Duygular...
Duygular başlıbaşına bir konu;
Dünyada insanın tadmadan öğrenemeyeceği ve her insanın farklı şekilde algıladığı oluşumlar... Hissedilebilen bu oluşumlar her insan tarafından aynı derecede hissedilemediğinden farklı şekilde algılanabilen ve aynı zamanda da yitirilip, kazanılabilendir.
Anketteki şıklara bakarak dünyadaki tüm insanlığı genel olarak ele alarak yaşamanın en güçlü duygu -ben buna bağ diyorum- olduğunu söyleyebilirim. Yaradan tarafından insanların dünyaya bu güdüyle bağlandığını... Ve yaşarken tatdığı duygulardan kendisini en çok çekenin o insan için en güçlü olduğunu... Bunun da her insan için aynı duygunun güçlü olmadığını gösterdiğini...
Hissetmek ve hissederek yaşamak güzel şey ve ''iman!''
İman etmeyen iman etmenin nasıl bir duygu olduğunu anlayamaz. Tıpkı herhangi bir duyguyu hissedenlerin hissettikleri o duyguyu hiçbir zaman ve hiçbir şekilde hissedemeyenleri anlayamayacakları gibi.
İmanı varsa bir insanın ve bu iman gerçekse işte o zaman yaşananlar ve hissedilenler yalnızca Allah ve Allah'ın istekleri oluyor. Ve o imanın karşısında duracak, durabilecek başka tek bir güç -duygu ya da düşünce- olmuyor.
İman ve inanç öyle duygular ki insan paramparça olsa, tüm dünya üzerine gelse, yansa yakılsa, bin parça olsa, erise, bitse tükense dimdik ayakta tutuyor. İşte şeytan ve askerleri tarafından bu yüzden yok edilmek isteniyor.
''Haya'' ne güzel şey değil mi? İşte o onun; ''İmanın''; süsünden yalnızca bir parça.