman SEN ÖZGÜRSÜN demektir....Yani dünyada ÖZGÜRLÜK kavramı söyleniyor ama hiçbiri inandırıcı değil...sistem sana ne dayatırsa sen onu uyguluyorsun...gibi..
Dünyadaki İNSANİ aşklara gelirsek...
Dünyadaki İnsan aşkları ilk etapta çok güzel ve mükemmel başlar fakat herşey aynı ortamı ve aynı evi paylaşmak ile bir anda kendini terse çevirir....bir anda aşık oldugun insandan soğumaya hatta biraz uzak durmaya başlarsın...
Hani söz vermiştiniz...
Ebedi olarak birbirinize aşık olacağınıza dair...
ne oldu bu aşkı değiştiren??..
Söyleyeyim size...
Aynı evi ve ortamı paylaşınca bekarlıktaki özgürlüklerinizi yapamaz oldunuz zamanla birbirinize karşır halde oldunuz zaman içerisinde ise birbirinize karşı çıkarlarınız ters düştü....
UNUTMA...
İnsan hayatında hep ÇIKARI için yaşar....Eğer insan sende bir ÇIKAR bulamazsa senle ne AŞIK olur nede MUHATTAP olur.....
istersen kısa bir deney yap seni seven insana dair yada sana değer veren insana dair...
Bu deneyinde herdaim yanında olduğun çıkarınla örtüştüğün durumda bu sefer çıkarına ters tavır ekle bak sana karşı nası tavır verecek....yani bir yol var ise o çıkarsız işlemiyor benim güzel arkadaşım
Malesef hayat böyle ...Bazen insanlara doğruları söylediğinde sana hadi ordan derler sana inanmazlar neden çünkü sen onlara göre yalancısın dogru söylemiyorsun...tek neden bu mu?...hayır asıl neden sen çıkarları bozan gözüküyorsun....aslında çıkarları bozan değilsin dogruyu söyleyensin ama dünyada kaç insan dogru sözlü insana değer verebiliyor ki...*?
Bugünlerin dünyasında yaşamak ve var olmak istiyorsan YALANCI olacaksın ÜÇKAĞITÇI DOLANBAZ devamında BİRİLERİ BAĞLI OLACAKSIN yani UYUMSUZ olmadığın sürece senle herkes yol izler ama Sen uyumsuzsan....senle kimse gitmez
ALLAH dışında...belki bilemem...
Uyumsuz dan kastım UYUMSUZ FİLMİNİ bahsediyorum izlemediysen izlemeni tavsiye ederim....bunun devamı olan KUSURSUZ FİLMİ de şuan sinemalarda İZLEMENİ TAVSİYE EDERİM...
Şimdi anlayabiliyormusun neden hepsine HAYIR dediğimi...
Şu gördüğün dünyada TEK BİR GERÇEK VAR ODA ALLAH AŞKI ama onu kaç insan yaşayabilir bilemem....Bu aşk bu kalpte bedende ve yürekte olmadığı sürece bu dünyada hiçbirşey olmaz...
Böyle..